12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tasarıya tepki gösteren uzmanlar, doğal görünümün ticari meta haline getirildiğini belirtti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Kıyılar yağmalanacak’ Baykal’dan miniklere ziyaret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün Ankara Üniversitesi (AÜ) Geliştirme Vakfı İlköğretim Okulu’nu ziyaret etti. Habersizce, dersteki anasınıfı öğrencilerinin karşısına çıkan Baykal, ilk olarak ‘‘Ben kimim’’ diye sordu. Üzerinde kırmızı mont ve başında bere bulunan Baykal’ı tanımakta zorluk çeken öğrencilerin, ‘‘Siz Yabancı Damat dizisindeki Memik Dede’siniz’’ yanıtları, herkesi kahkahalara boğdu. Baykal, öğrencilerin kendisini tanımamaları nedeniyle başındaki bereyi çıkararak, ‘‘Belki beni televizyonlarda izlemişsinizdir’’ dedi. Daha sonra okul Müdürü Nazlı Yılmaz, öğrencilere ziyaretçilerinin, CHP Genel Başkanı olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın, kıyılarda köprü, karayolu, demiryolu, gar, otopark, lokanta ve çay bahçesi gibi tesisler yapılmasına olanak tanıyan Kıyı Yasası’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Tasarısı Taslağı, tepkiyle karşılandı. Taslağın yasalaşması durumunda, ülkenin deniz, göl ve akarsu kıyılarının ‘‘yağmalanacağını’’ vurgulayan uzmanlar, ‘‘Kıyılar, toplumun yararına, mülkiyetine ayrılmış yerlerdir. Hiçbir şekilde özel mülkiyete imara, iktidar uygulamalarına açık hale getirilemez’’ dedi. Eski Tapu Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, Türkiye’nin doğal görü Güneş Topla Benim İçin... Tokat’ın Niksar ilçesinde halk korku içinde. On beş gündür çadırda yaşıyor insanlar. Nedeni ise açık: ‘‘Güneş tutulmasının ardından deprem olacak!’’ Halkın bu korkusu neden kaynaklanıyor? Bir sözde bilim insanının açıklamalarından. Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Naci Görür, Orhan Tutar, Baki Canik, Okan Tüysüz ve Şükrü Ersoy, Niksar’a gittiler, halkla konuştular. Eyidoğan şöyle dedi: ‘‘Mesleğimizden olmayan bir profesörün açıklamaları tümüyle bilim dışıdır. Güneş tutulmasıyla depremin bir ilişkisi yok...’’ Güneş tutulması 3 dakika 36 saniye sürdü. Antalya’ya 100 bin turist geldi Güneş tutulmasını izlemek için. Britanya’dan da 650 bilim insanı, gazeteci ve fotoğrafçı. Japonlar ise Antalya’nın Manavgat ilçesine yakın bir yerde çadırkent kurdu. Konya’da, Nevşehir’de, Tokat’ta, Ordu’da oteller doldu... Niksar’da ise deprem bekledi halk... 2006 Türkiyesi’nde durum gerçekten ürküntü verici. Birisi çıkıp, ‘‘Güneş tutulmasının ardından deprem olacak’’ diyor, insanlar da evlerinden çadırlara taşınıyor. Halkımız ortopedist yerine kırıkçıya gider benim güzel yurdumda. Ruh doktoru yerine de büyücüye, üfürükçüye. Japonlar ise Konya’ya, Antalya’ya Güneş tutulmasını izlemeye. Ah benim Türkiyem ah! ??? Pırıl pırıl bir gökyüzü altındaydım dün sabah. Diyarbakır’da yaşananlar yüreğimi acıtmıştı. 1516 yaşlarındaki çocuklar, bankaları ateşe veriyor, PKK’nin ‘‘kepenk kapatın’’ buyruğuna uymayan işyerlerini yakıp yıkıyorlardı. PKK bayrakları, Apo posterleri... Diyarbakır’da PKK’liler ve Hizbullahçılar el eleydi. Türkiye nereye götürülmek isteniyor? Etnik ayrımcılığı ‘‘Kürt sorunu’’ olarak tanımlayanlar, acaba Diyarbakır ve Adana’daki bu başkaldırıya ne diyecekler çok merak ediyorum. Özellikle Diyarbakır’da yaşanan olaylar dış kaynaklı bir kışkırtmanın, Ortadoğu’ya demokrasi ve özgürlük getireceğini öne süren ABD’nin ve kimi AB ülkelerinin tezgâhıdır. Onlarca şehit asker cenazesi getiriliyor Güneydoğu’dan Adana’ya, Tekirdağ’a, Denizli’ye, İzmir’e, Tokat’a... Şehit cenazeleri toprağa verilirken binlerce insan işyerlerine, bankalara saldırıyor mu, Türk ve Kürt kökenli yurttaşlarımızın mallarına zarar veriyor mu? Türkiye’nin kardeşliğe, barışa, sevgiye, bütünlüğe gereksinimi var. Bakın Irak, parçalandı, orada her gün onlarca insan ölüyor. Türk olsun, Kürt olsun etnik ve mezhepsel ayrımcılığa karşıyım. Türkiye Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkeziyle, Süryanisiyle yaşamı kucaklamalı, sevgiyi yüceltmeli, Güneş toplamalı. Türkiye bütünlüğünü ve laik yapısını koruyarak demokrasiyi ve özgürlükleri genişletmeli. Etnik ve mezhepsel ayrımcılığın sonu yok... ??? Gökyüzünde şenlik vardı dün... Ellerim ceplerimde hayta hayta dolaştım bir süre. Sonra kendi kendime mırıldandım: ‘‘Ne zaman bitecek Türkiye üzerine oynanan oyunlar?’’ Oturup bir kahve içtim Nişantaşı’nda bir kafede. İşte tam o sırada Güneş tutulması başlamıştı Antalya’da ve öteki kentlerde... Niksar’daki insanları düşündüm. Diyarbakır çarşısında dolaştım... Acaba çocuklar ne yapıyordu oralarda? Güneş toplamak için zamanları var mıydı? ? Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevat Geray, düzenlemeyle yapılmak istenenin ‘‘kıyıları halka açmak değil, kapatmak ve bazı çevrelere rant sağlamak’’ olduğunu söyledi. nümünün ‘‘ticari meta’’ haline getirildiğini söyledi. Özkaya, ‘‘Kıyılar ve denizler, göller, akarsular doldurularak özel mülkiyete açılamaz. Bu anayasa gereğidir. Bu bölgeler, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerdir. Hiçbir şekilde özel mülkiyete açılmaması gerekir. Artık, Türkiye’de satacak yer kalmadı, kıyılarımızın kara kısımlarını da bıraktık, denizleri doldurarak satmaya başladık’’ diye konuştu. Kıyılarda doldurma yöntemiyle yapılaşmanın deprem yönünden de risk taşıdığına dikkat çeken Özkaya, ‘‘Böyle bir uygulama, bu açıdan da tehlikelidir. Gölcük’te Ulaşlı bölgesi dolgu alanı depremle birlikte denizin içinde kalmıştı. Binalar, denizin içine gömülmüştü. Bunun da unutulmaması gerekir’’ dedi. Yasası yetersiz hale geldiği için kıyılar, denizler, göller, nehirler doldurularak, yabancılara peşkeş çekiliyor. Türkiye’nin toprakları bitti, şimdi denizleri, gölleri yabancılaştırılıyor.’’ Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevat Geray da düzenlemeyle yapılmak istenenin ‘‘kıyıları halka açmak değil, kapatmak ve bazı çevrelere rant sağlamak’’ olduğunu söyledi. Geray, ‘Kıyı, herkesin ortak malıdır. Bundan yararlanmayı engelleyen her türlü kullanımlar, yasaya aykırıdır. Kıyıda, mülkiyet doğmaz. Çünkü, kıyılar denizlerin bir uzantısı olarak devletin egemenlik ve kullanım yetkisini kullandığı ve mülkiyete konu olmayan kara parçalarıdır’’ dedi. ‘Özel mülkiyet oluşamaz’ Kıyıların, kamu mülkiyetine bile konu olamayacağını vurgulayan Geray şöyle konuştu: ‘‘Dolgu yöntemiyle denizden kara parça edinilmesi, bazı durumlarda zorunlu olabilir, ama artık burada özel mülkiyet oluşamaz ve günübirlik kullanmaya, yararlanmaya elverişli olan kullanımlar dışında hiçbir şey yapılamaz. Ama, taslakta dolgu alanlarını da yapıya açma girişimi söz konusu. Bu da, buraları açıkgözlere, rantçılara peşkeş çekmek demektir.” ‘Peşkeş çekiliyor’ Kıyılardaki özel mülkiyetlerin kamulaştırma bedellerinin, yatırımı yapan kişi ve kurumlara bırakılmasının da yanlış olduğuna değinen Özkaya şunları söyledi: ‘‘Böylece paralı özel kamulaştırma yasası çıkmış oluyor. Doğrudan Yabancı Sermaye Yasası ve Turizmi Teşvik 2B ARAZİSİ TARTIŞMASI TBMM ÖNÜNDE REFERANDUM Erkan Mumcu Başbakan’a meydan okudu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın 2B arazisinin aslında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ait olduğu savını kürsüde yineledi. Hakkında tazminat davası açan Başbakan Erdoğan’a meydan okuyan Mumcu, ‘‘Çıkın bir televizyon kanalına, bahse konu Kısıklı’daki 2B arazisi benim değildir, deyin. Ben bu tazminatı vereceğim. Ama o televizyon yayınının ses ve renk frenkanslarını ölçtüreceğim, yani bir yalan makinesi gibi değerlendirteceğim’’ dedi. Anavatan lideri Mumcu, partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan’ın üslubunu eleştirdi. ‘‘Çocuğum işsiz’’ diyen yurttaşa ‘‘Senin çocuğun da işsiz kalsın, otur’’ yanıtı verildiğine dikkat çeken Mumcu, ‘‘Ananı da al git’’ benzeri hakarete veren üsluba tepkisiz kalındığını vurguladı. Son günlerde okullarda artan şiddet olaylarının ‘‘münferit’’ diye yorumlanmasını da eleştiren Mumcu, ‘‘Umutsuzluk sarmalı toplumsal cinnete dönüşmektedir. Terbiyesizlik bir üslup haline getirilemez. Bunu üslup olarak kabul ederseniz, sonucu budur. Bana racon kesenin boğazını keserim, diyen bir genç arkadaşının boğazını keser’’ dedi. Mumcu, Hatay’da AKP gençlik kolları başkanının 169 ihale aldığına dikkat çekerken ‘‘Maşallah. Başbakan ne diyor, kıyıda köşede kalmış işlermiş bunlar. Balık baştan kokar’’ diye konuştu. Milletvekilleri de oy kullandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipleri Birliği (TTB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK), ‘‘Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’’ konusunda başlattığı referandum kapsamında, dün TBMM önünde sandık kuruldu. Milletvekillerinden bazıları da oy kullandı. DİSK, KESK, TTB ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) temsilcileri, referandum dolayısıyla TBMM’nin Dikmen kapısı önünde basın açıklaması yaptı. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, tasarının Türkiye’de yaşayan herkesi ilgilendirdiğini belirterek, ‘‘Eğer bu yasa çıkarsa emeklilik hayal olacak, sağlık hizmetleri paralı hale gelecek, ‘ne kadar para o kadar sağlık hizmeti’ anlayışı hâkim olacak’’ diye konuştu. Çetinkaya emekli oluyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya, yarın yaş haddinden emekliye ayrılacak. Başkanlık için 2 başkanvekili ile 5 daire başkanının yarışması bekleniyor. Başkanlık için 95 üyenin salt çoğunluğu olan en az 48 üyenin oyunun alınması gerekiyor. Danıştay Başkanlığı görevini 14 Nisan 2004’ten bu yana yürüten Ender Çetinkaya’nın emekliye ayrılmasıyla Danıştay’da başkanlık yarışı başlayacak. Başkanlık seçiminin gelecek hafta yapılacağı bildirildi. ‘Sonuçlara göre tutum alın’ Hükümete ve milletvekillerine seslenen Tombul, ‘‘Gerçekten halkın temsilcisiyseniz ve halkın taleplerini dikkate alacaksanız, lütfen bu irade beyanı sonuna kadar, Meclis’te görüşmeyi durdurun. Bu tasarıyı halka rağmen çıkartma girişiminde bulunmayın. Bu iradenin sonuçlarına göre tutum almalısınız’’ diye konuştu. Referanduma katılan CHP Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin, oyunun ‘hayır’ olduğunu dile getirdi. Çetin ile birlikte CHP İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur, Aydın Milletvekili Mehmet Semerci, Muğla Milletvekili Ali Arslan ile Anavatan Partisi Mersin Milletvekili Hüseyin Güler de oy kullandı. Özkan ve Önal için karar günü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski Devlet Bakanı Recep Önal’ın, Halk Bankası’nı zarara uğrattıkları iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandıkları davada karar, yarın açıklanacak. Özkan ve Önal’ın, Yüce Divan’da 8 Şubat 2005’te ilk duruşmaya çıktıkları dava, 13 ay sonra karara bağlanmış olacak. Davanın ilk duruşmalarında usule ilişkin itirazlar karara bağlanmış, ardından sanıklar savunmalarını yapmış ve tanıklar dinlenilmişti. ‘‘Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’’nı yurttaşların oyuna sunan sendika ve sivil toplum örgütlerinin düzenlediği referanduma milletvekilleri de ilgi gösterdi. Referanduma katılan CHP’li İzzet Çetin de tasarıya ‘hayır’ dedi. (AA) ‘Derhal seçime gidilmeli’ 9. Cumhurbaşkanı Demirel, Cumhurbaşkanı’nın siyasi iktidarın niyetinden kuşku duymasının ‘büyük bunalım’ yaşandığı anlamına geleceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı’nın siyasi iktidarın niyetlerinden şüpheye düşmesi durumunda bunun ‘‘büyük bunalım’’ anlamına geleceğini ve hemen seçime gidilmesi gerektiğini söyledi. Demirel, dün Ankara’da ‘‘2006 Martı’nda Türkiye ve Dünya’’ konulu bir konferans verdi. Politika Merkezi’nin organize ettiği konferansın ilk bölümünde değerlendirmeler yapan, ikinci bölümde ise soruları yanıtlayan Demirel, bugünkü dünyada ABD dahil hiçbir ülkenin bağımsız olmadığını, herkesin birbirine bağımlı olduğunu söyledi. Kimsenin, Türkiye’nin iyi yönetildiğini söyleyemeyeceğini belirten Demirel, ‘‘Sistemde düzeltmeler yapılması lazım’’ dedi. Halkla siyasetin kurumlarını birbirine bağlamak gerektiğini ifade eden Demirel, dar bölge seçim sistemine gidilmesi gerektiğini kaydetti. Demirel, şöyle dedi: ‘‘Evvelki gün bir yerde bana soruluyor; ‘Cumhurbaşkanı kendisine gönderilen kararnameleri iade ediyor. 400 tane yer vekâletle idare ediliyor. Niye Cumhurbaşkanı bunları iade ediyor? Çünkü, Cumhurbaşkanı buralara ideolojik saplantıları olan insanların getirilmesinden endişe ediyormuş.’ Cumhurbaşkanı siyasi iktidarın niyetlerinden şüpheye düşmüşse büyük bunalım var demektir. Bunu halletmenin yolu, derhal seçime gitmektir. Bunu yapmadığınız takdirde ekşimeye devam edecektir. Zarar görürsünüz. Bugün için söylemiyorum, güncel politikanın üstündeyim, bir sıkıntı varsa, köylünüz, esnafınız şikâyet etmeye başlamışsa ve bunlara lazım gelen cevapları yetiştiremiyorsanız, daha kötü sosyal patlamalar olmadan önce siyasi iktidarların kendisini halka arz etmesi lazım.’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 BAŞKAN BASINDAN YAKINDI Şemdinli komisyonu yurttaşları dinledi YÜKSEKOVA (Cumhuriyet) TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu üyeleri Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde incelemelerde bulundu, yurttaşlarla görüştü. Musa Sıvacıoğlu başkanlığındaki heyet Yüksekova Kaymakamı Uğur Kalkar tarafından karşılandı. Toplantı öncesi gazetecilere açıklama yapan Sıvacıoğlu, Van ve Hakkâri’deki incelemelerinin ardından bugün olayla ilgili bilgisi bulunanları Yüksekova ilçesinde dinleyeceklerini belirterek ‘‘Bazı basın kuruluşlarında hakikatle bağdaşmayan cümlelerin yer aldığını gördük. Özellikle de Van’da tutuklu olan Ali Kaya ile ilgili olarak neden askeri cezaevinde dinlenmediği şeklinde gerçekle bağdaşmayan bazı haberleri üzüntüyle öğrendik’’ dedi. Kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi gerektiğini belirten Sıvacıoğlu şunları söyledi: ‘‘Bizim jandarma asayiş kolordu komutanlığına yazdığımız yazının tarihi 23.03.2006’dır.Yazdığımız resmi yazıda, 2731 Mart 2006 tarihleri arasında Van, Hakkâri, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinde yapılacak çalışmalar kapsamında, askeri cezaevinde tutuklu bulunan jandarma astsubay Ali Kaya ve Özcan İldeniz’in bilgilerine başvurulmasına karar verilmiştir. Bizim için önemli olan kişilerin bilgisine başvurulmasıdır. Şu veya bu mekân bizim için önemli değildir. Bizim için Van Barosu’nun da kullandığı bir oda hazırlanmış ve astsubaylar burada dinlenmiştir. Bunun üzerine askeri cezaevine komisyon alınmadı gibi ifadelerle kamuoyu yanlış bilgilendirilmiştir.’’ Sarıkaya raporu ulaşmadı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in ‘‘1 saat bile bekletmem’’ dediği ve dün gönderilmesi beklenen Van Savcısı Ferhat Sarıkaya hakkındaki rapor, henüz Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) gönderilmedi. Rapor ulaştırılmış olsaydı bugün olağan toplantısını yapacak olan HSYK konuyu değerlendirecekti. Sarıkaya dosyasının görüşülmesinin haftaya gerçekleşmesi bekleniyor. Raporda, Sarıkaya’ya disiplin cezası verilmesi istenmişti. Süleyman Demirel. 125. YILDÖNÜMÜNDE ETKİNLİKLER YAPILACAK ANAVATAN’LI ŞİRİN’DEN TMSF BAŞKANINA TEPKİ Ata’nın doğum günü ‘Bürokrasinin starı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 125. doğum yıldönümü, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, özel sektör ile meslek ve basın kuruluşlarının katılımıyla yurtiçi ve yurtdışında düzenlenecek sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerle kutlanacak. Devlet Bakanı Beşir Atalay, Atatürk’ün 125. doğum yıldönümü kutlamalarına ilişkin bir genelge yayımladı. Atalay, kutlamaların coşkulu bir şekilde gerçekleştirilmesinin Atatürk’e olan minnet ve şükran duygularının ifadesi olacağını belirtti. Atalay, kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde bilimsanat temellerinde, sosyal, kültürel, sportif etkinlik ve kutlamalara yer verileceğini kaydetti. Bir dizi ön hazırlık toplantısının gerçekleştirildiğinin belirtilerek, şu ilke ve esaslara dikkat çekildi: ? Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları kutlama etkinlikleri ile ilgili faaliyet ve projelerini oluşturacak. ? Daha geniş katılımlı faaliyetlere yönelik projeler gerçekleştirilecek, yeni ve farklı etkinlik programları yapılarak uygulanması sağlanacak. ? Basın yayın kuruluşlarının kutlama projelerinin tanıtımı ve kutlama etkinliklerinin duyurulmasında ilgi ve desteği istenerek halkın etkin katılımı sağlanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün İstanbul Milletvekili Emin Şirin’in ‘‘Cem Uzan’ın TBMM’deki temsilcisi’’ olduğunu ima etmesine sert tepki gösterdi. Şirin de ‘‘Ertürk bürokrasinin pop starı. Foyalarını çıkardığımız için benden mustarip’’ dedi. Mumcu, dün partisinin grup toplantısında Ertürk’ün sözlerini ‘‘tahammül sınırlarını zorlayan bir girişim’’ olarak nitelendirdi. Mumcu, ‘‘Bir bürokrat, Meclis’e dil uzatıyor. Hedef aldığı kişiyi tanıyorsa, adını vermeliydi, delillerini ortayakoymalıydı. Herkes haddini bilecek. Bu düpedüz terbiyesizliktir’’ dedi. TBMM Başkanı’nı göreve çağıran Mumcu, ‘‘TBMM töhmet altındadır. Hukuka uygun deliller varsa, gereğini yapmayan TBMM Başkanı da parti başkanları da sorumlu olacaktır’’ diye konuştu. Mumcu, bu tür tavırların arkasında Başbakan Erdoğan’ın üslubunun yattığını sözlerine ekledi. Bankalarla ilgili sorularıyla Ertürk’ü sıkıştırdığına dikkat çeken Şirin de ‘‘Yazılarımın ‘hack’lendiği, evimin kurşunladığı bir haftada Ertürk de benden rahatsız. Çünkü sayısız usulsüzlükleri var’’ dedi. Şirin, ‘‘Star gazetesinin değerinin beşte birine Fethullah Gülen cemaatine yakın bir kişiye ahlak dışı biçimde verilmesinin hesabını soracağını’’ söyledi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle