13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ermeni sempozyumunda konuşan Prof. Auron: Almanlar da suç ortağı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İsrailli ‘soykırım’ dedi ‘Tökezleyen bakan’ sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a ‘‘Tökezleyen arkadaşlarınız kimlerdir? Halkımız, tökezleyen ve takati kesilen bu arkadaşlarınızı sırtında taşımak zorunda mıdır?’’ diye sordu. Baloğlu, Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede ‘‘Tökezleyen ve takati kesilenlerin görev yapabilme koşulları ortadan kalkacağına göre, Başbakan olarak bu kişileri görevde tutma konusundaki ısrarınızın bedelini kim ödeyecektir?’’ dedi. Bugün Ne Yazmalıyım? Sabah sabah kendi kendime soruyorum: ‘‘Bugün ne yazmalıyım?’’ Yazacak konu çok Türkiye’de... Cüneyt, kahvemi getirdi, masamın üzerine koydu... Gazetelerin sayfalarında dolaşmaya başladım... Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Meclis kürsüsünde kendisini mi savunuyordu, yoksa CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a gözdağı mı veriyordu? Bence gözdağı... ‘‘Kemal Abi’’ kızının Telsim’e mal satmak için değil, kendi ürünlerini tanıtmak amacıyla gittiğine şöyle bir değiniyor, ardından da Deniz Baykal’a yükleniyordu: ‘‘Eşinin malvarlığı ne kadar?’’ ‘‘Yasaklı döneminde vergini ödedin mi? Villanın önündeki alanı işgal edip havuz yaptın mı? Kriz öncesi paranı dövize çevirdin mi?’’ ‘‘Kemal Abi’’ kendisini savunmadı, Deniz Baykal’ı tehdit etti, kamuoyuna da ‘‘Elimde öyle belgeler var ki Baykal hakkında, yer yerinden oynar’’ mesajı iletti... Baykal da gülerek izledi ‘‘Kemal Abi’’nin iddialarını... Bir basın toplantısı düzenledi ve ‘‘Kemal Abi’’ye kanıtlama çağrısında bulundu... Türkiye Cumhuriyeti’nin Maliye Bakanı ‘‘argo’’yu çok seviyor... Önüne geleni ‘‘hoplatıyor’’, canını sıkanlara ‘‘Şerefsizdirler’’ deyip ekliyor: ‘‘Kıvırtma birader...’’ ‘‘Kemal Abi’’ kürsüde konuşurken Recep Tayyip Erdoğan keyifli, Abdullah Gül ise düşünceliydi... Sonunda oylama yapıldı... AKP hükümeti ‘‘Kemal Abi’’ye sahip çıktı... Kahvemi yudumlarken ‘‘Bugün ne yazmalıyım’’ diye düşünmeye başladım... ??? Önceki akşam Turhan Selçuk’un GArt’ta sergisi vardı. Sanata ve sanatçıya destek veren Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Turhan Selçuk’u şöyle tanımlamıştı: ‘‘Kişiliğini çizgisi ve düşüncesiyle birleştiren, bizleri aydınlatan o büyük usta için fazla konuşmaya gerek yok...’’ Gerçekten gerek yoktu Turhan Selçuk’u anlatmaya... Çizgileriyle dimdik ayaktaydı 60 yıldan beri... Bir hafta sonra Berlin’e gidecekti yeni sergisi için... Turhan Selçuk’la sohbet ederken şöyle dedim: ‘‘Belki İzmir’de de bir sergi açarsın. Aziz Kocaoğlu da Mustafa Sarıgül gibi sanat ve sanatçı dostudur...’’ Bu önerim Turhan Selçuk’un da çok hoşuna gitti... Karikatürleri bir tablo gibiydi... Ben çok beğendim... Aradım ‘‘Kemal Abi’’ var mı diye. Göremedim. Belki gözümden kaçmıştı. Gazeteleri okurken Anadolu Ajansı bir haber geçti... Başbakan Erdoğan, İlhan Selçuk ve Cumhuriyet gazetesi hakkında 20 bin YTL’lik manevi tazminat davası açmıştı... İlhan Selçuk ve Cumhuriyet gazetesi Başbakan’ın kişilik haklarına saldırmıştı!.. Çok korktum!.. Kendi kendime şöyle dedim: ‘‘Aman dikkat et, Başbakan’ı incitme!’’ Sanırım İlhan Selçuk da çok korkmuştur!.. Aslında ben alışkınımdır bu tür davalara... Fethullah Gülen, bir dönem onlarca dava açmıştı benim aleyhime... Sonunda pılıyı pırtıyı toplayıp soluğu Amerika’da almıştı... Şimdilerde ABD’de oturup Türkiye’deki avukatlarına buyruk verip dava açıyor... Her neyse!.. ??? İnanın bu yaşananlara aklım ermiyor... AKP’li Turhan Çömez, ‘‘Çekil Kemal Abi’’ diyor, AKP’li Mahmut Koçak, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı suçluyor... Hastaneler rant kapısı mıdır? İhaleler neden Van ve Gaziantep kökenli firmalara veriliyor? İhalelerde çeteler mi oluştu? Bunu bir gazeteci öne sürmüyor, AKP’nin Afyon milletvekili Mehmet Koçak söylüyor... Başbakan’ın ise yanıtı şu: ‘‘Delil varsa al getir...’’ Turhan Selçuk’un karikatür sergisini gezerken uzun bir yolculuğa çıkmış gibiydim. Dışarıda, inceden bir yağmur. Dolmabahçe’ye dek yürürken birden aklıma geldi: ‘‘Tunceli’de neler oluyor? Bu huzur kentini kimler karıştırmak istiyor?..’’ Gazeteye geldim, Cüneyt kahvemi getirdi... Bir yudum aldım... Gökyüzü kurşun gibi... Şişli’de, Cağaloğlu’nda olduğu gibi martılar da yok!.. Galiba, en çok onları özledim!.. ‘ZapsuWolfowitz ilişkisi’ sorusu ? ANKARA (AA) CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede, ‘‘Danışmanınız Cüneyd Zapsu’nun, 1 Mart tezkeresiyle ilgili Başbakan ve Genelkurmay Başkanlığı’nı, dönemin ABD Savunma Bakanı Paul Wolfowitz’e şikâyet ettiği yönündeki iddialar doğru mudur’’ diye sordu. Şimşek, önergesinde, gazeteci Turan Yavuz’un ‘‘Çuvallayan İttifak’’ adlı kitabında, ‘‘Zapsu’nun, Wolfowitz ile yaptığı bir telefon konuşmasında, 1 Mart tezkeresinin TBMM’de reddedilmesinde dönemin Başbakanı Abdullah Gül ile Genelkurmay Başkanlığı’nı, ‘gerekli çabayı göstermemekle’ suçlayarak şikâyet ettiği’’ yönünde iddiaların bulunduğunu kaydetti. İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün düzenlediği ‘‘TürkErmeni İlişkilerinde Yeni Yaklaşımlar Uluslararası Sempozyumu’’ Fen Fakültesi Cemil Birsel Konferans Salonu’nda başladı. İÜ Rektörü Prof. Mesut Parlak, ‘‘tek kavrama takılıp kalmanın zihinsel ve bedensel arızalara neden olabileceğini’’ belirtirken İsrailli öğretim üyesi Prof. Yair Auron’un ‘‘Ermeni soykırımı’’ olduğu ısrarı tartışmalara neden oldu. Toplantıda Başbakan Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un başarı dilekleri içeren mesajları okundu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül mesajında, ‘‘Tarihimizde utanılacak bir sayfa yoktur’’ dedi. İÜ Rektörü Prof. Parlak, ‘‘1915’teki olayların soykırım kavramını beraberinde getirdiğine’’, bütün tartışmanın ‘‘Soykırım yapılmış mı yapılmamış mı’’ sorusu üzerinde ki ? İÜ Rektörü Prof. Parlak (sağda), “soykırım” kavramının her türlü iletişimin önüne bir engel olarak çıktığını vurgularken İsrailli öğretim üyesi Auron’un (solda) “Ermeni soykırımı yaşandığı” ısrarı tartışmalara yol açtı. Amerikalı tarihçi Justin McCarthy ‘‘Burada belgelerle tarihçi gibi konuştuk’’ dedi. litlendiğine dikkat çekerek ‘‘Burada bu kavramı tartışacak değilim. Ancak soykırım kavramının her türlü iletişimin önüne engel olarak çıktığı bir gerçektir’’ dedi. Parlak, bilimsel ve hukuki dayanak olmadan bir olayın soykırım ya da başka bir kavramla nitelendirilmesinin haksızlık olduğunu söyledi. Sempozyumun ‘‘Osmanlı İdaresinde Ermeniler’’ konulu oturumunda konuşan Prof. Auron, ‘‘Ermeni soykırımı’’ kavramını kullandığının altını çizerek soykırımda Almanların da suç ortağı olduğunu savundu. İsrail toplumunu Filistinlilerin acılarına duyarsız kalmakla eleştiren Auron, İsrail’de 1948’de yaşanan olayların tartışılmadığına dikkat çekti. Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Mehmet Saray, Osmanlı üzerinde emperyalist emelleri olan İngiltere, Fransa ve Rusya’nın Ermeni ve Rumlar üzerinde oyunları olduğunu söyledi. Saray, ‘‘Rumlar ve Ermeniler düşmanla işbirliği yapmadıkları sürece rahat bir hayat yaşadılar’’ dedi. İlk oturumun tartışma bölümünde İsrailli Auron’a çok sayıda soru yöneltildi. Soruları yanıtlarken 1915’teki olayları soykırım diye nitelendirdiğini yineleyen Auron, ‘‘Ötekinin duygularını anlamaya çalışmalıyız. Beni bir Ermeni taraftarı gibi algılamış olabilirsiniz. Ama her toplum kendi geçmişini inceleyebilmelidir’’ dedi. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu’nun, iddialarının dayandığı belgelerin yetersiz olduğu yönündeki sorusu üzerine Auron, ‘‘Kaynaklarım yeterli. Bu belgelerle yeni bir yaklaşım sergiledim’’ dedi. Prof. Parlak, İÜ’de Atatürk ilkelerinin dışında her şeyin tartışılabileceğini söyledi. Öğleden sonraki oturumu Amerikalı tarihçi Justin McCarthy yönetti. Türk Tarih Kurumu Ermeni Araştırmaları Başkanı Prof. Hikmet Özdemir, ‘‘Tehcirin İki Nedeni’’ başlıklı sunumunda 1915 tehcir kararının yalnızca ülke güvenliği için alındığını ifade etti. Özdemir, ‘‘Karar, ilk evrede, Doğu Anadolu’da uygulanmıştır. Fakat sonraki gelişmeler, bu kararın yaygınlaştırılmasını gerek tirmiştir’’ diye konuştu. Prof. Halaçoğlu ise ‘‘Tehcirle Gelen Nüfus Kayıpları ve Göçler’’ başlıklı konuşmasında Ermenilerin güvenlik nedeniyle nakli meselesinin 1.5 milyon insanın öldüğüne dair iddialara kadar vardığına dikkat çekti. Farklı rakamların bazı konsoloslar ve misyonerlerin duyuma dayalı raporları olduğunu söyleyen Halaçoğlu, Osmanlı arşiv kayıtlarının 450500 bin Ermeninin tehcir edildiğine işaret ettiğini anlattı. Halaçoğlu, Fransız ve ABD kaynaklarının da 500 bin rakamı üzerinde birleştiğini belirtti. Ermenilerin Dersim ve Halep yollarında Arap ve Kürt çetelerin saldırılarına uğradığını anlatan Halaçoğlu, bu saldırılarda 6 bin 5008 bin 500 kişinin öldüğüne ilişkin değişik rakamlara ulaştıklarını anlattı. Halaçoğlu, Osmanlı’nın savaşa karşın bütçeden koruma ihtiyaç giderleri için önemli bir miktar ayırdığını anlattı. ERDOĞAN’A TEPKİ CHP’Lİ SEVİGEN: Baykal: Unakıtan kabinesi EDİRNE (AA) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında verdikleri gensoruda tatmin edici ve açıklayıcı bir yanıt alamadıklarını söyledi. Edirne’de su taşkınlarının yaşandığı bölgede incelemelerde bulunduktan sonra Edirne Belediyesi Meclis Salonu’nda basın toplantısı düzenleyen Baykal, Unakıtan hakkında verilen gensoruya ilişkin soruları yanıtladı. Unakıtan hakkındaki iddiaların ‘‘yuvarlak laflarla’’ geçiştirilmesinin mümkün olmadığını anlatan Baykal, ‘‘Hepimiz ciddi cevap bekliyorduk. Çünkü çok somut sorular ortaya konulmuştu. Hiçbirisine cevap gelmedi. Ama parlamento bir siyasi heyet. Bu siyasi heyette alınan kararlar, dosyanın haklılığına göre değil, siyasi talimata ve siyasi dayanışmaya göre oluyor. Maliye Bakanı’nın durumunu bile bile Başbakan onu kabinede tutmaya devam ediyorsa bu işin sorumluluğunu üstlendiği anlamına gelir. Gerçekte budur’’ dedi. Maliye Bakanı ticari kuruluş mu? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sevigen ise Kemal Unakıtan adına açılan internet sayfasının Maliye Bakanlığı’nın internet sitesi üzerinden yayın yapmasını Meclis gündemine taşıdı. Sevigen, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, ‘‘www. kemalunakitan. com.tr’’ adlı internet sitesinin açıldığına dikkat çekerek ‘‘com.tr’’ uzantılı sitelerin ticari kuruluşlar ve şirketler için tahsis edildiğine işaret etti. Sevigen, ‘‘Kemal Unakıtan bir ticari kuruluş mudur ki kendisine bu alan adı tahsis edilmiştir’’ sorusunu yöneltti. Unakıtan’ın şahsı adına kayıtlı olan sitenin niçin Maliye Bakanlığı’na ait ‘‘ns1.maliye.gov.tr’’ ve ‘‘nsg2. maliye.gov.tr’’ internet sunucuları üzerinden yayın yaptığı sorusuna yanıt isteyen Sevigen, önergede şu sorulara yer verdi: ‘‘Bu durum devletin olanaklarının kişisel çıkarlar için kullanılması değil midir? Kemal Unakıtan’ın şahsı adına kayıtlı olan bu sitenin künyesinde yer alan irtibat telefon numaralarının Maliye Bakanlığı özel kalem müdürlüğü çıkmasını nasıl açıklıyorsunuz? Kendisinin ve ailesinin adı her geçen gün bir yolsuzluk veya usulsüzlüğe karışan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı ne zaman görevden almayı düşünüyorsunuz?’’ Mumcu, grup toplantısında Serpil Yılmaz’la bir süre sohbet etti (Fotoğraf: AA) Ağar: Millet siyasetten soğudu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki gensoru önergesinin TBMM’deki görüşmelerinin, milleti siyasetten soğuttuğunu söyledi. Ağar, ‘‘Seviyesiz, üslupsuz, saygısız ifadelerle Meclis’ten umudunu kesenlerin sayısı artmakta. Bu Meclis 3.5 yıl gibi bir zamanda kendi demokratik geleceğini tanzim edemeyen bir Meclis olarak tıkanıp kalmıştır. Bu, Türkiye’de yeni bir seçimin önünü açacaktır” dedi. Erkan Mumcu’dan AKP hükümetine sert eleştiri ‘Peşkeş çektiniz, cesaretiniz varsa mahkemeye verin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ‘‘Eğer bir şeylerin ispat edilmesini istiyorsanız benimle bir TV programına çıkın. Neyi ispat etmemi istiyorsanız ederim, hodri meydan’’ diye seslendi. Bazı özelleştirme ihalelerinden örnekler veren Mumcu, ‘‘Peşkeş çektiniz. Cesaretiniz varsa mahkemeye verin. ‘Şeref’ sözünü ağzınıza almayın, yakışmıyor’’ dedi. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Çanakkale şehitlerini andı. Mumcu’nun bir şehit mektubunu okumasından sonra şehitler için saygı duruşu yapıldı. Mumcu daha sonra gensoru görüşmelerini değerlendirdi. Mumcu, ‘‘sövgüyle, hakaretle başlayan, biten konuşmalar’’ yapıldığını vurgularken ‘‘Anlaşılan o ki bu iktidar, muhalefet olmasaydı Türkiye’yi çok iyi idare edecekti. Anlaşılan o ki her şey yolundaymış. Kıskanmamalıymışız. Kıskananın gözü çıksın. Bu iktidarda liyakat yok. Bu kadroda Allah korkusu vardır, diyorduk. Aradan geçen üç yılın koyduğu gerçek, hayal kırıklığı. Bu kadroların emanete sadakat ahlakı yoktur’’ dedi. ‘‘Öyle kürsülerden çıkıp ispat etmezseniz şerefsizsiniz gibi babalanmalarla olmaz’’ diyen Mumcu, sözlerini ‘‘Bunu söylerken bile yüzünüz kızarıyor. Yazık. Milletimiz sizi bu halde görmemeliydi. İktidar gücünü, kudretini istediğiniz gibi kullanabileceğiniz bir mülk zannettiniz, emanet olduğunu unuttunuz. Buna tarihin dilinde ‘firavunlaşmak’ derler. Bir daha ağzınıza ‘şeref’ kelimesini almayın, yakışmıyor’’ diye sürdürdü. Mumcu, Erdoğan’a ‘‘Eğer bir şeylerin ispat edilmesini istiyorsanız benimle beraber bir TV programına çıkın’’ diye seslendi. Mumcu, bazı özelleştirme ihaleleri ile ilgili süreçlere dikkat çekerken ‘‘Bu, düpedüz ülkeyi soymaktır. Memlekete tuzak kurmaktır. Peşkeş çektiniz. Cesaretiniz varsa mahkemeye verin. Milletin sadakat bekleyip çoban ettikleri ne yazık ki hırsız çıktı’’ görüşünü dile getirdi. ‘Hedefimiz Erdoğan olacak’ Başbakan’ın Unakıtan için toplumun beklediği kararı alamamasının ‘‘birtakım bağlılıklardan kaynaklandığını’’ söyleyen Baykal, bundan sonraki hedeflerinin Başbakan olacağını açıkladı. Baykal, ‘‘Bu kabine Tayyip Erdoğan kabinesi olmaktan Unakıtan kabinesi olmaya doğru dönüşmüştür. Bu kabine artık Unakıtan kabinesidir. Başbakan, Unakıtan’ın bir uzantısı haline dönüşmüştür. O konuda bir karar alma yetkisini kullanamaz konumda olduğu ortaya çıkmıştır’’ diye konuştu. Baykal, Şemdinli iddianamesine ilişkin olarak da ‘‘Bir savcı iddianamesi vesilesiyle haksız bir biçimde Kara Kuvvetleri Komutanı hakkında yıpratma kampanyası açıldığını gördük. Savcının bir hukuki süreci kendisinin başlatma yetkisi yok’’ dedi. Berlin’de Talat Paşa’ya anma ? BERLİN (AA) Talat Paşa, ölümünün 85’inci yıldönümünde, Almanya’nın başkenti Berlin’de bir Ermeni tarafından öldürüldüğü Steinplatz Meydanı’nda anıldı. Talat Paşa Harekâtı Türkiye Yürütme Kurulu Avrupa Temsilcisi ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, Talat Paşa’nın 20’nci yüzyılda emperyalizm ve feodal gericilik karşısında ezilen insanlığın ilk büyük devrimlerinden olan 1908 Jön Türkler Devrimi’nin önderi olduğunu belirtti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Cumhuriyet’e tazminat davası Bu yumurtalar trilyonluk Maliye Bakanı Unakıtan, hakkındaki 3. gensoru görüşmeleri sırasında oğlunun 22 milyon YTL ’lik ciro yapan şirketini ‘2 kutu yumurta sattılar’ sözleriyle yansıttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, oğlunun sahibi olduğu ve yumurta ticareti yapan AB Gıda AŞ’nin 22 milyon YTL’lik cirosunu görmezden gelerek ‘‘mütevazı’’ bir şirket olarak yansıtırken çocuklarının sattığı ‘‘2 kutu yumurtanın’’ ülke gündemini bağladığını savundu. Unakıtan’ın sözleriyle bir kutuda 30 adet yumurta bulunduğu da dikkate alındığında yumurtaların tanesi 370 bin YTL’ye geliyor. CHP’nin Maliye Bakanı Unakıtan hakkında verdiği 3. gensoru görüşmeleri sırasında çocuklarının şirketlerini ‘‘mütevazı şirketler’’ olarak nitelendirdi. TBMM Genel Kurulu’ndaki gensoru görüşmelerinde Kemal Unakıtan, yumurta ticareti de yapan çocuklarını şöyle savundu: ‘‘Öyle bir şey yapıyorlar ki çocuklar, iki tane, iki kutu yumurtaya Türkiye’nin gündemini bağladınız. İki kutu yumurtaya bağlantı. Sanki büyük işler yapıyorlarmış, çok büyük şirketlermiş. Yahu bu şirketlere bir bakın bakayım, bu mütevazı şirketlere bakın, Türkiye’nin ilk 10’una mı giriyor, Türkiye’nin ilk 100’üne mi giriyor, Türkiye’nin ilk 500’üne mi giriyor. O kadar büyüttüler bunu. Yumurta değil, sanki uçak satıyor adamlar.’’ Unakıtan’ın ‘‘mütevazı’’ olarak nitelendirdiği ve iki kutu yumurta sattığını öne sürdüğü AB Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ yalnızca 2005 yılında 22 milyon 163 bin 902 YTL ciro yaptı. AB Gıda AŞ, 2005 yılının ocak ayında 1 milyon 526 bin 622, şubatta 1 milyon 831 bin 350, martta 2 milyon 26 bin, nisanda 1 milyon 597 bin, mayısta 1 milyon 507 bin, haziranda 1 milyon 663 bin, temmuzda 1 milyon 519 bin, ağustosta 2 milyon 217 bin, eylülde 2 milyon 585 bin, ekimde 2 milyon, kasımda 1 milyon 720 bin, aralıkta ise 1 milyon 967 bin YTL ’lik satış yaptı. ‘‘Mütevazı’’ AB Gıda AŞ, 31 Mayıs 2005 tarihinde ‘‘komple yeni yatırım’’ amacıyla yapacağı 2 milyon 544 bin YTL ’lik yatırım için teşvik aldı. Belgeye göre, şirket yıllık 60 bin ton ‘‘rafine fosforik asit’’ üretecek. Bakan Unakıtan’ın deyimiyle ‘‘iki kutu yumurta’’ ticaretiyle uğraşan çocuklarının şirketi, 20032005 döneminde de 16.6 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Erdoğan’ın avukatı yeni dilekçe verdi Haber Merkezi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘‘manevi şahsiyetine yönelik, kişilik haklarına tecavüz’’ iddiasıyla gazetemiz ve gazetemizin İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk aleyhine açtığı 20’şer bin YTL ’lik tazminat davasında, Erdoğan’ın avukatları yeni bir dilekçe daha verdi.Erdoğan’ın avukatı Fatih Şahin tarafından, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dava dilekçesinde, Cumhuriyet gazetesinde 31 Ocak ve 1 Şubat 2006 tarihlerinde, ‘‘Başbakan Kıvırtıyor’’ ve ‘‘Başbakan Kaçacak, CHP Kovalayacak’’ başlıklarıyla yayımlanan haberlerde, Erdoğan’ın kişilik haklarının ihlal edildiği savunuldu. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk ve gazetemiz avukatları dava dilekçesine karşılık sundukları dilekçede, ‘‘Erdoğan’ın, siyasi konumu ve görevi nedeniyle eleştirilere katlanmak zorunda olduğu’’ görüşüne yer verildi. Karşı dilekçe üzerine Erdoğan’ın avukatı mahkemeye bir dilekçe daha sundu. Avukat Şahin’in dilekçesinde, eleştiri hakkına yönelik ifadeler yer almazken ‘‘bir kimsenin siyaset sahnesinde yer almasının kişilik haklarından peşinen vazgeçtiği anlamına gelmediği’’ belirtildi. TMYK toplandı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül başkanlığında toplandı. Başbakanlık yeni binadaki toplantıya, Gül’ün yanı sıra, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve MİT Müsteşarı Emre Taner ile diğer üst düzey yetkililer katıldı. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle