12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 MART 2006 PERŞEMBE 4 ALİ SİRMEN Yazarımız Ali Sirmen’in bugünkü yazısı elimize ulaşamadığından yayımlayamıyoruz. HABERLER DÜNYADA BUGÜN Hükümetin politikalarını eleştiren AKP’li Koçak’tan Bakan Akdağ’a soru: Sağlıkta önceliğiniz ne? O RDU ARTIK DAHA ÖZGÜR ‘Sağlıkta denetim komedisi’ EMİNE KAPLAN ERDOĞAN ERİŞEN ORDU Ordu’da 8.5 yıl görev yapan Vali Kemal Yazıcıoğlu’nun emekli olmasının ardından bir yerel televizyona koyduğu valilikten içeri girmeme ve resmi kurumların basın toplantılarına katılmama yasağı kalktı. Kentte artık Ahmet Kaya kasetleri de vitrinlerde yerini aldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden 9 Kasım 1997’de Ordu Valiliği’ne atanan Kemal Yazıcıoğlu. Yazıcıoğlu, ilk olarak Güneydoğu kökenli tarım işçilerinin ‘‘aralarına PKK’liler olduğu’’ iddiasıyla kente girişlerini yasakladı. Vali Kemal Yazıcıoğlu, kendi aleyhinde yayın yapan ORT adlı yerel televizyon kanalını da cezalandırdı. Yazıcıoğlu, bu kuruluşta Müftülük adına dini, Atatürkçü Düşünce Derneği adına da Atatürk ve ilkeleri konulu program yapan kamu görevlilerine yasak getirerek programlarını iptal ettirdi. Söz konusu televizyon kanalı, Vali Kemal Yazıcıoğlu’nun Özel İdare olanaklarıyla yaptırılan Boztepe Turistik Tesisleri, Orduspor tesisleri ile Çambaşı Yayla Yolu’na kendi adını vermesini eleştirince de ambargoya uğradı. Yazıcıoğlu, ORT çalışanlarının Valilik ve diğer resmi kurumların düzenlediği toplantılara alınmaması için şifai emir verdi. Vali Kemal Yazıcıoğlu ayrıca, Ahmet Kaya’nın kasetlerinin Ordu sınırları içerisinde çalınması ve satılmasını yasakladı. Yazıcıoğlu’nun geçen ay sonunda emekli olmasının ardından Ahmet Kaya kasetleri yeniden vitrinlerde yerini alırken ORT çalışanları da ambargodan kurtuldu. mıştır. Bayburt’ta, Batman’da bu oranı nasıl yakalayacağız? ? Doğumda ne kadar anne kaybediyoruz sayın bakanım? Ne kadar çocuk kaybediyoruz ya da sakat doğarak engelliler ailesine katıyoruz? Sağlıkta önceliğimiz ne? ? ‘‘İnsan gücünde özendirici önlemlerle ve gönüllülük esasına dayalı bir anlayışla dengeli dağılım hedefledik’’ dediniz. Mecburi hizmeti kaldırdık, ama sonunda yine uygulanmak zorunda kalındı. Dönüşünde de çözmemiz gereken ilave yargı problemleri getirdi. Fareyi iğne deliğinden geçirmeye uğraştığımız bu süreçte lütfen bir de kuyruğuna kabak bağlatmayalım. ? Danıştay, yasayı değil genelgeni zi iptal ettiği için, hekimlerimizin atamalarını yapamadığınız gibi, mezuniyet ve uzmanlık belgelerini de veremediğinizden bu arkadaşlarımız özel sektörde de çalışamıyorlar. Doktor atama bekliyor, hasta doktor bekliyor. ? Tedavi kurumlarında yatak kapasitesi kullanım oranı yüzde 66.2’dir. Kaynakların verinmsiz kullanıldığı ortadadır. ? Uyuşturucu kullanma yaşının ortaokul düzeylerine indiği iddia ediliyor. Yapılmış bir araştırma var mı? Önlem alacak projeler ortaya kondu mu? Alkol, sigara ve benzeri alışkanlıklarla mücadele belediyelerin yasaklarından, Yeşilay’ın etkisiz çalışmalarından mı ibaret? Bunları Sağlık Bakanlığı ele almayıp kim ele alacak? ? Personel alarak devlet memurluğu ile işi çözme devri geride kaldı, yeni personel politikalarına yönelmeliyiz. ? Kurumlarınız tarafından yapılan hizmet alımlarında tam bir başıbozukluk yaşanmaktadır. Bir taraftan laboratuvar hizmet alımlarında ruhsatlı firma koşulu getirilirken, görüntüleme hizmet alımlarında bu koşul aranmamaktadır. Ayrıca hukuki mevzuatı düzenlemeden ameliyathane hizmet alımına gidilmesi ayrı bir tartışma yaratmaktadır. Dolayısıyla bir an önce hizmet alımlarına bir sistem getirmeniz gerekir. Bu kurum yöneticilerinden de beklenmektedir. ? Sağlık Bakanlığı, ekonomik ve ma Özpolat’tan önerge İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Albayraklar’a tarihi bozma suçlaması İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, Albayraklar Yapı tarafından Esenler’de inşa edilen konutlar nedeniyle zarar gören Avasköy Su Kemeri’ne ilişkin TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması ve eski bir belediyeci olarak konuyu değerlendirmesi istenen önergede, insanlığın ortak kültür mirasının rantçı anlayışlara kurban edildiği belirtildi. Önergede, Albayraklar Yapı Grubu’nun arazi için aldığı imar izni ile başlattığı projenin, hukuka ve bölgenin özelliklerine uygun olup olmadığını soran Özpolat, Erdoğan’a şu soruları yöneltti: ? İnşaat izni verilen o mevkide, insanlığın ortak mirası olan yüzlerce yıllık bir su kemerinin bulunduğunu, kompleksin tarihi su kemerine bitişik ve yüksek yoğunlukta yapılaşmanın yolunu açacak şekilde projelendirildiğini biliyor musunuz? ? Sizce buradaki durum, insanlığın ortak kültür varlıklarına karşı işlenmiş bir suç içermekte midir? ? Bu suç kimler tarafından işlenmiştir? ? İstanbul ve Esenler belediye başkanlarının partinizden oldukları düşünülürse, ilgili bakanlarınızın ve sizin sorumluluğunuz nedir? 1 Katliamı perdeleyen ‘dönün’ emri 6 MART’IN YILDÖNÜMÜ ? 16 Mart katliamında öğrencilerin üzerine bomba atan ve ateş eden teröristleri yakalamaya çalışan polislere “geri dönün” emrini veren komiser yardımcısı Reşat Altay’ın yıldızı, AKP hükümeti döneminde tekrar parladı. ECEVİT KILIÇ [email protected] Aşkın’dan DİSK’e ziyaret YYÜ Rektörü, yargılanması sürecinde, TÜSİAD ve DİSK gibi, anlayış bakımından iki farklı kuruluşun aldığı ‘ortak tavra’ dikkat çekti İstanbul Haber Servisi Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, DİSK’i ziyaret etti. Genel Başkan Süleyman Çelebi ve DİSK Genel Sekreteri Musa Çam ile görüşen Rektör Aşkın, kendisine destek olan tüm sivil toplum örgütlerine teşekkür ziyaretinde bulunduğunu belirtti. Yargılanması sürecinde, TÜSİAD ve DİSK gibi, temsil ettiği anlayış bakımından iki farklı kuruluşun aldığı ortak tavrı anlamlı bulduğunu ifade eden Aşkın, ‘‘Bu tavırlar yargıya müdahale olarak algılanmamalı’’ dedi. Bir soru üzerine, iktidarların, üniversiteleri, toplumun itici gücü olarak görmesi ve desteklemesi gerektiğini belirten Aşkın, ‘‘Siyasiler ne zaman üniversitelere müdahale ettiyse, üniversiteler o zaman politize olmaya başlamıştır’’ diye konuştu. Ermeni sorununa ilişkin düzenlenen toplantıların önem taşıdığına inandığını belirten Aşkın, YYÜ olarak bu konuda uluslararası bir toplantı düzenlemek için çalışma içinde bulunduklarını söyledi. Çelebi de Aşkın’ın yargılanmasına benzer süreçleri yaşamış bir örgüt olduklarını belirterek ‘‘Geç tecelli eden adalet adalet değildir. Adaletin etkin işlemesini talep eden bir örgütüz. DİSK olarak, bugüne değin Cumhuriyetin çağdaş kurumlarına sahip çıktık, çıkacağız’’ dedi. Yavaş yavaş imara açıldı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1/5 bin ölçekli imar planlarının onaylanmasından sonra Albayraklar Yapı Grubu’nun inşaatına başladığı Kemer Park Evleri’nin şantiyesi Avasköy Sukemeri’ne bitişik durumda. Mimar Sinan’a ait 400 yıllık su kemerinin yanında devam eden sitenin 2007’de bitirilmesi planlanıyor. 44 bin metrekare üzerine yapılan Kemer Park Evleri, 664 konut, kapalı otopark, yüzme havuzu ve alışveriş merkezinden oluşacak. İnşaat bölgesi, 1990’da yeşil alan, 1996’da küçük sanayi alanı, 2005’te konut alanı ilan edildi. 16 Mart katliamının üzerinden tam 28 yıl geçti. Dava göstermelik olarak dosya üzerinde görülürken katliamdan sonra kaçan teröristleri yakalamak için koşan polislere ‘‘geri dönün’’ emrini veren komiser yardımcısı Reşat Altay, mesleğinde giderek yükseldi. 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde sol görüşlü öğrencilerin üzerine bomba atıldı ve Reşat Altay. silahlarla ateş açıldı. 7 öğrenci öldü, 50’den fazla kişi yaralandı. Tanıkların ifadeleri doğrultusunda dönemin Ülkü Ocakları İstanbul Şubesi Başkanı Orhan Çakıroğlu, dernek yöneticileri Mehmet Gül, Kazım Ayaydın, Sıddık Polat ve Ahmet Hamdi Paksoy hakkında dava açıldı. Yalnızca Polat’a 11 yıl hapis cezası verildi, diğer sanıklar beraat etti. Yargıtay daha sonra Polat’ın da beraatına karar verdi. Mahkemede tanık olarak dinlenen polisler, katliamı gerçekleştirenlerin peşinden koştuklarını, ancak ‘‘Durun... Koşmayın!’’ emri üzerine geri döndüklerini anlattı. Polis memuru Yahya Gergin “geri dönün” emrini Reşat Altay’ın verdiğini söyledi. Hakkında soruşturma dahi açılmayan Altay, bu tarihten sonra mesleğinde hızla yükseldi. Altay’ın adı daha sonra Susurluk kazasıyla yeniden gündeme geldi. Altay’ın kazada ölen Bahçelievler katliamı hükümlüsü Abdullah Çatlı’yla telefonla 5 kez görüştüğü ortaya çıktı. Bir süre sonra görevinden alınarak merkeze çekilen Altay’ın yıldızı, AKP’nin iktidara gelmesinden sonra yeniden parladı. Halen Kırklareli Emniyet Müdürlüğü yapan Altay’ın adı şimdi de İstanbul Emniyet Müdürlüğü için geçiyor. Emniyetten pankart yasağı Türkiye’de çete yokmuş! MAHMUT ORAL Tunceli Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği’ne yapılan baskında çevik kuvvet polisi de görev aldı. 45 kişi gözaltına alındı Tunceli’de derneğe baskın TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’de önceki akşam Tunceli Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği’nde arama yapılmasını ve 3 yöneticinin gözaltına alınmasını protesto eden grup ile polis arasında arbede çıktı. Gece ve dün gün boyunca göstericilerin evlerine düzenlenen operasyonlarda 45 kişi gözaltına alındı. Tunceli Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran Hatice Hambayat, kızı Nurcan Hambayat’ın 2 aydır kayıp olduğunu ve büyük olasılıkla Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği’nde saklandığını iddia etti. Bunun üzerine harekete geçen savcılık dernekte arama yapmak istedi. Önceki gün akşam saatlerinde yapılan baskında Dernek Başkanı Murat Kaymaz’ın da aralarında bulunduğu 3 kişi gözaltına alındı. Çevrede toplanan yaklaşık 500 kişi güvenlik güçlerine taşlı saldırıya geçti. Polis de tazyikli su, göz yaşartıcı bomba ve biber gazı kullandı. Yapılan güvenlik zirvesinin ardından gece göstericilerin evlerine baskın yapıldı. Operasyonlarda 38 kişi gözaltına alındı. Dün devam eden operasyonlarda 7 kişinin daha gözaltına alınmasıyla zanlı sayısı 45’e yükseldi. DİYARBAKIR Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, önceki gün Türkiye genelindeki çete operasyonlarından övgüyle söz ederken Şırnak’ın Cizre ilçesinde polis, Nevruz kutlamalarında açılması planlanan ‘‘Çeteler yargılansın, Türkiye aydınlansın’’ pankartını ‘‘Türkiye’de çete bulunmadığı’’ gerekçesiyle yasakladı. Güneydoğu Anadolu’daki kentlerde 21 Mart’ta gerçekleştirilecek Nevruz kutlamaları için hazırlıklar sürüyor. Diyarbakır’daki kutlamalar için DTP Talabani ve Barzani’yi çağırırken Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir “Nevruz tüm Ortadoğu halklarının bayramıdır’’ dedi. Cizre’de Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi yetkilileri ise, tertip komitesinin kendilerine sunduğu listedeki Kürtçe pankartlar ile ‘‘Çeteler yargılansın, Türkiye aydınlansın’’ pankartını yasakladılar. DTP Nevruz Tertip Komitesi Sözcüsü İbrahim Erkol, emniyet yetkililerinin sadece ‘‘Nevruz kutlu olsun’’ pankartı ve ‘‘Yaşasın barış’’ sloganına izin verdiğine dikkat çekerek ‘‘Bu zorlamanın sorumlusu yasakçı zihniyet olacaktır. Bu, Türkiye’yi sevmek değildir’’ dedi. CUMHURİYET 04 K ‘ Yazıcıoğlu yasaklarıyla birlikte gitti ANKARA Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı eleştiren AKP Afyon Milletvekili Mahmut Koçak, sağlık politikalarındaki olumsuzluklara dikkat çekti. Hastanelerin hizmet alımlarında ‘‘başıbozukluk’’ olduğunu vurgulayan Koçak, koruyucu hekimlik uygulamasında sıkıntılar yaşandığını, ortaokul düzeyine inen uyuşturucu alışkanlığıyla mücadele için acil önlemler alınması gerektiğini söyledi. Koçak, sağlıkta ‘‘denetim komedisi’’ yaşandığına dikkat çekerek özerk bir denetim sistemine geçilmesini önerdi. Partisinin grup toplantısında hükümetin sağlık politikalarını eleştiren AKP Afyon Milletvekili Mahmut Koçak, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a şu soruları yöneltti: ? Ne oldu bize sayın bakanım, koruyucu sağlık hizmetlerinde nerelere geriledik? Pilot il olan Düzce’de bile aile hekimliği uygulaması sıkıntılıdır, gerekli personel sayısına ulaşılama ‘ AKP’Lİ VEKİLDEN ELEŞTİRİ YAĞMURU ? Doktor atama bekliyor, hasta doktor bekliyor. ? Koruyucu hekimlik uygulaması sıkıntılı. ? Uyuşturucu kullanma yaşı ortaokul düzeyine indi. ? Denetim komedisine son verilmeli. ? Hastaneler, ihalelerden kurtarılmalı. li açıdan sıkıntıya düşen hastanelere ödünç para verme uygulaması başlatmıştır. Durumun daha da kötüleşeceğini düşünmekteyim. Önlem almalıyız, taşıma suyla değirmen dönmez. Borç alıp verme konusunda kurumların birbirlerine düşmesine neden olacaksınız, benden uyarması. ? Lütfen bitirin şu denetim komedisini. Sağlık müdürü, başhekim, hastane müdür atamalarını yapan da, belli ihalelere izin veren de, nakit ödenek gönderen de, usulsüzlüklerde teftiş gönderen de aynı idare. Özerk bir denetleme sistemi oluşturulmalıdır. ? Hastanelerin işletme haline dönüştürülerek bakanlığı, atama, satın alma ve ihallerden kurtarın. İnsanlarımızın parayla imtihanına son verin. ? Gelelim ‘‘gün hastaneleri projesi’’ne. Belki gerekçeleri doğrudur, ama pratikte döner sermayeden ek gelir almayan bir hekimi ilçelerde tutmak mümkün değildir. Uzmanlar şehir merkezlerine toplanır. İlçe bazında çalışacak uzman bulamayız. CHP’den şerh Töre raporu ‘eksik’ ? TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, ‘‘aşiret sistemi ve feodal yapı’’ üzerine hiçbir değerlendirme ve önerinin yer almadığı komisyon raporuna muhalefet şerhi koydu. EMİNE KAPLAN ANKARA CHP’li milletvekilleri, TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu raporunun toplumsal gerçeklerden, kadınerkek eşitsizliğini giderecek ve kadını güçlendirecek çözüm önerilerinden uzak olduğunu bildirdi. CHP’li üyeler, pozitif ayrımcılığın anayasal güvenceye alınması, kadına soyadını seçme özgürlüğü tanınması, mal rejiminin geçmiş evliliklere de uygulanması, namus cinayetlerinin ‘‘nitelikli adam öldürme’’ kapsamına alınmasını önerdi. TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, ‘‘aşiret sistemi ve feodal yapı’’ üzerine hiçbir değerlendirme ve önerinin yer almadığı komisyon raporuna muhalefet şerhi koydu. Şerhte, şu eleştiri ve görüşlere yer verildi: ? Komisyon raporunda erkek egemen, ataerkil yapı ve yasaların düzeltilmesini sağlayacak, kadın bedenini kontrol altında tutmayı amaçlayan yasal düzenlemeleri ortadan kaldıracak, kadını güçlendirecek, statüsünü yükseltecek, eşitsizliği giderek çözüm önerileri eksiktir. Komisyonun birçok ilde yaptığı alan çalışmalarında belirlenen gerçekler, komisyona davet edilen akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve hatta devlet görevlilerinin görüş ve önerileri bile tam ve gerçekçi olarak rapora yansıtılmamıştır. Pozitif ayrımcılık vurgusu ? Anayasanın 10. maddesi, kadınların toplumsal hayatta yaşadığı ayrımcılığı önlemeye yetmemektedir. Bu nedenle ilgili maddeye, ‘‘Kadınerkek eşitliğini sağlamak yönünde alınacak geçici önlemler ayrımcılık ve imtiyaz sayılamaz’’ biçiminde bir fıkra eklenmeli ya da pozitif ayrımcılık, anayasa güvencesi altına alınmalıdır. ? Hem töre hem de namus saikiyle işlenen cinayetler ataerkil toplum düzeninin, kadınların namusunu ailenin namusun ve erkeklerin şerefi sayarak kadının cinsel dokunulmazlığına dayanmaktadır. Bu nedenlerle namus saiki ile işlenen cinayetler de ‘‘nitelikli adam öldürme’’ kapsamına alınmalıdır. ? Yeni Türk Medeni Yasası ile getirilen ve evlilikte edinilen malların eşler arasında eşit paylaşımını öngören mal rejiminin, yasanın yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden önce gerçekleşmiş evliliklerde de uygulanması sağlanmalıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle