27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ Süleyman Demirel, ‘Batılılar aks değiştirdiğimizi düşündükleri için düğmeye bastılar’ görüşüne katılmadığını söyledi 9 ‘Müdahaleler içerden kaynaklı’ HİKMET ÇETİNKAYA ORAL ÇALIŞLAR üleyman Demirel’in Güniz Sokağı’ndaki evine gittiğimizde, biraz beklememizi istediler. Süleyman Bey yine meşguldü. Yunanistan’ın geçen dönemdeki başbakanı Simitis’in anıları Yunanistan’da ilgiyle karşılanmış ve tartışmalara neden olmuştu. Bu anıların içinde Kardak Kayalıkları krizi nedeniyle iki ülkenin savaşın eşiğine gelişinin öyküsü de bulunuyordu. Yunanistan’ın Megachannel adlı TV kanalı, Süleyman Demirel’le o günleri konuşmak için gelmişti. Biz içeri girdiğimizde, söyleşi henüz bitmemişti. Süleyman Bey onları yolcu ettikten sonra sorularımızı cevaplamak amacıyla karşımıza oturdu. Her zamanki gibi dinamikti, telefonlar sürekli çalıyordu. AKP’ye yönelik 1966 Bütçesi 14 milyar liradır. O bütçeyle eleştirilerine hız vermişti. Siyasi arayış içinde biz bunları yaptık. Türkiye’nin o dönemde olanların kendisinin kapısını da çaldıklarını yurtdışından para bulma imkânları çok kısıtve onlara kapısını açık tuttuğunu söyledi. DYP’nin AKP’ye karşı bir seçenek olabilece lıydı. Elimizde birtakım projeler vardı. İskenderun Demir Çelik Fabrikası, İzmir Aliağa ğini düşünüyordu. Kendisiyle randevu alırken 5 kritik cinayet Rafinerisi, Seydişehir Alüminyum Fabrikası, ten söz etmiştik: Abdi İpekçi, Cevat Yurdakul, Bandırma Sülfürik Asit Fabrikası, Artvin YonGün Sazak, Hamid Fendoğlu ve Doğan Öz. Bu ga Fabrikası.. bunlar için Batılı hükümetler, sercinayetlerden yola çıkarak, geçmişi, o günle mayedarlar ve bankalara başvurduk, finanse ri nasıl değerlendirdiğini sorduk. Süleyman etmediler. Türkiye’nin borçlarını geri ödeyeDemirel, biz gelmeden hazırlıklarını yapmış bilme kabiliyeti olmadığını söylediler. O zatı. Sözünü ettiğimiz 5 cinayetle ilgili Emniyet man biz Sovyetler’e başvurduk. Onlar finanGenel Müdürlüğü’nden bilgi istemişti. Bu bil se ettiler. Onun üzerine New York Times’in sahibi giler bir dosya içinde duruyordu. Onlarla ilgiolan zat bana, ‘‘Are you chanli bilgi vereceğini de söyledi. the axes’’, yani aks mı deKonuşmasına 1970’li yılları Ben bu tür müda ging ğiştiriyorsunuz dedi. ‘‘Hayır tahlil ederek başladı: haleleri başka bir biz aks falan değiştirmiyoruz, devletin, başka bir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak Türkiye’nin mengücün yaptırdığına ‘SOVYETLER faatlerini kolluyoruz’’ dedim. inanmıyorum. Bunlar FİNANSE ETTİ’ ‘‘Ben sizlere müracaat ettim, siz kendi içimizdendir. Türkiye’nin ödeme kabiliyeti 12 Eylül sabahı bütün ciİçimizde kafi miktarda yoktur deyip para vermediniz, nayetler durdu. 12 Eylül önmihrak var zaten. Dış onun üzerine Sovyetler’le ancesi olaylar sonunda devlete müdahale olduğuna laştık’’ karşılığını verdim. el konulmasıyla neticelenmişAdamlar yaptılar. Karşılığını inanmıyorum. Kargati. 1970’li yıllar zor yıllardır. da malla ödedik. 12 Mart 1971 muhtırasıyla şalık ve itiraz kendi Bunu şunun için söylüyohem parlamentonun, hem de içimizden geliyor. rum: Bütün bu zor şartlara rağseçilmişliğin yara aldığı kesinmen Türkiye iyi durumdaydı dir. 12 Mart 1971 muhtırası anayasaya aykırıdır. Bu muhtıranın arkasında ve hatta nükleer santral yapmaya hazırlanıve önünde parlamento ve hükümetin, sürege yordu. 1970 Silifke Taşucu’nda yerini de allen tutumuyla Atatürk ilke ve inkılaplarına ay mıştım. 1960 ihtilalinin üzerinde 10 yıl geçmişti. Parçalanmış siyasi yaşamı birleştirmekırı davrandığı iddiası yer alıyordu. O dönemde yüzde 5 enflasyon ve yüzde 7 ye çalışıyorduk. 1968’de Berlin’de başlayıp kalkınma hızı 6 sene boyunca (19651971) dünyanın her yanına yayılan öğrenci hareketsağlanmıştı. Türkiye’de bugün satışa çıkardı leri yaygınlaşmışken bu muhtıra her şeyi alt ğımız pek çok tesisin temeli o dönemde atıl üst etti. Batılılar aks değiştirdiğimizi düşündükleri dı. Rafineriler, boru hatları, demir çelik tesisiçin mi düğmeye bastılar? Bence hayır. Adnan leri, Keban Barajı o dönemdedir. S 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ankara Güniz Sokağı’ndaki evinde yazarlarımız Hikmet Çetinkaya ve Oral Çalışlar’ı kabul etti. Masasında Abdi İpekçi, Cevat Yurdakul, Gün Sazak, Hamid Fendoğlu ve Doğan Öz cinayetle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nden edindiği bilgi dolu bir dosya bulunan Demirel, “Devlet otoritesi demokratik otorite olmalıdır diyorum. Demokratik otoritenin olmadığı yerde devlet otoritesi yara alıyor ve başka bir kuvvet devreye giriyor” dedi. GÜN SAZAK’IN OĞLU: Karşı tarafa kızgınlık vardı İLHAN TAŞCI (Fotoğraf: KORAY AVCI) Menderes döneminde de benzer iddialar öne sürülmüştü. 1960 öncesi Türkiye’nin 300 milyon dolara ihtiyacı vardı, o sırada rahmetli Adnan Menderes Moskova’ya gidecekti, ‘‘İşte onun için oldu ihtilal’’ falan dendi de, ben bunlara katılmıyorum. me kademe bir yere çıkılabileceğini söyledim. Ekonomide mucize diye bir şey olmaz. Ekonomide istikrar olur. Hiçbir ülke mucize sayesinde bir yere varamamıştır. Türkiye’de rejimi beğenmeyen ve mucize arayanlar çıktı. Mucize arayan hareketlerle karşılaştık. 1973 seçimlerinden parçalı bir Meclis çıktı. Öyle iki parti bir araya geldi ki, ‘DIŞ GÜÇLERİN YAPTIRDIĞINA birbirine tamamen zıt kutuptaydılar. Fakat o da İNANMIYORUM’ 10 ay gibi az bir süre sonra bitti. Eğer demokratik otoriteyi tahrip ederseniz, Ben bu tür müdahalelere en çok muhatap olmuş kişi olarak, bunları başka bir devletin, yerine mutlaka bir otorite koyacaksınız, devbaşka bir gücün yaptırdığına inanmıyorum. let otoritesi boşluk kaldırmaz. O koyduğunuz Bunlar kendi içimizdendir. İçimizde kafi mik otorite de yarım yamalak olmaz. Hem kendisi işin içine girmiyor, hem de tarda mihrak var zaten. Bizde 12 Mart 1971’in dışarıdan idare etmeye kalkargaşalık asıl olarak içeriden kıyor. (12 Mart 1971 yönetikaynaklanmıştır. Dış müdaharövanşını 13 Mart le olduğuna inanmıyorum. 1973’te aldık. Eğer biz mini kastediyor.) 13 Mart Cumhurbaşkanı seçiKargaşalık ve itiraz kendi içio zaman bu mücadeleyi 1973’te mi geldi. Hadisenin arkasınmizden geliyor. Başlıyor her yapmasaydık, bundan da Cumhurbaşkanlığı kavgazaman olduğu gibi ‘‘Nereye gisonra Cumhurbaşkansı yatıyordu. Biz de 12 Mart diyoruz?’’ sözleri. Sabret, san1971’in rövanşını 13 Mart dık başına git. Sabret, iki selığı makamı ordunun 1973’te aldık. ne işler bozuk gidiyorsa sanelinde tuttuğu bir madıkta söyleyeceğini söylersin. Eğer biz o zaman bu mücakam haline gelecekti. Benim elimden 12 Mart deleyi yapmasaydık, bundan Milletin, dolayısıyla muhtırasıyla iktidarı aldın ve sonra Cumhurbaşkanlığı maMeclis’in hakkı ne yaptın, ‘‘Beyin kabinesi’’ kamı ordunun elinde tuttuğu olmaktan çıkıyordu. kurdun. Beyin kabinesi 11 ay bir makam haline gelecekti. dayandı. Beyin kabinesinin en Milletin, dolayısıyla Meclis’in kıymetli elemanı Atilla Karahakkı olmaktan çıkıyordu. O osmanoğlu ta Amerika’dan getirtilmişti. Ka dönemde Genelkurmay Başkanlığı’ndan Çanraosmanoğlu, ‘‘2379 yıl sonra gelişmişlik sevi kaya’ya çıkma girişimini önledik. yesine ulaşırız’’ dedi. Senin bir becerin var mı, Devlet otoritesi demokratik otorite olmalıbizi şu içinde bulunduğumuz zor durumdan kur dır diyorum. Demokratik otoritenin olmadığı tar. Adam bana diyor ki: ‘‘Avrupa Birliği sevi yerde devlet otoritesi yara alıyor ve başka bir yesine ne zaman çıkacağız?’’ Bunu bana Yoz kuvvet devreye giriyor. İspanya örneğini vegat’ın Şefaatli ilçesinde söylüyor. Adama de reyim. İspanya’da önde bir devlet vardır, arkadim ki, ‘‘Şu dama çık bakayım’’. O da bana da da bir devlet vardır, öndeki işlemezse arka‘‘Neyle çıkayım’’ dedi, ‘‘merdivenle’’ dedim. İş daki gelir diyor. Benim de aylardır söylediğim te ben de ona merdiven gerektiğini ve kade bu. ‘ ‘ Yurdakul’dan çocuklarına mektuplar Cevat Yurdakul ESKİ ADANA VALİSİ AYDEMİR CEYLAN urdakul’un öldürülmesinin nekadar çoktu ki artık bıkmıştık. Bunları sıkıSomuncuoğlu deni, o dönem Türkiye’yi bölyönetime bildiriyorduk, ama hiçbir tepki konuşunca mek isteyen iç ve dış güçlerin bir plaalmadık. Sadi Somuncuoğlu’nun verdiği nıdır. Yaklaşan seçimle beraber Ecebeyanattan sonra idam fermanımız imza‘İdam fermanımız vit hükümetini devirmek için tertiplelandı diye konuşmuştuk. Kendisine emir verimzalandı’ dedik meme karşın nenlerin bir uzantısıdır. O dönemlerde koruma istemiyordu. Bana ‘‘YeterAdana’da yollar kapatılıyor, lastikler yakılıyor, li sayıda polis yok. Koruma için kendime polis ayıraortalık sürekli karıştırılmaya çalışılıyordu. Cevat ve ben, mam’’ diyordu. Yurdakul, Atatürk ilkelerine bağlı, Türk o günlerde ‘‘Sonunuz geldi. Yaptıklarınızın cezasını çeke Emniyeti’nin yetiştirdiği çok başarılı bir emniyet müdürüyceksiniz. Sadece siz değil can yoldaşlarınız da bunun ce dü. Ve o dönem Adana gibi karışık bir yerin emniyet müdürü zasını çekecek’’ yazılı tehditler alıyorduk. Bu tehditler o olmak demek, ateşten gömlek giymek demekti. Y ANKARA Eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak’ın oğlu Süleyman Sazak şimdilerde ‘‘babasının öldürüldüğü’’ yaşta. Tarih 27 Mayıs 1980. 20’li yaşlarda oğul Sazak. Birlikte yemek yediği arkadaşını evine bırakmıştır. Babasının öldürüldüğünü arkadaşının ailesinden öğrenir. Süleyman Sazak için işte o an ‘‘yaşam tümüyle durur’’. Öne çıkan duygu ise ‘‘o günün koşullarında karşı tarafa yönelik kızgınlık’’tır... Yüksel İnşaat Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüten Süleyman Sazak ile tarih yapraklarını geriye çeviriyoruz, 26 yıl öncesine, 27 Mayıs 1980’e gidiyoruz. Babasının evin önünde öldürüldüğü akşama... Dönemin MHP Genel BaşkanYar GÜN SAZAK KİMDİR? dımcısı Gün Sazak, eşi Nilgün Hanım ile Eskişehir’in Sazak köyündeki çiftlikten gelmişti. Başkentin mayıs serinliğindeki bir akşamı... Oğul Süleyman Sazak da Ankara’dadır. Keyifli bir akşam yemeğinin ardından arkadaşını evine bırakün Sazak, 1932 yılında Anmaya gittiğinde, ar kara’da doğdu. Cumhuriyet’in kadaşının ailesinden kuruluş dönemi milletvekilleöğrenir, babasının rinden Emin Sazak’ın oğludur. öldürüldüğünü. O an MHP Genel Başkan Yardımcıgenç bir oğul neler lığı da yapan Sazak, 2. Milliduyumsardı ki? Sü yetçi Cephe Hükümeti’nde leyman Sazak, o gün Gümrük ve Tekel Bakanı olayaşadıklarına geri rak görev aldı. 27 Mayıs 1980 dönüyor ve usul usul günü akşam saatlerinde evianlatıyor: ‘‘Ben ar nin önünde uğradığı silahlı kadaşımı evine bıra saldırı sonucu öldürüldü. Salkırken onun ailesin dırıyı DevSol örgütü üstlendi. den aldım haberi. Bir Resmi kayıtlara göre, eylem anda her şey durmuş talimatı örgütün Ankara sogibi oluyor. Daha rumlusu Mehmet Edip Eranıl doğrusu insan şoke tarafından verildi. Eylem plaoluyor o anda. Bir nının Cemal Kemal Altun’un evinde yapıldığı, öldürme eyde kızgınlık...’’ Kimlere karşı, ne leminin ise Cengiz Gül ile Ahyin kızgınlığı? Oğul met Levent Babacan tarafından Sazak, sözlerini sür gerçekleştirildiği saptandı. Badürüyor: ‘‘Yani işin bacan yargılama sonunda idam siyasi olduğu ihtima ile cezalandırıldı, daha sonra linin yüksek oluşu cezası müebbet ağır hapis cenedeniyle bir kızgın zasına çevrildi. Babacan, 1991 lık oluşuyor. Kim yılında Gaziantep cezaevinyaptıysa ona karşı den şartla salıverildi. Cem Öz kızgınlık. O günün 5 yıl ağır hapis cezası, Sadık şartları soğuk savaş Cafer Özcan ise 6 yıl ağır hadönemi şartları ol pis cezası aldı. Cemal Kemal Altun, adam duğu için. O günleröldürmeye azmettirme suçunde sağsol kavramdan gıyabi tutuklama müzekları derin olarak varkeresi ile aranırken Almandı. Gerçi bugün on ya’ya kaçtı ve burada yakalanlar gündemden kalk dı. 30 Ağustos 1983 yılında tı ama... O günün ko çıkarıldığı Berlin İdare Mahşullarında direkt kemesi’nin 6. katından atkarşı tarafa kızgınlık layarak intihar etti. Mehmet hissediyorsunuz...’’ Edip Eranıl ise halen kırmızı Gün Sazak öldü bültenle aranıyor. rüldüğünde yanındaki eşi Nilgün Hanım’ın yaşadıklarını Süleyman Sazak, ‘‘Bir insanın genç yaşta dul kalması hem de böylesi bir şekilde dul kalması, hem psikolojik hem de manevi olarak insanı etkileyen bir durum’’ sözleriyle açıklıyor. Sazak, çocuklar açısından babasızlığın, eş bakımından ise hayat arkadaşının yokluğunun yarattığı psikolojik sıkıntıların göz ardı edilemeyeceğini söylüyor. Dededen (Emin Sazak) beri iş hayatının içindeydiler. Babasının kendilerine para değil, ama iş bıraktığını vurgulayan Sazak, bu nedenle de kendilerini şanslı sayıyor. Süleyman Sazak için babası, her şeyden önce çok konuşan bir insan değildi. ‘‘Kendi kararlarını vermesi konusunda hep yüreklendiren, hiçbir zaman oğlu adına kararlar almayan’’ bir babaydı.. Ayrıca Gün Sazak çocuklarına ‘‘yalan söylememeyi, dürüst ve yardımsever olmayı, memleketi sevmeyi’’ öğretmişti. G Y A R I N : D E M İ R E L : B E N Ö Y L E B İ R Ş E Y S Ö Y L E M E D İ M , K E NA N E V R E N K A R I Ş T I R M I Ş CUMHURİYET 09 K 28 Mayıs 1980 ‘ ‘
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle