25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER Başbakan Erdoğan, muhalefetten art arda gelen malvarlığı açıklamalarıyla ‘köşeye sıkıştı’ ‘Anı geldiğinde açıklarım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefet partilerinin liderleri art arda malvarlıklarını kamuoyuna açıklarken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda adım atmamakta ısrar ediyor. Erdoğan, bugün ya da yarın ne zaman açıklama yapacağının ‘‘sinyalini vereceğini’’ söyledi. Başbakan Erdoğan, partisinin geçen salı günkü grup toplantısında, malvarlığı açıklamaları konusunda muhalefete yüklenmişti. ‘‘Y ediğimiz lokmanın muhasebesinde kılı kırk yararız, attığımız her adımı en hassas vicdani kıstaslarla ölçüp biçeriz’’ diyen Erdoğan, muhalefet liderlerinin açıklamalarını da ‘‘beğenmemişti.’’ Özellikle Anavatan Partisi lideri Erkan Mumcu’yu hedef alan Erdoğan, ‘‘Benim kasam, sponsorum, kaynağım; kardeşimdir, ağabeyimdir, yeğenimdir, kuzenimdir, amcamdır, teyzemin oğludur diyen siyasetçiler var. Böyle mal bildirimi mi olur’’ demişti. Erdoğan’ın bu konuşmasının ardından Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP lideri Deniz Baykal, sırayla malvarlıklarını kamuoyuna açıkladı. Konuyla ilgili hafta boyunca değerlendirmelerde bulunan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da bugün ayrıntılı bir açıklama yapacak. Cumhuriyet’e konuşan Ağar, ‘‘Bugüne kadar zaten birkaç kez malvarlığımı açıkladım. Yarın (bugün) İstanbul’da bir toplantı olacak. Burada konuyla ilgili ayrıntılı açıklamayı da yapacağım’’ dedi. Malvarlığını açıklayan CHP lideri Deniz Baykal da çağrısını yineleyerek Başbakan’dan 1994’teki malvarlığı ile bugünkü malvarlığını açıklamasını istedi. Muhalefetten art arda gelen malvarlığı açıklamalarıyla ‘‘köşeye sıkışan’’ Başbakan, gazetecilerin soruları karşısında zor anlar yaşıyor. Partisinin dünkü MKYK toplantısını iptal eden ve İstanbul’a giden Erdoğan’ın, hafta sonu ailesiyle ve parti yöneticileriyle değerlendirme yapacağı öğrenildi. Cuma namazını evinin bulunduğu mahalledeki Aksa Camisi’nde kılan Başbakan, namazın ardından gazetecilerin, ‘‘Malvarlığı ile ilgili gerekli açıklamayı salı günü mü yapacaksınız’’ sorusuna ‘‘İnşallah’’ yanıtını verdi. Erdoğan, bir diğer gazetecinin ‘‘Malvarlığını mı açıklayacaksınız’’ sorusu üzerine de şunları kaydetti: ‘‘Açıkladı ya gazeteler, okumadınız mı? Hemen hemen tamamı açıklandı. Zaten mahkemenin açıkladıkları var, şirket devrinden sonra yapılmış açıklamalar var. Ama hepsinin derli toplusunu da anı geldiğinde açıklayacağım. Diğerlerininkine benzemez benimki. Benden çıkan, şunu bir defa bilmelisiniz ki, üzerinde tartışma götürmez. Açıklamanın ne zaman yapılacağını şimdi, yarın (bugün) toplantılarım var. Pazar günü yine İstanbul’da toplantılar var. Bu toplantılarda sinyalini veririm.’’ CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Peygamber Karikatürleri İsterseniz şöyle başlayalım: (Sitesine girmek abonelik gerektirdiği için göremediğim) FranceSoir gazetesindeki yeni karikatürde bütün peygamberler birlikte resmedilmekteymiş ve Hz. İsa, Hz. Muhammed’e şöyle demekteymiş: ‘‘Söylenme Muhammed... Burada hepimizin karikatürü çizildi.’’ İsa öncesi peygamberlerin de mutlaka karikatürleri çizilmiştir ama bu alanda da rekor sanırım İsa’nındır. ‘‘Bu alanda da...’’ derken, resimde, edebiyatta, sinemada, sanatın başkaca alanlarında, İsa imgesinin ve ona ilişkin söylence ve öykülerin (kimi kez İsa’yı ille de yüceltmeyen) sayısız kullanımını göz önünde bulunduruyorum. Batı resminde modernizm öncesi yüzyılların başlıca esin kaynaklarından belki de en başta geleni, İsa’ya ve İncil’e ilişkin söylence ve öykülerdir. Bu nedenle, yukarıda sözünü ettiğim karikatürdeki sözleri söylemekle Hz. İsa, ‘‘son peygamber’’e haksızlık ediyor sayılamaz... ??? FranceSoir’daki karikatürü görmedim, fakat birkaç ay önce bir Danimarka gazetesinde yayınlanan karikatürleri bir internet sitesinde buldum. Öncelikle, belki bir ikisi dışında, bunların karikatür değeri taşımayan çok amatörce çizimler olduğunu söylemem gerekiyor. Herhangi bir polemiğe yol açmamak için, bence az çok espri değeri taşıyan bu bir iki karikatürün hangileri olduğunu belirtmeyeceğim. Fakat toplam 11 karikatürün kimilerinde İslam peygamberi, elinde pala, sarığında bombayla, gözü dönmüş bir terörist olarak gösterilmekte. Bunlar hiçbir sanat değeri, espri öğesi taşımayan kaba çizimler. Eğer bu çizimler, söz konusu ülkenin değerli çizerlerinin elinden çıkmışsa şaşarım. Peygamberin sıradan bir bedevi olarak gösterildiği çizimlerde de, yine herhangi bir espri öğesi, ya da sanatsal özellik göremedim. ??? Benim bu sözlerimin de kimilerini kızdıracağını, ya da onlar tarafından hiç de sempatiyle karşılanmayacağını tahmin ediyorum. Sanırım onlar, İslam peygamberinin hiçbir biçimde, resim, karikatür vb. bir sanatsal ürünün konusu olamayacağı inancındadırlar. Bu inançlarının kaynağını İslamın kutsal kitabında buluyor olmalılar. Fakat Kuran’daki pek çok ‘‘ayet’’ ya da ‘‘hadis’’in farklı yorumlara açık anlam ayrıntılarına sahip olduğu da bilinmekte. Muhammed’in kendisi resim (tasvir) sanatına karşı mıydı? İsa’dan farklı olarak, ‘‘Tanrı’nın oğlu’’ olduğu gibi bir iddiası bulunmayan, yine yaşamları büyük ölçüde gizem ve söylenceyle örtülü İsa ve daha önceki peygamberlerden farklı olarak yaşamı ve kişiliği konusunda gerçekle örtüşen bilgilere sahip olduğumuz İslam peygamberi, neden resim sanatının, başka sanatların konusu olmasın? Batı ülkelerinde müzeleri gezerken, resim ve heykel sanatı yoluyla bu ülkelerin kültürel ve toplumsal tarihini de okursunuz. İslamın ağırlıkta olduğu (aralarında bizim ülkemizin de bulunduğu) ülkeler ise yazık ki bu kültür hazinesinden yoksun. 19. yy sonlarına kadar bu alanda sahip olduğumuz az sayıda değeri, Fatih Sultan Mehmet gibi aydın kimlikli birkaç padişahla birkaç oryantalist Batılı sanatçıya borçluyuz. ??? Karikatür bir sanattır. Benim düşünceme göre peygamberler de, başka sanatların konusu olabilecekleri gibi, bu sanatın da konusu olabilmeliler... (Kahramanları arasında Tanrının kendisinin de bulunduğu oyunlar, şiirler, romanlar vardır...) Fakat öncelikle, yapılan şeyin sanat olması gerekiyor. Danimarka gazetesinde yayınlanan (ve anlatım özgürlüğünü desteklemek adına) başka gazetelerde de yayınlanan karikatürler ise her şeyden önce sanatsal değerden yoksun. Ne bir çizim ustalığını, ne de dikkate değer bir zekâ düzeyini yansıtmaktalar... İslam ülkelerinin aydınları bunu böyle anlayıp kendi ülkelerinin insanlarına da anlatabildiklerinde ‘‘Batı’’ ile bu ülkeler arasındaki ‘‘entelektüel’’ açık büyük ölçüde kapanacak ve günümüz Batı’sında ‘‘düşünce ve anlatım özgürlüğü’’ denilen şeyin de kimi kez ahlâki ve düşünsel düzeysizliğin kılıfı olduğu daha kolay görülebilecektir. ‘SİNYALİNİ VERİRİM’ ISRARLI SORULAR CHP LİDERİ DENİZ BAYKAL: ÜLKÜ ADATEPE Sezer’in tavrı örnek alınmalı ? Cumhurbaşkanı Sezer’in, oğlu Levent Sezer için Köşk’te yaptığı evlilik töreninin tüm masraflarını kendi cebinden karşıladığı ortaya çıktı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, oğlu Levent Sezer için Çankaya Köşkü’nde düzenlenen evlilik töreninin tüm masraflarını kendi cebinden karşıladığı ortaya çıktı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Sezer’in davranışını ‘‘topluma örnek olması gereken bir tavır’’ diye değerlendirdi. Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila, dünkü yazısında Sezer’in Çankaya Köşkü’nde oğlu Levent Sezer için yaptığı nikâh törenine ilişkin ayrıntıları kaleme aldı. Bila, yazısında, 2004 yılında gerçekleştirilen evlilik töreninde misafirlere verilen ikramın Sezer tarafından karşılandığını kaydetti. Bila, evlilik töreninden önce ve sonra elektrik sayaçlarının kontrol ettirilerek tören sırasındaki aydınlatma giderlerinin de Sezer tarafından ödendiğini belirtti. Bila, misafirlerden herhangi bir hediyenin de kabul edilmediği törenin sade bir şekilde yapıldığını kaydetti. CHP Genel Başkanı Baykal, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’la görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP lideri Baykal, SeCumhurbaşkanı Sezer zer’in oğlunun Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen evlilik töreni sırasındaki elektrik giderini kendi cebinden ödediğine ilişkin haberi nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, ‘‘Cumhurbaşkanı’nın bu konuda titizliği, duyarlılığı çok açık. Bu, topluma örnek olması gereken bir tavır’’ dedi. Hazreti Ömer’in kendisini ziyaret eden dostuyla görüşmesi sırasında diğer mumu söndürerek kendisine ait özel mumu yakmasının, bir örnek olarak kuşaktan kuşağa anlatıldığını söyleyen Baykal, şunları kaydetti: ‘‘Bu dikkati, özeni sergileyen örnekleri görmek son zamanlarda güçleşmiştir. Buna ihtiyacımız var. Türkiye bu konularda dikkatsiz bir tavır takındığında çok büyük sıkıntılar çekti. Kamunun, toplumun hakkını gözeten, kollayan bir anlayışı iç dünyamıza, reflekslerimize yerleştirmeliyiz..’’ ‘Siyasi malzeme yapıldım’ İstanbul Haber Servisi Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından basına yansıtılan mektubu ile ilgili açıklama yaptı. Adatepe, ‘‘Devletimiz dahil hiç kimseden herhangi bir istekte bulunmadım’’ dedi. Pera Palas Otel’deki basın toplantısına eşi Öke Adatepe ile gelen Ülkü Adatepe, yorgun olduğu için hazırladığı bildiriyi gazeteci Orhan Karaveli’nin okumasını istedi. Karaveli’nin okuduğu metinde Adatepe, ‘‘Başbakan’ın söylediğinin aksine, ben yüce Atatürkümüzün evlatlığı değil, manevi kızıyım. Umarım bu bir dil sürçmesinden ibarettir. Aralarında Sabiha Gökçen Abla’nın da bulunduğu Atatürk’ün 5 kızı, onun evladı olmanın onurlu sorumluluğunu özenle taşıdık’’ diye konuştu. Atatürk’ün ölümünün ardından geçen 68 yılda gelmiş geçmiş hiçbir hükümetin halini sormadığını dile getiren Adatepe, ‘‘Yurtdışında ticaretle uğraşan iki oğlumdan birine ait Şişli’deki apartman dairesinde oturuyoruz. Herhangi bir işimiz, taşınır veya taşınmaz servetimiz, arabamız, bankada paramız, şirketlerde hissemiz yok’’ dedi. Adatepe, Başbakan’a 14 Ekim 2005’te bir mektup yazdığını doğrulayarak şunları söyledi: ‘‘Daha önce 10 Şubat 2005’te İçişleri Bakanı’na sonuçsuz kalan bir mektup göndermiştim. Hükümetin üst düzey görevlileri nden bir araba ve koruma görevlisi istemiştim. Bakanlık koruma ve şoför vereceğini, arabayı da İş Bankası’nın vermesi gerektiğini söyledi. Ama bir yanıt gelmedi’’ dedi. ‘MODEL OLSUN’ Baykal, Başbakan’ı kastederek ‘Umarım herkes de hangi tarihte neyi kaça aldığını kalem kalem açıklayarak ortaya koyar. Açıklama tarzımın model olarak da yararlı olacağına inanıyorum’ dedi. Malvarlığını açıklayan CHP lideri, Erdoğan’ı da çağırdı Baykal: Siyasetten değil avukatlıktan kazandım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasetteki tartışmalar sürerken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da malvarlığını açıkladı. Baykal, siyasette olduğu sırada hiçbir ticari faliyette bulunmadığını belirterek ‘‘Bina ve arazi almadım. Miras kalan iki ev dışında bütün yatırımımı siyasette yasaklı olduğum dönemde avukatlıktan kazandığım parayla yaptım’’ dedi. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da 1994’teki malvarlığı ile bugünkü malvarlığını açıklamaya çağırdı. CHP lideri Baykal’ın 2 Şubat 2006 itibarıyla malvarlığı şöyle: DAİRELER ? Ankara Oran Sitesi, Birinci Cd. 58/8 numarada 200 metrekare apartman dairesi. 1972’de, milletvekili olmadan önce, hiçbir kamu sorumluluğu taşımazken, 145 bin TL Emlak Kredi Bankası kredisiyle ve taksitle satın alındı. ? Antalya’nın Kemer ilçesinde, 59 Ada4 parselde inşa edilmiş binanın 70 metrekarelik bir adet dairesi. 1985’te siyasi yasaklıyken, 12 milyon TL ’ye alındı. TARLA VE ARAZİLER ? Antalya’nın Kaş ilçesi Andifli mevkiinde, milletvekili olmadığı, herhangi bir kamusal sorumluluk taşımadığı, siyaseten yasaklı olduğu dönemde, 15.03.1983 tarihinde 1 milyon TL ’ye satın aldığı, 16 dekar zeytinli tarla. ? Antalya merkez ilçe Zeytinköy Mahallesi’nde 701 Ada13 parselde milletvekili olmadığı, herhangi bir kamusal sorumluluk taşımadığı, siyaseten yasaklı olduğu bir dönemde, 14.01. 1987 tarihinde 65 milyon TL ’ye satın aldığı 24 dekar arazi. MİRAS YOLUYLA ? Antalya Merkez Kışla Mahallesi 310 Ada17 Parsel’deki binanın 11 numaralı 100 metrekarelik bir dairenin yarım hissesi. ?Antalya Merkez Kışla Mahallesi Hamdi Kaptan Sokak’taki 3883 Ada2 Parsel’deki evin yarım hissesi. KOOPERATİFLER ? Ankara Beysukent’te Konut 18 Yapı Kooperatifi’nde bir adet hisse. 16.12.1988’den itibaren aidat ödenmiştir. ? Muğla, Bodrum, Maviköy Yapı Kooperatifi’nde bir hisse. 1986’dan bu yana aidat ödeniyor. TAŞINIR DEĞERLER ? İş Yatırım AŞ’de 97.225 YTL. ? İş Bankası TBMM Şubesi’nde 28.112 YTL. ? İş Bankası Farabi Şubesi’nde 26.482 Avro ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 513 85 95 TTK VE TDK’DEN BAYKAL ’A ‘Haklılığımız ortaya çıktı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP’nin Atatürk’ün vasiyetini yerine getirmeyerek Türk Tarih Kurumu (TTK) ile Türk Dil Kurumu’nun (TDK) payını mahkeme kararına karşın ödemediğini ileri sürmesinin ardından iki kurumun başkanları da CHP’yi suçladı. TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Akalın, ‘‘CHP, ulu önder Atatürk’ün vasiyetnamesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı, yasaları ve yargı kararlarını çiğnemektedir’’ dedi. Erdoğan’ın, kendisine yöneltilen malvarlığı eleştirilerini karşılamak için kullandığı Atatürk’ün mirası konusu, TDK ve TTK’yi de CHP’ye karşı harekete geçirdi.Akalın ve TTK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Türkiye İş Bankası’ndaki Atatürk hisselerinin gelirleri konusunda yaşanan sorunlarla ilgili olarak TDK Konferans Salonu’nda ortak basın toplantısı düzenledi. CHP’nin TDK ve TTK’nin Atatürk’ün kurduğu kurumlar olmaktan çıktığı gerekçesiyle bu iki kuruma ödeme yapmadığını belirten TDK Başkanı Şükrü Akalın, buna karşın partinin davaları kaybettiğini anlattı. Kurum başkanlarının açıklamaları CHP’den tepki gördü. Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı açıklamasında, ‘‘Yaptıkları talihsiz açıklamalar, aslında CHP’nin ne kadar haklı olduğunu gösterdi. TTK ve TDK’nin bağımsız birer kuruluş olmaktan çıkıp hükümete bağlı resmi bir kuruluş olduğunu kanıtladı’’ dedi. 51 BİN YTL TAZMİNAT İSTİYOR UNAKITAN’DAN DENİZ BAYKAL ’A TEPKİ CHP’li Koç’tan karşı dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan’ı malvarlığını açıklamaya zorlayan muhalefetten, ‘‘malvarlığı’’ açıklamaları sürüyor. CHP liderinden sonra Grup Başkanvekili Haluk Koç da kişisel malvarlığını açıkladı. Koç, ‘‘kıvırtıyor’’ sözleri nedeniyle kendisine 50 bin YTL’lik dava açan Başbakan’a, ‘‘densiz ve edepsiz’’ sözleri nedeniyle 51 bin YTL’lik karşı tazminat davası açacağını bildirdi. Haluk Koç, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Erdoğan’ın şimdiye dek hakkında 3 dava açtığını belirterek amacının ‘‘korkutma, yıldırma politikası’’ olduğunu söyledi. Haluk Koç kendisinin hiçbir şeyden korkmadığını ve yılmadığını sözlerine ekledi. ‘Ben onlara büyük gelirim’ Haber Merkezi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, kaçak villa ve malvarlığı konusunda kendisini eleştiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a ilginç nitelemelerle yanıt verdi. Baykal için ‘‘Arı sokmuş gibi bağırıyor’’ ifadesini kullanan Unakıtan, ‘‘Benimle de kimse uğraşmasın. Ben onlara büyük gelirim’’ dedi. Malvarlığı ve kaçak villaya ilişkin iddiaları NTV’de katıldığı bir programda yanıtlayan Unakıtan, Baykal’ın kendisiyle ilgili açıklamalarının ‘‘siyasi birtakım düşüncelerden, senaryolardan ve tuzaklardan’’ kaynaklandığını ileri sürdü. Bir süre sonra ‘‘Deniz Baykal’ın boşu boşuna bağırdığının ortaya çıkacağını’’ söyleyen Unakıtan, Baykal’ın tepkiler karşısında ‘‘yerine oturacağını ve bir daha kalkamayacağını’’ ileri sürdü. Unakıtan, ‘‘Benimle uğraştıkça halkın nazarında kendileri kaybediyorlar. Onu bunu açıklayacaklarına ben diyorum ki; sayın muhalefet lideri anket sonuçlarını açıklasın. Kendisi boyuna oturuyor konuşuyor, hatta zaman zaman birdenbire bağırıyor, arı sokmuş gibi. Ben de anlamadım gitti’’ dedi. Unakıtan ve Erdoğan cemaat toplantısında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan siyasete girmeden önce Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa cemaatinin ölen şeyhi Mahmut Esat Coşan ve kendisine ‘‘abi’’ diyen Başbakan Erdoğan ile birlikte katıldıkları bir toplantıda böyle poz vermişlerdi. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle