21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Plan ve Bütçe Alt Komisyonu, Sayıştay yasa önerisiyle ilgili taslak raporu hazırladı 5 YDK’ye darbe planı EMİNE KAPLAN ANKARA Yüksek Denetleme Kurulu’nu Sayıştay’a devretmek isteyen AKP hükümeti, Kamu Yönetimi Temel Yasası ile bu hedefini gerçekleştiremeyince TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nun gündeminde bulunan Sayıştay yasa önerisinde değişiklik yaptı. Öneride, KİT’lerin Sayıştay tarafından denetlenmesi öngörülürken YDK’nin denetim yetkisi ise boşlukta bırakıldı. Aynı yetkinin iki kurumda olmasının sıkıntı yaratacağını düşünen alt komisyon, taslağı bekletmeye aldı. TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu, Sayıştay yasa önerisiyle ilgili taslak raporunu hazırladı. Alt komisyon, öneride değişiklik yaparak metne ‘‘kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimi’’ başlıklı bir madde ekledi. Söz konusu madde, şu düzenlemeyi öngörüyor: ‘‘De ‘Artizlik yapma Tüzmen’! ? Sayıştay üyelerinin seçim sistemini değiştirmek isteyen AKP hükümeti, Yüksek Denetleme Kurulu’nun KİT’lerle ilgili denetim yetkisini de Sayıştay’a vermek istiyor. Kamu Yönetimi Temel Yasası ile bu hedefini gerçekleştiremeyen hükümet, TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’ndaki Sayıştay yasa önerisine bu yönde bir düzenleme koydu. netim grup başkanlıklarınca, KİT’lerin düzenlilik ve performans denetimi sonucunda hazırlanan yıllık denetim raporları, denetlenen KİT’e ve bir örneği de ilgili bakanlığa gönderilir. KİT’ler, hazırlayacakları cevaplarını varsa yönetim kurullarından, yoksa yetkili organlarından geçirmek kaydıyla raporun alındığı tarihten itibaren 45 gün içinde Sayıştay’a ve ilgili bakanlığa gönderir. İlgili bakanlıklar bu cevapları, kendi görüşleriyle birlikte en geç 15 gün içinde Sayıştay’a gönderir. Bu cevaplar da dikkate alınarak her bir KİT için düzenlenen yıllık dönetim raporları, ilgili olduğu yılın bitimini takip eden temmuz ayının 15’ine kadar verilen cevaplar da eklenerek Sayıştay Başkanlığı’na sunulur. Bu raporlar, Sayıştay Başkanı tarafından görüş alınmak üzere dairelere gönderilir. Daireler, görüşlerini eylül ayı sonuna kadar Sayıştay Başkanlığı’na sunar.’’ Söz konusu maddede, ayrıca Sayıştay’ın KİT raporlarını TBMM, ilgili bakanlık ve kamu idaresine, Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlığı’na gönderilmesi öngörülüyor. mesi öngörülmüş, ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosu nedeniyle yaşama geçirilememişti. Alt komisyonun taslak raporu doğrultusunda önerinin yasalaşması durumunda, KİT’ler Sayıştay tarafından denetlenecek. Kararı Erdoğan verecek Ancak komisyon raporunda, YDK’nin KİT’lerle ilgili denetim yetkisinin kaldırılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme öngörülmüyor. AKP hükümetinin bu konuda bir karar veremediği belirtiliyor. Aynı yetkinin iki kurumda olmasının sıkıntı yaratacağına dikkat çeken AKP’li komisyon üyeleri, bu konuda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın vereceği kararı bekliyor. Bu ne YDK devre dışı AKP hükümeti, bu maddeyle Kamu Yönetimi Temel Yasası ile gerçekleştiremediği düzenlemeyi Sayıştay yasa önerisiyle yapmak istiyor. Kamu Yönetimi Temel Yasası’nda, YDK’nin Sayıştay’a devredil denle, komisyonun taslak raporu bekletiliyor. Aynı yasa önerisiyle, Sayıştay üyelerinin seçiminde Sayıştay Genel Kurulu devre dışı bırakılıyor. Mevcut yasalara göre, Sayıştay Genel Kurulu, boş bulunan üyelikler için TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na 4 katı aday bildiriyor. Komisyon da aday sayısını 2 katı olarak belirleyerek TBMM Genel Kurulu’na sunuyor. Yasa önerisine göre, Sayıştay Başkanlığı üye adayı olarak başvuranların gerekli niteliklere sahip olup olmadığını belirleyecek ve seçilme yeterliliği bulunanları TBMM Başkanlığı’na bildirecek. Plan ve Bütçe Komisyonu, adaylar arasında yapacağı seçimle boş bulunan üyelikler için 3 katı kadar aday belirleyerek TBMM Genel Kurulu’na sunacak. Genel kurul, gizli oyla bu adaylar arasından seçim yapacak. TBMM GÜNDEMİ BURSA Disiplin affı genel kurulda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta 20 bini aşkın memuru ilgilendiren disiplin cezalarının affıyla ilgili tasarı görüşülecek. TBMM Genel Kurulu, bu hafta da salı ve çarşamba günleri 15.0021. 00, perşembe günü 14. 0021.00 saatleri arasında çalışacak. Genel kurulda yarın İzmir’deki Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunları ile ilgili yasa önerisi görüşülecek. Aynı gün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bağlı İETT’nin toplu taşıma amacıyla, özel sektörden uzun süreli otobüs kiralamasına olanak verilmesine ilişkin yasa önerisi ele alınacak. Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin öneri de gündemde yer alıyor. Bu öneri, muayene ve ameliyat ücretleriyle ilgili tarifeler konusunda düzenlemeler içeriyor. Genel kurulda çarşamba günü 20 bin 543 memuru ilgilendiren, disiplin cezalarının affıyla ilgili tasarı ele alınacak. Bu tasarıyla, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında 23 Nisan 1999 tarihinden 14 Şubat 2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilen bazı disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedilecek. At yarışlarının düzenlenmesi ile ilgili tasarı da aynı günün gündeminde yer alıyor. Tasarıda dopingle ilgili düzenlemeler bulunuyor. Gelir vergisi oranlarında indirim öngören ve yatırım indirimi uygulamasını kaldıran yasa önerisinin 2 Mart Perşembe günü genel kurul gündemine gelmesi bekleniyor. Adalet Komisyonu, sigara yasağını genişleten öneri üzerindeki görüşmelerini bu hafta sürdürecek. AKP’de eleştiri ihraç nedeni SİBEL BAHÇETEPE Anavatan Partisi Mardin Milletvekili Muharrem Doğan, TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta kürsüden Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in gazetelerdeki ilanlarda kullanılan deri giysilerle çekilmiş fotoğraflarını gösterdi. Bu fotoğraflar üzerine Tüzmen’in ‘‘yakışıklılığından’’ ‘‘artistliğine’’ dek uzanan atışmalar yaşandı: Fikret Badazlı (AKP) Allah nazardan saklasın; yakışıklı. Muharrem Doğan Sayın Bakanımız ne kadar yakışıklı, Allah daha fazlasını versin; ama bence devlet ve bakanlık ciddiyet ister. Ahmet Yeni (AKP) Kıskanmayın; ihracat yapıyor. Fikret Badazlı 73 milyar dolar ihracat yapıyor. Muharrem Doğan Gümrüklerde meydana gelen yolsuzlukları ortadan kaldıracak. Habur ve Nusaybin gümrük kapılarında meydana gelen olumsuzlukları, yığılmaları önleyecek, üretim yapacak, vatandaşlarımızın o sıkıntılarını giderecek bir bakan arıyoruz, böyle bir bakan istiyoruz. Süleyman Sarıbaş (ANAVATAN) Vatandaşa ‘‘Artistlik yapma’’ diyeceğine bakana ‘‘Artistlik yapma’’ desene. Muharrem Doğan Ama siz, maalesef, tamamen gündeme, deri tanıtımını yapan, ama diğer taraftan, verdiği sözleri yerine getiremeyen ‘‘Nusaybin Gümrük Kapısı’nı uluslararası hale getireceğim’’ diye söz verenler, bugün deri tanıtımı yapmaktadır. Şükrü Ünal (AKP) Yarın dericiler kapına gelir. Muharrem Doğan Şimdi biz, dericilerimizi seviyoruz, biz tekstil sektörümüzü seviyoruz. Ve bu sektörde hizmet veren tüm üreticilerimizi kutluyorum, kalbimiz onlarla beraberdir; biz onlar için çalışıyoruz; ama bir bakanın mankenlik yapması, siyaset etiği bakımından uygun değildir, diyorum ve böyle bir bakanımız, bu kadar memleketin sorunları varken nasıl böyle bir iş için zaman bulabiliyor da bunları yapabiliyor? Süleyman Sarıbaş Çiftçiye ‘‘Artistlik yapma’’ diyenler kendileri artistlik yapıyorlar! Başbakan Erdoğan, AKP Üsküdar İlçe Teşkilatı’nın kongresine katıldı. (AA) Erdoğan: Hamas’ın ziyareti rutin bir iş İstanbul Haber Servisi AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hamas liderinin Türkiye ziyaretini ‘‘rutin bir iş’’ olarak değerlendirdi. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte dün Burhan Felek Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen AKP Üsküdar İlçe Teşkilatı’nın 2. Olağan Kongresi’ne katıldı. Erdoğan’ın doğum günü olması nedeniyle salondaki partililer hep birlikte ‘‘Samanyolu’’ şarkısını seslendirdi. Erdoğan, ‘‘3Y’’ diye adlandırdığı ‘‘yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar’’la mücadele ettiklerini belirtti. Muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan şöyle devam etti: ‘‘Şimdi bu yolsuzluk sürecinde bu mücadeleyi verirken orada 22 banka fona devredildi. Şimdi bunlar çıkmışlar, sağda solda bize dürüstlük taslıyorlar. Durun ya... Sizin biz geçmişinizi, cemaziyelevvelinizi biliyoruz.’’ gönderme yaparak ‘‘Bu ülkede namuslular, namuslu olmayanlar kadar cesaret sahibi olmazsa bu zulüm devam eder’’ diye konuştu.Erdoğan, Hamas heyetinin Türkiye ziyaretine ilişkin tepkilere değinerek CHP’yi bu konu üzerinden ‘‘rant’’ sağlamaya çalışmakla suçladı. AKP Bursa Mustafakemalpaşa yönetiminin delege seçimlerinde usule aykırı davranıldığını öne sürerek yasal başvurularda bulunan eski ilçe başkanı avukat Seyfi Budak’ın partiden ihracı isteniyor. Avukat Seyfi Budak, ‘‘23 Haziran 2005 tarihli yerel Mücadele gazetesindeki ‘Asıl Mesele’ isimli köşe yazısı ile AKP hükümetini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetim politikalarını eleştirdiği’’ gerekçesiyle ihracı için Disiplin Kurulu’na verildiğini söyledi. Gazetemizde de 19 Şubat 2006’da ‘‘AKP ilçe yönetimleri karışık’’ başlığıyla yer alan ve ilçe kongresi öncesinde yapılan delege seçimlerinde sahte imzaların atıldığı ile ilgili haberin ardından disiplin kuruluna verildiğini anımsatan Budak, ‘‘Disiplin kuruluna verilmemin nedeni, bu olayları açıklamamdır’’ dedi. ‘Bu da mı suç?’ TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu, çalışmalarını tamamladı. Diyarbakır ve Şanlıurfa’ya giderek aşiret liderleriyle görüşüp töre cinayetlerinin nedenlerini araştıran komisyonun raporunda nedense ‘‘aşiret ve feodal yapı’’ sözcüklerine hiç yer verilmedi. AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, kuliste gazetecilerle sohbet ederken yanına gelen komisyon başkanı Fatma Şahin’e, başından geçen bir olayı anlattı: ‘‘İş nedeniyle komşu köye gitmek için yola koyulan bir adam, arabayı kaçırınca eve geri döner. Evde, eşini yatak odasında bir başka adamla yakalar. Deliye dönen adam, mutfaktan bıçağı kaptığı gibi yatak odasına dalar. Adamı öldürür, karısını ise yaralar. Karısı kaçarak kendisini kurtarır.’’ ‘‘Bu adamın avukatlığını ben yaptım’’ diyen Kutlu, şöyle devam etti: ‘‘O dönem Türk Ceza Yasası’nın 450. maddesine göre namus cinayetlerinde indirim uygulanıyordu. Adam 30 yılla yargılandı, 3 yıl hapis cezası aldı. 1 yıl yatıp çıktı.’’ Kutlu, olayın asıl can alıcı bölümünü sona saklamıştı: ‘‘Adamın davasına başlandığı zaman mahkeme tutuklama kararı verdi. Mahkeme salonundan çıktık, dışarıda yakınları bekliyordu. ‘Ne oldu’ diye sordular. Ben de tutuklama kararı verildiğini söyledim. Adamın yakınlarından biri, büyük bir şaşkınlık içinde ‘Ne yani, bu da mı suç?’ diye bağırdı. Yanındaki ise ‘Oğlum eğer karısını öldürseydi namus cinayeti olacaktı, öldüremediği için tutuklanmış’ dedi.’’ ‘AKP’nin hukukla ilgisi yok’ Budak, Mücadele gazetesindeki yazısının 8 ay önce çıktığına, ancak ihraç talebinin gazetemizdeki haberin ardından verildiğine dikkat çekerek ‘‘Önceki gün İl Disiplin Kurulu’na giderek ifade verdim. Disiplin Kurulu üyeleri basın yoluyla partiyi eleştirmemem gerektiğini, aksi halde kesin ihraç edileceğimi açıkça söylediler’’ dedi. Partilerin, demokrasinin gereği eleştirilere açık olması gerektiğini vurgulayan Budak, ‘‘Kendi partisinden olan birinin eleştirilerine açık olmayan parti, diğer vatandaşlara nasıl ifade özgürlüğü tanır’’ diyerek partisini eleştirdi. ‘‘AKP’nin demokrasiyle, hukukla ilgisi yok’’ diyen Budak, mücadelesine devam edeceğini kaydetti. Dön dolaş, aynı kapı... Pasaport Yasası’nda değişiklik yapan yasa tasarısı 2 yılı aşkın süredir TBMM İçişleri Komisyonu ile AB Uyum Komisyonu arasında kelimenin tam anlamıyla ‘‘süründü’’. Tasarı uzunca süre İçişleri Komisyonu’nda görüşülmeyi bekledi. Bu arada AB’ye uyum niteliğinde düzenlemeler içerdiği için, AB Uyum Komisyonu, tasarının kendilerine gönderilmesini istedi. Ancak İçişleri önce buna yanaşmadı. Nihayet İçişleri Komisyonu tasarıyı gündemine aldı, amaaaa bu kez de tasarının cezai hükümlerinde yeni Türk Ceza Yasası’na göre düzenleme yapılmadığı anlaşıldı. Uyum düzenlemesi yapılması için görüşmeler ertelenirken son anda AB Uyum Komisyonu’na gönderilmesi kararlaştırıldı. AB Uyum Komisyonu, tasarıyı alt komisyona havale etti. Birkaç hafta alt komisyon çalışması sürdükten sonra tasarı ‘‘esas komisyon’’ İçişleri’ne geri döndü. Tasarı geçen hafta nihayet İçişleri Komisyonu’nda görüşülüp kabul edildi. CHP’li komisyon üyesi Hakkı Ülkü, görüşmeler sırasında yürürlük maddesi üzerinde söz alıp tasarının bu ‘‘uzun komisyon yolculuğunu’’ bir fıkra ile eleştirdi: ‘‘Ağa traktörüne marabasını almış, şehre gidiyormuş. Yolda giderken ağa marabasına, ‘Bu traktör senin olsun ister misin?’ demiş. Marabanın gözleri parlamış, ‘İsterim ağam’ demiş. Bunun üzerine ağa, ‘Yalnız bir şartım var’ deyip yolun kenarındaki hayvan pisliğini göstermiş; ‘Bunu yiyeceksin’. Maraba çaresiz kabul etmiş, pisliği yemiş. Neyse şehirden dönüşte ağa traktörü verdiği için pişman olmuş. Köye, traktörünü bir marabaya kaptırmış olarak dönmek işine gelmemiş. Bu sefer marabaya yeni bir teklif götürmüş, ‘Ben şu hayvan pisliğini yiyeyim, sen traktörü geri ver’ demiş. Maraba da ‘Olur ağam’ demiş. Sonuçta ağa pisliği yemiş, traktörü geri almış. Arkasından kendi kendine söylenmiş: ‘Şehre giderken bu traktör benimdi. Eee dönüşte de benim oldu. O zaman ben bu b...’u niye yedim!’...’’ Geniş Ortadoğu mesajı Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin içinde eşbaşkanı olarak bulunduğunu anımsatan Erdoğan, Türkiye’nin bunun sorumluluklarını yerine getireceğini ve Ortadoğu siyasetinde aktif olmayı sürdüreceğini söyledi. Erdoğan, ‘‘Biz kalkıp da ‘Ey CHP, müsaade eder misiniz, biz gidelim, böyle bir görüşme yapalım’ diyelim. Bu bizim için rutin bir iş, ama onlar için rutin değil. Çünkü böyle bir şeyi hayatlarında yaşamamışlar’’ dedi. Hamas heyetinin ziyaretinde ‘‘Dışişleri’nin bundan haberi yok’’ iddilarının ortaya atıldığını anlatan Erdoğan, ‘‘Sen git onu külahıma anlat. Dışişleri’nin hepsinin bundan haberi var’’ diye konuştu. İnönü’nün sözleri Erdoğan, 2. Cumhurbaşkanı, eski başbakanlardan, CHP genel başkanlarından İsmet İnönü’nün sözlerine isim vermeden AKP usulü belediyecilik Eskişehir’de 4 AKP’li belediye meclisi üyesinin, hem yapılara imar izni verip hem de ihaleleri alarak inşaatı denetlemesine İçişleri Bakanlığı da ‘olur’ dedi CAN HACIOĞLU Seçmen hangi rengi fark edecek? AKP, kurum kimliği kılavuzunu yeniledi. ‘‘Partinin kurumsal renkleri sarı ve siyah, tamamlayıcı renk mavidir’’ denilen kılavuzda, partinin amblemi ile renklerinin anlamları şöyle sıralandı: ‘‘Partinin amblemi stilize edilmiş yanan bir ampuldür. Ampul, ışığı, aydınlığı, şeffaf yönetimi ifade eder. Ampuldeki yanma, hareketi ve gayreti anlatır. Sarı, ışığın ve umudun rengidir. Canlılığı, tevazuyu, bilgiyi ve bilgeliği simgeler. İlham vericidir. Aynı zamanda dikkat çekme özelliği vardır. Siyah ise gücü, otoriteyi ve bağlılığı temsil eder. Sarı, siyah ile birlikte güçlü bir kontrast oluşturur. Fark edilmeyi kolaylaştırır. Mavi, sakinliği ve güveni temsil eder. Yeteneğin, güzelliğin ve sorumluluğun rengidir. Mavi, barışı ve sevgiyi sunar. Umut, inanç ve özgürlük duyguları aşılar.’’ AKP, ‘‘sarı ve siyah’’ renkle daha çok fark edilmeyi amaçlıyor. Bakalım seçmen, genel seçimlerde ‘‘yeşil ve beyaz’’lı ANAVATAN’ı mı, ‘‘kırmızı ve beyaz’’ı seçen CHP, DYP ve MHP’yi mi, yoksa ‘‘mavi ve beyaz’’lı DSP’yi mi fark edecek? ESKİŞEHİR Eskişehir’de imar komisyonu üyesi 4 AKP’li belediye meclis üyesinin, bir yapı denetim firmasının ortakları olduğunun ve birçok ihaleyi aldığının belirlenmesinin ardından tartışmalar sürüyor. Söz konusu AKP’lilerin belediye meclis üyeliklerinin yasal olup olmadığı İçişleri Bakanlığı’na soruldu. Ancak bakanlıktan 2 hafta arayla gönderilen yanıtlarda farklı görüşler belirtildi. Tepebaşı Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Murat Canözer ile üyeler Tuncer Köklüer ve Muharrem Özdel ile Osmangazi Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Süleyman Yücel’in Anado lu Yapı Denetim Şirketi ortakları olduğu belirlendi. Binlerce YTL ’lik ihaleler alan AKP’li üyelerin Eskişehir’deki inşaat piyasasının yüzde 80’ine sahip oldukları iddia edildi. 4 üyenin durumu belediye meclis toplantılarında DSP ve AKP grupları arasında sert tartışmalara neden oldu. Bunun üzerine Tepebaşı Belediye Meclisi’nde DSP’li üyelerin talebi üzerine İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne konuyla ilgili görüş sorulması kararlaştırıldı. Mahalli İdareler Genel Müdürvekili Mevlüt Atbaş, Bakan Abdülkadir Aksu adına gönderdiği 5 Ocak tarihli yanıtında şu ifadelere yer verdi: ‘‘5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 28. madde si: ‘Belediye meclis üyeleri görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren 2 yıl süreyle, belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz.’ Yapı denetim firması sorumluluğunu 5393 sayılı kanunun 28. maddesi kapsamında değerlendirerek, belediye meclis üyelerinin görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren 2 yıl süreyle yapı denetim şirketi ve denetçisi olması uygun mütalaa edilmemektedir.’’ Ancak bu yazıdan tam 2 hafta sonra Mevlüt Atbaş ikinci bir yazı gönderdi. 19 Ocak tarihli bu yazıda ‘‘Belediye meclis üyelerinin yapı denetim şirketi ortağı ve denetçisi olması uygun mütalaa edilmemektedir’’ ifadesinin sehven yazıldığı belirtilerek üyelerin durumunun Türk Ticaret Kanunu’nun hükümlerine göre bir sakınca oluşturmadığı savunuldu. AKP’li Tepebaşı Belediye Başkanı Tacettin Sarıoğlu, üyelerin durumunda yasal bir sakınca bulunmadığını, ancak konunun etik olmadığını söyledi. DSP’liler ise konuyu yargıya taşıyacaklarını vurguladılar. Eski Tepebaşı Belediye Başkanı DSP’li Ahmet Ataç, ‘‘Tepebaşı Belediyesi’nin yaptığı birçok ihale, kamu ihale kurumu tarafından iptal ediliyor. Bazı ihaleleri ise kendileri iptal ediyorlar. Belediyenin hafızasını silmek için belediye çalışanlarına baskı yapıyorlar’’ dedi. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle