11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S B S B B B B B 12 15 15 14 17 15 18 16 15 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB S S S S B 12 12 11 11 8 6 9 4 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y Y Y Y K K S 18 18 12 16 9 14 1 5 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun güneydoğu kesimleri çok bulutlu, Doğu Akdeniz’in doğusu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun güneyi yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde sis olayı görülecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 0 Helsinki K 1 Stockholm K 1 Londra Y 6 Amsterdam PB 5 Brüksel K 2 Paris K 2 Bonn K 4 Münih Y 8 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y Y Y Y PB Y Y Y 4 12 10 8 10 12 13 12 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K Y K Y B Y B Y Y 1 12 5 14 12 6 3 22 19 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Gül’den sonra, Gül’ün çizdiği yönde ikinci çıkış AKP Meclis Grubu Başkanvekili Eyüp Fatsa’nın açıklamaları. Bay Fatsa, ‘‘Hamas için terör örgütüdür’ diyenlerin, geçmişte bunu Arafat ve El Fetih için de söylediğini’’ ifade ediyor ve sonra, ‘‘Onları terör örgütü ve terörist kabul edenler, onlarla barış anlaşmaları yapabildiler. Bu, Hamas ile de mümkün olabilir’’ diyor. Doğru bir saptama olabilir ama... evet bir değil birçok ama, hatta yanlış var bu saptamada. ??? Nedense Bay Fatsa, ArafatEl Fetih’le Halid MeşalHamas arasındaki farkları söylemiyor. Bilgi fakirliğiyle malul olmadığını kanıtlamak için öncelikle iki yönetim arasındaki söylenmesi gereken temel farklılıkları açıklamıyor. Devlet anlayışındaki farklılıklardan, daha doğrusu aykırılıklardan başlayalım: Hamas yönetiminin temel hedefi Filistin’de katı İslamcı bir devlet kurmayı emrediyor. Oysa ArafatEl Fetih yönetimi, Filistin’de ‘‘laikliğe yakın bir devlet’’ inşa etmeye önem veriyor. Bu temel fark nereden kaynaklanıyor? Hamas’ın 1988 tüzüğü örgütün anayasası olarak Kuran’ı gösteriyor. İran’la derin muhabbet içinde olmaları, katı İslamcı devlet anlayışlarını doğruluyor. Bu konuda çarpıcı örnekler var. Üniversiteye türbansız girmenin yasaklanması, aynı arabadaki iki kızla iki oğlanın silahla taranması ve bir kızın ölmesinden sonra dinen kadınla erkeğin arabada bir arada olamayacağının açıklanması... üniversiteye kızlarla erkek öğrencilerin ayrı kapılardan girmeleri gibi örnekler... ??? El Fetih’li yönetimle Hamas arasındaki öteki farklara gelince: Hamas, dün de bugün de İsrail’in varlığını tanımayacağını, İsrail’le müzakere masasına oturmayacağını ve Filistin topraklarından İsrail çekilmedikçe terör eylemlerini sürdüreceğini ısrarla söylüyor. Ankara’daki görüşmelerde eğer barış istiyorlarsa Halid Meşal’e bu koşullardan vazgeçmek zorunda oldukları söylendi. Şam’a gitti. Ertesi günü toplanan Filistin Meclisi toplantısı sırasında Hamas, İsrail’i tanımayacağını ve işgal sona erinceye kadar teröre devam edeceğini açıkladı. Meşal, Tahran’a koştu; aynı görüşleri yineledi. Oysa, El Fetih yönetimi önce terörü reddetti, İsrail’in varlığını kabul etti. Ancak bundan sonra İsrail’le barış için masaya oturdu. Arafat bir dizi görüşmeye katıldı, Camp David’de İsrail’le el sıkıştı, kimi anlaşmalara imza attı. Bay Eyüp Fatsa gelişmelerin bu yönünü ne anımsıyor ve ne de anımsanmasına olanak tanıyor. Yakın geçmişteki gerçeklerden kaynaklanan kimi önemli gelişmelere yer vermeyen, anlaşılması güç bir mantıkla; barışın veya barış çabalarının ‘‘Hamas ile de mümkün olabileceğini’’ söylüyor. ‘‘Mümkün olabilir’’ ama... Şimdilik görünürde şu olasılık var: Amerika’nın desteğindeki İsrail’in dayatmalarına karşı çıkmamak... El Fetih’in geçtiği yollardan geçmek ve... Terörü bırakmak, İsrail’in varlığını tanımak koşuluyla... ??? Bir süre daha bekleyerek seçilmiş bir Filistinli yetkiliyi çağırabilirdi hükümet. Hamas’ın katı İslamcı görüş ve tutumunu temsil eden, üstelik sürgünde ve namı teröriste çıkmış Halid Meşal’i alelacele Ankara’ya neden çağırdı? Tutulacak, savunulacak tarafı olmayan bu çağrının altında sadece Gül’ün de, Fatsa’nın da söylediği gibi ‘‘bölgede barışın sağlanması için hükümetin yüklendiği sorumluluk mu’’ yatıyor? Yoksa; Ortadoğu olaylarının erbabı kimi diplomatların yorumladığı gibi bu çağrıyı; ‘‘amacı ne olursa olsun, ister terörist olsun, ister katı İslamcı... her Müslüman topluluğu himaye etmek’’ diye özetlenen hükümet politikası mı zorunlu kıldı? Zaman gazetesinin okurlarına dağıttığı kitap ilahiyatçıları birbirine düşürdü Vetolu yasa komisyondan geçti Kuran İncilleştiriliyor mu? MEHMET FARAÇ Hükümet 15 yeni üniversitede ısrarlı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye gönderdiği 15 yeni üniversite kurulmasına ilişkin yasa dün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda aynen kabul edildi. Görüşmeler sırasında CHP’lilerin Sezer’in geri gönderme gerekçeleri doğrultusunda yasada değişiklik yapılması önerisi kabul görmedi. Yeni kurulan üniversitelerin kurucu rektörlerinin 2 yıl için, Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan’ın önereceği 3 isim arasından Cumhurbaşkanı’nca atanmasına ilişkin düzenleme aynen kabul edildi. İslami kesim, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Yıldırım’ın Kuran mealine Tevrat ve İncil’den bölümler eklemesinden yola çıkarak ‘‘Kuran İncilleştiriliyor mu’’ konusunu tartışıyor. İslamcı basının da girdiği bu tartışma büyürken, Halkın Yükselişi Partisi (HYP) Genel Başkanı Prof. Yaşar Nuri Öztürk,‘‘Sömürgeciliğe direnç göstermeyecek yeni bir din yaratmaya çalışıyorlar’’ diyor. Hulki Cevizoğlu’nun Kanaltürk televizyonunda geçen cuma günü sunduğu ve ‘‘Hz. Muhammet’e hakaret karikatürleri’’ ile ‘‘dinlerarası diyalog’’ konusunun işlendiği programa katılan, ‘‘Dinlerarası Diyalog İhaneti’’ kitabının yazarı Prof. Yümni Sezen ile ilahiyatçı Prof. Bayraktar Bayraklı’nın başlattığı tartışma büyüyor. Programda, Prof. Sezen, Prof. Yıldırım’ın yazdığı ‘‘Kuranı Hakimin Açıklamalı Meali’’ kitabını Cevizoğlu’na uzatarak A’raf Suresi’nin 40. ayetini okumasını istiyor. Mealin sonunda parantez içinde (Kitabı Mukkades, Markos 10,25, Luka 18,25’’ yazması ve pek çok ayetin sonunda İncil ve Tevrat’tan söz edildiğinin anlaşılması Cevizoğ Kuran mealine Tevrat ve İncil’den bölümler eklemesiyle tartışma yaratan Prof.Yıldırım’a en büyük destek Zaman gazetesinden geldi. lu ile birlikte konukları da şaşırtıyor. Konuşmacılar, kitabında, ‘‘İncil ve Tevrat’tan örnekler vererek, hadisleri kaynak göstererek Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne ineceğini’’ savunan Yıldırım’a tepki gösteriyor. Bu tür karşılaştırmaların başka bir kitapta yapılabileceğini ancak Kuran mealinde bunun yanlış olacağını belirten konuklarla programa telefonla katılan Prof. Yıldırım, bir türlü uzlaşamıyor. ‘İblis edebiyatı’ Programa telefonla katılan HYP Genel Başkanı Prof. Yaşar Nuri Öztürk ise olayı ‘‘İblis edebiyatı’’ diye yorumluyor ve Prof. Yıldırım’a, ‘‘Şeytanlık yapma, biz enayi değiliz. Kuranı Kerimi İncilleştirmeyi bırakın. Bunun altından kalkamazsınız. Sizi tövbe etmeye davet ediyorum’’ diye bağırıyor. Tartışmalar, pazar günü yayımlanan Yeniçağ gazetesine, ‘‘Kuran İncilleştiriliyor mu’’ başlığıyla verilirken, Prof. Yıldırım’ın kitabı ise ‘‘İşte küresel gücün dayattığı yeni din kitabı’’ diye adlandırılıyor. Prof. Yıldırım’a en büyük destek ‘‘dinlerarası diyalog’’ kampanyasını yürüten Fethullahçı Zaman gazetesinden geliyor. Tartışma yaratan kitabı 1998 yılında okurlarına ücretsiz dağıttığı ortaya çıkan Zaman gazetesi, ilahiyatçıların görüşlerine başvurarak Yıl dırım’a iftira atıldığını öne sürüyor. Bu desteğin arkasında, Yıldırım’ın, kitabının önsözünde ‘‘kendisini meali yazmaya teşvik eden Fethullah Gülen’e şükranlarını sunması’’nın da büyük etkisi bulunuyor. Konuyu bu gece saat 22. 30’da Kanaltürk’te Prof. Yaşar Nuri Öztürk’ü konuk ederek yeniden gündeme getirecek olan Cevizoğlu, Suat Yıldırım’ı programa davet ettiğini ancak olumsuz yanıt aldığını söylüyor. Cevizoğlu, ‘‘Prof. Yıldırım bu konuların tartışılmasından yana olmadığını söylüyor. Ancak kendisi Zaman gazetesinde olayı tartışmaya devam ediyor. Orada doğru olmayan şeyler yazıyor’’ diye konuşuyor. Prof. Öztürk ise ‘‘Kuran İncilleştiriliyor mu’’ sorusunu neden ortaya attığını Cumhuriyet’e şöyle değerlendiriyor: ‘‘Bu daha önce bir papazın ‘Gerçek Furkan’ diye bir kitabı ortaya çıkarması gibi bir olay. Karma bir meal. Ilımlı İslam, kitap ve peygamberi her şeyi kendince hazırlıyor. Sömürgeciliğe direnç göstermeyecek yeni bir din yaratmaya çalışıyorlar. Uysallaşmış İslam istiyorlar. Hıristiyanlığa ve emperyalizme hır çıkarmayacak bir İslam yaratmak istiyorlar.’’ Eşme: Rektör siyasi baskı altında kalır CHP’li Bülent Baratalı, veto gerekçelerine katıldıklarını söyledi. Baratalı, ‘‘parmak üstünlüğüne dayanarak Anayasa’ya aykırı düzenleme yapılamayacağını’’ vurgularken, kurucu rektörlerin iktidar tarafından belirlenmek istendiğine dikkat çekti. CHP’li Akif Hamzaçebi, ‘‘Cumhurbaşkanı bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürür mü, götürmez mi bilemiyorum, ama biz götüreceğiz’’ açıklamasını yaptı. CHP’li Birgen Keleş, ‘‘Kurucu rektörleri niye YÖK seçmiyor? Hükümet, üniversiteyi terbiye etme hevesinde’’ görüşünü dile getirdi. YÖK Başkanvekili İsa Eşme, ‘‘siyasi iradenin belirleyeceği adaylar arasından atanacak rektörün siyasilerin baskısı altında kalacağını, bunun üniversiteye zarar vereceğini’’ söyledi. 8 kişi tutuklandı ÖĞRENCİLERE HEDİYE Çelik’ten kitap yerine telefon ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Van’ın Erciş İlçesi Çelebibağı’ndan gelen lise öğrencilerini kabul ederek başarılı lise öğrencilerine hediye olarak ‘‘cep telefonu’’ verdi. Çelik’in öğrencilere kitap ya da eğitimlerine katkıda bulanacak bir hediye yerine, cep telefonu vermesi dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanı Çelik, Türkiye Kulüplerarası 1. Lig Kros Yarışması’nda birinci olan Van’ın Erciş İlçesi Çelebibağı beldesinden 6’sı kız 7 öğrenci ile antrenörlerini kabul etti. Bakan Çelik, Çelebibağı beldesinin böyle bir başarıya imza atmış olmasının kendilerini sevindirdiğini ifade ederek Türkiye birincisi öğrencileri Ankara’ya davet ettiğini söyledi. Öğrencilerden derslerini de aksatmamalarını isteyen Çelik, başarılı çalışmalarını sürdürürlerse uluslararası yarışmalara da katılabilmeleri için her türlü yardımı yapacaklarını söyledi. Çelik, antrenörü ve öğrencileri tek tek kutlayarak başarılarının devamını diledi. Bakan Çelik, daha sonra öğrencilere başarılarından ötürü birer cep telefonu hediye etti. Çelik’in, öğrencilerin eğitimine katkıda bulunacak bir hediye yerine cep telefonu vermesi dikkat çekti. Kürenin içinden kirli ilişkiler çıktı Haber Merkezi Emniyet, MİT, bürokrasi ve sanat dünyasından isimlerin karıştığı ‘‘küre operasyonu’’ devlet içindeki karmaşık ilişkiler ağını bir kez daha ortaya çıkardı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Devlet Bakanı Ali Babacan hakkında istihbarat topladıkları kaydedilen çete üyelerinden 8’i tutuklandı. Ankara’da 8 aydır süren soruşturma bir bürokratın kendisine şantaj yapıldığı ihbarı ile başladı. Soruşturmanın derinleştirilmesi, bazı kamu görevlilerinin çıkar amaçlı suç şebekeleri ile karmaşık ilişkilerini ortaya çıkardı. Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır, özel kuvvetlerde görevli Yüzbaşı Nuri Bozkır, eski başkomiser Nuri Topsakal ve MİT mensubu olduğunu söyleyen çete lideri Kasım Zengin’in de aralarında bulunduğu sekiz kişi tutuklandı. Ele geçirilen CD’lerde Çiçek ve Babacan’a ilişkin istihbarat notları çıktı. Bazı CHP’lilere ilişkin notların da yer aldığı CD’de, Ankara’nın büyük alışveriş merkezlerine ait fotoğraflar, keşif notları ve krokiler çıktı. Bir numaralı zanlı Zengin, savcılık tutanaklarındaki ifadesinde Yüzbaşı Bozkır’ın kendisine Kaşif Kozinoğlu imzalı sahte kimlik düzenleyerek, gayri nizami harp dersleri verdiğini anlattı. İlk başta her şeyi devlet için yaptığını sandığını söyleyen Zengin, ifadesinde, ‘‘Ancak Bozkır benden, zengin ve gayrıresmi kazanç sağlanabilecek kişilerin telefonlarını toplamamı istedi. Bunun üzerine ilişkimi kestim’’ dedi. Türkiye de olimpiyatlarda Kış Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’nin ilk kez Torino’da Tuğba Karademir’le temsil edilmesi büyük gurur yaşattı. Avrupa Şampiyonası’nda 13. olan Tuğba, olimpiyat kontenjanından Torino’ya katılarak buz pateninde kısa programda mücadele etti. Kısa programda 29 sporcu yarışırken, ABD’li Michaelle Kwan sakatlığı nedeniyle Torino’daki olimpiyatlarda yer almadı. Olimpiyatların en büyük favorisi olarak gösterilen Avrupa ve dünya şampiyonu Rus Irina Slutskaya da izleyenleri büyüledi. (AP) ‘ATATÜRK’E HAKARET’ DAVASI AİHM’den Türkiye’ye ceza STRASBOURG (ANKA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ‘‘Atatürk’e hakaret’’ gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan Yılmaz Odabaşı ile Niyazi Koçak’ın ‘‘Atatürk’ü değil, Kemalist ideolojiyi hedef aldıkları’’ gerekçesiyle Türkiye’yi tazminat ödemeye mahkum etti. AİHM, ‘‘Atatürk’e hakaret’’ gerekçesiyle 1998 yılında bir yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Yılmaz Odabaşı ile aynı suçtan para cezası verilen Niyazi Koçak’ın şikâyetleri üzerine açılan davayı sonuçlandırdı. Mahkeme, karar verirken Atatürk’ün çağdaş Türkiye için ‘‘sembolik’’ bir şahsiyet olduğunu göz ardı edemediğini belirtti, ancak Odabaşı’nın derlediği ve Koçak tarafından yayınlanan ‘‘Düş ve Yaşam’’ kitabındaki makalelerde ‘‘Doğrudan Atatürk’ün hedef alınmadığını, hedefin Kemalist ideoloji’’ olduğunu kaydetti. Türk mahkemelerinin Odabaşı ve Koçak’ın ifade özgürlüğüne müdahale etmeleri için yeterli neden bulunmadığını belirten AİHM, kitapta şiddet veya silahlı direnişin teşvik edilmediğine de dikkat çekti. AİHM, oybirliğiyle manevi tazminat olarak Odabaşı’na 6 bin, Koçak’a 2 bin 450 Avro, mahkeme masrafları için de ikisine toplam 2 bin Avro ödenmesini hükmetti. ? Baştarafı 1. Sayfada İthal doktor için denklik şart YÖK Başkanvekili Prof. Aybar Ertepınar, mevcut sisteme göre yasa değişse bile, YÖK’ten diploma denkliğinin alınması gerektiğini söyledi. Ertepınar, ‘‘Eğer bu alınmazsa, yasal olarak çalışamazlar’’ dedi. Ertepınar, yurtdışındaki herhangi bir üniversiteden mezun olanların Türkiye’de çalışmalarına ilişkin süreci şöyle anlattı: ‘‘Dışarıdan mezun olan Türk vatandaşı buraya geldiğinde üniversitesine bakılır. Eğer üniversite tanınıyorsa, iki aşamalı sınava girer. Birincisi, temel bilgiler, ikincisi uygulama sınavıdır. Başarılı olanlar mesleği icra edebilirler. Mevcut duruma göre yabancılara geçit yok.Yabancılara Türkiye’de çalışma hakkı tanınsa bile, yine üniversitenin Türkiye tarafından tanınması gerekir.’’ Silopi’de Öcalan lehine gösteri Sivil polisin silahını aldılar ŞIRNAK/ADANA (Cumhuriyet) Şırnak’ın Silopi ilçesinde terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümünü protesto etmek amacıyla bir araya gelen yüzlerce kişi, olaya müdahale etmek isteyen bir sivil polisin kimliğine ve silahına el koydu. Silopi’de Kizir ve Cumhuriyet mahallelerinde önceki gece gerçekleştirilen protesto eyleminde sık sık Öcalan lehine sloganlar atıldı. Grup daha sonra Habur Sınır Kapısı’na giden İpek Yolu’na molotofkokteyli atarak yolu trafiğe kapattı. Bir sivil polisin havaya ateş açarak gruba müdahale etmek istemesi üzerine grup, polisi tartakladı. Göstericiler, polisin silahına ve kimliğine el koydu. Bir süre sonra polis serbest bırakılırken, kar maskeli Özel Harekât timlerinin bazı evlere baskın düzenlediği öğrenildi. Patlamalarda ‘şüphe’ iması Şemdinli komisyonuna bilgi veren Hakkâri Emniyet İstihbarat Şube Müdürü, ‘Bazı patlamaların kimler tarafından yapıldığını tespit edemiyorum’ dedi AYŞE SAYIN Protesto için parmağını kesti ? SAMSUN (AA) Samsun’da konfeksiyonculuk yaparken işleri bozularak işyerini kapattığı öğrenilen Selahattin Bozel (32), dün evinde bıçakla sol el serçe parmağını kesti. Hastaneye kaldırılan Bozyel, kendisine ait evrakla sahte belge düzenleyerek kredi kullanan kişilerin kendisini borçlu duruma düşürmesi nedeniyle iflas ettiğini ve protesto için parmağını kestiğini söyledi. ANKARA TBMM Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Hakkâri Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Hüseyin Keskinkılıç, kitabevi bombalanan Seferi Yılmaz’ın kendilerinin takibinde olmadığını belirterek ‘‘Jandarma’nın Seferi Yılmaz’la ilgili yaptığı istihbarat bilgilerini olaydan sonra öğrendik’’ dedi. TBMM Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu’na, dün Şemdinli Cumhuriyet Başsavcısı Harun Ayık, Hakkâri Emniyet Müdürü Yaşar Ağdere, İstihbarat Şube Müdürü Hüseyin Keskinkılıç ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Halil Bağcı bilgi verdi. Edinilen bilgiye göre Başsavcı Ayık, olaydan sonraki tespitlerini anlatırken halkın olay dan sonra Jandarma’ya tepkili olduğunu belirterek ‘‘terörist devlet’’ diye bağırdıklarını aktardı. Ayık, Şemdinli’de patlamalarla ilgili kendisine Jandarma’dan herhangi bir istihbarat bilgisi gelmediğini de ifade etti. Hakkâri Emniyet Müdürü Yaşar Ağdere, 9 Kasım’daki patlamayla ilgili kendilerinin istihbarat çalışması olmadığını, Jandarma’dan da herhangi bir bilgi gelmediğini ifade etti. ve istihbarat birimleri ile planlayarak yaptıklarını kaydeden Keskinkılıç, kitabevi bombalanan Yılmaz’ı takip etmediklerini aktardı. ‘Çiçek’in sözleri komisyona baskı’ Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’u eleştirmesi, komisyonun CHP’li üyelerinin tepkisine neden oldu. CHP’li komisyon üyeleri, Çiçek’in açıklamalarının komisyona ‘‘baskı’’ olduğunu belirterek ‘‘Bu açıkça, komisyona gelenlere konuşmayın demektir. Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla anlayışıdır’’ dediler. Komisyon bugün dinlemek üzere de Hakkâri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Erhan Kubat ile İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Sefer Resuloğlu ve gazeteci Murat Yetkin’i davet etti. Güvenlik güçlerine suç duyurusu Bu arada, DTP Adana il binasına yapılan saldırıyı gerçekleştiren güvenlik güçleri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Çok sayıda parti ve demokratik kitle örgütü adına açıklama yapan EMEP İl Başkanı Sevil Aracı, ‘‘Arama izni olmadan parti binasına kapı, pencere kırarak giren polis, daha sonra da 233 kişiyi şiddet kullanarak gözaltına aldı. Bu görüntüler, AKP hükümetinin gerçek yüzünü ortaya koymuştur’’ diye konuştu. ‘Yılmaz’ı takip etmiyorduk’ Hakkâri Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Keskinkılıç, ‘‘Bazı patlamaların kimler tarafından yapıldığını tespit edemiyorum. Korucular da aralarındaki husumetle birbirine karşı eylem yapıyorlar. Örgüt vergilendirme yapıyor.Vergi vermeyenleri cezalandırıyor’’ dedi. Operasyonları, emniyet CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle