22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ŞUBAT 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK 7 Romantizm ve nostalji Yine dipte, sonda ve.. depresyonda ? Orijinal Alt Yazılı’daki ‘FD’ şarkısıyla popülerleşmesinden rahatsızlık duyan Feridun Düzağaç dinleyicileri, ‘Bir Devam Filmi’nde yer alan şarkılardaki ‘mutsuzluktan’ mutlu oldu. HATİCE TUNCER Ihlamurlar Altında ir dönemin romantik Yeşilçam yönetmenlerine saygı olarak çekilen ve ilgiyle karşılanan ‘‘Ihlamurlar Altında’’ dizi filminin müzikleri Kalan Müzik tarafından yayımlandı.Nail Yurtseven’in 20 eserinin bulunduğu albümde, Aynur Doğan’ın seslendirdiği ‘‘Gelin Türküsü’’ ile filmde başrolleri paylaşan Feryal Pere ve Bülent İnal’ın seslendirdiği şiirlere yer veriliyor. Müzik çalışmalarına 1992 yılında başlayan Yurtsever, Timur Selçuk ve Oğuz Abadan’dan armoni, piyano, solfej dersleri aldı. Tonmaister olarak birçok albümün kayıt ve mikslerini gerçekleştiren Yurtsever, Aynur Doğan’ın seslendirdiği bazı şarkıların düzenlemelerini yaptı. Gülbahar Uluer’in Musikâr albümünün müzik yönetmenliğini ve aranjörlüğünü üstlenen Yursever, Büyük Adam Küçük Aşk filminin kayıtlarını gerçekleştirdi. Yurtsever, Seher Vakti ve Aşk Yolu adlı dizi filmlerinin müziklerini Hilmi Yarayıcı ile birlikte hazırladı. B Feridun Düzağaç’ın yaralarını, hayattan aldıklarını, hayata bakışını ya da bakmak isteyişini, derdine düştüğü şeyleri şarkılarından izliyoruz. Rock, caz, pop dokunuşlu şarkılarında hayatına dinleyiciyi tanık ediyor. ‘‘Şarkılardan Çıkan Adam’’ın filmi, 1997’de ‘‘Beni Rahatta Dinleyin’’le başlamıştı. ‘‘Köprüden Önce Son Çıkış’’ ve ‘‘Tüm Hakları Yalnızlığıma Ait’’le anlattı, anlattıkça duygularını paylaşanlar çoğaldı. Orijinal Alt Yazılı’dan sonra ‘‘Siyah Beyaz Türkçe Dublaj’’ bir devam filmi çekti. Orijinal Alt Yazılı’daki ‘‘FD’’ ile giderek popülerleşen Düzağaç’ı hep ‘‘dipte, sonda, depresyonda’’ görmek isteyen tutkun ve tutucu dinleyiciler de ‘‘Bir Devam Filmi’’ ile rahat bir nefes aldı: ‘‘Kendimi, kendi içimde de kalabalıkların içinde gördüğüm noktaların şarkıları. Bir önceki albümden sonra artık başka şeyler yazabilsem, hem kendi kalemimle derdim değişse, hem söylemim değişse... İşte yaşlanıyorum, olgunlaşıyorum ya da neyse. Hezeyanlarımı biraz daha tebessüme çevirsem. Başkalarının hezeyanlarının şarkılarını yazabilsem, ama olmadı. Bu ‘olma dı’ kısmı benim ölürken de yanımda götüreceğim bir tatminsizlik. Ama Bir Devam Filmi, bugüne kadar Feridun deyince ne anlaşılıyorsa aynı şeylerin olduğuna dair bir albüm ismi.’’ Son iki albümüne sinemayı çağrıştıran isimler veren Düzağaç, şarkılarını bir filmin sonuna çok yakıştırıyor. Bir Devam Filmi’ndeki gönderme, yalnızca Düzağaç’ın sinema sevgisinden kaynaklanmıyor: ‘‘Hâlâ Orijinal Alt Yazılı’nın benim hayatıma kattığı profille tam olarak barışamadım. Biraz ona da gönderme var. İnsanların, Feridun Düzağaç gibi bir şarkıcının bütün ülke sınırları içinde bilinmesine yol açan albüm olarak değerlendirip müzikal kısmını pek konuşmadıkları için Orijinal Alt Yazılı’yla böyle bir derdim var..’’ LAVİNYA Aladağlar’da üzerlerine çığ düşmesi sonucu yaşamını yitiren Hacettepe Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün 4 öğrencisinden Zümrüt Işık’ın cenaze haberi KanalD televizyonunda verilirken ağabeyinin, kardeşinin çok sevdiği Lavinya şarkısını çalmalarını istediği aktarılmıştı. Muhabir İrfan Doğramacı da bu isteği kırmayıp haberi, Düzağaç’ın Özdemir Asaf’ın şiirinden yazdığı Lavinya eşliğinde verdi. Düzağaç, ilk bestesi olan Lavinya’yı Çukurova Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi olduğu dönemlerdeki müzik grubu Tını’nın ‘‘Öğrenci İndirimi’’ albümünde de seslendirmişti. Düzağaç’ın müzisyenliği üniversite yıllarına rastlıyor ama yazı yazmaya çocukluk günlerinden başlamış: ‘‘On yaşından beri yazarak ifade ediyorum duygularımı. Babama pusulalar, anneme notlar dahil. Yazılarımı, lisedeki edebiyat öğretmenim keşfetti, bana fark ettirdi. Boş derslerde şarkı söylettirilen adam olma durumum da vardı. Bundan çok sıkılıyordum. Sonra bir kıza âşık oldum, onun sevdiği şarkıları söylemeye başladım.’’ SPOR YAZARI Düzağaç, bir süredir, günlük bir gazetede spor yazıları yazıyor. Futbolu çok seviyor ve Beşiktaş taraftarı. Yazılarını ‘‘Çok ütopik, romantik bir futbol taraftarının çoğu zaman ciddiye alınmayan komik yazıları’’ olarak nitelendiriyor: ‘‘Futbol yazmak ve o sert mecraya girmek benim için relaks durumu. Kendi kabuğunda şarkılar yazan adamın pat diye kendini stadyumlara atması beni çok besleyen bir şey. Düzyazı yazmak, biraz daha farklı bir ritim istiyor, şarkı sözü yazmaya benzemiyor.’’ Grubun ilk albümü FAVORİ ŞARKILAR FARKLI Düzağaç’ın deyişiyle ‘‘kendisini şımarttığı’’ en sevdiği şarkı ‘‘Aşk Çok Uzak’’ ama dinleyicinin sevdikleriyle örtüşmüyor. Dinleyiciler en çok ‘‘Beni Unutma’’, ‘‘Ağlayamıyorum’’, ‘‘Ağlarsan Düşerim’’i öne çıkarıyor. ‘‘Çok pahalıya mal oldu, yazmamayı istediğim şarkı’’ diye sunarak Yeni Melek Gösteri Merkezi’ndeki gala konserini tamamladığı ‘‘Yürüdüm’’, albümde bizim en sevdiğimiz şarkı oldu: ‘‘Yürüdüm’de hayatıma soundtrack (film müziği) yaptım aslında. Sonunu kurgulamakta acele etmiş olabilirim, ama gerçek kahramanlarıyla tamamen hayatım. Hayatımı şarkı yaptım.’’ Yürüdüm, devam edecekmiş gibi bir izlenim uyandırmıştı. Gerçekten konserlerde hissettikçe söyleyeceği, seyirciyi şaşırtacak başka dörtlükler de olduğunu öğrendik. Düzağaç, 3. albümünden bu yana düzenlemelerini birlikte yaptığı Cengiz Köroğlu’nun da yol göstermesiyle şarkı söyleyişinde daha dikkatli davranmış, içinden geldiği gibi söylemek yerine ritimle uyum sağlamaya çalışmış. Sonuç olarak ‘‘daha iyi bir şarkıcılık yaptığını’’ söyleyenler olmuş. Düzağaç için, bu farkın algılanması, şarkının beğenilmesinden çok daha önemli bir paylaşımı ifade ediyor. Anima’dan masallar ock müzik severlerin yakından tanıdığı Anima’nın ilk albümü ‘‘Animasal’’, Sony BMG tarafından yayımlandı. 2000 yılında kurulan ve Beyoğlu’nun rock mekânlarında sahne alan Anima, Barışarock ve birçok üniversite şenliğinde gençlerle buluştu. Grup, Latince karşılığı ‘‘ruh’’ olan ve müzik terimi olarak ‘‘derin bir his vererek çalmak’’ anlamına gelen Anima adını tercih etmiş. Rock müziğinden beslenen grup, Animasal’da cazdan triphopa, blues’dan folklorik müziğe gezinti yapıyor. Albümdeki 14 parçanın sözü, bestesi ve düzenlemeleri Anima müzisyenleri tarafından yapılmış. Ceylan Ertem’in vokalde yer aldığı Anima, gitarda Tuncay Korkmaz, davulda Ekin Cengizkan, bas gitarda Murat Çopur’dan oluşuyor. Albümün çıkış şarkısı Joker’in klipleri ise Dağhan İş tarafından çekildi. R OH YAŞASIN, HÂLÂ BİZİMMİŞ YENİLİKLER, DENEMELER... D üzağaç ‘‘Bir Devam Filmi’’ni, düzenlemeleri, sertliği ve yer yer sadeliği açısından ‘‘Tüm Hakları Yalnızlığıma Aittir’’e benzetiyor. Albüm çıktıktan kısa bir süre sonra şarkıları ezberleyip konserlerde Düzağaç’a eşlik eden dinleyiciler ise ‘‘depresif ya da karanlık olduğu için’’ ilk albümlere benzetip sevmişler: ‘‘Sevdikleri adamın popülerleşmesinden duydukları rahatsızlıktan dolayı ben ve şarkılarıma mesafe koyanların ‘oh yaşasın hâlâ bizimmiş’ diye el çırptıkları bir albüm ve bunu görmek de beni mutlu ediyor.’’ Düzağaç, söyleşi yaparken insan üzerinde ‘‘mutsuz’’ olduğu izlenimi bırakıyor. ‘‘Albümü sattı, konserler veriyor, bir müzisyen daha ne ister’’ gibi düşünceleri dışavurmadık ama söyleşi sırasında yanıtı kendiliğinden geldi: ‘‘Ben hiçbir zaman insanların cebine şarkı yazmadım. Orijinal Alt Yazılı’nın çok satması, beni de belli anlamlarda rahatsız etti. Beni mutlaka tek şarkıyla takip edenler de olmuştur. Ama zaten sürekli konserler veren ve şarkılarını sadece sahnede yaşayan, yaşatan birisi olarak sayımızın gün geçtikçe çoğalması çok normal. Yani biz bize kalma durumumuz artık bizim için bir lüks.’’ F eridun Düzağaç, ‘‘Emekli Kerem’’ ve ‘‘Deli’’ şarkılarında bundan sonrasına dair ipuçları vermiş. ‘‘Her şeyiyle çok uçta bir şarkı’’ dediği Deli’yi arabesk bir şarkıcıymış gibi söylemeye çalışmış, üstelik arabesk yaylıların eşliğinde. Asıl önemlisi, artık ‘‘kendi içinden dışarıya bakan bir adamın şarkılarını’’ yapmak istiyor. Emekli Kerem’de ‘‘naif, kırılgan bir adam’’ değil de doğrudan ortaya konuşan biri çıkıyor: ‘‘Şarkıların çok benim içimden çıkması, yani beni rahatsız eden bir durum zaten. Çünkü yazdığınız şarkılar size ayna olarak geri dönüyor ve çırılçıplak kalıyorsunuz. Hayatımı çırılçıplak ortaya koymak ve bunun şarkılarını söylemek bazen ağır geliyor. Erkin Koray’ın dediği gibi Estabirim yani. Yaşadıklarımın beni acıttığı şeyleri paylaşmak istemiyorum açıkçası.’’ Düzağaç, şarkılarının bazen istemeden ‘‘kötü bir güdüyü ateş mi’’ diye ürkmeye başlamış. Artık söyleyenin hayatına, acılarına, geçmişine pişmanlıklarına değmeyen, söylendiği süre içinde yaratacağı enerji ile tüketilebilen şarkılar yazmak istiyor: ‘‘Çünkü 38 yaşındayım ve ‘tüketilemeyen duygu kalmadı’ya geldim.” KONSER VERDİĞİM YER EVİM Feridun Düzağaç’ın Türk Böbrek Vakfı yararına Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği konserin canlı kayıtları olan ‘‘Uzun Uzun Feridun Düzağaç’’ adlı 30 şarkıdan oluşan albüm, 2004’te yayımlanmıştı. Düzağaç, müzik yaşamında önceliği konserlere veriyor; albümlerini, konser verme heyecanıyla yapıyor. Beyoğlu’nda bir barda arkadaşlarıyla çaldıkları yıllarda caddeden geçenleri ‘‘Bize gelme ihtimali var mı’’ diye izledikleri dönemler gerilerde kalmış: ‘‘İzleyici sayısıyla dalaşmamak gerekiyor. Benim için aslolan şey sahne. Sesin cızırdaması, gelenin olmaması, imza gibi didiklemelere rağmen benim için dört duvar bir yer konser. Konser verdiğim yer, evimin bir odasıdır. İnsanların önünde şarkı söylemek duygusu çok başka, çok kutsal bir şey.’’ Meyra, Aya İrini’de ürk pop müziğinin yeni isimlerinden Meyra, yeni albümü ‘‘Başka Bir Kadın’’ın ikinci klibini ‘‘Elveda’’ parçasına çekti. Yapımcılığını Plato Film’in üstlendiği, yönetmenliğini Barış Denge’nin yaptığı klibin çekimleri Aya İrini Kilisesi’nde gerçekleştirildi. Meyra, Elveda şarkısında Albinoni’nin 1600’lü yıllarda yarattığı ‘‘Adagio’’ adlı klasik eserini operaşan tekniğiyle Türkçe ve İtalyanca sözlerle söylüyor. Şarkının sözleri Meyra ve Özgül Ayazlar tarafından yazılmış. Düzenlemeye ise Özgür Buldum imza atmış. T Bolşoy geliyor Rusya’nın dünyaca ünlü ‘‘Bolşoy Tiyatrosu’’ Beşiktaş Kültür Merkezi’nin (BKM) organizasyonuyla İstanbul’a gelerek Çaykovski’nin Kuğu Gölü Balesi’ni iki kez sahneleyecek. 3 ve 4 Mart’ta TİM’de İstanbullu sanatseverlerle buluşacak olan Bolşoy Tiyatrosu, Çınar Derneği’nin katkılarıyla Türkiye’ye geliyor. Kuğu Gölü Balesi’nde başrollerde Rusya Federasyonu Devlet Akademik Bolşoy Tiyatrosu’ndan Natalia Viskubenko ve Dmitry Rikhlov dans edecekler. Müptelayım Sana ezen Aksu, Harun Kolçak’ın 5 yıl aradan S sonra çıkardığı ‘‘harunkolçakmüzisyen’’in yapımcılığını üstlendi. Seyhan Müzik tarafından yayımlanan albümde Kolçak’ın sözü ve müziği kendisine ait 4 parçası bulunuyor. Sezen Aksu’nun söz ve müziğini yaptığı ‘‘Karşıyım’’ ve ‘‘Değiştim’’ şarkılarının yanı sıra Aksu ve Kolçak’ın ortak çalışması olan ‘‘Tanrı Hediyesi’’ adlı bir şarkı da albümde yer alıyor. Kolçak, müzik yaşantısında çok önemli bir yeri olan Onno Tunç’a ithaf ettiği albümde Onno TunçLeyla Tuna klasiği olan ‘‘Müptelayım Sana’’ şarkısını yeniden yorumluyor. Hacı Mustafa Ceceli’nin genel koordinatörlüğünü üstlendiği albümde Aytuğ Yargıç, Hüseyin Bilmez, Cem Oyal ve Mehmet Esemen düzenlemeleri gerçekleştirmiş. Atmosfer’in dönüşü ? Cazfusion üçlüsü Atmosfer, dinleyicisiyle 15 yıllık bir aradan sonra, 23 Şubat Perşembe akşamı Jazz Cafe’de buluşuyor. 1986’da Mustafa Sönmez tarafından kurulan Atmosfer’in yeni oluşunda Sönmez’le birlikte bas ve klavyede Sertaç Tunguç, vurmalı çalgılarda Bilge Candan yer alıyor. (0212 245 05 16) CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle