Katalog

11 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Çelişkili ifadeler veren zanlı O.A’nın suskunluğa gömülmesi ‘Susturuldu mu’ sorusunu akla getiriyor Santoro cinayetinde derin kuşku MEHMET FARAÇ TRABZON Katolik rahip Andrea Santoro cinayetinin ardındaki giz perdesi aralanamazken aile, avukat ve emniyet yetkililerinin açıklamalarındaki çelişkiler kuşkuları derinleştiriyor. Güvenlik birimleri, zanlı O. A’nın ‘‘psikolojik sorunları’’nda ısrar ederken İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun, ‘‘Olayın ardında nasıl bir kışkırtma yapılmışsa, varsa bağlantıları mutlaka ortaya çıkarılacaktır’’ sözleri kafa karıştırıyor. Çelişkili ifadeler veren zanlının suskunluğa gömülmesi ise ‘‘Susturuldu mu’’ sorusunu akla getiriyor. Santoro’yu vuran O. A’nın önceki gün tutuklanmasının ardından Trabzon kamuoyunda ‘‘Olayın içinde başka kimse yok mu’’ sorusu yanıt bekliyor. Bir din adamının, bir mabedin içinde 16 yaşındaki bir çocuk tarafından soğukkanlılıkla ve oldukça donanımlı bir silahla arkadan vurularak öldürülmesinin ferdi bir eylem olamayacağı konusunda düşünceler kentte giderek yaygınlaşıyor. Tüm bu düşünceleri tetikleyen davranışlar bulunuyor. O. A’nın avukatı Mahya Usta’nın önce ‘‘Olayın içinde örgüt var’’ demesi, ardından da hem kendisinin hem de zanlının suskunluğa gömülmesi ‘‘Cinayet kapatılmaya mı çalışılıyor’’ sorusunu gündeme getiriyor. O. A’nın ailesinin, küçük çocuğun psikolojik durumuyla ilgili çelişkili açıklamaları da dikkat çekiyor. Baba Hikmet Akdil olaydan hemen sonra ‘‘Oğlum suçsuzdur’’, önceki gün ise ‘‘Çocuğumun hiçbir örgütle bağlantısı yoktu. Bence bu olayı çocuğum tek başına yapamaz. Mutlaka arkasında birileri vardır’’ diyor. Kuşkular salt açıklamalardaki farklılıklardan kaynaklanmıyor. Soruşturmanın seyri ve devlet yetkililerinin açıklamaları da kafa karıştırıyor. Trabzon Emniyeti olayın ardında örgüt, organize grup ya da tarikat olduğuna ilişkin iddiaları tamamen reddediyor. Yetkililer, cinayeti ‘‘Psikolojik sorunları olan bir çocuğun ferdi tepkisi’’ olarak tanımlamakta ısrar ediyor. Ancak dün olayla ilgili Trabzon’da basın toplantısı düzenleyen İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun açıklamalarının satır aralarında kuşkuları arttıran ifadeleri bulunuyor. Aksu, ‘‘Santoro’ya sıkılan kurşun istikrara sıkılmıştır’’ diyor. Cinayetin, medeniyetler çatışmasının yaşandığı yolundaki iddiaların daha fazla dillendirildiği bir döneme rastladığına dikkat çeken Aksu’nun şu sözlerinin de ısrarla irdelenmesi gerekiyor: ‘‘Olayın ardında nasıl bir kışkırtma yapılmışsa, varsa bağlantıları mutlaka ortaya çıkarılacaktır!.. Bu konuda her türlü çaba gösterilmektedir!’’ Aksu, iktidarın olayı uluslararası dengeleri gözeterek bir meczuba mal etmeye çalıştığı yolundaki iddiaları anımsatmamız üzerine, ‘‘Hükümet kuş gribini bile gizlemedi. Olayın arkası bütün çıplaklığıyla kamuoyu önüne çıkarılacaktır’’ yanıtını veriyor. Santoro cinayetinde kullanılan silah da olayın ardında organizasyon olduğu kuşkularını arttırıyor. Emniyet yetkilileri 2 bin dolara yaygın olarak satıldığını ileri sürdükleri silahın O. A’nın ağabeyi Alpaslan Akdil’e ait olduğunu ileri sürüyor. Güvenlik birimleri ‘‘Ağabeyi nereden bulmuş’’ sorusuna, ‘‘Bilmiyoruz, bir arkadaşının olabilir’’ şeklinde, sorgulanmaya ciddi gereksinim duyan, dayanaksız bir yanıt veriyor. Ancak bu denli donanımlı ve etkili bir silahın 16 yaşındaki bir çocuğa rahatlıkla ulaşamayacağı konusundaki haklı kaygıları kimse gideremiyor. Glock gibi bir silahın büyük yankı uyandırabilecek bir cinayet için rahatlıkla edinilebilmesini salt bölgede sıradanlaşan silah kaçakçılığına bağlamak da tuhaf geliyor. O. A’nın sık sık gittiği internet kafelerden biri de Trabzon’nun İskenderpaşa Mahallesi’nde Bayraktar İşhanı’nın zemin katında bulunuyor. O. A’nın yan yana bulunan ? Bir din adamının, bir mabedin içinde 16 yaşındaki bir çocuk tarafından soğukkanlılıkla ve oldukça donanımlı bir silahla arkadan vurularak öldürülmesinin ferdi bir eylem olamayacağı konusunda düşünceler Trabzon’da giderek yaygınlaşıyor. O.A’nın (yanda) avukatı Mahya Usta’nın önce ‘‘Olayın içinde örgüt var’’ demesi, ardından da hem kendisinin hem de zanlının suskunluğa gömülmesi ‘‘Cinayet kapatılmaya mı çalışıyor’’ sorusunu gündeme getiriyor. 5 internet kafeden biri olan Aktif Kafe’nin müdavimlerinden biri olduğu söyleniyor. Kafenin sahibi Kemal Başkan, gazetelerin kafeyi dincilerin toplanma merkezi olarak tanıtmasına sert tepki gösteriyor. O. A’nın sık sık kafeye gelen çocuklardan biri olduğunu belirten Başkan, zanlının ogame.com.tr’deki strateji oyunlarıyla zaman geçirdiğini anlatıyor. Siteye giren çocuklar kendi ordularını kurup stratejiler geliştirerek bazen kötü adamlarla, çoğu zaman da ABD gibi devletlere karşı ordularla savaşıyor ve puan elde ederek zaman geçiriyor. Bölgedeki kafelerin tamamında küçük çocuklar genellikle bu oyunları oynuyor. Polis, Aktif Kafe bilgisayarları üzerinden yapılan bağlantıları mercek altına alarak zanlının ilişkiye girmiş olabileceği kişileri bulmaya çalışıyor. Santoro cinayetinin zanlısının ifade vermediği söyleniyor. Ancak emniyet yetkilileri, çocukla dört ayrı mülakat yaptıklarını ve hepsinde de farklı yanıtlar aldıklarını belirtiyorlar. MECZUP MU? O.A, çelişkili ifadelerinin yarattığı sıkıntı nedeniyle mi susturuluyor? Zanlının susma hakkını kullanmasının ardında bir hesap mı bulunuyor? Başka faillere ulaşmak için polis mi zanlıyı suskunluğa sevk ediyor? Rahibi vuran çocuğun buluğ çağında, ailevi ve psikolojik sorunları olduğu yolundaki iddialar mantıklı görülebiliyor. Ancak başta Hizbullah olmak üzere terör örgütlerinin uzun yıllar tam da bu tür psikolojideki çocukları kullandığı unutuluyor. Üstelik Türkiye’de hem Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday’ın katili hem de Anıtkabir ve çeşitli kentlerdeki Atatürk anıtları önünde gösteri yapan dini motifli eylemcileri ‘‘meczup’’ olarak tanımlama geleneği bulunuyor. Tüm bu tablo içinde ‘‘Rahip cinayeti için O. A’nın psikolojik sorunlarından yararlanan birileri mi var’’ sorusu derin bir kuşku olarak ortada duruyor. O zaman ‘‘O. A. mı meczup, arkasındakiler mi’’ diye de sormak gerekiyor. SUÇAİTİLENÇOCUKLARDAARTIŞ Her suç daha soğukkanlı yapıyor ? Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nün TBMM’ye sunduğu raporda, çocuk suçlulardaki artışa dikkat çekildi. 96 kez adliyeye çıkan çocuk olduğuna dikkat çekilen raporda, çocukların her suç işleyişinde daha profesyonel suç işleme eğilimi içine girdiği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Trabzon Emniyet Müdürlüğü, TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu’na sunduğu raporda, kentte suça itilen çocuklara yönelik sosyal sorunların her geçen gün daha da arttığına işaret etti. Raporda, 96 kez adliyeye sevk edilen çocuk olduğuna dikkat çekilerek ‘‘Çocuklar, her suç işleyişlerinde daha soğukkanlı ve profesyonel suç işleme eğilimi içine girebilmektedirler’’ dendi. Trabzon’da İtalyan rahip Andrea Santoro’nun 16 yaşındaki bir çocuk tarafından öldürülmesiyle ilgili araştırmalar sürerken Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nün TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu’na sunduğu raporda, ‘‘çocuk suçlulardaki artışa’’ dikkat çekildi. Raporda şu görüşlere yer verildi: ? Suç işleyen çocuklara yönelik sosyal problem ve tahribat her geçen gün daha da artarak büyümektedir. 2005 yılında sadece il merkezinde bizzat çocukların işledikleri suçlardan ötürü 137 olay meydana gelmiş ve bu olaylar nedeniyle 201 kişi adli makamlara çıkarılmıştır. İşlenen suçlar arasında yapılan incelemeye göre yüzde 43’lük bir oranla hırsızlık suçunun en fazla işlendiği göze çarpmaktadır. Hırsızlığı ise yüzde 24’lük bir oranla ‘‘müessir fiil’’ oluşturmaktadır. ? Karakol amirlikleri ile şubelerde yürütülen tahkikatlarda 135 adli olaya karışan 163 çocuk fail adli mercilere çıkarılmıştır. Bu suçlar arasında da hırsızlık ve müessir fiil suçlarının en çok işlenen suçlar olduğu dikkat çekmektedir. ? Çocukların suçla ilk tanışmalarının ardından uzman kişilerce rehabilite edilerek tekrar sosyal adaptasyonun sağlanması gerekmektedir. Aksi takdirde çocuklar her suç işleyişlerinde daha soğukkanlı ve profesyonel suç işleme eğilimi içine girebilmektedirler. Nitekim ilimizde 15 dolayında çocuğun ailelerin ilgisizliği ve çevre faktörünün olumsuzluğu nedeniyle suç işleme potansiyeli her geçen gün daha da artmaktadır. ? Kentte mal aleyhine işlenen suçların azımsanmayacak oranındaki bölümü bu çocuklarla işlenmektedir. Bu çocuklar arasında 96 kez adliyeye sevk edilen çocuk yer almaktadır. Bu grubun öncelikle rehabilite edilerek tekrar topluma kazandırılması gerekmektedir. Aksi takdirde bu çocuklar yetişkin yaşa geldiklerinde toplum için daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalınacağı kaçınılmazdır. FARKLI AÇIKLAMALAR Aziz ilan edilecek Trabzon’da kilisede uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren rahip Andrea Santoro için Roma’da cenaze töreni düzenlendi. San Giovanni in Laterano Bazilikası’ndaki törene Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Uğur Ziyalda katıldı. Törende konuşan Katolik Kilisesi’nin Roma bölge sorumlusu Kardinal Ruini, Santoro’nun ‘‘şehit’’ statüsünde olduğunu belirterek ‘‘Niyetim, Rahip Andrea’ya önce mübareklik unvanı verilmesi, ardından da aziz ilan edilmesi için gerekli prosedürü başlatmaktır. Zira rahip Andrea’nın ölümünde, Hıristiyanlıkta şehitlik için aranan koşulların tümünün mevcut olduğu ortada’’ dedi. (Fotoğraf: REUTERS) AKSU’NUN AÇIKLAMASI ‘Kurşun,istikrarasıkıldı’ Trabzon’da konuşan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu: Cinayetin arkasında nasıl bir kışkırtma olduğu soruşturma sonucu mutlaka ortaya çıkacak AHMET ŞEFİK TRABZON İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, rahip Andrea Santoro cinayetinin bütün çıplaklığıyla ortaya çıkması için gerekenin yapılacağını, olayın üzerinin kapatılmasının söz konusu olmadığını açıkladı. Aksu, cinayeti Türkiye’de barış ve huzura karşı yapılmış bir eylem olarak gördüklerini ifade etti. Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane ve Bayburt valileri, emniyet müdürleri ve jandarma komutanları dün İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu başkanlığında toplandı. Güvenlik zirvesinde başta Santoro cinayeti ile ortaya çıkan durum olmak üzere pek çok asayiş konusu ve terör olaylarının ele alındığı öğrenildi. Toplantı öncesinde Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak ve bazı AKP milletvekilleri ile basının karşısına geçen Bakan Aksu, Santa Maria Kilisesi rahibi Andrea Santoro’nun bir cinayete kurban gitmesinin milletçe üzüntü ile karşılandığını vurguladı. Aksu, yaşam hakkına karşı gelen bu saldırının nedeninin hiç önemli olmadığını, hiçbir biçimde kabul edilemeyeceğini söyledi. Aksu, ‘‘Geleneğimizde barış ve huzur içinde yaşam var. Bu olay, ülkemizde büyük gayretlerle oluşturduğumuz barış ve huzur ortamına karşı yapılan bir saldırıdır. Kimsenin buna gölge düşürmeye hakkı yoktur. Medeniyet çatışmalarının kışkırtıldığı bir dönemde farklı din ve inançların bir arada yaşama umududur Türkiye. Santoro’ya sıkılan kurşun istikrar ortamına sıkılmıştır’’ diye konuştu. İLGİSiZLİK VE ÇEVRE ‘Örgüt ilişkisi belirlenemedi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Trabzon’da meydana gelen olaylarda polisin bir zafiyetinin söz konusu olmadığını belirterek ‘‘Arkadaşlarımız özveriyle, gecelerini gündüzlerine katarak çalışmaktadırlar’’ dedi. Çalışkan, rahip Andrea Santoro’nun öldürülmesi olayında ‘‘örgüt ya da organize grup’’ belirlenemediğini açıkladı. Çalışkan, haftalık bilgilendirme toplantısında, gazetecilerin Trabzon’da meydana gelen olaylarla ilgili sorularını yanıtladı. Trabzon’da bombalama, linç ve futbolcuların kurşunlanması olaylarının anımsatılarak güvenlik zafiyeti olup olmadığı sorusu üzerine Çalışkan şunları söyledi: ‘‘Trabzon polisi futbolculara yönelik silahlı olayı ve din adamına yönelik olayı başarıyla aydınlattı. Olaylar sadece Trabzon’da değil, İstanbul ve Ankara’da da oluyor. Güvenlik zafiyeti olduğu yorumlarına katılmamız mümkün değil.’’ Çalışkan, Trabzon’a daha önce personel ve araçgereç takviyesinin yapıldığını kaydetti. Din adamının öldürülmesinde kullanılan ‘‘Glock’’ marka silahın ruhsatının bulunmadığını, başka bir olayda kullanılmadığının anlaşıldığını anlatan Çalışkan, olayda azmettirici olup olmadığı sorusuna ise ‘‘Şu ana kadar bir örgüt ya da organize grup tespit edilemedi. Hazırlık soruşturması devam etmektedir’’ yanıtını verdi. SİLAH NEREDEN GELDİ? KABUL EDİLEMEZ İNTERNETTE OYUN Olayın 16 yaşındaki faili O.A’nın silahı ile yakalandığını anımsatan Bakan Aksu, cinayetin arkasında nasıl bir kışkırtma olduğunun soruşturma sonucunda ortaya çıkarılacağını vurguladı. İçişleri Bakanı, bir gazetecinin, ‘‘Bu tür dini cinayetlerde meczuplar ortaya çıkıyor. Olayı psikolojik bir duruma mal etme çabası görülüyor. Santoro cinayetinde de böyle mi olacak’’ sorusuna ise şöyle yanıt verdi: ‘‘Bugüne kadar asla gizlemedik. Olayların bütün çıplaklığıyla ortaya çıkması için ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapılmasını istiyoruz. Tabii soruşturma devam ediyor. Bu nedenle şu anda açıklayamam. Çünkü bi zim yetkimizde değil. Ne yapmak, nereye gitmek gerekiyorsa gidilecek. Operasyon sürüyor.’’ Karikatür tartışmalarına da değinen Aksu, herkesin karşısındakinin inancına saygı göstermesi gerektiğini, bu tür hakaretlere karşı gösterilecek tepkilerin de makul ölçüler içinde kalmasının şart olduğunu belirtti. Aksu, provokatörlerin işini kolaylaştıracak tavrın içine girilmemesi konusunda yurttaşları uyardı. Trabzonsporlu futbolcular Fatih Tekke ile Gökdeniz Karadeniz’in tehdit edilmelerine ve araçlarının kurşunlanmasına ilişkin açıklamalar YURTTAŞLARI UYARDI da da bulunan Aksu, saldırıyı kınadı. Futbolun giderek daha büyük ölçüde ekonomik bir güce ulaştığını anımsatan Aksu, ‘‘Bundan yararlanmak isteyenler var. Bu duruma karşı herkesin elbirliği yapması şart. Trabzon, şiddetin ve terörün hüküm sürdüğü bir yer olamaz’’ dedi. Bakan Aksu, İstanbul’da 15, Türkiye çapında ise 35 bin polise gereksinim duyulduğunu, Trabzon’a yeni polis kadrosu gönderilmesi için talimat verdiğini söyledi. Öte yandan Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak ile İçişleri Bakanı Aksu, öğleden sonra Santa Maria Kilisesi’ni ziyaret etti ve görevlilere başsağlığı diledi. Vatikan Büyükelçisi barış mesajı verdi atikan’ın Türkiye Büyükelçisi Antonion LuciV bello, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü ziyaret etti. Lucibello, bu ziyaret ile insanlara ‘‘Biz buradayız, çünkü insanlar arası diyaloğa inanıyoruz’’ mesajı verdiklerini söyledi. Sarıgül de Trabzon’daki olaylar nedeniyle üzgün olduğunu belirterek bu acı olayın, gelecekte kurulacak büyük dostluklara vesile olması dileğinde bulundu. Lucibello, rahip Santoro’nun öldürülmesiyle ilgili olarak ‘‘Biz hep beraber barış yolunda yürüyoruz. Bu yolda bazen kazalar olabilir. Bu kaza da geçici bir olay. Bizim beraberliğimizi durdurmayacak’’ yorumunu yaptı. (GÖKÇE UYGUN) CUMHURİYET 09 K