Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Danıştay kararlarını olumlu yorumlayan rektörler, ülkenin kuruluş felsefesini anımsattı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Laikliğin gereği buydu’ FIRAT KOZOK Masal Kenti... Bir ay önce Trabzon’daydım. Okurlarla konuşurken en çok ‘‘Karadeniz’deki tarikatçı yapılanma’’ gündeme geldi... Tarikat evleri, tarikat pansiyonları ve tarikat yurtları... Samsun’dan Ordu’ya, Sinop’tan Rize’ye dek tüm yörede ‘‘Kuran kursları’’ AKP’nin iktidara gelmesinden sonra çoğalmıştı... Okurlarla konuşurken bir de şu konu dillendirildi: ‘‘Bölgede bir yandan tarikat kuşatması yaşanıyor, öte yandan da Türkİslam sentezi ivme kazanıyor, 1980 öncesi milliyetçilik dalga dalga yayılıyor, sokaklarda da çocuk çeteleri oluşuyor...’’ İşsizlik en büyük sorunların başında geliyordu Karadeniz’de... Bir ‘‘masal kenti’’ olarak bilinen Trabzon, büyülü ışığın altında dört bin yıllık tarihe tanıklık ederken 1990’lı yıllarda başlayan küreselleşme dengeleri altüst etti... Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından Trabzon’un tarihsel konumu yeniden gündeme geldi, bizim Ahmet Şefik’in altını çizdiği gibi ‘‘bu uyuyan devi’’ yeni umutlara, ufuklara yöneltemedi... Dev uyumasını sürdürdü... Oysa ortada bir Trabzon gerçeği vardı... Ülkeyi yöneten beceriksiz ve çapsız yöneticiler, gelişmeleri göremedi ve bugün 1 milyon nüfuslu Trabzon’u kendi kaderiyle baş başa bıraktı... On yıl önce Kuzey’den Trabzon’a akan hareket ‘‘Nataşa söylentileri’’yle turizme ivme kazanmasını durdurdu... Dağ turizmi unutuldu... Kent içindeki küçük ve orta ölçekli işletmelere kilit vuruldu, parasızlıktan... Fındık üreticisi IMF kıskacında yoksulluğa itildi... Ulaşım altyapısı ranta yönelik proje anlayışına teslim edildi... O güzelim kıyılar nedense elden çıkarıldı... Trabzon’da yaşayanlar denizi göremez oldu... ??? Evrenselleşen mizahıyla, binlerce yıllık kültürüyle, futboluyla, Sumela’sıyla, Uzungöl’üyle, hamsisiyle, horonuyla, balı ve tereyağıyla, insanlığıyla simgeleşen ‘‘masal kenti’’ şimdi nesiyle anılıyor? Çetelerle, cinayetlerle, tarikatlarla... Mehmet Faraç’ın izlenimlerini okudum dün sabah Cumhuriyet’te... Trabzon’daki Katolik Kilisesi rahibi Andrea Santoro’yu öldüren 16 yaşındaki O.A’nın portresini çiziyor... Peki, 16 yaşındaki O.A. bu cinayeti kendi karar vererek mi işledi? İşte orası bilinmiyor!.. Gazeteler ve televizyonlar çelişkili haberler verdi. Kimileri tarikat bağlantısından söz etti, kimileri rahip Santoro’dan para aldığını öne sürdü. Kimi gazeteler olayı misyonerlik boyutuyla irdeleyip şöyle yazdılar: ‘‘Yazık oldu O.A’ya...’’ Trabzon’da dostlarım, arkadaşlarım var... Demokrat, yurtsever insanlar bunlar... Unutmayın, Trabzon’da sol bir potansiyel de var... Türkiye’nin geçirdiği çalkantılı dönemden Trabzon da payını alıyor. Özellikle gençler, milliyetçiliğe sarılıp bir dönem bazı solcuların kullandığı ‘‘Ne Amerika ne Rusya tam bağımsız Türkiye’’ sloganından ‘‘Rusya’’yı çıkarıp yerine ‘‘AB’’yi koyarak Türkİslam sentezinde buluşuyor... Çünkü kimi tarikatlar (Fethullahçılar, Nakşiler ve Süleymancılar) ABD ve AB’ye yaklaştıklarından İslamcı kesimde de bir ayrışma başladı, ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra... ??? Kurtlar Vadisi’nin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz’ın ceketinin sol göğsünde ‘‘tuğra’’ olması her şeyi açık bir biçimde göstermiyor mu? Şöyle bir uğrayın ‘‘Kurtlar Vadisi Irak’’ filminin oynadığı sinemalara... Seyircilerin sosyal ve ekonomik yapısını hemen fark edeceksiniz... Trabzon bir ‘‘masal kenti’’ydi... Ünlü İngiliz gezgin ve yazar Rose Macaulay ‘‘masal kenti’’ni anlatan ‘‘Trabzon Kuleleri’’ kitabında şöyle der: ‘‘... Tehlikelerle dolu bu kenti kuranlar kim peki? Tanrılar ve insanlar... Tanrılar insanları arar, insanlar tanrıları...’’ Binlerce yıllık kültürlerin kesişme noktası olan Trabzon’da yaşayan insanlar ‘‘Tanrıları aramıyor’’ artık... Tanrılar da insanları!.. İmam hatip yorumu ? MARMARİS (Cumhuriyet) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, imamhatip ve meslek liseleriyle ilgili sorunu ‘açık lise’ gibi ‘kaçak yöntemlerle’ çözmenin mümkün olmadığını söyledi. Partisinin Marmaris İlçe Başkanlığı binasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mumcu, ‘‘Yapılması gereken şey, hükümet olmanın sorumluluğunu idrak edip gereken yasal değişiklikleri yapmaktır. Başka da çıkış yolu yok. AKP hükümetinin bu konuda çözüm getirmeye çalıştığını düşünmüyorum’’ dedi. ANKARA Rektörler, Danıştay’ın Açık Lise Yönetmeliği ve türbanlı öğretmene ilişkin kararlarını ‘‘Laikliğin gereği buydu’’ sözleriyle değerlendirdi. Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı Prof. Dr. Emin Alıcı, kararın öğretim üyeleri için de geçerli olduğunu vurgulayarak ‘‘Bu ülkenin kuruluş felsefesi belli. O felsefeye dayanmayan davranışlar anayasaya da aykırı’’ dedi. Rektörler, Danıştay’ın iki önemli kararını şöyle değerlendirdi: ÜAK Başkanı Prof. Dr. Emin Alıcı: Öğretmen bir model, öğrencilere model. Öğretim üyesi de öyle. Öğretmen anayasanın tanımladığı temel ilkelere ? ÜAK Başkanı Alıcı: Bu ülkenin kuruluş felsefesi belli ? Ankara Üniversitesi Rektörü Aras: Laikliğin gereği buydu ? Kocaeli Üniversitesi Rektörü Komsuoğlu: İki karar da yerinde ? ODTÜ Rektörü Akbulut: İnancını mesleğinin önüne geçiremez ? İnönü Üniversitesi Rektörü Hilmioğlu: Öğretmen örnektir ? Ege Üniversitesi Rektörü Bayındır: Herkes bir pay çıkarmalı ? Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Aşkın: Yargı kararlarına uyulsun uymak zorunda. Onları savunmak, korumak ve kollamak zorunda. Anayasanın felsefesi belli, bu ülkenin kuruluş felsefesi belli. Kurulurken belli bir felsefeye dayanarak kurulmuş. O felsefeye dayanmayan davranışlar anayasaya da aykırı. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras: Laikliğin gereği buydu. Öğrenci okuldan çıktıktan sonra türbanını takabilir, onda hiçbir şüphe yok. Ancak öğrenci ile öğretim üyesi arasında çok önemli bir fark var; öğretim üyesi ya da öğretmen okula gelirken, okul yolunda öğrencilerle birlikte oluyor ve dolayısıyla öğrencilere örnek oluyor. Öğretmen, sinemaya, pikniğe giderken hangi kıyafeti isterse onu tercih edebilir. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut: Açık lise olayının doğru olmadığını biz baştan söylemiştik. Daha önce de bu yolu açan yasalar Meclis’e getirildi, ancak veto edildi. Eğer bir öğretmen dini inancını mesleğinin önüne çıkarıyorsa o mesleği yapmamalıdır. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın: Bana göre doğru bir karar. Bizim üniversitemizde türbanlı öğretim elemanı yok ama işin gereğine uygun davranmak, alınmış yargı kararlarına uymak gerekir. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu: Bir öğretmen sadece okul içinde değil dışında da örnek olmak durumundadır. Dolayısıyla türbanlı öğretmenle ilgili kararı son derece doğru buluyorum. Aslında bir öğretim üyesinin de normal olarak türbanlı olmaması lazım. Üniversitede başını açıp dışarıda türban takma gibi bir tavrı olmaması lazım. Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu: Danıştay, eğitimin bir bütün olduğunu, laik eğitimi benimsediğimizi ve bu eğitimi verenlerin de bu düşünce doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini bir kez daha anımsatmaktadır. Danıştay’ın iki kararı da çok yerindedir. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır: Öğretici olma konumundaki herkes, türbanlı öğretmen kararından kendisine bir pay çıkarmalıdır. Açık lise konusunda YÖK, Türkiye’nin yararını düşünerek bir girişim yapmıştır. Danıştay da karar vermiştir. CHP lideri Baykal, eğitimin, laikliğin din temeline çevrilmek istendiğini ileri sürdü ‘Üniversitede kavga sürüyor’ ? Baykal, ‘‘Başbakanlık müsteşarı; milliyetçiliği, laikliği ve Cumhuriyeti dini temellerle yeniden tanımlamalıyız diyor. Bunu 1520 yıl götürelim. Sonra Türkiye ne olur? İnsanlar, henüz ortaya somut sonuçlar çıkmadığı için böyle değerlendirmeleri kabul etmekte sessiz kalıyorlar’’ dedi. GÜRSU KUNT Kafede A4 kullanıldı ? İstanbul Haber Servisi Bayrampaşa’da 1 kişinin öldüğü, 7’si polis 15 kişinin yaralandığı patlamada kullanılan bombanın A4 plastik patlayıcı olduğu belirlendi. Terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirildiği kesinleşen patlamada ağır yaralanan 13 yaşındaki C.K’nin durumu ciddiyetini koruyor. Bu arada, patlamada yaşamını yitiren Zafer Işık (21) dün İstanbul’da toprağa verildi. Işık’ın, patlama anında kafenin önündeki yoldan geçtiği öğrenildi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART TGC’den Adnan Oktar açıklaması ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’nın ‘Adnan Oktar ve TGC Başkanı’ başlıklı yazısıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: ‘‘Kamuoyunda Adnan Hoca diye bilinen Adnan Oktar’ın günlük bir gazeteye para ödeyerek köşe yazısı yazdığı iddiası TGC tarafından Basın Senatosu’nun incelemesine sunulmuştur. Konuyla ilgili açıklama, Basın Senatosu’nun incelemesinden ve taraflardan bilgi alınmasından sonra yapılacaktır. Olayla ilgili olarak ‘suskun kaldığımız’ yönündeki iddialar ise gerçekte cemiyetimizin bir organı tarafından yürütülmekte olan araştırmaya müdahale etmeme görüşünden kaynaklanmaktadır.’’ ANTALYA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı’nın parlamentonun bire bir uzantısı konumunda olmadığını vurgulayarak ‘‘Hele parlamentodaki siyasi çoğunluk, Cumhuriyetin temel kurumlarıyla, değerleriyle, özüyle barışık değilse, anayasanın temel ilkelerini İslami temelde yeniden tarif etmek gerekir diyorsa, bu anlayışla Cumhurbaşkanlığı söz konusu olursa, Türkiyenin geleceği sıkıntılıdır’’ dedi. Kaleiçi Rotary Kulübü’nce ‘‘Toplum Hizmetleri Ödülü’’ne layık görülen Baykal, törende yaptığı konuşmada Türkiye gündemindeki pek çok konuya değindi. Cumhurbaşkanlığı’nın anayasal sistemde özel bir makam olduğunu belirten Baykal, ‘‘Cumhurbaşkanlığı, bütün ülkenin cumhurbaşkanlığıdır. Meclis’in, hükümetin, yargının, üniversitenin, Silahlı Kuvvetler’in, halkın cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanlığı’nı parlamento içinde belli konjonktürde ortaya çıkmış bir kadronun eline teslim ederseniz kurumu zayıflatır, işlevini yapamaz hale getirirsiniz. Çok ciddi sakıncalar ortaya çıkar’’ diye konuştu. Eğitimin, laikliğin din temeline çevrilmek is tendiğini, üniversitelerle kavganın sürdüğünü belirten Baykal, ‘‘Başbakanlık müsteşarı; milliyetçiliği, laikliği ve Cumhuriyeti dini temellerle yeniden tanımlamalıyız diyor. Bunu 1520 yıl götürelim. Sonra Türkiye ne olur? İnsanlar, henüz ortaya somut sonuçlar çıkmadığı için böyle değerlendirmeleri kabul etmekte sessiz kalıyorlar. Bunu hayali bir değerlendirme gibi algılamayı tercih ediyorlar. Ama siyasilerin görevi, henüz ortaya çıkmamış olan tehlikeli durumlar için onlara yönelik tedbirleri ortaya koymak, dengeyi sağlamaktır’’ dedi. Konuşmasında Trabzon’daki gelişmelere de değinen Baykal şöyle dedi: ‘‘Trabzon’da bir çocuk çıktı. Bunun tarikatla, karikatürle ilgisi yok deniyor. Oysa çok açık. Kendimizi neyle aldatıyoruz.’’ musakart@yahoo.com Büyükelçi, ABD’nin İran’a karşı herhangi bir talepte bulunmadığını savundu Wilson: Türkiye’den üs istemimiz yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Washington yönetiminin Türkiye’den İran ile ilgili bir üs talebinin olmadığını savladı. Wilson dün DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı Türkiye’deki siyasi konular ve 2007 seçim sürecine ilişkin DYP’nin görüşlerini öğrenmek amacıyla makamında ziyaret etti. İstanbul’da önceki gün meydana gelen saldırıya ilişkin ABD’nin derin üzüntü ve taziyelerini sunan Wilson, ‘‘ABD olarak, bu saldırıyı güçlü şekilde kınıyoruz’’ dedi. Büyükelçi Wilson, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün bir gazetede yayımlanan ‘‘İran’la 1639’da çizilmiş sınırımız ABD’nin tarihinden eski. Türkiye’den hiçbir komşumuza saldırıya müsaade etmeyiz’’ şeklindeki açıklamasının anımsatılması üzerine, Gül’ün açıklamasını tam olarak bilmediğini, o nedenle yorum yapmanın zor olacağını söyledi. Wilson ancak ABD’nin İran’a karşı Gül’ün bahsettiği türden bir eylemde üs olarak kullanılmak üzere Türkiye’den bir talebinin olmadığını kaydetti. Türkiye’nin, ABD ve uluslararası camianın, İran’ın nükleer programından duyduğu endişeyi paylaştığını söyleyen Wilson; ABD, AB, BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Türkiye’nin İran’ı nükleer programından vazgeçirmek için diplomasi yoluyla çözüm aradıklarını belirtti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 YÖK’ün kararına durdurma MİMARLARIN GENEL KURULU BAŞLIYOR ‘ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZMAK’ ‘İhale baskısı’ tartışması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan, AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’e yönelttiği ihaleye müdahale suçlamasını sürdürürken “Sayın Ergin ‘karalama’ dediği utanç belgesini hep boynunda taşıyacaktır” dedi. Eraslan, Ergin’in kendisini hedef alan bazı ihalelerle ilgili açıklamalarına da dikkat çekerken, dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na başvurduğunu söyledi. Ekinci: Abdüllatif Şener kahraman gibi gösteriliyor İstanbul Haber Servisi Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, bugün başlayacak 39. Olağan Genel Kurulu öncesinde ‘‘Dünya Mirası İstanbul’’ konulu teknik kongre düzenledi. Kongrede konuşan Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, Galataport ihalesinin iptalinde Abdüllatif Şener’in kahraman gibi gösterilmesini eleştirdi. İTÜ Taşkışla Kampusu’nda gerçekleştirilen kongrenin açılışında konuşan Oktay Ekinci, Danıştay’ın Galataport ihalesini değil, imar planlarını iptal ettiğine dikkat çekerek ‘‘ Danıştay durduk yerde böyle bir karar almadı. Bir kurum dava açtı. 15 gündür konu tartışılıyor ama ne mimarlar, ne şehir plancıları ne de harita mühendisleri odası hakkında tek bir kelime edilmedi. Şener kahramanlık yapmış gibi manşetlere çıkarıldı’’ dedi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhcu da İstanbul’un ‘‘vizyon marka’’ adı altında, satışının, pazarlamasının yapılmasının kurumsallaşmaya başladığını söyledi. İMP Yürütücüsü Prof. Dr. Hüseyin Kaptan da çok tartışılan ulaşım sistemi, deprem hakkında artık kamuoyuna bir teklifte bulunabilecek duruma gelindiğini söyledi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin 39. Genel Kurulu da bugün İTÜ Taşkışla Kampusu’nda başlıyor. Şemdinli’de bombayı atanla yakalayana aynı suçlama DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesindeki bombalama olaylarının zanlılarını yakalayan ve haklarında dava açılan yurttaşların ‘‘ülke bütünlüğünü bozmak’’la suçlandığı belirlendi. Böylelikle bombayı atanlarla onları yakalayanlara aynı suçlama yöneltildi. Şemdinli’de 9 Kasım günü Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’nin bombalanması olayını gerçekleştirdikleri öne sürülen jandarma astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz’i olay yerinden kaçmak isterken yakalayan kişilerden 11’i geçen günlerde cumhuriyet savcısının talimatı üzerine gözaltına alınmış, emniyette sorgulanan zanlılardan Tanju Aydıner, Sıtkı Çiftçi, Muhammet Kaya, Tansu Aydıner, Ümit Çiftçi ile Agit Yılmaz çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmışlardı. Bu kişilerin, olay sırasında el koydukları Jandarma Alay Komutanlığı’na ait aracı tahrip ederek devlet malına zarar vermek suçunu işledikleri iddiasıyla tutuklandıkları belirtilmişti. Ancak mahkeme belgeleri, bu kişilerin TCY’nin 302’nci maddesinde düzenlenen ve ömür boyu hapis cezası öngören ‘‘devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak’’la suçlandıklarını ortaya koydu. Tutuklanan 6 kişi ile birlikte soruşturma kapsamında en az 27 kişinin bu suçlama doğrultusunda ifadelerinin alınacağı, yeni tutuklamaların olabileceği belirtildi. Katsayı uygulaması Danıştay’a takıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay, YÖK’ün meslek lisesi mezunlarına uygulanacak ÖSS ek puan katsayısının düşürülmesine ilişkin uygulamasının yürütmesini durdurdu. Uygulama ile bazı bölümlere girişte meslek liselilerin genel liselilere göre kazandıkları avantaj zayıflıyordu. Edinilen bilgilere göre, bir öğrenci, YÖK’ün meslek lisesi mezunlarının üniversiteye girişteki ek puan katsayılarının 0.24’ten 0.08’e düşürülmesi kararının yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açtı. Danıştay 8. Dairesi, öğrenciyi haklı bularak YÖK’ün, meslek lisesi mezunlarına verilen ek puanın katsayısını 0.24’ten 0.08’e düşürülmesi uygulamasının yürütmesini durdurdu. YÖK’ün katsayı değişikliğinden önce örneğin öğretmen lisesi mezunu bir öğrenci eğitim fakültesini tercih ettiğinde genel lise mezunu adaya göre daha avantajlıydı. YÖK’ün düzenlemesi ile meslek lisesi öğrencilerinin bu avantajı azaltılmıştı. CUMHURİYET 05 K