21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y K K Y Y Y Y Y K 7 6 5 9 14 14 13 14 5 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y K Y Y Y K Y Y Y 7 14 15 13 6 3 8 7 16 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y B B B B B 15 17 9 16 8 10 5 5 0 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, Batı ve Orta Karadeniz, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Trabzon, Gümüşhane, Bayburt ve Erzurum çevreleri yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı biraz azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 5 Helsinki B 9 Stockholm PB 2 Londra B 6 Amsterdam K 4 Brüksel K 2 Paris PB 1 Bonn K 2 Münih K 3 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 1 K 2 PB 16 K 1 K 1 K 4 B 11 Y 16 K 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 12 B 16 PB 14 PB 10 PB 11 Y 8 B 5 Y 19 PB 16 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada la kamusal alanın genişletildiğini kabul ediyorlar. AKP adına konuşanlar Türkiye’yi türbanlı cennetine çevirmeye çalıştıkları için elbette karara karşı olduklarını söyleyeceklerdi, söylüyorlar; üstelik Danıştay’ın üzerine vazife olmayan bir konuda görüş bildirdiğini açıklıyorlar. Örneğin D. M. M. Fırat, ‘‘Bireylerin iş yaşamı dışındaki özel hayatına karışılamaz’’ diyor. Bu mantık geniş anlamda yorumlanırsa; acaba iş yaşamı dışında, bir öğretmen gece kulüplerinde aşırı alkollü, yarı çıplak dans ederek özgürlüğün tadını çıkarabilecek mi? Kamuda çalışan bir kimse, bir öğretmen kamunun kararlarına, kurallarına uymayacak mı? Önemli kararları, yasaları yargıdan geri dönen AKP, durup durup sağa sola sadece tek başına iktidar olmanın sağladığı yürütme ve yasama gücünü elinde bulundurduğunu anımsatıyor. Sanki aksini söyleyen varmış gibi... Ama öyle bir iktidar ki yürütme ile yasamadan çıkardığı kararlar, yasalar birer ikişer yargıdan dönüyor. ??? Kararın insan haklarına ve Anayasa’nın temel ilkelerine aykırı olduğunu söyleyerek sorumlu AKP iktidarını ‘‘Anayasayı ve yasaları değiştirmeye davet eden’’ Saadet Partisi’ne kulak verecekler mi acaba? Yoksa iktidar; AKP ile uzlaşarak anayasayı, sosyal yapıyı türbandan başlayarak ‘‘kendilerine’’ benzetmeye hazır olduğunu ilan eden Anavatan gibi mi düşünüyor? Bu soruya neden olan bir gelişme izledik. Danıştay kararına Anavatan’ın ikinci adamları garipsenecek bir mantıkla yanaştı. Emin Şirin, kararın kamuda çalışan kadınların da sokakta başörtüsü takmalarını yasaklayacağını söylüyor. Bir görüştür ve lakin bu görüşünü ‘‘Zaten maalesef başta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer olmak üzere militan laiklerin görüşü bu çerçevede’’ diye sürdürüyor. Cumhurbaşkanımızı militan laik diye tanımlamak ha?.. Bu saçma irdeleme karşısında Çankaya’ya özgü gerçekler susabilir mi? Cumhurbaşkanı Sezer’in bu iktidarın laik, sosyal hukuk devleti yapısını bozmaya yönelik girişimlerine karşı gösterdiği duyarlılığı, ancak körelmiş vicdanlar bu türden anlamsız irdelemelerle yorumlayabilir. ??? Hükümetin tersyüz edilen icraatındaki gelişmeler; AKP’nin iktidara gelmeden önce vaat ettiği, hatta iktidara gelmesinde önemli etkenlerden ikisiyle ilgili yenilgileri sergiliyor. Türban sorununu çözmek namus borcumuzdur diye başladılar, sonuç alamadılar. İmam hatipleri ilgi alanları dışına taşımayı öngören yönetmeliğe Danıştay geçit vermedi. İktidarın temel sorunlarına çare bulamayan, buldum diye bayram havası estiren, ne ki ‘‘yağmurlu havalarda birlikte yürüyemediği’’ yargı erkinden darbe üstüne darbe yiyen RTE; İkide bir yanık sesle yargıdan yakınmasın da ne yapsın? Başbakan Erdoğan karikatür krizi nedeniyle dünya liderlerine mektup yazarken CHP lideri Baykal’ın çağrı yaptığı Sosyalist Enternasyonal deklarasyon yayımladı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Türkiye’den çifte girişim ‘UYUMUN KOŞULU SAYGIDAN GEÇER’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danimarka’da bir gazetede Hz. Muhammet karikatürlerinin yayımlanmasıyla başlayan krizin giderilmesi amacıyla dünya liderlerlerine mektup yazdı. Erdoğan, ‘‘Değerli meslektaşım’’ diye başladığı mektubunda, ‘‘Uyum içinde birlikte var olmanın asgari önşartı, farklı medeniyetler ve geleneklerin karşılıklı olarak birbirlerinin kültürel farklılıklarına saygı duymasıdır’’ dedi.Erdoğan, ‘‘İslamofobia’’nın Batı toplumlarında daha fazla kök salmasına neden olacak politikalardan uzak durulması gerektiğinin altını çizdi. Yaşananların, yakın zamanlarda hiç görülmeyen ve kutuplaşmaya varan bir gerginlik doğurduğunu belirten devlet adamlarına sağ duyuyla hareket etme çağrısı yaptı.Müslümanların, tüm peygamberlere gerekli saygıyı gösterdiklerini belirten Erdoğan, buna karşın Hazreti Muhammet’in, eleştiri sınırlarını aşan bir hakarete maruz bırakılmasını mazur görmelerinin beklenemeyeceğini belirtti. ‘KÜÇÜMSEME ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyalist Enternasyonal, karikatür krizine ilişkin bir deklarasyon yayımladı. CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, karikatür krizi ile ilgili olarak Genel Başkan Deniz Baykal’ın Sosyalist Enternasyonal Başkanı Yorgo Papandreu’ya devreye girmesi için çağrıda bulunduğu anımsatıldı. Deklarasyonda şunlar belirtildi:‘‘Hazreti Muhammet’i küçümseyen resimler, dünyada milyonlarca insanın duygu ve inançlarının aşağılanması, kişisel özgürlüklerin garantisi altında değerlendirilmemelidir. Başkalarının kimliklerine saygı ve tolerans göstermek, yerel, bölgesel ve küresel politikalarımızın temeli olarak algılanmalıdır. Kültürel, etnik ve kimlik üzerine yapılan kavgalar ve çatışmalardan en fazla zarar görenin masumlar olduğu ispatlanmıştır. Sosyalist Enternasyonal, siyasi, ekonomik veya dini çıkarlarını maskelemek veya haklı göstermek için şiddet, bölücülük ve güç kullanımı ile medeniyetler çatışması yaratmaya çalışanları reddeder.’’ Uluslararası 26. Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması’nın konusu belirlendi Karikatürcüler ‘barış’ı çizecek ? Baştarafı 1. Sayfada karikatürün, barışçıl ve hoşgörü yolunda gülmeyen düşünceye karşı etkin bir silah olduğu vurgulandı. Açıklamada ‘‘barışın, her zaman her yerde aranan, talep edilen, insanlığın bir düşü olarak beklenen ama ne yazık ki bir türlü gerçekleşmeyen, gerçekleştirilemeyen bir insanlık umudu’’ olduğu ifa de edildi. ‘‘Türk mizahının büyük ustası, çağları aşan keskin ve her dem kendisini yenileyen güldüren düşünce adamı’’ olarak nitelendirilen Nasrettin Hoca’nın barışı, barışın insanlar arası uyumun asli parçası olduğunu gösterdiğini ve göstermeye devam ettiği belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ‘‘Karikatürcüler Derneği olarak Danimarkalı çizerlerin çizdiği karikatürleri, kültürler arası, din ler arası diyaloğu baltalayan, sanat dışı, kışkırtıcı bir hareket olarak buluyoruz. Karikatür, çizginin gücü ile dünya barışına katkı sağlamak için yola çıkmış bir sanat dalıdır. Görevi barışı pekiştirmektir. Onun için barışı Nasreddin Hoca’nın engin görüşüyle birleştirdik ve tüm dünya karikatürcülerini insanlığın barışın sorgulanamaz güzel bayrağı altında buluşmaya davet ediyoruz.’’ Santoro cinayeti KURTLAR VADİSİIRAK Gül,AB ABD askerine karşıtlarını suçladı film yasağı mesi’’ diye konuştu. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı parti genel merkezinde dün ziyaret eden ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson da filmle ilgili şunları söyledi: ‘‘Ben,ABD’lileri karikatürize eden, onları şiddet yanlısı, kana susamış kimseler olarak gösteren bir filmle ilgili gerçekten de heyecanlanıyorum diyemem. Aynı zamanda ben Türk ve ABD askerlerini savaşırken gösteren bir film gördüğümde ki, 230 yıllık ABD tarihi boyunca böyle bir savaş olmamıştır iki ülke arasında. Ben de heyecan duyuyorum diyemem. Bu sonuçta bir film. Eğlence maksadı ile çekilmiş, daha fazla siyasi bir mana katmanın anlamı yok.’’ Filmin Avrupa galası, Almanya’nın Köln kentindeki Cinedom sinemasında önceki gün gece yapıldı. Toplam 14 salonu bulunan sinemanın 10 salonunda birden gösterime giren filmde rol alan Necati Şaşmaz, ’ın galaya gelirken simli tuğra işlemeli ceketle gelmesi dikkat çekti. Tuğrada, ‘‘Abdülkadiroğlu Necati’’ diye yazdığı öğrenildi. Tuğranın geçen ocak ayında yaşamını yitiren hattat Ali Alparslan’ın son eseri olduğu bildirildi. Dış Haberler Servisi Trabzon’da Katolik Papaz Andrea Santoro’nun öldürülmesini İtalyan La Repubblica gazetesine değerlendiren Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ilginç imalarda bulundu. Abdullah Gül, Santoro cinayetinin Türkiye’de hiç kimse tarafından tasvip edilmediğini belirterek ‘‘Olayın ferdi bir eylem olduğu düşüncesindeyim. Polis, sorumluyu kısa sürede yakalamıştır. Cinayetin neden işlendiğini anlamak için soruşturmayı da sürdürmektedir’’ dedi. üst düzey yönetici önemli görevler üstlendi. Örneğin, 1992’de dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’e gönderdiği resmi mektupta şöyle diyordu: ‘‘Türk basın sektöründe önemli bir yere sahip olan Zaman gazetesinin bölge müdürü şahsen tanıdığım Ali Bayram, Zaman gazetesi ve televizyon konularında işbirliği imkânlarını araştırmak üzere Kazakistan’a gelecektir. Kendisine gerekli kolaylığı göstererek yardımlarınızı esirgemeyeceğinizden eminim.’’ Bu ve benzeri mektupların tonlarcası o ülke yöneticilerine gitti. Özellikle o günlerde Orta Asya’da Türkiye’nin olağanüstü itibarı vardı. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın mektubuyla açılmayacak kapı yoktu. O hamleyle 1990’ların sonuna dek, Azerbaycan’da 16, Kazakistan’da 31, Kırgızistan’da 11, Özbekistan’da 17, Türkmenistan’da 14, Gürcistan’da 3, Rusya Federasyonu içinde Doğu Sibirya’da 4, Tataristan’da 8, Çuvaşistan’da 2, Dağıstan’da 3, Başkurdistan’da 3, Moskova çevresinde 4 okul açıldı. Değme ülkelerin büyükelçiliklerinin oturacak bina bulamadıkları dönemde, bu okullara en geniş olanaklarla bina ve öğretmen verildi. Bazılarının restorasyonunu ABD elçilikleri üstlendi! ??? Okulların eğitim kalitesine diyeceğimiz yok. Öğrenci yetişmedeki başarılarını teslim ediyoruz. Ancak şu sorunun yanıtı yıllardır ortada yok: Bu olağanüstü önü açıklık ve para nereden? Bizim o günlerdeki öngörümüz şuydu: Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından ABD, Sovyetler’in bıraktığı sahaya hâkim olmak istedi. Öncelikle kendisi girse dışlanacağını düşündü. Bir taşeron gerekti. O da Fethullah Gülen oldu! Bu öngörümüz zamanla adım adım doğrulandı. Bugün Fethullah Gülen’in nerede, nasıl bir ilgi ve korumayla yaşadığı sorusunu yanıtlarsanız, durum daha açık ortaya çıkacaktır. 90’lı yıllarda bu okulların Gülen’e ait olduğu, onun önderliğinde kurulduğu iddialarına hemen yalanlama gelir, ‘‘Gülen’in böyle girişimi yoktur’’ denirdi. Artık saklanamayacak ya da saklanmayacak noktaya gelinmiş olmalı ki, konuya ilişkin yayımladıkları kitapların arkasında Gülen’in de fotoğrafı var. Unvanı da şu: ‘‘Dünyaya açılan Türk okullarının teşvikçisi ve manevi mimarı.’’ ??? 90’lı yılların sonunda Özbekistan, bugünlerde de Rusya, Gülen okullarına karşı önlem almaya başladı. Bu okullarda görev yapan pek çok kişinin Soros vakıflarıyla sıcak temasları da gelen bilgiler arasında. Gelinen noktada, ABD’nin meydan darbeleriyle, yönetim değiştirme politikasıyla bu okulların konumu özdeşleşiyor! Dünyaya Türk okullarının yayılması elbette güzel. Ancak bu okullar başka bir ülkenin etkinliğinin genişlemesini sağlıyorsa, bunun en azından sorgulanması gerekir. Gülen’den sonra bir ikinci kişinin adının olmaması da dikkat çeken bir başka konu. ‘‘Sızıntı’’ halinde gelen haberler, Gülen sonrasının konuşulduğu ve 3 kişinin öne çıktığı yönünde: Okul ve eğitim çevresi adına bir profesör, devletin içindeki güçler adına eski bir kaymakam, bir basın gücünün temsilcisi... Bakalım, ABD’den gelen haberler hangi kanadı öne çıkaracak! ankcum?cumhuriyet.com.tr Haber Merkezi Avrupa’da konuşlanmış ABD askerlerine, ‘‘Kurtlar VadisiIrak’’ filminin gösterildiği veya gösterileceği sinemalardan uzak durmaları talimatı verildi. NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı ve Avrupa’daki Amerikan kuvvetlerinin komutanı Orgeneral James Jones, filmle ilgili olarak ‘‘duyguların gereksiz yere alevlendirilmemesi gerektiği’’ yorumunu yaparken ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson da , ‘‘Heyecanlanıyorum diyemem’’ değerlendirmesinde bulundu. Washington’daki yabancı basın merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Orgeneral Jones, söz konusu talimata ilişkin olarak bölgesel komutanların, askerlerinin iyiliği için uygun gördükleri kararları alabileceğini ancak Avrupa’daki ABD Kuvvetleri Komutanlığı’nca bu konuda alınmış herhangi bir genel karar bulunmadığını belirtti. Jones, ‘‘Kamuoyunun ilgisini çeken filmler, fikirlerin şekillenmesini etkiler. Önemli olan, gerçeği kurgudan ayırabilmemiz ve insanların görüşlerinin, doğru ve gerçek üzerine kurulması. Önemli olan, duyguların şu veya bu yönde alevlendirilme FETHULLAH GÜLEN OKULLARI Bulgaristan incelemeye başladı MAHMUT GÜRER Kutlar’ın adı sinema salonunda yaşıyor 31 Aralık 1994 tarihinde The Marmara Oteli’nin kafeteryasına konulan bombanın patlaması sonucu ağır yaralanan ve saldırıdan 12 gün sonra 11 Ocak 2005 günü yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Onat Kutlar’ın adı Beşiktaş Belediyesi’nin girişimiyle dün Levent Kültür Merkezi Sinema Salonu’na verildi. Geceye Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın yanı sıra katılan Ferit Edgü, Genco Erkal, Erden Kıral, Hüseyin Baş, Çakır Eczacıbaşı ve Zeliha Berksoy birer konuşma yaptılar. Gecede Onat Kutlar anısına ‘‘Hakkâri’de Bir Mevsim’’ adlı film gösterildi. Marjinal kesim Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, ‘‘Türkiye’de sorun yaratmak isteyenlerin kasten provokasyonlar yaptıkları kanaatinde misiniz?’’ sorusuna ise ‘‘Türkiye’de marjinal bir kesim de olsa, ülkemizin Avrupa Birliği’ne girmesine karşı olanlar var. Bunlar, ülkeyi esir almak ve AB sürecini durdurmak için, gençleri de kullanarak, ellerinden geleni yapıyorlar. Ama bir ay önce de söylediğim gibi biz, bu tür faaliyetleri engellemek için mümkün olan her şeyi yapacağız’’ yanıtını verdi. Şeriat gösterisine dönüştü Beyazıt Meydanı’nda cuma namazı çıkışında Hz. Muhammet karikatürlerini protesto eden bir grup, tevhit bayrakları açtı İstanbul Haber Servisi İslam dünyasında tepkilere yol açan karikatürlerin yayımlandığı ülkeleri İstanbul’da protesto edildi. Beyazıt Camii’ndeki cuma namazından çıkan grup, tekbir getirerek meydanda toplanmaya başladı. Meydan yakınında bekleyen kadınların da katılımıyla daha da kalabalıklaşan grup, ellerinde tevhit bayrakları, Arapça yazılar bulunan bez ve pankartlarla bir süre slogan atarak karikatürleri yayımlayan Avrupa ülkelerinin yanı sıra İsrail ve ABD’yi protesto etti. Meydandaki gruptan bazı kişiler, karikatürlerin yayımlandığı ülkelerin isminin yazılı olduğu kukla ile Danimarka ve Fransa bayraklarını yaktı. Daha sonra bir süre oturarak dua eden gruptakilerin büyük bölümü, olaysız dağıldı. Ancak küçük bir grup, Beyazıt Meydanı’ndan tramvay yoluna doğru slogan atarak yürüyüşe geçti. Yürüyen grubun önünü kesen ve çember içerisine alan çevik kuvvet, 9 kişiyi gözaltına aldı. DANİMARKA BAYRAKLARI YAKILDI Haber Merkezi Karikatürler yurt genelinde cuma namazının ardından protesto edildi. Antalya, Diyarbakır, Çorum, Bitlis, Hatay, Kars ve Gaziantep, Siirt, Kocaeli, Adana, Bursa, Kırıkkale ve Şanlıurfa, Konya, Erzurum, Bingöl, Muş, Düzce, Van, Kayseri ve Adıyaman’da protesto gösterileri düzenlendi. Bazı gösterilerde Danimarka bayrakları yakılırken Danimarka’nın İslam dünyasından özür dilemesi istendi. Papazlara koruma Gül, ibadet yerlerindeki güvenlik önlemlerinin arttırıldığını piskopos ve papazlara koruma tahsis edilerek güvenlik önlemlerinin arttırıldığını belirtti. ANKARA Rusya’nın ardından Bulgaristan da ülkedeki Fethullah Gülen’e ait okulları incelemeye aldı. Bulgaristan’da bulunan 3 ortaöğretim kurumu müfettişlerce soruşturulurken, bu okulların öğretmenlerinin ‘‘doğru İslamı öğretmeye çalışıyoruz’’ dedikleri öğrenildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Rusya’da Gülen okullarının art arda kapatılmasının ardından Bulgaristan da bu okulları izlemeye aldı. İlk olarak okullara ülkenin eğitim bakanlığı tarafından sıkı denetim uygulanmaya başlandı. Sumnu, Ruscuk ve Mestanlı’da 3 ‘‘İmam Hatip Lisesi’’nde müfettişlerce de incelemelerde bulunuldu. Buradaki okul yetkilileri ile yapılan görüşmelerde ise, öğretmenlerin ‘‘Bulgaristan’daki Müslüman kesime ‘‘gerçek İslamı’’ öğretiyoruz’’ görüşünü savunduğu kaydedildi. İnceleme kapsamında okulların müfredatları ve ders programlarının ülkenin eğitim tüzüklerine uyup uymadığı araştırılıyor.Bulgaristan kaynakları ise, ülkede Müslüman Türk azınlığın bulunduğuna ve hükümet ortağının da ‘‘Hak ve Özgürlükler Partisi’’ olduğuna dikkat çekerek kapatma sürecinin daha zor olacağını ifade ediyor. Dışişleri karışmıyor Dışişleri Bakanlığı ise, Gülen’in yurtdışındaki okullarının durumuna ilişkin girişimde bulunulmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Bakanlık kaynakları, ‘‘Aslına bakarsanız bu okulların kaynaklarını incelediğinizde büyük çoğunluğunun Türkiye dışı menşeli şirketlerce açıldığını görürsünüz. Öyle ki bu okullar bizim Türkiye’de uyguladığımız müfredata göre değil, orada kendi oluştudukları programlara göre ders veriyorlar’’ diye konuşuyor. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle