Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK 2006 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Almanya Başbakanı Merkel ile görüşen Başbakan Erdoğan, zirve öncesinde AB liderlerini uyardı Kaybederse AB kaybeder Robert Gates’in ABD’nin yeni savunma bakanı olacağına kesin gözüyle bakılıyor (Fotoğraf: REUTERS) Gates: Irak’ta kaybediyoruz Dış Haberler Servisi olduğunu da söyledi Demokrat Senatör Carl Kasım ayı başında Kongre yenileme seçimlerinde Levin’in, “Sizce Irak’da Cumhuriyetçilerin aldığı savaşı kazanıyor muyenilginin ardından istifa yuz?” sorusunu müstakeden Savunma Bakanı Do bel Savunma Bakanı “Hanald Rumsfeld’in yerine yır” diye yanıtladı ve Başkan Bush tarafından Irak’taki şiddete son veriaday gösterilen Robert lebilmesi için siyasi bir çöGates dün Senato’nun il züm bulunmasından yana gili komisyonunun önüne olduğunu da sözlerine ekledi. Demokrat Senatör çıktı. Gates, ABD’nin savun Carl Levin ise müstakbel ma önceliklerinin başında bakana, ABD’nin, Başkan’a, duymak gelen Irak savaistediği şeyleri şı konusunda kosöyleyen birine misyona, bütün BD’nin değil, gerçekleseçeneklerin ri söyleyen bir masada olduğuSavunma nu, yangının OrBakanı adayı savunma bakanına ihtiyacı olta Doğu’ya yaRobert Gates duğunu söyledi. yılıp yayılmayaIrak’ta Gates’in adaylıcağını ABD’nin izleyeceği çizgiyaşananların ğı bu hafta içinde Senato’da yanin belirleyecekabul pılacak oylağini söyledi. Gaedilemez mayla resmen tes’in konuşmaolduğunu Savunma Bakasında Irak’ta iznı olacak. Galenecek politika söyledi. tes’in adaylığıkonusunda şimnın onaylanmadiden bağlayıcı sına kesin gözüyişaretler vermekten kaçındığı dikkat çekti. le bakılıyor. Amerikan Senatosu’nun Silahlı Kuvvetler Komisyo İran’a saldırmaya nu önünde konuşan Savun mesafeli ma Bakanı adayı Gates Robert Gates’in, İran ve “Önümüzdeki biriki yıl Suriye’ye yönelik güç kuliçinde Irak’da izleyece lanımına muhalefetini açıkğimiz çizgi, Amerikan ve ça sergilemesi dikkat çekIrak halklarının ve bun ti. Güç kullanımının İran dan sonraki ABD başka konusunda son seçenek olnının Irak’ta ve bölgede ması gerektiğini söyleyen giderek düzelen bir du Gates, bu ülkeyle sorunlarumla mı, yoksa gerçek rın çözümünde önceliğin, bir bölgesel yangın tehli diplomasi ve müttefiklerkesiyle mi karşı karşıya le işbirliği olması gerektiolacaklarını da belirleye ğini vurguladı. Gates sözcek” diye konuştu. lerini şöyle sürdürdü: “Irak’ta görüldü ki, savaş ‘Irak’ta bir kere başladı mı, sokazanmıyoruz’ nuçları öngörülemez oluEski CIA başkanların yor. İran ile çatışmanın da dan Gates komisyona, hiç bir hayli dramatik sonuçbir seçeneği dışlamadığını ları olacağını düşünüyove her türlü öneriye açık rum.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, AB sürecinde kritik bir dönemece girildiğini belirterek, 1415 Aralık zirvesi öncesinde AB liderlerine, “Türkiye’nin önüne engeller çıkarmak, masadan uzaklaştırmaya çalışmak vahim bir hata olacaktır. Türkiye’nin kaybedecek hiçbir şeyi yok, kaybederse AB kaybeder” uyarısında bulundu. Başbakan Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında, AB ile ilgili gelişmeler, İran ziyareti ve Ortadoğu sorununa ilişkin açıklamalarda bulundu. AB sürecinde kritik bir dönemece gelindiğini anlatan Erdoğan, Türkiye’nin AB üyeliğinin küresel bir vizyonun parçası olduğunu, bu projenin konjonktürel hesaplarla gündelik iç siyasete alet edilmemesi gerektiğini belirtti. “AB, Türkiye için ne kadar gerekliyse Türkiye de AB için o derece gereklidir” diyen Erdoğan, AB kamuoyunda sağduyu seslerinin yükselmesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. ürkiye’nin masadan uzaklaştırılmasının vahim bir hata olacağını kaydeden Erdoğan, “Bu tarihi fırsatın, Rum kesimi tarafından ucuz oyunlarla rehin alınmasına izin vermeyin. Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün sorumlusu Rum tarafıdır. Kapsamlı çözümün zemini de AB değil, BM’dir” dedi. T taya koymalı, verdiği sözlerin arkasında durmalıdır. Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün sorumlusu Rum tarafıdır. Kapsamlı çözümün zemini de AB değil, BM’dir” dedi. AB sürecinin duygusallıkla kararların verileceği bir süreç olmadığını, aklıselimle davranmaya mecbur olduklarını kaydeden Erdoğan, “Eninde sonunda aklıselim galip gelecektir. Türkiye’nin kaybedeceği hiçbir şey yok, kaybederse AB kaybeder” diye konuştu. (Fotoğraf: REUTERS) ‘Kümes politikası’ İran gezisiyle ilgili de bilgi veren Erdoğan, geçmiş hükümetlerin “kümes politikası” nedeniyle İran ile turizm ilişkilerinin geliştirilemediğini söyledi. Ziyaret sırasında nükleer enerji, Irak, Filistin ve Lübnan konularında verimli görüşmeler yaptıklarını kaydeden Erdoğan, Irak’taki çatışmaların artık mezhep çatışmasına yöneldiğini, Irak’ın bölünmesine kesinlikle karşı olduklarını anlattı. İran ile petrol ve doğalgaz anlaşması için iki ülke bakanlarına talimat verildiğini kaydeden Erdoğan, en geç bu hafta ya da gelecek hafta içerisinde anlaşmanın imzalanacağını bildirdi. Bugün sabah bir günlük ziyaret için Suriye’ye gideceğini bildiren Erdoğan, Suriye Başbakanı ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüşeceğini söyledi. Erdoğan, daha sonra da Lübnan’a gideceğini belirterek, “Orada hem askerlerimizi ziyaret etmeyi hem de Sayın Sinyora ile görüşmeyi düşünüyorum. Hedef, Ortadoğu barışına Türkiye olarak biz nasıl katkıda bulunabiliriz?’’ dedi. ‘Türkiye sadece Avrupalı değil’ AB ve ABD’nin önde gelen yayın organlarında bu konuda önemli makaleler yayımlandığına dikkat çeken Erdoğan, “Türkiye sadece Avrupalı değildir, aynı zamanda Avrupa’nın sağlıklı zinde adamıdır. Avrupalı Türkiye’nin yoluna engeller çıkarmak, masadan uzaklaştırmaya çalışmak vahim bir hata olacaktır” diye konuştu. Norveç Parlamento Başkanı Thorbjorn Jagland’ın makalesinde, “Türkiye AB içinde yer almalıdır” görüşünü dile getirdiğini A kaydeden Erdoğan, milli geliri 57 bin dolar olan Norveç’in AB’ye girmeyi reddeden bir ülke olduğuna dikkat çekti. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt’in makalesini de anımsatan Erdoğan, bu yazıda Kıbrıs’ta çözümsüzlükten kimin sorumlu olduğunun tespit edildiğini ve bazı liderlerin vizyonsuzlukla suçlandığını söyledi. Yazıda, Kıbrıs konusunda Türkiye’ye haksızlık yapıldığının anlatıldığını belirten Erdoğan, bunların, yabana atılamayacak yorumlar olduğunu söyledi. Erdoğan, dün sabah Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüştüğünü, telefon trafiğinin süreceğini belirterek, Merkel’e atılacak yanlış bir adımın nelere mal olacağı nı, 1415 Aralık zirvesinde tarihi bir yanlışa gidilmemesi yönündeki görüşlerini ilettiğini bildirdi. ‘AB verdiği sözleri tutmalı’ Türkiye’nin AB üyeliğinin sadece iki taraf için değil, aynı zamanda küresel barış ve refah için de yüzyılın fırsatı olacağını kaydeden Erdoğan, “Biz de diğer sağduyulu sesler gibi diyoruz ki gelin, bu tarihi fırsatı kaçırmayalım. Bu tarihi fırsatın, Rum Kesimi tarafından ucuz oyunlarla rehin alınmasına izin vermeyin. AB, Türkiye’nin üyeliği konusunda ciddiyetini or Gül, komisyonun tekliflerinin bile kabul edilemez olduğunu söyledi: Müzakereler olumsuz etkilenir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Almanya ile Fransa’nın Türkiye’nin AB üyeliğini tartışmaya açacak önerisini, “Komisyonun teklifleri bile kabul edilemez bir durumdayken, daha fazla yük getirecek bir kararın alınacağını tahmin etmiyorum” şeklinde değerlendirdi. Gül, dün başta Finlandiya olmak üzere, İtalya, İspanya gibi ülkelerdeki meslektaşlarını arayarak, sürece ilişkin destek istedi. Gül, öğle saatlerinde ise İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile Dışişleri Bakanlığı Konutu’nda yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkan Jacques Chirac’ın Türkiye’nin AB sürecine ilişkin yaptıkları öneriye ilişkin soruları yanıtladı. (Fotoğraf: REUTERS) ‘AB Sabancı: Oyuna gelmeyeceğiz YANLIŞ YAPTI’ Dış Haberler Servisi TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, AB’nin 2004 yılında tam üyelik perspektifiyle müzakereleri açma kararı aldığını ancak bugün üye ülkelerin iç kaygıları nedeniyle bunu uygulamak istemediğini söyledi. Sabancı, Güney Kıbrıs sorununun bahane olarak kullanıldığını ve Türkiye’nin tek taraflı olarak süreçten caydırılmaya çalışıldığını belirterek, “Oyuna gelmeyeceğiz” dedi. Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği’nce (BUSİAD) düzenlenen “2006 yılının değerlendirilmesi ve 2007 yılından beklentiler” konulu toplantıda konuşan Ömer Sabancı, “Şimdi üye ülkelerden bazıları, iç politik kaygılardan dolayı, bu kararın arkasında durmak istemiyorlar. Gümrük Birliği’nin gereği olarak deniz ve hava limanlarının Güney Kıbrıs’a açılmaması meselesini bahane olarak kullanıp Türkiye’yi tek taraflı olarak süreçten caydırmaya çalışıyorlar. Tabii ki oyuna gelmeyeceğiz” diye konuştu. LÜBNAN’DA ÖLDÜRÜLEN SÜNNİ ‘Yeni iç savaşın ilk kurbanı mı?’ Dış Haberler Servisi Lübnan’ın başkenti Beyrut’taki bir Sünni mahallesinde pazar günü öldürülen Şii gencin cenazesi, dün öfkeli bir kalabalık tarafından defnedildi. Binlerce kişinin katıldığı cenaze töreni, hükümet ve Başbakan Fuad Sinyora aleyhine gösteriye dönüştü. “İktidarın milisleri tarafından şehit edildi’’ pankartı açan Şii göstericiler, “Sinyora’ya ölüm’’ sloganını attılar. Aralarında Hizbullah ve Emel gibi Şii örgütlerinin yanı sıra, Hıristiyan eski başbakan Mişel Aun liderliğindeki Özgür Yurtsever Hareket’in de bulunduğu gruplar, İsrail işgaline direnmemekle suçladıkları Sinyora hükümetinin istifasını istiyorlar. Öte yandan, İngiltere’de yayımlanan The Independent gazetesi ise, cinayetle ilgili haberinde “Bu Lübnan’daki yeni bir iç savaşın ilk kurbanı mı?’’ sorusunu sordu. ‘Davet olursa gideriz’ Gül, “Türkiye olarak biz görüşlerimizi muhataplarımızla paylaşıyoruz. Komisyonun teklifleri bile kabul edilemez bir durumdayken, daha yük getirecek bir kararın alınacağını tahmin etmiyorum. Bu aslında işi olumsuzluğa götürmeyi gösterir ki böyle bir şeyin olacağını zannetmiyorum. Bunun müzakere sürecine çok büyük bir negatif etki yapacağını söyleyebilirim” dedi. Gül, Türkiye’nin 1415 Aralık’taki AB zirvesine katılmayacağının daha önce açıklandığının hatırlatılarak, yeni bir davet olup olmadığının sorulması üzerine, şunları kaydetti: sveç Dışişleri Bakanı Bildt ile bir araya gelen Gül, komisyonun tavsiye kararının daha da kötüleşmeyeceğine inandığını söyleyerek “Tahmin ediyorum ki Türkiye ile alınan karar objektif ve sağduyulu bir karar olacaktır” dedi. Türkiye’nin şu anda zor günler geçirdiğine işaret eden Bildt ise AB’nin Kıbrıs ile ilgili siyasi taahhütlerini yerine getirmediğini vurguladı. “AB zirvelerine üye olan ülkeler çağrılıyor. Aday ülkeler veya müzakerelere başlamış ülkeler davet edilmiyorlar. Yoksa biz gitmeyeceğiz değil. Tabii ki müzakerelere başlamış ülkeler de davet edilirse, o zaman şüphesiz ki gideriz.” Komisyonun tavsiyesinin daha da kötüleşmeyeceği görüşünün neye dayandığı sorusuna Avrupa’nın eninde sonunda stratejik düşünmek zorunda olduğu ve bu düşünce içinde Türkiye’nin önemli bir yere sahip olduğu yanıtını veren Gül şöyle devam etti: “Onun için bu işin daha çok kötüleştirilmesi mümkün değil diye düşünüyorum. Biz de hükümet olarak yoğun bir çalışma içindeyiz. Tahmin ediyorum ki Türkiye ile alınan karar objektif ve sağduyulu bir karar olacaktır.” de, Türkiye’nin de şu anda zor günler geçirdiğine işaret ederek, bunların Türkiye’nin ek protokolle ilgili bazı yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesiyle ilgili olduğunu, ancak bugünlerde yaşanmakta olan sorunun sadece bundan kaynaklanmadığını, AB’nin de Kıbrıs ile ilgili siyasi taahhütleri yerine getirmediğini bildirdi. Carl Bildt, İsveç olarak Türkiye’nin müzakere sürecinin devamından yana olduklarını ve AB ülkelerinin çoğunluğunun da böyle düşündüğüne inandığını kaydetti. Bildt, Kıbrıs sorununun çözümünün BM’nin sorumluluğunda olduğunu bildirdi. İ ‘Tam üyelik hedefine devam’ Sabancı, durumun çok kritik olmadığını ve hükümetin sağduyulu yaklaşımını desteklediğini söyledi. AB ile ilişkileri, kısa vadeli gelişmelere odaklanmadan tam üyelik hedefine doğru yürüyüşün kesintisiz biçimde sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Sabancı, şunları kaydetti: “Evet AB yanlış yapmıştır. TÜSİAD bu yanlıştan rahatsız olduğunu AB nezdinde her düzeyde ifade etmiş ve edecektir. Kazanılmış haklarımız vardır. AB üyesi bazı ülkelerin iç siyasi çalkantılarına, birkaç Avrupalı politikacının kısa vadeli hesaplarına tam üyelik perspektifimizin kurban edilmesine, ‘imtiyazlı ortaklık’ gibi seçeneklerin önümüze serilmesine izin vermeyiz. Onlar gelir geçer süreç devam eder.” İsveçli bakandan Kıbrıs yorumu Gül, Türk halkının Doğu’ya yöneldiği yönündeki görüşlerin anımsatılması üzerine de, “Türkiye’nin vizyonu gayet açıktır; o da demokratik, serbest piyasa ekonomisine inanan, insan haklarına saygı gösteren ülke olmaktır. Türkiye bu yönde de kendi iç reformlarını kuvvetli şekilde sürdürmeye devam edecek” dedi. İsveç Dışişleri Bakanı Bildt CUMHURİYET 10 K