27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2006 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Yeni rakamla, tutar yine TÜİK’nin ve sendikaların isteğinin çok altında kaldı AVRUPA GÜRAY ÖZ Asgari ücrete 23 YTL zam TEPKİLER Bir Seçimin Ekonomi Politiği Türkiye bir Cumhurbaşkanlığı seçimini seyretmeye hazırlanıyor. Seyredecek, çünkü aktif, eylemli bir özne olarak seçime müdahale edecek durumu yok. Yollar kesik. Kuşatma tam. Onun adına hareket edenler, iktidarı ve muhalefeti ile konuyu tam bir açıklıkla tartışmayı da, kamunun işe karışmasını da istemiyorlar. Oysa konu, kamuyu, cumhuru yakından ilgilendiriyor. Öyle ya, başkan cumhura seçilecek. ??? Cumhurbaşkanı seçimi neden bu kadar önemli? Çünkü Türkiye bir sistem değil, ama bir rejim değişikliği tehdidi ile karşı karşıya. Şimdi görevde olan Cumhurbaşkanı’nın bu rejim değişikliğinin önünde bir engel oluşturduğunu, rejim değişikliği isteyenler de, karşı olanlar da teslim ediyor. Ne yapıyor Cumhurbaşkanı? Rejim değişikliği isteyen, Türkiye’yi ılımlı bir İslam devletine dönüştürmek isteyenlerin devlet içinde örgütlenmelerini, kadrolaşmalarını önlemeye çalışıyor ve bunu sınırlı ölçülerde başarıyor. Soldan sağa çark kimi eski sosyalistlerin söylediği gibi “yolu tıkıyor”. Başka ne yapıyor? Ilımlı İslam devleti oluşturmak isteyenlerin yapısal değişim isteklerine ayak diriyor. Yasaları geri çeviriyor, en azından bir süre için zorluk çıkartıyor. Bunu da ulusal devleti, laisizmi, cumhuriyeti savunarak yapıyor. Başarıyor mu? Belirli ölçüde ve geçici olarak, evet. Geçici olarak, çünkü yakında gidiyor. Gene soldan sağa çark eski sosyalist Gülay Göktürk’ün yazdığı gibi, yakında yolu tıkayan engel ortadan kalkacak. ??? Türkiye’de varolan ama değiştirilmek istenen siyasal statükoyu savunmak, sistemin kökten değişmesini isteyen solculara düşer mi? Hem ileriye doğru değişimi, bir devrimci dönüşümü istemek, hem de siyasal sistemde geriye doğru gidişin önüne geçmek solculara düşer. Demokratik cumhuriyeti savunmak, bağımsızlık için kalmış üç beş direnme noktasını korumak, solun kaçınamayacağı görevlerdendir. Ama önce bir durum saptaması yapalım. Ilımlı İslam devleti kurma çabasında olanlar, ekonomiden hoşnutturlar. Hoşnut olmadıkları rol dağılımıdır. Gelişmiş kapitalist ülkelerde pek rastlanmayan kuralsız iç talandan artık kendilerinin de pay alması gerektiğini düşünüyorlar ve alıyorlar. Bu sisteme muhalefet ettiklerini söyleyenlerde de uygulanan ekonomi politikalarına ciddi bir itiraz bulamazsınız. Çünkü ekonomide neoliberalizm, ülkemizi tam olarak kuşatmış durumdadır. O kadar ki, bu kuşatma, AB savunuculuğu ile neoliberal politikalara muhalefet, “emeğin Avrupası” gibi içi boş sloganlarla savunulmaya kalkışılsa bile, birbiriyle uyuşmadığı için, kimi sosyalistleri ve sosyalist partileri de etkisi altına almış durumdadır. Siyasal yapıda dinci gericiliğin örgütlenmesine karşı çıkmanın ise sayısız yararları vardır. Öncelikle varolabilmek için ayağa kalkmanın zamanıdır. Bu da nereden çıktı diyenler, kuzeyde, güneyde, doğuda ve batıda çevre ülkelerin deneylerinden yararlanabilirler. İkinci olarak, ütopyalar için mücadeleyi bilinmez bir yarına ertelememek, üçüncü olarak, ABD’nin bölgemizdeki varlığına ve planlarına hayır diyebilme şansını yitirmemek için karşı çıkmak gereklidir. Ve nihayet, gelir dağılımında her türlü sahtekârlığa, istatistik oyunlarına karşın açıldığı gizlenemeyen makasa direnebilmek için mücadelenin bir yerinden tutmak gereklidir. ??? Ama Türkiye, solcusuyla, demokratıyla, işçisiyle, köylüsüyle ne olup bittiğini bilse bile seyirci durumundadır. Seyrediyor, çünkü vizyona yeni girmiş, bütçesi zengin ve kadrosu kalabalık bir Holywood filmi kadar heyecanlıdır bu film. Unuttuğumuz gerçekse, film bitince gecenin karanlığına dalacağız. İşte odur. eposta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr İşçi bu yıl da sürünecek ? Türkİş Başkanı Kılıç, asgari ücrete yapılan zamların sürekli yaşanan fiyat artışlarını karşılamadığının altını çizerek ücretlerde reel olarak yüzde 9 aşınma yaşandığına dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yeni asgari ücret, sendikaların tepkisini çekerken, protesto gösterileri de başladı. Türkİş Başkanı Salih Kılıç, “Hayal kırıklığı yarattı. Mucizeler yaratan asgari ücretli zor koşullarda yaşamaya devam edecek” dedi. Yeni asgari ücreti değerlendiren Türkİş Başkanı Salih Kılıç, önemli olanın yüzde kaç zam yapıldığı değil yapılan zammın yaşanabilir bir ücrete karşılık gelip gelmediği olduğunu söyledi. Kılıç, asgari ücrete yapılan zamların sürekli yaşanan fiyat artışlarını karşılamadığının da altını çizerek ücretlerde reel olarak yüzde 9 aşınma yaşandığına dikkat çekti. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, “Bu karar, daha önceki ortaoyunlarının devamı. Bu da bir ortaoyunu” dedi. Yeni bedel için “ücret artışı yapıldı bile denemeyeceğini” kaydeden Çelebi, artışın söylendiği gibi yüzde 10’a değil yüzde 8’e denk geldiğini ifade etti. Öte yandan, İşçi Platformları üyesi bir grup, yeni asgari ücretin açıklanmasının ardından protesto gösterisi düzenledi. “Sefalet ücretini kabul etmiyoruz. İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret istiyoruz’’ yazılı pankartla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne gelen platform üyeleri, “Sefalet ücreti istemiyoruz’’, “IMF değil, emekçiler yönetsin’’, “Köle değil işçiyiz’’ sloganları attı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yeni asgari ücret, 2007’nin ilk 6 ayı için net 403 YTL, ikinci 6 ayı için de 419 YTL olarak belirlendi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) belirlediği en düşük 543 YTL ile Türkİş’in istediği en düşük 605 YTL ’nin çok altında kalan rakam, işçi kesimini de memnun etmedi. Halen net 380 YTL olarak uygulanan asgari ücrete yılın ilk dönemi için 23, ikinci dönemi için de 16 YTL zam yapılmış oldu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, dün 3. kez bir araya gelerek son değerlendirmeleri yaptı ve 2007 yılında geçerli olacak yeni asgari ücreti açıkladı. Yeni ücret, komisyonda yer alan hükümet ve işveren temsilcilerinin oylarıyla belirlendi, işçi kesimi ise karara muhalif kaldı. Son 2 yılın aksine bu sene yine iki parçalı zamda karar kılan komisyon, ocak haziran dönemi için yüzde 6’lık zamla net asgari ücreti 403.03 ? Asgari Ücret Tespit Komisyonu, dün 3. kez bir araya gelerek son değerlendirmeleri yaptı. Değerlendirmeye göre, asgari ücret, 2007’nin ilk 6 ayı için net 403 YTL, ikinci 6 ayı için de 419 YTL olarak belirlendi. YTL’ye, temmuz aralık dönemi için de yüzde 4’lük zamla 419.15 YTL ’ye yükseltti. Komisyon net olarak maaşlara, ilk altı ay için 23, ikinci altı ay için de 16 YTL zam yapmış oldu. Buna göre, 16 yaşından büyükler için halen net 380.46 YTL olarak uygulanan asgari ücretlerin 2007’den sonraki brüt tutarı, ilk 6 ay için 562.50, ikinci 6 ay için de 585 YTL oldu. Yeni asgari ücretten yapılacak kesintiler ise yılın ilk yarısında SSK primi için 78.75 YTL, işsizlik sigortası fonu için 5.63 YTL, gelir vergisi için 71.72 YTL, damga vergisi için de 3.38 olmak üzere toplam 159.47 YTL ’ye denk gelecek. Buna göre, 16 yaşından büyükler için bir asgari ücretlinin işverene toplam maliyeti 683.44 YTL olacak. Yılın ikinci yarısında ise asgari ücretten 81.90 YTL SSK primi, 5.85 YTL işsizlik sigortası fonu, 74.59 YTL gelir vergisi, 3.51 YTL de damga vergisi olmak üzere toplam 165.85 YTL kesinti yapılacak. Bu dönemde 16 yaşından büyük bir asgari ücretlinin işverene maliyeti ise 710.78 YTL ’yi bulacak. 16 yaşından küçükler ve kapıcılar Asgari ücret, 16 yaşından küçük işçiler için ise 2007 Ocak Haziran arasında net 341.56 YTL, temmuz aralık için ise 352.09 YTL olarak uygulanacak. Söz konusu işçilerin ilk dönem brüt ücreti 476.70, ikinci dönem brüt ücreti ise 419.40 YTL olacak. Buna göre 16 yaşından kü çük işçilerin işverene toplam maliyeti yılın ilk 6 ayında 610.51, ikinci 6 ayında da 631.22 YTL seviyesinde gerçekleşecek. Kapıcılar için asgari ücret ise ocak haziran döneminde brüt 562.50, net 474.75 YTL, temmuz aralık dönemi için de brüt 585, net 493.74 YTL olarak belirlendi. SSK primine esas kazancın alt sınırı ise 1 Ocak 2007’den itibaren asgari ücretin brüt miktarı olan 562.50 YTL ’ye, 1 Temmuz 2007’den itibaren ise 585 YTL ’ye yükseldi. Asgari ücretin son 10 yıldaki artış yüzdeleri şöyleydi: “1995 95,7 / 1996 99, 8 / 1997 107 / 1998 47.4 / 1999 (ilk yarı) 70.4, 1999 (2. yarı) 19.1 / 2000 (1. yarı) 17.4, 2000 (2. yarı) 7.9 / 2001 (ilk 6 ay) 17.8, 2001 (temmuz) 4.8, 2001 (son 5 ay) 13.8 / 2002 (1. yarı) 33.9, 2002 (2. yarı) 12.6 / 2003 38.2 / 2004 (1. yarı) 34.1, 2004 (2. yarı) 5 / 2005 10 / 2006 8.65.” TBMM Genel Kurulu’nda, Erdoğan ile Sözen arasında sert tartışmalar yaşandı ‘Bizim tezkerelerimiz yok’ ? TBMM Genel Kurulu’nda, bütçe görüşmeleri sırasında Erdoğan ile Sözen arasında sert tartışmalar yaşandı. Sözen, “Bizim dosyalarımız, tezkerelerimiz yok. Başbakan’ın tezkereleri var, onları açıklasın” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bütçe görüşmeleri sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen arasında sert tartışmalar yaşandı. Sözen, kendisini yalancılıkla suçlayan Erdoğan’a, “Bana dürüstlük öğüdü verebilecek son insan Sayın Başbakan’dır. Bizim alnımız açık olarak yargıdan geçerek geldik. Bizim dosyalarımız, tezkerelerimiz yok. Başbakan’ın tezkereleri var, onları açıklasın” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda, önceki gün bütçe üzerinde yapılan son görüşmelerde Başbakan Erdoğan ile CHP Sıvas Milletvekili, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen arasında sert tartışmalar yaşandı. Erdoğan, Sözen’i belediye başkanlığı dönemiyle ilgili olarak yalan söylemekle suçladı. Erdoğan’a yanıt veren Sözen, Sıvaslı olmaktan büyük bir onur duyduğunu söyledi. Sözen, “Sıvas örgütümün talebi üzerine Genel Başkanım orada görevlendirdi. Bu parti görevini de şerefle ve onurla yerine getiriyorum” dedi. Erdoğan’ın kendisine “Dürüst Meclis’te Erdoğan’a çatan CHP Milletvekili Nurettin Sözen, Başbakan’ın kendisine “Dürüst ol” dediğini anısatarak, Bana dürüstlük öğüdü verebilecek son insan Sayın Başbakan’dır. Bizim alnımız açık ” dedi. ol” dediğini anımsatan Sözen, bu parlamentoda kendisine dürüstlük öğüdü verebilecek son kişinin Erdoğan olduğunu belirtti. Alnının açık olarak yargıdan geçerek geldiğini anlatan Sözen, “Siz de şu yargıya bir hesap verin. Yargıçtan, savcıdan kaçmayın. Bizim dosyalarımız yok. Komisyonda tezkerelerimiz yok. Başbakan’ın tezkereleri var, onları açıklasın” diye konuştu. Istranca derelerinin mühendislik adının Istranca Dereleri Regülatörü olduğunu kaydeden Sözen, şu görüşleri dile getirdi: Hele bir başbakana yakışır mı? Metroyu başlatan, temelini atan insanım. 14 kilometrenin 10 kilometresini yapan insanım, siz tamamlayansınız. Ben, hepsinin hesabını verdim. Tayyip Bey, hesabını versin.” AKP sıralarından “Çöp dağları ne oldu İstanbul’da” diye laf atıldı. Sözen, eskiden belediyede görev yapan 1015 kadar milletvekili olduğunu belirterek “Kalksınlar Tayyip Bey dönemine ait bir tek proje söylesinler, söyleyemezler. Siz gerçekleri değiştiremezsiniz, tarih yazıyor” diye konuştu. ‘Böyle yalan söylenmez’ “Benim dönemimde projelendirildi, ihale edildi, STFA firmasına. O zamanın genel başkanı Erdal Bey’le beraber temeli atıldı, bıraktığım zaman istimlakler, borular dahil yüzde 40’ı tamamlanmıştı. Ortada baraj yok, bir baraj. Sazlıdere Barajı’nı ben yaptım ve DSİ’ye teslim ettim. Kongre sarayı, çok ayıptır, böyle yalan söylemek. İSKİ’yi sordular Bu sırada AKP’li milletvekilleri “İSKİ’yi anlat” diye laf attılar. SAĞLIK POLİTİKASI Hekimler hükümeti uyardı İstanbul Haber Servisi İstanbul Tabip Odası (İTO) hükümetin sağlık politikalarını, kar yağışına karşın, hastane temsilcisi üyeleri ile birlikte kitlesel bir yürüyüş ile protesto etti. Tabip Odası, hükümete “yanlışta ısrar etmemesi”, “yol yakınken dönmesi” çağrısı yaptı. Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanan İTO üyesi hekimler adına konuşan İTO Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, AKP’nin sağlığı özelleştirme politikalarından vazgeçmediği sürece sağlık alanındaki kazanımların kaybedileceğini belirtti. İTO Başkanı Özdemir Aktan da, tepkilere karşın iktidarın kendi yandaşlarını eğitim hastanelerine atadığını belirterek hükümetin yasal engelleri de önemsemediğini söyledi. Hekimler, hükümetin politikalarını protesto eden, 3 bin imzalık dilekçeyi TBMM, Başbakan ve TTB’ye gönderdiler. Başbakan, Baykal’ın başörtüsüyle ilgili açıklamalarına tepki gösterdi, El Kadı’yı savundu TBMM GENEL KURULU Erdoğan El Kadı’ya yine kefil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, BM’nin “terörü finanse edenler” listesinde yer alan Yasin el Kadı’ya yine kefil oldu. El Kadı’nın “Türkiye ve Türk sevdalısı” olduğunu ileri süren Erdoğan, “El Kadı’ya param kadar kefilim. Tanımadığınız, bilmediğiniz insan için terörist ifadesi kullanamazsınız” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün 2007 yılı bütçesinin son görüşmelerinde konuşmasının büyük bölümüne İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı dönemindeki çalışmalarını anlattı. Sık sık CHP Sıvas Milletvekili, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile tartışan Erdoğan, CHP lideri Baykal’ın eleştirilerine ise şu yanıtları verdi: Hikmetyar’ın dizinin dibi: Öyle yaklaşımlar yapıyorsunuz ki siz, kendinizde değilsiniz. Bu ülkeye Hikmetyar geldiği zaman, buraya bir başbakan olarak geldi ve devlet davetiyle geldi. (CHP sıralarından ‘değildi, özel davetle geldi’ itirazları üzerine) Bilerek konuş bilerek, bilmeden konuşma, ne, Türkiye’nin belediyeleri ve başbakan olarak geldi. Ve o zamimarları değil Ofer’ler ve Arap man Sovyet Sosyalist Cumhurişeyhleri karar veriyor diyorsunuz. yetler Birliği’ne karşı verilen o Siz bir imar planı nasıl hazırlanır, mücadele için takdir ediliyordu, bunu bilmeyecek kadar da cahilsisürekli olarak kutlamalar, davetler niz. Plan başka bir şeydir, proje buna göre yapılmıştı. başka bir şeydir. El Kadı’ya kefilim: Evet, YaBaşörtüsü tartışması: “Başörsin el Kadı’yı tanıyorum, kendisitüsü, sadece saçları örten bir ne inanıyorum, güveniyorum, paörtüdür, başörtüsü eşlerin ayıpram kadar da kefilim, kefil olularını örtmeye yetrum. Tamam mı, bu mez” ifadesini kulkadar. (CHP’li Muslandınız. Ben merak tafa Özyürek’in “Teütçe ediyorum, acaba şu röriste kefil oluyorson zamanlarda grusunuz, BM kararına görüşmeleri bunuza davet ettiğigöre teröristtir o” sırasında yine El niz başörtülü benim demesi üzerine) BaKadı’yı savunan sevgili vatandaşlarıkın terbiye dahilinde mı xray cihazından konuşun. Tanımadığı Başbakan Erdoğan, “BM’nin her geçirmek suretiyle nız, bilmediğiniz bir mi içeriye alıyorsuinsan için terörist ifa gönderdiği o tür nuz? Hangisinin desini kullanamazsılistede olan isimler ayıbı var, hangisinin nız, o kadar. Ben, taterörist mi? Çok ayıbı yok? Bunları nıdığım, bildiğim ayıp çok” dedi. bu şekilde mi içeri Türkiye ve Türk sevalıyorsunuz? Teesdalısı olan bir insan süf ederim size. Bu için bunu söylerim. ülkede başı açığıyla, başı örtülüBM’nin her gönderdiği o tür listesüyle bütün halkım benim vatande olan isimler terörist mi? Çok daşımdır, hepsine saygım var, ama ayıp çok. sizde bu yok. İstanbul’un imar düzeni: TürBüyükşehir polemiği: Sayın kiye’de İstanbul’un imar düzeniSözen, Istranca Dağları’ndaki barajların kendisinin döneminde yapıldığını söylemiş. Hangi barajı yaptın. Hakedişleri ödemediğin için müteahhitler işi bıraktı. (Nurettin Sözen’in tepki göstermesi üzerine) Genel Başkanı’nı da böyle aldattın herhalde. Niye İstanbul’da kalmadın da Sıvas’a kaçtın? Kriz tüccarı: Söyleyecek sözü olmayanlar ister istemez kriz pazarlıyor. Çünkü onlar kriz tüccarı. Kıbrıs sorunu: Kıbrıs konusu doğru dürüst konuşulmuyor. Sayın Baykal, ben görüşmeleri yaparken yanımda mıydınız? Ne konuştuğumu nereden biliyorsun? 17 Aralık’ta neler konuştuğumun istihbaratı size yanlış gelmiş. Kıbrıs’ta ne verilmiş, bunu söyleyin. Size gelen bilgiler, iletişim kaynaklarınız sakat. Türkiye, ek protokolü imzalarken Kıbrıs konusunda çekince koymuştur. Ek protokol, Meclis’ten geçmedikçe bizi bağlamaz. Bu konuda altında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’nın imzası olan bir tek belge bile bulunmuyor. Seçim bütçesi yasalaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda önceki gece geç saatlerde kabul edilen 2007 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’ne AKP’nin “seçim harcamaları” damgasını vurdu. 2007’de 204.9 milyar YTL’lik harcama yapılacak, 188.1 milyar YTL de gelir elde edilecek, fark borçlanılarak karşılanacak. Giderlerdeki artış, gelirlerdeki artışın 2, enflasyonun 4 katı olacak. Bütçede dikkati çeken bazı kalemler ve ortaya çıkan tablo şöyle: 2007 yılında devlet 188.1 milyar YTL gelir elde edecek, 204.9 milyar YTL harcama yapacak. Aradaki 16.7 milyar YTL ’lik açık, borçlanılarak karşılanacak. 2007’de enflasyon oranının yüzde 4 olması hedeflenirken yapılacak harcamalar 2006 yılına göre yüzde 16.9 artacak. 2007’de yatırım yine geri planda kalacak. 2006’da 12.4 milyar YTL olarak belirlenen sermaye giderleri (yani yatırım bütçesi), bir yılda yaşanan yüzde 11’lik enflasyona karşın 2007’de 12.1 milyar YTL ’ye düşecek. Türkiye Şeker Fabrikaları ile Toprak Mahsulleri Ofisi’nin görev zararları Hazine tarafından karşılanacak. Böylece bu kuruluşların yapabilecekleri yeni alımlara da olanak sağlanmış olacak. Kamu kurum ve kuruluşları, 2007 yılında, çeşitli nedenlerle ayrılan memurların yüzde 50’sini geçmeyecek şekilde, açıktan veya nakil yoluyla atama yapabilecek. Yükseköğretim kurumlarına ise 2 bin atama izni verilecek. B CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle