23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ARALIK 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR MİAM’ın düzenlediği gecede seksen yaşını bitiren İlhan Mimaroğlu’na onur ödülü verildi 17 İstanbul’ da çağdaş müzik İstanbul’da son iki haftadır gündemde çağdaş müzik var. Üstelik her biri birbirinden bağımsız etkinlikler olarak düzenlenmiş. Borusan’ın hazırladığı “4. Akdeniz Çağdaş Müzik Günleri”ne İtalya, İspanya, Yunanistan, Hırvatistan ve Türkiye’den çağdaş besteciler katıldılar. Konserlerin yanı sıra söyleşiler de yapıldı. Ayrıca, Akbank Oda Orkestrası, Cem Mansur yönetiminde öncü Amerikalı besteci John Adams’ın “Shaker Loops” adlı yapıtını ve Michael Collins solistliğinde bestecinin Klarinet Konçertosu’nu seslendirdi. Bir başka merkezde, Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde, “Çağdaş Müzikte Yerellik Olgusu” Mehmet Nemutlu, Hasan Uçarsu, Özkan Manav ve Aykut Köksal tarafından tartışıldı. MİAM (İTÜ Müzik İleri Araştırmalar Merkezi) tarafından düzenlenen İlhan Mimaroğlu gecesinde, bu yıl seksen yaşını bitiren İlhan Mimaroğlu’na onur ödülü verildi. Bu akşam ve yarın akşam da Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın Gürer Aykal yönetimindeki konserlerinde çağdaş müzik dinleyeceğiz. Elgar ve Mussorgsky gibi çağ başından başlayarak, Mimaroğlu’nun Gece Ezgileri’ni ve Dino Saluzzi’nin “Inside” adlı yapıtını sunacaklar. İlhan Mimaroğlu’nun (1926) MİAM’daki töreni İlhan Usmanbaş’ın konuşmasıyla başladı. Daha doğrusu bir bestecinin diğerine yazdığı bir mektupla! Sonra da Mimaroğlu’nun hem elektronik hem de akustik ortam için yazdığı kimi yapıtı seslendirildi. Mimaroğlu’nu bugünkü genç kuşaklara nasıl tanıtırız? Elektronik ve akustik müzik bestecisi, caz ve sinemayı da kendi dalıyla örtüştürmüş; yürekli bir müzik eleştirmeni, etkili bir radyo programcısı ve son yıllardaki kitaplarıyla müzik kadar, içinde yaşadığı dünyayı da nükteci ve zaman zaman kara mizah dolu bakışıyla irdeleyen bir “entelektüel”. Biliyorum, bu tanımdaki hiçbir sözcüğü sevmeyecek şimdi Mimaroğlu. Herkes için harcamadığınız sözcükler aramalısınız onu anlatırken. Şöyle rahatça oturup belirli kalıplara yerleştiremezsiniz onu. Usmanbaş’ın anlattığı gibi, müzikte olsun, kitaplarında olsun sürekli bir değişim içinde olmuş, hiçbir zaman kendini yinelememiş, dolayısıyla kalıplara yerleştirmemiş bir aydın. İçinde yaşadığı çağın değişik ortamlarını birleştirmiş. Sinema ile elektronik müzik sanatı arasındaki bağlantıyı şöyle açıklıyordu ödül gecesi banttaki sesinden: “Sinema hareketli resimlerin film üzerine saptanması ve kurgulanması; müzik ise seslerin ses şeridi üzerine kaydedilip kurgulanmasıdır”. Evet, banttaki sesiyle katıldı aramıza Mimaroğlu. Yıllardır (1959’dan beri) New York’ta yaşayan sanatçı, son dönemde buraya gelemeyişini de banttan şöyle açıklıyordu: “Uçakta sigara yasağı nedeniyle tıkanıp kaldım New York’ta.” Ve yine muzipçe ekliyordu: “Sigaranın başlıca zararı yolculuk yapamamak!” Bowrey Bum (sokak serserisihatta New York sokaklarındaki bir berduş) adlı o kısacık yapıtını “somut müzik” olarak örnekleriz. Sesin özü somut bir cisimden (gerilmiş bir paket lastiğinden) kaynaklanıp elektronik olarak çoğaldığı için, somut müziktir. Usmanbaş, bu paket lastiği sesinin elektronikle müthiş çoğalışını, “Çeşitleme tekniğinde bundan daha iyi bir örnek olabilir mi” diye sorguluyor mektubunda. 1993’te “Zaman İçinde Müzik” başlıklı kitabımın arkasındaki CD’lerde örneklemek için Mimaroğlu’ndan “Bowrey Bum”u istemiştim. Yanıt olarak, “O kadar çok çalınıyor ki, tıpkı Für Elise gibi oldu, onu almayın, ben size yeni bir yapıt göndereyim” demişti. Bir o kadar etkileyici olan elekt ‘Tom ve Jerry’ miniklere emanet “Tom ve Jerry”, “Ayı Yogi”, “Çakmaktaş ailesi” gibi sevilen çizgi filmlerin ve ünlü çizgi karakterlerin yaratıcılarından Joseph Barbera, 95 yaşında yaşamını yitirdi. Warner Bros.’un sözcüsü Gary Miereanu, Joseph Barbera’nın, dün eşiyle birlikte yaşadığı evinde, doğal nedenlerle öldüğünü açıkladı. Joseph Barbera ve 2001 yılında ölen ortağı William Hanna, ilk ünlü eserleri olarak “Tom ve Jerry” çizgi filmini yaratmışlardı. HannaBarbera ekibi, daha sonra “Taş Devri” (Çakmaktaşlar), “Ayı Yogi”, “Jetgiller”, “ScoobyDoo” gibi çok sevilen çizgi filmlere imza atmışlardı. ronik bir Prelüd yolladı. Daha doğrusu elektronik ortamda bir senfonik şiirdi bu: İstanbul’da sis resmi çizen bir programlı müzik. Bu yapıtı da soyut müzik olarak yıllarca örnekledim. Çünkü bu kez müziğin özü, elektronik olarak yaratılmış seslerden yola çıkmaktaydı. Mimaroğlu’nu biraz daha tanıyabilmek için The Criminal Record adlı CD’yi dinlemek; Günsüz Günce, Ertesi Günce, Yokistan Tasarısı, Elektronik Müzik, Geldim Gördüm Geçtim Gittim gibi kitaplarını okumak ve kendi kişisel görüşlerini de kattığı Müzik Tarihi’ni hep el altında bulundurmak gerekir. Çağdaş Müzik Günleri’nin onur konuğu: Ada Gentile Yönetmen Luc Besson: Kendimi tekrarlamak istemiyorum Kültür Servisi Dünyaca ünlü yönetmen Luc Besson, Can Yayınları’ndan çıkan iki kitabını tanıtmak ve ‘Arthur ile Minimoylar’ kitabından uyarlanan filmin galasına katılmak üzere dün İstanbul’daydı. Basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Besson, çok özel bir senaryo çıkmadığı sürece, artık film çekmeyeceğini açıkladı. 30 yıl sinemayla uğraştıktan sonra savaşma isteğini yitirdiğini söyleyen Besson “Kendimi sürekli yeniden anlatmak istemiyorum. Bu filmi 5 yılda yoğun bir çalışmayla ve 700 kişilik bir kadroyla çektik. Dünyadaki en zor iş nedir diye sorsalar herhalde film çekmektir diye yanıtlarım. Bu benim 10. filmim, benim Pamuk Prenses ve 10 Cüceler’im dedi. Bu filminde teknolojinin bütün olanaklarını seferber eden Besson, teknolojinin sanılanın aksine “insan öykülerini öldürdüğüne inanmadığını” söyledi. Avrupa sinemasının durumunu değerlendiren Besson, filmlerinin Amerika’da çok sık gösterilmediğini, Amerikan tekelinin Avrupa sinemasına sekte vurduğunu söyleyerek tüm ülkeleri Amerikan tekeline karşı kendi sinemalarına sahip çıkmaya çağırdı. İtalyan besteci Ada Gentile, aynı zamanda Santa Cecilia Konservatuvarı’nın müdiresi. 1980’li yıllarda ürünlerini ortaya koymaya başlamış. Bu dönemi aynı zamanda çağdaş müziğin 1950’lerden sonraki ikinci dönüm noktası olarak kabul ediyor. Kendi yapıtları çalgıların yeni tınılarını araştırmaya yönelik. Ses üstüne incelemeler yapıyor, sesi toz haline getirip tekrar yakalıyor. Müziğin ileri doğru yürüyüşünü anlamlandıran dinamiklerden kaçınıyor, 4 forte (yüksek) ya da 4 piyano (yumuşak) gibi ses yüksekliklerini ara yüksekliklere yeğ tutuyor. Çalanın da dinleyenin de çaba harcaması gereken, çalgıcının ustalık sergilemesini bekleyen yapıtları var. Bugün sanatçıların artık araştırma ürünü olan besteler yapmadıklarını söylüyor Gentile. Ancak giderek daha insana yakın, daha sıcak müzik bestelendiğinin de altını çiziyor. evini@boun.edu.tr ‘TİYATRO ÖDÜLLERİ 2006’ SAHİPLERİNİ BULDU Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve ödül alan sanatçılar birlikte. (FATİH ERDOĞDU) Yılın yapım ödülü Dostlar Tiyatrosu’nun Kültür Servisi “Tiyatro... Tiyatro...” dergisinin öncülüğünde düzenlenen “Tiyatro Ödülleri 2006” kapsamında sezonun en iyilerine ödülleri önceki gün Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Salonu’nda yapılan törenle verildi. Tiyatro sanatçısı Ayşe Lebriz’in sunuculuğunu üstlendiği tören, Candaş Müzikal Grubu’nun müzikallerden oluşan gösterisi ile başladı. Tiyatro… Tiyatro Dergisi Yayın Yönetmeni Mustafa Demirkanlı, açılış konuşmasını yaptıktan sonra gecenin sponsorluğunu üstlenen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e derginin ilk sayı kapağının orijinal baskısını hediye etti. Hediyesini alırken bir konuşma yapan Mustafa Sarıgül, yerel yönetimlerin sanatı ve sanatçıları desteklemesinin önemine dikkat çekerek, Tiyatro Ödülleri2006’yı desteklemekten onur duyduklarını dile getirdi. Ödüller... “Yılın Yapımı” ödülüne “Aymazoğlu ile Kundakçılar” oyunuyla Dostlar Tiyatrosu değer görülürken, “Yılın Yönetmeni” ödülü Semaver Kumpanya’nın sahnelediği “Trainspotting” oyunuyla Işıl Kasapoğlu, İstanbul Şehir Tiyatroları’nca sahnelenen “Savaş ve Kadın” oyunuyla Orhan Alkaya ve İstanbul Devlet Tiyatrosu’nca sahnelenen “Uyarca” oyunuyla Şakir Gürzumar arasında paylaştırıldı. “Yılın Kadın Oyuncusu” ödülü Aksa Prodüksiyon Tiyatrosu’nun “Nathalie” oyunundaki rolüyle Tilbe Saran’a, “Yılın Erkek Oyuncusu” ödülü ise Kent Oyuncuları’nın “Gece Mevsimi” oyunundakirolüyle Selçuk Yön tem’e sunuldu. Yılın çevirmeni ödülü Zeynep Avcı’ya (Ördek MuhabbetleriAkbank Sanat Prodüksiyon Tiyatrosu), yılın yerli oyun yazarı ödülü Melisa Gürpınar’a (Zaman Adında Bir KadınTiyatro Ayna),yılın sahne tasarımcısı ödülü Barış Dinçel’e (Gece MevsimiKent Oyuncuları/Saygılı YosmaİBŞT), yılın giysi tasarımcısı ödülü Türkan Kafadar’a (Bağdat HatunİBŞT), yılın ışık tasarımcısı ödülü Yakup Çartık’a (Küller Küllere Bir de YollukAkbank Sanat Yeni Kuşak Tiyatro/UyarcaİDT), yılın oyun müziği ödülü Baba Zula’ya (TrainspottingSemaver Kumpanya) ve Serpil Günseli’ye (KantocuİBŞT) verildi. Ayrıca, “Tiyatro... Tiyatro...” dergisi Yayın Kurulu’nun belirlediği Teşekkür Plaketi de Mitos Boyut Yayınevi Sahibi Yılmaz Öğüt’e verildi. CUMHURİYET 17 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle