25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ARALIK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 ÖDÜL 23 OCAK’TA VERİLECEK Luc Besson okurlarıyla buluşuyor Kültür Servisi Nikita, Leon, 5. Element, Derinlik Sarhoşluğu, Jeanne D’Arc gibi filmlerin dünyaca ünlü Fransız yönetmeni Luc Besson’un çocuklar için dört kitaptan oluşan bir dizi yazdı. Dört kitaplık dizinin üçüncü kitabı Arthur – Maltazar’ın İntikamı ve dördüncü kitabı Arthur – İki Dünyanın Savaşı Can Çocuk Yayınları arasında yayımlandı. Bu dizinin ilk iki kitabı Arthur ile Minimoylar ve Arthur ve Yasak Kent’i 65 milyon Avro’luk bir bütçeyle filme de aktarıldı. Film 22 Aralık’ta dünya sinemalarıyla aynı anda gösterime girecek. Luc Besson, filminin bugün yapılacak galası nedeniyle İstanbul’da. Ünlü yönetmen bugün ayrıca saat 16.45’te Ortaköy Feriye Kabataş Kültür Merkezi’nde okurlarıyla buluşacak, kitaplarını imzalayacak. Macera eski bir kitabın içindeki şifreli bir mesajla başlar: ‘Minimoyların ülkesine gitmek için Shakespeare’e güven!’ Arthur, tıpkı kendi yaşındaki öteki çocuklar gibi anneannesinin uyumadan önce kendisine anlattığı öykülere bayılmaktadır. Hayalleri, dört yıl önce gizemli bir şekilde kaybolan dedesine ait olan kitaptaki Afrika kabileleri ve inanılmaz icatlarla dopdoludur. Bu kitaba daha dikkatli baktığında Arthur, arka bahçelerinde gömülü olan hazineyle ilgili dedesinin birçok ipucu bıraktığını fark eder. Daha da şaşırtıcı olan, bahçede, çıplak gözle görülemeyecek kadar minik yaratıkların yaşadığı görünmez bir yeraltı dünyasının bulunmasıdır. Bu yaratıklar, Minimoylardır. 10 yaşındaki Arthur yüreklilikle dedesinin adımlarını izlemeye ve Minimoyların dünyasına giderek, yedi krallıktan oluşan ülkelerini keşfetmeye karar verir. Ama bunu yapmak için tek bir yol vardır: Arthur’ün de küçülmesi, bir Minimoy olması gerekmektedir! Gülsin Onay’a Polonya Devlet Nişanı Kültür Servisi Dünyada önde gelen Chopin yorumcularından kabul edilen, Devlet Sanatçısı Gülsin Onay, “Polonya ulusal kültürünün ve Fryderyk Chopin’in müziğinin şöhret kazanmasına yapılmış çok büyük bir katkı olarak görülen çalışmaları için” Polonya Üstün Hizmet Nişanı’na değer görüldü. Onay’a nişanı Polonya Cumhurbaşkanı L. Kaczynski tarafından 23 Ocak 2007 tarihinde büyükelçilikte düzenlenecek bir törenle sunulacak. Gülsin Onay’ın Chopin yorumları Avrupa basınında “Chopin’in 1. Piyano Konçertosu’nun gerçekten ender bulunan muhteşem bir yorumu”, “Grande Polonaise gibi virtüözlük gerektiren görkemli bir eserin içinde saklı olan şefkati ve kırılganlığı sergileyebilmesi şaşırtıcı” olarak değerlendirildi. Onay, Chopin’in yapıtlarını Stanislaw Wislocki, Marek Pijarowski, Tedeusz Strugala ve Antoni Wit gibi şeflerin yönetiminde, aralarında Varşova Filarmoni ve Varşova Senfoni’nin de bulunduğu pek çok orkestra ile yorumladı. Solo yapıtlarının yanı sıra Rusya’da Saint Petersburg Filarmoni Orkestrası eşliğinde bestecinin iki piyano konçertosunun kaydını gerçekleştirdi. Onay, Varşova, Torun, Bydgoszcz, Szczecin, Jelenia Gora kentlerinde ve bestecinin Zelazowa Wola’daki evinde de Chopin konserleri verdi. Modern Türk resminin önemli temsilcisi Hakkı Anlı 100. yaşında bir toplantı ve sergiyle anılıyor Anlaşılamayan bir ressam... NECMİ SÖNMEZ 1906 yılında İstanbul’da doğan Ahmet Hakkı Anlı, küçük yaşta sanata olan ilgisinin ailesi tarafından desteklenmesi sonucunda İstanbul Akademisi’nde Namık İsmail Atölyesi’nde eğitim gördü. 1932’de eğitimini tamamladıktan sonra yaşamını değişik ortaokul ve liselerde resim öğretmeni olarak sürdüren sanatçı, 1939’da Ankara Halkevi’nde açtığı ilk kişisel sergisinden öldüğü yıl olan 2001’e kadar etkinliklerini düzenli olarak sürdürmüştür. Oldukça ilginç deneylerle zenginleştirdiği, arkasına bakmadan sürekli olarak geliştirdiği ‘resim anlayışı’ ülkemizde kavranamadığı için, ne açılan müzelerde, ne sanat dergilerinde, ne de üniversitelerde Hakkı Anlı’nın 100. doğum günü nedeniyle bir etkinlik yapılmadı, bir yazı yayımlanmadı. Bu değerli sanatçıyı, belki de sürekli olarak kendi yolunda ilerlediği için ‘anlaşılamayan’ modern bir ressam olarak değerlendirmek gerekiyor. OSMANLI BANKASI MÜZESİ SİNEMASI ? Çağdaş olmak için gündemdeki akımlara sürekli kucak açması, etkilenmekten korkmadan ‘kendi sesini’, esprisini yakalamış olması Ahmet Hakkı Anlı’yı farklı değerler eşliğinde değerlendirmemizi adeta zorunlu kılar. AnaOğul, 28x22, Duralit üzerine yağlıboya, 1942. Yıldız ve Mustafa Anlı Koleksiyonu. ‘Mana’ inancın ötesinde... Kültür Servisi Osmanlı Bankası Müzesi Sineması’nda “Zaman, Mekân, Yaşamlar” teması altında, Peter Friedman ve Roger Manley’in yönetmenliğini yaptığı Mana İnancın Ötesinde adlı Amerikan yapımı belgesel gösterilecek. Perşembe günü saat 19.00’daki film gösteriminin ardından, şair ve yazar Oruç Aruoba, ‘Kutsal Nedir? Ne Kutsal?’ konulu bir söyleşi yapacak. “Mana” Polonezyalıların güç ve prestij için kullandıkları bir kelime. Bütün kültürlerde dinsel, sanatsal, ekonomik, vatansever ya da gülünç birtakım “mana” objeleri bulunur. “Mana İnancın Ötesinde” ile çıkılan yolculukta; Navajolu bir tıp adamının çamurla kaplı kulübesinden mekânın sonsuzluğuna, teknolojilerin en eskisinden en karmaşığına, somut nesneler dünyasından hayali değerler dünyasına, bireyin çevresini kuşatan gizli güçleri anlama çabasından, zihnimizin yaşadıklarımızı biçimlendirmek için verdiği güce uzanılıyor. Osmanlı Bankası Müzesi Sineması’nın Belgesel Sinemacılar Birliği danışmanlığında hazırlanan programı, her hafta farklı bir temayı içeren filmler ve ardından yapılan söyleşilerden oluşuyor. Seanslar, numaralı telefondan rezervasyon yaptırılarak ücretsiz izlenebiliyor. (0 212 334 22 70) Modern olma bilinci Onun bir yandan resim öğretmeni olarak, bir yandan da bağımsız sanatçı olarak verdiği yaşam mücadelesi, resim sanatına olan köklü inancı hem kendi kuşağında, hem de modern Türk sanatının genel seyrinde pek az rastlanan bir özelliktir. Çağdaş olmak için gündemdeki akımlara sürekli kucak açması, etkilenmekten korkmadan ‘kendi sesini’, esprisini yakalamış olması Anlı’yı farklı değerler eşliğinde değerlendirmemizi adeta zorunlu kılar. 1954 yılında, tam olarak 51 yaşında, arkasındaki gemileri iki kez yakıp Paris’e yerleşme cesareti göstermesi bile hayranlık uyandırıcıdır. Sırasıyla‚ AkademikGerçekçi (19251935), Kübist (19491954), Lirik Soyut (19521962), ErotikFigüratif (19611977) dönemlerini geçiren sanatçının yaklaşık olarak dört bine yakın çalışmasında, her zaman ön plana çıkan ‘modern olma bilinci’ onun resimlerine farklı bir zenginlik getirmiştir. Anlı’nın en çok ‘soyut’ çalışmalarında kendi sesini yakalamakla kalmayıp farklı bir ‘anlatım tarzı’nın kapılarını içtenlikle araladığı görülür. Kendisine İsviçre’de önemli bir kariyer yapma imkânı veren bu soyut kompozisyonlara dikkatle bakılırsa sanatçının o garip heyecanı, koyu renklerle boğuşarak elde ettiği görsel değerler, en önemlisi sanata olan büyük inancı duyumsanır. Pornografinin sınırlarını arkasında bırakıp cinsler arasındaki ilişkilerde yaşlı erkek fantezilerinin kapılarını aralarken de, ölüme hazırlandığı yıllarda da Hakkı Anlı’nın resmi kendi çizgisini korur. Modern Türk sanatının anlaşılamayan ustalarından olan Hakkı Anlı’nın 100. yaşı nedeniyle hazırlanan bir anma toplantısı, Ali Artun’un konuşması ve küçük bir resim sergisi bugün Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu’nda, saat 18.30’da sanatseverlerle buluşacak. Yaşamın çıkmazları fotoğraf karelerinde YILDIZ ÇELİK Çağdaş Türk fotoğrafının önemli isimlerinden sanat, tanıtım ve reklam fotoğrafçısı Çerkes Karadağ’ın ‘9 Öykü’ fotoğraf sergisi Galeri Artist’te 31 Aralık tarihine kadar izleyicisi ile buluşuyor. Fotoğraf alanındaki çok boyutlu çalışmalarının yanı sıra, düşünsel ve kuramsal kitaplarıyla da tanınan bir yazar olan Karadağ; Galeri Artist’in 20. kuruluş yıldönümünde kendi serüvenine denk düşen ‘9 Öykü’sü ile, bir bakıma kurumsal olarak sanatçı ile sanatsever arasında kurduğu 20 yıllık birlikteliğin anlamlı bir noktaya ulaştığının da öyküsünü anlatıyor. Günlük yaşam içinde koşuşturan insanların çıkmazlarını işaret eden bu öyküler; çevre duyarlılığı, tanıklık, çocuk sevgisi, boşluk, doğa sevgisi, cesaret ve onur gibi temalara, beklentilere veya gözlemlere denk düşen birer hayal çerçevesini izleyiciyle paylaşıyor. 1971 yılından bugüne kadar grafiker, reklam yönetmeni, yayıncı, tanıtım fotoğrafçısı, film denetçisi olarak çalışan Karadağ, Kültür Bakanlığı’nda belgesel film ekibinde görev aldı. Panel, sempoz yum ve açık oturumlara katılıp üniversitelerde konferanslar verdi. Sanat yönü ağır basıyor 100’ün üzerinde saydam gösterisi, ulusal ve uluslararası fotoğraf ödülleri ile dolu dolu bir fotoğraflı yaşamı olan Karadağ, Ankara’da siyasal tanıtım fotoğrafları çekti ve politikacı portreleri konusunda uzman bir fotoğrafçı olarak da tanınan bir fotoğraf sanatçımız. ‘Büyülü Prag’ albümünden dolayı Çek Cumhuriyeti, Çerkes Karadağ’ı devlet şeref madalyası ile ödüllendirmiş ve Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türkiye ziyaretinde Karadağ’ı kabul etmiş. Karadağ’ın ileriye dönük projeleri arasında, albüm olarak yayımlanmayı bekleyen; ‘Yüzeyler de yüzdür’, halk ozanları, Mersin’in Mut ilçesi, ‘Monoton Öyküler’, Yayla Fotoğrafları, ‘Likya Ülkesi’, yeni siyahbeyaz ve renkli nü seriler, Büyülü Prag albümünün devamı olan ‘Budapeşte’, yaptığı reklam fotoğraflarından seçilmiş sanatsal yönü ağır basan fotoğraflar... (Tel: 0 212 227 68 52) Haberleşmenin serüveni ? Kültür Servisi Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi, düzenlediği iki arkeoloji sergisinin ardından insanların haberleşmesini hem teknolojik serüveni hem de duygusal yönüyle ele alan bir sergi açıyor. ‘Nurı Dîdem Kızım Hâmidem, Dünden Yarına Haberleşmenin Serüveni’ başlıklı sergi, 21 Aralık tarihinden itibaren ziyarete açık olacak. Sergide, Asurluların kullandığı kil tabletten yapılmış mektuplar, Roma İmparatorluğu’nda haberleşmenin önemli bir unsuru olan şifreli harfler ve telgrafın daha ilkel çizimleri görülebilecek. Ayrıca teknoloji boyutunda ilk insanların haberleşmesi olan duman, ses, ateş kuleleri, ilkel telgraf şifreleri, sahra postasına kadar farklı dönemlerde kullanılan haberleşme araçları anlatılacak. Endüstri devriminden sonra kullanılan telsiz, telgraf, telefon ve teleks siyasi ve sosyolojik gelişimleri içinde ele alınacak. Günümüzde haberleşme amacıyla kullanılan cep telefonları, internet ve chat de ele alınacak. Küratörlüğünü Şennur Şentürk’ün, danışmanlığını Mustafa Kaçar ve Selim Eyüboğlu’nun, tasarımını ise Sadık ve Ayşe Karamustafa’nın üstlendiği sergi, 25 Mart tarihine kadar ziyaret edilebilir. (0 212 252 47 00) Şükran Kurdakul bugün anılıyor ? Kültür Servisi Şükran Kurdakul ölümünün 2. yılında, Akşamsefası Etkinlikleri kapsamında düzenlenen bir söyleşi ile anılıyor. Bu akşam saat 19.00’da Akşamsefası Restoran’da Egemen Berköz, Gülsüm Cengiz ve Öner Yağcı’nın konuşmacı olarak katılacağı söyleşiyi Müslim Çelik yönetecek. (Adres: Büyükparmakkapı Sokak Afrika Han Kat.2 Beyoğlu Tel. 0 212 243 28 26) CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle