19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 2006 PAZAR 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S S S B B B B B 12 12 17 14 17 15 17 15 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB B B S S S S B 14 12 11 11 8 8 8 6 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B PB PB PB 18 18 12 15 10 11 2 2 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Rize ve Hopa çevreleri yağmurlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Marmara ile yurdun iç kesimlerinde sabah saatlerinde sis bekleniyor. Hava sıcaklığı tüm yurtta artacak. Rüzgâr Güney ve Güneydoğu, yurdun Güneydoğu kesimlerinde, Kuzey ve Kuzeydoğu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 5 B 7 B 5 Y 7 Y 9 Y 6 Y 7 Y 6 Y 10 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB PB PB PB PB SY B B 10 7 13 9 12 21 17 16 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 8 PB 9 PB 5 PB 9 PB 9 PB 6 PB 8 B 19 B 12 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada rin ilk günü ana muhalefet lideriyle iktidarın başı arasında günlerdir; aylardır örneğin erken seçim, Çankaya seçimi gibi gündemin birinci maddesi olan konularda sert tartışmalar izlendi. ??? Deniz Baykal, “...Erken seçim deyince Başbakan’ın asabı bozuldu, fiziği, kimyası, geometrisi bozuldu. Ona buna saldırmaya başladı. Cumhurbaşkanı’na sert, yakışıksız ifadelerle tepki vermeye başladı. ‘İki koyunu güdemeyen’den bahsetti, ‘aç tavuk kendini buğday ambarında görür’ dedi. Cumhurbaşkanı’nın ‘erken seçim gerekiyor’ demesi, onun anayasal görevi içindedir”. Uzun, bol rakamlı Rus salatası cinsinden konuşmasının “polemiklere” ayırdığı bölümünde RTE, aynı konulara değindi: 1 Erken seçimi bir cümleye sığdırdı: “...Anayasanın (genel seçimlerin beş yılda yapılmasını gösteren) amir hükmüyle AKP iktidarı seçimleri zamanında (yani Kasım 2007’de) yapma kararlılığındadır...” dedi. Oysa, RTE’ye şu yanıt verilebilirdi: Evet ama, anayasada seçimlerin beş yıl tamamlanmadan erkene alınmasını engelleyen bir madde yok! Üstelik ülkeyi bunalımlardan, bu iktidardan, cumhurbaşkanı seçimiyle gelecek yıllarda görülmesi olası daha büyük gerginliklerden uzaklaştırabilmek için gerçek demokrasilerde tereddüt edilmeden uygulanan erken seçimler örnek gösterilebilir. 12 Eylül darbesinden önce cumhurbaşkanı seçemeyen parlamentoyu erken seçime giderek yeni parlamentonun seçmesini öneren yasal yöntemi anayasaya aykırı bularak karşı çıkan kafa ile RTE’nin kafası aynı kafa. ??? 2 Cumhurbaşkanı’nın ziyaretine gelen MHP yöneticilerine ülkenin içinde bulunduğu koşullardan arınabilmesi için nisan ayında erken seçime gitmekteki zorunluluğa değinmesi RTE’ye beklemediği bir darbe oldu. Geçen perşembe Köşk’e haftalık mutat ziyaretini yaptı. Görüşmede RTE’nin, cumhurbaşkanlığı fırsatını kaçırmasına neden olacak erken seçim üzerinde Sayın Sezer’in görüşlerini alması, gerekçesini öğrenmeye çalışması bekleniyordu. Çankaya’dan çıktı, hiçbir açıklama yapmadı. Partisinin ileri gelenleri, ağzı çok laf eden hükümet sözcüsü Çiçek Cemil, erken seçim öneren Sayın Sezer’e yüklendiler. Siyasete girmesini istediler. Hatta CHP milletvekilliği önerenlere de rastlandı. Kürsüde RTE, sindiremediği erken seçim konusunda Sayın Sezer’le yaptığı görüşmeyi anlatıyor: “....Sayın Cumhurbaşkanı’nın (erken seçim) açıklaması kendisi tarafından yapılmamıştır. Ziyaret eden bir parti kanalıyla medyaya sızdırılmıştır....(Doğru ama, Sayın Cumhurbaşkanı gazetede çıkan haberi görünce hemen yalanlamadı. Sözünün arkasında durduğunu kanıtladı.) Bana sorulduğu zaman medyaya ‘Sayın Cumhurbaşkanımızdan duymadığım sürece buna inanmam ve cevaplamam’ dedim. Parti teşkilatımla yaptığım değerlendirmede benim muhatabım tabii ki muhalefetti...” RTE yine olaya işine geldiği kadarıyla değiniyor. Köşk’e çıkmış, sözlerinden anlaşılan Sayın Sezer’e iki koyunu güdemezler, aç tavuk kendini buğday ambarında görür gibi söylemlerinin muhalefete yönelik olduğunu ifade etmiş... Velakin: Konu açıldığında Sayın Sezer’in erken seçime neden gerek gördüğünü içeren ifadelerine değinmeyi, açıklamayı ıska geçti. Muhalefetin bu gerçekleri dile getirerek RTE’nin Çankaya’dan dersini ve gerekli yanıtı alarak ayrıldığını kamuoyuna duyurması gerekmez miydi? ??? RTE, zamanı geldiğinde kendi söylemiyle Ahmet’in veya Mehmet’in cumhurbaşkanı seçileceğini söylüyor. Bu, bir olasılığı akla getiriyor... Tayyip çıkmayacak da acaba Mayyip mi çıkacak Köşk’e?.. ‘PKK büroları kapatılmadı’ Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sadettin Ergeç, Kerkük, Musul ve Bağdat’ta terör örgütü bürolarının faaliyetlerine devam ettiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Sadettin Ergeç, Irak hükümetinin, savaş sonrasında demografiyi bozmak amacıyla Kerkük’e göç ettirilen Kürtlerin geri gönderilmesi için adım atmaması durumunda Türkmenlerin, kentte gerçekleştirilecek “referandum”a katılmayacağını söyledi. Ergeç, Kerkük, Musul ve Bağdat’taki PKK bürolarının kapatılmasının da söz konusu olmadığını dile getirdi. Ergeç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Ankara’da bir grup gazeteci ile bir araya geldi. 2007 yılında Irak’ta referandum yapılmaması gerektiğini vurgulayan Ergeç, “Olmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi. Referandum için öncelikle Irak’ta “normalleştirme” politikası izlenmesi gerektiğini belirten Ergeç, “İlk olarak Kerkük’e ve çevresine yerleştirilenlerin geldikleri yerlere geri gönderilmeleri ve Türkmenlere ait arazilerin geri verilmesi gerekiyor” diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kerkük ile ilgili olarak yaptığı açıklamaların, Iraklı Türkmenleri çok sevindirdiğini de anlattı. Ergeç, Kerkük’e gerçekleştirilen göçün ardından, Kürtlerin yeni hedefinin Türkmen kenti Tel Afer olduğunu söyledi. Bu kente defalarca operasyon düzenlendiğini vurgulayan Ergeç, “Tel Afer tamamı Türkmenlerden oluşan bir kenttir. Dolayısıyla tüm Türkmen kentleri gibi onun da yapısı bozulmak istenmektedir” diye konuştu. Ergeç, “Bu konuda bir çaba gösterildiğini söylemek de doğru olmaz. Çünkü Irak ilk önce kendi iç güvenliğini sağlamalıdır” değerlendirmesini yaptı. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Petrol herkesin hakkı’ Ergeç, Kerkük’ün paylaşılamamasının baş nedenlerinden birinin de petrol olduğunu ifade ederken bölgedeki petrol paylaşımına ilişkin yasada önemli hatalar bulduklarını söyledi. Kendisinin de Irak Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nda olduğunu belirten Ergeç, “Fark ettik ki, petrole ilişkin durum anayasada ‘mevcut petrol kaynakları’ diye geçiyor. Ancak gelecekteki petrol kaynaklarına ilişkin hiçbir hüküm yok. Bu durumdan faydalanmak isteyen bölgesel güçler olabilir. Dolayısıyla anayasada bunların tadil edilmesi gerekiyor” dedi. Yeni hedef Tel Afer Irak’ta bir “Kürt devleti” kurulmasının mümkün olmadığını söyleyen Ergeç, “Asıl problemin Iraklı Kürtler olmadığını, problemin aşırı istekleri olan siyasilerden kaynaklandığını” belirtti. Ergeç, “Irak konusunda, Türk hükümeti ile düşüncelerimizde paralellik vardır” derken “Türkiye’nin Irak politikasını nasıl buluyorsunuz” sorusuna, “Türkiye’nin şimdiye kadar bir Irak politikasını görmedik. Temennimiz bir yanlışlık yapılmasın” yanıtını verdi. Ergeç buna karşın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Önce iç güvenlik Ergeç, Irak’taki PKK bürolarının kapatıldığı yönündeki açıklamaların anımsatılması üzerine ise, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. Özellikle Kerkük, Musul ve Bağdat’ta çok sayıda büro bulunduğunu anlatan HABUR Sınırda Kürdistan damgası MAHMUT GÜRER Dubai’de yapılan 34 ülkeden 600 öğrencinin katıldığı Küresel Çevre Gençlik Konvansiyonu’nda (GEYC) Özel İstanbul Çevre Lisesi ve TED İstanbul Koleji öğrencileri Türkiye’nin gururu oldu. Öğrencilerden örnek projeler... ? Baştarafı 1. Sayfada ye’ye dünya birinciliği getirdiler. Önceki gün yurda dönen öğrenciler, “Projelerimizi hayata geçirmek istiyoruz” dediler. İsveç Lund Üniversitesi Sanayi Çevre Ekonomi Enstitüsü tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Küresel Çevre Gençlik Konvansiyonu 913 Aralık tarihleri arasında Dubai’de yapıldı. Aralarında İsveç, Kanada, İspanya, Yunanistan, Japonya, İrlanda’nın da bulunduğu 34 ülkeden 600 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen konvansiyonda yedi ayrı kategoride 120 proje yarıştı. ‘Mayın Tarlalarına Barış Getirdik’ Özel İstanbul Çevre Lisesi Fen Bölümü Başkanı Ceyhun Vural’ın koordinatörlüğünde son sınıf öğrencilerinden Dalince Dikmen, Tuğçe Kılıç, Kübra Gürlek adlı öğrencilerin geliştirdiği “Mayın Tarlalarına Barış Getirdik” projesi, jürinin büyük beğenisini toplayarak tarım dalında dünya birincisi oldu. Proje TürkiyeSuriye sınırındaki mayın tarlalarının temizlenerek organik tarıma açılması üzerine geliştirildi. Sınırdaki mayın tarlarının temizlenmesiyle dünya barışına katkı sağlayacak projeyle, tarlaların organik tarıma açılarak hem ekolojik fayda sağlanması hem de DTP’lilerden yürüyüş ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) PKK’nin ilan ettiği ateşkese dikkat çekmek amacıyla DTP’nin düzenlediği Seçilmişlerin Ankara Yürüyüşü adlı etkinlik için dün Diyarbakır’da kitlesel uğurlama töreni gerçekleştirildi. 900 DTP’li, binlerce kişinin katılımıyla Koşuyolu Parkı’ndan uğurlandı. DTP’liler Şanlıurfa’ya varmalarının ardından grubun bir bölümü kent merkezine girmelerine izin verilmediği gerekçesiyle oturma eylemi yaptı. bölgede göçlerin durdurularak iş gücü ve istihdam yaratması amaçlandı. Proje; her yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiği mayın ölümlerine getirdiği barışçıl çözüm ve sürdürülebilirlik teması ile büyük ilgi topladı. Çevre Lisesi’nin bir diğer takımı da ayrıca atık kategorisindeki projeleriyle de üçüncülük ödülü aldı. Konvansiyonun büyük beğenisini toplayan bir diğer ekip de TED İstanbul Koleji öğrencileri oldu. Dr. Itır Ay’ın koordinatörlüğünde enerji dalında “Türkiye’de İklim Değişikliği” adlı projelerini sunan 10. sınıf öğrencileri Mehtap Işık, Evren Şimşek, Ceren Öney ve Yağmur Yıldız, bu dalda birinci seçildiler. TED’liler, taşımacılık alanında da “Arabalar mı Kentler mi” adlı projeleriyle ikinci oldular. Bilimsel çalışmalarının yanı sıra Türkiye’yi halk oyunları ile de temsil eden TED İstanbul Koleji, toplantıya katılanların büyük beğenisini kazandı. Önceki gün İstanbul’a dönen öğrencilerden Mehtap Işık, “İnsan kaynaklı çevresel kıyameti önleyebileceğimizi biliyoruz. Dünyanın geleceği bizim elimizde” dedi. Türkiye’ye birincilik getiren bir diğer öğrenci Evren Şimşek de “Çevreci gençler olarak projelerimize devam edip küçüklerimizi eğitmeye, büyüklerimizi uyarmaya devam edeceğiz” diye konuştu. ANKARA Kürtler, Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapan ticari araçların belgelerine “Irak Federal Cumhuriyeti Kürdistan Bölgesel Otoritesi” damgası vuruyor. Kürtlerin bu tavrı Şırnak Valiliği’nce İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarına da bildirildi. Valilik, Irak Merkezi Hükümeti’nin uyarılmasını istedi. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre, Türkiye’nin Habur Sınır Kapısı’ndan giriş yapan araçların belgelerine basılan damga iki ülke arasında sıkıntı yarattı. Kürtlerin bu tavrı, Irak Kürdistan Bölgesel Anayasası’nın ilan edilmesinin ardından başladı. Şırnak Valiliği de konuyu Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarına bildirdi. Edinilen bilgilere göre, bu kapsamda Türkiye’nin Irak nezdinde çeşitli girişimlerde bulunmasına karşın bir sonuç elde edilemedi. Kaynaklar, bu şekilde devam etmesi durumunda sınır kapısının tek taraflı olarak kapatılabileceğini belirtti. İşte size Lübnan! Bütün bunların üstüne bir de Suriye ve İsrail gibi komşularınız varsa; uyuma, tetikte yat! 12 Temmuz 2006’da İsrail’in, 2 erinin kaçırılmasını gerekçe göstererek, bütün dünyanın canlı yayında izlediği 34 günlük saldırısının ardından binalar hızla tamir ediliyor. Ya insanlar! Böylesi kanlı topraklarda ne yazık ki insanların “tamiri” binalardan çok daha uzun sürer. İlk bakışta insanların ölüm dahil her şeye alıştıklarını düşünürsünüz ama, biraz deştiğinizde gerçek öyle değildir! Üstelik uzakyakın tonlarca ülkenin hedefinde bir ülkede yaşıyorsanız, bu çok daha zordur. ??? Sosyalist Enternasyonal’in Lübnan’daki siyasi krize çözüm bulmak amacıyla düzenlediği acil eylem planı toplantısına katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’la birlikte Beyrut’tayız. Lübnan’ın genel toplumsal yapısını girişte aktardık. Ülkenin yönetim durumu da elbette toplum yapısından bağımsız değil. 24 üyeli Lübnan hükümetinin Hizbullah ve Emel örgütlerine bağlı 5 üyesi, 11 Kasım 2006’da hükümetten istifa etmişti. Bu istifaların ardından, Lübnan’ın önde gelen Hıristiyan ailelerinden Falanjist Bakan Piyer Cemayel’in öldürülmesi hükümeti daha da yalnızlaştırmış görünüyor. Başbakan Fuad Sinyora, birkaç haftadır devam eden “hükümet istifa” gösterilerine şimdilik kayıtsız. Ancak, son derece örgütlü bir toplum olan Lübnan’da bu tür tohumlar kolay yeşerir. İran’ın maddi manevi her türlü desteğini arkasına alan Hizbullah’la, Suriye’nin her türlü desteğini alan öteki etkili örgütlerin iktidarla yürüttükleri iktidar savaşı korkarız tatsız sonuçlanacak! Suriye’nin Lübnan’da büyükelçiliği yok... Neden? Çünkü Suriye, Lübnan’ı ayrı bir ülke olarak görmüyor. Kendi topraklarının doğal bir parçası olarak sürekli gündeminde tutuyor. Bir ülke, kendi topraklarında büyükelçilik açar mı? Açmaz tabii... İran’ın gözükulağı Lübnan’da... Neden? Çünkü, bu ülkedeki Şiilerin sürdürdüğü her türlü mücadelenin aynı zamanda kendi mücadelesi olduğunu düşünüyor. Fransa, Lübnan’da yaprak kıpırdasa, ne oluyor diye gözünü dikiyor. Neden? Çünkü, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar bu bölgede kurduğu manda yönetimleriyle varlığını sürdürdü. Tarih, eteğinden ve aklından çekiyor! ABD, Lübnan’daki hiçbir gelişmeye kayıtsız kalmayacağını söylüyor. Neden? Çünkü, İsrail’in güvenliğinin güvenlikli komşulardan geçtiğine inanıyor. İsrail’in etrafında bir güvenlik çemberinin oluşmasını istiyor. Salt bu özetlemeler bile kanlanmış toprakların kaderini ortaya koymaya yetiyor! ??? Son anda bir değişiklik olmazsa Baykal bugün Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (UNIFIL) harekâtına katılan Türk birliğini ziyaret edecek. Türkiye’nin Lübnan’a asker göndermesi, geçtiğimiz yaz sonu ve sonbaharın önemli gündem maddelerinden birini oluşturmuştu. Sonunda genel bir orta yol bulundu ve Lübnan’a barış ve inşa amaçlı küçük ölçekli birlikler gönderildi. Bütün dileğimiz, Türkiye’nin bölgeye gönderdiği askerlerin, görevini burnu kanamadan tamamlaması. Zira Ortadoğu coğrafyasında en olumludan en olumsuza yaşanabilecekler sıralandı mı, en kötüsü gerçekleşir. Türkiye, 20. yüzyıl boyunca Ortadoğu’da bütün sorunlara mesafeli dururken bütün taraflarla görüşebilecek güvenilirlikte bir yer edindi. Bu basit görünen ama zor bir zemin. 21. yüzyılda da aklın yolu aynı ilkeyi korumaktan geçiyor. Ancak küresel aktörlere göre artık 20. yüzyılda olduğu gibi Arap dünyası yok. Şii var, Sünni var, Dürzi var, Hıristiyan Arap var... Bunların her birinin alt grupları var. Akdeniz komşumuz Lübnan da bütün bu ayrışmaların kanlı bir laboratuvarını yaşıyor. Buradaki gözlemlerimizi sonraki yazılarımızda paylaşacağız. ankcum?cumhuriyet.com.tr / IŞIL ÖZGENTÜRK Yoksa bir komplo mu? ? Baştarafı Arka Sayfa’da Benden söylemesi. Yaşasın, artık benim de bir komplo teorim var! Tabii burası Türkiye, Diyanet İşleri de kurban konusunda muhteşem bir fetva vermiş! “İbadet helal parayla yapılırmış, ama haram parayla da kurban kesmek caizmiş.” Vergi kaçır, işçilerinin sigorta primini ödeme, kaşar peynirinin içine patates, bala şeker karıştır, atıklarını toprağa göm, sahte faturayla devletten dünyanın vergi iadesini al, on villa karşılığı İstanbul’un ormanlarının yok edilmesi için Orman Kanunu’nun değişmesini sağla, fuhuş ve uyuşturucudan çuvallarca para götür, sonra kes bir koyun, bütün günahlarından kurtul! Vallahi felsefi anlamda vicdan duygusunu asla sorgulamayan İslam dini muhteşem bir din. Vicdan temizlemek pek bir ucuz. Bu durumlarda ben hep, Mardin’de küçük bir kız çocuğuyla yatan, sonra da “Kusura bakma kızım, senin yaşında kızım var, şeytana uydum. Ramazanda gel senin karnını doyurayım” diye ifade veren bir Müslüman Türk erkeğinin sözlerini anımsıyorum. Din kardeşlerim kızmasınlar, yukarıdaki sözler belgelerle sabit. Düşünüyorum, Diyanet İşleri böyle bir fetvayı vermek zorunda kalmış da olabilir. Çünkü ülkede helal para kazananların değil kurban kesmek, bayramda çocuklarına bir çift ayakkabı alacak parası bile yok. Eh kurbansız Kurban Bayramı da olamayacağına göre, günü kurtarmak için verirsin fetvayı. Sizi bilmem ama aralık ayının sonuna yaklaşırken günlerdir süren bahar havası benim canımı sıkmaya başladı. Küresel ısınma tehdidi bu olsa gerek, en çok da ayılar için üzülüyorum, zavallılar havaların sıcak gitmesi nedeniyle bir türlü kış uykusuna yatamıyorlarmış. Bizim de bir türlü kış görmeyeceğimiz zamanlar pek uzak değil gibi. Doğrusu ben korkmaya başladım. [email protected] Terör örgütü, barajda çalışan mühendislere gözdağı vermek istiyor Otobüs düğün alayını biçti ? OSMANİYE (AA) Osmaniye’de, bir yolcu otobüsünün sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi nedeniyle düğün yapılan bir alana girmesi sonucu meydana gelen kazada, 2’si çocuk 3 kişi öldü, 7 kişi yaralandı. Kazanın, otobüs sürücüsü Ayhan Ekinci’nin otoban bağlantılı yoldaki Ali Bukan Mahallesi’nden geçerken direksiyon hâkimiyetini kaybederek yol kenarındaki düğün törenine girmesiyle meydana geldiği bildirildi. Almanlara Ilısu tehdidi BERLİN (Cumhuriyet) Alman Junge Welt gazetesinin dünkü sayısında yer alan bir habere göre PKK (HPG), gazeteye Güneydoğu’da yapılmakta olan Ilısu barajının silahlı saldırıların hedefi olacağını, bu projede çalışan Alman mühendislerin de tehlikede olduğunu belirten bir mektup gönderdi. Junge Welt gazetesine gönderilen ve HPG imzasını taşıyan mektupta, Ilısu baraj inşaatının çatışmaların yoğun olduğu bir bölgede yer aldığı, HPG’nin pek çok kez Hermes Projesi kapsamında Federal Almanya’nın katkısıyla gerçekleşen inşaata karşı olduğunu bildirdiği öne sürülüyor. Tehdit mektubunda, bu türden bir projeye karşı olmak için çok sayıda nedene sahip olduklarını öne süren terör örgütü HPG, inşaatın bölgenin 10 bin yıllık bir kültürünü yok edeceği ve ayrıca Kürdistan’ın coğrafi olarak böleceğini iddia ediyor. Türkiye’nin Dicle nehrinin sularını toplayarak, su kısıntısı yapma tehdidiyle Irak üzerinde bir baskı aracı elde edeceği belirtilen mektupta, baraj inşaatının saldırı hedefleri arasında yer aldığı vurgulanıyor. Terör örgütü HPG, gazeteye gönderdiği mektupta, baraj inşaatında çalışan yerli ya da yabancı işçilerin, mühendislerin büyük bir tehlike altında oldukları, zarar görmeleri halinde HPG’nin sorumlu tutulamayacağı da belirtiliyor. İnşaatın Avrupalı katılımcılarına, projeye destek veren bankalara tehditle sona eren mektup, baraj yapımına katılmaktan vazgeçmemeleri halinde Avrupalıların zarar ve kayıplarının kaçınılmaz olacağı vurgusuyla sona eriyor. Sayısal’da 1 kişiye 1.2 milyon YTL ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’da kazanan numaralar, ‘’19, 21, 31, 36, 37, 48’’ olarak belirlenirken, 6 bilen 1 kişi, 1 milyon 222 bin 649 YTL 70 YKr kazandı. 5 bilenler 2 bin 273 YTL 45’er YKr, 4 bilenler 19 YTL 55’er YKr, 3 bilenler ise 2 YTL 60’ar YKr ik alacak. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle