17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ARALIK 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK haticetuncer?hotmail.com Ergül’den ağıt: 7 Sektörde dayanışma Bir Beyaz Ölüm... Halk müziği sanatçısı Recep Ergül’ün uzun süredir üzerinde çalıştığı, 1914’teki Sarıkamış dramına yakılmış ağıt ve türküleri derlediği yeni albümü “Bir Beyaz Ölüm” 20 Aralık’ta dinleyicisiyle buluşacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla yayımlanan albümün tanıtımı, eksi 40 derecede donanımsız bir şekilde Allahüekber Dağları’na gönderilen 90 bin askerin donarak şehit düşüşünün yıldönümünde 23 ve 24 Aralık’taki anma etkinlikleri kapsamında yapılacak. Ergül, 23 Aralık’ta binlerce askerin donarak şehit düştüğü yerde, Cıbıltepe Mevkii’nde karlar üzerinde ağıtlar söyleyecek. 24 Aralık’ta Sarıkamış Spor Salonu’nda düzenlenen anma etkinliğine Recep Ergül de katılarak türkülerini seslendirecek. Ergül, “Beyaz Ölüm” albümünde Rize, Trabzon, Kayseri ve Kırşehir’in köylerinde dolaşarak derlediği ağıtların yanı sıra anonim sözler üzerine yaptığı 6 kendi eserine yer veriyor. Albümde Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, İzzet Altınmeşe, Zara, Mircan, Muammer Ketencoğlu ve Bayar Şahin sesleri ve entrümanlarıyla Ergül’e destek oluyor. 14 şirket, 64 şarkı... Ferhat Tunç “Ateşte Sınandık” albümünde 12 Eylül askeri darbesinde “sınananların” şarkılarını söylüyor. Tunç, Türkiye’nin 25 yıllık yakın tarihini kendi yaşamıyla birleştirerek melodilere döküyor. Doğan Müzik Yapım (DMC) son günlerde müzik sektörünü zor durumda bırakan korsan yayıncığa karşı, Türkiye’nin önde gelen 13 yapım şirketiyle işbirliği yaparak 4 CD’den oluşan “64 Türkçe Şarkı” adlı bir albüm yayımladı. DMC, Avrupa Müzik, Dokuz Sekiz Müzik, EMI, Erol Köse Prodüksiyon, Esen Müzik, Hitt Müzik, İD, Kalan Müzik, Ozan Video, Pasaj, TMC, Seyhan Müzik ve Sony&BMG’nin işbirliğiyle yayımlanan 4 CD’lik koleksiyonda firmalar sektörde dayanışma mesajları veriyor. Pop müziğin yanı sıra rock müzik alanının da en popüler isimlerini bir araya getirerek Türk müziğine katkı sağlamayı amaçlayan projeye firmalar, kendilerine bağlı sanatçıların en yeni albümlerinden hit şarkılarını vermekten çekinmemişler. Albümde Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Nükhet Duru, MFÖ, Tarkan, Bulutsuzluk Özlemi, Ferhat Göçer, Teoman, Şebnem Ferah, Kenan Doğulu, Funda Arar, Atena, Hande Yener, Zeynep Casalini, Yalın, Teoman, Gökhan Özen, Funda Arar, Göksel, Nil Karaibrahimgil, Grup 84’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı ve grup buluşuyor. DMC yöneticileri korsan ve diğer sorunlar nedeniyle zor günler yaşanan sektörde rakip şirketlerin örnek ve büyük bir dayanışma gösterdiğini belirttiler. Bugüne kadar bu karışık albümleri korsanların yaptığına dikkat çekerken, ancak müzik şirketlerinin bu denli büyük bir katılımla ilk kez bir projeye imza attıklarını ifade ettiler CD. “2 albüm fiyatına 4 albüm” sloganıyla 19.90 YTL ’den satışa sunuluyor. Sanatçı Ferhat Tunç’un 21. albümü: ATEŞTE SINANDIK KISA KISA ? Badem grubu 21 Aralık perşembe günü Balans’ta olacak. Şehir Rehberi ve Cehennet albümleri müzik dünyasında iyi bir yer edinen Pamela, 22 Aralık Cuma günü Beyoğlu’ndaki Balans’ta sahne alacak. Müzikseverler Balans’ta Pamela ve Cem Adiran düetine tanık olacak. 23 Aralık cumartesi günü ise Balans’ta Teoman ve Aylın Aslım sahne alacak. ? Tan Tunçağ ve Deniz Cuylan’dan oluşan “Portecho” grubundan ABD’de yayımlanan New York Times gazetesinin 10 Aralık Pazar tarihli sayısında övgüyle söz edildi. Bu ay ElecTrip Records etiketiyle “Undertone” adlı albümleri yayımlanan Portecho, elektronik sesleri kullanarak dinleyicileri dansa çağıran bir müzik sunuyor. ‘Başkaldırabildikçe insanız’ HATİCE TUNCER Ferhat Tunç’un “Ateşte Sınandık” adlı yeni albümü ile gazete ve dergilerde yayımlanan yazılarını bir araya getirdiği “Zor Zamanlar İnce Şarkılar” kitabı geçen ay yayımlandı. Protest müziğin en sevilen sanatçılarından biri olan Tunç, müzikal çizgisini fazla değiştirmeden, gelişen teknolojilerden de yararlanarak müzikalitesinden ödün vermiyor. Doğup büyüdüğü Tunceli’de de, 14 yaşında gittiği Almanya’da da yoğun siyasi ortam içinde yaşayan Ferhat Tunç’un müziği, bu nedenle sol muhalif çizgiyle yoğruldu. 25 yıllık müzik yaşamının 21. albümü nedeniyle yaptığımız söyleşide de müzik ve siyaset iç içeydi: “Bana sık sık ‘Sanatçı mısın siyasetçi misin’ diye hakarete varan mesajlar atanlar oluyor. Aynı eleştirileri solcu arkadaşlarımdan da alıyorum. Bir müzisyenin, sanatçının yaşadığı toplumsal gerçeklik içerisinde sözü olamaz mı? 12 Eylül’den sonra daha da yerleşen, sözünü esirgeyen bir toplumsal yapımız var. Eğer sözünü esirgiyorsa ne sanatçıdır ne de gerçek anlamda aydındır. Ben sistemle uzlaşmıyorum. Sözünü söyleyenler ne kadar çoğalırsa bu ülkede, demokrasiye de özgürlüklere de o kadar yakın olabileceğimize inanıyorum. İşi siyaset olan insanlar siyaset adına sistemin birer parçası haline geliyorsa, toplumsal gerçekliğimize uzak yaklaşımlar sergiliyorlarsa sözünü söyleyecek birileri çıkıyor. Keşke sadece şarkı söylemekle yetinebileceğimiz bir ülkede yaşıyor olsaydık.” Her zaman umut sancılığının, hırsızlığın had safhada olduğu bir dönemdeyiz. Hiçbir sanatçının albüm yapmayı göze alamadığı, özellikle muhalif müzik yapan sanatçıların son derece sınırlı, kısıtlı imkânlarla albüm yaptığı dönemlerdeyiz. Bazıları yapamıyor hatta. Artık Unkapanı’ndaki şirketler albüm yapmıyor. Herkes kendi imkânlarıyla albüm yapıyor ve bu şirketler dağıtıyorlar. Geçenlerde bir ödül töreni vardı, 100 bin satan bulamadılar. Böylesine zorlu bir süreçte, bütün imkânlarımı kullanarak, büyük harcamalar yaparak, müzikaliteden ödün vermeden albümümü yaptım. Yine senfoni orkestrası kullandım, Türkiye’nin en iyi müzisyenleriyle çalıştım.” Tüm enstrümanların canlı çalındığı albüm iki stüdyoda kaydedilmiş. Tunç’un, 2 yıl önce yayımlanan “Sevmek Bir Eylemdir” albümü dışında yıllardır birlikte çalıştığı Osman İşmen, yine düzenlemeleri üstlenmiş. Albümdeki Zazaca ve Kurmanci 4 şarkının düzenlemeleri ise “Ihlamurlar Altında” adlı televizyon dizisine yaptığı müziklerle beğeni kazanan Nail Yurtsever gerçekleştirmiş: “Geçen albüm Osman ? Halk müziğimizin ustaları Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu’nun Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde 21 Aralık Perşembe günü verecekleri konser saat 20.30’da. (0216 450 36 00). ?Müzisyen Erdem Helvacıoğlu, yönetmenliğini Belma Baş’ın yaptığı Poyraz filmine yaptığı müzikle Brezilya’da düzenlenen Mostramundo Film Festivali’nde “En Özgün Film Müziği” Ödülü’nü kazandı. Festivalde yine Poyraz filmiyle “En iyi ses” ödülü de İsmail Karadaş’a verildi. Yadigar’ın yeni albümü: Etek Sarı Genç halk müziği sanatçılarından Yadigâr, yeni albümü “Etek Sarı” ile uzun bir aradan sonra dinleyicileriyle buluştu. Ağdaş Müzik tarafından Sait Ağdaş yapımcılığında yayımlanan albümde Yadigar, Ali Ekber Çiçek’in Lazım Değilsen türküsünün yanı sıra Kul Hüseyin’in Çağrışa Çağrışa eserini yorumluyor. Albüm, adını Van yöresinden söz ve müziğini Hasan Durak’ın yaptığı Etek Sarı türküsünden alıyor. Kemal Sahir Gürel’in katkıda bulunduğu albümün düzenlemelerini Aytekin Ataş üstlenmiş. Neşet Ertaş’ın “Doyulur mu” türküsünü de seslendiren Yadigâr, “Ben türkülere inandım, türküler bizi söyler” diyor. Duygulu sesiyle yıllardır okuduğu şarkılara daha da hüzün katan Tunç, hiçbir zaman umutsuz olmamış. En karamsar dönemlerde bile gelecek için “umut verebilmeyi” sanatının temeline oturtmuş. Zaman zaman çeşitli çevrelerden aldığı “belirli bir kesimin, belirli bir bölge insanının sanatçısı olma” eleştirilerini ise haksız buluyor: “Ben özgürlüğe, demokrasiye ve insan haklarına inandım. Türkiye’nin santçısıyım, ama beni Türkiye’nin sanatçısı olarak görmeyenler, birtakım sözlerimden dolayı yargılayanlar olabilir. Beni herkes anlasın diye bir derdim yok. Ben kendi doğrularımla yola çıktım, bu doğrularla hizmet etmek istiyorum. Hiçbir yerde çatışmayı, ayrılıkları kışkırtan bir yazımı, şarkımı göremezsiniz. Türkiye’nin yalnızca güneydoğusunda değil, her bölgesinde konserlerim dolu geçiyor. Büyük bir dinleyici potansiyelim var. En büyük destek mesajlarını da Karadenizlilerden alıyorum. Bunlar, Türkiye’de yaşayan tüm ezilen kesimlerin sanatçısı olma çabamın bir sonucudur, göstergeleridir.” Ateşte Sınandık Ferhat Tunç: “İşi siyaset olan insanlar siyaset adına sistemin birer parçası haline geliyorsa, toplumsal gerçekliğimize uzak yaklaşımlar sergiliyorlarsa sözünü söyleyecek birileri çıkıyor. Ben şarkılarımın yanı sıra sözümü söyleme gereğini duyuyorum. Keşke sadece şarkı söylemekle yetinecebileceğimiz bir ülkede yaşıyor olsaydık.” İşmen’le çalışmayınca dinleyicilerimden eleştiriler aldım. Onunla oturmuş bir sound’umuz var, dile kolay 20 yıllık bir geçmişimiz var. Kürtçe şarkıları çalışan Nail Yurtsever’i çok özgür bıraktım, farklı bir sound çıktı. Şarkı ları verdim, bütün düzenlemeleri yaptı ve ben üzerine okudum.” Ferhat Tunç yeni albümünde, 8’i kendi bestesi, 2’si anonim, 1’i Ali Haydar Can’a ait 11 şarkı seslendiriyor. “On Yedi Cana” şarkısı, Tunç’un 1999 yılında yayımlanan “Kavgamın Çiçeği” albümündeki çok sevilen “Pepug Kuşunun Öyküsü”nün melodisine yeni yazdığı sözlerden oluşuyor. Tunç, albüme adını veren “Ateşte Sınandık” şarkısının sözlerini şair Mehmet Çetin’le birlikte yazmış: “Ateşten günler yaşayan bir kuşağın çocuklarıyız biz. Yakın tarihimizi, 80’li yılları anlatan bir şarkı. Sınanmışlık, bütün bu yaşadığımız acılara rağmen hâlâ bir şeyler söylüyor olabilmektir. Hâlâ barış, kardeşlik, özgürlük diyebilmektir. Bunları söyleyebilen insanların sayısı 1980 öncesi dönemle kıyaslanamayacak kadar azaldı. 12 Eylül darbesi bir silindir gibi üzerimizden geçerken birçok değerimizi aldı, götürdü. Biz hem acıları yeniden yaşayarak hem de bir şeyler yapabilmenin kaygısıyla her şeye rağmen ayaktayız. Avukat Behiç Aşçı ölüm orucunda yatıyor. Bedenlerini ölüme yatıranlara karşı neden duyarsız kalınıyor, neden ölümler durdurulmuyor? Behiç Aşçı’nın yanına ancak bir kez gidebildim. Birinin göz göre göre erimesini görmek ve bir şey yapamamak kadar acı bir şey yoktur. Sınanmış olmak, bütün bu acımasızlıklara isyan etmek, ölümlere başkaldırmaktır, dik durabilmektir. Bunu yapabildiğiniz ölçüde insansınız.” Albümdeki fotoğrafları yönetmen Reis Çelik, Tunç’un Tunceli’de doğduğu köyde çekmiş. Birlikte fotoğraflarının yer aldığı yerel sanatçı Silo Kiz (Küçük Süleyman) Tunç’un klibinde de rol alıyor: “Silo Kiz, Dersim’in geçmişini müziğiyle günümüze taşıyan, yaşayan bir tarihtir. Bağlama değil eskilerin kemane dediği keman çalar. Kemanesiyle düğünleri şenlendiren, acılı tarihini şarkılarıyla gündeme getiren bir ozandır.” Zor Zamanlar İnce Şarkılar HALK MÜZİĞİ Damlalar’dan Dalgalar’a Gülay Halk müziğinin başarılı sanatçılarından Gülay’ın “Dalgalar” adlı 5. albümü Seyhan Müzik tarafından yayımlandı. İki CD halinde dinleyiciye sunulan albümde 13 eserin yanı sıra 6 anonim türkü seslendiren Gülay, dinleyiciye kaliteli bir çalışma sunuyor. İsmail Derker’in yönettiği, Yusuf Sağlamlar’ın aranjörlüğünü yaptığı albümde Gülay’ın 4 bestesi de yer alıyor. “Ustaların bıraktığı mirasın yanı sıra benim gibi onlardan feyz alan müzisyenlerin duygularını en samimi haliyle aktardığı, geçmişten geleceğe izler barındıran ve Damlalar’dan Dalgalar’a dönüşen bir albüm oldu” diyen Gülay, güçlü yorumu ve sesiyle farkını ortaya koyuyor. Sevdalı Gelin türküsüne çekilen klibi yayımlanmaya başlayan Gülay, albümünde Celal Güzelses ve Ahmet Kaya’nın eserlerine de yer veriyor. “Ateşte Sınandık” Ferhat Tunç’un 25 yıllık müzik yaşamında 21. albümü. Ferhat Tunç, müzikal arayışlara girmek yerine, yeni şarkılarını, yılların kabullenilmiş ve sevilmiş çizgisinde yapmayı tercih ediyor: “Müzikal kaygıları olan bir insanım ve bu kadar albümden sonra yanlış yapmak gibi bir hakkım yok. İnternet kor Ferhat Tunç’un albümüyle aynı zamanda gazete ve dergi yazılarını topladığı “Zor Zamanlar İnce Şarkılar” adlı kitabı Çiviyazıları Yayınevi tarafından yayımlandı. Gazetci yazar Cafer Solgun’un önsöz yazdığı kitapta Yaşar Seyman, Oral Çalışlar, Can Dündar, Filiz Koçali, Hadi Özışık gibi gazeteciyazarların da Tunç’u konu edindikleri yazıları yer alıyor: “Tanık olduklarım bire bir şarkılarıma konu oluyordu, yazma geleneğim yoktu. Üç yıl önce bir öneri üzerine yazmaya başlayınca okuma açısından eksikliğimi fark ettim. Yazarken bir yandan da yoğun olarak okudum. Yaşadıklarımı sadece şarkılarla değil yazarak çok daha iyi ifade edebileceğimi anladım. Olumlu olumsuz eleştiriler beni aydınlattı.” Türk Halk Müziği Festivali Halk müziği tutkunları, geçen hafta sonu halk müziğinin usta yorumcularının yanı sıra genç müzisyenlerin seslendirdiği türkülerle coştu. Ozan Sanat Evi tarafından Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde 8910 Aralık tarihlerinde bu yıl ikincisi düzenlenen İstanbul Halk Müziği Festivali’nde Arif Sağ, Erdal Erzincan, Mercan Erzincan, Tolga Sağ, Cengiz Özkan, Ekrem Ataer, Pınar Sağ, Gülcihan Koç, Erensoy Akkaya ve Telli Kılıç’ın da aralarında bulunduğu birçok sanatçı sahne aldı. Konseri sırasında bir konuşma yapan Mercan Erzincan, “Biz Türk halk müziğine gönül veren kişiler olarak biz de Ozan Sanat Evi’ne destek olacağımıza söz verdik. Bu sözümüze de devam edeceğiz” dedi. Yaşamöyküsü... Ferhat Tunç, yazmayı çok sevince birkaç aydır da “Dersim’de İklim” adında aylık bir gazetede yazı dizisi halinde yaşamını kaleme almaya başladı. 1964 doğumlu olan Tunç, kendi yaşamıyla birlikte arka planda 25 yılın Türkiye’sini anlatacak: “Yazmaya başlayınca ‘Çok şey yaşamışız’ demekten kendimi alamadım. Bugünlerle kıyaslanmayacak kadar çok kötü dönemlerden geçtik. Sözünü etmeye, tartışmaya dahi cesaret edemediğimiz konularda bugün konuşabiliyoruz. 301. maddeyi saymazsak konuşabilmek de önemlidir. Aslında yazmamın bir nedeni, bu süreci iyi değerlendirmek ve dersler çıkarabilmek. 18 yaşındaki kızım, benim yaşadıklarımı bire bir bilemez, ancak yazılarımı okuduktan sonraki tepkisi son derece anlamlıdır.” CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle