Katalog

17 ARALIK 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Erdoğan Cumhurbaşkanlığı için ısrar ederse bedeli çok ağır olacaktır’ diyen Baykal: 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Çözüm erken seçim’ Kavakçı sempozyumda ? İSTANBUL (AA) İslamcı düşünürlerden Muhammed Hamidullah, ölümünün 4. yılında İstanbul’da düzenlenen sempozyumla anıldı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma tarafından düzenlenen sempozyuma, kapatılan Fazilet Partisi’nden milletvekili seçilip TBMM Genel Kurulu’na türbanıyla katılan ancak daha sonra ABD yurttaşı olduğunun ortaya çıkması üzerine milletvekilliği düşen Merve Kavakçı da konuşmacı olarak katıldı. MUSTAFA BALBAY Kuş Şarkısını Söyler... Bazen gökyüzüne bakmak, bazen deniz kıyısında dolaşıp çakıl taşları toplamak, bazen dağlara çıkmak, bazen uzun uzun düşünmek... Ben düşlerimle avunurum bazı sabahlar... Dışarıya bırakılmış bir çiçek, bir sessizlik, gümüş renkli sular... Bir çocuğun gülüşü!.. Kalabalık ve kaygılı sokakları görmekten kaygılanırım ben... Karanlığın kapılarını zorla açmak gibi bir duygu seline kapılırım... Çocuk yüreğinin hızlı atışını duyarım; ellerim bir ileri bir geri gider ışıklar söndüğünde... Şaşırıp çevreme bakarım... Lübnan’ı düşünürüm o anda. Bombaları. Yıkılan evleri, çocukları, kadınları, gençleri, yaşlıları. İnsanlık evreninde bir gölge olur ölüm sığınakları. Bir vahşet tıpkı Irak’ta olduğu gibi... Lübnanlı şair Adonis’in dizeleri gelir aklıma... “New York, bir kadınbir kadın heykeli, Bir elinde özgürlük dedikleri kâğıt parçasını Tarih dediğimiz kâğıt tomarını tutmaktadır. Adı dünya olan bu çocuğu boğmaktadır öteki eliyle.” Mevsim kıştır. Belki aralık ya da ocak... Filistin’de ağlayan bir baba, yanı başında kanlar içinde altı yaşındaki oğlu Yusuf... Gün için için solumaktadır... Mevsim ilkbahardır... Kuş şarkısını söylüyordur bir zeytin ağacının dalında barışa dair. Sesi karışık, karmakarışıktır. Bombalar düşer onlarca, çığlıklar yükselir. Kimse duymaz onların seslerini. Yıldızlar kaçar görünmez!.. Bir yalnızlık ki sadece ölüm çözer!.. ??? Gecelerin başladığı saatlerde sabahın şafağını beklerken “yaşama dair” bir şiir gelir aklıma... Tüm denizler, göller, ırmaklar, dağlar, ovalar... Cennet yurdumun insanları Iğdır Ovası’ndan akar Doğubeyazıt’a... Ağrı Dağı gülümser, beyaza kesmiş, maviyle buluştuğu yerde... Tüm evrenin ırmakları Fırat gibi, Dicle gibi akar... Şairleri dünyanın Ahmed Arif gibi, Hasan Hüseyin gibi, Cahit Külebi gibi konuşur, yazar... Tunceli sokaklarında dolaşırım, Trabzon’da Karadeniz’i seyrederim; Mardin Çarşısı’nda gümüş işçileriyle buluşurum... Meriç Ovası’nda mayıs ayında lale, sümbül olurum... Hayallerimi toplarım Toroslar’da, Kaçkarlar’da... Belli belirsiz ve donuk bir ufukta Filistinli çocuk çıkar karşıma. Lübnan’da yıkıntılar arasında ağlayan bir kadın. Bir delikanlı Bağdat’ın kenar semtlerinde... F tipi cezaevlerinden gelen “Tecrit” mektuplarını okurken Ahmed Arif’i anımsarım: “Akşam erken iner mahpushaneye / İner yedi kol demiri, / Yedi kapıya. / Birden, ağlamaklı olur bahçe / Karşı duvar dibinde, / Üç dal gece sefası, / Üç kök hercai menekşe...” Yaramaz bir sevgiliyi düşünürüm geç kalmış hüzünlerde sevgiyi çoğaltan... Kimi zaman ağlayan, kimi zaman gülen, kendi yüreğinden geldiği gibi haykıran... Ağzı açılmış tepelerin, apansız bulutların, küllerin ardında kalan savaş. Durmadan dönen bir ruh. Tuhaf kederleri saklayan, kederin sessizliği... Yoksa ben miyim? ??? Yaşama bir anlam katmak için yazılmış bir roman ya da şiir olur insanın boş zamanlarında... Diyelim ki Susanna Tamaro’nun “Yüreğimin Sesini Dinle” (Can Yayınları) romanı... Önce “Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” demişti yazar, şimdi ise “Yüreğimin Sesini Dinle” diyor okurlarına... Yaşama bir anlam katmak için... Öfkeyi sevgiye; kırgınlıkları güce dönüştürmek için... Yapabilir miyiz bunları? Çok zor mudur yapabilmek? Peki savaşları durdurabilir miyiz, barışı yaşama dönüştürebilir miyiz? Yaşadığımız bu coğrafyada insanca, özgürce yaşamı çoğaltabilir miyiz?.. Akan kanı durdurabilir miyiz? BEYRUT CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 2007’nin gerilim içinde geçmemesi için erken seçimin en gerçekçi çözüm olduğunu vurguladı. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı konusunda tam bir şartlanmışlık içinde olduğunu belirterek “Sayın Başbakan’ın son günlerde çizdiği tablo uzlaşmacı, Türkiye’yi rahatlatan bir süreç ortaya koymayacağını gösteriyor. Israr ederse bedeli çok ağır olacaktır” dedi. Baykal, 2007’nin son derece gergin geçeceğinin bütçe görüşmeleriyle de ortaya çıktığını söyledi. Baykal, Sosyalist Enternasyonal’in Lübnan’daki hükümet sorununun istikrarı bozmayacak biçimde çözümüne katkı sağlamak amacıyla Beyrut’ta düzenlediği toplantıya katıldı. Baykal, özel uçakla Lübnan’ın başkenti Beyrut’a giderken gazetecilerin Türkiye’deki gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. ‘2007 ne yazık ki gerilimli geçecek’ Önümüzdeki dönem Türkiye için en önemli konunun Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu vurgulayan Baykal, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı uzlaşmayı gerektiren, Türkiye’nin ortak paydasına hitap etmesi gereken bir makamdır. Ancak Başbakan uzlaşmadan uzak, ortak çözüm yolları üretmeye yanaşmayan bir tablo orta DHKP/C operasyonu ? İstanbul Haber Servisi İstanbul polisinin 7 Aralık’ta terör örgütü DHKP/C ile bağlantılı olduğu iddiasıyla bazı derneklere yaptığı operasyonu Sarıgazi’de protesto edenlere yönelik 9 ayrı yere düzenlenen baskında 8 kişi gözaltına alındı. Jandarma tarafından gerçekleştirilen baskında gözaltına alınanların kaldıkları ev ve işyerlerinde örgütsel yayınlar ile 3 adet kurusıkı tabancanın ele geçirildiği bildirildi. Adliyeyi sevk edilen 8 kişiden 6’sı tutuklandı. Lübnan’a ilgi gösterilmeli Lübnan’da gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baykal, bir gazetecinin sorusu üzerine Türkiye’nin Ortadoğu’da barış ve istikrar dışında hiçbir hesabı olmayan bir ülke olduğunu ve Osmanlı zamanında da bölgedeki iç çekişmelerin tartışmaların bir parçası olmamayı başardığını vurgulayarak şunları söyledi: “Kimseyle bir ihtilafımız yok, bir çatışmamız yok. Bizim isteğimiz, Lübnan’ın istikrarlı ve demokratik toplum olarak varlığını sürdürmesidir ve buna destek verilmesidir. Buradaki tartışmaların bir parçası haline dönüşmemeliyiz. Lübnan’ın ortak yararları için gereken katkıyı vermemiz lazım.” Baykal, erken seçimle ilgili düşüncelerini biraz daha açmasını isteyen gazetecilere, “Biz bunun en gerçekçi çözüm olduğunu söylüyoruz. Ama Başbakan bunu yanlış anlıyor, şaşırıyor, hemen gerilime giriyor. Çünkü kafasında tam bir şartlanmışlık içinde Cumhurbaşkanlığı var. Bu bir dayatma havasıdır. Bedeli de ağır olur. Bu bedel Cumhuriyet birikimlerinin tahrip edilmesidir, Türkiye’nin gereksiz yere gerilim içine sokulmasıdır. Yeniden çok derin siyasi tartışmaların içine itilmesidir” yanıtını verdi. Baykal, toplantının başlangıcında yaptığı açıklamada da, Ortadoğu’nun büyük bir gerilim içinde bulunduğunu söyledi. Baykal, bu çatışmaların genişlemesi ihtimalinin herkesi kaygılandırdığına işaret ederek, Sosyalist Enternasyonal Divan Başkanlığı olarak Beyrut’taki siyasi yetkililerle, hükümet içinde görev yapan gruplarla durumu değerlendirip bilgi alacaklarını belirtti. Baykal, bölgede UNIFIL bünyesinde görev yapan Türk istihkâm birliğini de bugün ziyaret etmeyi Baykal’ı Dürzi lider Velid Canbolad otelde karşıladı. Baykal ve Canbolad bir süre sohbet etti. (AA) düşündüğünü söyledi. ya koyuyor. Zaman zaman gerçek dışı suçlamalarla siyasi ortamı geriyor. Bunun yanında Başbakan kendisiyle ilgili kuşkuları da ortadan kaldıracak bir tavır sergileyemedi. Böyle bir tabloda 2007 yılı ne yazık ki gerilimli geçecek. Şimdiden görünen bu.” Baykal, 2007’nin çalkantılı ve gerilimli geçmemesi için öncelikli görevin hükümette olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Bizce öncelikli çözüm erken seçimdir. Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda Meclis belli bir yorgunluğa, çözümsüzlüğe girdiğinde çarenin seçim olduğunu görürüz. Biz bu konudaki uyarı görevimizi yapıyoruz. Eğer Başbakan inat ederse, kendi kafasındaki tam bir şartlan mışlık içinde olduğunu gördüğümüz Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda tek başına hareket etmeyi yeğlerse, bunun bedeli ağır olacaktır. Zaten şu anda içinde bulunduğumuz gerginlik, Erdoğan’ın bu bekleyişinden kaynaklanmaktadır. Bu gidişle 2007, Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı hesaplarına bağlı olarak israf edilmiş bir yıl olarak gözüküyor.” Erdoğan şartlanmışlık içinde Cezalar ağırlaştırıldı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’da, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararıyla, toplu taşımacılık yapan tüm araçlara yönelik cezai müeyyidelerin ağırlaştırılarak daha caydırıcı hale getirildiği bildirildi. Büyükşehir belediyesinden yapılan açıklamaya göre, izin belgelerini suiistimal eden, izinsiz olarak şehir içinde dolaşan veya benzeri konularda UKOME kararları hilafında hareket eden taksi, taksi dolmuş, minibüs, tanker, kamyon, kamyonet ve tüm servis araçları için uygulanacak cezaların ağırlaştırıldığı kaydedildi. Sezer, yeni cumhurbaşkanını halkın çoğunluğunu temsil eden bir Meclis’in seçmesi gerektiğini söyledi ‘Görev CHP’ye düşüyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın İsmet İnönü anısına verdiği konser arasında yakın çevresindekilerle yaptığı sohbette “Cumhurbaşkanını yeni Meclis seçmeli. Bu konuda CHP’ye büyük görev düşüyor” dedi. Sezer, “Erken seçim ihtimali nedir” sorusuna, “Yapılırsa, zorlanırsa olur” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın İsmet İnönü anısına verdiği konser arasında sanatçı ve bazı milletvekilleriyle sohbet etti. ‘Yapılırsa, zorlanırsa olur’ Sohbet sırasında erken seçim tartışmalarını değerlendiren Sezer, “Yeni Cumhurbaşkanını halkın çoğunluğunu temsil eden bir Meclis’in seçmesi gerekir. Seçim sonucu ne olursa olsun herkesin saygı göstermesi gerekir. Yeni seçilecek Meclis’in de Cumhurbaşkanını seçmesi doğru olur. Bu konuda sorumluluk ana muhalefet partisi olarak CHP’ye düşüyor” dedi. Sohbet sırasında bir CSO sanatçısının erken seçimle ilgili “İhtimal nedir” diye sorması üzerine Sezer, “Yapılırsa, zorlanırsa olur” görüşünü dile getirdi. Sezer, geçen günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve parti yöneticilerini kabulü sırasında nisanda erken seçim olması gerektiğini belirtmişti. Sezer’in bu sözleri üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan, “İki koyun gütmeyenler erken seçim istiyor” diyerek sert bir açıklama yapmış, daha sonra da bu sözlerinde muhatabının Sezer değil muhalefet olduğunu ileri sürmüştü. Erdoğan, seçimin zamanında yapılacağını, Cumhurbaşkanlığı seçiminin de anayasanın ilgili maddelerine göre gerçekleştirileceğini, AKP’nin adayının nisandan önce açıklanmayacağını söylemişti. ‘HALKIN SEÇMESİ İÇİN TEKLİF VERELİM’ Din görevlileri kazada öldü ? BANDIRMA (AA) Balıkesir’in Bandırma ilçesinde görev yapan imamlar Ayhan Hızlı (41), Selahattin Çakıcı (38) ile emekli imam Hasan Hızlı (73) geçirdikleri kazada yaşamlarını yitirdi. Kazanın imam Hızlı’nın kullandığı otomobilin kamyona arkadan çarpması sonucu meydana geldiği bildirildi.Yetkililer bölgede sis nedeniyle görüş mesafesinin 3 metreye kadar düştüğünü belirterek kazanın yoğun sis nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi. Mumcu: Sinei millete giderim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Cumhurbaşkanlığı konusunda önemli bir çıkış yaparak “Cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunda anayasa değişikliği girişiminde bulunulmuş ve bu reddedilmişse, CHP gitsin gitmesin, bu şart altında ben sinei millete giderim. CHP gitse de giderim, gitmese de giderim” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda değerlendirmelerde bulunan Mumcu, “sinei millet” tartışmalarına ilişkin olarak, “Ne yaparsak yapalım, yapacağımız her şeyin milletin vicdanına uygun düşmesi lazım” diye konuştu. “Tazelenmiş parlamentonun cumhurbaşkanını seçmesi, bugünkü parlamentonun seçmesinden daha anlamlı ve doğrudur” görüşünü dile getiren Mumcu, ancak, asıl büyük gerçeği göz ardı ederek bir yere varılamayacağını belirtti. Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kadar çok yetkiye sahip cumhurbaşkanını mutlaka halk seçmelidir. Hem temsilde adalet, hem yönetimde istikrar amaçlarının ikisi birden gerçekleşmelidir. Siz Türkiye’ye bunu çok görürseniz milletin karşısına çıkamazsınız. Çare şudur; CHP, bizimle beraber cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde anayasa teklifi versin. Eğer AKP halkın seçmesi konusunda anayasa değişikliğine gitmiyorsa, bir dakika durmayalım, sinei millete gidelim... Bunu iktidar partisi yapmıyorsa bunu yaptıracak zorlamayı muhalefet ortaya koymalıdır.” Gazetecilerin solun birleşmesi yönündeki bir sorusu üzerine Karayalçın, SHP’nin gündeminde birleşme değil ittifakın olduğunu dile getirdi. Karayalçın, “Bu konuda Cumhuriyet gazetesinde çok çarpıcı anketler yayımlanmaktadır. Halk CHP’nin, DSP’nin ve SHP’nin ittifak yapmaları durumunda iktidar olmalarını öngörmektedir” diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Kadıköy’de yollar trafiğe kapatılacak ? İstanbul Haber Servisi Kadıköy İskele Meydanı’nda bugün yapılacak ‘’F tipi cezaevleri ve tecrit’’ konulu miting nedeniyle Rıhtım Caddesi ile Boğa Meydanı’ndan Rıhtım Caddesi’ne kadar tüm yolların, saat 09.00’dan itibaren miting bitimine kadar trafiğe kapalı olacağı belirtildi. Trafiğe kapatılan yollara alternatif olarak Tıbbiye Caddesi’nden gelen trafik akışının Burhanfelek Caddesi’nden E5 yönüne, Behiçbey Sokak’tan ise İbrahimağa Işıklar istikametine yönlendirileceği bildirildi. ‘AKP ciddi tehlike’ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanının iki turlu halkoylamasıyla seçilmesi gerektiğini savunan Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın, milletvekillerine anayasanın 102. maddesinin değiştirilmesi için çağrıda bulundu. Türkiye tarihinde ilk kez bir Merkez Bankası Başkanı’nın Cumhurbaşkanlığı seçiminin risk taşıdığı yönünde uyarı yaptığını anımsatan Karayalçın, CHP’nin sinei millete dönmesinin çok etkili olacağını belirterek, solun birleşmesinin değil solda ittifakın gündemde olduğunu söyledi. CHP ve DSP’yle ittifaka “evet” diyen Karayalçın, AKP’nin laikliğe karşı ciddi bir tehlike olduğunu dile getirdi. hurbaşkanlığı seçimi tartışmalarına değinerek AKP ve CHP’nin halkın yaşamsal sorunlarıyla ilgilenmek yerine birkaç tümce, sözcük ve simge üzerinden mücadele ettiklerini öne sürdü. Karayalçın, şöyle devam etti: “ SHP olarak diyoruz ki; Cumhurbaşkanını kendi vekilleri aracılığıyla dolaylı yoldan değil, doğrudan iki turlu bir seçimle halkımız seçsin. Sinei millete mi dönecekler, erken seçim kararı mı alacaklar ne yapacaklarsa yapsınlar. Bir daha söylüyoruz; ey CHP, sayın milletvekillerimiz bir yasa teklifi verin. Anayasanın 102. maddesinin değiştirilmesini öngörün. Bu gerginliği yaşamayalım. ” Karayalçın, bir gazetecinin AKP’nin laiklik için tehdit olup olmadığı sorusuna, “AKP’nin tahlilini yapmak durumunda değilim ama AKP’nin laikliğe karşı ciddi bir tehlike olduğuna da inanıyorum” yanıtını verdi. TEŞEKKÜR 10 Aralık 2006 Pazar günü ani bir kalp krizi sonrasında kaybettiğimiz değerli varlığımız, canımız, sevgili Rüşvete suçüstü ? İstanbul Haber Servisi Beşiktaş’ta taşımacılık işi yapan bir firmadan aylık 250 YTL rüşvet istedikleri öne sürülen 2 trafik polisi suçüstü yakalandı. Suçüstü operasyonunun taşımacılık firmasının yetkilisinin Trafik Denetleme Şube Müdürü Oktay Bulduk’a başvurması sonucu düzenlendiği öğrenildi. Suçüstü yakalanan polis memurları K.A. ve O.A. adliyeye sevk edildi. ‘CHP yürekli olmalı’ CHP’nin bu konuda yürekli davranması gerektiğini söyleyen Mumcu, şöyle devam etti: “Önce anayasa değişikliği konusunda bizimle işbirliği yapmalıdır, olmazsa da gerçekten samimi olduğumuzu gösterip sinei millete gitmeliyiz. Anayasa değişikliği girişiminde bulunulmuş ve bu reddedilmişse, CHP gitsin gitmesin, bu şart altında ben sinei millete giderim. CHP gitse de giderim, gitmese de giderim.” ALPAY’IMIZI (Kemalettin Alpay Eren) son yolculuğuna uğurlarken yanımızda olanlara, evimize kadar gelerek, telefon ederek, bizleri yalnız bırakmayarak acımızı paylaşanlara, sevgileriyle destek olanlara, çelenk gönderenlere, ayrıca Başak Sigorta çalışanlarına, Şebinkarahisarlı hemşerilerine, 68’li dostlarımıza, arkadaşlarımıza ve yakınlarımıza çok teşekkür ediyoruz. ‘Cumhurbaşkanını halk seçsin’ Partisinin seçim çalışmalarını değerlendirmek üzere Adana’ya gelen Karayalçın, Seyhan Oteli’nde düzenlediği basın toplantısında, Cum EREN AİLESİ CUMHURİYET 05 K