21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 ARALIK 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER Siyasi parti ve STK temsilcileri ‘Erken seçim için tüm hukuk yolları kullanılmalı’ dediler CHP’ye sinei millet çağrısı ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, yeni cumhurbaşkanının, yapılacak erken seçimin ardından belirlenmesi, bunun için de CHP’nin sinei millet de dahil olmak üzere her türlü yasal yola başvurması gerektiğini vurguluyor. Siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin konuya ilişkin görüşleri özetle şöyle: DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi: Mevcut meclis katılımcı demokrasiyi dikkate alan, adaletli bir seçimle oluşmadı. Halkın iradesini yansıtmıyor. Meclis, asla yeni cumhurbaşkanını seçmemelidir. Başbakan’ın yaptırdığı Süleyman Çelebi. anketlerde de halkın yüzde 80’inin cumhurbaşkanını bu Meclis’in seçmemesi gerektiği yönünde eğilim var. Halkın iradesine saygı gösterdiğini söyleyenlerin hem bu gerçeğe, hem de genel seçimlere 5 ay kala, 4.5 yılını tamamlamış bir Meclis’le yapmayı düşündükleri cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ne anlama geleceğine gözlerini kapamamalılar. İki büyük parti toplam yüzde 55 oyla Meclis çoğunluğunu ellerinde bulunduruyor. Dolayısıyla halkın gerçek iradesinin Meclis’e yansıdığını düşünmek olanaksızdır. Halkın gerçek iradesinin yansımadığı bir Meclis’le cumhurbaşkanının belirlenmesi, adaletsizliğin ve hukuksuzluğun en önemli göstergesi olacaktır. Türkİş Başkanı Salih Kılıç: Sinei millete dönüp dönmeme kararını CHP kendi tabanıyla, yetkili organlarıyla verecektir. Bizim bu konuda bir öngörüde bulunmamız uygun düşmez ancak, Türkiye’de bir istikrarın sağlanması gerekiyorsa, parlamento, toplumun da beklentilerine cevap verecek nitelikte olmalıdır. Önemli olan, Tür Salih Kılıç. kiye’nin çıkarına kararları iktidar ve muhalefetin vermesidir. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul: Her süreçte halkın, örgütleriyle birlikte yönetime doğrudan katılması lazım. Böyle bir demokrasi anlayışı AKP hükümetinde yok. Seçim Hakkı Tombul. sistemi değişmeli, yüzde 10’luk seçim barajı kaldırılmalı. Halkın iradesi, TBMM’ye yansımalı. Aynı antidemokratik uygulamalarla yapılacak bir seçimin Türkiye’deki sorunu çözmesi mümkün görünmüyor. Bu değişiklikler yapılmadan seçime gidilmesi, TBMM’ye 3 ya da 4 partinin girmesi temsil sorununu çözmez. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘Hayatında hiç koyun gütmeyenler erken seçim istiyor’ dedi. Erdoğan, başbakan olmadan önce kaç koyun güdüyordu, CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU ‘Hayret’in Yankıları… Geçen hafta cumartesi günü bu köşede yayınlanan “Hayret İçindeyim” başlıklı yazıya telefonlarla ve elektronik mektuplarla okur ve arkadaş desteği geldi. Elektronik mektuplardan bazılarını, geçen haftaki yazımın bir devamı gibi yayınlamak istiyorum. Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Profesörü, okurlarımızın ikinci sayfamızda yayınlanan yazılarıyla da tanıdığı değerli dostum Kemal Özmen şöyle yazıyor: “Cumhuriyet’teki bugünkü yazını büyük bir keyifle okudum; yazını hafta başında çoğaltıp öğrencilerime de dağıtacağım; benim de, ‘Türkiyeliler’ ve ‘Aşağı Kültür Kompleksi’ adıyla birkaç yıl önce Cumhuriyet’te yayımladığım iki yazının konusuydu bu ‘Türklük kompleksi’. Freud günümüzde yaşıyor olsaydı, eminim ‘Oidipus’ ve ‘Elektra’ kompleksine bir de dünyanın hiçbir ülkesinde görülmesi olası olmayan bu kompleksi, ‘Türklük kompleksi’ni eklerdi psikanaliz kuramına; hatta bu ‘fenomen’i psikolojinin alanından çıkarıp doğrudan ‘psikiyatri’nin alanına eklerdi.. Çünkü, bu senin iyi niyetle dediğin gibi bir ‘kimlik sorunu’ değil çok ciddi bir ‘kişilik’ bozukluğu.. ‘Ulusal ve kültürel aidiyet duygusu’ eksikliği ya da yokluğu ile kendisini gösteren bu ‘ruhsal bozukluk’un en belirgin göstergesi ‘etnik şovenizm’i demokrasi ve insan haklarının olmazsa olmaz koşulu olarak görmek olarak ortaya çıkıyor…” ??? Okurlarımızdan Sevgi Arslan’ın aynı konuda gönderdiği elektronik mektupta, gazetemizin Pazar eki de, bir serginin tanıtım biçimi nedeni ile eleştiri oklarının hedefi olmaktan kurtulamıyor: “09.12.2006 tarihli gazetedeki ‘Hayret İçindeyim’ başlıklı yazınızı beğeniyle okudum ve okumadığını düşündüğüm arkadaşlarıma da eposta ile gönderdim. Bugünkü gazetenin ‘Cumhuriyet Pazar’ ekinde yer alan ‘Merhabarev yani selam’ başlıklı yazının tanıtım yazısı ve içinde geçen bazı cümleler de beni ‘hayret içinde’ bıraktı. Yazının tanıtım bölümünde geçen ‘Merhabarev, Ermeni ve Türkiyeli on fotoğrafçının önyargıları yıkmak için iki toplum arasında fotoğraflarla kurdukları bir köprü...’ cümlesini üzüntüyle okudum. Yazıda Ermenistanlı fotoğrafçılara “Ermeni” deniyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti’ne yurttaşlık bağı ile bağlı olan fotoğraf sanatçılarına ‘Türk’ denilemiyor. Kuşaklardır evinde Cumhuriyet gazetesi okunuyor olan bir Cumhuriyet okuru olarak, üzüntümü sizinle paylaşmak istedim.” ??? Yazıyı çoğaltıp dağıtanlar sadece sayın Önen ve sayın Arslan değil. Bir başka okurumun, sayın Aslı Sivrikaya’nın da aynı şeyi yapmış olduğunu, dolaylı bir yoldan, adresime gönderilen bir başka elektronik mektuptan öğrendim. Yine okurlarımızdan sayın Muhittin Bilgin de özetle, Türkiye’de yirmiye yakın etnik grup bulunduğunu, bu grupları birleştiren ulusal kimlik yerine etnik ayrılıkların altının ısrarla çizilmekte oluşunun demokrat olmakla ilgisi bulunmadığını belirtmekte… ??? Bütün bu söylenenler, etnik ayrımcılığın öne çıkarılmasına karşı toplumda bir başka duyarlığın yükselmekte olduğunu gösteriyor. Bu duyarlığı “ulusalcı” nitelemesiyle daraltıp küçümseme ve karalama çabasında olanlar; “ulusal kimlik”, “ulusal aidiyet”, “ulusal bilinç” olgularının, “etnik aidiyet” ya da “anayasal kimlik” kavramlarından farklı olduğu kadar, onları da içermekle birlikte daha fazla bir şey olduğunun umarım ki er geç ayrımına varacaklardır. ? DYP Genel Başkan Yardımcısı Bilgiç: AKP sistemin azizliğinden yararlanıyor. ? DSP Genel Başkanı Sezer: Cumhurbaşkanı dayatmayla seçilmemeli. ? MHP Genel Başkan Yardımcısı Şandır: Biz olsak çekilirdik. ? DİSK Genel Başkanı Çelebi: Cumhurbaşkanı’nı yeni Meclis seçmeli. ? KESK Genel Başkanı Tombul: Seçim yasası değişmeden yapılacak bir erken seçim kalıcı çözüm sağlamaz. ? KamuSen Başkanı Akyıldız: CHP gerekirse sinei millete dönmeli. ? ADD Genel Başkanı Eruygur: Erken seçim için herkes üzerine düşeni yapmalı. ? TTB Başkanı Gürsoy: Sinei millet etkili bir yöntemdir. ? 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan: Erken seçim toplumsal bir taleptir, kendileri de erken seçimle iktidar olmuşlardır. ERKEN SEÇİM ‘Huzur için sandık şart’ DYP Genel Başkan Yardımcısı M. Nedim Bilgiç: Biz erken seçimin, ülkenin huzuru için şart olduğuna inanıyoruz. Gerekçemiz de şu; AKP grubu her ne kadar çıkardığı milletvekili sayısı yüzde 60 ise de seçim sisteminin azizliğinden yararlanıyor. Bu oranla seçilecek cumNedim Bilgiç. hurbaşkanının 73 milyonun cumhurbaşkanı olması milletin vicdanında rahatsızlık yaratır. Bu Meclis artık eskidi. Mart sonunda ya da nisanda erken seçime gitmek suretiyle yeniden teşekkül edecek iradenin cumhurbaşkanı seçmesi için çeşitli yolları vardır. Bunlardan ilki, cumhurbaşkanının halk tarafından iki turda seçilmesidir, diğeri de parlamentonun seçmesidir. Bizim şahıslarla da işimiz yok. Umut ediyoruz ki, hiçbir şeyi zorlamadan ya seçime gidildikten sonra ya da uzlaşma ortamı içinde yeni cumhurbaşkanı seçilsin. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır: Öncelikle CHP’nin ne yapması gerektiğine kendileri karar verir. Ancak biz MHP olarak CHP’nin erken seçim isteyip istememe noktasında karar vermesini ve bunu da açıklamasını istiyoruz. Bu konuda kafalar karışık. İkinci husus, AKP ikti Mehmet Şandır. darı bize göre, bugün ülkeye zarar vermektedir. Ülkenin geleceğini kaosa sürüklemektedir. Gündemi yönetememektedir. Bu süreç durdurulmalı, AKP ülke yönetiminden demokrasi yoluyla, seçimle en kısa zamanda uzaklaştırılmalıdır. Bunun yolu erken seçimdir. Biz, MHP olarak 4 veya 11 Mart tarihlerinde bir erken seçime gidilmesini, bu seçimle belirlenecek TBMM’nin cumhurbaşkanını seçmesini ülkemizin geleceği açısından gerekli ve faydalı görmekteyiz. Biz AKP’yi seçime mecbur bırakmak için hukuki her yolu denerdik. Gerekiyorsa sinei millet de dahil. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer: Cumhurbaşkanı dayatmayla değil, konsensüs ve geniş uzlaşı ile seçilmeli. Dayatma ile cumhurbaşkanı seçmek, vatandaşın vicdanında birtakım sıkıntılara yol açacaktır. Türkiye’yi yöneten iktidarın 4 yıldır yaptıkları deZeki Sezer. ğerlendirilirse bu uzlaşıya büyük ihtiyaç olduğu göz önündedir. Dayatmayla değil, konsensüs ve geniş uzlaşı ile cumhurbaşkanı seçilmelidir. Daha önce iktidar olduğumuz dönemde cumhurbaşkanını seçecek güce sahip olmamıza karşın Ahmet Necdet Sezer’in seçilmesi aşamasında bütün partilerin uzlaşısını sağlamıştık. Cumhurbaşkanlığı seçiminin yeni bir Meclis’le yapılması için tüm hukuksal yolların denenmesi ortak temenni. bilmiyorum. Türkiye KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız: Cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl yapılacağı, anayasa ve yasalarda nasıl uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak cumhurbaşkanlığı makamı, demokratik parlamenter sistemle yönetilen ülkelerin en üst makamıdır. Seçilen kişinin ciddi anlamda çoğunluk irade Bircan Akyıldız. sine ihtiyacı vardır. Bu onun sorumluluğunu rahatlatan ve demokrasinin gereği olan bir gerçekliktir. Çoğunluk iradesi bugüne kadar bu makama yansımıştır. Bundan sonra da çoğunluğun iradesinin yansıması esas olmalıdır. Ancak bugün çoğunluk iradesinin oluştuğuna dair bir genel anlayış söz konusu değildir. Bunun için yapılması gereken erken seçimdir. Gerek iktidar partisi gerekse muhalefetin çoğunluk iradesinin sağlanması konusunda sorumlulukları vardır. Bu çerçevede, CHP’nin sinei millete dönmesi de dahil pek çok yol vardır ve bunun için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. ADD Genel Başkanı E. Orgeneral Şener Eruygur: Sayın Cumhurbaşkanı’nın görüşüne aynen katılıyorum. Gerçekten Türkiye artık erken seçime gitmelidir. Bu, demokratik yaşamımızın geleceği açısından da önemldir. CHP ana muhalefet partisi olarak bu konuda başrolü üstlenmelidir. Bunun içerisinde sinei millete dönmek de vardır. Sadece CHP de Şener Eruygur. ğil, diğer siyasal partilerimiz de bu konuda tutum takınmalıdır. Bu seçimi yapmak için direnmenin demokratik açıdan olumlu sonuçlar doğuracağını düşünmüyorum. TTB Başkanı Gençay Gürsoy: Genel hatlarıyla, bir erken seçimin Türkiye’deki bugünkü siyasi temsil konusunda bütün sorunları olmasa bile, bazı önemli sorunları çözebileceğini düşünüyorum. Yasal olarak bugünkü parlamentonun cumhurbaşkanını seçmesinde bir enGençay Gürsoy. gel yok ama, temsil özellikleri, seçimin üzerinden geçen zaman ve daha birçok gelişme, bu yasal olanağın kullanılması halinde kurumlar arası gerilimlerin artacağı endişesini doğuruyor. Bu azımsanacak bir endişe değildir. Türkiye’nin uluslararası alanda kritik köşelere doğru yaklaştığı bu dönemde bu tür gerilimlerin son derece zararlı olacağını bilerek, toplumsal uzlaşmayla zeminde bir anlaşmaya varılması gerektiğini düşünüyorum. CHP’nin sinei millet adımını atabileceğinden emin değilim. Yapabilirse, etkili bir siyasi mücadele yöntemidir. 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan: Erken seçim toplumsal bir taleptir. Kendileri de erken seçimle iktidar olmuşlardır. Cumhurbaşkanı Sezer’in isteminin hukuki bir zemini mutlaka vardır. Erken seçim, çözümdür. Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihi, daha önce örneği görülmemiş konuşmalara şahit oluyor. AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz’un devleSönmez Targan. tin en yüksek temsil mercii olan Cumhurbaşkanlığı kurumuna yönelik açıklamalarını şiddetle kınıyorum. Bu açıklama, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmış en çirkin olaydır. Cumhurbaşkanlığı’na yönelik bu suçlamalar mahalle kavgasını aratmayacak niteliktedir. Ancak halkın gereken cevabı vereceğine inanıyorum. Halk bu kaba ve çirkin saldırıların, büyük bir siyasal sorumsuzluk olduğunun farkında. Cumhurbaşkanı’na yönelik bu suçlamaların nedeni, tabanlarını kaybetmelerinin verdiği telaş içinde şov yaparak vaziyeti kurtarmaya çalışmaktır. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 SHP’den Arınç’a yalanlama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Sekreter Yardımcısı Recai Ersoy, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, “seçim barajının düşmesi için teklif gelmediği’’ söyleminin doğru olmadığını belirterek “Bu öneriyi biz yaptık’’ dedi. SHP’nin, 23 Şubat 2006 tarihinde TBMM Başkanlığı’na “Siyasi Partiler Kanunu’’ ve “Milletvekili Seçim Kanunu’’nda değişiklik teklifi sunduğunu anımsatan Ersoy, teklifin “temsilde adaletin sağlanması için Avrupa’da en yüksek baraj olan yüzde 5’in yürürlüğe konmasını’’ içerdiğini, önerinin AKP ve CHP’nin oylarıyla reddedildiğini kaydetti. PKK’den ‘mesajla’ propaganda ? RİZE (Cumhuriyet) PKK, kısa mesajla ‘Kürdistan’ propagandası yapmaya başladı. Geçen günlerde, Rizeli bir yurttaş, telefonuna gelen terör örgütü ve Kürdistan içerikli propaganda mesajları üzerine jandarmaya başvurdu. Rize İl Jandarma Merkez Komutanlığı’ndan verilen bilgilere göre, Karasu Köyü’nden N.G. ile eşi M.G, kime ait olduklarını bilmedikleri bir cep telefonundan önce tacize uğradıklarını sonra tehdit edildiklerini, terör örgütü ve Kürdistan ile ilgili mesajlar aldıklarını ileri sürdü. Araştırmalar sonucu söz konusu telefon numarasının G.K. isimli bir şahsa ait olduğu tespit edildi. Yetkililer olayla ilgili soruşturma başlattı. Başbakan, Cumhurbaşkanı’nın konuyu gündeme getirmesiyle ağız değiştirdi Erdoğan yine çark etti Arınç için suç duyurusu 68’liler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sönmez Targan, TBMM Başkanı Bülent Arınç hakkında Deniz Gezmiş ve 68 kuşağının manevi kişiliğine, şeref ve haysiyetine ağır saldırıda bulunduğu ve hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Sönmez Targan tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, Arınç’ın 16 Kasım 2006’da Deniz Gezmiş ve mücadele arkadaşlarını kastederek, “Liderlik hevesi, ideolojik kavga, para, kadın ve diğerleriyle nasıl gençlerin elde edildiğini kendi hayatımızda bilerek yaşamış insanlarız” dediğini anımsattı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Merkezi’ndeki toplantıda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e çatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü’ndeki görüşmede çark etti. Bugüne kadar, çeşitli konularda yaptığı konuşmalarda gerçekleri “çarpıtan” Başbakan Erdoğan, erken seçim tartışmalarında da benzer bir tutum sergiledi. Erdoğan, çarşamba günü partisinin sosyal işler teşkilat toplantısına katılmak üzere AKP Genel Merkezi’ne gelişi sırasında gazetecilerin, Cumhurbaşkanı Sezer’in erken seçimle ilgili açıklamalarına yönelik sorularıyla karşılaşmıştı. Cumhurbaşkanı’ndan bu konuda bir şey duymadığını, medya aracılığıyla da değerlendirme yapamayacağını söyleyen Erdoğan, gazetecilerin “Bu ifadeler Sezer’in ? Erdoğan, hakaret içeren sözleriyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Sezer’e “Ben o sözlerle sizi kastetmedim, muhalefeti kastettim” dedi. ağzından alınmış ifadeler, MHP kaynaklarından da doğrulattık’’ denmesi üzerine, “Ben, her hafta Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşüyorum. Böyle bir şey olduğu zaman zaten bunları bizzat kendisinden duymuş olurum. Kaldı ki, bu konuda anayasanın amir hükmü ortadadır ve bu amir hükme göre hareketle mükellefiz” açıklamasını yapmıştı. Erdoğan, daha sonra toplantıda yaptığı konuşmada, üslubunu daha da sertleştirmişti. “İçeri girerken gazeteciler bana bir soru sordu. Sordukları ne? Efendim, erken seçime gidelim. Birileri böyle taleplerde bulunuyorlarmış” diyen Erdoğan, tepkisini “Tabii aç tavuk kendini buğday ambarında sanır. Hayatında affedersin iki koyun gütmemiş olanlar kalkıp diyorlar ki erken seçim...” sözleriyle dile getirmişti. Erdoğan’ın bu konuşmasından ilham alan bakanlar ve parti yöneticileri de Sezer’e koro halinde “hakaret yağdırmıştı”. Olağan görüşmede çark etti Sert çıkışının gazetelere yansımasının ardından hiçbir açıklama yapmayan ve sözcüsü Akif Beki aracılığıyla da durumu düzeltme gereksinimi duymayan Başbakan, 1 gün sonra çıktığı Çankaya Köşkü’nde sözlerinden çark etti. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezer’in konuyu gündeme getirmesi üzerine, “Ben o sözlerle sizi kastetmedim, muhalefeti kastettim” dedi. Ethem Dinçer beraat etti ? MERSİN (Cumhuriyet) 1 Mayıs 1977 katliamıyla ilgili basın açıklaması sonrasında hakkında 301. maddeden dava açılan Mersin 78’lier Derneği Başkanı Ethem Dinçer, ilk duruşmada beraat etti. Duruşma öncesinde 60 dernek üyesi, Dinçer’in okuduğu basın bildirisinin altına imza atarak cumhuriyet savcılığına kendilerini ihbar etti. Savcı Ali Urunca, “1 Mayıs katliamının aydınlatılmasını talep etmenin, tahkir unsuru içerse bile engellenmemesi gerektiği” şeklinde görüş belirtti. Esas hakkındaki görüşlerin belirtilmesinin ardından mahkeme başkanı, Dinçer hakkında suçlamaların yasal unsurlarının bulunmaması nedeniyle duruşmanın beraatla sonuçlandığını kaydetti. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle