27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ARALIK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA TBMM Genel Kurulu’ndaki 2007 yılı bütçe görüşmelerinde sert tartışmalar yaşandı Meclis’te ‘Ali Dibo’ atışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, seçimi zamanında yapmaya kararlı olduklarını söyledi. Erdoğan, nisan ayından önce AKP’nin cumhurbaşkanı adayının açıklanmayacağını belirterek “TBMM’nin vereceği karara saygı duymak zorundasınız, demokrasi budur, bunu öğreneceksiniz” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda, 2007 yılı bütçesinin sunuş görüşmeleri sırasında AKP ve CHP arasında sert tartışmalar yaşandı. Konuşmasında muhalefeti eleştiren Erdoğan, “İki koyun gütmeyenler seçim istiyor” sözünün muhatabının Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer değil muhalefet olduğunu savundu. Erdoğan, CHP sıralarından “Sana inanmıyoruz” diye laf atılması üzerine, “İster inan ister inanma, o zaten yerini bulur” dedi. Cumhurbaşkanı Sezer’in CHP’de politika yapmak gibi bir niyeti bulunmadığını, böyle bir şeye ihtimal vermenin mümkün olmadığını kaydeden Erdoğan, “Buna kargalar bile güler, sayın Baykal da güldürüyor” dedi. Anayasanın amir hükmünün seçimlerin 5 yılda bir yapılması olduğunu belirten Erdoğan, 5 yılda seçime gidilemiyorsa bunun bir aczin ve başarısızlığın ifadesi olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Bunu Uyusun da Büyüsün... İnsanlar yarınlarından umutsuz. Kırsal kesim soluk soluğa. Banka borçları, ürününün değer bulmaması, sorunların başında geliyor. Ege ve Akdeniz’de siyaset hareketlenmeye başlamış... Köy kahvelerinde televizyonlar açık. Haberler dikkatle dinleniyor... Türkiye’nin büyük kentlerinde ne konuşuluyorsa, kırsal kesimde aynı şeyler konuşulup tartışılıyor... Hep yazıyorum... Türkiye bir dönemecin eşiğinde... Başbakan Erdoğan, geçen hafta yine gürledi, ağzını bozdu, erken seçimin gerekli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e çattı... Erdoğan şöyle dedi: “Hayatında iki koyun gütmeyenler erken seçim istiyor...” Aynı gün Brüksel’den gelen haberler Türkiye için hiç de umut verici değildi. Türkiye, AB yolculuğunda önemli engellerle karşılaşıyordu. Pazartesi günü AB Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye ile Hırvatistan’ın yollarının ayrılacağı sinyali geliyordu. Türkiye’ye karşı AB duvarı ören Rum yönetimi, Yunanistan, Almanya, Fransa ve Avusturya, Kıbrıs sorunuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan başlığa “siyasi kriter” getirmek için direniyorlardı... Komisyon Türkiye’yi köşeye sıkıştırırken, Hırvatistan’la müzakereleri geliştirmek neyin habercisiydi? Komisyon Türkiye’yi uyutup sonra da unutturmak istiyordu AB yolunda. Kıbrıs, limanlar, Gümrük Birliği faso fisoydu. Amaç Türkiye’yi oyalarken Hırvatistan’ı AB’ye almaktı... Bunu görmemek, anlamamak için insanın enayi olması gerekirdi... ??? Kırsal kesim insanı AB Komisyonu’nun Türkiye’yi nasıl uyuttuğunu gözleyebiliyor. Peki ya kimi aydınlar, ekonomistler, gazeteciler ne yapıyor? Halkımızı kandırıyor, tıpkı AB Komisyonu gibi ninni söyleyip uyutuyor... Üniversite gençliği AB Komisyonu’nun Türkiye’ye engel üstüne engel kurduğunu görüyor, bunu her yerde açıklıyor, konuşuyor, tartışıyor... AKP iktidarı bu olup bitenlerin farkında. Başbakan Erdoğan’ın telaşı da bu yüzden.. Köylü, kentli erken seçim istiyor... Köylü, kentli “AB balonu”nun patladığını düşünüyor... AKP, içeride başka dışarıda başka bir siyaset izlemiyor mu? 301. maddeyi değiştiremeyen, F tipi cezaevlerindeki “tecrit”i kaldırmayan bir düşünce demokrasiyi ve özgürlüğü nasıl savunur, söyler misiniz?.. F tipi cezaevlerinin tecrit hücrelerinde keyfi, onur kırıcı uygulamalar yapılıyor, tutuklu ve hükümlüler çırılçıplak soyularak aranıyor. “Tecrit sorunu” altı yıldır uygulanıyor ve giderek ağırlaştırılıyor... İstanbul Barosu bir açıklama yaptı, “tecrit”in insan hakları ihlali olduğunu, bunun asla kabul edilemeyeceğini duyurdu... TV programlarında “dizi filmler”, “sıfır beden mankenler” tartışılıyor ama bir insanlık ayıbı olan “tecrit hücreleri” tartışılmıyor... Avukat Behiç Aşçı ölüm orucunda... Ölümlere alkış tutulmaz elbet!.. Neden, niçin ölüm orucunda Behiç Aşçı? Çok şey istemiyor Behiç Aşçı. Avukatmüvekkil ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesini; hücre kapılarının açılmasını; kitapgazete, giyim ve sağlık gibi temel ve vazgeçilmez hakların kullanılmasındaki engellemenin kalkmasını istiyor... Çok mudur istenilenler, çok mudur? Tüm bunlar anayasal haklardır. Çünkü tutuklu ve hükümlünün suçları ne olursa olsun devletin koruması altındadır... ??? Bugünlerde AB’ciler televizyonlara çıkıyorlar... Kimisi sözde bilim insanı, kimisi gazeteci, kimisi ekonomist... AB demek temiz havaymış, zenginlikmiş... Kaz Dağları, Toroslar, Kaçkarlar çokuluslu “Altın Avcıları”na teslim ediliyor; yüzlerce bitki türü yok oluyor; zeytincilik ölüyor, fındık üzerine oyunlar oynanıyor; işsizlik ve yoksulluk, yolsuzluk artıyor... IMF, işçinin, memurun, emeklinin ilaç parasının devlet tarafından ödenmesini önlemeye çalışıyor; ölüm oruçları, tecrit sürüyor; tarikat şeyhleri Cumhuriyet üniversitelerinde dergâh kuruyor... Kırsal kesimde, kentlerde bu sorunlar konuşuluyor tartışılıyor... İçine kapanmış bir Türkiye. Türkiye’yi uyutan AB Komisyonu, Türk halkıyla dalga geçen AKP hükümeti... Her zamanki gibi soruyorum: “Ne diyorsunuz!” ? Seçimi zamanında yapacaklarını ve cumhurbaşkanı adaylarını nisan ayından önce açıklamayacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni Ali Dibo’lardan aldıklarını söyleyerek CHP’li Sirmen’le ilgili Yuvacık Barajı iddialarını gündeme getirmesine CHP sert tepki gösterdi. CHP lideri Baykal, Erdoğan’a “Hesap sormazsan namertsin” diye seslendi. bir kere öğreneceksiniz. Buna karar verecek olan siyasi iradedir, bu parlamentodur. Bu parlamentonun vereceği karara saygı duymak zorundasınız. Demokrasi budur, bunu öğreneceksiniz” dedi. ‘Anayasayı okuyun’ Cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl yapılacağının anayasada tarif edildiğini kaydeden Erdoğan, CHP’lilere anayasayı okumalarını önerdi. Erdoğan, “Lütfedip okumakta fayda var, okuyun. Bakarsanız bunu görürsünüz. Burada Çankaya’ya kim gider kim gitmez, hepsinin tanımı var. Bu kişi Ahmet, Mehmet olur. Bu kararı burası verecektir. Gelmek gelmemek, sayın Baykal, ben çocukken ayna karşısında konuşuyordum, öğretmenim iyi hatip olmak için bunu tavsiye etmişti. Sizler de başbakana adam ol adam derken herhalde ayna karşısındaydınız” dedi. Erdoğan, kendisine laf atan CHP’li Canan Arıtman’ı da “Lütfen kendinize dikkat edin” diye uyardı. Geçmişte hükümette yer alanların Cumhurbaşkanlığı seçimini halka götürmediği halde şimdi bunu gündeme getirdiğini kaydeden Erdoğan, “Yeri gelir millet de seçer, vakti geldiğinde o da olur. AKP iktidarı, zamanında seçimi yapma kararlılığındadır, telaşa gerek yok. Nisandan önce de AKP grup olarak asla adayını açıklamayacaktır, spekülasyonlara da fırsat vermeyecektir. Atacağımız adımı da ona göre atarız” diye konuştu. ‘Dinlemesini bilmiyorsunuz’ İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni Ali Dibo’lardan devraldığını savunan Erdoğan, CHP Kocaeli Milletvekili ve eski Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen ile ilgili gazete haberini kürsüden gösterdi. Erdoğan, “En büyük Ali Dibo burada. Şu anda Yuvacık Barajı’nda su yok. Ne yazık ki su olsa da olmasa da Hazine parayı sürekli ödüyor. 50 tane baraj yapılırdı bu parayla” dedi. CHP lideri Deniz Baykal, bu sözler üzerine yerinden “Hesap sormazsan namertsin” diye bağırdı. Bunun üzerine genel kurul salonunda milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı. CHP’lilerin laf atmaları üzerine TBMM Başkanı Bülent Arınç, “Mazoşistlik başka bir şey, ama bu başka bir şey, lütfen içtüzüğe uygun davranın” diye uyarıda bulundu. Erdoğan, Baykal’a, “Hesap sorma makamı yargıdır. O kişi partinizin elemanı” diye yanıt verdi. Baykal, bunun üzerine, “Dokunulmazlığı kaldıralım diyoruz, kaldırmıyorsunuz” diye tepki gösterdi. CHP’lilerin tepkisi üzerine Erdoğan, “Muhalefet anlayışınız bu, dinlemesini bilmiyorsunuz. Ülkeye kim geliyor belli, saygınız yok” dedi. Unakıtan’dan yine pembe tablo Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, TBMM Genel Kurulu’nda 2007 yılı bütçesinin sunuşunu yaparken pembe tablo çizdi. Bütçenin “erken seçim” bütçesi olmadığını ileri süren Unakıtan, “Bütçeyi yük olmaktan çıkarıp millete hizmet eder hale getirdik” görüşünü savundu. Kasım ayı rakamlarını açıklayan Unakıtan, bütçe gelirlerinin 17.2 milyar YTL, giderlerinin 13.4 milyar YTL olarak gerçekleştiğini ve bütçenin 3.8 milyar YTL fazla verdiğini söyledi. Baykal, ‘eyalet sistemini dile getiren bir kişinin cumhurbaşkanı olamayacağını’ söyledi ‘Türkiye açmaza gidiyor’ Ağar’dan üslup uyarısı Mumcu’dan ‘iki koyun’ dokundurması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bütçe üzerine partisi adına konuşan Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, AB müzakerelerinde gelinen noktayı “bir facia” olarak nitelendirerek “Siz, gayri milli politika girdabında sürüklenen hükümetsiniz” dedi. Mumcu, Aziz Nesin’in “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” isimli kitabında yer alan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da kullandığı “İki koyun gütmesini bilmeyenler” sözüne de değindi. Mumcu, “İki koyun gütmekten anladığınız nedir? Ne yapmış olanlar iki koyun gütme kabiliyeti kazanmışlardır? İş hayatı tecrübesi mi, tahsil mi, dürüstlük mü, dokunulmazlık zırhına bürünmemek mi, halkına yalan söylememek mi? Benim iki koyun güdebilme kabiliyetim yok. Türkiye’nin varlıklarından haraç verecek kadar ciğersiz yüreğim yok” diye konuştu. ‘Nezaket ölçülerine uyulmalı’ DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da Erdoğan’a yüklenerek “Bazı makamlarla, kurumlarla ilgili konuşma üslubunuz, devletin nezaket ölçülerine uymak zorundadır” diye seslendi. Ağar, istikrarın, yönetimin paylaşılması, hesap verilebilirlik ve öngörülebilirlik olmak üzere üç ana unsuru olduğunu ifade ederek 4 yıl boyunca, bunların hiçbirinin gerçekleştirilemediğini belirtti. ? Baştarafı 1. Sayfada nin bir büyük yarası” olduğunun altını çizen CHP lideri Baykal, “İnsanların inançları yakışıksız biçimde istismar edilerek 5 milyar Avro’luk bir birikim talan edilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu’nun hazırladığı yasa taslağı sumenaltı edilmiştir. Bu paraları toplayanlar arasında AKP milletvekilleri var mıydı, yok muydu, halen bakan olan kaç milletvekilimiz bu holdinglerde görev yapmıştır, bunlar cevaplandırılmalı. İmar Bankası olayında hukuku zorlayarak düzenleme yapıldı, bu insanlar için ise yasal düzenleme yapılmadı” açıklamasını yaptı. ‘Dokunulmazlıklar kaldırılsın’ Hatay’daki “Ali Dibo’’ ihalelerini gündeme getiren Baykal, Kamu İhale Kurumu, 186 ihalenin 145’inin mevzuata aykırı olduğunu belirlediğini anımsatarak Bu olayı örtbas etmek isteyenler ne düşünüyor? Benim yolsuzluk yapan örgütüm himayemdedir, benim örgütümün dışındaki yolsuzluklarla ilgilenirim; bu anlayışla, yolsuzlukla mücadele başarıya ulaşır mı? Seçime giderken Sayın Başbakan’la birlikte söz verdik, dokunulmazlığı kaldıracağız, diye. Bu niyetinizin olmadığı ortaya çıktı. Tek çözüm yolu, dokunulmazlığın sınırlandırılmasıdır. Haramzade işadamı, açgözlü bürokrat, ahlaksız siyasetçi vardır yolsuzluk sacayağında. Bu sacayağı kırılmalıdır. Hep beraber değiştiriverelim, hadi gelin. Dokunulmazlıklar hepimiz için kalksın.” ‘Üniter rejimi reddediyor’ Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili kaygılara dikkat çekerken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önceki açıklamalarına atıfta bulundu. Baykal, “Devletin üniter rejimini reddeden, eyalet sistemini söyleyen bir cumhurbaşkanı olabilir mi? Anayasanın ilkeleri arasında hiyerarşi olmayacakmış. Bunlar hangi maddeler, ilk üç maddesindeki ilkelerin değiştirilmesi teklif bile edilemez. Böyle bir siyasi şahsiyetin hızla cumhurbaşkanlığını elde etme arayışını sonuçlandırmak istemesi tereddüt ve sıkıntı yaratıyor” dedi. ‘Geometrisi bozuldu’ Çözümün erken seçim olduğunu yineleyen CHP lideri Baykal, Erdoğan’ın anayasaya göre seçimlerin 5 yılda bir yapılacağı açıklamalarına dikkat çekerken “Anayasa, ülkeyi yönetenlerin aklı selimle, sorumlulukla, basiretle davranma ihtiyacını ortadan kaldırmıyor. Erken seçim deyince Başbakan’ın asabı bozuldu; fiziği, kimyası, geometrisi bozuldu. Ona buna saldırmaya başladı. Cumhurbaşkanı ‘erken seçim’ deyince iki koyunu güdemeyenlerden bahsetti, aç tavuktan söz etti, ‘Hani demokrasiye bağlıydınız’, dedi. O benzetmeler Başbakan’a yakışmadı. Böyle bir Başbakan’ı içimize sindiremeyiz, böyle bir cumhurbaşkanının Türkiye’ye yakışmadığını herkes bilmelidir. Başbakan, ‘Türkiye’yi düze çıkaracağız’ diyordu. Başbakan’ın kaygısı halkın düze çıkması değil, kendisinin Çankaya’ya çıkmasıdır” diye konuştu. CHP lideri Deniz Baykal, zaman zaman sert tartışmaların yaşandığı 2007 yılı bütçesinin sunuş görüşmelerinde hükümete ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert eleştiriler yöneltti. (Fotoğraf: AA) AKP’de ‘Özal üslubu’ AKP’liler, erken seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda CHP’lilerin getirdiği eleştirileri eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın sözleriyle yanıtladılar EMİNE KAPLAN hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Akademimiz Şeref Üyesi Prof. Dr. ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda, 2007 bütçesinin sunuş görüşmelerinde AKP’liler CHP’lilere eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın sözleriyle karşılık verdi. Görüşmelerden yansıyan bazı notlar şöyle: ? Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal konuşmasına başlarken salona geldi. Erdoğan, partisinden ayrılan ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu’yu muhatap almama tavrını, konuşmasını dinlemeyerek sürdürdü. Erdoğan, DYP lideri Mehmet Ağar’ın konuşması sırasında yeniden salona geldi. Erdo ğan’ın dünürü Sadık Albayrak, görüşmeleri basın locasından izledi. ? Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın sunuş konuşması 1.5 saat sürdü. Unakıtan’ın TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın konuşmasını kısaltması yönünde uyarıda bulunması üzerine, “Sorun zamanın sınırlı olmasından değil hükümetin yaptığı çok şeyin olmasından kaynaklanıyor. Anlat anlat bitmiyor. Gel de anlatma” demesi gülüşmelere neden oldu. Unakıtan, konuşmasının bir yerinde “tiko para” ifadesini kullandı. ? Baykal’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi ve erken seçimi gündeme getirmesi üzerine salonda tansiyon yük seldi. Baykal, Sezer’i eleştiren Erdoğan’a tepki gösterirken, “O benzetmeler Başbakan’a yakışmadı. Böyle bir üslupla konuşan Başbakan’ı biz içimize sindiremedik, böyle bir cumhurbaşkanı Türkiye’ye layık değil” dedi. Bunun üzerine AKP sıralarından “Alışırsınız, alışırsınız” sesleri yükseldi. Baykal’ın, “Başbakan’ın amacı milleti düze çıkarmak değil, kendisinin Çankaya’ya çıkmasıdır. Çankaya’ya çıkarsa bu iyi mi kötü mü olacak, hayırlı mı olacak göreceğiz” deyince, AKP’li milletvekilleri “Hayırlı olur, hayırlı olur” diye laf attılar. Erdoğan da, “Birileri nereden nereye geldiğimi zi hazmedemiyorsa hazmetmeye alışacaklar” dedi. Bu atışmalar Özal dönemindeki “alışamadık” eylemlerini anımsattı. Özal, Cumhurbaşkanı olduğu dönemde kendisini Çankaya’ya uygun görmeyenlere “Alışırsınız” demişti. Genç Teğmen Murat Şeref Baba, “Alışamadım” diye Özal’a telgraf çekmiş, sonrasında da ordudan resen emekli edilmişti. ? Baykal’ın “Seçimden bahsedince Başbakan’ın geometrisi bozuldu” sözlerine ise, Erdoğan’ın kahkahalarla güldüğü gözlendi. Baykal’ın, Erdoğan’ın geçmişteki bazı açıklamalarını anımsattığı konuşması AKP’lilerce alkışladı. STANFORD SHAW’un vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendik. Ailesine, yakınlarına ve bilim camiasına başsağlığı dileriz. TÜRKİYE BİLİMLER AKADEMİSİ CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle