25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 KASIM 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Washington’ın duyduğu üzüntü dile getirildi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Dünyada saygı uyandırdı’ Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey’in, eski Başbakan Bülent Ecevit’in vefatından duyulan üzüntüyü son brifinginde dile getirmesinin ardından bakanlık, Ecevit’in kaybına ilişkin bir de yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, Casey’nin de belirttiği gibi Ecevit’in vefatından Washington’ın üzüntü duyduğu ve eski Başbakan’ın, Türkiye’ye ve laik demokratik kurumlara olan bağlılığının bütün dünyada saygı uyandırdığı belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, “Ecevit’in siyaset dışında şiir, yazı ve dilbilimi alanlarında da gösterdiği başarılar, kendisinin aynı zamanda büyük bir entelektüel merak ve yetenek sahibi bir kişi olduğunu ortaya koydu” denildi. Açıklamada, Ecevit’in kaybından dolayı ailesine ve Türk halkına başsağlığı dilekleri iletildi. Amerikan Washington Post gaze Ecevit’in Son Görevi... Genelde, eş ya da dostları, yitirdikleri insanlara son görevlerini yapmakta kusur etmemeye çalışırlar. Özellikle, bizim dinimizin, cenaze namazı sırasında, kişiler için almak istediği yanıt kesinkes objektif olmayan bir emrivaki hellalleşmesidir. Bülent Ecevit için, pazartesi gününden bu yana, ulusumuzun hemen her kesiminden gelen olumlu mesajların yanı sıra, batı kamuoyunun duygularını yansıtan görüşler de, yaşarken değerinin yeterince bilinmediğini belgeliyor. Uzun yıllar başbakanlık yapmış bir politikacının sade yaşam biçimi, geride bırakabildiği “servet” ve birbiri arkasına anlatılan anıların elbette özel bir anlamı olmalıdır. Dünkü Milliyet’te Can DündarRıdvan Akar ikilisinin ortak imzaları ile yayımlanan anı dizisinde, benimle “sevgili genel başkanım” arasında 1980’de geçen bir yazışma da yer almıştı. Doğrusunu söyleyeyim; ben, o tarihte “Hürriyet” grubuna bağlı “Dünya” gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaparken, rahmetli İnönü’nün ölüm yıldönümü için Bülent Bey’den bir yazı istediğimi unutmamıştım. Ama kendisine o yazısı için ödeme yapmak istediğimiz ve grubun başında bulunan Nezih Demirkent’in takdiri ile 5000 TL gönderdiğim aklımdan çıkmıştı. Milliyet, aramızdaki yazışmanın da fotokopilerini Bülent Bey’in arşivinden sağlayarak yayımlamış. Ecevit’in bana verdiği nazik ve sıcak yanıt; aslında bir ölçüde ders gibi. Gönderilen telif bedelini, hak etmediğini söyleyerek geri çevirdiğini bildiriyor. Sözünü ettiğim tarihlerde, geçim sıkıntısı içinde olduğunu en yakından bilenlerdendim. Bir konuşmamızda, olayları sadece Cumhuriyet ve Tercüman gazetelerini okuyarak izleyebildiğini söylemişti. Söylediklerini İstanbul’da Nezih’e aktarınca, rahmetli Demirkent de Ankara’daki arkadaşlardan Oran’daki eve her gün tam bir gazeteler koleksiyonu bırakması için talimat verdi. ? ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan açıklamada, “Ecevit’in siyaset dışında şiir, yazı ve dilbilimi alanlarında da gösterdiği başarılar, kendisinin aynı zamanda büyük bir entelektüel merak ve yetenek sahibi bir kişi olduğunu ortaya koydu” denildi. Washington Post gazetesi, Ecevit’in Türkiye’nin en önemli politikacılarından biri olduğunu belirtti. tesi, 81 yaşında yaşamını yitiren Bülent Ecevit’in Türkiye’nin en önemli politikacılarından biri, eski bir siyasi aktivist ve parti lideri olduğunu belirtti. Haberde Ecevit’in Soğuk Savaş döneminde, ülkesinin ABD için önemli bir stratejik ortak olmasında önemli bir rol oynadığı ifade edildi. AKP’ye karşı gösteri olacak Almanya’da yayımlanan Tageszeitung gazetesi, Ecevit’in ölümünün pazar günü tüm televizyonların yayınlarına ara vermesine neden olduğunu hatırlatarak cenaze töreninin de “yavaş yavaş ilerleyen İslamcılığa ve AKP yönetimine karşı gösteri haline geleceği” öngörüsünde bulundu. Yine Alman Tagesspiegel gazetesi, Ecevit’in Kıbrıs’a harekât kararını aldığını hatırlatarak liderin ölümüne sevinenler de olduğunu yazdı. Tagesspiegel, “2001’deki ekonomik kriz kariyerinde sonun başlangıcı oldu. Ancak ‘Modern Adam’ Ecevit değildi: 1978’de Türkiye’nin AB’ye üyelik başvurusu önerisini reddetti ve uzun süre ekonomide devletin payının azaltılmasına karşı çıkmayı sürdürdü. Kariyerinin sonunda Ecevit, Ankara’daki politik felce yol açan ciddi biçimde hasta, yaşlı bir insan haline geldi” diye yazdı. Financial Times gazetesi, internet sitesinde Ecevit’i anlatırken, “Sevenleri onu Türk politikasındaki cücelerin arasında bulunan az sayıdaki devden biri olarak hatırlayacak’’ ifadesini kullandı. Ecevit’in siyasi yaşamında “Milliyetçi Hareket Partisi ile aynı koalisyonda yer almak gibi bazı çelişkilerin’’ bulunduğunu kaydeden gazete, Ecevit’in 20 yıl önce Yunanistan ile aynı zamanda Türkiye’nin AB’ye başvuru şansını kullanmadığı ve böylece “hayati bir hata’’ yaptığını savundu. Ecevit’in 1970’lerin ortalarından itibaren beş kez başbakanlık yaptığını hatırlatan İngiliz Times gazetesi, Karaoğlan’ın, askerin Türk siyasetine periyodik olarak yaptığı müdahaleleri eleştirdiği için üç kez tutuklandığını belirtti. Times, Ecevit’in buna rağmen, “Askerin dar etnik milliyetçiliğini paylaştığı ve Türkiye’nin demokratik bir topluma dönüşmesi için gereken reformları göremediği” değerlendirmesinde bulundu. Atatürk’ün izinden gitti MADENCİLER: Zonguldak’ta gömülsün Yurt Haberleri Servisi Eski başbakan Bülent Ecevit’in yaşamını yitirmesi tüm yurtta büyük üzüntü yarattı. Özellikle yasa boğulan madenciler, Ecevit’in Zonguldak’ta toprağa verilmesi çağrısında bulundular. Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde de bir caddeye Ecevit’in adı verildi. Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) çalışan madenciler Ecevit için yerin 560 metre altında Kuranıkerim okuttular. Maden ocağını Ecevit’in posterleriyle donatan madenciler adına konuşan İbrahim Kılıç, ‘‘Herkes, eski başbakanı hiçbir akrabalık bağı bile olmamasına karşın Zonguldaklı biliyor. Çünkü, hizmetleri sayesinde kent halkıyla özdeşleşmiştir. Bundan dolayı Ecevit’in Zonguldak’a defnedilerek anıtının oluşturulmasını istiyoruz’’ dedi. Ecevit’in Zonguldaklı hayranlarından Mehmet Şanal ise eski başbakanın ölümüyle ayrı bir üzüntü yaşadı. Hayranlığından dolayı oğluna ‘‘Ecevit Bülent’’ adını veren Şanal, 1997’de Irak’ta şehit olan evladının acısını bir kez daha yaşadığını söyledi. Karabük’ün Yenice ilçesinde 1998’de yaşanan sel felaketinde 8 aylık hamileyken mahsur kaldığı yerden dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’in helikopterinin kendisini almasıyla kurtulan Ayşe Hasançelebi ile ailesi, vefat haberi üzerine üzüntüye boğuldu. Baba Salih Hasançelebi de oğluyla birlikte cenaze törenine giderek Rahşan Ecevit’e başsağlığı dileyeceğini söyledi. Çorlu Belediye Meclisi kasım ayı olağan toplantısı 4. oturumunda alınan kararla yapımına başlanılan Ordu Bulvarı’nın adı Bülent Ecevit Bulvarı olarak değiştirildi. Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya da Ecevit’in adını bir caddeye vererek sonuna kadar yaşatmayı istediğini söyledi. İngiliz Daily Telegraph gazetesi, yurtdışında Kıbrıs harekâtı ile tanınsa da Ecevit’in Atatürk’ün izinden giden sağlam bir laik, milliyetçi ve sosyalist olduğunu kaydetti. Haberde, Ecevit’in Yunanistan ile “yakın bağlar” konusunda da “Birbirimizi lanetledik ama aramızda hâlâ aşk var” dediği ifade edildi. Guardian gazetesi, Ecevit’i, tam sayfaya yaydığı bir özgeçmişle andı. David Barchard tarafından kaleme alınan makalede, Ecevit’in yaptığı reformların Kıbrıs’a müdahale kararı ve AB ile arasındaki farklılıklarla gölgelendiği öne sürüldü. Makalede, Ecevit’in Kıbrıs’a müdahale kararının Doğu Akdeniz’de jeopolitik dengeyi ilelebet değiştirdiği yorumu yapıldı. The Independent gazetesi, yorum sayfalarında, Ecevit’in pragmatik bir politikacı olduğunu, zaman zaman ayakta kalmak adına keskin “U dönüşleri’’ yaptığını yazdı. Ecevit’in ardında bıraktığı bu karmaşık siyasi mirasa rağmen, pek çok Türk’ün nezdinde dürüstlüğü ve mütevazı yaşam tarzıyla saygı uyandırdığını belirten gazete, Ecevit’in işçi kasketiyle başladığı siyasi yolda çok seyrek olarak kasketsiz görüldüğünü kaydetti. Gazete, Ecevit’in lüks otomobiller ve evlerden uzak durduğunu, pek çok siyasetçinin maruz kaldığı yolsuzluk suçlamalarıyla karşılaşmadığını yazdı. Eşsiz derecede kibar Geri çevrilen 20 bin dolar... Ertesi sabah erken saatlerde beni aramış; o her zamanki sevecen ve nazik seslenişini bir kenara bırakarak, ağabeyliğini harekete geçiren bir söylem ile “Sen ne yapmak istiyorsun?” demiş ve eklemişti: “Gelen gazete paketini olduğu gibi iade ettim ve bir daha tekrar edilmemesini istedim.” O sıkıntılı süreç içinde kendi partisini kurma çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla, Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun Ecevit’e önemli tutarda para yardımı yapmak istediğini de bilmiyorduk. Konfederasyon, bu girişimin 20 bin dolarlık ilk taksitini, bir kurye ile göndermiş. Ama para olduğu gibi geri çevrilmiş. (Hürriyet, 7 Aralık 2006, Cengiz Özdemir) Bülent Bey’in, her görev ayrılışında elindeki örtülü ödenek hesabını kuruşu kuruşuna veren ve kalanını alındı makbuzu ile teslim eden tek başbakan olduğunu çok kimse bilmez bile. O artılarıdır ki, son yolculuğuna uğurlama öncesinde Ecevit’in etrafında somut, içtenlikli ve sıcak bir duygu halkası oluşturuyor. ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, Ecevit’ten, tam bir vicdan adamı diye söz ediyor. Dünkü gazetelerde, “üçüncü genel başkan” olarak görev yaptığı ve iktidara taşıdığı eski partisinden, özellikle eski bir karşıtının, Baykal’ın imzası ile yayımlanan başsağlığı ilanı, elbette çok anlamlı ve belki de geleceğe yönelik bir girişimin ipuçlarını vermiş oluyor. Elbette hâlâ eski sürtüşmelerin etkisi altında, kinlerini terk edemeyenler olacaktır. Ya da kısır görüş taşıdıkları için yaşadıkları olayları yeterince değerlendiremeyenler... Ancak öyle anlaşılıyor ki Bülent Ecevit’in, kurşunlara göğsünü açarak, ölüm ve cezaevi tehditlerine omuz silkerek sürdürdüğü yarım yüzyılı aşan siyaset yolculuğundan geride bıraktığı dersler, özellikle yeni kuşaklar için mutlaka yararlanılması gereken bir değer taşımaktadır. Bir gün, ülkemizdeki cumhuriyetçiler, sosyal demokrat ya da demokratik solcular, onun son yılarda ısrarla istediği birlikteliği sağlayarak iktidara gelirlerse, bilimsel, geniş ve yansız bir Ecevit araştırması yapacak bir enstitüyü oluşturmalıdırlar. Öylelikle yeni kuşaklar, bu haram lokma yememiş başöğretmenlerini, yanlışları ve henüz tam bilinmeyen erdemli yanları ile daha da yakından tanıyabileceklerdir. Ecevit, aramızdan sonsuzluğa doğru ayrılırken çok önemli bir “son görev” yapıyor bence... ??? Bir sürpriz emrivaki: Dünkü “Radikal”i okuyanlar, Bülent Ecevit hakkında yazılan yazılar arasında benim de imzamın bulunduğunu görmüş olmalılar. Ben, “Cumhuriyet”in yazarıyım ve önceki gün Radikal Genel Yayın Müdürü İsmet Berkan arkadaşım, telefonla beni arayarak Ecevit için, ayrıntılı konusunu da vererek bir yazı istediği zaman, kendisine bu kimliğimi anımsattım. Özür diledim. Israrını sürdürünce, bana yöneltilecek soruları yanıtlayabileceğimi söyledim. Gelen gazeteci meslektaşımla da yoğun işlerim arasında ve bir TV programına giderken konuşma olanağı bulabildim. O konuşmanın imzalı bir yazı olmadığını, keşke Radikal Yazıişleri’ndeki genç meslektaşlarım da kavrayabilselerdi. Öylece mesleğin etik değerlerini de zedelememiş olurlardı. Bülent Ecevit’in ölümü üzerine başta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer olmak üzere parti başkanları ve yurttaşlar taziyelerini iletmek üzere Ecevitlerin evine akın etti. Atina’da yayımlanan Kathimerini gazetesi, Türkiye’de beş kez başbakanlık görevine gelen Ecevit’in, 1974’te Kıbrıs’a çıkartma komutu verdiğini, 1999’da ise ülkesine AB’ye adaylık statüsünü kazandıran kişi olduğunu yazdı. Ecevit’in, Türkiye’de 1970’li yıllarda büyük kitleleri kendine çektiğini, CHP’nin yeniden yapılanması çabalarıyla özdeşleştiğini yazan To Vima gazetesi ise eski Başbakan’ın, “taraftarlarına büyük hayal kırıklıkları yaşatan ve ciddi hatalara sürüklenen lider olduğunu’’ savundu. Ecevit’in, Türk siyasi sahnesinde, ender bir kültür düzeyiyle eğitime sahip, eşsiz derecede kibar, iktidar hayranlığı bulunmayan bir lider olduğunu yazan To Vima, eski Başbakan’ın “bir taraftan Ege ve TürkYunan halklarının dostluğu için en güzel şiirleri yazan kişi olurken, diğer yandan Kıbrıs harekâtı kararını vererek iki ülke ilişkilerine büyük darbe vuran lider olduğunu’’ kaydetti. Apoyevmatini gazetesi de milletvekilliği öncesinden itibaren tanınmış bir şair ve yazar olan Ecevit’in, solcu ve milliyetçi olarak Türkiye’nin siyasi hayatında yarım yüzyıla yakın döneme damgasını vurduğu, Türk devletinin laik karakterinin en büyük savunucusu olduğu yorumunda bulundu. KADIKÖY BELEDİYESİ Ecevit’in adı parka veriliyor İstanbul Haber Servisi Kadıköy Belediye Meclisi, Bülent Ecevit’in adının Göztepe Parkı'na verilmesi yönünde karar aldı. Kasım ayı olağan toplantısı Başkanvekili Sedat Koruklu başkanlığında toplanan Kadıköy Belediye Meclisi'ne, 13 CHP'li meclis üyesi Göztepe Parkı'na ‘‘Bülent Ecevit'' adının verilmesi için önerge sundu. AKP’li üyeler CHP'lilerin sunduğu önergeye karşı çıktı. AKP'li meclis üyesi Rıza Saka ‘‘Ecevit Kültür adamıydı. Caddebostan Kültür Merkezi'ne adının verilmesi uygun olur. Ya da Kıbrıs'a özgürlük getirdiği için Kadıköy Belediyesi Özgürlük Parkı'na adı verilsin'' dedi. Ancak CHP'lilerin oyu ile Göztepe Parkı'na Bülent Ecevit adının verilmesi önergesi oyçokluğu ile kabul edildi. Kadıköy Belediye Meclisi'nin kararı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ne gönderilecek. Cenaze programı netleşti Devlet Mezarlığı için hazırlanan tasarı Meclis’e sevk edildi. AKP milletvekillerinin tasarının TBMM başkanlarını da kapsayacak şekilde genişletme önerisine parti yönetimi sıcak bakmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) geçen pazar gecesi yaşamını yitiren eski Başbakan Bülent Ecevit, 11 Kasım Cumartesi günü Kocatepe Camisi’nde öğle namazı sonrasında kılınacak cenaze namazının ardından Devlet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Ecevit’in Devlet Mezarlığı’na defnedilmesinin önünü açan yasa tasarısı dün TBMM’ye sevk edildi. Tasarı, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanları ile cumhuriyetin kuruluşuna yaşam veren Yüce Önder Atatürk’ün en yakın silah arkadaşları olan İstiklal Harbi komutanlarının yanı sıra başbakanların da Ankara’daki Devlet Mezarlığı’nda defnedilmesine olanak sağlıyor. Tasarı yasalaşırsa, bu kapsama giren kişiler, kendileri ya da ailelerinin talebi doğrultusunda başka bir yere de gömülebilecek. Düzenlemede, başbakanlara yer verilmemişti. Tasarı, Devlet Mezarlığı’na defnedilecekler hakkında kendisinin vasiyeti ya da ailesinin talebinin olmasını da öngörüyor. Ecevit'in Devlet Mezarlığı'na gömülmesine olanak sağlayan tasarı bugün İçişleri Komisyonu'nda ele alınacak. Bu arada tasarının görüşmeleri sırasında AKP milletvekillerinin bir önerge vererek, TBMM başkanlarının da yasa kapsamına alınmasını isteyecekleri bildirildi. Ancak parti yönetiminin bu öneriye sıcak bakmadığı öğrenildi. Komisyon Başkanı AKP’li Ziyaeddin Akbulut yasadan eşlerin de yararlanması gerektiğini belirterek, ‘‘Kişisel görüşlerimi ifade ediyorum; eşlerin de yasaya dahil edilmesi hem uygun olur hem de insani bir görevdir. Bu konuyu komisyonda tartışacağız. Bu yönde bir önerge hazırlığım var'' diye konuştu. Öte yandan partililerin Ecevit’in önce devlet mezarlığına defnedilmesini, anıtmezarın tamamlanmasının ardından naaşın buraya taşınmasını önerdiği, ancak Rahşan Ecevit’in buna sıcak bakmadığı öğrenildi. Öğle namazından sonra Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net ÇANKAYA BELEDİYESİ Eryılmaz’dan anıtmezar önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Belediye Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, eski Başbakan Bülent Ecevit’in adının yaşatılması amacıyla ‘‘anıtmezar’’ yapmak istediklerini bildirdi. Eryılmaz, yaptığı açıklamada, Çankaya Belediye Meclisi’nde Ecevit’in anısının sonsuza dek yaşatılması amacıyla bir anıtmezar yapılması yönünde karar aldıklarını bildirdi. Eryılmaz şunları kaydetti: ‘‘Ecevit’in ailesine düşüncemizi iletmiştik. OrAn Sitesi’nin yakınlarında bulunan Ahlatlıbel tesislerimizde geniş bir alan var ya da yakındaki orman var. Anıtmezar tesislerde ya da orman içindeki bir yerde olabilir. Biliyorsunuz buralar Sayın Ecevit’in çok sevdiği yerler. Ailesinin kararını bekliyoruz. Ayrıca Sayın Ecevit’in adını, belediyemizin büyük parkları var, oralara da verebiliriz.’’ Taziye defterine yurttaşlardan ilgi İran’a Karaoğlan lazım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sevenleri, Bülent Ecevit’in ardından duygularını, GATA önünde partililerin açtığı taziye defterine döktü. İran yurttaşı bir Türk olduğunu ifade eden İsmail adlı kişi, deftere Farsça ve Türkçe şunları yazdı: ‘‘Dün akşam haberlerde büyük bir insanın vefatını duydum. Çok üzgünüm. Ben bir İran Türkü olarak, Sayın Ecevit’in demokrasi ve laiklik yolunda mücadelesini her zaman kendime örnek bilirim. Bugün İran’da 35 milyon Türk şeriat baskısı altında yaşıyor. Bu insanların özgürlüğüne kavuşması için bir Karaoğlan’a ihtiyaçları var.’’ Ecevit’in Devlet Mezarlığı’na defnedilebilmesine olanak tanıyan yasa tasarısının TBMM’ye sevkiyle birlikte, cenaze töreniyle ilgili ayrıntılar da netleşti. Eski DSP milletvekili Emrehan Halıcı’nın verdiği bilgiye göre, Ecevit için cumartesi günü DSP Genel Merkezi ve TBMM’de tören düzenlenecek. Ecevit’in cenaze namazı ise öğle namazının ardından Kocatepe Camisi’nde kılınacak. Ecevit daha sonra Devlet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle