Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2006 ÇARŞAMBA 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr İsrail ordusunun 6 gün süren ‘Güz Bulutları’ operasyonundan geriye onlarca ölü kaldı Çuf Çuf! Tren Kazası Geliyor! “2006 Türkiye İlerleme Raporu” Kıbrıs konusuna çözüm bulamayışının yarattığı boşlukla açıklanacak. Helsinki, boşluğu 1415 Aralık AB Doruğu öncesinde doldurmayı umuyor. Finlandiya, Kıbrıs için çeşitli girişimlerde bulundu. Girişimin özünde Kıbrıs Rumlarının, Türkiye’nin limanları Rum uçak ve gemilerine açması, Maraş’ın devredilmesi, Güney Kıbrıs’ın tanınması gibi istekleri yatıyordu. Finler, bu istekler doğrultusunda Türk, Kıbrıslı Türk ve Rumları bir masa çevresinde toplamak için uğraş verdi. Başkent kokteyllerinde ilginç gözlemlerimiz oluyor. AB üyesi diplomatlar, Kıbrıs sorununun bugününe göre yargıda bulunuyorlar. Geçmişten habersizler. Gerçekler bilinmeyince de yargıları çözüm getirmiyor. Hatta kendisiyle söyleştiğimiz bir genç İngiliz diplomat, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni doğuran 1959 Londra ve 1960 Zürih anlaşmalarının 6, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın 50.1(a) kuralının bile farkında değildi. Buna göre “Kıbrıslı Rumlar ve Türkler Yunanistan ile Türkiye’nin üye olmadığı uluslararası kuruluş ve ittifaklara” katılamazlar. 2004’te Güney Kıbrıs’ı AB’ye üye alıp atın önüne arabayı koyarak BM’de sürdürülen görüşmeleri sabote etmediler mi? Ankara, bu gerçeği anlatamadı, onlar da anlamak istemediler. Kıbrıs sorununu kim yarattı? 1974 Yunan Cuntası’nın kuklası Nikos Samson’un darbesini Ankara mı yaptırdı? Türkiye’nin son çeyrek yüzyılda kandırılmasına başka örnekler de verebiliriz. NATO’dan ayrılan Yunanistan’ın 1980’lerin başında örgüte dönmesinde Başkomutan William Rogers, dönemin darbeci Cumhurbaşkanı Kenan Evren’i kandırmadı mı? Türkiye’nin veto hakkını “ağamsınpaşamsın” gibilerden birkaç tatlı sözle Evren’e, vatanına ihanet ettirmedi mi? Polonya, Çekoslovakya, Macaristan gibi ülkelerin NATO’ya alınmalarında Türkiye, vetosunu kullanmasın diye bu ülkelerden, Brüksel’den gelenler Ankara’da kapıları aşındırırken Ankara’ya “evet” deyin ki biz de AB üyeliğinize “evet” diyelim demediler mi? Onlar NATO’ya da, AB’ye de girmediler mi?. Türkiye, AB’nin yüzü suyu hatırı için, “Sen aslansın, kaplansın” sözleri ile Afganistan’a, Lübnan’a, Somali’ye asker göndermedi mi? Irak’a asker istenmedi mi? AB’nin en yetkili ağzı, “Türkiye’nin en iyi ihracatı askerdir” deyip Türk askerini, “lejyoner (paralı asker)” kavramı ile aşağılamadı mı? 24 Nisan 2004’te BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın planı halkoylamasından önce AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen’e “evet” sözü veren Rumlar “hayır” deyip kandırmadı mı? Hani “evet” diyen Kıbrıslı Türklere Avro’lar yağacaktı? Yalıtımlar da kalkacaktı? Yalnızca Verheugen mi kaldırıldı? Kıbrıs, bir Asya ülkesi iken AB’ye alınmadı mı? Finler, Yunanistan’ı neden masaya oturtamadılar? Rumları tanımayan Ankara, Helsinki’de ilk kez Rumlar ile masaya oturmayı kabul etmedi mi? Neymiş, Yunanistan, Kıbrıs sorununa taraf değilmiş! Peki Kıbrıs’ın AB üyeliğine kadar “Demokles’in kılıcı” gibi kullandığı veto tehdidi ne çabuk unutuldu? Türkiye, yeni üyelerin NATO’ya girmesine, AB kozunu kullanınca “şantaj” oldu da, Yunanistan’ınki neden olmadı? Şimdi de ne diyorlar?: Genişlemeden sorumlu Olli Rehn, üyelik görüşmesinin askıya alınacağından söz ediyor. Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso, “1525 yıl sonra... O da belki..” diyor. Alman Başbakanı Angela Merkel, “Siyasal bunalım yaratmak istemiyoruz. Her şeyden önce Türkiye olumlu adım atmalı. Yoksa müzakerelerinin sürdürülmesiyle ilgili olarak çok ciddi bir durum ortaya çıkabilir” demedi mi? Masaya gelmeyen Yunan Başbakanı Konstantin A. Karamanlis, Türk Genelkurmay Başkanı’nın Atina’da olduğu gün parlamentoda bakın neler diyor: “Türkiye, yükümlülüklerini yerine getirme yolunda gerekli adımları atmadı. Tren kazası kaygısı var. Tren, Avrupa trenidir; raylarını, trafik ışıklarını AB belirlemiştir. Trenin makinisti Türkiye’dir. Kurallara uyarsa AB üyeliğine ulaşır. Rum kesiminin uluslararası kuruluşlarda yer almasıyla ilgili siyasa değişsin. Azınlık ve dinsel haklara saygı göstersin. Rum vakıfları konusu çözümlensin. Ruhban okulu açılsın.” Fransa ise açık seçik “Yoksul Müslüman Türkiye AB’ye üye alınamaz” demiyor mu? İstenen ne? Limanlar açılsın ki Rum tankerleri İskenderun’dan petrolü taşısın. Magosa Limanı verilsin ki Rum gemileri oradan İskenderun’a daha çabuk gidebilsin. Maraş’ı alsınlar ki, Rumlar Ortadoğu turizminde başkent rolü oynasınlar. AB üyelerine soralım bakalım: 1978’de Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Maraş’ı vermek istediğinde Spiros Kipriyanu neden reddetmişti? Finler, 14 Aralık’a değin mekik diplomasisi uygulayacaklarmış. O tarihe kadar görüşme kapısı kapatılmayacakmış. Ondan sonra herhalde “Makinist treni devirdi” olacak. Türkiye’den yana gözükenlerse “Canım iktidarın önünde bir seçim var, şu anda nasıl ödün verir, görüşmeleri askıya almayalım” diyorlar. Beyt Hanun tsunamisi ? İsrail’in Filistin topraklarına bu yıl düzenlediği en büyük operasyonun sona erdiğini açıklamasının ardından Beyt Hanunlular sokaklara dökülerek, cenazelerini toprağa vermeye başladı. Filistinli bir polis, “İsrail ordusu her sokağı, her evi yıktı, geçti. Bu yaşananlar Beyt Hanun’un tsunamisidir” dedi. Dış Haberler Servisi İsrail ordusu bir haftadır düzenlediği ve en az 53 kişinin ölümüne yol açan şiddetli saldırıların ardından Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun’dan çekildi. Ancak Gazze Şeridi’nin iç kesimlerine mevzilenen İsrail güçlerinin bölgeye yönelik saldırıları dün de sürdü. İsrail ordusu “Güz Bulutları” operasyonu çerçevesinde kuşatma altında tuttuğu 30 bin nüfuslu Beyt Hanun’dan dün tanklarını ve askerlerini bölgenin dışına çekti. Ancak geride onlarca ölü, yıkılmış ev, elektrik ve su şebekesi çökmüş bir altyapı bıraktı. İsrail’in Filistin topraklarına bu yıl düzenlediği en büyük operasyonunun sona erdiğini açıklamasının ardından Beyt Hanunlular sokaklara dökülerek, cenazelerini toprağa vermeye durdurma amacına büyük ölçüde ulaştıklarını, terör olaylarına karıştığı şüphesiyle onlarca Filistinlinin gözaltına alındığını bildirdi. Gazze Şeridi’nde iç kesimlere mevzilenen İsrail ordusunun dün sabah saatlerinde düzenlediği iki ayrı saldırıTop ateşi kesilmedi da 5 Filistinli öldü. Cebaliye’de, İsraİsrail ordusu, 16’sı sivil, 53 Filistin il tankları Hamas’ın kadın milletvelinin yanı sıra bir askerinin öldüğünü killerinden Cemile Şanti’nin evini duyurdu. Ancak Filistinli kaynaklar, vurdu. Şanti’nin evde bulunmadığı operasyonda en az 60 kişinin öldüğü sırada gerçekleşen saldırıda, milletnü, 300’ünün yaralandığını belirtti. vekilinin bir kadın akrabası ve 2 koOperasyonun tamamlandığı açık ruması öldü. Geçen perşembe Beyt lamasına rağmen, İsrail’in bölge üze Hanun’daki bir camide saklanan mirinde helikopterlerinin ve pilotsuz litanların İsrail kuşatmasından kaçmauçaklarının uçuşlarının sürdüğü, top sını sağlayan protesto gösterisini düateşinin ise hiç kesilmediği kaydedi zenleyen Şanti, İsrail ordusunun heliyor. İsrail ordusu, operasyonda, top def aldığı ikinci Hamaslı kadın milraklarına yönelik roket saldırılarını letvekili oldu. İsrail füzeleri, geçen ay da Hamas’ın kadın milletvekillerinden Meryem Ferahad’ın evini füze saldırısıyla yıkmıştı. Filistin’in BM Temsilcisi Riyad H. Mansur, İsrail’in Gazze’deki son operasyonuna karşı BM Güvenlik Konseyi’ni harekete geçmeye çağırdı. Mansur, yapılacak bir ateşkesin korunması için BM gözlemcilerinin bölgeye gelmesini istediklerini açıkladı. Mansur, hazirandan bu yana bölgede 350’den fazla sivilin öldüğünü ve binlerce insanın yaralandığını belirtti. Filistin’de yeni ulusal birlik hükümetinin kurulmasına ilişkin çalışmalar sürüyor. Hamas ile El Fetih yetkililerinin, İsmail Haniye’nin başbakan olmayacağı yeni bir hükümet kuBeyt Hanun Belediye Başkanı İsrail saldırısında 40 evin yıkıldığını, 400’ünün zarar gör rulması konusunda ilke kadüğünü söyledi. Filistinlilere göre saldırılarda en az 60 kişi öldü. (Fotoğraf: REUTERS) rarına vardığı öne sürüldü. başladı. Filistinli bir polis böylesine şiddetli bir baskına ilk kez şahit olduğunu belirterek, “İsrail ordusu her sokağı, her evi yıktı, geçti. Bu yaşananlar Beyt Hanun’un tsunamisidir” dedi. Dışlanmaktan şikâyetçi olan Falaşalar son kararı protesto etti. (Fotoğraf: REUTERS) Falaşalar İsrail’i ırkçılıkla suçladı İ srail vatandaşı olan Etiyopya kökenli Yahudiler (Falaşalar), bağışladıkları kanların çöpe atılmasının ardından bu tavrın ırkçılık olduğunu belirterek protesto eylemi düzenlediler. Kudüs girişindeki anayollardan birini önceki akşam kısa bir süreliğine kapatan göstericiler, polisle çatıştı. İsrail’in Kanal2 televizyonu geçen hafta, Etiyopya kökenli İsraillilerin bağışladıkları kanların sağlık bakanlığınca toptan çöpe atıldığını duyurmuştu. Kararın gerekçesi olarak, bu kanların hastalık taşıma riski olduğu açıklanmıştı. Göstericiler, bu işlemin büyük bir hakaret olduğunu vurguladılar. Bazı göstericiler kararı ırkçı bir tutum olarak değerlendirdi. Sağlık Bakanlığı sözcüsü İnbal Yakobs ise, Etiyopya gibi, AIDS’in salgın olduğu bir ülkeden gelenlerin kan bağışı yapamayacaklarını ifade etti. Yakobs, salgın hastalık riski taşıyan ülkelerde uzun süre kalan kişilerin de bu uygulamaya maruz kalacağını sözlerine ekledi. Cumhuriyet Halk Partisi önceki dönem Genel Başkanı, DSP Kurucu ve Genel Başkanı, değerli devlet adamımız, Başbakanımız VEFAT Eski Sakarya İcra Müdürlerinden, ailemizin değerli büyüğü, aydın insan Gümüş Kalem ve Kadırga Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, bir yılda iki kez gittiği Yunanistan’a yılbaşından sonra üçüncü kez gidecek. Kara Kuvvetleri Komutanı olarak gittiği Yunanistan’da, yılbaşından sonra da Balkan ülkeleri genelkurmay başkanlarının Selanik toplantısına katılacak. Büyükanıt, ev sahibi Başkan Oramiral Panayotis Hinofotis ve Savunma Bakanı Evangelos Meymarakis ile iki uzak komşu arasında güven artırıcı önlemleri görüştü. Daha önce, aralarında LarissaEskişehir hava üslerinde “kırmızı telefon” bağlantısı da olmak üzere, 19 önlem üzerinde anlaşma sağlanmıştı. Gelen haberlere göre, 1996’dan beri Ege’de silahsız uçan Türk savaş uçakları gibi Yunan uçakları da silahsız uçacak. Tıpkı AlmanyaFransa’nın yaptığı “ortak tabur” benzeri “TürkYunan Taburu” oluşturulup Kosova’da konuşlandırılacak. Ege’de insan kurtarma, afetlere yardım çalışması yapılacak. Trakya birliklerindeki subaylar karşılıklı ziyaretlerde bulunacak. Ege’de insan kaçakçılığını önlemede işbirliğine gidilecek. TakisMaria çifti, konukları YaşarFiliz çiftini Yunanistan’ın Mora Yarımadası’ndaki ilk başkenti Naflion’u, ünlü Epidavrus antik tiyatrosunu gezdirdi. Büyükanıt, ev sahibine gümüş kalemle hokka hediye etti. Barış ima edilmiş olmalıydı. Hinofotis ise denizci kökenini simgelemek için bir küçük kadırga hediye etti. Sayın CEVAT BİLGİN’i kaybettik. Acımız büyüktür. Nur içinde yatsın. BÜLENT ECEVİT’in vefatı nedeniyle üzüntülerimizi bildirir, başta DSP yönetici ve üyeleri olmak üzere tüm halkımıza başsağlığı dileriz. BİLGİN AİLESİ BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz Ankara Bürosu Dış Politika Muhabirlerinden Bahadır Selim DİLEK’in amcası NİZAMETTİN DİLEK yaşamını yitirmiştir Arkadaşımıza ve ailesine başsağlığı dileriz. Boğaz Kıyısında BüyükanıtHinofotis buluşması Yunan “rebet” şarkısını anımsattı: Boğazın kıyısında, / Yianis gün batışında ağlıyor. / Yanında da Mehmet / İçip şarkı söylüyor. / Ben Türk, sen de Rum./ Ben de halk, sen de halk. / Sen İsa, ben de Allah / Ne yazık ki ikimize de ah vah! / Biraz sevgi ve şarap ile / Ben de sarhoşum, sen de sarhoş. / Kadehimden biraz iç, / Kardeşim (Yunanca) ve kardaşım (Türkçe)! Hanya. (Fotoğraf: Asuman Türkün) İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI Cumhuriyet Çalışanları İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR KEMAL’İN ASKERLERİ! BİLİNCİMİZİ DİRİ TUTALIM DİYE... ACI KAYBIMIZ Yapı Endüstri Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Düziçi Köy Enstitüsü’nün 1944 yılı mezunlarından Başöğretmen, MUSTAFA ARAY ölümünün 2. yılında seni çok özlüyoruz. Eşin, çocukların, damatların ve torunların. Bir de küçük Kıvanç Toygar TürkYunan Şiiri Başından Yunan “balıkçı kasketini” eksik etmeyen, Yunan dostluğuna önem veren, duygusal ozan, gerçekçi siyasacı Bülent Ecevit’i, 1947’de Londra’da yazdığı kendi şiiri ile analım: sıla derdine düşünce anlarsın / Yunanlıyla kardeş olduğunu / bir Rum şarkısı duyunca gör /gurbet elde İstanbul çocuğunu / Türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz / olmuşuz kanlı bıçaklı / yine de bir sevgidir içimizde / böyle barış günlerinde saklı / bir soyun kanı olmasın varsın / damarlarımızda akan kan / içimizde şu deli rüzgâr / bir havadan / Bu yağmurla cömert / bu güneşle sıcak / gönlümüzden bahar dolusu kopan / iyilikler kucak kucak / bu sudan bu tattandır ikimizde de günah / bütün içkiler gibi zararı kadar leziz / bir iklimin meyvasından sızdırılmış / bir içkidir kötülüklerimiz / aramızda bir mavi büyü / bir sıcak deniz / kıyılarında birbirinden güzel / iki milletiz / bizimle dirilecek bir gün / Ege’nin altın çağı / yanıp yarının ateşinden / eskinin ocağı / önce bir kahkaha çalınır kulağına / sonra Rum şiveli Türkçeler / o Boğaz’dan söz eder / sen rakıyı hatırlarsın / Yunanlıyla kardeş olduğunu / sıla derdine düşünce anlarsın 10 KASIM SÖYLEŞİSİ Prof. Dr. EROL MANİSALI “Avrupa’nın Türkiye’ye bakışı ve güncel gelişmeler” 10 Kasım 2006 14.00 (EÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı) EÜ Tıp Fakültesi HastanesiHastane içinde Muhittin Erel AmfisiBornova YABANCILARDAN NASİHAT ALANLAR!.. Önderimiz GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün dediği gibi, Neden tarih dirlik yazmazyazmamıştır, öğrenesiniz, bilesiniz diye... www.cumok.org e:posta: izmir?cumok org Mimar MERİÇ GÖKTEKİN’in Vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Ailesine, yakınlarına, meslektaşlarımıza ve Yapı Endüstri Merkezi ailesine başsağlığı diliyoruz. Acılarını paylaşıyoruz. MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBESİ SATILIK ÇİFTLİK Çerkezköy Veliköy’de sahibinden 12 dönüm satılık çiftlik. Tel: 0536 735 65 05 İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. NURCAN KAYACAN İÜ İktisat Fakültesi’nden aldığım öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 MERVE NAZİK CUMHURİYET 10 K