14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel MüdürYardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.02 Güneş: 6.30 Öğle: 11.55 İkindi: 14.39 Akşam: 17.09 Yatsı: 18.28 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 3 KASIM 2006 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Kurumların doğalgaz borcu yüzünden yapılan zam yurttaşın faturasını katladı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ne çare, medya Almanya’da mahkeme kararlarıyla patlayan rezaletten yayılan pis kokuları yazmaya başlayınca... Mannheim Hâkimi ile savcısının, bir numaralı sanık Dursun Uyar’ın yakalanmasını isteyen kararı açıklanınca.. (Adalet Bakanı ve Dışişleri Bakanı) anayasa göre Almanya’ya iadesini olanaksız gördüklerini, dosyalar gönderilmediği için gözaltına alınsa bile gazetelerde sayfa sayfa marifetleri yazılan bu adamı hangi suçtan sorgulayacaklarını bilemediklerini öne sürdüler... Devlet etiği, hükümet sorumluluğu bir yana itildi... Mağdur duruma düşen vatandaşlara (Meclis’te Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin) gereken yardımı yapmak zorunda olmadıklarını hükümet adına açıkladı. Gerçekleri yansıtan bu tabloya RTE; ‘‘gözlerini kapadı!’’ ??? Başbakan hazretleri sıkıya geldi mi, köşeye sıkıştı mı kullanageldiği stratejiye, AKP il başkanları toplantısında yine başvurdu. Sık sık kullandığı ‘‘En iyi savunma saldırıdır’’ kuralını işletti. (Görsel basın göstermedi). Ama, konuşma yaptığı kürsüyü sık sık yumruklayarak ve İsmet Paşa’nın bir zamanlar demokrasinin üzerine örtü çekmeyi isteyen DP iktidarına ‘‘Suçluların telaşı içindesiniz’’ diye seslenen tarihsel sözüne hak verircesine bangır bangır bağırarak medyayı sorumlu tuttu. Hem insafı yok hem de mantığı RTE’nin. ‘‘Elinizde belgeniz varsa getirin’’ dediği medya bu hükümete; uluslararası rezalete dönüşen olayı ve üzerine düşen sorumluluğu ayrıntılarıyla yazıyor. Alman gazeteleri YİMPAŞ’ın garibandan söğüşlediği paraların bir bölümünü 2002 seçiminden önce AKP’ye ve Türkiye’de dört kişinin banka hesabına gönderdiğini yazıyor. Sorumlu hükümet başkanı bu ve benzeri yazılanların üstünü örtmek için hemen her satırında demagojik bir konuşma yaparak suçluyu ilan ediyor: Medya! (Dil Derneği sözlüğünde demagoji: ‘‘Bir kimsenin ya da grubun duygularını kamçılayarak, gerçekdışı sözler söyleyerek onları kazanmaya çalışmak’’. Türk Dil Kurumu sözlüğünde demagoji: ‘‘Halk avcılığıhalk avcılığı yapmak’’) ??? Yakın geçmişte ‘‘Laiklik de neymiş’’ diye burun kıvırdığı rejimin temel ilkesine bugün sarılıyor: ‘‘Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu dört kavramdan birini alıp bir kenara koyamazsınız’’ diyor. Ne zaman anımsıyor ve sürekli vurguluyor laiklik ilkesinden vazgeçilemeyeceğini (vazgeçemeyeceğini)? Köşk düşünü gerçekleştirmek yolunda böyle bir görüntü vermeye çalışmak zorunda kaldığı, Atatürk’ün laik Cumhuriyetine yürekten ve yasalarla bağlı olanları yatıştırmak zorunluluğunu duyduğu zaman... Oysa, laiklik ilkesine sarılması Köşk’e çıkması için hem yeterli değil hem de inandırıcı! Artık AB’de, ABD’de bu iktidarın ülkeyi İslamlaştırma kaygısı tartışılıyor. RTE’nin geçmişi ve dört yıllık iktidarı boyunca milli eğitimden sağlığa, sosyal yaşamdan yargıya getirdiği dinci yozlaşmalar TC’nin temel ilkelerine ters düşüyor. ‘‘Yaptıkları yapacaklarının teminatı’’ olan, ülkede bugünden de öteye dinci kuralların egemen olmasına olanak tanıyacağından kuşku duyulmayan bir adam; RTE, bilinen kimliği ile laiklik güvencesi verse de.. ağzıyla kuş tutsa da.. Köşk’e çıkmamalı! RTE’den kaynaklanan yanıltmanın, yanıltılmacanın (mugalatanın) şu denlisine rastlanmadı: RTE, ‘‘Çankaya’ya kimin çıkacağı kararını kimin vereceği bellidir. Zamanı vakti geldiğinde onun kararını parlamento verir’’ diyor. Anayasa dersine gerek yok... Konuşulan, tartışılan, istenilmeyen nedir? Sensin! Köşk’e çıkması istenilmeyen sensin! Bu gerçeği neden anlamazlıktan geliyorsun! Borç tüketiciye kaldı ? Baştarafı 1. Sayfada TÜDEF Genel Başkanı Çakar, yaptığı yazılı açıklamada, tüketicilerin alım gücü dikkate alındığında dünyanın en pahalı doğalgazının Türkiye’de tüketildiğini savunarak ‘‘5.8 oranındaki zam, bu kış tüketicileri hem yakacak hem donduracak’’ değerlendirmesinde bulundu. Dernek olarak yaptıkları araştırmaya göre, 4 kişilik bir ailenin 1 yılda tükettiği ortalama doğalgaz miktarının 1500 metreküp olduğunu belirten Çakar, şunları kaydetti: ‘‘Zamdan sonra Ankara’da 1 metreküp doğalgazın fiyatı KDV dahil 61.542 YKr olmuştur. İstanbul’da ise bu rakam 61.796 YKr’dir. Ankara’da tüketicilerin 1 yıllık ortalama doğalgaz gideri 923 YTL, 1 aylık ortalama doğalgaz gideri ise 77 YTL olmuştur. İstanbul’daki tüketicilerin 1 yıllık ortalama doğalgaz gideri ise 927 YTL, 1 aylık gideri de 77.25 YTL olmuştur.’’ Ankara’da 1 aylık ortalama doğal gaz giderinin asgari ücretli işçinin aylık gelirinin yüzde 20.24’ünü oluşturduğuna işaret eden Çakar, İstanbul’da ise bu rakamın yüzde 20.30 olarak ortaya çıktığını ifade etti. Tüketicilerin yanlış ve dışa bağımlı enerji politikalarına kurban edildiğini savunan Çakar, açıklamasında ‘‘EGO’nun ve diğer kamu kuruluşlarının ödemediği doğalgaz borçları, biz tüketicilerin sırtına mı yükleniyor? Hükümetin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ve BOTAŞ’ın uyguladığı bu yanlış doğalgaz politikalarından dönmesini, doğalgaz fiyatlarını indirmesini bekliyoruz’’ görüşlerine yer verdi. TÜDEF Ankara Şubesi Başkanı Üstün Bol da yaptığı yazılı açıklamayla, BOTAŞ’ın 16 Ekim’de bakanlığa ve ilgili kuruluşlara yazı yazdığını ve ‘‘kurumun doğalgaz aldığı ülkelere ödeme yapacak parası olmadığını, kamu ve yerel yönetim iştiraklerinden alacaklarını tahsil edemediğini’’ belirttiğini anımsattı. ÇAKAN: BOTAŞ’I BATIRANLAR BİZİ YÜCE DİVAN’A GÖNDERDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Enerji Bakanı Zeki Çakan, ‘‘BOTAŞ’ı bugün borç batağına sokan, maaş ödeyemez hale getirenler, bizi buraya gönderirken keşke vicdanlarını dinleseydi’’ dedi. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanları Çakan ve Cumhur Ersümer, Yüce Divan’da yargılandıkları duruşmaya, avukatları ile katıldılar. Ersümer’in avukatı Bülent Acar, İhale Yasası’nda değişiklik yapıldığını belirterek müvekkili hakkında ‘‘görevi kötüye kullanma’’ suçu yönünden beraat kararı verilmesini istedi. Ersümer, Yüce Divan heyetinin iddialarla ilgili olarak ilgili kurumlardan bilgi istediğini anlatarak, hiçbir kurumdan somut usulsüzlük belgesi gönderilmediğini belirtti. Çakan da bakanlık yaptığı dönemi anlatarak BOTAŞ’ın 2002 yılı net kârının bir önceki yıla göre yüzde 800 oranında arttığını söyledi. Çakan, ‘‘BOTAŞ’ı bugün borç batağına sokan, maaş ödeyemez hale getirenler, bizi buraya gönderirken keşke vicdanlarını dinleseydi’’ diye konuştu. İki ülke arasında gerginliği azaltmaya yönelik tüzük hazırlanması bekleniyor Atina’da askeri doruk MURAT İLEM Kapatmayı engelleme girişimi ‘Adnan Hoca’ vakfı Meclis’te kulis yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘‘Adnan Hoca'' olarak bilinen Adnan Oktar'a yakın kişiler, TBMM Genel Kurulu'nda Vakıflar Yasa Tasarısı görüşülürken, yargıda davaları süren vakıflarının kapatılmasını önlemek için TBMM'de kulis yaptı. Oktar'ın tasarıya bu yönde bir düzenleme konulmasını istediği öğrenildi. TBMM’de dün Vakıflar Yasa Tasarısı üzerindeki görüşmelere devam edildi. Görüşmeler sırasında Adnan Oktar'a yakın isimlerin, AKP'lilerle görüşerek Oktar'ın vakıflarının kapatılmaması için kulis yürüttükleri öğrenildi. Yargıtay'ın Oktar'ın İlim ve Araştırmalar Vakfı'nın kapatılmaması yönünde karar veren yerel mahkemenin kararını bozduğu, kapatılma davasının yeniden görüşüleceği belirtilirken; Oktar'ın Vakıflar Meclisi'nin kapatma davalarından vazgeçmesi yönünde tasarıya düzenleme eklenmesini istediği öğrenildi. Ancak, görüşmeler sırasında bu konuda bir değişiklik yapılmadı. Bursa ATİNA Yunanistan Genelkurmay Başkanı Oramiral Panayotis Hinofotis'in davetlisi olarak Atina'da bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘‘ırktaşlık tartışmalarından utanç duyduğunu'' söyledi. Büyükanıt, anayasadaki Türklük tanımının ırktaşlığı değil, yurttaşlığı esas aldığını anımsattı. Orgeneral Büyükanıt, TürkYunan ilişkilerinde bir ilki oluşturan resmi ziyaret programına, Meçhul Asker anıtına çelenk koyarak başladı. Büyükanıt, daha sonra gittiği Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı'nda törenle karşılandı. Hinofotis tarafından kapıda karşılanan Büyükanıt’ın tören kıtasını selamlamasının ardından iki ülke askeri yetkilileri arasında ilk gün görüşmeleri yapıldı. Yunanistan Savunma Bakanı Vangelis Meymarakis iki ülke arasındaki yakınlaşma ortamının şekillenmesi için, aşırı milliyetçi seslerin tecrit edilmesi gerektiğini söyledi. Yunan Genelkurmay Başkanlığı’ndan basına sızan bilgilere göre, görüşmelerde güven arttırıcı önlemlerin geliştirilmesi ile gerginliği azaltmaya yönelik bir kiye bunları tartışmamalı, dinamik idaellerini tartışmalı” dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin ırk esasına dayalı bir cumhuriyet olmadığının altını çizen Büyükanıt, ‘‘Anayasamız ırktaşlığa değil, yuttaşlığa dayalıdır. Neden Atatürk ‘Ne Mutlu Türk'üm diyene’ ifadesini kullanmıştır. Neden ‘Ne mutlu Türk olana' dememiştir” diye konuştu. ‘Atatürk görseydi kahrından ölürdü’ Türkiye'nin Atatürkçü sisteme dayalı olduğuna işaret eden Büyükanıt, ırkçılık konusunun Türkiye'de saptırıldığını anlattı. ‘‘Atatürk bu tartışmaları görseydi belki kahrından daha erken kaybedebilirdik” diyen Büyükanıt, ırkçılık tartışmalarına prim verilmemesi gerektiğini vurguladı. Büyükanıt, ‘‘Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlara Türk denir. Nitekim Türkiye'yi, Türkler, Araplar, Çerkezler, Rumlar gibi birçok ırk kurdu. Ancak bunların hepsine Türk denir” diye konuştu. AB yetkililerine de göndermelerde bulunan Büyükanıt, AB yetkililerinin söylemlerinde daha dikkatli olmasını isteyerek ‘‘Ancak maalesef asker (TSK), onların hedefleri arasında” dedi. Büyükanıt Atina’da askeri törenle karşılandı. (AA) tüzük hazırlanacak. Tüzük daha sonra iki ülke Dışişleri Bakanlıkları siyasi masalarına sunulacak. Toplantıların ilk gününde Türk tarafının gündeminde Ege’de uçan uçaklara Yunan silah sistemlerinin kilitlenmesi konusu ilk sırada yer aldı. Bu konuda Yunan tarafından daha dikkatli olması, uluslararası hakları öne sürerek gerginliğe yol açacak girişimlerden kaçınılması da istenecek. Yunan tarafı ise, Türk uçaklarının Ege’ye çıkışlarında uçuş planı vermeleri konusunu gündeme getirecek. Görüşmelerin ardından Pire Türk Şehitliği'ne geçen Büyükanıt, şehitlikteki anıta çelenk koydu. Atina Büyükelçiliği'nde verdiği yemekte Türk gazetecilerle sohbet toplantısı düzenleyen Büyükanıt, Türkiye'deki ırkçılık tartışmaları ve AB'ye ilişkin soruları yanıtladı. meç, son viraj, son tarih... O mu son bu mu son derken muson yağmurlarına dönen baskılar birden gevşer ve gerçek açıklanır: Bu da olmadı! AB dönem başkanı Finlandiya’nın hazırladığı en en son plan zemininde bu hafta sonu Helsinki’de bir zirve yapılacaktı. Türkiye zirveye ancak Yunanistan’ın katılması halinde dahil olacağını bildirdi. Önceki akşam Türkiye ve Finlandiya başbakanları 45 dakika süren telefon görüşmesi yaptılar. Başbakan Erdoğan, Yunanistan’da ısrar edince, Yunanistan da ‘‘ben gelmiyorum. Kıbrıs konusu Rum yönetimi ile Türkiye arasındadır’’ tezinde ısrar edince Finlandiya düşündü taşındı, dün öğle saatlerinde şu karara vardı: Bu durumda Helsinki, ne anlama gelsin ki! Zirve iptal edildi. Böylece 8 Kasım’da açıklanacak AB’nin Türkiye İlerleme Raporu’na dek Kıbrıs’ta ilerleme kaydetme hedefi düşmüş oldu. ??? Bundan sonra ne olacak? İşte size en kestirme yanıt: 1516 Aralık 2006 AB zirvesine yeni bir hazırlık yapılacak. O zirve için düşünülen çözüm planının sonu ne olacak? Bugüne kadar yapılan planların başına ne geldiyse, o gelecek. Aktardığımız soruyanıt abartılı, iddialı bulunabilir ama, bize göre gidiş bu yönde. AKP, Kıbrıs’ta her türlü ödünü vermeye hazır. Küçücük bir sorun var: Bunu Türkiye’ye nasıl anlatacaklar? Yaz sonu akıllıca bir yol haritası hazırlamışlardı. Buna göre, KKTC’de her adıma evet deme niyetinde olmayan koalisyon ortağı hükümet dışı bırakılacak... Yeni hükümet AKP ile tam uyumlu hale gelecek... Talat da bu hükümetin tamamlayıcısı olacak... Fin planına KKTC evet diyecek. Türkiye’de buna kızan olursa AKP, ‘‘Kardeşim KKTC hükümeti buna evet diyor. İşin asıl sahibi bu çözüme razı, sana ne oluyor’’ diyerek yüksek perdeden çıkışacak. Fin planı ile birlikte AKP’nin hin planı da çöktü! AKP, Kıbrıs’ta öteki alanlarda olduğu gibi ‘‘bir adım önde olma’’, ‘‘çözümü isteyen taraf’’ gibi görünme politikası izledi. Böyle yaparsa AB’ye şirin görünecek, AB de ‘‘Türkler ne kadar iyi niyetli, sorun Rumlarda’’ diyecek. Gelinen noktada AKP’nin bu yol haritası da çöktü. Finlandiya hükümet sözcüsü Mikko Narros Helsinki toplantısının iptal nedenini ‘‘Herkesi aynı masada toplayamıyoruz’’ sözleriyle ifade etti. Bir bakıma, Türkiye’yi de çözümsüzlüğün bir parçası olarak gösterdi. ??? Fin planı da artık ‘fi tarihindeki bir plan’ rafında yerini almaya hazırlanırken bu sürecin sonunu nasıl gördüğümüzü de paylaşalım... Gidiş, Kıbrıs’ın ikiye bölünmüşlüğünün tüm taraflarca kabul edilmesiyle yeni bir ‘‘son’’a ulaşabilir. AB, Kıbrıs’ı bütünleşmiş olarak almayı ve Akdeniz’in en doğusuna yerleşmeyi candan istiyor. ABDİngiltere de uçak gemisi görünümündeki bu adada mutlaka var olmayı planlıyor. Yolun devamında İngiltere, AB politikasına göre değil, ABD varlığına dayalı hareket edebilir. Kıbrıs’ın ikiye bölünmesi, birleştirici bir unsur da olabilir. Ne diyor İngilizler: Sağlam çit, iyi komşuluk getirir! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Irktaşlık tartışmasından utanç duyuyorum’ Türkiye'deki ırkçılık tartışmalarını üzüntüyle izlediğini anlatan Büyükanıt, ‘‘Irktaşlık tartışmaları yüzünden, 51 yıldır taşıdığım üniformamdan zaman zaman utanıyorum. Tür Kendilerini ‘kaçıranları’ öldürdüler ? ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya'da evleri basılarak ormanlık alana götürüldükleri bildirilen 8 kişi, kendilerini kaçıranlardan 2'sini domuz bağıyla bağlayıp öldürdü. Antalya'da Santral Mahallesi'nde bir gecekonduyu silahlı 6 kişinin bastığı ve içeride bulunan 2'si kadın 6 kişiyi ormanlık alana götürdüğü ileri sürüldü. Kaçırılan E.D ile A.K. çıkan kargaşadan yararlanarak, saldırgan oldukları ileri sürülen Cevdet Altundaş ile Mehmet Şirin Yiğit'i domuz bağıyla bağladıktan sonra öldürdü. E.D. ile A.K. gözaltına alındı, 7 kişi aranıyor. Fikriye Hanım’ın eşyaları TCDD’ye Eşyaları bağışlayan Hayri Özdinçer, ‘Kurtuluş Savaşı’nda yokluk ve imkânsızlıklar içinde yaşayan ‘iki kişi’ye ait eşyalar, gelecek kuşaklara örnek olsun’ diye konuştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fikriye Hanım’a ait özel eşyalar, hayatta kalan tek yakını olan yeğeni Hayri Özdinçer tarafından TCDD’ye bağışlandı. Özdinçer, gelecek kuşakların bu eşyalara bakarak Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine daha fazla sarılacaklarını ümit ettiğini söyledi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e olan hayranlığı ile bilinen Fikriye Hanım’ın eşyaları hayatta kalan tek yakını olan yeğeni Hayri Özdinçer tarafından korunması amacıyla TCDD’ye verildi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın teslim aldığı eşyalar arasında, Fikriye Hanım’ın kırlenti, yatak örtüsü, udu, Atatürk’ün Şam’dan Fikriye Hanım’a getirdiği tepsi ile çeşitli fotoğraflar yer alıyor. Ankara Garı’nda düzenlenen törende konuşan Özdinçer, Türkiye’nin, Kurtuluş Savaşı’nda yokluk ve imkânsızlıklarla yaşayan ‘‘iki kişi’’ye ait eşyaları, TCDD Genel Müdürlüğü’ne gönül huzuruyla teslim ettiğini belirtti. Bakan Yıldırım da, Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı yıllarında kaldığı ve 1964’ten bu yana müze olarak kullanılan Atatürk Konutu ve Demiryolu Müzesi’nde Fikriye Hanım’ın bir süre kaldığını anımsatarak Özdinçer’e teşekkür etti. Özdinçer, soruları yanıtlarken, eşya ve resimlerin 1949 yılında vefat eden babasından kaldığını, halasının udunun orijinal olduğunu, İsviçre’de yaptırdığı gölge resmin hiçbir yerde yayımlanmadığını belirtti. Gasp edilen araçtan atladı ? İstanbul Haber Servisi Şişli'de gasp edilen otomobilde bulunan Suriyeli işadamının eşi, hareket halindeki araçtan atlayarak kurtuldu. Suriyeli işadamı Ahmet Halit, Büyükdere Caddesi'ndeki bir banka şubesi önünde aracını üzerinde kontak anahtarı olduğu halde park etti. Araca binen bir kişi, otomobili çalıştırıp Mecidiyeköy yönüne giderken, Halit'in eşi Yeşim Tarım Halit araçtan atladı. Yeşim Tarım Halit olayda hafif yaralandı. Tecavüz kurbanı bebek ? İZMİR (AA) İzmir'in Menderes ilçesinde, dövüldüğü iddiasıyla hastanede tedavi altına alınan ve tecavüze uğradığı belirlenen 1.5 yaşındaki N.N.B'nin, yerleştirildiği Karşıyaka Çocuk Yuvası’nda havale geçirdiği öğrenildi. N.N.B, yeniden Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Servisi'nde tedavi altına alındı. Başhekim Dr. Gazi Yiğitbaşı, ‘‘Biz yurda gönderdiğimizde bebeğin sağlık durumu iyiydi. Böyle bir durum beklemiyorduk'' dedi. ULUSLARARASI YARIŞMA RAUF DENKTAŞ SAMSUN’DA 1. KOŞU: F: Marakeş, P:Efehan (6), PP: Sabire (4), S: Canım Ciğerim (1). 2. KOŞU: F: Huzurlu (5), P:Leones (6), PP:Canay Bike (7), S: Queen Mumm (15). 3. KOŞU: F:Rüzgarın Sesi (10), P: Kızım Beroş (8), PP: Khartoum (3), S: Almelek (5). 4. KOŞU: F: Ağa Derviş (5), P: Albruz (6), PP: Falcon Flught (8), S: Eagle Dance (7). 5. KOŞU: F: Sert Kaya (7), P:Gümüş Kırbaç (5), P: Acarbeyim (4), S: Babasalim (3). 6. KOŞU: F: Kara Pehlivan (3), P: Canemir (1), PP: Hülya Hanım (10), S: Fast Fire (2). 7. KOŞU: F: Kanmanhan (6), P: Çağan (2), PP: Eyvağ (8), S: Hastamer (5). 8. KOŞU: F: Göbelli Cihan (1), P: Bilgecan (7), PP: Ceylangülü (8), S: Hür Can (4). 9. KOŞU: F: My Glory (10), P: Turkish Dance (5), PP: ReALTILI GANYAN ality (1), S: Platinum (2). 5 7 3 6 1 10 Günün İkilisi: 6 5 2 7/8 9. Koşu: 10/5. 8 4 8 4/10 Çifte Bahis: 4. 7 5 2/3 Çifte: 3/6. 8 yaşındaki Vahap santrançta 4. oldu İZMİR (AA) Milli Eğitim Vakfı (MEV) Özel İzmir İlköğretim Okulu 3E sınıfı öğrencisi Vahap Şanal'ın, Gürcistan'ın Batum kentinde düzenlenen Uluslararası Gençler Yaş Grupları Satranç Şampiyonası'nda dördüncü olduğu bildirildi. MEV'den yapılan açıklamada, müsabakalarda 11 turda 8 puan toplayan Vahap Şanal'ın, 8 yaş kategorisinde dördüncülüğü Çinli rakibiyle paylaştığı kaydedildi. Tüm yaş gruplarında şimdiye dek Türkiye'nin elde ettiği en iyi dereceyi aldığı ifade edilen Vahap'ı önce sınıf arkadaşlarının kutladığı belirtilen açıklamada, yarışmaya 57 ülkeden 748 sporcunun katıldığı bildirildi. ‘Kıbrıs Türkiye’nin güvenliğiyle ilgili’ SAMSUN (Cumhuriyet) KKTC’nin birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs konusunun Ermeni meselesinden daha az ‘‘milli’’ olmadığını belirterek ‘‘Kıbrıs meselesi ana vatanın şanıyla, şerefiyle, güvenliğiyle ilgili bir meseledir’’ dedi. Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) Kongre ve Kültür Merkezi’nde önceki gün ‘‘AB Sürecinde Kıbrıs’’ konulu konferans veren Denktaş, Türkiye’nin AB’ye üyeliği için Kıbrıs meselesinin dayatıldığını söyledi. Denktaş, ‘‘Eğer bu davadan Türkiye’yi sökerlerse arkadan gelecek olanlar, Ermeni meselesidir, ekümenlik meselesidir, azınlık olmayanları azınlık yapma meselesidir, ABD’nin kurduğu Kürdistan ile bazı vilayetlerin birleşmesi meselesidir ve Sevr Antlaşması’nı uygulamamız meselesidir’’ diye konuştu. Meslek Tanıtım Günü ? Eğitim Servisi Fen Bilimleri Merkezi Dershaneleri’nce düzenlenen ‘Üniversiteler ve Meslek Tanıtım Günü’, yarın, dershanenin Beylikdüzü şubesinde gerçekleştirilecek. Tanıtım Günü’ne, Bahçeşehir, Beykent, Boğaziçi, Doğu Akdeniz, Doğuş, Haliç, Işık, İstanbul Bilgi, İstanbul Kültür, İstanbul Ticaret, Kadir Has, Koç, Lefke Avrupa, Maltepe, Okan, Sabancı, TOBB Ekonomi ve Teknoloji, Uluslararası Kıbrıs, Yakın Doğu ve Yeditepe üniversiteleri katılacak. Toplantıda ayrıca çeşitli meslekler tanıtılacak. Öğrenci serviste bıçaklandı ? SIVAS (AA) Sıvas'ta lise öğrencisi V.E. (17), okul çıkışında evine gitmek üzere bindiği öğrenci servisini durduran 4 kişinin bıçaklı saldırısında yaralandı. Öğrenci tedavi altına alınırken kaçan ve eşkâlleri belirlenen zanlıların yakalanması için çalışma başlatıldı. Kentteki bir kulüpte lisanslı olarak basketbol oynadığı öğrenilen öğrencinin, kendisine saldıranları tanımadığını ve niçin saldırıya uğradığını da bilmediğini söylediği öğrenildi. 83 sporcuyla yarıştı Okul Müdürü Halil Çıldır, yarışmada 8 yaş grubunda yarışan 84 sporcu arasında dördüncü olmayı başaran Şanal'ı kutladığını söyledi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle