Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 KASIM 2006 CUMA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr İSTANBUL KİTAP FUARI’NDA BUGÜN ? HEYBELİADA SALONU'nda 15.30'da 'Montaigne Denemeler' adlı söyleşi. Konuşmacılar: D. Ceyhun, H. Altınkaynak, H. Portakal, N. Karakaş. Düzenleyen: Cem Yayınevi. 16.45'te 'Müzikte Alımlama Alımlama Çeşitlemeleri ve Boyutları...' adlı söyleşi. Yöneten: Zehra İpşiroğlu. Konuşmacılar: N.İpşiroğlu, Ö. Manav, M. Nemutlu. Düzenleyen: Papirüs ve 24 Yayıncılık. ? BÜYÜKADA SALONU'nda saat 13.00'te 'Çağdaş Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Bağlamında 100 Temel Eser' adlı panel. Yöneten: H. Altınkaynak. Konuşmacılar: Ç. Öner, N. Yılmaz, İ. Gülek, E. Aysever, Z. Aliye. Düzenleyen: Türkiye Yazarlar Sendikası ve Uluslararası PEN Kulüpleri Federasyonu Türkiye Merkezi. 15.30'da 'Tarihsel Roman Yazmak' adlı söyleşi. Konuşmacı: E. Bener. Düzenleyen: Dünya Kitapları. 18.00'de '12 Eylül Edebiyat, Sanat ve Yüzleşme... Kitaplar Silahlardan Tehlikeli Değildir' adlı söyleşi. Konuşmacılar: A. Oktay, Z. Coşkun, F. Yaman. Düzenleyen: 78'liler Girişimi. ? KARADENİZ SALONU'nda 12.45'te 'Nece Konuşuyoruz?' adlı söyleşi. Konuşmacı: F. Hepçilingirler. Düzenleyen: Everest Yayınları. 15.30'da 'Doğan Hızlan Dostlarıyla' adlı söyleşi. Yöneten: E. Ercan. Konuşmacılar: M. Gürpınar, K. Özer, A. Özyalçıner, S. Sezer, H. Çağdaş, F. Şüyün. Düzenleyen: Türkiye Yazarlar Sendikası, Uluslararası PEN Türkiye Merkezi ve Türkiye Yayıncılar Birliği. 18.00'de 'Şairlerden Attilâ İlhan Şiirleri' adlı şiir dinletisi. Yöneten: A. Birkiye. Şairler: A. Öktem, A. Behramoğlu, D. Durukan, E. Ercan, E. Canberk, M. Celal, S. Bolat, S. Sezer, T. Tanyol, T. Fişekçi, V. Sakman. Düzenleyen: Türkiye Yayıncılar Birliği TÜYAP. ? MARMARA SALONU'nda 12.00'de 'Çocuklar İçin Çıtır Çıtır Felsefe' adlı söyleşi. Yöneten: A. İncesulu. Konuşmacılar: İ. Kuçuradi, B. Dağdeviren, M. Soysal, A. Der. Düzenleyen: Günışığı Kitaplığı. 15.15'te 'Derinliğine Kimse Sevgili Olamadı' adlı söyleşi. Konuşmacı: C. Ersöz. Düzenleyen: Tekin Yayınevi. 16.30'de "İthaka'sı Olmayan Odiesus" adlı söyleşi. Konuşmacı: A. Erdoğan. Düzenleyen: Everest Yayınları. 17.45'te 'Canım Acıyor Baba' adlı söyleşi. Konuşmacılar: F. Şüyün, D. Kavukçuoğlu. Düzenleyen: TÜYAP. ? INTEREXPO SALONU'nda 14.15'te 'Ölümünün 20.Yılında Öykücü, Şair ve Romancı Olarak Fahri Erdinç' adlı panel. Yöneten: K. Özer. Konuşmacılar: A. Behramoğlu, D. Ceyhun, A. Özyalçıner. Düzenleyen: Yordam Kitap. Nüzhet Kutluğ şimdi de sanat hayatının retrospektif bir sergisi olarak kapsamlı bir kitapla karşımızda Y eni ve ileriye dönük çalışmalarıyla... İBRAHİM ERSARAÇ ergilerini düzenli izlediğim sanatçılar arasında Nüzhet Kutluğ en başta gelen bir ressamdır. İlk sergisini Balıkesir'de açtığında tatil dolayasıyla orada idim. Zevkle izlemiştim... Empresyonist üslupta peyzajların ağırlıkta olduğu bir sergiydi. Matisse'vari, tüpten çıktığı gibi saf renklerin usta fırça vuruşları ile gelecek için ümit uyandırıyordu... Son yıllarda muntazam aralıklarla açtığı sergilerle, hep ileriye yönelik yeniliklerin izini sürerek tablolarını oluşturdu, sergiledi. İlk kompozisyonlarında figüratif tarz çalışmalar zamanla soyut yüzeylerde modern üslup perspektifinde renklerin de olgunluk kazanması ile gözler önüne serilmeye başladı... Yılların deneyimiyle dış dünyaya nesnel bakış, gerçekçi gözlemlerle mantıksal tavırlar içerisinde, geometrik düzenlemelerle tablolarını oluşturdu. S Olgun paletinde renkler süzülerek, arabesk karışımlarda araya giren soyut figürlerin titreşimleri ile seyrine doyum olmayan kıvamlara ulaşmış oldu! Usta sanatçı muntazam çalışmaları arasına, şimdilerde bugüne kadar oluşturduğu sergilerden en beğendiği tablolardan çektiği 154 adet dia ile adeta ömrünün sergisi olarak ‘‘1953'ten günümüze NÜZHET KUTLUĞ'' adı ile güzel, kapsamlı bir kitap oluşturdu. CEYGüzel Sanatlar, DergiGaleri'den çıkan bu kitabını, geçen yıl bir trafik kazasında kaybettiği sevgili eşi Sevin Kutluğ'un anısına adamış. Nüzhet Kutluğ, bu kapsamlı ve büyük ölçüde kitabı ile bizi adeta retrospektif bir yeni sergisine götürmüş oldu. Sayfaları çevirdikçe ilk figüratif tablolardan sonra modern düzenlemelere doğru sanatçının gelişim çizgisini çok rahat bir şekilde izleyebiliyoruz. Tablolarda özellikle son kompozisyonlarında felsefi bir görüşle hayatın sırrını, önceki ve sonraki izlenimlerinin güzel harmanlaması içerisinde sanki şair Behçet Necatigil'in şu dizeleri ile örtüştürüyordu: ‘‘Kaynaşır birbirine gün olur zamanlar; Geçmiş, gelecek bileşir tek kesitte. SEVİN KUTLUĞ’UN ANISINA ? Usta sanatçı muntazam çalışmaları arasına, şimdilerde bugüne kadar oluşturduğu sergilerden en beğendiği tablolardan çektiği 154 adet dia ile adeta ömrünün sergisi olarak ‘‘1953'ten günümüze NÜZHET KUTLUĞ'' adı ile güzel, kapsamlı bir kitap oluşturdu. SEZEN CUMHUR ÖNAL’A Fransa'dan sonra İtalya'dan da Şövalye unvanı Kültür Servisi Sanatçımız Sezen Cumhur Önal'a İtalya'dan "Ordine della Stella delle Solidarieta" nişanı ve "Cavaliere" unvanı verildi. Önal konuyla ilgili olarak "Ses bayrağım Türk diline duyduğum sevgi ve saygı ile kaleme aldığım, Türk pop müziğinde 'Aranjman' döneminin ilk denemeleri olarak kayda geçen Radyo Günleri'nde yazdığım Türkçe şarkıları 45 devirli plaklara okuyan, dünyaca meşhur İtalyan sanatçı dostlarımın Mina, Peppino di Capri, Tony Cuchiara, Peppino Gagliardi, Elsa Quatra, Mario Zelinotti ve Luigi Tenco'nun eserleri 2006 yılında globalleşen dünyada, Türk ve İtalyan uluslarının geleneksel dostluğunun simgesi olarak değerlenirken, bu unvan ve nişanları almak beni onurlandırıyor" dedi. Bir yıl önce de Fransa Cumhuriyeti Kültür Bakanı Renaud Donnedieu de Vabres tarafından "L'Ordre Des Arts et Des Lettres" nişanı ve "Chevalier" (Şövalye) unvanı ile ödüllendirilmişti. Sanki ilk kez yaşarız yaşanmışı dünlerde Ya da başlar ansızın tâ ilerde olacak.'' Nüzhet Kutluğ, 1972'de İspanya Hükümeti'nin bursunu kazanarak Madrid'e gitti. San Fernando Krallık Güzel Sanatlar Akademisi'nde Prof. Percio ile özgünbaskı, Prof. Rocco ile resim çalıştı. 197374'te İstanbul Eğitim Enstitüsü'ne, 1982'de Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resimİş Bölümü'ne atandı. 1986'da doçent, 1992 yılında profesör, 1993'te de ‘‘Resim Eğitimi Ana Sanat Dalı Başkanı'' oldu. ‘‘Çağdaş Türk Sanatı'' sergilerine katıl dı. 1987'de 48. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde ‘Devlet Resim Ödülü'nü kazandı; birçok ödülü oldu! Öğretim görevlisi olarak da pek çok resim öğretmeni ve ressam yetiştirdi. İlk sanatçılık yıllarından bu yana, hep titiz ve bilimsel bir çizgi üzerinde yeninin izini sürdü. Bir filozof, ‘‘Eğer içinizdeki coşku ve yaratma gücünü koruyabiliyorsanız, yaşlanabilirsiniz; fakat ihtiyarlamazsınız'' der. Nüzhet Kutluğ da ihtiyarlamadan ve de ilk heyecanını kaybetmeden yazar Doğan Hızlan misali ‘‘Eleği duvardan indirelim'' diyerek ununu eliyor! Onlarca kişisel sergi açtı, karma sergilerde yer aldı. Bir sanatçının yarattığı yapıtların birçoğu satılarak, armağan edilerek ya da başka biçimlerde muhakkak elinden çıkacaktır. Ama böyle başlangıcından son çalışmalarına kadar, sanatçının ürettikleri, toplu olarak ve güzel bir baskı ile bir kitapta yer alırsa o sanatçı geleceğe kalabilir... K  M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Besteci Cenan Akın yaşamını yitirdi ? Türkiye’de çoksesli müziğin yaygınlaşması ve benimsenmesi için çocuk ve gençlik korolarının büyük önem ve işlev taşıdığı görüşünü savunmuş, bu amaçla özellikle okul korolarında değerlendirilmek üzere 100’ü aşkın koro yapıtına imza atan ünlü besteci bugün toprağa verilecek. Kültür Servisi Tanınmış bestecilerimizden Cenan Akın, dün sabaha karşı yaşamını yitirdi. Bir süredir kanser tedavisi gören Akın'ın cenazesi bugün Karacaahmet Şehitlik Camii'nde kılınacak namazın ardından Kanlıca Mezarlığı'nda toprağa verilecek. 1932 Şebinkarahisar doğumlu olan Cenan Akın, İstanbul Belediyesi Konservatuvarı'nın vurmalı çalgılar bölümüne girdi, Raşit Abet'ten armoni, Ferdi Statzer'den kompozisyon dersleri aldı. 1955 yılında konservatuvarı bitirdikten sonra okula solfej öğretmeni olarak atandı. İstanbul Şehir Orkestrası’nda vurmalı çalgılar üyesi olarak da çalışan Akın, bu yıllarda koro yönetmenliğine başlayarak İstanbul Üniversitesi Gençlik Korosu’nu çalıştırdı. Bu başarılı deneyimini geliştiren Cenan Akın, kendisini uzun yıllar koro çalışmalarına adayarak, İstanbul’da yeni koroların kuruluşunu ve eğitimini üstlendi. Bestecinin bu alandaki yapıcı çalışmalarının başında, TRT bünyesindeki çocuk ve gençlik korolarının kurumsallaştırılması gelir. Cenan Akın, 1968’de Hamburg’da koro yönetmenliği için yaz kurslarına katıldı, ayrıca Salzburg’da kısa dönem orkestra şefliği çalışmaları yaptı. 1957 yılında Akbank Çocuk Korosu’nu kurdu. 1978 yılında İstanbul Devlet Konservatuvarı armoni ve kontrpuan bölümlerini bitiren besteci, aynı konservatuvarda armoni, enstrümantasyon ve koro yönetimi dersleri verdi, profesör olarak sürdürdüğü görevinden 1997 yılında emekliye ayrıldı. 1998 yılında Marmara Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü’nde “eğitim müziği besteciliği” üzerine dersler vermeye başladı. Cenan Akın, büyük emek verdiği koro müziği alanında Türkiye’de düzenlenen yarışmalarda besteleriyle ödüller kazandı. Yapı Kredi Bankası Yarışması'nda “Melodi Ödülü”, 1955, TRT Halk Türküleri Armonileme Yarışması'nda birincilik ödülü, 1971, TRT Bando Müziği Yarışması'nda, özel ödül, 1978, ENKA Gençlik Şarkısı Yarışması'nda özel ödül, 1985, Sevda – Cenap And Müzik Vakfı’nın Gençlik Şarkısı Yarışması'nda ikincilik ödülü ve özel ödül, 1985, Kültür Bakanlığı Yarışması'nda ikincilik ödülü, 1986, TRT Çocuk Şarkısı Yarışması'nda birincilik ve üçüncülük ödülü, 1989. Bestecimiz, Türkiye’de çoksesli müziğin yaygınlaşması ve benimsenmesi için çocuk ve gençlik korolarının büyük önem ve işlev taşıdığı görüşünü savunmuş, bu amaçla özellikle okul korolarında değerlendirilmek üzere 100’ü aşkın koro yapıtı yazmıştı. Bu parçalarında halk müziği renklerinden yararlanmış, Batı'nın “üçlü armoni” yönteminin yanı sıra, Kemal İlerici’nin “dörtlü armoni dizgesi”ni de kullanmıştı. 'Cumhuriyet Konserleri' ile sesini duyuran Binay Koçak: TRT, Ankara Türküsü'nü yasaklamamalıydı!.. kisiyle benim gibi sanatçılar ve ürünleri çeşitli, sudan gerekçelerle TRT'den yasaklanıADANA Türk halk müziği ile özgün müzi yor” diyerek tepkisini gösterdi. Geçen günlerde Çukurova Üniversitesi'nde ği harmanlayıp seslendirdiği parçaların yanı sıra, son dönemlerde verdiği “Cumhuriyet Kon verdiği “Cumhuriyet Konseri”nde de ilk CD'sinserleri” ile adını duyuran Binay Koçak'ın, 3.5 de yer alan “Ankara Türküsü, Sıvas Destanı, ay önce piyasaya çıkan “Beynimdeki Eşkıya” Deli Gönlüm, Merhaba, Beynimdeki Eşkıya” CD'sinde de yer alan “Ankara Türküsü” TRT gibi parçalarını büyük bir coşku ve katılım içinengeline takıldı. Hemen hede seslendirdiğini anımsamen tüm radyo ve bazı tele ? “Atamızın ölüm yıldönümü tan Koçak, müzikten çok sovizyonlarda çalınan şarkı TRT olan 10 Kasım'da Mersinli runlarla uğraşmaktan yakıntarafından "siyasi olduğu" dı. “Beynimdeki Eşkıya” ile sanatseverlerle Kültür gerekçesiyle yasaklandı.. Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan Merkezi'nde bir araya geleceğiz. Uğur Mumcu'nun katlediliYasaklı Ankara Türküsü'nü bir TATÜRK’ÜN şine dek geçen süreci içine kez de onlarla seslendirip o SESİ VAR’ alan bir çalışma gerçekleşİçinde Atatürk'ün sesi doyumsuz duyguyu paylaşacağız. tirdiklerini söyleyen Koçak, “Cumhuriyet Konserleri” nin de kullanıldığı parçayı Ben yine 'Merhaba ülkem, senin dizisine Mersin'de devam edeher konserinde halkla birlik toprağında doğdum, senin ceğini söyledi ve ekledi: te coşku içinde seslendirdi toprağında öleceğim' sloganıyla “Atamızın ölüm yıldönüğini söyleyen Koçak, “Ruhi yoluma devam edeceğim." mü olan 10 Kasım'da MerSu söylediğinde de TRT 'yasinli sanatseverlerle Kültür sak' demişti. Benim verdiğimi ise, 'siyasi olduğu' gerekçesiyle yayımla Merkezi'nde bir araya geleceğiz. Yasaklı Anmıyorlar. Neresi siyasi. Atatürk'ün sesi var. Ke kara Türküsü'nü bir kez de onlarla seslendinan Doğulu'nun 10. Yıl Marşı'nda da var. Her rip o doyumsuz duyguyu paylaşacağız. Ben yerde çalınıyor, Türk halkı coşku içinde din yine 'Merhaba ülkem, senin toprağında doğdum, liyor, söylüyor. Ama yasağın nedeni ve kayna senin toprağında öleceğim' sloganıyla yoluma ğını biz biliyoruz. AKP kadrolaşmasının et devam edeceğim." SAV AŞ KÜRKLÜ ‘A 'Plastik Sanatlarda Telif Hakları ve Etik' Paneli Kültür Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, Güzel Sanatlar Birliği Resim Derneği ve Modern Sanatlar Müzesi Derneği işbirliği ile, “Plastik Sanatlarda Telif Hakları ve Etik” konulu panel, 3 Kasım 2006 Cuma günü saat 18.00’de Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Plastik sanatlar alanındaki sanatçıların eserleri ile ilgili hakları konusunda bilgilendirilmesi ve sanat eserlerinde telif hakları kavramının güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen panelde, konuyla ilgili Türkiye’deki en yetkin hukukçulardan Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Avukat Ünsal Piroğlu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Arslan Kaya ve Yrd. Doç. Dr. Azra Arkan Serim, telif hakları ile ilgili hukuksal çerçeve ve yasal uygulamalarla ilgili bilgiler verirken; Prof. Aydın Ayan (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ve Prof. Dr. Kaya Özsezgin (Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) de telif hakları ile ilgili uygulamaları sanatçılar açısından ele alacaklar. (212 293 12 70) ÖDÜLLER, YAPITLAR... CUMHURİYET 14 K