14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Esnaf odaları başkanları, ekonominin gittikçe kötüleştiğini belirtip hükümeti uyarıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Sosyal patlama kapıda’ ZEYNEP ŞAHİN ‘Dondurmam Gaymak’... Binlerce yıllık tarih ve uygarlık Ege’de yaşamı kucaklar; tanrıçaların, tanrıların yaşadığı o coğrafyada savaşlara karşın ‘‘aşk’’ kelimesi bir türkü olup Menderes’in sularına karışır... Bir tutkudur Ege... Bir özlem... Sevinç... Mutluluk... Tarihin sayfalarında olup bitenler söylencelerle bugüne gelir... Milet ve Miletos... Açıkhava tiyatroları bugün kendi yalnızlığı içinde hüznün resmini çiziyor... Her yıl yolum düşer benim oralara. İstanbul’dan başlayan yolculuğum, İzmir’den devam eder... Kimi zaman Çanakkale üzerinden Ezine’ye iner, Kaz Dağları’nda tarihle buluşur, denizin mavi derinliğinde savaş tanrılarıyla konuşurum. Bazen Helene’yle karşılaşırım, Çoban Paris’le dertleşirim. Biga’da olurum, Balya’da, Ören kıyılarında. Altın avcılarını yazarım, kirlenen çevreyi, Kaz Dağları’nda yok olan bitki türlerini... Bafa Gölü’nden geçerim, Milas’tan Yatağan’a vurur, Muğla’da soluklanıp Akyaka Köyü’ne inerim... İnsanları dosttur, sevgi doludur Muğla’nın, Ula’nın, Köyceğiz’in, Fethiye’nin... Siyasetin, kültürün, tarihin, insan olmanın merkezidir Ege... İnsanı saf ve temiz... Cana yakın... Mizaha meraklı... ??? Buradan nereye geleceğimi merak ettiniz, biliyorum... Yatağan’daki termik santralın doğayı nasıl kirlettiğini, Turgut Özal’ın 80’li yıllarda Gökova Termik Santralı’nın bacalarını yeşile boyattığını anlatmayacağım... Çok yazıp çizdim!.. Marmaris, Bodrum’u da anlatmayacağım, Ege’deki kıyı yağmacılığını, yamaç paraşütçülüğünü, denizleri kirleten balık çiftliklerini de, mavi yolculuğu da... Halikarnas Balıkçısı’nın, Azra Erhat’ın, Sabahattin Eyüboğlu’nın doğa sevgisini, tarihe, kültüre bakışını, maceralarını yazmayacağım... Bugünlerde Prof. Dr. Şadan Gökovalı’nın da yeni bir kitabı yok zaten... Yüksel Aksu’nun senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini yaptığı ‘‘Bir Ege Geyiği’’nden söz edeceğim: ‘‘Dondurmam Gaymak...’’ Geçen hafta Ankara’da olduğum için, ‘‘Dondurmam Gaymak’’ın galasına gidemedim, bizim Oktay Ekinci’nin çağrısı olduğu halde... Pazar günü kapı komşumuz Cevahir’de izledim... Salon tıklım tıklım doluydu... Oskar adayı, ödüllü bir filmdi ‘‘Dondurmam Gaymak’’. Yıl 1995... Ege’nin bir kasabası... Yani Muğla’nın Ula ilçesi... Dondurmacı Ali Usta’nın yaşam mücadelesi. Dondurma firmalarına karşı ayakta kalabilme savaşımı... Muğla halkı, Yüksel Aksu önderliğinde kendi filmini çekmiş. Yüksel Aksu, bir ilki denemiş ve çok başarılı olmuş. Ticari kaygılardan uzak bir film. Maliyet 150 bin dolar bildiğim kadarıyla... Dondurmacı Ali Usta’yı oynayan Devlet Tiyatroları sanatçısı Turan Özdemir’in dışındakiler yöre insanı: Çocuklar, kadınlar, gençler, yaşlılar. Filmin oyuncu koçu ise Mehmet Ali Alabora. Filme Muğla halkının katkısının büyük olduğunu söylüyor Elif Dağdeviren... ??? Bilmem ‘‘Bisiklet Hırsızları’’nı izlediniz mi? Tüm dünya o İtalyan filmini beğeniyle izlemişti. Vittorio De Sica çekmişti, senaryosunu Cesare Zavatti’nin yazdığı bu önemli yapıtın... Yeni gerçekçilik akımının önde gelen yönetmeni Vittorio De Sica sinemaya bir yenilik getirmişti yıllar önce. Yüksel Aksu da ‘‘Dondurmam Gaymak’’ta bu yolu izlemiş. Gelişmiş montaj tekniğinden, yapay ışıktan, profesyonel oyuncudan yararlanmamış... Tıpkı ‘‘Bisiklet Hırsızları’’nda olduğu gibi, sinema aracılığıyla gündelik yaşamı beyazperdeye yansıtmış... Laikliğin, demokrasinin bir yaşam biçimi olduğu mesajını vermiş! Film Yüksel Aksu’nun doğduğu Ula, GökovaAkyaka, Çine, Yatağan, Akçapınar, Yeşilyurt ve Milas’ta doğal mekânlarda çekilmiş... Sıradan insanların öyküleri harika bir başyapıt olmuş... Mutlaka izleyin!.. DÜZELTME: 25 Kasım tarihli ‘‘Ulusal Bütünlük’’ başlıklı yazımda, bilgisayardan kaynaklanan bir yanlışlık olmuştur; düzeltir, özür dilerim. Şöyle olacaktı bitiş cümlesi: ‘‘Gün, laik demokratik cumhuriyete, üniter devlete sahip çıkma, yobazlığa, ırkçılığa, emperyalizme karşı dimdik ayakta durma günüdür...’’ Sezer: Hata düzeltilmeli ? ANKARA (Cumhuriyet) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, yaptığı yazılı açıklamada, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerin ödedikleri sosyal güvenlik destek primi oranının yüzde 33.5’e yükseltildiğini belirtti. Sezer, böylece bugüne kadar yüzde 10 oranında sosyal güvenlik destek primi ödeyen BağKur emeklilerinin yılbaşından itibaren 3 kat fazla pirim ödemek zorunda kalacaklarını ifade ederek bunun düzeltilmesini istedi. BağKur’luların, bir işverene bağlı olmadıkları için primlerin tamamını kendilerinin ödediğini ifade eden Sezer, ‘‘AKP hükümeti, açıkça emekli aylığı ile geçinemeyen BağKur emeklisine, ‘çalışma öl’ demektedir’’ dedi. ANKARA AKP hükümetinin ekonomi politikalarını eleştiren esnaf, “Gayri safi milli hasıla (GSMH) arttı deniyorsa nerede bu para” diye soruyor. Karadenizli esnaf tıpkı çiftçi gibi AKP’nin fındık politikasının kurbanı olurken Doğu’da piyasanın durgunluğuna ve esnafın ayakta kalmakta zorlandığına dikkat çekiliyor. İç Anadolu’da ise birbiri ardına kapanan dükkânlarla 2007’nin “kara yıl” olduğu vurgulanırken TESK, “Esnaf hiçbir dönemde bu kadar tepkili olmadı” uyarısını yapıyor. Anadolu’daki, Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği (ESOB) ? TESK ve CHP’nin önceki gün düzenlediği “Esnaf Kurultayı”nda seslerini yükselterek bir kez daha sorunlarını dile getiren esnaf, AKP hükümetinin ekonomik politikalarının mağduru olmaktan yakınıyor. TESK Genel Başkanı Derviş Günday’ın başdanışmanı ve Esnaf Kurultayı’nın organizasyonunu üstlenen Ersan Yavuz, “Esnaf hiçbir dönemde bu kadar tepkili olmadı” vurgusunu yaparak “Esnaf kesimi genellikle muhafazakârdır. Dükkânını kapatıp da herhangi bir eyleme girişmez. Ama kurultayda, çok büyük ve heyecanlı bir kitle vardı” diye konuştu. başkanları da hem esnafın içinde bulunduğu durumdan hem Türkiye ekonomisinin gidişinden memnun olmadıklarını belirtiyor. Esnaf temsilcileri, bölgelerindeki esnafın ve çiftçinin içinde bulunduğu durum ile Türkiye ekonomisinin seyrini Cumhuriyet’e değerlendirdi. Trabzon ESOB Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu: Karadenizli esnaf, en başta hükümetin fındıkta izlediği politikadan mağdur oldu. 6 YTL olan fındığın kilosunu 3 YTL ’ye düşürdüler. Devletten, kooperatiften para alınamıyor. Esnaf, sürekli borçlanıyor ve ödeyemiyor. Hipermarket Yasası çok hassas bir konu. Yıllardır Meclis’te bekliyor, bir türlü çıkmadı. Esnafa adeta, “Sizi görmezden geliyoruz” demek tehlikeli bir yaklaşım. Kayıtlarını sildiren pek çok esnafımız oldu. Sildirmemiş olanların da kapısı açık fakat rafları boş, piyasaya borçlu, bankalara borçlu, batağın içinde... Bu durum yakın zamanda sosyal dengelerin bozulacağının açık göstergesi. “GSMH’yi artırdık” deniyor. O zaman biz de soruyoruz: Nerede bu para? Diyarbakır ESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu: A KP’YE TEPKİ Halk sokağa dökülüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümetinin ekonomi politikalarından memnuniyetsizliğini dile getiren kesimlerin sayısı hızla artıyor. Geçinememekten, sosyal haklardaki geriye gidişlerden yakınan esnaftan memura milyonlarca yurttaş, seslerini duyurmanın yolunu eylem ve mitinglerde buluyor. Türkiye ekonomisinin iyi bir grafik çizdiği yönündeki hükümet kanadı söylemlerinin tersine, toplumun neredeyse tüm kesimleri yaşam koşullarından rahatsız. AKP hükümetinin fındık politikasına tepkisini göstermek için çiftçi 80 bin kişiyle sokaklara dökülmüş, yaratılan toplumsal hareketin yankısı da büyük olmuştu. Eğitimciler, 24 Kasım’da ve öncesinde yaptıkları ziyaretler ve eylemlerle sorunlarını dile getirirken, aldıkları ücretlerle yaşayamaz hale geldikleri, ağır iş yükü, özlük haklarında gerekli iyileştirmelerin yapılmaması gibi konuları hükümete iletmişti. Doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanları ise “Sağlıkta Yıkımı Durduralım” sloganıyla Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) başlattığı eylemlilik süreci ile seslerini duyuruyor. CHP’li Ersin Meclis’e taşıdı ? ANKARA (AA) CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Şanlıurfa’da haremselamlık oturulan toplantıyı, Meclis gündemine taşıdı. TBMM Başkanlığı’na, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Ersin, Şuurlu Öğretmenler Derneği tarafından, Öğretmenler Günü kutlamalarında, haremselamlık oturan davetlilere Saidi Nursi’nin kitaplarının dağıtıldığının basında yer aldığını belirtti. ‘‘Tarikat ve cemaatlerin Atatürk ve laik rejime karşı girişimlerini, yasal takibata uğrama ve cezalandırma endişesi duymadan yoğunlaştırmış olmaları, dikkat çekmektedir. Bunların, AKP iktidarında emniyet ve bürokraside kadrolaşmış olmalarının verdiği cesaretten kaynaklandığı yadsınamaz’’ diyen Ersin, bu etkinlikten ve etkinlik programından vali ve milli eğitim müdürlüğünün haberi olup olmadığını, düzenleyenler hakkında yasal işlem yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi istedi. Ege’de barış için müzisyen buluşması Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen “Barış İçin Kuzey Güney Müzisyenleri Buluşması” etkinliği çerçevesinde birçok film müziği bestesine imza atmış olan Yunanlı ünlü besteci Eleni Karaindrou, 3 Aralık Pazar günü Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda konser verecek. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Taksim’de bulunan Yunanistan İstanbul Konsolosluğu’nda, Yunanistan İstanbul Başkonsolosu Alexis Aleaxsandris ve Eleni Karaindrou’nun katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Sarıgül, “Ege Denizi, bu coğrafyada yaşayan herkesin ortak vatanıdır. Bu coğrafyanın insanlarını ağırlarken onları konuk olarak görmüyoruz. Müzikle dünya insanını birbirine bağlamayı ustalıkla başaran, evrensel müziğin büyük ustasını İstanbul sanatseverleri ile buluşturmaktan son derece mutluyum” dedi. Karaindrou da İstanbul’da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Eleni Karaindrou’ya konserinde şef Erol Erdinç yönetimindeki Hacettepe Üniversitesi Senfoni Orkestrası ve Yunanistanlı birçok solist eşlik edecek. (Fotoğraf: HÜLYA KESKİN) Ankara mitingi KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde ülke genelindeki 2 milyon kamu çalışanına ulaşmak hedefiyle “2007 bütçesine ilişkin referandum” yürütülüyor. İllerden gelecek sonuçların genel merkezde toplanması sonrası, 5 Aralık’ta TBMM önünde bir açıklama yapılarak, sonuçlar hükümete iletilecek. Kamu emekçilerinin iradesini iktidara gösterme amacı taşıyan referandum sonrası, KESK’e bağlı memurlar 14 Aralık’ta iş bırakma eylemi yapacak. Aynı gün başkentte miting gerçekleştirecek olan kamu emekçileri, KESK üyesi olsun olmasın, örgütlü ya da örgütsüz, esnaf, çiftçi, işçi, işsiz, öğrenci her kesimin destek vermesini istiyor. Bölgenin esnafı en başta buradaki huzursuzluktan, istikrarsızlıktan çok etkileniyor. Esnaf ayakta duramıyor. Bölgedeki gayrimenküller bankalar tarafından ipotek kabul edilmiyor. Kredi kullanamıyoruz. El sanatları faaliyeti giderek azalıyor. Ayakta kalabilen esnaf daha çok gıda ve giyim üzerine hizmet veriyor. Kentimizdeki işsizlik yüzde 50’yi geçti. Türkiye ekonomisinde, tablo üzerinde koalisyon hükümetlerine göre bir rahatlama, iyiye gidiş görünüyor gibi... Ama bu bize yansımıyor. Nevşehir ESOB Başkanı Mustafa Sunar: Esnaftan her gün büyük şikâyetler geliyor. Özellikle 2007’den sonra sosyal güvenlik sisteminde yapılacak değişikliğe ve emekli esnafın maaşından yapılacak kesintinin yüzde 33’e çıkacak olmasına büyük tepki var. Sadece Nevşehir esnafının yüzde 46’sı emekli. Nevşehir’de yılın ilk 10 ayında 756 işyeri kapandı. Yerine açılan işyeri sayısı ise 310. 100 bin nüfusluk bir kent için çok büyük bir rakam. Çiftçi zaten perişan. Toprak kanserli diye patates ektirmiyorlar, oysa ilgisi yok. Üzümü don vurdu. Bir yandan ekemiyor, bir yandan mahsul alamıyor. Yani 2007 bizim için kara yıl oldu. Ekonomi iyi gidiyor diyorlar. Nerede iyileşme? Kişi başı 6 bin dolar milli gelirden bahsediyorlar. Biz 60 doları göremiyoruz. Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer: Kentimizde zaten sanayi yok. Aslında esas geçim alanı tarımdı ama ürünler elde kaldı. Çiftçi hâlâ 3 yıl önceki rakamları yakalayamadı. Hükümetin tarım politikasının çiftçiyi vurması, esnafı en az yüzde 60 etkiledi. Tüm bunlar birleşince durgun bir ticari yaşam var. Son üç yılda kapanan dükkân sayısı 15 bin. 2007’den sonra emekli esnafın maaşından yaptıkları yüzde 10’luk kesintiyi yüzde 33’e çıkaracaklar. Bu da en az bin dükkânın daha kapanması anlamına gelecek. Bakıldığında aile huzuru kalmadı, boşanma davaları 3 kat arttı. Esnaf çekini, senedini ödeyemez hale geldi. Öte yandan, kapkaç, hırsızlık, yolsuzluk olayları çoğaldı. Gençlik Birliği: Bakan Koç’tan itiraf ? MUĞLA Marmaris’te turizmcilerle bir araya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, toplantının basına kapalı bölümünde özeleştiri yaptı. Koç, sektörün 2006 yılına umutlu girdiğini ancak başarılı olamadığını söyledi. 2007 yılında aynı hataların tekrar edilmemesi için herkese görev düştüğünü belirten Koç, “Ortak hareket etmeliyiz” dedi. Yayla, meslekten çıkarılsın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Gençlik Birliği Genel Sekreteri Osman Yılmaz, Prof. Dr. Atilla Yayla’nın “Kamu görevinden ve üniversite öğretim üyesi mesleğinden çıkarılması” talebiyle YÖK’e dilekçe verdi. Türkiye’deki 40’a yakın üniversitenin Atatürkçü düşünce kulüpleri ve topluluklarının katılımıyla oluşturulduğu bildirilen Türkiye Gençlik Birliği’ne üye bir grupla YÖK binasına gelen Yılmaz, binanın önünde basın açıklaması yaptı. Yayla’nın Kemalizm ve Atatürk ile ilgili söylediği sözler nedeniyle YÖK’e başvuru yapmak üzere geldiklerini belirten Yılmaz, “AB ve ABD’den aldığı paraları inkâr etmeyen Yayla, aslında paraların karşılığını vermektedir” dedi. Atatürk’e hakaret etmenin düşünce özgürlüğü olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Hiç kimse Atatürk düşmanlığı yaparak ifade özgürlüğünün arkasına sığınamaz’’ diye konuştu.Yılmaz, şunları kaydetti: “Yayla, Cumhuriyet devrimini gericilikle itham eden ve cumhuriyet devriminin önderi Atatürk’ten ‘bu adam’ diye bahsederek yükseköğretimin amacını hiçe saymış ve Atatürk’ün şahsına karşı suç işlemiştir.” Osman Yılmaz, daha sonra konuya ilişkin dilekçeyi YÖK’e sundu. Anadol’dan Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in ‘siyasi maganda’ suçlamasına yanıt hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Kimliklerini teşhir ediyorlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganları atanlara “siyasi maganda” diyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek’i “ibretle, dehşetle” izlediğini söyledi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, seçim çalışmalarını sürdürdüklerini vurguladı ve Esnaf Kurultayı’na dikkat çekti. Ezilen kitlelerin başında gelen esnafın bugüne dek hep sağa oy verdiğinin kabul edildiğine dikkat çeken Anadol, “Esnaf AKP iktidarından uzaklaştı, CHP’ye yöneliyor. Çünkü AKP politikalarından büyük zarar gördü” Erdoğan, İran yolcusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran’ın nükleer çalışmaları, Irak’ta son yaşanan saldırılar ve Ortadoğu’daki gerilimi görüşmek üzere 3 Aralık Pazar günü, İran’a çalışma ziyaretinde bulunacak. Edinilen bilgilere göre, Erdoğan’ın günübirlik gezisinde bir numaralı gündem maddesi, İran’ın nükleer programı olacak. ? Laiklik sloganı atanlara “siyasi maganda” diyen Çiçek’e tepki gösteren Kemal Anadol, “Laiklik sloganları atanları, Kabakçı Mustafa, Patrona Halil üslubuyla siyasi maganda olarak nitelendirmek, öz kimliklerinin ve vücutlarındaki dövmelerin teşhirinden başka bir şey değildir” dedi. dedi. Anadol, hiçbir ürünün bir önceki yılki fiyatına ulaşamadığını anlatırken “Bu Türk köylüsünün idam fermanı. İktidarı uyarıyorum. Fındık üreticisinde olduğu gibi, narenciye ve zeytin üreticileri de sokağa dökülecekler” dedi. Ülkenin rejim sorununun, geleceğinin tartışıldığı, Başbakan Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması olasılığıyla ilgili tereddütlerin dile getirildiği bir ortamda Adalet Bakanı Çiçek’in “bunlar vehimden ibaretmiş gibi yaptığı açıklamaları ibretle, dehşetle” izlediğini vurgulayan Anadol, “CHP iktidara yürüyor. MHP ile koalisyon söylentilerini kastederek, kendi vehimlerini, korkularını dile getiren açıklamalar yapıyor. Eski defterleri karıştırmasın, zararlı çıkan kendileri olur. Birey ola Kemal Anadol rak da parti olarak da” açıklamasını yaptı. Başbakan Erdoğan’ın geçmişte “Bu millet istedikten sonra laiklik elbette elden gidecek”, “Referansımız İslam” benzeri açıklamalar yaptığını anımsatan Anadol, “Adalet Bakanı, siyasi maganda diyerek neyi hafife alıyor? Gömlek değiştirmek kolay, ama deri değiştirmek imkânsız. Gömleklerini değiştirirken derilerini gördük, dövmeler duruyor. Laiklik sloganları atanları, Kabakçı Mustafa, Patrona Halil üslubuyla siyasi maganda olarak nitelendirmek, öz kimliklerinin ve vücutlarındaki dövmelerin teşhirinden başka bir şey değildir” dedi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle