27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 KASIM 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’li Hakkı Ülkü: Belediye şirketleri AKP yandaşlarına rant dağıtıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Belediyelerde ‘kara delik’ TÜREY KÖSE Ulusal Bütünlük... Yaylacı Hocaefendi, bir televizyon kanalında “Beni linç etmek istiyorlar” diye bas bas bağırdığı saatlerde, yirmiyi aşkın gazeteci arkadaşım, CHP lideri Deniz Baykal ve Genel Başkan Yardımcısı İçel Milletvekili Mustafa Özyürek’le birlikte Türkiye’nin dününü, bugününü konuşuyorduk... Mustafa Özyürek’in düzenlediği yemeğe Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Yıldız’ın katkısı büyüktü. Yemek boyunca Baykal’a Türkiye’nin gündeminde olan sorular sorduk ve somut yanıtlar aldık... CHP son bir yıldır Türkiye üzerine oynanan oyunlara karşı çok açık bir politika izliyor, AB’den ABD’ye, Kıbrıs’tan Ortadoğu’ya ilişkin konularda “ulusalcı bir tavır” ortaya koyuyordu... Karadeniz’de fındık olayının üzerine giden CHP’ydi, tarım sorunlarına ilişkin rapor hazırlayan, Ege’de, Akdeniz’de, Trakya’da pamuk, tütün, incir, şekerpancarı, ayçiçeği üreticilerinin içinde bulundukları zor koşulları gündeme taşıyan yine CHP’ydi... Peki, tüm bunlar olurken aydınlar, sanatçılar, solcular, emekçiler, üreticiler, Atatürkçüler, yurtseverler, emekliler, dul ve yetimler, CHP’ye nasıl bakıyordu? Kimileri çekimser, kimileri eleştirel... Ya öteki kesim? CHP yine her zamanki gibi acımasızca tartışılıyor; CHP’nin ulusalcı, laik, demokratik çizgisi eleştiriliyor, eski faşist yeni liberaldemokratlarla dönek sosyalistler, Atatürk’ün kurduğu partiyi “çağdışıfaşist” gibi söylemlerle yerden yere vururken Erdoğan’ın AKP’sini “demokrasi” ve “özgürlük” simgesi olarak görüyorlardı... CHP’yi en ağır dille eleştirenler, Melih Aşık’ın yazdığı gibi bırakın sosyalist olmayı sosyal demokrat olsalardı hiç bu konuya girmezdim... Sabah akşam AKP şakşakçılığı yapan, ABD’yi, AB’yi, Soros’u kurtarıcı olarak gören, işbirlikçi mandacılar CHP’nin “ulusalcı tavrı”ndan nedense rahatsız oluyorlardı... ??? CHP’den rahatsız olan bu kesim aynı zamanda DSP ve SHP’den de rahatsızdı.. ancak bu iki parti henüz CHP gibi yüzde 20’lere tırmanmadığı için susukunluklarını koruyorlardı... Bunlardan biri de Yaylacı Hocaefendi’ydi. AB’den fonlanan Avro’ları nerede harcadığı (450 bin Avro) bilinmeyen Hocaefendi’nin bir eli yağda, bir eli baldaydı. Destekçileri arasında da İHD, MazlumDer, dönek solcular ve TBMM Başkanı Arınç vardı. Yaylacı Hocaefendi’ye, Soros’un Türkiye’deki “kasası” ise göz kırparak “Devam et Atatürk’e hakaret etmeye” diye sinyal vermeye başlamıştı. Sosyal demokrasiyi içine sindiremeyen işbirlikçi mandacılar AKP’nin “laik” olduğunu, Türkiye’de irtica ve bölücülük tehlikesinin olmadığını kamuoyu anketleri hazırlatarak duyuruyorlar; halkımızın ise giderek dindarlaştığını, kontrollerine aldıkları medya aracılığıyla halkın beynine şırınga ediyorlardı... İşte bu yüzden işi zordu CHP’nin... Gördüğüm kadarıyla Deniz Baykal durumu fark etmiş, CHP’nin izlediği politikanın seçmen tarafından da benimsendiğini görmüştü. Baykal bir soru üzerine şu yanıtı verdi: “Bugün laik demokratik Cumhuriyet iç ve dış tehdit altındadır. Bunun tüm kesimlerde algılanması gerekir. Bu da gördüğümüz tehdidin halk tarafından algılanması için yığınlara yaymamız gereken birincil koşul. CHP olarak ideolojik görüşün ötesine geçmeliyiz. Çünkü demokratik Cumhuriyet tehlikede. Sağsol hiç fark etmez. Bir dayanışma olmalı. Cumhuriyete sahip çıkacak bir güç oluşturmalıyız. Başta da söylediğim gibi ideolojik çerçevenin dışına çıkmalıyız. Bir tür halk koalisyonu olmalı. Laik demokratik sistemi koruyacak ulusal bir bütünlük.” ??? Türkiye’deki “sol hareket” bugün 12 Eylül 1980 öncesi hareketten uzaklaşıp Marksist düşüncenin ürünü olan “Ulusal Demokratik Cephe” biçimine dönüşme sürecinde ivme kazanıyor... CHP’nin Meclis’te etkin bir muhalefet yaptığı bir gerçek!.. Bugün AKP’nin izlediği IMF ve Dünya Bankası’na bağımlı ekonomik politika Kemal Derviş’in çizdiği yol haritasının ürünü değil mi?.. CHP’den kaçıp sağ partilere kapılanan milletvekillerine ne demeli? Kim buldu bunları? Gazeteci Yalçın Bayer mi yoksa CHP yönetimi mi? Asıl olan şu: CHP yoksulluğa nasıl çözüm getirecek? Üniversiteli gençliği nasıl kucaklayacak? Güneydoğu sorununa nasıl yaklaşacak, oraları yaşanır hale nasıl getirecek?.. Benim kanım, Deniz Baykal özeleştirisini yapmış, hatalarını görmüş. Yaklaşık kırk yıldır tanıdığım Baykal, özellikle Yalçın Bayer’in eleştirilerine içten yanıtlar verdi. İki yıl önce aynı sorular yöneltilse bence tahammül edemezdi!.. Baykal, üstelik çok konuşmak yerine dinlemeyi yeğliyor... Gün laik demokratik cumhuriyete, üniter devlete, yobazlığa, ırkçılığa, emperyalizme karşı dimdik ayakta durma zamanıdır... Şırnak’ta 1 asker şehit oldu ? ŞIRNAK / İZMİR (Cumhuriyet) Şırnak’ın Küpeli Dağı bölgesinde yaklaşık bir haftadır sürdürülen operasyonlar kapsamında önceki gece arazi taraması yapan güvenlik güçlerine ateş açıldı. Çıkan çatışmada piyade komando çavuş Zekeriya Kılıç şehit olurken bir PKK’li öldürüldü. Kılıç’ın şehit olduğu haberi, İzmir’in Karabağlar semtinde yaşayan ailesini yasa boğdu. Baba Hacı Ahmet Kılıç, oğlunun tezkeresine 6 ay olduğunu ifade ederek “Birkaç gün önce telefonda görüştüğümüzde ‘Baba 2 ay sonra Bolu’ya geleceğim’ demişti ama nasip olmadı’’ dedi. Kılıç’ın cenazesi bugün Kadifekale Hava Şehitliği’nde toprağa verilecek. ANKARA Kamu gücüyle kurulan, ancak Türk Ticaret Yasası’na tabi oldukları için İçişleri Bakanlığı, Sayıştay ve belediye meclisleri tarafından denetlenemeyen belediye şirketleri “AKP’nin rant kapısı”na dönüştü. CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, “belediyelerin ihale vermede KİT’leri ve Milli Savunma Bakanlığı’nı geçerek ilk sıraya yükseldiğini, 2006 yılında 6.1 katrilyonluk ihale verdiğini” vurguladı. ? İçişleri Bakanlığı’na göre belediyelere bağlı şirket sayısı 176, Sanayi Bakanlığı’na göre ise 337. Kamu kaynaklarıyla kurulmalarına rağmen kamu tarafından denetlenemeyen şirketler kurarak yeni rant kapıları yaratan belediyelerin verdikleri ihaleler Milli Savunma Bakanlığı’nı bile geçti. CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü’nün belediye şirketleri ile ilgili soru önergelerine verilen yanıtlar çelişkili sonuçlar ortaya koydu. İçişleri Bakanlığı’na göre belediyelere bağlı şirket sayısı 176, Sanayi Bakanlığı’na göre ise 337. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, belediye şirketlerinde 50 bin 789 kişinin çalıştığını, 2004 yerel seçimlerinden bu yana büyükşehir belediyeleri şirketlerinde 7 bin 77 personelin istihdam edildiğini bildirdi. 2004 seçimlerinden sonra Türkiye’deki 3 bin 225 belediyeden 1946’sının yönetimine AKP’liler geldi. Sanayi Bakanlığı, seçimlerden bu yana başvuranlardan 39’unun şirket kurduğunu bildirdi. Kamu İhale Kurumu verilerine gö KADROLAŞMA ÇİZMEDEN YUKARI Seçim yatırımı başladı MURAT KIŞLALI CHP’li Kart’tan Gül sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün yeğeni Hayrullah Gül’ün işe gitmediği halde Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden (GYTE) uzman kadrosu ile maaş aldığı savlarını bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Hayrullah Gül’ün eğitimi ve mesleği nedir? Hangi görevde bulunmaktadır? Kamu kesiminde göreve başlama tarihi ve hizmet sicili nedir? KOSGEB bünyesinde çalıştığı, diğer taraftan ise GYTE’den maaş aldığı doğru mudur?” sorularına yanıt istedi. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Seçim bütçesi yok” açıklamasına karşın başlattığı “6 aylık geçici işçilerin sürekli kadroya alınması”yla ilgili kararı bütçeyi vuracak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na göre, büyük çoğunluğu AKP döneminde işe alınan 207 bin 892 geçici işçinin sürekli kadroya alınmasının yıllık maliyeti 648 milyon YTL olacak. Bakanlığın hesaplamalarına göre, 6 ay ve daha fazla süre ile çalıştırılan geçici işçi sayısı 207 bin 892 olarak “tahmin” edilirken, bunun 36 bin 659’unu merkezi yönetimde, 26 binini KİT’lerde, 145 bin 233’ünü ise yerel yönetimlerde çalışanlar oluşturdu. zararlarını bağlı oldukları belediyeler dışında kimse bilemez. Yönetim kurullarında kimlerin yemlendiğini de asla öğrenemezsiniz ve en önemre; 2004 yılında belediyelerin ve lisi devlet tarafından denetlebağlı kuruluşların verdiği iha nemeyen, ülkemiz adına bülelerin toplam tutarı 2.2 katril yük bir kara delik haline gelyon lira iken 2005 yılında bu ra miştir şirketler” dedi. kam 6.1 katrilyona yükseldi. Belediye şirketlerinin Türk İhale vermede ilk sıraya yükse Ticaret Kanunu’na tabi olduklen belediyelerin, Hazine’ye ları için denetlenemediğine dikborçları ise 13 katrilyona çıktı. kat çeken Ülkü, “Dünya BanÜlkü, Türkiye’de belediye şir kası bile, bugün hükümete ketlerinin sayılarının belli ol karşı büyük bir tepki içinde. madığını vurgularken “Kâr ve Belediyelerin yaptığı harcamaların ve şirketlerin denetlenmesini istiyor. Dünya Bankası’nı isyan ettiMUSA KART ren en önemli neden, 2004 yılında 10 katrilyon olan mahalli idarelere ayrılan payın, 2005’te 14 katrilyona çıkmasıdır. Dünya Bankası aradaki bu 4 katrilyonluk harcamanın nerede ve ne için kullanıldığını soruyor. Bu 4 katrilyon; 2004 yılı yerel seçimlerinde Türkiye’deki 16 büyükşehir belediyesinden 12’sinin, toplamda 3 bin 225 belediyeden 1946’sının yönetimine gelen AKP’li belediyelerin özellikle şirketler aracılığıyla verdiği ihaleleri alan AKP yandaşı işadamlarının kursağındadır” görüşünü dile getirdi. Kamu kurumları içinde en fazla tutarda ihale verenlerin belediyeler olduğuna dikkat çeken Ülkü, şu değerlendirmeleri yaptı: “Son iki yılda belediyelerin verdiği ihalelerin toplam tutarları KİT’leri de, Milli Savunma Bakanlığı’nı da, Sağlık Bakanlığı’nı da geride bırakarak yüzde 20’lik bir payla ilk sıraya yükselmiş durumdadır. Belediyelerin edindiği bu başına buyruk durum Merkez Bankası Başkanı’nı bile isyan [email protected] tirmiştir.” ÇETİNKAYA’NIN YAZISI İlhan Dinçel yaşamını yitirdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Malatya Milletvekili İlhan Dinçel (73) yaşamını yitirdi. Askeri hâkimlik ve serbest avukatlık yapan İlhan Dinçel, 17. Dönem SHP Malatya milletvekili olarak parlamentoda görev yaptı. Evli ve 2 çocuk babası olan Dinçel’in cenazesi, yarın Kocatepe Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından, Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Gülen’in tazminat talebine ret ? Fethullah Gülen’in, Hikmet Çetinkaya’nın “Nurettin Veren’i tanır mısınız” başlıklı yazısı için açtığı tazminat davası reddedildi. Çetinkaya yazısında, bir dönem cemaatin en etkin isimlerinden biri olan Nurettin Veren’in Fethullah Gülen hakkındaki anılarına yer vermişti. İstanbul Haber Servisi İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi, Fethullah Gülen’in gazetemiz yazarlarından Hikmet Çetinkaya aleyhine açtığı tazminat davasını reddetti. Çetinkaya’nın Politika Günlüğü adlı köşesinde 16 Kasım 2004’te yazdığı “Nurettin Veren’i tanır mısınız?” başlıklı yazısı, haber verme ve eleştiri sınırları içerisinde görüldü. Gülen’in avukatı Orhan Erdemli tarafından mahkemeye yapılan başvuruda, müvekkilinin kişilik haklarının ihlal edildiği belirtilerek, 5 bin YTL manevi tazminat talep edildi. Söz konusu yazıda Gülen hakkında gerçek dışı iddiaların yer aldığı, hukuka aykırı olarak müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu kaydeden Erdemli, Gülen’in Veren’in öldürülmesi emrini verdiği iddia edilerek son derece ağır iftiraların yer aldığını söyledi. Gazetemiz avukatları tarafından mahkemeye gönderilen cevap dilekçesinde ise, dava konusu yazının yayımlanmasının basın özgürlüğünün gereği olduğu vurgulanarak, “Davacının adı cumhurbaşkanlarıyla, başbakanlarla ve bakanlarla anılmaktadır. Bu nedenle davacıyla ilgili bilgileri kamuoyuna duyurmak basın için hem bir hak hem de bir ödevdir. Davacı, kendi lehine olan yayınları nasıl kabulleniyorsa, kendi aleyhine olanları da kabul etmek zorundadır” denildi. İstanbul 6. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasına gazetemiz avukatlarından Tora Pekin ve Gülen’in avukatı Erdemli katıldı. Mahkeme yargıcı, Gülen’in açtığı manevi tazminat davasının reddine karar verdi. Emekçilerden bütçe protestosu ? İstanbul Haber Servisi Büro Emekçileri Sendikası üyesi bir grup, 2007 bütçesinde adliye çalışanlarının istemlerinin yer almadığı gerekçesiyle protesto gösterisi düzenledi. İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapan bir grup sendika üyesi, 2007 yılı bütçesinde eğitime ve sağlığa yeterli kaynak ayrılmadığı, yargı emekçilerinin de yoksulluk sınırına geldiği vurgulandı. Açıklamada, personel eksikliğinin giderilmesi, mübaşir unvanlı personelin sorunlarının çözülmesi, fazla mesai uygulamasının gönüllülük temelinde yapılması, hizmet binalarının çalışma koşullarına göre düzenlenmesi istendi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Yazı dizisi davası sürüyor Öte yandan Çetinkaya’nın “Fethullah Gülen’in kırk yıllık yol arkadaşı Nurettin Veren anlatıyor” başlıklı yazı dizisinin durdurulması davası ise 2005 yılı Eylül ayından beri Üsküdar 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam ediyor. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle