14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 KASIM 2006 PERŞEMBE 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr 40 BİN FRANK Ulusal takım, Dünya Kupası sahibi İtalya’yla berabere kalırken cezası bitecek olan Emre umut verdi Çizme’ de ‘şık’ prova İtalya: 1 Türkiye: 1 STAT: Atleti Azzuri Ditalia (Milano) HAKEMLER: Massimo Busacca (6) (İsviçre), Matthias Arnet (6) (Yunanistan), Francesco Buragina (6) (İsviçre) İTALYA: Buffon (5), Oddo (6), Cannavaro (7), Materazzi (6), Zambrotta (7), Brocchi (5) (dk. 59 Rocchi 5), Camoranesi (5) (dk. 59 Barone 5), De Rossi (6), Mauri (6), Di Natale (7), Gilardino (6) TÜRKİYE: Rüştü (dk. 8 Volkan 4), Hamit Altıntop (6) (dk. 75 Nuri Şahin), Servet (7), Gökhan Zan (7), İbrahim Üzülmez (7), Sabri (6) (dk. 84 İbrahim Toraman), M.Aurelio (7) (dk. 84 Fatih Tekke), Emre (8) (dk. 75 Gökdeniz), Arda (7) (dk. 84 Hüseyin), Tuncay (6) (dk. 62 Tümer 5), Hakan Şükür (5) (dk. 62 Halil Altıntop 5) GOLLER: Dk. 39 Di Natale, dk. 42 Materazzi (kendi kalesine) G.Saray’a ucuz fatura Spor Servisi UEFA Disiplin Kurulu, 18 Ekim Çarşamba günü oynanan GalatasarayPSV Eindhoven karşılaşmasında yaşanan olaylar nedeniyle Sarı Kırmızılı kulübe para cezası verdi. UEFA Disiplin Kurulu’nun, Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan ve bazı seyircilerin sahaya girdiği karşılaşmada, Sarı Kırmızılı kulübe 40 bin İsviçre Frangı (yaklaşık 47 bin YTL) para cezası verdiği öğrenildi. Öte yandan olayın perde arkasında UEFA gözlemcilerinin, sahaya giren taraftarları karşılaşmanın raporuna eklemediği, bu nedenle Sarı Kırmızılı kulübün cezadan ucuz kurtulduğu öğrenildi. UEFA Disiplin Kurulu’nun, 31 Ekim’de Hollanda’da oynanan PSV Eindhoven Galatasaray maçında sahaya atılan yanıcı maddelerin cezasını daha sonraki toplantıda ele alacağı belirtildi. Öte yandan 9 Kasım’da toplanan UEFA Disiplin Kurulu’nun, Galatasaray’a verilecek cezayı, 64 farklı dosyayı incelemesi nedeniyle bu kadar geç tarihte verdiği ifade edildi. VİTALE MEDİNA MİLANO İtalya’yı yine yenemedik... Tarihinde son Dünya Kupası şampiyonuna karşı galibiyeti bulunmayan ulusal takım, özel maçta İtalya’yla 11 berabere kaldı. Gök Mavililerin topu yere indirerek oynadığı anlardaki dar alanda kısa paslaşmaları ilk yarıda etkisizdi. Ay Yıldızlıların ‘di rençli’ futbolu da İtalya’ya atak üstünlüğü tanımadı. 6. dakikada Gilardino’nun vuruşunu Rüştü kornerle önledi. Ulusal kalecimizin 1 dakika sonra sakatlanması ise şanssızlıktı. Kaleye geçen Volkan da hatalı çıkışlarıyla teknik heyeti endişelendirdi. 39. dakikada Volkan’ın büyük hatasını değerlendiren Di Natale, topu sağ ayağıyla yaptığı vuruşla filelere gönderdi. 42. dakikada Arda’nın pasını İbrahim Üzülmez yerden ortaladı. Materazzi’nin ters vuruşu ağlara gidince skor 11 oldu. İlk yarıdaki görüntü buydu. İkinci bölümde oyuna tempo geldi. Fatih Terim’in yaptığı taktiksel oyuncu değişiklikleri Ay Yıldızlılar için taze güçtü. Ancak son vuruşlarda ‘beceri’ noksanlığı olunca gecenin de rengi belli oldu... İtalya: 1 Türkiye: 1. O L AY L I G E C E Hazırlık maçları ve 2008 Avrupa Şampiyonası Grup Eleme maçları futbol dışı olaylara sahne oldu. Makedonya Rusya arasındaki maçta Rus taraftarlar polisle çatıştı. Olaylarda 14 yandaş gözaltına alındı. Hollanda’yla İngiltere’yi dün karşı karşıya getiren hazırlık maçı öncesi bazı holiganlar olay çıkardı. 4 İngiliz ve 34 Hollandalı gözaltına alındı. M A Ç T A N N O T L A R Rüştü üzdü KENAN AYDINOĞLU MİLANO İtalya’nın efsane futbolcusu Facchetti anısına oynanan özel maçın ilk dakikalarında bir hava topunu yumruklarıyla uzaklaştıran ulusal takım kalecisi Rüştü Reçber sakatlandı. 7. dakikada yaşanan pozisyonda deneyimli eldiven dizinin üstüne düştü ve maçı yarıda bıraktı. Ulusal kalecinin iç yan diz bağlarının yırtıldığı belirtilirken, çekilecek MR sonrası durumunun netlik kazanacağı öğrenildi. Rüştü’nün haftasonundaki Beşiktaş derbisinde oynamasının zor olduğu bildirildi. Ulusal takımın İtalya’yla yaptığı özel maçta teknik direktör Fatih Terim, Ay Yıldızlı ekibin başında 54. kez sahaya çıkarak Coşkun Özarı’ya ait 20 yıllık ‘ulusal takımın başında en çok sahaya çıkan teknik adam’ rekoruna ortak oldu. Bu arada karşılaşmayı Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, İtalya Futbol Federasyonu Başkanı Luca Pancalli’yle birlikte izledi. İtalya sahaya efsane kaptanları Giacinto Facchetti anısına ‘Büyük kaptanın onuruna’ yazılı pankartla çıktı. Maç öncesi Facchetti’nin kız kardeşi Barbara Facchetti’ye İtalyan Futbol Federasyonu tarafından EMRE’NİN DÖNÜŞÜ E L E Ş T İ R İ İ İTALYAN BASINI: TERİM GELECEK talyan basını Fatih Terim’in İtalya’ya yeniden dönmek istediğini yazdı. La Gazetta Dello Sport, Fatih Terim’in “İtalya benim ikinci evim” sözlerini manşete çektiği haberde, Terim’in İtalya’da nabız yokladığı yorumunu yaptı. Tutto Sport Gazetesi de Terim’in İtalya’yla ilgili övgü dolu sözlerine geniş yer verip, “Ortamı değerlendiriyor, teklif beklentisi ortada” ifadesini kullandı. Corriere Della Serra Gazetesi’nde Terim’in amacının kendini gösterme çabasında olacağı yazıldı. sviçre maçı sonrası yaşanan olaylar nedeniyle FIFA’dan ceza alan Emre Belözoğlu, 1 yıl aradan sonra yeniden ulusal takım formasıyla sahadaydı. Cezası nedeniyle uzun bir süre ulusal takımdan uzak kalan Emre gösterdiği performansla ulusal takıma hareket getirdi. Genç futbolcunun bir maçlık cezası kaldı. Belözoğlu Norveç maçının ardından ulusal takımdaki yerini alacak. Sinyor Volkan! ADNAN DİNÇER Geçmişte Bologna’da yaşadığımız 60’lık bozgunun mimarlarından Gök Mavililerin efsane kaptanı Facchetti’nin anısına oynanan maç her yönüyle ulusal takımımız için çok yararlı oldu. Donadoni’nin İtalya’sı karşısında taktik olarak çok başarılıydık. Az hata yapan geri dörtlümüz güven verirken, orta alandaki beşlimiz ise atak ve savunma prensiplerini uygulamaya çalışıyordu. Hakan Şükür ve daha sonra oyuna giren Halil Altıntop’la uyguladığımız tek forvetli oyun ulusal takımımıza önemli bir denklik getirdi. Ancak bu karşılaşmada bir kez daha gördük ki; Afrika takımlarının dahi yapmadığı bir hata ile Volkan takımımızı yenik duruma düşürmesini becerebildi! Volkan, bu davranışı ile düşünce eksikliği içindedir. “Fiyakalı” duruşu yaptığı hataya yakışmadı. Daha önce Denizli maçında da buna benzer bir hata yapan genç kalecimiz kendisine çeki düzen vermelidir. Orta alanda Sabri, Aurelio, Emre, Tuncay ve Arda’nın ilk 30 dakika sonrası İtalya kalesine geliştirdiği ataklarda Arda’nın sert kestiği topu önleyemeyen Materazzi topu kendi kalesine atarak Volkan’ı aratmadı!.. İkinci yarıda Halil, Hasan Şaş, Tümer ve daha sonra Gökdeniz’le Nuri Şahin’in katılımıyla daha atak bir oyun sergileyen ulusal takımımız Fatih Terim’in düşüncelerinde iyi yolda olduğunu kanıtladı. Bu hazırlık maçında bir kez daha gördük ki kendi çocuklarımız (M.Aurelio hariç) kulüplerimizi işgal eden birçok yabancıya karşın futbolumuzu en iyi şekilde temsil edebileceklerini dün gece gösterdi ve hepimize umut verdi. Terim ve öğrencileri Avrupa şampiyonasına gidecek yolda olduğunu dün geceki futboluyla bir kez daha kanıtladı. Ancak Fatih Terim oyuncularına bir tek şeyi öğretmek zorunda: “Şımarmamak ve az hata yapmak” İ HAKEMLER AÇIKLANDI Haftanın maçı Vedat Yüksel’in Spor Servisi Turkcell Süper Ligi’nin 14. haftasında pazar günü oynanacak olan F.BahçeBeşiktaş derbisini Vedat Yüksel yönetecek. Genç hakem kariyerinde ilk kez derbi maça çıkacak. Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki dev randevuda Yüksel’in yardımcılıklarını Bahattin Duran, Alper Ulusoy ve Yılnur Önen yapacak. Diğer maçlarda düdük çalacak hakemler ise şöyle: KayseriV .Manisa: Cem Deda, SakaryaAnkaragücü: Barış Şimşek , G.BirliğiKonya: Tolga Özkalfa, AntalyaG.Saray: Bülent Yıldırım, AnkarasporG.Antep: Aytekin Durmaz, Ç.RizeK.Erciyes: Özgüç Türkalp, BursaDenizli: Selçuk Dereli, SıvasTrabzon: Cüneyt Çakır. bir plaket verildi. Ulusal Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, son dünya şampiyonu İtalya’ya kök söktürdüklerini belirterek, “Onlara top göstermedik. Galibiyeti kaçırdığımız için üzgünüz. Maçta pozisyon bulan bizdik. Kendine güvenen, takım oyunu oynayan bir ulusal takım geliyor” dedi. GÖRÜŞ DOĞAN HASOL İmar Rantı ve Kulüp Kayırma Cumhuriyet’in İspanya’ya ilişkin “Şimdi de İmar Skandalı” başlıklı, Madrid çıkışlı haberi dikkatimi çekti. Birlikte okuyalım: “Avrupa Birliği ülkeleri içinde imar rantıyla ilgili skandalların en yoğun olarak görüldüğü İspanya’da, futbol kulüplerinin de bu ranttan çok büyük kazançlar sağladığı ortaya çıktı. Ülkenin önde gelen gazetelerinden El Pais’in dün yayımladığı bir haberde, İspanyol futbol kulüplerinin belediyelerden imar hakkı alarak elde ettikleri toplam rantın 1 milyar Avro’yu aştığı ifade edildi. En fazla rant gelirine sahip futbol kulübünün Real Madrid olduğu iddia edildi.” “Belediyelerden kopartılan özel izinlerle Valencia’nın 180 milyon Avro, Levante’nin 52 milyon Avro, Vallodolid’in 26 milyon Avro, Sevilla’nın 25 milyon Avro, Real Betis’in 25 milyon Avro gelir elde ettiği bildirildi.” Demek ki kulüplerin imar rantıyla kayırılması yalnızca Türkiye’de olmuyormuş, başka ülkelerde de olabiliyormuş. Ne var ki onlar bunu skandal olarak tanımlıyorlar. Türkiye’de imar rantı pazarında ayrıcalıklı olanlar yalnızca spor kulüpleri değil. Kent toprağı ülkemizde pek çok ayrıcalıklı (!) kişinin ve kuruluşun servet kaynağı oldu. Ülkemizde hâlâ en verimli kaynak, arsanın sağlanan yeni imar koşulları yoluyla artan değeridir. Yeşil alanı yok pahasına alırsınız, yolunu bulup oranın imar koşullarının değişmesini sağlar, yapılaşmaya açtırırsınız, aradaki servet sizin olur. Bu oyundan zaman zaman ayrıcalıklı kulüplerimiz de yararlanıyorlar. Örneklerini herkes biliyor; ayrıntılarına girmemize gerek yok. Burada, çarpıklıklara değinelim. Yapılan noktasal plan değişiklikleri genelde şehir planlarıyla bağdaşmaz ve kentsel yaşamı güçleştiren zorlamalar getirir. Bu, kente, bilime, şehirciliğe ihanettir. Plan değişiklikleri genelde hep güçlüden yanadır; güçsüzü ezer ve umutsuzluğa sevk eder, kamu vicdanını yaralar. Spor kulüpleri söz konusu olduğunda, bu durum güçlüyü daha güçlü kılar, güçsüz kulüpleri haksız rekabetle karşı karşıya bırakır. Gelelim asıl soruya… Devlet kulüplere destek olmasın mı? Doğal ki, olsun. Devlet devletse kültüre, sanata, spora destek olur. Ancak bunu arsaların imar durumlarını değiştirerek imar anarşisi yaratmak yoluyla değil, doğru yöntemlerle yapmalı, desteği ve olanakları hakça dağıtmalıdır. Örneğin, Avrupa’nın birçok ülkesinde belediyeler kendi şehirlerinin kulüplerine destek olmaktadır. Örneğin, stat yaptırıp kulüplerin yararlanmasına tahsis etmek türünden destekler… Bizde kulüplere verilen destekler saydam değil; hep el altından bir şeyler yapılıyor: Belediyeler güdümünde zorlama bağışlar, otopark tahsisleri, imar planı değişiklikleri, vergi sisteminde göz yummalar, vergi afları vb.. Bütün bunlar sağlıklı bir sistemin bileşenleri değil. Kulüplerin tümüne, spora katkıları ölçüsünde somut ölçülerle devlet desteği sağlayacak akılcı bir sistemin kurulması gerekiyor. eposta : [email protected]. faks : 0212 211 34 20 Söz düellosu başladı HEDEFİMİZ GALİBİYET ÜÇ PUAN İLAÇ OLUR TUĞBA HACIBAYRAMOĞLU NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Ayıplı Mal Olur da Ayıplı Sporcu Olmaz mı? Sporumuz allak bullak oldu, kimin ne yaptığı belli değil, özerkliğe kavuşan federasyonlar özerkliğin anlamını keyfilik olarak anladıkları sürece sporumuz doğru bir raya oturmaz, kaos daha da büyür. Futbolda başlayan çürüme diğer federasyonlara da bulaşırken siyasi güç de işin içine girince sporumuzda çifte standart örnekleri aldı başını gidiyor. Gerçek spor ve sportmenlik unutuldu. Fairplay rafa kalktı. Basketbol sporunun aile sporu olduğu yılları anımsıyorum; pota arkasındaki tribünde takımların basketbolcuları, eşleri ve çocukları maçları neşe içinde izlerdi. Basketbol ailesinin o güzelim fotoğrafları sadece birer anı olarak kaldı. Bugün birbirinin adeta gözünü oyacak hale gelen basketbol ailesi (!) federasyonun çifte standardı ile daha da çirkinliklere sahne oluyor. Efes – Fenerbahçe Ülker maçında basketbolcuların yumruklaşması son yıllarda gördüğümüz olaylardan herhangi birisi. Bu olay daha önceki başka olayı anımsattı. Yumruklaşmanın kahramanları Efesli ABD’li Haislip ile Fenerbahçe Ülkerli Mirsad. Bu iki oyuncu geçmişte aynı takımda oynamışlardı, aralarında eski bir hesaplaşmaları yoktu. Ama ABD’li Haislip’in bir sabıka dosyası vardı. ABD’li Haislip geçen sezon Ülkerspor’da oynuyordu. Real Madrid ile yapılacak çok önemli bir maçın arifesinde kimseye söylemeden, kimseden de izin almadan çekip ABD’ye gitti. Ülkerspor, sözleşmesi olan oyuncusunun dönmesini bekledi. Bekleyiş son güne dek sürdü, 2.5 milyon dolar verdiği ABD’li basketbolcu Türkiye’ye dönüp dönmeyeceğini de bildirmedi. Ülkerliler transferin son gününde Basketbol Federasyonu’na başvurdu; yanıt şuydu: “Sözleşmeyi feshedin, yoksa kontenjanınız dolduğu için başka transfer yapamazsınız.’’ Ülkerspor çaresiz 12.5 milyon dolarlık sözleşmeyı feshetti. Aradan bir süre geçti, Efes, ABD’li Haislip’i transfer etti. Bir kulüp istediği oyuncuyu elbette transfer edebilir, ama bu ayıplı (ticarette kötü malın adı) oyuncudan başka koskoca ABD’de başka oyuncu mu kalmamıştı?.. Bu da bir yana Basketbol Federasyonu 2.5 milyon dolar alıp toz olan oyuncunun transferine izin verdi, izinsiz gittiği için 4 maç ceza verdi. Kafama takılan şu; Efes’in gönlü rahat mı, acaba bizi de bir gün bırakır gider mi, sporculuğa yakışmayacak böyle bir ayıbı bir önemli Avrupa maçı öncesinde bize de yapar mı korkusu yok mu? Yıllanmış dostluğuma dayanarak Efes’in genel menajeri Engin Özerhun ile konuştum, “Bu ayıplı oyuncudan başka basketbolcu bulamadınız mı?’’ dedim, Haislip’in kuzeninin trafik kazası geçirdiğini, Ülker’den izin istediğini, vermeyince de çekip gittiğini söyledi, ama söylerken de öyle hissettim ki sporculuğa yakışmayan bu transferden sıkıntılıydı. Sevgili Özerhun lafını şöyle noktaladı: “Biz iyi bir oyuncu olduğunu bildiğimiz Haislip’i almakla yanlış bir şey yaptığımıza inanmıyoruz.” Gelelim çifte standarda; geçen yıl 2. ligde oynanan Ali Ağa Belediyespor İstanbulspor maçında rakibine yumruk atan ABD’li basketbolcu Darius Enson 8 maç ceza almıştı, oysa Ülkerspor’un 2.5 milyon dolarını sokağa attıran ABD’li Haislip’in bu sorumsuzluğu ve sportmenlik dışı davranışının karşılığı 4 maç ceza mı, göreceğiz. Disiplin kurulu toplanacak ve yumruklaşmanın cezasını verecek, ama Ülkerspor, Haislip’e kaçıp gitmesinden dolayı verilen 4 maçlık ceza için de tahkime gitti. Bakalım 4 maç 2.5 milyon dolar mı ediyor?.. F .Bahçe Teknik Direktörü Zico, Beşiktaş derbisiyle ilgili olarak, “F.Bahçe, tarihinde olduğu gibi her zaman kazanmak ve galibiyet için sahaya çıkacaktır’’ dedi. Brezilyalı teknik adam, derbi maçın yanı sıra, Sarı Lacivertli takımın yoğun maç programıyla ilgili olarak F.Bahçe Kulübü’nün internet sitesine açıklamalarda bulundu. Beşiktaş maçının, diğer karşılaşmalardan aslında bir farkının olmadığını vurgulayan Zico, şunları kaydetti: “Bizim için her maç 3 puan değerinde. Her maç gibi Beşiktaş maçı da önemli. Bu maçın isminin derbi olması ve bununla birlikte de tansiyonun biraz daha yüksek olması çok önemli gibi gösteriliyor. Halbuki aslında diğer maçlarda da oynadığınızda 3 puan kazanıyorsunuz, bu derbi adı altındaki maçları da kazandığınızda 3 puan kazanıyorsunuz. Ben bu açıdan bakıyorum ve oyuncularım da bu açıdan bakacaklar.’’ Zico, Beşiktaş derbisiyle ilgili olarak ayrıca şu ifadeleri kullandı: “Derbilerin havası her zaman çok farklıdır. Maç gününe kadar bir takım diğerinden daha iyi görünebilir ya da diğeri daha zayıf olarak algılanabilir, ancak derbilerin motivasyonları farklı olduğu için herhangi bir skor tahmini mümkün değildir.’’ eşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana Fenerbahçe maçında alacakları bir galibiyetin kendilerine iyi geleceğini söyledi. Fransız hoca, “Kadıköy’de alacağımız bir galibiyet birlik ve beraberliğimizi sağlama ve oyuncuların özgüvenlerinin yerine gelmesi anlamında çok faydalı olacaktır” dedi. Kulüp 2. Başkanı Murat Aksu ve Genel Sekreter Kenan Öner ile birlikte Beşiktaş yazarları ve muhabirleriyle yemek yiyen Tigana takımından ve İstanbul’da yaşamaktan mutlu olduğunu belirterek, “Son zamanlarda iyi oynayamıyoruz. Özellikle evimizdeki maçlarda iyi değiliz. Sezon başından bu yana negatif olaylar gelişti. Nobre ve Delgado gibi oyuncularımdan sakatlık ve cezalar nedeniyle bazı maçlarda yararlanamadım. Yaklaşık 1 ay boyunca lider oyuncularım takımla birlikte olamadı. Bobo 50 antrenmanımıza katılamadı ve ocak ayına kadar da takımla olamayacak. Liderlerimizi çoğu maçta kullanamadık, bu da sıkıntı yarattı” açıklamalarını yaptı. Tigana eşinin ve kızının İstanbul’da yaşamaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirtti. TIGANA B ZICO. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle