15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KASIM 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜZÜĞE RET OYU VERDİ 7 Medeniyetler İttifakı 4. Üst Düzey Grup toplantısı İstanbul’da gerçekleştirildi DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT İspanya ikili oynuyor ? Türkiye’nin çıkması için büyük uğraş verdiği ve KKTC’nin Maraş Limanı üzerinden uluslararası ticaret yapmasını sağlayacak tüzüğün AB Konseyi’nde kabul edilmemesinin nedenlerinden birinin de İspanya olduğu ortaya çıktı. MAHMUT GÜRER ‘Sorun dini değil siyasi’ yata geçirildiğinde barışa büyük katkıda bulunacağını belirtti. Annan ise Türkiye ve İspanya’nın eşbaşkankonuşmasında, farklı toplumların bir lığını yaptığı Medeniyetler İttifakı gidemokratik devlet içinde farklı derişiminin eylem planında İsrailFilisğerleri taşıyabilmesi fikrinin ön platin konusunun Batılı ve Müslüman çekleşti. Çırağan Sarayı’ndaki top ya gösterecektir. Sözde kıyamet na çıkarılmadığını ifade ederek, “AB toplumları arasındaki ayrılığın baş lantıda, yaklaşık bir yıldır süren gi habercilerine, çatışma tezlerine yolundaki Türkiye engellerle karlıca sembolü haline geldiği belirtil rişimin fiili hale dönüşmesini sağla bugüne kadar verilen en etkili ce şılaşmaktadır ve bunların arkadi. Birleşmiş Milletler’in (BM) des yacak olan Medeniyetler İttifakı Üst vap olacaktır. Cumhuriyetimizin sında, üstü kapalı ya da açıkça teklediği girişim çerçevesinde ha Düzey Grubu tarafından hazırlanan kurucusu Gazi Mustafa Kemal, dün Müslümanları dışlayan Avrupalı zırlanan raporda, iki toplum arasın rapor açıklandı. Toplantıda bir konuş ya milletlerini aynı apartmanda kimliği kavramı var” dedi. daki gerginliğin kaynağını anlamak ma yapan Erdoğan, Türkiye’nin, nü yaşayan komşulara benzetmiştir. Toplantıda açıklanan eylem planı, için tarih ve dinin ötesine bakmak, fusunun çoğunluğu Müslüman olan, Böyle bakıldığında hiçbir milletin Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile İsyakın gelecekteki siyasi gelişmele serbest pazar şartlarının yeterli oldu kaderi diğerinden ayrı değildir. Ve panyol Barış Vakfı Başkanı ve UNESre odaklanmak gerektiği kaydedildi. ğu, AB ile katılım müzakerelerine bu benzetme en çok da 21. yüzyı CO eski başkanı Federico Mayor’un Medeniyetler İttifakı 4. Üst Düzey başlamış, demokratik ve laik bir cum lın küresel dünyası için geçerli ol eşbaşkanlığını yaptıkları 20 üyeli Grup toplantısı dün Başbakan Recep huriyet olduğunu belirterek “Türki malıdır” dedi. Üst Düzey Grubu tarafından hazırTayyip Erdoğan, İspanya Başbaka ye bu özellikleriyle Medeniyetler “Hepimizin ortak düşmanı bas landı. Toplantıya Arap Birliği Genel nı Jose Luis Rodriguez Zapatero İttifakı’nın sembol ülkesidir. Tür kılar, şiddet, kötülükler ve açlık Sekreteri Amr Musa ile aralarında ve BM Genel Sekreteri Kofi An kiye’nin AB’ye üyeliği bu projenin tır” diyen İspanya Başbakanı Zapa İran’ın eski cumhurbaşkanı Munan’ın da katılımıyla İstanbul’da ger mümkün olduğunu bütün dünya tero da Medeniyetler İttifakı’nın, ha hammed Hatemi, Güney Afrikalı Nobel barış ödülü sahibi Başpiskopos Desmond Tutu, eski Fransız Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine’in de olduğu Medeniyetler İttifakı Projesi Üst Düzey Grubu üyeleri katıldı. Grubun hazırladığı raporda, “medeniyetler çatışması ve bunun önlenemez olduğu” yönündeki fikirler reddediliyor ancak acilen harekete geçilmesi gerektiği belirtiliyor. Raporda Batı ve Müslüman toplumların arasındaki gerginliğin kaynağını anlamak için tarih ve dinin ötesine bakmak, yakın gelecekteki siyasi gelişmelere odaklanmak gerektiği kaydediliyor. Raporda, “Gerginliği körükleyen birçok mesele, esasen siyaset ile dinin kesişme noktalarında ortaya çıkmaktadır” ifadesi yer alıyor. İsrailFilistin sorununun İstanbul’daki Medeniyetler İttifakı 4. Üst Düzey Grup toplantısına katılanlar, görüşmelerin ardından aile fotoğrafı çektirdi. Batı ile Müslüman toplumları arasındaki ayrılığın başlıca sembolü haline geldiği belirtilen raporda “barış, bir arada yaşayacak iki egemen ve bağımsız devletin tesis edilmesiyle mümkündür’’ deniyor. Artan küresel eşitsizliklere dikkat çekilen raporda, batının Müslüman ülkelerde yürüttüğü askeri harekatların korku ve düşmanlık ortamına katkıda bulunduğu ifade ediliyor. İstanbul’daki toplantının ardından, aralık ayında da Erdoğan ve Zapatero’nun, New York’ta Annan’la biraraya gelmesi bekleniyor.BM’nin yeni genel sekreteri Ban KiMoon’un da katılacağı toplantıda, proje ile ilgili nihai belge açıklanacak. SözkonuBM Genel Sekreteri Annan, Başbakan Erdoğan ve İspanya Başbakanı su belgeyle, Medeniyetler İtZapatero, ortak basın toplantısı düzenledi (üstte). Görüşmelere eski tifakı Projesi’nin fiili hale İran Cumhurbaşkanı Hatemi de katıldı. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) gelmesi planlanıyor. MİNE ESEN Jet Hızı ile Kongre... Cumartesi sabahı saat 10.00'da çalışmalarına başlayan ve aynı günün gecesi, saatler 21.00’i gösterirken tamamlanan AKP 2. Büyük Kongresi'nden akıllarda ne kaldı? Başkent caddelerinde ve öteki başka şehirlerde duvarları süsleyen bill board'larda iktidar partisinin üyeleri dışındaki seçmene yönelik mesajlara bakanlar, mayıs ayında Çankaya yolculuğuna çıkması beklenilen Erdoğan’ın, bu kongrede “Türkiye’nin lideri” olmak için gerekli inisiyatifi kullanacağını umuyorlardı. Oysa Başbakan'ın 2. Büyük Kongre konuşması, "Dün dünde kaldı; şimdi artık yeni şeyler söylemek gerekiyor” diyen Mevlana’nın aksine, alışılmış, sakız olmuş tekrarlardan ibaretti. AKP Genel Başkanı, devlet ajansının bildirdiğine göre kongreye saat 14.00'te gelebilmişti. Erdoğan’ın, selefinin o çok görkemli cenaze töreninin TBMM – Kocatepe Camii aşamalarındaki bölümlerine katılmak amacıyla bu zorunlu gecikmeyi yaptığı anlaşılıyordu. Ancak liderin bu haklı mazereti, Ankara caddelerinde Ecevit için gerçekleştirilmekte olan 'devlet töreni’ne karşıt olsun diye, 2. Büyük Kongre'nin de bir “devlet kongresi” gibi düzenlenmesini gerektirmemeliydi. Yine devlet ajansının haber bültenlerini okuyarak öğreniyorum ki, bu "devlet kongresi" yakıştırması, on bir saatlik kongrenin konuşma kürsüsünü kullanmaya cesaret eden tek delege olan Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’a aittir. Ankara milletvekili, “Bir günde kongre yapılmaz. Yapılsa yapılsa devlet kongresi yapılır” diye sihirli oyunu bozan tek kişi olmuştur. ? Medeniyetler İttifakı Üst Düzey Grubu tarafından hazırlanan raporda, Batılı ve Müslüman toplumlar arasındaki gerginliğin kaynağını anlamak için tarih ve dinin ötesine bakılması gerektiği vurgulandı. ANKARA Türkiye’nin Medeniyetler İttifakı konusunda eşbaşkanlık yaptığı İspanya’nın, KKTC üzerindeki izolasyonların kaldırılması için AB tarafından hazırlanan tüzüğe, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile birlikte ‘‘ret’’ oyu verdiği öğrenildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Türkiye’nin çıkması için büyük uğraş verdiği ve KKTC’nin Maraş Limanı üzerinden uluslararası ticaret yapmasını sağlayacak olan ‘‘Kıbrıs Türk Toplumunun Uluslararası Ticaret Yapabilmesine İlişkin Tüzük’’ün AB Konseyi’nde kabul edilmemesinin nedenlerinden biri de İspanya oldu. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tüzüklerin ayrılmasını Türkiye’nin Rum Kesimi’ni tanıması için isterken, İspanya ise ‘‘Cebelitarık Boğazı’’nda İngiltere ile yaşadığı sınır anlaşmazlığı yüzünden ‘‘veto’’ hakkını kullandı. Neredesiniz konuşan Türkiye’nin delegeleri! Yarbay dışında 2. Büyük Kongre kürsüsüne, elbette Erdoğan onur vermiştir ve yurtdışından çağrılı olarak gelen on beş dolayındaki politikacı konuk, delegeleri selamlamak amacıyla mikrofon başına geçmişlerdir. Anadolu Ajansı muhabirleri, Büyük Kongre'de bulunması gerekli delege sayısını 1458 olarak belirtmişler. O 1458 iktidar partisi üyesinden Ersönmez Yarbay dışında tek bir Allah’ın kulu, konuşan Türkiye’nin vatandaşları olduklarını göstermek amacıyla ağızlarını açmamış! Lider açış konuşmasını yapmış. Siyasi Partiler Kanunu'nun zorunlu olarak uygulanmasını istediği gündem yerine getirilmiş. Yani iki yıllık çalışma raporundan tutunuz da, o iki yıl içerisinde AKP kasasına giren ve kasadan çıkan paraların –sözüm ona hesabını veren belgeler, delegelerin bilgisine sunulmuş. Dahası, parti tüzüğünde küçük ama can alıcı değişiklikler de yapılmış. Genel başkan adayı olmayı adamakıllı güçleştiren engebeli bir hüküm, bu konularda fazlası ile ustalığı bilinen CHP tüzüğünün tıpkıbasım kopyası olarak yaşama geçirilmiş. Milletvekilinin grup kararlarına uymaması halinde başına gelecekler de, anlaşılır bir şekilde maddeleştirilmiş. Tüm bunlar “Söz isteyen var mı? Yok. Kabul edenler, etmeyenler. Kabul edilmiştir” diyen Kongre Başkanı Köksal Toptan’ın dirayetli yönetimi ile tamamlanmış ve seçimlere geçilmiş. O 1458 iktidar partisi delegesinden Erdoğan’a 1332 oy verilmiş olmasının bir anlam ifade edip etmeyeceğini doğrusu çözemedim. Ancak merkez karar organı için oy kullanan 1262 delegenin sadece 1030’unun liderin yakın danışmanı Zapsu’yu içlerine sindirmiş olmasının anlamını Başbakan'ın yorumlamasını beklerdim. Aslında Erdoğan’ın saat, 19.20'de ayrılması da, onca masraf yapılan 2. Büyük Kongre'nin o durgun havasından sıkılmış olduğunu belgelemiş olmalıdır. ‘Bu tavır beklenmiyordu’ Türk diplomatik kaynakları, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin bile AB baskısı altında görüş değiştirmeye başladığı Annan Planı sonrası dönemde, böyle bir yaklaşımın İspanya’dan kesinlikle beklenmediğini dile getirdiler. AB’nin Kıbrıs referandumu sonrası hazırladığı kuzeye tecridi kaldırma amaçlı iki tüzüğü, Rumların baskısını aşamayıp birbirinden ayrılarak kabul edilmişti. Komisyonun Daimi Temsilciler Toplantısı’nda kabul edilen mali yardım tüzüğünde de KKTC’ye verilmesi planlanan doğrudan yardım 259 milyon Avro’dan 139 milyon Avro’ya düşürülmüştü. Kabul edilmeyen Serbest Ticaret Tüzüğü ise şunları öngörüyordu: ? Ada’nın kuzeyi ile AB arasında doğrudan ticaret yapılacak, Kıbrıs Rum Yönetimi’ne herhangi bir rol verilmeyecek. ? Bütün yetkiler Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile AB Komisyonu’nda toplanacak, doğrudan ticarette AB’ye sadece tamamı Ada’nın kuzeyinde üretilmiş mallar ihraç edilebilecek. Ya ülke sorunları? 1946’ya kadar gerçekten bir devlet kongresi gibi geçen CHP kurultayları,1950'den sonra hem bu partinin hem Demokrat Parti'nin kongreleri, iyi ve kötü yanları ile tam bir konuşan Türkiye arenalarıydı. İktidarda ya da muhalefette olsunlar, ülkeyi yönetmek gibi çok büyük bir iddianın sahibi olan partiler, sorunları bu toplantılarda masaya yatırır ve irdelerlerdi. İrdelemekle yetinmez, genel kurul aralarında toplanan özel komisyonlarda hazırlanmış dört dörtlük çözüm raporlarını da delegenin tartışmasına açarlardı. 12 Eylül ara rejimi, insanları politikadan soğutmak için ne yapılması gerekiyorsa yapana kadar, bu tabanın tavana yansıyan sesi, partilerimizin büyük kongrelerinde duyuldu. Ta ki tek adam sistemi ortaya çıkana kadar. Delege ağzını açacak olursa, önümüzdeki seçimlerde parlamento ya da yerel meclisler listelerine girmek şansını yitireceği; milletvekili öksürürse adının önüne “eski parlamenter” kimliği yazılacağı için, kongreler de, grup toplantıları da, tek adamın tebliğlerinin huşu ile dinlendiği birer şova döndü. Üstelik AB kapısında aday beklentisi içinde olan bir ülkede. Yani 2006 Türkiye’sinde... ??? Yarın, cumartesi günkü törende iletişim sansürü uygulamaktan çekinmeyen kafayı bu köşeye getirmek ve nasıl bir anayasa suçu işlendiğini anlatmak isteyeceğim. Annan: Adadaki sorunların aşılması için gerekli girişimleri yapması gereken biziz Dolaylı vergi uygulanmayacak ? Bu mallara dolaylı vergiler uygulanmayacak, sağlık kontrolleri AB standartlarına çıkana kadar canlı hayvan ve ürünleri birliğe satılamayacak. ? Meyvesebze ihracında sağlık kontrolleri Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile işbirliği içinde AB Komisyonu tarafından yapılacak. ? Kuzey Kıbrıs’a doğrudan kullandırılması taahhüt edilen 259 milyon Avro, kuzeyde açılacak AB ofisi aracılığıyla projelere açılacak. ? Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile işbirliğinde sorunlar çıkarsa doğrudan ticaret askıya alınacak. ‘Kıbrıs’ta çözüm yeri BM’ Dış Haberler Servisi Medeniyetler İttifakı toplantısı kapsamında gazetecilerin sorularını cevaplayan BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs sorununun çözüm yerinin Birleşmiş Milletler olduğunu söyledi. Kıbrıs sorununun çözümü konusunda yeni bir adım atıp atmayacağının sorulması üzerine Annan şu yanıtı verdi: “Biz BM’yiz, hâlâ Kıbrıs konusunda gerekli girişimleri yapması gereken biziz, herkes Kıbrıs dosyasının Birleşmiş Milletler’de olduğunu biliyor.” Bir temsilcisinin Kıbrıs’la ilgili olarak taraflarla çalışarak güven artırıcı önlemleri hazırladığını kaydeden Annan, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile gelecek hafta Cenevre’de görüşeceğini söyledi. Annan, diyaloğun başlaması için çabaların sürdüğünü belirterek Kıbrıs sorununu yeni Genel Sekreter Ban KiMoon’a detaylıca anlatacağını ve kendisine bu konuda yardımcı olacağını da kaydetti. ERDOĞAN: PAPA’YLA GÖRÜŞMEMEM KASTİ DEĞİL Dış Haberler Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi ziyaret edecek olan Papa’yla görüşmeyeceği için gelen eleştirileri ‘‘O tarihte NATO zirvesine katılmam gerekiyor. Herhangi bir tavırdan kaynaklanmıyor’’ şeklinde yanıtladı. Erdoğan, İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero ile BM Genel Sekreteri Kofi Annan’la birlikte düzenlediği basın toplantısında ‘‘Papa 16. Benectus’la görüşmeyecek olmasına’’ ilişkin sorularla karşılaştı. Erdoğan, Papa’yla görüşmemesinin arkasında kasıt aranmaması gerektiğini kaydederek ‘‘NATO’daki zirveyi iptal mi edeyim? Dünya dönüyor. İşimizi yapmakla mesulüz. Kimse bundan başka şeyler çıkarmaya çalışmasın’’ dedi. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net ENTERNET / MEHMET SUCU Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Nail Güreli’nin, dinozorları “d” kuşağı olarak tanımladığını sizlerle paylaşmıştık. Nail Güreli’nin geçen hafta iki kitabı birden yayımlandı. İlkinin adı “İnsanlarıyla, Sosyal Değişimiyle, Yöre Yöre İşte Türkiye”, ikincisi ise “Bu Darbeler Kime” adını taşıyor. Usta gazeteci, kitabını imzalarken de darbelerin dinozorlara yönelik olabileceğini belirtmiş. Sayın Güreli’nin “d” kuşağına ilişkin saptamasına bir ufak ek yapmak da gerekli herhalde. Kısa bir beyin cimnastiği sonunda “d” kuşağının bir ikincilinin de olduğunu görmek olası. Onlar aslında eski örgütlerinden kopmuşlar ve kendilerine yeni yerler arıyorlar. Çoğunlukla medya işkolunda çalışmayı seviyorlar. Bu işkolunda çalışmasalar bile mutlaka medya ile yakın ilişkide bulunmaya dikkat ediyorlar veya yolları bir yerde mehmet?cumhuriyet.com.tr Tiyatro müdürüne taciz suçlaması ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Devlet Tiyatrosu Basın Halkla İlişkiler Sorumlusu olarak çalışan, ancak bir süre önce istifa eden A.T. ile aynı birimde çalışan G.A, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Personel Daire Başkanlığı ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne, kurum müdürü Y.Ü’nün kendilerine sözlü tacizde bulunduğu iddiasıyla şikâyette bulundu. İddialarla ilgili soruşturma başlatılırken Y.Ü, konu ve dilekçeler hakkında bilgisi olmadığını, kendisini çekemeyenlerin bir hareketi olabileceğini dile getirdi. Onlar Bir Kuşak Değil medya ile kesişiyor. Bugünlerde bütün gençlikleri boyunca emperyalistlikle suçladıkları ülkelerin ve kurumların en ateşli savunucusu oldular. Danışmanlık adı altında yüksek miktarlarda maaş, telif ücreti, yolluk ve programkonferans bedeli alırlar. Düzenin medyasına sırtlarını dayayıp onların icazetini almak için de “bir daha asla eskisi gibi olmayacağının” güvencesini verip vakıfçılık oynamayı çok severler. Emperyalist bir oluşum olan AB fonlarıyla veya ABD emperyalizminin ‘sivil’ uzantısı olan Soros ile çıkar bağlantısı kurmaya bayılırlar. Bir dönem barış diyenleri revizyonistlikle suçladıklarını unutup bu kelimeyi anlamsızlaştırma pahasına olur olmaz her yerde ve organizasyonda kullanmaya önem verirler. Onların da aslında belirli bir yaş grubu yok. Sadece 40 yaşın üzerinde ama değişik yaş gruplarında yer alıyorlar. Bu açıdan bakınca tam olarak bir kuşak olarak adlandırmak pek de doğru değil. Ancak yine de birbirlerine yakın yaştalar. Belki de gençlik heyecanlarını kaybettikleri, içlerindeki çocuğu öldürdükleri için böyleler. Ya da bir çıkar batağının içinde debelenip kendilerini haklı çıkarma uğraşı içindeler. Gençken söylediklerini neredeyse unutmuşlar. Kim bilir belki de kendi gençliklerine düşman olmuşlar büyüyünce… Yitik kuşak kendileri için en sevdikleri sıfat oldu. Çünkü bağımsızlık ve özgürlük için ödedikleri bedelleri unutmak istiyorlar. Çünkü yitik kuşak edebiyatı, her şeyi boşu boşuna yaptık demenin bir başka yöntemi. Onlar dünyayı kurtarmak yerine kendini kurtarmak, düzeni değiştirmek yerine kendini değiştirmeyi seçmek, ezilenin yanında yer almak yerine ezen olmayı tercih etmişler. Gündüz sağda solda hemen her konuda vaaz verip, ulvi fikirlerini açıklayıp, halkı aydınlatıp, geceleri “âlemlere akıp” alkol buharında ülkeyi kurtarmayı yaşam biçimi yapıyorlar. Bir zamanlar yoz dedikleri değerlerle bugünlerde içli dışlı olmayı entelektüelliğin gereği olarak görüyorlar. Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, müzik yaşamlarının ikinci çıkışını onlara borçlu. Özgürlük derken bile kendi içlerindeki çifte standardı ve bizdenonlardan ayrımı yapmayı ihmal etmiyorlar. İfade özgürlüğünden yargılanan herkesin davasını desteklemiyorlar. 301. maddeden yargılanan bir yazarın duruşmasında hepsi hazır ve nazır olurken 92 yaşındaki bir bilim kadınının benzer duruşmasına gidip ona destek olmayı akıllarına bile getirmiyorlar. Aslında ikiyüzlüdürler ama bunu kendilerine bile itiraf edemezler. Onları belki de ilk kez kaleme alan Maksim Gorki oldu. 1904 yılında yazdığı “Yazlıkçılar” adlı eserinde, dönek liberallere karşı gerçek demokrat aydın tipini konu almıştı. Şimdi bir daha düşününce, onlara kuşak bile dememek gerektiğini fark ediyor insan. Onların kuşağı yok, onların yaşı yok, onların sadece adı var: Dönek… ‘Kral mezarları geri istenmedi’ ? Haber Merkezi Bodrum’daki Kral Mousolos Anıt Mezarı’nın, Londra’daki British Museum’da sergilenen parçalarının iadesi için, hiçbir başvuru yapılmadığı ortaya çıktı. Müzeyi ziyaret eden Bodrumlu sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, müze yetkilileriyle görüştü. Yetkililer, eserlerin iadesi için Türkiye’den başvuru yapılmadığını söyledi. Parçaların Türkiye’ye iadesi için 30 avukatla yasal girişim başlatan örgüt temsilcileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan haber bekliyor. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle