27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Holbrooke, Rehn’e ‘Türkiye ne yaparsa yapsın, AB koşulları sürekli değiştiriyor’ dedi Genelkurmay’a AB Denetimi (3) 25 Mayıs 2004 ve 10 Ekim 2006 tatidardaki Tony Blair yönetimini “Irak’a rihlerinde bu köşede AB’nin, Türk Sikapıyı tekmeleyerek girmekle” suçlalahlı Kuvvetleri’nin (TSK) denetim altımıştı. Nedense ABD ve AB bu olayda na alınmasına ilişkin toplantı, görüş ve “kakofoni”den söz etmemişti. ABD’deki Kongre ara seçiminden önerilerine dikkati çekmiştik. Elleri, patam bir hafta önce, ABD Kara, Hava, ra babası George Soros’un cebinde Deniz Kuvvetleri ile Deniz Piyadeleri’nin olan bazı Türk çevrelerinin de katılımıyla TSK’nin siyasal piramitte yerinin özelliklerine göre yayımlanan dört ayrı resmi gazetenin imzadeğişmesinin, sesinin kısız ortak başyazısında, sılmasının önerildiğini de “Rumsfeld gitmeli” başsomut örneklerle aktarlıklı yazıda Savunma Bamaya çalışmıştık. Elbetkanı’nın istifası istendi. te, demokratik bir ülkede Gerekçe olarak Donald her kurum, anayasal koRumsfeld’in üniformalı şullar ve kurallar doğrulyüksek rütbeli subayların, tusunda hesap vermek askeri birliklerin, Kongzorundadır. Burada, bir noktayı re’nin ve geniş çapta kaanımsatmak istiyoruz. munun güvenini yitirmiş Genelkurmay Başkanı olduğu gösterildikten Orgeneral Yaşar Büyüsonra Başkan’ın 7 Kasım kanıt ve komutanların, ara seçiminde acı gerbaşta irtica üzerine verçekle karşılaşacağına dikdikleri demeçler, içeride kat çekildi. Ortak başyave dışarıda bazı çevrelezı “Donald Rumsfeld gitri rahatsız etti. Hatta, ABD meli” cümlesi ile bitiyorBüyükelçisi Ross WilThe Guardian’dan. du. AB temsilcisi, daha son demeç tartışmaları fazla para kazanırım umuhakkında “kakofoni” yorumunu yapmış, duyla hiç kimsenin talip olmadığı KâAB temsilcisi Hansjörg Kreschmer de bil’deki görevine uçarken attan inip konuyu AB’ye taşımıştı. eşeğe bindi. Sayın Wilson ise AnkaBir rastlantı, aynı günlerde İngiltere ra’da. Dört ordu gazetesinin Rumsfeld’i Genelkurmay Başkanlığı’na yeni ataseçimden hemen önce istifaya çağırnan Orgeneral Richard Dannat’ın, ikması “kakofoni” değil mi? AB’nin mesajları düşmanca ELÇİN POYRAZLAR TÜRKİYE’YE TANINAN SÜRE KISALTILIYOR BRÜKSEL (Cumhuriyet) AB Türkiye ile yaşadığı Kıbrıs anlaşmazlığının çözümüne yönelik olarak 1415 Aralık’taki AB doruğuna kadar tanıdığı süreyi kısaltmaya hazırlanıyor. AB Komisyonu’nun geçen hafta yayımladığı İlerleme Raporu’nun ele alındığı dünkü AB Dışişleri Bakanları toplantısında komisyondan Türkiye’nin Güney Kıbrıs’a limanlarını açmamış olmasına yönelik tutumunu en kısa zamanda belirlemesi talep edilğunu söyledi. TürkiyeAB ilişkilerinde sorumluluğun bu noktada AB’ye ait olduğunu ifade eden Holbrooke, “AB tarihi bir karar vermek zorunda” şeklinde konuştu. di. Fransa, Avusturya, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi bu yönde talepte bulunurken AB Komisyonu’nun toplantıda, bu konudaki tutumunu en erken 6 Aralık’ta belirleyebileceğini bildirdiği öğrenildi. AB Genel İşler ve Dışilişkiler Konseyi’nin ardından basına konuşan Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja, aralık ayındaki doruğun ‘‘bir Türkiye doruğu’’ haline gelmesini istemediklerini söyledi. Genişleme Komiseri Olli Rehn ise komisyonun bu konudaki önerilerini açıklayacağı tarihin henüz kesinleşmediğini ifade etti. Finlandiya’nın Kıbsi olacak. Bu kararı ise AB ülkelerinin parlamentoları verecek, çünkü Avrupa demokrasisi böyle işliyor” şeklinde yanıtladı. AB Genişleme Komiseri Rehn ise konuşmasında, Türkiye’nin bu süreçte ayrıcalığı olamayacağı mesajını verdi. Rehn “Büyük, gururlu ve stratejik önemi olan bir ülke için bile AB kriterlerinde rıs önerilerini desteklediklerini söyleyen Rehn, bunun çözüme yönelik son fırsat olabileceği görüşünü yineledi. kısırdöngüye neden olduğunu ifade etti. ABD Seçimi Hangi Türkleri Utandırdı? 11 Eylül şaşkınlığını henüz atlatan Amerika kamuoyu, Irak’taki gerçekleri yeni gördü, Cumhuriyetçi topal George W. Bush’u Demokratların koltuk değneğine iki yıllığına mahkum etti. Irak’ın yanı sıra Afganistan’da işbaşı yapan Taliban’ın, Katrina kasırgasında çuvallayan yönetimin, nükleer silahlar konusunda İran ile K. Kore’ye söz geçiremeyen Bush’un yakında alkol tedavisine başlayacağı söylentileri ile yitirilen seçimin faturası Irak savaşının mimarı Rumsfeld’e çıkarıldı. Bakan, istifa etti. Hiç kuşkusuz Irak’a demokrasi götürmeye yollanan Amerikan gençlerinden 3 bin kadarının aileleriyle kentlerine bayraklara sarılı tabutlarla dönmeleri seçimde temel etkendi. Anlamadığımız bir nokta var! “Bush Yönetimi” denilince akla yardımcısı Dick Cheney, Rumsfeld’in yardımcısı Paul Wolfovitz, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Irak’ta kitle imha silahı varlığı ve SaddamEl Kaide bağlantısı gibi yalanlarda hiç mi sorumlulukları yok? Rumsfeld’in 1983’te İran’a karşı kullanmak üzere Saddam Hüseyin’e silah yardımı yaptığına ilişkin sabıkası bilinmiyor muydu? İlk aşamada 840 milyon dolara çıkarılan Saddam’a yardım paketi bir yıl sonra 2 milyar dolara yükseltildiğinde Amerikalılar neden seyirci kaldılar? Bu arada 45 helikopter ve zehirli gazları Kürtlere karşı kullandıran Rumsfeld’i bugün Kürtler nasıl oldu da destekliyorlar? Rumsfeld, Türkiye ile ABD arasında Bill Clinton döneminde pekişen dostluk ilişkilerini kundaklamadı mı? Az daha Türkiye bu adamın dümen suyunda uçurumdan yuvarlanmayacak mıydı? Almanya Anayasal Haklar Merkezi, “Guantanamo bağlantısı” nedeniyle Rumsfeld hakkında “savaş suçlusu” olarak dava açmaya hazırlanıyor. Bize göre Amerika Anayasa Mahkemesi, tüm Bush yönetiminin Irak savaş suçlularını yargılamalıdır. İngilizler, Bush’un, Usame bin Ladin’den az, K. Kore Başkanı Kim Jong ile Mahmud Ahmedinejad’dan daha çok tehlikeli olduğu görüşünde birleştiler. İngilizlere kendi deyimleriyle soralım: Bu “Öğle yemeğinden sonra kahvaltı” olmadı mı? Dünya, Ortadoğu, özellikle Türkiye olağanüstü bir tehlikenin eşiğinden döndü. Az daha bu “kakofonik adamlar” İran ve Suriye’yi de savaşa katacaklardı. Olan bu arada Türkiye’ye olacaktı. Bundan dolayı TBMM’de 1 Mart tezkeresine karşı oy kullananları, ileri görüşlerinden dolayı bir kez daha kutluyoruz. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Irak’a Türk askerinin gönderilmesine oy verenler, en yakındaki bir aynaya baktıklarında yüzlerinin kızardığını inşallah görüyorlardır. Tabii utanma duyguları kaldıysa! BRÜKSEL ABD’nin eski BM Büyükelçisi Richard Holbrooke, AB’nin Türkiye’nin katılımına yönelik koşulları sürekli değiştirdiğini söyledi. German Marshall Fund kuruluşunun dün Brüksel’de düzenlediği “Türkiye’yi kaybediyor muyuz?” konulu yuvarlak masa toplantısına katılan Holbrooke, AB Genişleme Komiseri Olli Rehn’e “Türkiye her koşulu yerine getirirse sonunda üye yapacak mısınız” şeklinde soru yöneltti. “Türkiye ne yaparsa yapsın, AB koşulları sürekli değiştiriyor” diyen Holbrooke, Avrupa’dan sürekli “düşmanca” mesajlar geldiğini vurguladı. Türkiye’nin üyeliğine yönelik kararın AB içinde yapılacak referandumlarla verileceğini söyleyen Holbrooke, Türkiye’nin büyük bir sorunla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Ankara’nın Brüksel’den daha fazla takdiri hak ettiğini söyleyen Holbrooke, geçen hafta yayımlanan İlerleme Raporu’nun oldukça olumsuz oldu Kıbrıs, Avrupa meselesi Kıbrıs konusuna değinen genişleme komiseri, bu konunun BM meselesinden çok AB meselesi haline geldiğini ifade etti. AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın Kıbrıs anlaşmazlığına yönelik önerisinde Kuzey Kıbrıs’la doğrudan ticarete ve ek protokole yönelik unsurlar olduğunu söyleyen Rehn, “AB bir Avrupa sorununu çözmeye çalışıyor” dedi. Rehn, “BM bu konuda daha donanımlı, ancak AB’nin gerçek çıkarları var” dedi. Toplantıya katılan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ise Kıbrıs konusunun gelecek seçimlerle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi. Halkoyuyla seçilmiş hiçbir hükümetin Kıbrıs konusunda tek taraflı adım atamayacağını söyleyen Başmüzakereci Babacan, “Maliyeti, sonucu, pahası ne olursa olsun tek taraflı adım atılmayacak” dedi. Babacan, AB’nin Kıbrıs Rum Kesimi’ni kabul ederek Kıbrıs konusunda tarafsız olmayacağını bildiklerini ve bunu anlayışla karşıladıklarını söyledi. ‘Müzakereler durmalı’ Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, Türkiye ile AB arasındaki müzakerelere ara verilmesi gerektiğini savundu. AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı öncesinde konuşan Plassnik, Türkiye’nin müzakere sürecinde fiili tıkanma yaşandığını öne sürerek Kıbrıs konusunda bir adım atılmazsa müzakerelere ara verilmesi gerektiğini söyledi. indirim yok” şeklinde konuştu. Türkiye’nin AB için stratejik öneminin büyük olduğunu söyleyen Rehn, “AB içinde bu önem küçümsenirken, Türkiye tarafından abartılıyor” diye konuştu. İki görüşün arasında bir denge kurulması gerektiğini ileten Rehn, AB ülkelerinde iç politikada Türkiye karşıtlığının kullanılmasının ilişkilerde Kriterlerde indirim yok Rehn, Holbrooke’un sorusunu, “Evet Türkiye her koşulu yerine getirirse uzun ve zorlu bir yol sonunda AB üye T EBRİZ’İN YERİ DEĞİŞTİ İran’dan Google’ın haritasına tepki... Dış Haberler Servisi İran’daki Tebriz bölgesini Azerbaycan’ın bir parçası gibi gösteren bir harita Google Video sitesinde yayımlanınca Tahran ile ABD’li arama motoru arasında gerilim yaşandı. İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre Google’ın video sitesinde, Tebriz’in “şu anda İran topraklarında bulunan güney Azerbaycan”da yer aldığı kaydedildi. Sitede, 4 bin yıldan fazla bir süredir İran’a bağlı olan Tebriz, Azerbaycan’a ait olarak gösterildi. Sitede yayımlanan turizm filminin bu metni, Tahran tarafından İran’ın toprak bütünlüğüne müdahale olarak kabul edildi. Tahran yönetimi, ABD’li şirketin, bölgedeki ayrılıkçı duyguları bilinçli bir şekilde körüklemekle suçladı. İranlı milletvekili Valiallah Azarvaş, “Bir İranlı asla böyle bir şeyi kabul edemez. Millattan Önce 2 bin yılından bu yana Doğu Azerbaycan ve Tebriz, İran’dan hiçbir zaman ayrılmadı. Şimdi nasıl başka bir yere ait olabilir ki?” dedi. Robert Michael Gates Kim? ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’da Rumsfeld’in koltuğuna, “casus dükkânı” olarak tanımlanan CIA’da Baba Bush gibi başkanlık yapmış, üstelik onun ABD başkanlığı döneminde aynı görevi yüklenen Robert Michael Gates (63) getirildi. Dükkânda çeyrek yüzyıl çekirdekten yetişip “baş casus” koltuğuna da oturan Gates, altı ay önce yeni Irak siyasasını saptamak amacıyla oluşturulan “Irak Çalışma Grubu”na Teksas’taki bir üniversitenin rektörü iken katıldı. Baba Bush’un güvenilir çevresinin güvendiği Gates’in bilgisayarcı Bill Gates ile bir akrabalığı yok. “Rusların Çin hakkında görüşleri” konusunda doktorası bulunan Gates, Başkan Jimmy Carter’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinsky ile ortak yazdıkları İran raporu “Ortadoğu’da Amerikan siyasası açısından belli başlı olumlu bir rapor” olarak tanımlanmıştı. Oto yedek parça toptancısı bir babanın oğlu olan Gates, Bush yönetiminin Irak siyasasını Bağdat’a gidip gördükten sonra daha şiddetle eleştirmişti. Ancak, Rumsfeld’den boşalan görevi kabul etmesi üzerine, “Çocuklarımız, Irak’ta yitip giderken Başkan’ın verdiği görevi kabul etmek zorundaydım” dedi. Gates genelde karşısındakini dinleyen, ancak kararlarda bildiğini okuyan bir yönetici olarak tanınıyor. Demokrat çoğunluğun da şimdilik “ılımlı” karşıladığı Gates’in önce Pentagon’da “EHalkası” diye bilinen Rumsfeld’ın akıl hocalarını temizleyeceği bildiriliyor. Bunlar arasında şahinlerden, kendisinden sonra 3. koltukta oturan, Bush’un Irak siyasasını eleştirdiğimiz için Ankara’da büyükelçi iken elimizi sıkmaktan kaçınan Eric Edelman’ın da adı geçiyor. Gates’in karşıtları ise yeni bakanın adının 1980’lerde “İranKontra skandalına” adı karıştığını anımsatıyorlar. Ambargoya karşın İran’a silah satıp, elde edilen geliri Nikaragua’da Sandinista rejimine karşı savaşan Kontra gerillalara verildiğine ilişkin bir skandal ortaya çıkarılmıştı. Gates, İran’a silah satışından haberi olduğunu, ancak Nikaragua bağlantısını bilmediğini Senato’daki ifadesinde söylemişti. Bir başka sav da İran köktendinci devriminde ABD elçiliğinde rehin alınan 52 Amerikalının kurtarılmasının, Ronald Reagan’a seçimi kazandırmak amacıyla 14 ay geciktirilmesinde rol oynadığına ilişkin. Amerikalıların deyimiyle “Nobody is perfect (Kimse mükemmel değil)”dir. Taliban devrildi ama uluslararası güç ve Kâbil hükümeti, Afgan halkının yaşamının iyileşmesini sağlayamadı. ‘Garip ve şüpheli bir davranış’ İran Enformasyon Teknoloji Bakanlığı da bu girişimi İran’ın içişlerine müdahale olarak kabul etti ve İranlıları Google’a mail yoluyla protestolarını iletmeye çağırdı. Reformist Etemad gazetesi, Google’ın Tebriz’i başka bir yerde göstermesini “garip ve şüpheli bir davranış” olarak yorumladı. Bu yılın başlarında devlete ait bir gazetede yayımlanan ve Azerileri hamamböceğine benzeten bir karikatür Tebriz’de protestolara sahne olmuştu. Amerikan National Geographic dergisinin 2 yıl önce Basra Körfezi’nin Arap Körfezi olarak nitelendirilmesi tepkilere yol açmıştı. Afganistan’da 5 yıl önce devrilen Taliban gittikçe güçleniyor Şiddetin pençesindeki ülke KÂBİL (AA) Afganistan’da köktendinci Taliban rejiminin ABD öncülüğündeki güçler tarafından devrilmesinin 5. yıldönümünde yayımlanan bir raporda, ülke genelinde şiddet eylemlerinin tırmanışa geçtiği belirtildi. Bu yıl 3 bin 700 kişi öldü Aralarında BM’nin bulunduğu uluslararası kuruluşlar ile Afgan temsilcilerin oluşturduğu Ortak Ko ordinasyon ve İzleme Kurulu’nun raporuna göre, bu yıl Afganistan genelinde ölenlerin sayısı 3700’e ulaştı. Taliban güçlerinin 13 Kasım 2001’de, Kuzey İttifak gücünün ilerleyişi üzerine Kâbil’den çekilmesinden 5 yıl sonra yayımlanan rapor, Taliban militanlarının saldırılarının son bir yılda arttırdığını ortaya koydu. Raporda, Afgan ve ABD güçleri ile NATO komutasındaki Uluslara rası Güvenlik ve Destek Gücü askerlerine geçen yıl ayda ortalama 130 saldırı düzenleyen Taliban militanlarının, bu yılki saldırılarının yaklaşık dört kat artarak, ayda ortalama 600’e yükseldiği kaydedildi. Uyuşturucu ticareti yükseliyor Atina’da Dostluğa Üçüncü Kundak! Üzerinden bir ay geçtikten sonra Atina’da Türk Büyükelçiliği’nin diplomatik plakalı üçüncü arabası da kundaklandı. Anımsanacağı üzere 23 Haziran ile 10 Ekim’de Türk büyükelçilik arabalarının kundaklanmalarının, iki ülke arasındaki güven artırıcı önlemlere ilişkin ziyaretlerin yapıldığı günlere denk düştüğüne dikkati çekmiştik. Bu kez, “bilinmeyen kişilerin (!)” yeni kundağı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın Atina’dan ayrılmasından hemen sonraya, Atatürk’ün ölüm gününe rastladı. İkinci kundak olayı, polis karakoluna 100 m. ötede yapılmış, ancak “yağmur nedeniyle görevlilerin gece boyunca çıkamadıkları için olayı kimin yaptığını bilmedikleri” söylenmişti. Bu olaya ilişkin haberimizde “Türkiye’de görev yapan Yunan diplomatlarına, Atina’da Türk meslektaşlarının başına gelen ‘yağmur yağıyordu!’ gerekçesi mi uygulanacak?” diye sormuştuk. Bu soru üzerine Yunan basını, Cumhuriyet’in “Türkiye’deki gizli güç odaklarına hitap ettiğini” öne sürmüş, “Türk diplomat o semtte park etmenin Atinalılar için bile tehlikeli olduğunu bilmiyor muydu?” sözleriyle faturayı Türk diplomatına kesmişti. Yunan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yeorgios Kumuçakos, nezaket gösterip “Bunun kabul edilemez bir eylem olduğunu, olayı şiddetle kınadıklarını, yabancı diplomatların Yunan devletinin koruması altında olduğunu” açıklamıştı. Eleftherotipia gazetesine telefon eden bir kişi, adını vermediği bir grubun cezaevindeki üç teröristin bırakılmasını istediğini bildirdi. Anımsanacağı üzere Büyükanıt’ın ziyareti öncesinde ünlü “17 Kasım” örgütü sanıklarından biri “hastalık” gerekçesiyle serbest bırakıldı. Sözcü Kumuçakos bu kez kundaklamayı “sorumsuzluk” olarak kınadı. Atina’daki Türk Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu da alıştığı protesto notalarına bir yenisini ekledi. Acaba, Yunan hükümeti, Türkiye ile güven artırıcı önlemleri sağlamadan önce, Atina’daki Türk diplomatlarının güvenliğini artırıcı önlemleri alıp kundakçıları yakalama becerisini gösterse daha iyi olmaz mı? Deligöz ve Akgün ‘uyuma örnek’ BERLİN (AA) Alman Focus dergisi, Müslüman kadınlardan başörtülerini çıkarmalarını isteyen Federal Meclis üyeleri Ekin Deligöz ve Lale Akgün’ü uyuma örnek olarak tanıttı. “Dayak Uyandırır’’ başlığıyla yayımlanan yazıda, Müslüman kadınlara yönelik yaptıkları çağrıdan sonra tehditler alan milletvekillerinin artık Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Afganistan’da uyuşturucu ticaretindeki artışın özellikle ülkenin güneyindeki dört vilayette şiddet eylemlerine önemli etkisi olduğu belirtilen raporda, kalkınmada ağır ilerleyişin de halkın hükümete tepkisinde etkili olduğu ve afyon üretimini sınırlama çabalarına engel olduğu ifade edildi. Raporda, güçlenen ayaklanmanın, özellikle bazı bölgelerde son yıllarda elde edilen bazı kazanımları da tehdit ettiği ve şiddetten en çok etkilenen bölgelerde uluslararası kuruluşların tamamen ya da kısmen çekilmesine yol açtığı kaydedildi. ABD, 11 Eylül saldırılarının ardından, olayların sorumlusu olmakla suçlanan El Kaide örgütünün lideri Usame bin Ladin’i barındırdığı gerekçesiyle Ekim 2001’de Afganistan saldırılarını başlatmıştı. Afganistan ve NATO komutasındaki güvenlik güçlekorumalı dolaştıkları, ancak riyle Taliban militanları aratehditlerden korkmadıkları belirtildi. sında bu yılın başından beri Yazıda, Akgün’ün, her tehditle özellikle Pakistan sınırındabirlikte kadınların haklarının ki güney ve doğu bölgelerinkorunması konusunun göz ardı de şiddetli çatışmalar olduedilmemesi gerektiği yolundaki ğuna dikkat çekiliyor. Afgasözlerine yer verildi. Deligöz de nistan’ın uzak bölgelerindesokakta karşılaştığı başörtülü bazı ki can kayıplarının sayısının doğrulanmasında güçlük çekadınların kendisini “gizliden kildiği de belirtiliyor. gizliye” tebrik ettiklerini kaydetti. T HE WASHINGTON TIMES: Çin denizaltısından Kitty Hawk’a taciz Dış Haberler Servisi Büyük Okyanus’ta seyreden bir ABD uçak gemisini gizlice izledikten sonra tespit edilmeden önce, torpido ve füzelerinin ateş menzilinde su yüzüne çıkan Çin denizaltısı, iki ülke arasında kriz yarattı. Muhafazakâr The Washington Times gazetesinin haberinde, geçen ay meydana gelen bu sürpriz karşılaşmanın, Çin’in gelecekte bir çatışmaya hazırlık yapmaya devam ettiği şeklinde yorumlandığı belirtildi. USS Kitty Hawk ve beraberindeki savaş gemilerini taciz edici bu hareketin, Çin ile askeri değişim programı başlatan ve iki ülke orduları arasında ilişkileri geliştirmek isteyen ABD Pasifik güçlerinin komutanı Amiral William J. Fallon için de bir sıkıntı olduğunu yazan gazete, Pasifik donanma komutanı Amiral Gary Roughead’in de hafta sonunda Çin’de üst düzey askeri yetkililerle görüşeceğini kaydetti. Pentagon yetkilileri, 26 Ekim’de Kitty Hawk’ı taciz eden ve uçak gemisine 7 kilometre mesafede su yüzüne çıkan Çin denizaltısının Song sınıfı ve dizel motorlu bir taarruz denizaltısı olduğunu, ayrıca Rus yapımı torpido ve gemileri hedef alan füzelere sahip olduğunu belirtti. Geminin su yüzüne çıktığının, uçak gemisindeki uçaklardan biri tarafından yapılan rutin keşif uçuşu sırasında tespit edildiği kaydedildi. CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle