15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Ankara’daki görevinde yeterli performans gösteremediği için AB içinde eleştirilere hedef olduğu konuşulan Kretschmer, bütün teamülleri yok saydı. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 İlerleme Raporu’nun farklı bölümlerinde, patlamaların bölgeyi olumsuz etkilediği vurgulanıyor AB’de Şemdinli rahatsızlığı ELÇİN POYRAZLAR Diplomatik nezaketsizlik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’daki 4 yıllık görevini tamamlayan AB Komisyonu’nun Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer giderayak hükümet, asker ve bürokrasiye ilişkin yaptığı açıklamalarla diplomatik teamülleri de görmezden geldi. Türkiye’deki görev süresi boyunda, ‘‘Bulunduğu ülkenin iç işlerine karışmama’’ yönündeki diplomatik teamülü sürekli görmezden gelen Kretscmer’in, hükümetin atmak istediği adımlara askerin direndiği yönündeki sözleri, soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Kretschmer’in Türkiye’den ayrılmadan önceki konuşmasını değerlendiren diplomatik çevreler, ‘‘Bunca yıldır Ankara’da görev yapmış olmasına karşın Türk insanını anlayamamış olması yazıktır. Türk halkı eleştirilerin dozunu iyi anlar. Benzeri konularda görüş ortaya koyan yetkililer olmuştur. Ama bunları bu dille söylemenin anlamının ve faydasının olmadığını bilmesi gerekir’’ dediler. Kretscmer’in asker ve bürokrasiye yönelik suçlamaları da havada kaldı. ‘‘Türkiye’de askerin karşı olduğu ve çıkmamış olan yasa yok’’ değerlendirmeleri yapılırken, askerin konuşmasına karşı olduğunu her fırsatta vurgulayan AB temsilcisinin neden 4 yıldan bu yana askerler ile görüşmek istediği sorusu da yanıtsız kaldı. BRÜKSEL AB Komisyonu’nun Türkiye’ye yönelik İlerleme Raporu’nda farklı bölümlerin altında Şemdinli olaylarından duyulan rahatsızlık yineleniyor. Raporda PKK’nin şiddet eylemlerine yönelik zayıf bir atıf yer alırken Şemdinli olaylarının Güneydoğu’daki durumu olumsuz etkilediği öne sürülüyor. “Sivilasker ilişkileri”, “yargı” ve “Güneydoğu’daki durum” başlıklı bölümlerde Şemdinli olaylarına yönelik eleştirilerin sıklıkla yinelendiği raporda, Van Ceza Mahkemesi’nin jandarma subaylarını patlamadan sorumlu bulduğuna dikkat çekiliyor. ? Belgede olaylara yönelik yargı sürecine ordunun müdahale ettiği iması yer alıyor. Raporda, Güneydoğu’da seçilen yerel politikacılarla diğer yetkililer arasında hiçbir diyaloğun olmaması eleştirilirken Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e yönelik imalar yer alıyor. Kasım 2005’te bir kişinin ölümü ve yaralanmalarla sonuçlanan Şemdinli patlamalarının olumsuz etkilerinin bulunduğu anlatılan belgede, olaylara yönelik yargı sürecine ordunun müdahale ettiği iması yer alıyor. Şemdinli olaylarına yönelik iddianamede, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt ve diğer yüksek rütbeli komutanlara yönelik suçlamaların bulunduğuna dikkat çekilen raporda, generallerin bir basın açıklamasıyla iddianameyi eleştirdiği ve anayasal sorumluluğu olan kurumların harekete geçmesi için açıklamada bulundukları ifade ediliyor. Bunun üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Konseyi’nin savcı Ferhat Sarıkaya’yı görevden aldığı öne sürülüyor. Raporda PKK’ye yönelik “Güneydoğu’daki durum AB’nin terörist örgüt listesinde bulunan PKK’nin şiddet eylemlerine başlamasıyla daha kötüleşti. Kasım 2005Haziran 2006 arasında 774 terörist saldırıda 44 asker, 5 polis ve 13 sivil öldü” şeklinde kısa bir atıf yer alırken aynı bölümde Türkiye’ye Güneydoğu’daki durum konusunda ağır eleştiriler getiriliyor. PKK teröristlerinin cenazelerinde ortaya çıkan kargaşada yaşanan çatışmalarda sivillerin yaşamını kaybettiği ve güvenlik güçlerinin yaygın bir biçimde aşırı güç kullandığı kaydediliyor. Mart ayında bölgede insan hakları ihlallerinin arttığı belirtilerek 200’den fazlası çocuk olmak üzere 550 kişinin gözaltına alındığı ve kötü muamele gördüğü iletiliyor. ‘Baydemir iması’ Güneydoğu’da seçilen yerel politikacılarla diğer yetkililer arasında hiçbir diyaloğun olmamasının eleştirildiği raporda, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e yönelik imalar yer alıyor. Bölgede seçilen pek çok politikacı hakkında davalar açıldığına işaret edilen raporda, yüzde 10’luk seçim barajıyla bölge partilerinin Meclis’te temsil edilmelerinin zorlaştığı ifade ediliyor. S TRATEJİ BELGESİ’NDE İLGİLİ BÖLÜM BOŞ BIRAKILDI ‘Performansı yeterli değil’ Bu değerlendirmelerin yanı sıra Kretschmer’in Ankara’daki 4 yıllık görev süresi boyunca yeterli performansı gösteremediği yorumları yapılıyor. Diplomasi kulislerinde Kretcshmer’in Ankara’daki görevinde AB’nin Türkiye’den beklentilerini yeterince ortaya koyup, bunun uygulanmasını sağlayamadığı, bu nedenle AB içinde eleştirilere hedef olduğu konuşuluyor. Kretschmer’in söz konusu başarısızlığında pay sahibi olarak ise askeri ve bürokrasiyi görme eğiliminde olduğu değerlendirmeleri gündeme gelirken AB’nin Türkiye’deki misyonuna Türkiye ile AB arasında denge kurabilecek bir isim getirmesinin önemli olduğu vurgulanıyor. Komisyon Kıbrıs’ta son günü bekliyor BRÜKSEL (Cumhuriyet) AB Ko pa standartlarına getirilmesi isteniyor. İfamisyonu’nun, TürkiyeAB arasındaki Kıb de özgürlüğünün yanı sıra dini özgürlükrıs anlaşmazlığına yönelik resmi değerlen ler, kadın hakları ve sendikal haklar konudirmesini taraflar arasında süren görüşme sunda ilerleme sağlanması talep ediliyor. lerin sonunda açıklayacağı öğrenildi. Yasaların ve yargı uygulamalarının reAB Komisyonu’nun 8 Kasım’daki İler formların ruhuna uygun olması gerektiği göleme Raporu’yla birlikte yayımlayacağı rüşünün iletildiği belgede Türkiye’nin GüStrateji Belgesi’nin son halinde Türkiye’ye neydoğu’da “ciddi ekonomik ve sosyal soreformlarda yavaşlama, ifade özgürlüğü runları ele alması ve Kürt nüfusunun ve Güneydoğu’daki durutüm hak ve özgürlüklerma yönelik eleştiriler yer den yararlanmasını sağ? Belgede, alırken ek protokolün uylaması” isteniyor. Belgede, gulanmasına yönelik de ‘entegrasyon kapasitesi’ komisyonun siyasi kriterleşeklinde yeni bir ğerlendirme ve sonuç böri izlemeyi artıracağı yölümleri boş bırakıldı. Dönünde ifadeler yer alıyor. kavram getiriliyor. nem Başkanı FinlandiTBMM’de henüz kabul edilya’nın önerileri çerçevemeyen 9. reform paketine sinde taraflar arasındaki görüşmelerin önü yönelik olarak “Türkiye reformlar konumüzdeki hafta sonu süreceğine dikkat çe sunda 9. reform paketinin kabul edilmeken AB kaynakları bu toplantı sonrasında siyle ilerleme sağladı” ifadeleri yer alıyor. Strateji Belgesi’nde hazmetme kapasibelgenin son şeklini alacağını ifade ettiler. Cumhuriyet’in ulaştığı 20 sayfalık Stra tesine yönelik “entegrasyon kapasitesi” teji Belgesi’nde Türkiye’ye reformların hı şeklinde yeni bir kavram getiren AB Kozının düşmesi konusunda eleştiriler getiri misyonu bu kapasitenin ekonomik, mali, lerek Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesi kurumsal ve demoktarik boyutları oldunin gecikmeksizin değiştirilmesi ve Avru ğuna dikkat çekiyor. ‘Demokratlar kazanırsa tasarı geçebilir’ ABD Seçim Sözcülerinden, Georgetown Üniversitesi Öğretim Görevlisi Clyde Wilcox, ABD’deki kritik seçimler öncesi ABD’nin Ankara’daki büyükelçilik konutunda bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Wilcox, gelecek salı yapılacak seçimlerde demokratların Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu kazanmasının beklendiğini, ancak, senatoda ne olacağının bilinmediğini kaydetti. Wilcox, bir soru üzerine demokratların kazanması halinde ‘‘sözde Ermeni soykırımı’’na ilişkin bir karar tasarısının Temsilciler Meclisi’nin gündemine gelebileceğini ve geçebileceğini, ancak Senato tarafından onaylanmasının pek mümkün olmadığını bildirdi. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu, New York’ta Ermeni soykırımının tanınmamasını suç sayan yasayı kabul eden Fransa Meclisi’ni protesto etti. (Fotoğraf: AA) KKTC Cumhurbaşkanı, izolasyonların şartsız kalkması gerektiğini söyledi BAŞSAĞLIĞI Damadımız, oğlumuz Mustafa Sarıgül’ün sevgili anneleri, kızımız Aylin Kotil Sarıgül’ün değerli kayınvalidesi Talat: Maraş’ı vermeyiz REŞAT AKAR AYŞE SARIGÜL’ü kaybettik, acımız büyüktür. Hepimiz Allah’tan rahmet diliyor, Sarıgül Ailesi’ne ve tüm yakınlarımıza başsağlığı diliyoruz. KOTİL AİLESİ LEFKOŞA Finlandiya’nın dönem başkanı olarak girişimlerde bulunmasının doğal olduğunu, ancak izolasyonların kaldırılması için Kıbrıs Türk tarafından ödün istenmesinin doğru olmadığını belirten KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, “Sadece ihracatı kapsayacak bir adım atılırsa izolasyonlar kalkmış olmaz. Bizim açımızdan en önemli olay Ercan Havaalanı’nın açılmasıdır” dedi. “Bizim sporcularımız ve sanatçılarımız uluslararası organizasyonlara katılamıyorlar. Bu in “Bizim açımızdan en önemli olay Ercan Havaalanı’nın açılmasıdır” diyen Talat, “Ercan’ı kapsamış olsa bile Maraş’ın istenmesi haksızlıktır. Maraş bütünlüklü çözümün bir parçasıdır ve iadesi ancak öyle olacaktır” şeklinde konuştu. (Fotoğraf: AA) sanlık dışı muameleden kurtulmak istiyoruz. Üstelik Avrupa’nın bize verdiği sözler de anlamsız ambargoların kaldırılmasını öngörüyor. Bir başka isteğimiz ise Avrupa Parlamentosu’nda tam temsiliyettir. Kıbrıs Türk tarafının temsil edilmediği bir yapı yasal ve demokratik değildir” diyen Talat, sorularımızı şöyle yanıtladı: dığına göre bunları kabul etmeyeceğiniz anlaşılıyor... TALAT Evet, aynen öyle. Üstelik Ercan’ı kapsamış olsa bile Maraş’ın istenmesi haksızlıktır. Maraş bütünlüklü çözümün bir parçasıdır ve iadesi ‘Haksızlık!’ Finlandiya’nın önerileri Ercan’ı kapsama Ankara Finlandiya’yı uyardı: Verheugen’in durumuna düşmeyin ‘Rumlar sizi de kandırır’ ? Ankara’nın dün ilettiği mesajda “Finlandiya tarafının, 24 Nisan 2004’teki referandumun ardından, ‘Rumlar bizi kandırdı’ diyen Verheugen’in durumuna düşüp, aldatılmamasının faydalı olacağına inanıyoruz’’ denildi. BAHADIR SELİM DİLEK / MAHMUT GÜRER ancak öyle olacaktır. Papadopulos, Maraş’ın Türkiye’nin kontrolünde olduğunu, bu konuyu Talat’la tartışmaya gerek olmadığını söylüyor... Maraş bizim yönetimimizdedir. Kıbrıs Türk halkının Maraş ve Mağusa Limanı hakkında söz söyleme hakkı vardır. Bütünlüklü bir çözüm gündeme geldiğinde Maraş’ın iadesini Türkiye ile görüşür ve ortak bir karar üretiriz. Ama şu an o safhada değiliz. Maraş’ın verilmesi, çözüm sürecini hızlandırır mı? Hayır tam tersi olur. Referandumda kendi halkına ‘hayır’ diyen Rum yönetimi, Maraş’ı aldıktan sonra iki kez ‘hayır’ demez mi?. Bildiğiniz gibi ‘evet’ diyenlerin çoğunluğu Maraş kökenli Rumlardı. ANKARA Kıbrıs Rum kesimi lideri Tasos Papadopulos’un Finlandiya Planı’nı bahane ederek, Türkiye’nin karşısına müzakereci olarak oturma çabası Ankara’ya takıldı. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, Papadopulos’un bu tutumunu değerlendiren Dışişleri Bakanlığı, Fin yönetimini uyarma kararı aldı. Ankara, Finlandiya’ya dün şu mesajı iletti: ‘‘Papadopulos’un yine Finlandiya önerilerini sulandırıp kendine yontma ve dolayısıyla Fin girişimini sonuçsuz kılma çabasına girdiği gözlemlenmektedir. Finlandiya tarafının, 24 Nisan 2004’teki referandumun ardından, ‘Rumlar bizi kandırdı’ diyen AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen’in durumuna düşüp, aldatılmamasının faydalı olacağına inanıyoruz.’’ ‘Aldatılmış hissediyorum’ Verheugen, Annan Planı’nın Rumlar tarafından reddedilmesinin ardından, şunları söylemişti: ‘‘1999’da Rum tarafının isteğiyle Kıbrıs’ta çözümün üyelik için şart olmadığını söyledik. Onlar da çözüm için çaba harcama sözü verdi. Kıbrıs’ın üyeliği için elimizden gelen her şeyi yaptık. Pek diplo matik bir söylem olmayacak, ancak kendimi Rumlar tarafından aldatılmış hissediyorum.’’ Papadopulos’un ‘‘Ben Erdoğan ile görüşürüm. Heyetine Talat’ı alıp almayacağı kendi sorunu’’ yönündeki açıklamaları ise Ankara’da, ‘‘Rum lider, Fin önerilerinde olmayan bir biçimde, kendini Türkiye nezdinde meşrulaştırmaya çalışıyor’’ şeklinde yorumlandı. Ankara’nın Brüksel’de düzenlenecek olası bir toplantıyı da reddettiği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, toplantının reddedilmesi nedeninin, sadece Türkiye, Rum kesimi ve KKTC yetkililerinin masaya çağırılması olduğunu belirttiler. Kaynaklar Ankara’nın muhatabının Atina yönetimi olduğunu dile getirdiler. Brüksel’de yapılacak toplantıya Ankara’nın katılmayacağı, sadece KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın gideceği belirtildi. ‘Niye verelim?’ Mağusa Limanı’nın AB yönetiminde açılmasına ne dersiniz? Mağusa Limanı’nın AB yönetiminde ihracat için tek başlık altında açılmasını önerseler dahi kabul edemeyiz. Mağusa Limanı zaten bizim kontrolümüzdedir ve tüm çözüm planlarında bizdedir. Onu niye verelim?.. Türkiye’de gelecek yıl seçimler var. Türk hükümeti bu seçimlerden önce limanları açıp risk alabilir mi? Tüm kısıtlamalar aynı anda kalkmadığı takdirde limanları açmayacağına inanıyorum. AB ile kriz yaşanması pahasına limanları açmayacağını düşünüyorum. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle