20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 23 18 23 21 25 28 27 26 21 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB Y PB PB PB 21 24 21 20 26 24 25 26 26 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B PB B B PB PB PB 31 30 29 33 30 30 23 20 19 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz’in batısı ile Zonguldak, Bolu, Düzce, Sinop, Eskişehir çevreleri ve akşam saatlerinde Doğu Karadeniz kıyıları sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 12 Helsinki Y 14 Stockholm Y 14 Londra Y 19 Amsterdam Y 20 Brüksel Y 18 Paris PB 22 Bonn PB 22 Münih PB 23 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB PB PB B Y PB 21 20 29 18 19 18 23 23 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A Y B PB B PB Y PB 11 29 14 35 23 28 20 31 30 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu ‘PKK’YE YARDIM’ SUÇLAMASI DTP’li başkana ‘kontör’ davası ERZURUM (Cumhuriyet) Erzurum’da güvenlik kuvvetleri ile girdikleri çatışmada silahlarıyla yakalanan 3 PKK’linin ifadeleri üzerine DTP Karaçoban İlçe Başkanı Fehtah Dadaş ile yeğeni Ersin Dadaş hakkında ‘‘terör örgütüne yardım’’ suçundan 22 yıl hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, teröristlerin cep telefonu kontör giderleri için parti içinde fon oluşturulması planlandığı yer aldı. Teröristlerin 8 Temmuz 2006’da yakalandıktan sonra soruşturma sırasında verdikleri ifadelerde, DTP Karaçoban İlçe Başkanı Fehtah Dadaş ile yeğeni Ersin Dadaş’tan yardım gördüklerini itiraf etti. Teröristlerin lideri olan Erkan Kılıç’ın ifadesinde, dağa kendilerine erzak getiren Ersin Dadaş’ın kontör ihtiyaçlarını karşılamak için DTP Gençlik Kolları içinde bir komite oluşturacaklarını söylediğini anlattı. Kılıç ayrıca, Ersin Dadaş’tan Erzurum merkezde mayınlama yapabilmek için sahte öğrenci kimliği istediğini, DTP İlçe Başkanı Fehtah Dadaş’ın tüm bu gelişmelerden haberdar olduğu savundu. Paris kırmızı listeye alınıyor Sözde Ermeni soykırımıyla ilgili tasarının yasalaşması durumunda Fransa’yla savunma ihaleleri ve nükleer tesis kurulmasına ilişkin görüşmeler dondurulacak MAHMUT GÜRER GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA Türkiye, sözde Ermeni soykırımına karşı çıkanlara hapis cezası getirmeye hazırlanan Fransa’yı kırmızı listeye alıyor. Fransa’dan yasayı geri çekmesini isteyen Türkiye, bu istemin gerçekleşmemesi durumunda, bu ülkeyle savunma ihaleleri ve nükleer tesis kurulmasına ilişkin görüşmeleri donduracak, TBMM’ye Cezayir soykırımının tanınmasına ilişkin tasarıyı TBMM gündemine getirecek. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ankara, Fransa’nın sözde soykırımın olmadığını iddia edenlere ‘‘hapis cezası verilmesini’’ öngören yasa tasarısının görüşülmesine az bir zaman kala tedbirlerini belirledi. Cumhuriyet’e bilgi veren üst düzey bir kaynak, Fransa’nın yasayı kabul etmesi du rumunda Ankara’nın da Cezayir soykırımını tanımak yönünde bir adım atmasının büyük olasılık olduğunu söyledi. Bu durumun ciddi bir biçimde değerlendirildiğini kaydeden kaynak, ‘‘Türkiye, insancıl yollarla çözülmesi bilim insanlarına bırakılması gereken olayların siyasete malzeme edilmemesi için şimdiye kadar elinden geleni yaptı. Ancak bu durum, Türkiye’nin aleyhine kullanılıyor’’ diye konuştu. Yasanın anlaşılır bir yönü olmadığını kaydeden yetkili, ‘‘Fikir özgürlüğü denilen ve AB’nin ruhunu oluşturan olay, bu yasa ile tamamen çelişiyor. Fransızlar düşünce özgürlüğü konusunda sürekli bizi eleştirirken kendilerinin böyle bir yasa çıkarması dürüstlük ile bağdaşmıyor’’ değerlendirmesini yaptı. Ankara’nın Fransa’da yasanın görüşüleceği 12 Ekim tarihinde TBMM’ye sunulmak üzere bir Cezayir soykırımı yasa tasarısını hazır tuttuğu ifade ediliyor. ‘Atak’ ihalesinden çıkarılacaklar Tasarının çıkması durumunda Ankara’nın Fransa’ya kısıtlama uygulayacağı diğer bir alanın ise savunma sanayi ihaleleri olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda Fransa ‘‘kırmızı liste’’ye alınacak. Türkiye’nin ilk olarak, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın açtığı ve bu yıl içinde tamamlanması beklenen 3 milyar dolarlık Atak helikopter ihalesinden Fransızları çıkarabileceği belirtiliyor. Bu ihalenin finaline Fransız Eurocopter firmasının ‘‘Tiger’’ modeli de kalmıştı. Bunun yanı sıra Sinop’a nükleer tesis kurulması için Fransa ile yapılan görüşmeler de tamamen dondurulacak. Nükleer tesis için Fransa, ABD ve Rusya ile görüşülüyordu. Sarkozy, AB’nin genişlemeden önce ‘kim Avrupalı’sorusuna yanıt bulması gerektiğini söyledi ‘Türkiye tam üye olmasın’ LONDRA (AA) Fransa İçişleri Bakanı ve cumhurbaşkanlığı seçiminde sağın favori adayı Nicolas Sarkozy, Avrupa Birliği (AB) olarak genişlemeye karar vermeden önce kimin Avrupalı olduğu sorusuna yanıt bulmaları ve birliğin reform yapıp genişlemeye sınırlama getirmesi gerektiğini savundu. Türkiye’ye tam üyelik verilmemesi gerektiğini de iddia eden Sarkozy’nin Europe’s World adlı derginin sonbahar sayısı için yazdığı makale, Sunday Telegraph tarafından özet olarak yayımlandı. Avrupa projesinin hızını yitirdiğini, AB vatandaşlarının AB’nin hedefleri konusunda kuşkuya düştüğünü ve gelecekle ilgili ortak umudunu yitirdiğini ifade eden Sarkozy, birliğin bir reform ihtiyacı içinde olduğunu kaydetti. Reform belgesinin Avrupa’nın sınırlarını yeniden belirlemesi, ortak politikasını yeniden tarif etmesi gerektiğini belirten Sarkozy, bunun zaman gerektiren bir reform olacağını, birliğin ise fazla zamanı kalmadığını öne sürdü. Birliğin yapısıyla ilgili reform önerilerini sıralayan Sarkozy, bunların yanı sıra Avrupa’nın sınırlarının belirlenmesi konusunun da büyük önem taşıdığını yazdı. Sarkozy, AB için yeni bir coğrafi ve siyasi sınır belirlenmesi gerektiğini öne sürerken yeni sınırların, birliğin yeni üyeleri ‘‘hazmetme kapasitesi’’ dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini savundu. Sarkozy, her bir üyenin kabulü sırasında AB’nin o andaki iç dengeleri, kurumsal sınırları ve AB vatandaşlarının yaklaşımlarının göz önünde tutulması gerektiğini ileri sürdü. Sarkozy, ‘‘Kim Avrupalı, kim değil? Açıkçası bazı üye olmayan ülkeler Avrupa’nın bir parçası ve bunların tam üyelik hakkıdır. Bu grupta İsviçre, Norveç ve zaman içinde Balkan ülkeleri var. Bunun yanında birliğe katılma hakları tartışılır ülkeler ve Avrupalı olmadığı açıkça belirgin olan ülkeler var’’ dedi. Son gruptaki ülkeleri ‘‘Avrasyalı ve Akdenizli’’ olarak niteleyen ve bu ülkelerle ilişkinin ‘‘tam üyelik ya da hiç’’ şeklinde ortaya konulmaması gerektiğini savunan Sarkozy, bu ülkelerle tercihe dayalı ortaklıklar kurulması gerektiğini iddia etti. Bu ülkelerle ortak güvenlik için yeni savunma ortaklıklarına da girilebileceğini belirten Sarkozy, tercihe dayalı ortaklık kurulmasını önerdiği ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini yazdı. Türkiye’den ‘‘komşumuz ve dostumuz’’ diye söz eden Sarkozy, Türkiye’nin Avrupa ile güvenlik kaygılarını ve pek çok değeri paylaştığını kaydetti. Sarkozy, ‘‘Bütün bunlar tam üyelik önerecek kadar ileri gitmeden Türkiye ile bağlarımızı güçlendirmemiz için iyi sebepler’’ dedi. 22 yıl hapis istemi Teröristlerin ifadesi üzerine gözaltına alınarak tutuklanan Fehtah Dadaş ve Ersin Dadaş hakkında ‘‘Terör örgütüne yardımyataklık etmek’’ suçundan 22 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen cuma günü görülen ilk duruşmada, Fehtah Dadaş, hakkındaki suçlamaları reddederken Ersin Dadaş, Erdal Kılıç’ın çocukluk arkadaşı olduğunu ve sadece bir kere kontör ve malzeme götürdüğünü anlattı. Mahkeme heyeti, yaklaşık 4 aydır tutuklu bulunan DTP İlçe Başkanı Fehtah Dadaş’ı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Ersin Dadaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma ertelendi. TÜRK DOSTLUK GRUBU Bush’a ‘sözünü tut’mektubu Haber Merkezi ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’ndeki Türk Dostluk Grubu, Başkan Bush’a bir mektup yazarak Washington’ın, PKK’yle mücadele konusunda verdiği sözleri tutmasını istedi. Türk Dostluk Grubu üyeleri, PKK’yle mücadelenin, Washington’ın çıkarına olduğuna ve iki ülke ilişkilerinde önemli rol oynadığına işaret etti. George Bush’a yazılan mektup, grubun eşbaşkanları, Cumhuriyetçi Milletvekili Ed Whitfield ile Demokrat Parti Milletvekili Robert Wexler’ın imzasını taşıyor. Mektupta, ABD yönetiminden, Irak hükümeti ve Kürt liderlere, ülkedeki tüm PKK bürolarının kapatılması çağrısında bulunması istendi. Nesim Malki cinayetinin firari sanıklarından Burhanettin Türkeş (41), dün Bursa’nın Mudanya ilçesinde arkadaşlarıyla okey oynadığı kahvede sahte kimlikle yakalandı. Bir ihbarı değerlendiren Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri Türkeş’in Mudanya’da bir kahvede olduğunu belirlediler. Kahveye dün baskın yapan ekipleri görünce kasketle kendisini gizlemeye çalışan Burhanettin Türkeş’in üzerinden eniştesine ait sahte kimlik çıktı. Türkeş’in içinde yatak ve arka bölümünde gizli kamera sistemi bulunan lüks minibüsüne de el konuldu. Türkeş’in 2 yıldır bu minibüste yaşadığı belirtildi. (AA) 2 Maraş BM’ye devredilsin. Bu iki önerinin kabulünün ardından KKTC’ye yönelik izolasyonun bitmesi için adımlar atılacak. Türkiye de limanlarını Rumlara açacak. Magosa Limanı’nın AB’ye devredilmesiyle, Rumlara verilmesi arasında hiçbir fark yoktur. AB, bu limanı aldıktan sonra istediği gibi yönetecek, belki de limanın daha sağlıklı hale getirilmesi için bir süre kapatılmasına karar verecek. Bu durumda abluka kalkmış gibi görünecek ama, KKTC’nin belli kısıtlamalarla da olsa Magosa Limanı’ndan dünyaya açılan ticaret kapısının anahtarı AB’ye verilecek, ‘AB’luka başlayacak! Maraş’ın BM’ye devredilmesi de Rumların buradaki planlarının yaşama geçmeye başlaması anlamına gelecektir. Her iki maddenin bu anlama geldiğini KKTC yönetimi de AKP hükümeti de bizden çok iyi biliyor. Biliyor da ne yapıyor? ??? Yukarıdaki sorunun yanıtını vermeden önce KKTC’de kısa bir süre önce gerçekleştirilen hükümet değişikliğinin nedenlerini kaleme alırken vurguladığımız bir durumu anımsatalım... O günlerde sormuştuk: KKTC’de ahlaki değerleri de zorlayarak yapılan bu hükümet değişikliği, yakın gelecekteki bir AB planının kabulü için hazırlık olmasın? Yoksa AKP hükümeti adada her plana evet diyecek bir yönetim oluşturarak, AB’nin Kıbrıs dayatmasının faturasını bu yönetime mi çıkaracak? Türkiye’de, AKP Kıbrıs’ı veriyor sesleri yükseldiğinde, ‘‘kardeşim adadaki hükümet plana evet diyor, biz de ona uyuyoruz, size ne’’ demeye mi hazırlanıyor? Son gelişmelerin ışığında diyebiliriz ki, yukarıdaki soruların tümünün yanıtı evettir. Yeni hükümet planı çirkin yürüdüğü için tatsız bir başlangıç oldu, bunu nasıl aşacaklarını tartışıyorlar. KKTC ile ilgili kararların çoğunu yabancı devlet adamlarından öğreniyoruz. Aralık 2004 AB zirvesinde Erdoğan, Kıbrıs maddesine karşı çıkınca dönemin İtalya Başbakanı Berlusconi, ‘‘Ama Erdoğan bize söz vermişti. Rumları tanıyacaklarını söylemişti’’ deyiverdi. Almanya Başbakanı Merkel de Türkiye ziyaretinde Erdoğan’ın Fin planına evet dediğini ima etti! ??? Gelinen noktada Kıbrıs’ta son faturayı kim ödeyecek, o tartışılıyor. Türk Dışişleri Fin planı için şu açıklamayı yaptı: ‘‘Kararı KKTC verecek...’’ Bu açıklamanın hemen ardından KKTC Cumhurbaşkanı Talat şu demeci verdi: ‘‘Finlandiya’nın önerileri Kıbrıslı Türklere değil, Türkiye’ye yöneliktir. Türkiye’nin AB sürecinin mezesi olduk!’’ Meze mi, beze mi bilemeyiz ama, Erdoğan’la Talat’ın ortak nokta bulmakta zorlandıkları ciddi bir durum var. Talat bugün Brüksel yolcusu. 3 gün boyunca temaslarda bulunacak. Genişleme komiseri Olli Rehn’den Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana’ya kadar geniş bir yelpazeyle görüşecek. Hep birlikte Erdoğan’ın Türk toplumuna anlatmakta zorluk çekmeyeceği bir formül arayacaklar. Buna formül demek zor. Fingirdeme daha uygun düşer. Aman yanlış anlaşılmasın, bunu söylerken şunu demek istiyoruz: Sayın sorumlu, Finlandiya planını iyi tart, herkesi işin içine sokma. Hemen, Fin gir deme! ankcum?cumhuriyet.com.tr KEİ PROTOKOLÜ ONAYLANDI Malki cinayeti zanlısı yakalandı Karadeniz’de teröre karşı birlik ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Karadeniz Ekonomik İşbirliği Katılımcı Devletleri arasında, terörle mücadele konusunda işbirliği öngören protokol onaylandı. Atina’da 3 Aralık 2004 tarihinde imzalanan ‘‘Karadeniz Ekonomik İşbirliği Katılımcı Devletleri Arasında Suçla Özellikle Örgütlü Suç Türleriyle Mücadelede İşbirliği Anlaşması’na Ek Terörizmle Mücadele Protokolü’’nün onaylanmasına ilişkin karar, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Ek protokol uyarınca, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’ne (KEİ) üye Türkiye, Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Moldavya, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan ve Karadağ ile Ukrayna hükümeti, terör eylemlerinin önlenmesi, tespiti, bastırılması, ifşası ve soruşturulması için işbirliği yapacak. Üye ülkeler, doğrudan iletişim kurulacak yetkili makam ve/veya temas noktalarını belirleyecek. Her bir taraf, ek protokolün yürürlüğe girmesini izleyen 2 aylık süre içinde, yetkili makam ve temas noktası isimlerini ve irtibat bilgilerini KEİ Daimi Uluslararası Sekretaryası’na (PERMIS) sunacak. Üye ülkeler, KEİ Anlaşması ve KEİ Anlaşması Ek Protokolü uyarınca temas içinde olacaklar. Gerektiğinde taraflar acil iletişim hatları kurabilecek, düzenli aralıklarla ya da olağanüstü toplantılar, istişareler düzenleyebilecek. Taraflar, terör eylemlerinin bir diğer taraf devletin toprakları üzerinde işleneceği durumlarda, kendi devletlerinde bu terör eyleminin hazırlığını önlemek ve terör eylemlerini planlayan, düzenleyen veya bu olaylara iştirak edenlere sığınma vermemek için gereken her türlü tedbiri alacaklar.Taraflar, ek protokolün uygulanmasını geliştirmek için görevlilerin eğitimi, bilgi ve beceri paylaşımı, istatistik, analitik verilerin değişimi gibi alanlarda işbirliği içinde olacak. ‘BEN OLSAM KAPATMA DAVASI AÇARDIM’ KKTC EKSİKLİKLERİ SIRALADI PJAK LİDERİ AHMEDİ ‘ABD, Kürtleri tercih eder’ Haber Merkezi Terör örgütü PKK’nin özellikle İran’da faaliyet gösteren kolu Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’nin (PJAK) lideri Hacı Ahmedi, ‘‘Washington yönetiminin bölgedeki sorunların çözümü için Türkiye’yi değil Kürtleri tercih edeceğine inandığını’’ belirtti. Yunan Elefterotipia gazetesine demeç veren Ahmedi, ‘‘Washington’ın Kürt meselesinin çözümü için iki seçeneği var. Müttefik olarak ya Kürtleri ya da Türkiye’yi tercih edecek. Bizi tercih edeceğine inanıyorum’’ diye konuştu. PJAK lideri Ahmedi’ye göre, ABD, Kürt sorununun çözümü için ya Türkiye’ye baskı uygulayacak ya da Kürtlere karşı operasyonlarına girişecek. Hacı Ahmedi, ‘‘Kürdistan’ın Irak’taki bölümünü kurtarıp diğer bölgelerini kaderine terk etmek olmaz’’ diye konuştu. Savaş: İrticanın daniskası var ? Baştarafı 1. Sayfada nı zamanda ben laikim demesi mümkün değil. Çözüm ortada. 1.5 milyarlık İslam âlemi MüslümanTürk milletinin ayağa kalkmasını bekliyor. Kalkacağız. Onun ışıkları görünüyor. Bu ayaklanma başlayacak’ diyordu. Bunları söyleyen ve bunu geniş kitlelere yayan bir insan. Kendisi zaten Cumhuriyetimize başlı başına bir irtica tehlikesi oluşturmuş kişilerden. Bu nitelikte bir kişinin başbakan olur olmaz müsteşar yaptığı kişi, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu laiklik, cumhuriyetçilik ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini daha Müslüman bir yapıya devretme Fin planına şartlı destek MAHMUT GÜRER sinin zorunlu olduğunu ve bunun da zamanının artık geldiği düşüncesini taşıyorum’ diyor. Devletin bütün makamları bu tip düşünceler taşıyan insanlara devrediliyor.’’ Vural Savaş, bu kesimlerin yaptıkları her şeyin anayasanın son 24’üncü maddesine aykırı olduğunu ileri sürerken ‘‘Ben görevde olsaydım, AKP’ye kapatma davası açardım. Kapatıpkapatmama Anayasa Mahkemesi takdirindedir. Fazilet Partisi sadece ve sadece türban istismarından dolayı kapatılmıştır. Şu anda daha fazlası yapılıyor. Dava açılamadığı için de gereği yapılamıyor’’ ifadesini kullandı. ANKARA KKTC’nin, kendisinden AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın Kıbrıs’a ilişkin planı konusunda görüş isteyen Ankara’ya ‘‘Plan’daki birçok unsur eksik, Ercan Havaalanı’nın kullanımı da eklenmeli’’ görüşünü ilettiği öğrenildi. Finlandiya Dönem Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin hava ve deniz limanlarını Rum kesimine açması karşılığında Maraş’ın BM, Gazi Magosa’nın da AB denetiminde ticarete açılmasını öngören plan, Ankara ve Lefkoşa’da değerlendiriliyor. Plan’ın en can alıcı kısmı ise Ercan Havaalanı’nın uluslararası ticarete açık olmasının Finlandiya tarafından hazırlanan planda yer almaması olarak gösteriliyor. KKTC’nin de plan üzerinde yaptığı değerlendirmenin ardından Ankara’ya bu yönde bilgi verdiği ifade ediliyor.Edinilen bilgilere göre, planı müzakere edilebilir bulan KKTC’nin plan kapsamında Ankara’ya “Limanların uluslararası mercilerle ortak olarak ticarete açılması olumlu, ancak Rum kesiminin kesinlikle AB ve BM’nin KKTC ile trafiğine karışmaması gerekiyor. Rumların hiçbir üründen gümrük almasına izin verilmemeli. Türkiye her iki limandan da KKTC’deki askeri varlığına ikmal yapmayı sürdürebilmeli” değerlendirmelerini illettiği öğrenildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle