Katalog

9 EKİM 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL otomobil?cumhuriyet.com.tr Japon devi, düşük emisyon değerleri sağlamak ve yakıt tasarrufunu arttırmak için çalışmalarına hız verdi 7 Honda’dan çevreci atılımlar H onda CO2 emisyonlarını azaltmaya yönelik başlatılan girişimlerinin önemli bir unsuru olan yeni nesil enerji teknolojilerini Japonya’da tanıttı. Honda, CO2 azaltma hedefleri belirleyen ilk şirket olarak yeni nesil enerji teknolojisini otomobillerde, motosikletlerde ve güç ürünlerinde bir araya getiriyor. Yeni enerji teknolojileri, şirketin CO2 emisyonları konusunda gelişme sağlamak amacıyla yöneldiği rotayı gösterdi. Honda, CO2 emisyonlarının azaltılması amacıyla enerji teknolojilerinin yanı sıra yakıt üretimi ile de ilgilenmektedir. Yeni bioteknoloji kullanılarak gerçekleştirilen etanol üretimi, güneş pilleri ve taşıtlar için hidrojenin yanı sıra elektrik ve ısı üreterek ev enerji ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde tasarlanmış kapsamlı bir sistem Honda FVV’lerin satışına, 2006 yılının sonunda bioetanolün oldukça popüler olduğu Brezilya’da başlamayı planlıyor. Honda, yüksek performansın yanı sıra mükemmel seviyede yakıt tasarrufu ve daha düşük emisyon değerleri sağlayan Gelişmiş VTEC motoru ile VTEC (Değişken Valf Zamanlaması ve Elektronik Kontrol Sistemi) teknolojisini daha da geliştirdi. Yeni motor sürekli değişken bir valf kaldırma ve valf zamanlaması kontrolü ile VTC (Değişken Zamanlama Kontrolü) için sürekli değişken faz kontrolünü bir araya getirdi. Yeni motor dünyanın en iyi performans seviyesini ve %13 oranında daha fazla yakıt tasarrufunu da bir arada sunuyor. Honda yeni motorun kullanılacağı aracı üç yıl içinde üretmeyi planlıyor. Honda motosikletlerde de yeni teknolojileri denemeyi sürdürüyor. Hyper VTEC teknolojisinin yeni bir uygulamasında, motosikletler için bir değişken silindir yönetimi (VCM) sistemi geliştirdi. Yeni VCM mükemmel performans ve düşük yakıt tüketimi sağlayacak şekilde tasarlanmış. Ayrıca VCM, aktif silindir sayısının 2 silindirden 4 silindire kadar üç aşamalı olarak kontrol edilebilmesini sağlıyor. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Örtüşen Mantıklar... Avrupa Birliği mi (AB) bize benzemeye başladı, yoksa biz mi ona benzemeye başladık, doğrusu işin içinden çıkmakta zorlanıyorum. İfrat (aşırı gitme) ile tefrit (tersine aşırı gitme) arasında bir o yana bir bu yana savrulmak konusundaki benzerliklerimiz yalnız artmakla kalmayıp somutlaşıyor da... AB’nin son yaklaşımları, bizim özel radyo ve televizyonlarla ilgili yaşamımızın eski maddelerinin mantığına o kadar benziyor ki... Mesela eski yasaya göre radyo ve TV şirketinde belirli bir paya sahipseniz kamu ihalelerine giremezdiniz. Ama önce kamu ihalesi alırsanız, radyo veya televizyon kurabilirdiniz. Sonra madde değişti ve o hale getirildi ki, Anayasa Mahkemesi anayasaya aykırı bularak iptal etti. Şu anda radyo ve televizyon sahipliği için aranan hiçbir kural yok. Yalnızca yabancılar için yüzde 25’lik pay sınırlaması var. Onun da bulabileceğiniz bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sayesinde aşılması çok kolay. ??? AB’nin mantığı da aynı. Birlik üyesi olduktan sonra ülkeler, istediklerini yapma hakkına da ulaşıyorlar. Birlik üyesi olmaya niyetlenen ülkenin ise durumu vahim. Bir dizi dayatmayı kabullenmek, hayali suçlamalara ‘‘Evet biz suçluyuz’’ demeye zorlanmak, üyeliğin baş koşulları arasına katılıveriyor.. Mesela Yunanistan’ın Batı Trakya’da yaşayan Türk İslam azınlığına reva gördüğü uygulama yok sayılırken Türkiye’den azınlık vakıfları konusunda istenenlere, ibadet olanaklarının sınırlandığı suçlamaları da ekleniveriyor. AB sözcüleri bu konudaki sorulara sudan bir yanıt veriyorlar. ‘‘Orada yapılıyor olması, sizin de burda yapıyor olmanızı haklı kılmaz.’’ Oysa aynı zamanda bir itirafı da içeren yanıtlar, yöneltilen soruların karşılığı değil. Onlardan istenen, şayet varsa AB kurallarının uygulanmasını yalnız bizden değil onlardan da istemeleri. Ama bu konuda nedense suskunlar. Yaptıkları, bizdeki ‘‘irtica’’ tartışmalarına irtica yandaşlarının verdikleri yanıtla ne kadar özdeşleşiyor. ??? İfade özgürlüğü konusunda da aynı yaklaşımla karşı karşıyayız. Ermeni soykırımı iddialarına ‘‘var’’ demek bizde suç oluşturuyor, onlarda ise ‘‘yok’’ demek. Bu kavrama Fransa da katılmak üzere. Belki o da kendi tarihindeki soykırımın gündeme getirilmesinden korktuğu için böyle bir yolu deniyor. Onun sabıkasında yalnızca Cezayir’deki acımasızlığı yok. Fransa Parlamentosu’nun 1794 yılında ülkenin ‘‘Vendee’’ bölgesinde yaşayan halkın; kadın, erkek ve çocuk demeden katledilmesi için bir generale yetki veren yasayı çıkarmış olmasını yok sayma olanağı bulunmuyor. Hem de bu gaddarlık 19 Mayıs 2006 günü Le Figaro gazetesinde gündeme getirilmiş ve ‘‘insanlığa karşı suç’’ olduğu belirtilmişken. ??? Aslında dünyadaki tüm siyasetçilerin kendilerine çekidüzen vermeleri, oy peşinde koşarken yetkilerini de dikkate almaları gereken bir dönemden geçiyoruz. Mantıkların örtüşüyor olması ne bizdeki ne de AB’deki siyasetçilerin haklı olduklarını gösteriyor. Gösterdiği tek şey, siyasetçiler sayesinde dünyanın hızla geriye gitmekte oluşu. İrticanın bir başka yüzünü de bu yaklaşım oluşturuyor. olan Ev Enerji İstasyonu (HES) bulunuyor. Otomobiller için geliştirilen yeni nesil dizel motorla Honda egzoz gazı emisyonlarını, benzinli motorlar ile aynı seviyeye düşürmeyi başardı. Honda tarafından yapılan ölçümlere göre yeni dizel motor, NOx emisyonlarını en katı ABD Çevre Koruma Ajansı (Environmental Protection Agency EPA) Tier II Bin 5 emisyon gereksi nimlerini karşılamaya yetecek şekilde düzenleyen bir NOx katalitik dönüştürücüye sahip. Honda, yeni nesil dizel motorunu üç yıl içinde ABD’de pazara sunmayı planlıyor. Honda, geliştirdiği yakıt pilli aracı 2008 yılında Japonya ve ABD’de sınırlı olarak pazara sunulmayı hedefliyor. Honda, 2005 Tokyo Motor Show’da sergilenen aracın daha önceki sürüm lerinden biri olan yeni nesil yakıt pilli FCX Konsept aracı için bir tanıtım sürüşü düzenledi. FCX Konsept artık yeni geliştirilmiş küçük, verimli bir Honda FC Stack’a sahip. Esnek yakıtlı araçta ise Honda, benzinli motorların %100 etanol ya da herhangi bir oranla gerçekleştirilen etanolbenzin karışımlarıyla çalışabilmesini sağlayan, eni bir esnek yakıtlı araç (FFV) sistemini geliştirdi. Nissan’dan ailelere özel Sıra dışı tasarımıyla MPV görüntüsü çizen Note koltuk arkalarındaki katlanabilir tepsiler, iki ayrı bölmeli bagajı ve çok sayıdaki saklama gözüyle dikkat çekiyor Sıra dışı tasarımıyla minik bir MPV görüntüsü çizen Note, iki farklı motor ve donanım seçeneğiyle Türkiye pazarında satılıyor. Kompakt çizgilerinin desteklediği sportif tasarımıyla öne çıkan beş kişilik Note, hatchback görüntüsüne rağmen yüksek gövde yapısıyla rakiplerinden ayrılıyor. RenaultNissan işbirliğiyle geliştirilen Note, sıra dışı boyutları ve geniş iç mekânıyla şehir içinde pratik kullanım olanağı veriyor. Arkaya doğru alçalan tavan yapısı ve sportif arka stop lambalarıyla öne çıkan Nissan Note, Micra’yı hatırlatan ön farlarıyla dikkat çekiyor. Otomobil daha çok kadın sürücüler ve çocuklu aileler düşünülerek tasarlanmış. Ön koltuk minderi, geriye doğru açılıp çekmece halini alırken, orta konsolda da Micra etkilerini görmek mümkün. Beş kapılı bir hatchback model olan Note`un arka koltukları katlanabildiği gibi, raylı sistem sayesinde kademeli olarak öne arkaya kaydırılarak bagaj hacmi 437 litreyi geçebiliyor. Böylece araç kendi sınıfında en geniş bagaj hacmine ulaşabiliyor. Koltuk arkalarında bulunan katlanabilir tepsiler de özellikle çocukların kitap okumaları ve oyun oynamaları için ideal bir özellik olarak ön plana çıkıyor. Note`un iki ayrı bölmesi bulunan bagajı ise yine rakiplerinden ayrılan özelliklerden biri olarak dikkat çekiyor. Plastik bir kapakla ikiye ayrılan bagajın alt bölümüne çamurlu, ıslak eşyalar konulurken, üst bölüme ise temiz olanlar konuluyor. Böylece `erkek çocuğunun çamurlu topuyla, kızın bebeği birbirlerine değmeden` bagajda rahatlıkla taşınabiliyor. Geniş iç mekânda küçük göstergeler ve çok sayıda eşya koyma gözü kolaylık sağlarken, torpido gözü ve orta konsolun altındaki bölüm, küçük su şişeleri ve meşrubatlar için düşünülmüş. Ön konsoldaki düğmelere ulaşmak son derece kolay. Direksiyondan kumanda edilen müzik sistemi ve yol bilgisayarının kullanımı çok kolay ve anlaşılır. Türkiye’de iki farklı motor seçeneğiyle sarelik motor görev yapıyordu. 1386 cc hacmindeki motor 5200 d/d’de 88 beygir güç ve 3200 d/d’de 128 Nm tork sağlıyor. Alt devirlerde cansız kalan motor devir yükseldikçe gerçek gücünü gösteriyor. Oldukça sessiz olan motorun gürültüsü iç mekâna yansımıyor. Sakin kullanımda 100 km’de ortalama 6.3 litre yakıt tüketen Note tüm otomobillerde olduğu gibi agresif kullanımda artış gösterebiliyor. Önde ve arkada yeterli diz mesafesi sunan otomobilin sertliği iyi ayarlanan süspansiyon sistemi sayesinde yol tutuşu etkileyici. Çok zorlandığında kayma eğilimi gösteren araç çabuk tepki veren direksiyonu sayesinde kontrol altına alınabiliyor. Nissan Note’da Visia ve Tekna donanım paketleri bulunuyor. Alt donanımında ABS+EBD, çift hava yastığı, klima, immobiliser, kızaklı arka koltuk, yükseklik ayarlı direksiyon simidi, elektrikli ön camlar standart olarak sunulan otomobilin fiyatı 25 bin 900 YTL ile 31 bin 900 YTL arasında değişiyor. Note’un 1.4 Tekna modelinde ise 6’lı CD değiştirici, otomatik klima, yol bilgisayarı, sürücü koltuğu altında gizli saklama kutusu, çift yüzlü fonksiyonel bagaj paneli (flexiboard) bulunuyor. FIAT 500, Guinness Rekorlar Kitabı’nda iat’ın efsanevi modeli 500’ün yenilenmiş hali için geri sayım başladı. Yeni Fiat 500 için İtalya’da düzenlenen etkinliğe katılan 750 Fiat 500 kullanıcısı 3 kilometreyi geçen bir konvoy yaparak Fiat 500’ün Guinness Rekorlar Kitabına girmesini sağladı Fiat 500’ün 2007’nin ikinci yarısında yollara çıkacak sürümü için geri sayım sürerken tanıtım kampanyası da hız kazandı. Yeni Fiat 500’ün “500 wants you/500 seni istiyor” kampanyası ile birleştirilen organizasyonda 5 bini aşkın Fiat 500 kullanıcısı piste gelerek bu tarihi ana ortak oldu. Pistte “500” koreografisi oluşturan otomobiller bir helikopterden görüntülendi. F oerinc?cumhuriyet.com.tr Hyundai’nin 9 aylık satış başarısı yundai Motor Company, satışlarını artırmaya devam ediyor. Hyundai’nin dünya çapındaki satışları, bir önceki aya göre yüzde 23 oranında artarak 264 bin 14 adet olarak gerçekleşti. Hyundai’nin Eylül ayı sonu itibarıyla elde ettiği bu satışlar, 2005 yılının aynı dönemine göre tam yüzde 52.3 oranında arttı. Hyundai’nin, 2006’nın ilk 9 ayı itibarıyla dünya çapında gerçekleştirdiği toplam satışları ise 1.5 milyon adedin üstüne çıktı. Türkiye’de ağustos ayında binek otomobiller arasında en çok satışı gerçekleştiren marka olan Hyundai, ilk 9 aylık satışlar sonucunda ise toplam 39 bin 949 adetlik satışa ulaştı. Bu satışların yüzde 65’lik bölümünü, 25 bin 953 adetle binek otomobiller oluşturdu. H tışa sunulan Note’da, 1.4 lt 88 beygir ve 1.6 lt 110 beygir benzinli motor seçenekleriyle yola çıkan Note’da isteğe bağlı olarak tercih edilebilen otomatik şanzıman ise sadece 1.6 lt motor seçeneğinde bulunuyor. Bizim test ettiğimiz Note’un 1.4 litre 88 beygir gücündeki Tekna donanımlı sürümüydü. Test ettiğimiz otomobilin motor kaputunun altında 1.4 lit C4 Picasso alkışlandı Q7 şaşırttı vrupa’nın en önemli çarpışma testi kuruluşu Euro NCAP, 5 otomobilin daha çarpışma testini açıkladı. Citroen’in yeni MPV’si C4 Picasso, Mercedes’in B Sınıfı ve Ford’un büyük MPV’si Galaxy testlerden 5 yıldızla ayrılırken, Audi’nin yeni SUV’u Q7 ve Mazda’nın yakın zamanda makyajladığı Mazda3 modeli 4 yıldızla hayal kırıklığı yarattı. Citroen C4 Picasso Euro NCAP darbe testlerinde yolcu koruması alanında maksimum 37 puan üzerinden 35 ile beş yıldız kazandı. Ayrıca C4 Picasso çocuk yolcu korumasında üç ve yaya korumasında iki yıldız kazandı. Çocuk güvenliği kategorisindeki puanların yüzde 80’ini toplayarak başarılı bir performans sergileyen Q7, yaya güvenliğindeyse SUV’larda pek görülmeyen başarılı bir performans olan 2 yıldız topladı. A Audi’nin 420 beygirlik R8 üretimi başladı A udi yeni süper arabası R8’i geçen hafta Paris Otomobil Fuarı’nda tanıttı. 2003 yılında tanıtılan konsept model Le Mans’dan yola çıkılarak tasarlanan R8, şık tasarımı ve etkileyici teknik verilerinin yanı sıra bulundurduğu birçok yarış aracı özelliğiyle öne çıkıyor. Audi RS4’ten ödünç aldığı 420 hp üreten V8 motora sahip model, 100 km/s’ye 4.6 saniyede ulaşıyor, son hızı ise saatte 301 km. Ağırlık merkezi yere yakınlaştırılarak daha iyi bir yol tutuş hedeflenen R8’de 8250 rpm’ye ulaşan 4.2 litrelik motor, 4500 rpm’de 430 Newton metre tork üretiyor. Audi’nin ünlü dört çeker teknolojisi Quattro’yu barındıran R8, bu sayede sahip olduğu gücü kaygan ve zorlu yol şartlarında bile dengeli dağıtabilecek. Zenon plus farları çevreleyen LED lambaları ile şık bir tasarıma sahip R8’de, 18 inç alüminyum jantlar spor çizgileri destekliyor. 6 ileri normal ile Audi R Tonic vites kutusu alternatifleriyle satışa çıkacak olan modelin Almanya satış fiyatının 105 bin Avro olması bekleniyor. Değerli Sürücüler, Otomobil kullanım tekniğinin en önemli prensiplerinden biri de dikkat ve kurallara karşı hassasiyettir. Kuralların tecrübelere göre yazıldığını kabul ettiğimiz sürece yaşanabilir olası tehlikelerden kendimizi ve diğer sürücüleri de uzak tutmuş oluruz. Otomobil kullandığımız sürece her zaman risk altında olduğumuzu unutmamalıyız. Bunların en önemlilerinden biri de karayollarındaki önümüze çıkacak olan hayvanlardır. Hayvan severliliğimizle övündüğümüz, insani yapımız altında o canlılara gösterdiğimiz hassasiyet her türlü takdirin üzerindedir. Bu bazen küçük bir kuş, bazen bir köpek, kimi zaman da büyükbaş hayvanlardır. Karayollarımızda özellikle bu tehlikeler kışın yoğun, yağışlı ve kaygın zeminde önemli kazalara, maddi hasarlara yol açabilmektedir. Havaların kararmasının daha yoğun olduğu, görüş mesafesinin de oldukça düştüğü, farlarımızın bile yetersiz kalabileceğini düşündüğümüzde, almamız gereken en önemli tedbir yavaş ve dikkatli araç kullanımıdır. Reflekslerimizin hassaslaşabileceği olaylar karşısında serinkanlı olmamız, bu tip hasarlarınızda zabıt tutturmanız mutlaktır. Olay yerinden aracınızı uzaklaştırdığınız sürece sigortadan maddi hasarınızı temin etmeniz güçleşecektir. Diğer önemli gizli tehlike de yollarda yoğun yağıştan dolayı oluşan su birikintileridir. Bu birikintiler gündüz parlama yaparken, gece bunları fark etmek imkânsızlaşacaktır. Aracınızın sürati yüksek, boyutları küçük, ağırlığı hafif ise yaşanacak tehlike daha da kaçınılmaz olacaktır. Çünkü aracınız, bu su birikintisini aşamayarak savrulacaktır. Yollardaki bu önemli ve gizli tehlikeyi hissettiğiniz an aracınızın süratini yavaşça düşürüp, ikaz lambalarınızı kullanarak ani hareketlerde bulunmadan yolun güvenli olan şeridine geçiniz. ‘‘Kuralların ve yasaların insan sağlığı için konulduğunu unutmayıp, onlara uymak hepimizin mutlak görevidir.’’ Sevgilerimle. CUMHURİYET 07 K