25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2006 PAZAR 18 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın bu yıl 25. yaşını kutluyoruz SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Kitaplı dünyanın kapıları Kitap bir pencere aralığına konulduğunda, odadan içeriye temiz hava girmesini sağlar… İnsan için de aynı işlevi yerine getirir… Okunduğunda, insan beyninin havalanmasına, oksijen kazanımıyla düşüncelerin yenilenmesine neden olur!.. Kitap okumayan insan kendini yeniliklere kapatmış demektir… Kitabı dışlayan insan, çiftliklerde beslenen tavuklar gibidir… Kanatları olsa da onları kullanarak uçmayı beceremez… Ancak, kitap okuyanlar uçabilir… Çevrilen her sayfa bir kanat çırpımıdır, özgür düşüncenin… Kütüphanesiz ‘kutuphaneler’ Beethoven Etkisi İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası 20062007 Konserleri serisi olarak, 13 ve 14 Ekim 2006 haftası programında: Orkestra şefi Fedor Gluşenko’nun yönettiği, kemancı Cihat Aşkın’ın solist olarak seslendirdiği Ludwig van Beethoven’in Op. 61 Re Majör Keman Konçertosu ile şef Fedor Gluşenko’nun yönettiği L. van Beethoven’in (17701827) bestesi Op. 68 Fa Majör Senfoni No. 6 “Pastoral” yapıtlarından oluşan önemli bir konseri gerçekleştirdi. Orkestrada başkemancı görevini bu hafta Ayşe Özbekligil üstlenmişti. Çok değerli bir viyola (kemancı) virtüözü olan Cihat Aşkın ve dünyaca ünlü orkestra şeflerinden biri olan Fedor Gluşenko’nun birlikte verdikleri bu konser, başlı başına bir sanat olayı niteliğini taşımakta idi. Cihat Aşkın’ın sadece bir viyolonist (kemancı) olmasının ardında kişiliğinin en önemli özelliği sanata olan tutkusunun yanı sıra dürüstlüğü, alçakgönüllü karakteri, düzenli çalışmalarının semeresini hiçbir abartıya kaçmadan sessizlik içinde yürütebilmesi geliyor... Yurtiçinde kazandığı başarıları ile birlikte, uluslararası kariyerinde belirli bir ilerleme fark ediliyor?! Avrupa, Asya, Amerika, Afrika vd. yörelerde verdiği resitaller ve orkestralar eşliğinde konserler Cihat Aşkın’ı başarılarında değerlendiriyor... Radyo, TV ve CD kayıtları da Cihat Aşkın’ı sadece bir keman virtüözü olarak sınırlamıyor, ayrıca İstanbul Oda Orkestrası’nın kurucusu ve kendi adını kullandığı “Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları (CAKA)” girişimi Türkiye’de yetişmekte olan öğrencilerin gelişmesine yararlı oluyor... Aynı zamanda Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nin kurucularından ve yöneticilerinden olan Cihat Aşkın, İTÜ ve Türk Müziği Devlet Konservatuvarı gibi eğitim alanında da akademik faaliyetini sürdürüyor. İstanbul doğumlu Cihat Aşkın’ın yetişmesinde özellikle kemancı Prof. Ayhan Turan’ın sınıfı rol oynamıştır... İTÜ’den (İstanbul Teknik Üniversitesi) doçent unvanı almıştır. İzlediğimiz konserin unutulmaz bir müzik şöleni niteliğinde oluşu, sadece İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın (İDSO) eşliğinde solist olarak kemancı Cihat Aşkın’ın başarısı ile güç kazanan bir olay sınırını aşmış ve bizlerin çok önemli bir durumu alkışlamamıza yol açmıştır: İDSO’yu bu konserde yöneten şef Fedor Gluşenko günümüze kadar, dünya çapında orkestraları yönetmiş bir şef olarak kariyer yapmıştır. 1944 yılında Rusya’da doğmuş olan sanatçı, önce keman çalarak müzik alanına girmiş, sonra besteciliğe yönelerek Moskova Konservatuvarı’nda eğitim almıştır. Sonra Leningrad’a yerleşen Fedor Gluşenko, müzik alanında çalışmalarını Avusturya’da Viyana Müzik ve Drama Akademisi’nde geliştirmiştir... Ünlü şef Herbert von Karajan ile çalışmış olması Fedor Gluşenko’ya müzikte çok şey kazandırmıştır... 1971 yılında Petrozavodsk’ta Karalian Radyo ve Televizyon Senfoni Orkestrası’nın başşefi olmak seviyesine ulaşmıştır... Klasik repertuvarın yanı sıra “Bartok, Stravinski, Hindemith, Britten ve diğer çağdaş bestecilerin yapıtlarını yönetmiş olan Fedor Gluşenko, 199091 yıllarında ünlü bestecimiz Ahmet Adnan Saygun tarafından Türkiye’ye davet edilerek İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde “Kerem” Operası’nı yönetmiştir. duğu söyleniyor… İki yüz yılda kırk bin kitap!.. Günümüzde bir kitap neredeyse bu sayıda basılıyor. Yani, matbaanın ülkeye gelmesi kitap okuduğumuz anlamını taşımıyor. Biz, 1923 devrimiyle birlikte kitap okumaya başlayan bir milletiz. Cumhuriyet devriminin kazanımlarını yıkmak isteyenleri tanımamız bakımından bu tarihi çerçeveyi unutmamamız gerekiyor. Kitap güvesi İnsan dünyaya geldiğinde, doğadaki diğer canlılar gibi içgüdüleriyle yaşamı kucaklayamaz… Uzun bir süre eğitimden geçmesi, beyninin odalarını kullanmayı öğrenmesi gerekir… Bunu da kitaplar sayesinde gerçekleştirebilir… Yasaklanan ya da yakılan her kitap, beynimizdeki bir odayı açacak anahtarın kaybolması demektir!.. Aydınlık düşmanları, insanlık tarihi boyunca korkmuşlardır kitaplardan… Ama yine de, kitapların yakılışından ortaya çıkan alevin yüzlerini aydınlatmasına ve insanların onları tanımalarına engel olamamışlardır… Evet, kitap budur işte!.. Yakılırken bile aydınlatır gerçekleri!.. Kütüphanenin olmadığı bir ev soğuktur… Yaz, kış soğuktur… Farksızdır kutuphaneden… Ve kar beyazlığının körlüğe yol açması gibi, kitapsızlık da düşünce körlüğüne yol açar… Nuh’un, tufanda yol alan gemisinde kitap okuduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz… Nuh’un gemisinde kitap olmadığını kimse iddia edemez… Aksi takdirde, kitap kurdu diye bir böceğin varlığından söz edilemezdi!.. Avrupalıların, yeraltındaki metrolarda giderken kitap okuduklarını duymuşsunuzdur… Yine, Avrupa kentlerinde, tarihi eserlerin korun duğu, kentin inşaat alanına çevrilmesine izin verilmediği herkesçe bilinir… Paris, Roma ya da Berlin… Bu kentleri koruyan, metrolarında kitap okunmasıdır… Nasıl ki, bir ağacın kökleri toprağın altındaysa, kent korumacılığının kökleri de, yeraltındaki metrolarda kitap okuma alışkanlığıdır… Ancak sakinlerinin kitap okuduğu bir kent insan yaşamına uygun, sağlıklı bir yer olabilir... Bu yüzden, kitap okuyan bir toplum olmadığımızı, ne yazık ki çevremize bakarak söyleyebiliriz… Hadi, vazgeçtik yolculuk sırasında kitap okumaktan… İnsan ömrünün yaklaşık üç yılı tuvalette geçiyormuş… Bu zamanı kitap okuyarak değerlendirsek, ne dersiniz, çektiğimiz her sifonda kitap düşmanları da hak ettikleri yeri boylamazlar mı?.. İbrahim Müteferrika 1720’lerde matbaayı kurduğunda Avrupa yaklaşık iki yüz yıldır kitap okuyordu… İlk matbaadan Cumhuriyet’in ilanına kadar geçen iki yüz yıllık zaman diliminde basılan kitap sayısının kırk bin civarında ol Kendimize haksızlık yapmayalım ama!.. Biz, devlet dairelerinin bile kitap yayımladığı bir ülkeyiz. Bizde Karayolları yayınları var!.. Tapu ve kadastro yayınları var!.. PTT bile kitap yayımlamıştır bizde!.. PTT’nin 261 No’lu yayınının adı şudur: “Türkiye’ye Girmesi ve Elden Ele Dolaşması Yasak Olan Kitap Adları”… Bu kitabı aramayın boşuna… Çünkü, o da yasaklanmış!!! Bir içmimar arkadaşım son on beş yılda pek çok villa tasarladığını ve çok para kazandığını söylemişti. Öyle ki, ev almış, arabasını yenilemiş, çocuklarını özel okullarda okutur olmuş… Ama, dertliydi arkadaşım. Çünkü, müşterilerinden hiçbiri evinin bir odasını kütüphane yapmasını istememiş kendisinden! Aman ha!.. Sakın ola ki, villalarda oturanlar alınmasın. Ben, 1992 yılında, Kız Kulesi bir müze, kütüphane olsun dediğimde ve bu amaçla orada sanat etkinlikleri düzenlediğimde benimle en çok alay etmeye çalışanlar şairler, yazarlar olmuştu!.. Mitterrand da Paris’e, kentin tarihi dokusunu bozmayacak şekilde dört tane gökdelen yavrusu bina kondurur. Dört bina da kütüphanedir ve açık sayfaları birbirine bakan dört kitap şeklindedirler!.. Biz ise İstanbul’u şarap açacağı şeklinde burmalı, Arap sermayesiyle kurulacak iki gökdelene layık görüyoruz! TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın 25. yılını aşağıdaki dizelerimle kutluyorum: Tutuklansa yurdumdaki böceklerin hepsi diğerlerinden ayrı bir hücreye konur kitap güvesi Fotoğraflarla ‘Şehir Notları’... Kültür Servisi Marmara Üniversitesi Nişantaşı Kampusu İletişim Fakültesi koridorları ‘Şehir Notları 3’ fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Haber Ajansı (MİHA) muhabirleri ve konuk fotoğrafçılarının karelerinin bulunduğu ortak sergide şehir yaşamının gözümüzden kaçan ayrıntıları konu ediliyor. Profesyonel fotoğrafçılarla profesyonellik yolundaki öğrencileri bir araya getiren ‘Şehir Notları3’te Kayıhan Güven, Eren Aytuğ, Serkan Şentürk, Emrah Dalkaya, Özden Atik, Baran Adıyaman, Gülşah İnce, Yonca Karatoprak, Ayşe Karaduman, Damla Kayayerli, Candeğer Muradoğlu, Ebru Baran, Sezen Elif Mutlu ve Caner Özkan’ın fotoğrafları yer alıyor. Sergi, 9 Aralık 2006’ya kadar açık kalacak. ‘Şehir Notları3’ sergisinde sadece şehrin gözümüzden kaçan ayrıntıları değil, dünya ve Türkiye’nin gündemine damga vuran birçok olay ve isimle de karşılaşabiliyoruz. MİHA muhabirleri, Elif Şafak duruşması, Behiç Aşçı’nın ölüm orucu, Afganistan işgali, Marmaray kazıları, bir tersine göç hikâyesi ve Duygu Asena’nın cenazesinin fotoğraflarıyla yakın zaman gündemini de sergilerine taşıdıklarını vurguluyorlar. (Marmara Üniversitesi Nişantaşı Kampusu Büyük Çiftlik Sok. No: 6 Kat: 2 Nişantaşı/Şişli) ‘Geleceğin Mozart’ı’ CRR’de ? Kültür Servisi Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu, genç piyano virtüözü Yevgeny Sudbin’i ağırlıyor. Sudbin, 30 Ekim Pazartesi saat 20:30’da CRR Konser Salonu’nda İstanbullu müzikseverlerle buluşacak. İlk bestesini yedi yaşında yapan sanatçı, 1989 yılında henüz dokuz yaşındayken Aussig’deki uluslararası piyano yarışmasında gösterdiği performansla birinci oldu. Sanatçı, İstanbul’da vereceği ilk konserde Scarlatti, Chopin, Debussy ve Scriabin’in eserlerini yorumlayacak. Sudbin’in 21 ve 13 YTL’den satışa sunulacak olan konser biletleri, Biletix’ten ve CRR Konser Salonu gişesinden temin edilebilir. (0216 556 98 00) Eren Aytuğ’un sergide yer alan fotoğrafı. ANTALYA 5 . İCRA MÜDÜRLÜĞÜ SAYI: 2004/6796 GAYRİMENKUL HACZİ VE DEĞER TESPİTİNİN İLANEN TEBLİĞİNE DAİR DAVET KAĞIDI Alacaklı: MEHMET ASLAN DOĞAN VEKİLİ AV. GÜRKUT ACAR ANTALYA Borçlu: SEBAHATTİN ASLANDOĞAN Haczin yapıldığı gün ve saat: 01 Eylül 2006 Cuma İcra iflas Kanunu’nun 102. maddesine tevfikan yapılan haciz sırasında kendiniz veya tebligat kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse hazır bulunmadığından iş bu kağıdın tebliğ tarihinden itibaren adı geçen kanunun 103. maddesi gereğince 10 gün içinde haciz tutanağını tetkik ve bir diyeceğiniz varsa bildirmeniz için icra dairesine başvurmanız İLANEN TEBLİĞ olunur. NOT : TARAFINIZA AİT ANTALYA MERKEZ TAHILPAZARI MAHALLESİ 339 ADA 90 PARSEL ÜZERİNDEKİ KİLİT 1 İŞ HANININ 80 NO.LU BAĞIMSIZ BÖLÜM BÜRO ÜZERİNE YUKARDA YAZILI BULUNAN TARİHTE HACİZ KONULARAK 28.09.2006 TARİHLİ BİLİRKİŞİ RAPORU İLE 20.000,00 YTL. DEĞER KONULMUŞ OLDUĞU İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Basın: 52175 Türk Karikatürünün büyük ustası Semih Balcıoğlu ANTALYA 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ DOSYA NO: 2006/10328 İflas İFLASA İLİŞKİN İLAN Aramızdan ayrıldı. Acımız büyük. Zarif çizgilerini unutmayacağız, kahkahalarını özleyeceğiz Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.07.2004 tarih ve 2003/1363 Esas ve 2004/864 Karar sayılı ilamı ile Anso Soğuk Hava Tesisleri Antalya adresinde faaliyet gösteren Bay Gıda Turizm Ticaret ve Sanayi LTD. ŞTİ’nin 16.07.2004 günü saat: 17.02 itibarıyla iflasına karar verilmiştir. İİK’nun 166. maddesi uyarınca ilan ve tebliğ olunur. (İİK. M. 166, 181, 182, 254) Basın: 52767 Nezih Danyal / Karikatür Vakfı CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle