20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKİM PAZAR rakya’daki birliklerimizle İs tanbul’u işgal ederek Bu ma nevi darbe sonunda ya Türk ler Sevr Antlaşması’na razı olurlar ya da İstanbul’u elimiz de tutar İzmir’le ilgimizi keseriz Yunan hal kı bu çözümü büyük bir heyecanla kabul ede cektir ” Gunaris “Londra’da bu konu da görüşül müştü ” diye homurdandı “ teklif ettik ama galip devletler İstanbul’u işgal etme mize izin vermediler Özellikle İngiltere Bo ğazları elinde tutmak istiyor ” Teotokis söze karıştı: “Türkler de İngilizleri kabullenmiş görü nüyorlar ” Metaksas “İstanbul hükümetine bakıp da aldanmayın ” dedi “ Türk milliyetçile ri İngiliz yönetimini kabullenmezler ” İSTANBUL HÜKÜMETİNİN Harbiye Na zırı Ziya Paşa her zamanki yumuşaklı ğı ile “Beyler ” dedi “ İngilizlere kafa tu tamayız Adamların hiç şakası yok Daha geçen gün bir bahane icat ederek İzmit’i tek rar işgal ediverdiler ” Sarı atlas döşeli büyük oda nezaretin ile ri gelen subayları ile doluydu Hürriyet ve İtilaf Partisi yanlısı olan birkaç gerici subay dışında hepsi Anadolu’ya geçmeye çoktan hazır Ankara’nın İstanbul’da kalmalarını gerekli gördüğü namuslu askerlerdi Kapı açıldı kapının boşluğu içinde yaver gö ründü: “Emrettiğiniz yüzbaşı geldi efendim ” “İçeri al ” Nazır subaylara bilgi verdi: “Az önce sözünü ettiğim talihsiz olayın faili ” Yüzbaşı bekletmeden içeri girdi kaygılı bakışlarla kendisini izleyen subayların ara sından hızla ilerleyerek nazırın masası önün de durdu selam verdi: “Yüzbaşı Faruk İstanbul Beni emretmiş siniz ” Uzun boylu kumral yakışıklı biraz bıç kın havalı bir subaydı Nazır önündeki bir yazıya bakarak yumuşak bir sesle “Oğ lum ” dedi “ dün akşam Beyoğlu’nda İn giliz İnzibat Subayı Teğmen Miller’i emre rağmen selamlamamışsın Doğru mu?” “Evet efendim doğru ” Nazır dürüst subaya babacanca yol gös terdi: “Herhalde görmediğin için selamlama dın değil mi çocuğum?” “Hayır efendim gördüm ” Nazırın canı sı kıldı: “Niye selamlamadın öyleyse? Selamla manız için emir verilmişti ” “Rütbesi benden küçük olduğu için se lamlamadım Paşam Askerlik töresince ön ce onun beni selamlaması gerekmez miy di?” Ziya Paşa derin bir kederle ellerini aç tı: “Askerlik töresi mi kaldı a yavrum? Adam lar galibiyet haklarını kullanıyorlar İngiliz YIL “T Komutanlığı bu sabah olayı protesto etti Mesele çıkarılacak zaman değil Hemen şu müzevir teğmeni bul da özür dile Olayı kapatalım ” Başıyla çıkması için izin verdi Ama yüz başı yerinden kıpırdamadı: “Paşam bir de beni dinlemenizi rica edi yorum ” Nazır bıkkınlıkla “Söyle bakalım” dedi “Balkan Savaşı’nda teğmendim Çanak kale’de üsteğmen Suriye cephesinde yüz başı oldum Ben bu rütbeleri tek başıma savaşarak almadım Her rütbemde binler ce şehidin ve gazinin hakkı var Onların hakkını korumak namus borcumdur Beni affedin özür dileyemem ” Harbiye Nazırı bozuldu: “Anlamadın galiba Harbiye Nazırı ola rak emrediyorum ” Yüzbaşı sükunetle “An ladım efendim” dedi apoletlerini bir ham lede söküp nazırın masasına bıraktı: “Artık emrinizi dinlemek zorunda deği lim!” Selam vermeden dönüp kapıya yü rüdü Oturan subayların İstanbul’u tutan birkaçı dışında hepsi saygıyla ayağa fır ladı Hepsinin rütbesi yüzbaşıdan daha bü yüktü Gözleri dolarak yüzbaşıya selam durdu lar SÜVARİ TÜMENLERİ parça parça geri çe kilen Yunan birlikleri ile çarpışıyorlardı Al bay Fahrettin Altay ve karargâhı Ilıca va disinde yoğun bir sis içinde kaldı Ancak sis dağılırken harekete geçebildiler Fahrettin Bey çevreyi görebilmek için atını sürerek gruptan biraz ayrıldı Bir dere yatağının içinden birdenbire silahlı bir Yunan askeri çıktı önüne Aradaki mesafe yüz metreden az albay yalnız ve silahsız adamları uzaktı Birliği ni ve yolunu kaybettiği anlaşılan Yunan lının tehlikeli bir hareket yapmaması için babacanca “Yaklaş” diye seslendi Korku dan zangırdayan Yunanlı yaklaşırken emir subayı Fevzi ile seyisi Köse dörtnala çıka geldiler Fevzi silahı yere atmasını işaret edin ce hemen attı Köse attan atlayıp tüfeği al dı bu sırada gözü esirin sağlam görünen kun duralarına takıldı Kendi ayağında altı ya rı yarıya erimiş zavallı bir çarık vardı Fah rettin Bey Köse’ye “Bu delikanlı esir oldu ğuna göre artık misafirimiz sayılır ” dedi “önce delikanlının karnını doyur Anladın mı?” Mutsuz bir ses duyuldu: Şu Çılgın Türkler / Yunan Büyük Ta arruzu “Anladım komutanım ” “Sonra ayakkabılarınızı değiştirirsiniz ” Köse’nin gözleri iki namlu gibi parladı çıplak bileklerine taktığı mahmuzları şa kırdatarak anlayışlı komutanına yürekten selam verdi: “Emrin olur!” Karargâh mensupları Yunanlı askeri ‘ko mutanın esiri’ diye hayli şımartacaklardı AKŞEHİR TOPLANTISI saat ’de baş ladı M Kemal Paşa’nın başkanlığındaki top lantıda Fevzi Paşa İsmet Paşa Cephe Kur may Başkanı Asım Bey ve Ordu Ko mutanları ile Kolordu Komutanları ve Süvari Kolordusu Komutanı vardı a Çok uzun yıllar sonra Türk ordusu ilk kez taar ruz edecekti Taarruz eden ordunun savun madaki ordudan daha güçlü olması asker liğin demir kuralıyken düşman sayıca ve ateş gücü bakımından Türk ordusundan daha üstündü İyi eğitim gördüğü biliniyor du Afyon tahkimatının gücü hakkında ür kütücü söylentiler vardı Haklı olarak ger gin ve heyecanlıydılar M Kemal Paşa “Önce Fevzi Paşa planı özetlesin sonra ayrıntıları görüşelim” de di Fevzi Paşa haritanın başına geçti: “Aylardır üzerinde çalışılan planın esası silahça ve sayıca bizden üstün olduğunu bil diğimiz düşmanı bir darbede çökertmek tir Bunu ancak bir baskınla sağlayabiliriz Bunun için kuvvetimizin büyük kısmını tam bir gizlilik içinde Afyon’un güneyinde toplayacağız Afyon ile km batısındaki Çiğiltepe arası asıl taarruz cephesidir Asıl taarruzu Birinci ve Dördüncü Kolordumuz yapacak Taarruz cephesinde düşmandan üç kat da ha fazla kuvvet pİanlayacağız Kalecik Siv risi ile Tınaztepe arasındaki kilometrelik kesim yarma yeridir Bu kesimde düşman dan kat daha fazla kuvvetimiz olacak b Ordumuz karşısındaki düşman kuvvet leri oyalarken bu kolordularımız düşman cephesini yaracak Süvari Kolordusu ile bir likte Sincanlı ovasına inecekler Böylece düşmanın İzmir’le her türlü bağlantısını kes miş olacağız Bu düşmanı çevirip imha et tikten sonra kalan parçaları kolayca yaka lar ve yeneriz Çünkü her yerde düşmandan daha üstün bir durumda olacağız ” Plan sade çok etkili ve riskliydi Yakup Şevki Paşa ümitsizce gözlerini kapadı Sü vari Kolordusunun harekete geçebilmesi nin cephenin yarılmasına bağlı olması Nurettin Paşa’yı düşündürdü Nurettin Pa şa planı öğrenmiş ve içine sindirmişti Yakup Şevki Paşa “Ben düşüncelerimi İsmet Paşaya daha önce hem yazmış hem de söylemiştim ” dedi “ şimdi izin verir seniz kısaca tekrarlamak istiyorum ” “Buyrun ” “Yüz bine yakın insanı Afyon’un kuze yinden güneyine kaydıracaksınız ve düşman bunu sezmeyecek Buna imkân yok! Baskın niteliği kaybolduğu zaman da bu planın an lamı ve değeri kalmaz Ben bir taburun ye rini oynatıyorum düşman uçağı ertesi sa bah bu değişikliği saptıyor ” İsmet Paşa “Düşmanın anlamaması için her önlemi alacağız merak etmeyin” dedi Yakup Şevki Paşa içerledi: “Görürüz ” Surat içinde devam etti: “ Nakliye kollarımız da yetersiz yürü yen orduya cephane yetiş tirebilmeleri mümkün değil ” M Kemal Paşa gülerek “Biz de cephane ikmalini düşmandan yaparız Paşam” dedi Yakup Şevki Paşa’nın yumuşamaya hiç ni yeti yoktu: “ Afyon tahkimatını da incelettim Biz burayı öyle bir günde iki günde yaramayız Hayal görmeyelim Ayağı çarıklı askerle o sarp vahşi arazide düşman mevzilerinin ve direnek merkezlerinin karşısında çakı lıp kalırız O zaman ne olacak? Düşmanın ihtiyat kolordusu yetişip savaşa katılacak Böyle olunca cepheyi yarmaya gücümüz yetmez Ayrıca düşman savaş sanatı ge reği Afyon’un kuzeyinden Akşehir yönü ne doğru taarruza geçerse bizi iyice güne ye atar Konya yönü açık kalır Ordu dava belki de memleket elden çıkar ” M Kemal Paşa yüzünün çizgileri kıpır damadan “Peki ne yapmamızı tavsiye eder siniz?” diye sordu Uygun bir yerde cepheden taarruz ederiz Düşmanla eşit şekil savaşırız ? Ulu Önder ATATÜRK’ün kurduğu Cumhuriyetimizin 83. Kuruluş Yıldönümü’nde; Cumhuriyetimize, ulusal birliğimize, laik demokratik kimliğimize ve bağımsızlığımıza her zamankinden daha fazla sahip çıkmamız gerektiğini vurguluyor, tüm meslektaşlarımızın ve ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı günlük sivil toplum gazetesi tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları, köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele... Tel: 0 212 511 94 94 Abone: 0 212 513 83 00 BİZİM GAZETE CUMHURİYET 13 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle