18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»EYLÜL2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA J\_ U L Jl U M\ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAYAKIN Ayvalık aydınlanıyor!..Rus donanmasının Çeşme'de yenilgiye uğrattığı Cezayirli Hasan Paşa, yaralı bir şekilde üç adamıyla birlikte Ayvalık'a uğ- rar. Amacı, Çanakkale'deki donanmaya ulaşmaktır... Cezayirli Hasan Paşa, Papaz tkonomuonun kapısını çalar... Papaz, kinv olduğunu bılmediği üç insanı konuk eder evıne; Hasan Paşa da kımliğioi açık- lamaz. Papaz tkonomuo hıçbir yardımı esirgemez konuklanndan, tüm dilekleri- niyerine getirır... Bu dostluktan üç yıl sonra. yani 1773'te, Papaz tkonomuo adını ve unvanını öğren- dığı Cezayirli Hasan Paşa'mn yanına gi- der. Ayvalık'ın ekonomik ve sosyal olarak zor durumda olduğunu. bu sorunu gidere- cekbir özerklik istediğini bildirir. Cezayir- ü Hasan Paşa fermanı verir ve böylelikle Ayvalık "Doğunun Boston'u" diye anıla- cağı parlak dönemi yaşamaya başlar. j 1803 yılında açılan Ayvalık Akademi- si'nde felsefe. mantık, fi'loloji, matematik gibi dersler verilir. Öğrenci sayısı 600"ü bulan akademiye Fransa'dan laboratuv arlar getirilir. 1889'da nüfusu 20 bin olan Ayva- lık, akademisi, zeytinyağı fabrikalan, sa- bunhaneleri ve değirmenleriyle ünlü bir yer ha- line gelir. Savaslar ve göçler Ayvalık halkı savaşlardan ve göçlerden çok etkilenir. 1922 ve 1935 yıllanndaki nüfiıs değişimin- de (mübadele) Ayvalık'taki Rumlar Yunanis- tan'a, Girit ve Midilli adalannda yaşayan Türk- lerin bir kısmı da Ayvalık'a yerleştirüir. Ayvalık, yakın dönemde. Kürt milliyetçiliği- ne tepki olarak yükselen Türk milliyetçiliğin- den etkilenir. Ege'nin bir çıkmaz sokağına dö- nüşen, sönmüş bir balon gibi büzülen Ayvalık, Hasan Bülent Türközen'in belediye başkan- lığını kazanmasıyla avdınlığa yeniden döner yüzünü!.. Türközen, "İlk kurşun Izmir'de mi, yoksa Ayvahk'ta mı sıkıldı?" polemiğinin dı- şında bir 'ilk'i gerçekleştirerek Ayvalık kültür ve sanat günlerini başlatır! Ne de olsa Ayvalık- hlar yönetimi bıyığını aşağı verenlerden alıp, gözünü güneşe dikenlere teslım etmişti. Hasan Bülent Türközen yaşanılan değişimi şöyle an- latıyor: "Ayvabk halkı özlediği ve hak ettiği çağdaş yaşama kavuştu. îşte tüm bu girişim- lerim, gelecek nesillere ekonomisi oturmuş, iş istihdamı artmış, kalitesi ve kültürü dün- yaca tanınan bir Ayvalık yaratma adınadır. Bizim görevimiz Ayvahk'ı ırk, din, dil farkı gözetmeksizin tüm dünyaya tanıtmaktır. Ay- valığımıza ne kadar çok ilgi olursa, halkımı- an çağdaş yaşam seviyesi o kadar yükselir. Böylece turizmin ekonomiye getirisi katlana- rak artmış olur." Bu yıl ikincisi düzenlenen sanat günleri, 30 Ağustos günü, Mithat Bereket'in hazırladığı 'Devrimcinin GüncesF adh Atatürkbelgese- linin gösterimi ve söyleşisiyle başladı. A>TU gün, Cahit Önder'in 'Yedi Cephenin Gaztfe- ri' adlı fotoğraf sergisi açıldı. Etkinliklerin ikinci gününde seramik sanat- çısı Mustafa Tunçalp'in sergisinde Ayvalıklı sanatseverler bir araya geldiler. Sergi, eski bir zeytinyağı fabrikasında bulunuyor. Tunçalp, kuş figürleriyle tanınan bir sanatçı. Boş, eski bir binayı kuşlann yuva olarakkullanması gibi, sa- natçının seramik kuşlan zeytinyağı fabrikasını ele geçirmiş görünüyor! Dedim ya, Ayvalık yüzünü aydınlığa döndü. Hasan Bülent Türközen'le... 1 Eylül. Dünya Banş Günü'nde Ali Poyrazoğlunun 'Ödünç Yaşamlar'ıylabuluştu Ayvalıkhlar. 3 Eylül gü- nü lstanbul ŞehirTiyatrolan Lüküs Hayat Mü- zikali'ni sahnelediler. Bugün, 4 Eylül günü, Metin Uca her zamanki gibi güldürürken dü- şündürecek insanlan, çamur tabakasıyla örtü- len bellekleri temizleyecek. o çok sevılen üslu- buyla izleyenleri büyüleyecek. 6 Eylül'de bir sergi daha açılacak Ayvahk'ta; bu kez bir baş- ka dev, Ara Güler'in fotoğraflan taşınacak Ay- valık ışığına. Bu arada. "Ayvahk Yemek Kül- türii" ve "Mübadele Günleri''' gibi söyleşi- ler kentin değişik mekânlaruıda gerçekleştiri- lecek.. Türközen Ayvalık'ı yeniden canlandırmay a kararlıydı ve Ayvalıklı bunu istiyordu. Kültür ve sanat günlerinin ikincisinde yer alan etkin- liklerin her birine binlerce insan katıldı bu yüz- den. Zaten, kurak bir toprağa yağmur yağınca nebeklenirdiki!?. Kurtuluş Savaşı'ndan yeni çıkmış Türki- ye'ninbirçok kentinde su, elektrik, yol yok- ken Ayvalık'ta sinema vardı! 1924yılında sinema salonu bulunan Ayvalık'ta yedinci sanat da unutulmadı elbette. Yönetmen Za- fer Par'ın programladığı sinema günleri- nin ilk filmi, 'Kırık Bir Aşk Hikâyesi' ol- du. Ayvahk'ta çekilen bu filmin gösterimi Ömer Kavur'un anısına ithaf edildi. Sine- ma günlerinde gösterilen fılmlerden biri olan 'Duvarlann Ötesi' de yine Ayvalık'ta çekilmişti. Ayvalık günlüğü... 10 Eylül'de, yanlış yaşlanmayanlardan biri olan Sezai Sanoğlu bir şiir dinletisi su- nacak Tolga Çandar konseri ve Ataol BehramoğluHaluk Çetin'in müzikli şiir dinletisi kültür günlerindekı diğer etkinlik- lerarasında... Ayvalıkhlar, 14 Eylül'de ger- çekleşecek Kültür Bakanhğı Devlet Halk DanslanTopluluğu'nubekliyorlar...Ve et- kinliklerin son günü olan 15 Eylül'deki Kı- Ş* raç konserini; belleklerinde, 9 Eylül'de ya- şadıklan Şükriye Tutkun konserinin gü- zellığıyle... 'Şiirce' dergisiyle kapayalım Ayvalık günlü- ğümüzü. Uğur Bilge, Hasan AtiUa ve T\ır- gut Baygın'ın özverileriyle bir şiir dergisi çı- kıyor Ayvahk'ta... Ayvahk Halk Evi'nin çatısı altında hazırlanan dergide Uğur Bilge'nin Me- tin Altıok'la olan şu anısı beni çok hüzünlen- dirdi: 'Sanat Kurumu'ndaki akşam sohbetle- rimizden bırinde Metin Altıok "Uğur be, ba- na bir masa yap. Yemek masasının kenarın- da yazmaktan bıktım" dedı. "Hay hay Me- tinciğim! Elimde çok güzel bir masa var. Vaktiyle on adet yaptım, hep dostlarıma ver- dim. Varlık Özmenek'te, Yılmaz Onay'da var. Sonuncusu sana kısmetmiş. Yeniden cilala- yayım, çoktandır dunıyor atölyede... Cila- lanmış masayı bir türlü götüremedim. Me- tin de atöheye gelip ahnadı. thmal ettim. Kimseye vermedim o masayı. Şimdi evimde. Masaya her oturuşumda Metin'i anarım. Bazı ihmallerin sonucu çok acı oluyor." ([email protected]) 16-19 SANTİMETRELİKİKİ İD0LDENBİRİ 764 BİN, DİĞERİ 1.8 MİLYON DOLARA SATILDl 'Kiliya idolleri' rekor hrıyor Kilikya idoUerinin en il- ginç yanını boynun uze- rinde hiçbir idolde rast- lanmayan biçemdeki kafası oluşturuyor. ÖZGEN ACAR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anadolu'dan kaçınlan 19 cm. yüksekli- ğindeki bir mermer kadın heykelciği New York'ta bir müzayedede 1.8 milyon dola- ra (yaklaşık 2.5 milyon YTL) satılarak dünya rekoru kırdı. Bir Amerikalı arkeoloğun ilk kez 19. yüzyılda Gelibolu Yarımadasf nda antik Kiliya kentinde bulduğu için bu heykelcik- lere "Kiliya tipi idol" deniliyor. 6 bin yıl öncesine uzanan bu idoller. Ege adalann- daki ünlü "Kiklad idoUeri"nin öncüleri kabul ediliyor. Mermerden, yassı bir göv- de üzerinde kanat gibi duran kollara. Ana- dolu tannçalan gibi göğüste birleşen elle- re sahip olan bu idollerin en ilginç yanım uzun boynun üzerinde hiçbir idolde rast- lanmayan biçemdeki kafası oluşturuyor. Göz çukurlanndan havaya bakar gibi gö- rünmelerinden öturü yabancı yayınlarda "stargaze (tepegöz)" adı ile anılıyorlar. Bu idol Isviçre'nin Lozan kentındeki koleksiyoncu Marion Schuster'in vâris- lerince 1989'daLondra'daçıkanldığı mü- zayedede rekor kırmış, Londralı ünlü an- tikacı Robin Symes, bir müşterisı adma 220 bin sterhne satın almıştı. New York'ta Christie's Müzayede Evı yeniden açık art- tınma sunulan bu idol için katalogda bir ön değer tahmim yapmamıştı. 600 bin do- lardan başlayan müzayede, telefonla katı- lan bazı ahcılann kapışması sonucunda kısa sürede 1 milyon dolan geçmiştı. Bir Amerikah özel koleksiyoncu 1.8 milyon dolan bastırarak bu idole sahip olmakla kalmamış, iki rekorun kınlmasına da ne- den ohnuşru. Bütün olarak yaklaşık 15 adet benzeri bulunanbu idoller, dünya mü- zayede rekorunun yanı sıra yılın en yük- sek değerli antika yapıt rekorunu da kır- mış oldu. Geçen yıl sonunda 16 cm. yük- sekliğmdeki Kırşehir'den geldığı öne sü- rülen bir başka Kiliya idolü için New Y- ork'taki Sotheby's Müzayede Evi 764 bin dolara rekor kıran bir müşteri bulmuştu. Bir ara Manisa Müzesi'nde ilginç bir olayla karşılaşmıştık. îki köylü kadın, bul- duklan ikı adet Kiliya idol başını bir çer- çiye verip karşıhğında birer çift terlik al- mışlardı. Kadınlar dünyanın en pahalı ter- liklerinı giydiklerini bihniyorlardı. Buiki Kiliya başı Manisa Müzesi'ndedir. ESÎNTÎLER ZEYNEP ORAL New Orleans Blues..."Hey baby! Bana bak bebek! Bu hayat öyle boktan, öyle saçma sapan bir şey ki sen en iyisi bana takıl! Se- sini, sesinyoksa ellerini verbana! Hele hele kulağını mut- lak ver!" (Burada herkes birbirine, tüm kadınlara ve tüm erkeklere, "Hey baby-Hey bebek" diye sesleniyor, In- gilizce yazmam ondan.) Yukandaki sözleri söyleyenin kapkara yüzünden, kapkara dudaklarından, aydınlık mı aydınlık, ışıl ışıl bir sesyüksetiyordu. Yalnız dinlemekle, ellerinizi uzatmak- la kalmıyor, yüreğinizi de teslim ediyordunuz ona. 'Burası' dediğim, New Orleans kenti. Her köşesinde, her alanında, her sokak arasında, her satır arasında müzik çalınan, şarkı söylenen; mü2iğin, ışığın, neşe ve coşkunun havanın her zerresine sindiği New Orleans... Çok uzun süre caz sanatının dünya başkenti olan New Orleans... Mississippi boylannda pamuk topla- yan köle zencilerden, Karayib Adalan'ndan esen Latin ritimlerinden, içten geldiği gibi çalınan doğaçlama iç dökmelerden kaynaklanan, New Orleanslı 'caz dâhisi' Louis Armstrong'un çıkışıyla yeni tekniklere, müzikal çeşitliliğe, sonsuz bir dinamizme ve lirizme kavuşan caz sanatıyla adı özleşleşmiş olan kent... 9O'lı yılların başlanndaydı. New Orleans'taydım. Yal- nız caz ve müzik dünyasının değil, edebiyat dünyası- nın izlerini sürebiliyordum. 'Güneyli Bayan' Lilian Hellman ya da O. Henry'den W. Faulkner, Scott Fitzgerald, Shervvood Anderson, Tennessee Williams'a Amerıkan edebiyatının birçok ustast ve ünlüsü ya burada doğmuş, ya buradan kaç- mış. burada yaratmış, burada yaşamıştı. Tümünün iz- lerı evlere, sokaklara, yapılara, alanlara sinmişti. New Orleans sokaklarını, adı Ihtiras' olan bir tramvayla do- laştığımı anımsıyorum. New Orleans sokaklarında caz, müzik ve edebiyat dünyasının izlerini sürerken, telefonda "Nee! New Or- leans'ta mısın! Hemen getiyorum" diyen Joan Baez bana katılınca, sokakların cümbüşüne kendimi bırakı- vermiştim. Sokak ve sokaktaki müzisyenler çağırıyor- du. Klarnetiyle, saksofonuyla, davuluyla, sesiyle, aöz- yaşlanyla, kahkahalarıyla, yüreğiyle çağınyordu... Tster istemez kentin sokak konserlerinde, meydanlardaki dans ve müzik şölenlerinde patlama olmuştu... Günlerdir, New Orleans faciasını, dehşetini izliyorum. Içım acıyor. Sulara gömülen kent... Kesin olmayan ama binlerle ifade edilen ölümler, cesetler, boğulmalar, sürüklenme- ler, mahsur kalmalar... En sevdiklerini, canı candan alan kasırga... Evsiz barksız kalmak, susuz ekmeksiz kal- mak... Cankurtaransız, ilaçsız, elektriksiz, hastanesiz, telefonsuz kalmak... Yokluk ve yoksulluk içinde, geç- mişsiz ve yarınsız kalmak... Yağma ve talan... Yağma ve talana karşı silahlanma... Kendin için, ailen için, ço- cuğun için, güvenliğin için, başkasının ailesini, çocu- ğunu ve güvenliğini yok saymak... Şiddetin şiddeti tır- mandırması... Bu anda, Bush yönetiminin ne saldırgan ve sömür- gen dış politikaları ne de dünya egemenliği çabalan umurumda. Hatta küresel ısmmayaaldırmaması, Kyo- to Sözleşmesi'ni imzalamamak için diretmesini bile şu anda gündeme getirmenin, "Biz dememiş miydik!" de- menin bile sırası değil bence... Şımdi, olsa olsa, başta dünyayı yönetenler olmak üzere, herkesin, yeryüzünde en 'uygar', en 'gelişmiş', en 'teknik donanımlı', en 'göçlü', en 'zengin', en 'akılh' diye bilinen bir ülkede New Orleans faciasını önlene- memesini düşünme zamanı... Doğaya karşı işlediğimiz suçlan gözden geçirme za- manı. Ancak bunu yaptıktan sonra New Orleans için 'Blues' ya da 'Ağıt' yakabiliriz. www.zeyneporal.com Faks:0212 257 16 50 Tlemrut BeyazRusya'da • Kültür Senisi - Antalya Devlet Tiyatrosu 9-16 Eylül tarihleri arasında Beyaz Rusya'da düzenlenecek olan "Uluslararası Brest Tiyatro Festivali'ne 'Nemrut' adlı oyunla katıhyor. Gülşah Banda'nın yazdığı, Kemal Başar'm yönettiği oyunda, Kral Nemrut ve ona canı pahasına direnen Topal'ın ekseninde, tarih boyunca iktidar - halk ilişkısi sorgulanıyor. Dekor tasanrmnı Murat Gülmez'in. kostüm tasanmını Funda Çebi'nin, ışık tasanmını Kazım Öztürk'ün üstlendiği, müzikleri Kemal Günüç'e, hareket düzeni ise Vancouver Kinesis Dans Tiyatrosu'nun genel sanat yönetmeni Paras Terezakis'e ait. TC KOCAELİ 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRtMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DosyaNo: 2003 5135 Bir borçtan dolayı hacizli bulunan, aşağıda yazılı taşınmazlar açık artırma yolu ile satılarak paraya çevrilecektir. Taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi. önemli özellikleri: a) Kocaeli ili, Köseköy Köyü, Hacıa^azlar mevkii. parsel 321, cilt 2'de kayıtlı 14480 m2 tutanndaki tarla vasıflı ta- şınmazın 1<8 borçlu hissesi aşağıda yazılı satış günü saat 15.00-15.10 arasında 45.250,00 YTL tahmini değerde, b) Kocaeli ili, Köseköy Köyü, Bakırlı mevkii. parsel 324. cilt 2'de kayıtlı 14060 m2 tutanndaki ev ve tarla vasıflı ta- şınmazın 1/8 borçlu hissesi aşağıda yazılı satış günü saat 15.15-15.25 arasında 26.362,00 YTL tahmini değerde, c) Kocaeli ili. Köseköy Köyü, Bakırlı mevkıî. parsel 2065. cilt 19'da kayıtlı 680,48 m2 tutanndakı tarla vasıflı taşın- maz aşağıda yazıh satış günü saat 15.30-15.40 arasında 10.207,00 YTL tahmini değerde. d) Kocaeh ili. Köseköy Köyü, Bakırlı mevkii. parsel 2069, cilt 20'de kayıtlı 29328.53 m2 tutanndakı ev ve tarla vasıf- lı taşınmazın 4488/29328 borçlu hissesi aşağıda yazılı satış günü saat 15.45-15 55 arasında 67. 321,00 YTL tahmini de- ğerde. Kıymete tesir eden hususlar: Taşınmazlar Izmit'e bağh Köseköy belde sınırlan içinde kalmaktadır. Köseköy mini- büslerinin son durağı ve yanındakı hayvan bannağına doğu taraftan bıtişık olan 324, 2065 ve 2069 sayılı parseller ku- zeyden güneye doğnı %10-15 eğimli olup. bu parseller plansız sahada kalmakta ve tapu kaydına göre tarla vasfında ol- makta ve Bakanlar Kurulu'nun 1982/ 6122 sayılı kararnamesıne göre arsa vasfinı kazanmışlardır. 324 No'lu parselin yola göre karşısında kalan 321 No'lu parsel. Topografik olarak düz bir zemine sahiptiı. Parseller üzerinde sanat yapısına rastlanmamıştır. tmar durumu: Mevcut ımar yolvma kuzeyden cepheli ve 324 No'lu parsetin yola göre karşısında kalan 321 No'lu parsel planlı sahada olup aynk nizam % 25 iki kat ınşaat yapımına uygundur Satış şartlarr. 1- Satış 18.10. 2005 günü yukanda belırtılen saatlerde Kocaeli Adliyesi 1. kat 5. lcra Müdürlüğü adre- sinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmın edilen kıymetin %60'ını ve rüçhanlı alacaklüaı varsa ala- caklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 28 10.2005 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da bu mıktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müd- det sonunda en çok artırana ihale edilecektır. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40'ını bul- ması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektir. 2- Artırmaya iştırak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nısbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri. yurtiçinde tebligata yarar adres bildirmeluı lazımdır. Satış peşin para iledir. Alı- cı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. thalenin feshi da^sı açılsa bile verilen süre sonunda satış be- delini nakit olarak yatınnak zonındadır. Aksi takdirde ihalerun feshine karar verilir. İhale damga resmi, tapu alım harcı ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergıler, ihale tellaliye resmi ve tapu satım harcı satış bedeliden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla dığer ılgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddıalannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdu. Aksi takdirde haklan tapu sicıli ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelinı yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm ahcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi avnca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark ön- celikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daire açık olup gıderi venldıği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilır 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bilgi almak iste- yenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ile satış ılanı tebhğ edilemeyen alakadarlara tebhğ yenne kaım olacağı ilan olunur. (*) Ilgililer tabirine irtıfak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 41331 KUITU* • SANAT (O212) 293 «9 7« 2005 EN İYİ YABANCI FİLM OSCARADAYI DNY TAK1TANI CENNETİN MÜZİĞİ "Kay Pollock yonetımmdekı Cennetın MuzığV yalnız ve orselenmıs ruhtann, muzık aracılığıyla bir araya gelıp mutlulug"u buLdukları, seyırcıye yaşarma sevıncı aşılayan cok ozel b r f ılm Bırbır\ernİeyıUarö"" kapı rtonsusu cLaraK yasayan buna Karsın on yargıLar, saçma anıaşmazlıkLar. ıletısıms zLık, gorTiezden geLme gıbı sebeplerle bırbırierineyabancılasmıs bırgrup yalnız msan, muzığın duvarlan yıkan gucu ıle bırbırlerıne dokunraaya baştıyorlar" www bırfılm com CENNETİN MIZIGI birK-\YP0LL\Kfılmi 1FİLM 2S32466 V 46 'iflC 163C 19 30 5' 3C •«sartas; MOV1EPLEX 219Û98C 1 ' 3 C - U X 1 6 X - AmjncaM OPTTOt SPECTAUM U 661 33 3C 216379Û 105C 13-40-'8 25-19-10-21 55 ^jkiry ÛALLEflU PflESTTOE ANKARA C1NEBONU5 ANKARA MtâflGS AFM 1 15 - 14-00 *6*5 TBK 2215. l 0-SC-13« 16 2 5 - 1 9 - : - 2 ' 5 5 !30 -1530 1830 21 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle