18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2005 PAZAR HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne SY 24 Sinop Y 26 SY 23 Samsun Y 24 Kocaeli SY 23 Trabzon Y 26 Çanakkale PB 19 Giresun Y 24 Izmir SY 27 Ankara PB 23 •danısa SY 28 Eskişehır Y 22 Aydın SY 26 Konya Y 23 Denizli SY 24 Sıvas Y 24 Zonguidak SY 24 Antalya PB 30 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van Y Y PB PB PB PB PB PB 29 28 32 32 29 31 26 24 PB 20 ' Yurt genelı parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara'nın kuzey ve doğusu, Ege Akdenız, Iç Anadolu ıle Karade- nız bolgelen sağanak ve gok gurultulu sağa- nak yağışlı geçecek Yağışlar Batı Karade- nız'de yer yer etkılı ola- cak Havasıcaklığıyur- dun ıç kesımlennde 41- la 6 derece azalacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB PB PB PB Y Y Y 1b 18 20 18 19 19 18 19 Münih B 22 Beıiin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürıh B PB PB PB Y Y PB Y PB 21 12 30 21 19 17 25 24 ?? Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıfhs Kahire B B B PB PB Y Y B 1b 33 18 30 28 27 28 32 Şam PB 30 f^İ, Parçalı bulutlu • Sıslı s Bjlutlu ^ Çok bulutlu Karlı Su'u kar ı Gök gürOtulü CrUJVCELcÜNEYT ARCAYÜKEK • Baştarafı 1. Sayfada sağı" mı? Soru tartışılabilir boyutta. Her sokakta bır camı, her apartmanda bır mescit «olmasını düşleyen, Türkiye'de yeteri sayıda cami ol- madığını sa/unan RTE gibi bir siyaset adamından Göztepe Parkı'na cami yapılmasına karşı çıkması el- bette beklerımezdi. Yıllarca Istanbul Belediye Başkanlığı'nı yapan, kenti avucunun içi gibi bildiğini savlayan, hele hele yetişme biçimi, imam hatipli kafasıyla istanbul'da kaç cami var, nerededir, aralanndaki mesafe ne ka- «dardır gibi sorulara şıpın işi yanıt verme yeteneğin- de RTE gibi bir siyasetçinin... ...Ofer'le buluşmalan önce yalanlayıp üç-beş sa- at sonra doğrulamasından, daha önce Talabani'nin, Imralı'dan terör örgütüne nasıl oluyor da talimat ve- rilmesinin engellenmediği sorusunu "Demokrasinin gereği" diye yanıtladığmı "Anımsamıyonım" diye açıklamasından sonra... izlenen son olaydaki bellek performans şaşırtıcı (mı?). • • • örnekler; şaşırtıcı olmaktan da, hatta yalanı ma- zur gören ve gösteren siyaset yapmaktan da öteye bal gibi bellekzafiyetinın, bellek kaybının, hatta genç yaşta yaşlanan bir beynin tezahürü... "Enyakın cami dedikleri, 4.5 kilometre uzakta" di- ye savunuyor Göztepe Parkı'na cami yapılmasını. Ancak Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, 4.5 km. içinde beş cami olduğunu, örneğin Gözte- pe'de yapılmak istenen cami ile Selamipaşa Camii arasında 400, Galippaşa Camii ile 600 metre mesa- fe olduğunu açıklıyor. Bu sornut bilgıleri elinin altındaki her kaynaktan al- ması olas ı ve zorunlu iken Başbakan; eteştirileri, ateş olmayan yerden duman çıkmaz der gibi, "Ihtiyaç ol- mayan bir yerden böyie bir talebin gelmesi söz ko- nusu olamaz" diye karşılıyor. ••• Iç ve dış olaylar RTE yönetimindeki iktidar elinde değişik sonuçlar vermeye elverişli biçimsellik alıyor. Yüce Divanlık olaylar birbiri ardına geliyor. Içeriğin- de Kıbns Cumhuriyeti'ni tanımamız ve limanlarımızı açmamız yazılı Ekim 2004'teki llerleme Raporu'nu doğru dürüst okumadan, açıklanmasından bir saat sonra "dengeli ve olumlu" bulan bir başbakan yöne- timindeki dış siyaset, daha sonra 25 Nisan'daki Ka- tılım Ortaklığı Belgesi'ndeki Güney Kıbns'ı tanımamı- zı da görmezhkten geliyor. 17 Aralık'ta ek protokolü imzalama taahhüdünün altına G. Kıbrıs'ı tanımayı içermez şerhini koymayarak bir raunt daha yitiriyor. 2004'ten beri peşpeşine yapılan hatalar AB dek- larasyonuyla birer dayatma olarak karşımıza çıkıyor. Fransız kanalı TV 5, öyle tanıtıyor ki Türkiye'yi..• apartmanlar önünde çöp kanştıranlaıia, çamurlu yol- lar, fonda sürekli ezan ve arabesk, başları sıkma- başlı kad:ınlar1a anlatıyor. PKK'yi tanıtıyor, Kürdistan haritası yayımlıyor ve... Kültür Bakanı Atilla Koç, - hatasını kabul edeceği yerde- bu kanala destek ver- diğini söyleyebiliyor. Çeşitli sorunlarda özrü kabahatinden büyük bu Başbakan, sağa dönse çatıyor, sola dönse ateş püs- kürüyor. Eleştiremediği askerteri de artık eleştiriyor. "(Ûlkenira bölûnmez bütünlöğünü, laik Türkiye'yi ve Atatürk Jlkelerini savunan) bazı komutanlann kendi- ni frenley'emediğini ve duygusal açıklamalaryaptığı- n;"söylüyor. Kendinden başka doğrulan gösteren, her açıdan etik degeriere sahip kimse yok! Kendisinden ve partisinden başka doğrulan gören ve gösterenler, her açıdan etik degeriere sahip olan- laroysa pekçok! Türk-Iş Başkanı Kılıç, AKP'nin geçmiş hükümetlerin hatasına düştüğünü söyledi 'Başbakan özelleştirme pazarlığı yapamaz' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-tş Genel Başkanı Sa- lih Kılıç, özelleştirme ile ilgili ça- hşmalann işçi hareketi içinde cid- di rahatsızlıklara yol açtığı uyan- sında bulunarak "Başbakan ya da bir bakan özelleştirme pa- zarlığı yapamaz. ÖzeUeştirme- nin kurallarım bürokrasi belir- ler. Özelleştirmelerin kokusu, bacadan da paçadan da artık sı- zıyor" dedi. Orman-Iş Sendikası 11. Olağan Genel Kurulu Türk-tş Konferans Salonu'nda yapıldı. Açılış konuşmalan öncesinde, "Orman-İş Sendikası'na bağh işçilerin Hak-lş'e bağlı ilgili sendikaya geçmesinin konu edil- diği" 8 dakikahk bir sinevizyon gösterisi sunuldu. Sinevizyon gös- terisinin ardından kürsüye gelen Türk-lş Genel Başkanı Salih Kı- lıç, Orman-Iş Sendikası'nın işçi hareketi içindeki mücadelesinı 10 yıldır sürdürdüğünü ifade etti. Ülkenin ve işçi hareketinin içi- ni kanştırmak isteyenlerin yarat- tığı olumsuzluklann, "zirve nok- tasını" yaşadığını ifade eden Kı- lıç. şöyle devam etti:"Yoksulluk arttı, gelir dağıhmındaki ada- letsizlik arttı. Hepimiz, dış borç- ların ağırlığının altında eziliyo- ruz. DİE'nin ve Merkez Banka- sı'nın periyodik olarak yaptığı eğilim yoklamalarına baktığı- mızda artık halkın geleceğe gü- ven içinde bakmadığının açık seçik ortaya çıktığını görüyo- ruz.Toplumun ileriye dönük gü- ven duygusu giderek azalıyor." Özelleştirme ıle ılgılı çahşmala- nn işçi hareketi içinde ciddi ra- hatsızlıklara yol açtığı uyansında bulunan Salih Kılıç, "Başbakan ya da bir bakan özelleştirme pa- zarlığı yapamaz. Özelleştirme- nin kurallarını bürokrasi belir- ler. Özelleştirmelerin kokusu, bacadan da paçadan da artık sı- zıyor" dedi. Kılıç, "Telekom, PETKİM, TÜPRAŞ... Bu özelleştirmele- rin mantığını anlayamıyoruz. Hani yalnızca, teknolojisi geri, hizmet veremeyen, kâr yapa- mayan işletmeler özelleştirile- cekti. Hükümet, geçmişteki hü- kümetlerin düştüğü hatalara düşüyor" diye konuştu. Dil Kirlenmesi... • Başttmrafı 2. Sayfada Ülkerraizde, yabancı marka gnyinı eşyalanna olan beğeni,} abancı mo- deli besl<enme yaygınlığı ve yabancı müzik ve si- neması .gibi... Kısacası, yabancı külrûrü etkili ol- makta, b u alışkanlıklar ve beğeniler günden gü- ne yayılmakiadu:. Çarpı«cıdır ki gerçek adı " R u s salatası" olan yiyecek, bizde, zamanla "Amerl'kan salatası"na dönüşm üştür ve de bü- yük bir otelimizin adı da "The\tarnıara"dırYi- ne "DürümLand-Baba and O ğ u l " vs. gibi ör- nekleri çoğaltmak çok kolay oLacakür... DoğaHdır ki sanatsal değerler evrcnseldir... A- ma, buri:un yınında otan- tik müziğirrizi, öz folk- lonımuzu, tyatromuzu, edebiyatııruzı, sinema- mızı, resminizi. heyke- limizi, yani sanatımızı. kültüriiıniizi tanımak ve onlara sahip çıkmak, ge- liştirmek g5revimizdir. Her üllcenin. kendine öz ahşkanlıklan, örf ve âdetleri, giyimleri, ye- meleri, içmeleri, yani bir yaşam türii, kısacası "yaşann kiltürü" var- dır. Bu degerleri gözü- müz gibi torumalı ve kollamalıyız, çünkü. burdar uluslan ulus ya- pan değerlerdir. Yine_ kaumca şu ko- nuda ç o k öremli; yaban- cı dilde= eğiün... Bugiân, b^im ülkemi- zindışuıda, aiçbir çağdaş ülkede, bütin eğitim, ya- bancı dilde olmamakta, egitim lıer ilkenin kendi düı ile yapımaktadır. In- san ne kadar iyı bılirse bilsin, sonradan öğrendi- ği hiçbir dili kendi anadi- li düzeyûıde bilemez ve akıcı kullanamaz. Bu egitim yöntemi bize, Os- manlı döneminde açılan azınlık okullarından "Fransız, Alman, Ingi- liz okullarından" kal- mıştır. 0nun için çocuk- lanmız. çok küçük yaşta yabancı dille eğitime başlamakta, anadillerini yeterli düzeyde öğrene- memekte ve yabancı ül- kenin dilini kullandığı için de genelde o ülkenin kültürünün etkisinde kal- maktadır.Yine, üniversi- te sınavlan daTürkçe ya- pılmakta olup, bu da bir çelişki yaratmakta, genç- lerimiz bu sınavlarda da zorlanmaktadır... Şurası çok önemlidir ki, genç kuşağın anadili- ni. küçük yaşta yeterli düzeyde öğrendikten sonra, en az bir yabancı dili, hatta ikinci, üçüncü yabancı dilleri öğrenme- leri doğaldır. küçülen dünyada çok çok gerek- lidir. Bunun için yeterli tam eğitim verilmeli. hatta yazlan kurslarla eğitim pekişririlmeli ve yeni se- çenekler sunulmalıdır. Yabancı dil eğitimine ve öğrenimine evet; ama yabancı dille eğitime hayır; ilk önce kendi anadilimizi, kültürümü- zü öğrenmemizın gerek- liliği ortadadır... Aydın olmak, adam gi- bi adam olmak, eğitimli olmak, ilk önce kendi di- lini kullanmak ve kültü- rünü tanımak. ona sahip çıkmakla olur. 'Galataport iptal edilmeli' Yeşiller Türkiye Koordinasyonu üyesi bir grup, Galataport Projesi'nin iptal edilmesi istemiyle protesto gösterisi yaptı. Tophane'deki Karaköy Gümrük Muhafaza Müdürlüğü Gümrük Muhafaza Kısım Amirliği önünde toplanan bir grup Yeşiller Türkiye Koordinasyonu üyesi, üzerinde "Yeşiller" yazılı pankart açtı. Grup adına basın açıklaması yapan Ender Eren, "Galataport projesi sonucunda Karaköy'den Tophane"ye kadar olan bölgenin, lüks oteller, dev alışveriş merkezleri yapüarak sade vatandaşa kapatılacağınr belirtti. Eren, "Bu proje ile İstanbuPun Eminönü- Karaköy bölgesinin tarihi görünümü, sonsuza dek yok olacak. Yapılacak olan binalarda tarihi doku ile uyumluluk koşulu aranmadığı için zaten Gökkafes gibi çirkin cam ve çelik kanşımı gökdelenlerle görünümü bozulan şehrin silueti iyice yok olacak ve şehre asıl güzeUiğini veren tarihi yapılar iyice silikleşecek" dedi. (Fotoğraf:AA) BAKANLIK İPTAL ETMÎŞTt Sığacık ihalesi açıklama bekliyor • Baştarafı 1. Sayfada Kaş, Alanya, Mersin- Kumkuyu, Trabzon ve Çeşme"yle birlikte Sığacık Yat Limanı'nın üstyapı ve işletme hakkı için geçen mart ayında ihaleye çıktı. Koç, Ulusoy ve Bayın- dır' ın da aralannda buhın- duğu 6 grubun teklif verdi- ği 400 yat kapasiteli liman ihalesini, yıllık kira bedeli olarak 718 miryar lira öne- ren Global Yahnm-Global Inşaat-Ege Liman tşletme- leri AŞ ortak girişimi ka- zandı. thalede, Zihni Üs- tünoğullan AŞ 528 mih/ar, Ulusoy Grubu ise 150 mil- yar liralık teklif verdi. İş- letme hakkını 25 yıllığına elde eden Global ve îsrail- li işadamı Sami Ofer'in sa- hibi olduğu Ege Liman Iş- letmeleri AŞ'nin, ihale şartnamesine göre, Sığa- cık Yat Limanı'nın üst ya- pısını 1.5 yılda tamamla- ması öngörüldü. Projenin toplam bedeli- nin de 4.5 milyon dolar ol- duğu belirtildi.Ancak iha- le, Yüksek Planlama Ku- nılu'nun onayına sunul- madan Ulaştırma Bakanlı- ğı'nca geçen ay iptal edil- di. DLH Genel Müdürii Ahmet Arslan, ıhalenın "bütünlük" oluşmadığı gerekçesiyle iptal edildiği- ni öne sürerek "Biz model olarak tamamını aynı an- da ihale etmek istiyoruz. Ancak Sayın Bakânımız da Sığacık ve Kaş dışın- daki diğer limanlara hiç teklif gelmemesine tepki göstererek iptal karan aldı. Tamamını 1-2 ay içinde yeniden ihaleye çı- karacağız" yorumunu yapmıştı. Seferihisar Belediye Başkanı Nişancı ise bugü- ne dek kendilerine iptale ilişkin sağlıklı bir açıkla- ma yapılmadığım söyledi. Belediye başkanı olarak hangi şirketin kazandığıy- la ilgilenmediklerini, bir an önce projenin yaşama geçirihnesini bekJedikleri- ni belirten Nişancı, şöyle konuştu:"Yüzüp yüzüp kuyruğuna getirdiğimiz projenin bir an önce ta- mamlanmasını bekliyo- ruz. Global ya da başka- sı alır, ama bizi ilgilendi- ren limamn yapüması." CHP'LÎ KOÇ'TAN ERDOĞAN'A TEPKİ AKP'LÎ ERGÎN'İN 'SEVKIYAT' AÇIKLAMASI 'AsıltilldleriMdann içinde' 'Olaydan haberdar değilirn' SAMSUN/ANKARA (Cum- huriyet) - AKP hükümetinin özel- leştirme politikalanna eleştiriler gehneye devam ediyor. Samsun'da temaslarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AKP'nin son dönemlerini yaşadı- ğını savunarak "Sayın Erdoğan 'Bazılan tilkilik yapıyor' diye bir konuşma yaptı. Asıl tilkiler ikti- darın içinde" dedi. CHP Istanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın siyasetten uzak dur- ması gerektiğini söyledi. Samsun merkeze bağlı köylerde çeşitli ziyaretlerde bulunan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, bu- rada köylülerin sorunlanm dinle- di. Başbakan Erdoğan'ın TÜPRAŞ ihalesinden önce Galataport'u sa- tın alan Sami Ofer ile iki kez gö- rüştüğünü, ancak bunu yalanladı- ğım belirten Samsun milletvekili Koç, "Şunu çok iyi bilsinler ki ülkenin uçuruma yuvarlanması- na asla izin vermeyeceğiz'* dedi. CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu da Global şirketinin Maliye Baka- nı'na gizli yazılar gönderdiğine dikkat çekerek "Gırtlağına kadar yolsuzluğa batan hükümet var önümüzde" diye konuştu. MEHMETALİSOLAK ANTAKYA- AKP Hatay Mil- letvekili Mehmet Soydan, Isken- derun'dan Irak'a askeri araç, teç- hizat ve malzemeler sevk edilme- siyle ilgili soruya "soyut bir id- dia" diye yanıt verdi. AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin ise olaydan haberdar ohnadığıru söy- ledi. AKP Hatay Milletvekılleri Sa- dullah Ergin, Mehmet Soydan ve tstnail Soylu, bugün başlayacak olan 1. Hatay-Antioch Medeniyet- ler Buluşması öncesinde Başba- kan Recep Tayip Erdoğan'ın Ha- tay programını belirlemek üzere AKP tl Koordinasyon Toplantısı düzenledi. Basma kapalı olan top- lantı öncesinde milletvekilleri ga- zetecilerin sorulanm yanıtladı. Er- gin, Iskenderun Limanı'ndan I- rak'a sevk edilen araç ve teçhizat- la ilgili soruya "Olaydan çok ha- berdar değilim" diye yanıt verdi. Soydan da olayla ilgili resmi bir açıklamanın yapılmadığını söyle- di. Kaymakam Cengiz Horozoğ- lu'nun "Bu sevkıyattan devleti- nıizin haberi vardır. " şeklinde- ki açıklamalan anımsatılması üze- rine Soydan "Bunlar tamamen sovut iddialar" dedi. Galataport İhalesi İ Yatınm maliyeû I Baştarafı 1. Sayfada yetkililerin aksi iddialanna karşm pro- jesinin değiştirüebileceği ortaya çıkan; 49 yıla yayılan garip ödeme yapısından dolayı ihaleyi alacak grubun, ödemele- rin sadece yüzde 20'sini yapıp daha son- ra yatınm maliyetinin yüzde 1 'i tuta- nndaki teminatını yakarak ihale konu- su işlerin 40 yıllık gelirine sahip olabi- leceği Galataport Projesi'nde şimdi de yatrnm rakamlannın "şişirildiği" or- taya çıktı. 3.5 katına mal edecekler "tstanbul Salıpazarı-Karaköy Kruvaziyer Liman Turizm Ticaret Kompleksi'nin Yap-tşlet-Devret Mo- deli Çerçevesinde Yapım, tşletim ve Devir İşi" ihalesine (Galataport Proje- si) katılan üç grup, görev yerinin düzen- lenmesini içeren üç yıllık iş için birer toplam yatınm tutan belirlediler. Ka- muoyuna da yansıyan rakamlara göre, projenin yapımı için Royal Caribbean Ortaklığı (Ofer-Kutman) 401, Tepe-Ak- fen Ortaklığı 259, Fiba-Rixos Ortaklı- ğı ise 245 milyon Avro'luk yatınm tek- lif i verdiler. YDK'nin 2004 yıh itibany- la hazırladığı "TDİ 2003 Yüı Rapo- ru"nda ise 1986 yılmda başlayan ve 3 kez iptal edilerek 4. kez ihaleye çıkılan Galataport Projesi ile ilgili olarak "Fi- zibilite raporuna göre yatırımcı 90 milyon doları kredi, 58 milyon dola- rı özkaynak olmak üzere 148 milyon dolarhk bir yatınm yapacak, Sahpa- zan Limanı'nda fuar, kongre, semi- ner, otel, müze, lokanta satış ünitele- ri, otopark ve terminal işletmeciliği yaparak yatırımını finanse etmeye çabşacaktır" dendi. Böylece en ucuzu 245 milyon Avro olarak verilen yatınm teklifınin fizibi- lite değerinin bunun yansmdan da az bir seviyede, 121 milyon Avro (148 milyon dolar) olduğu ortaya çıktı. Raporda ay- nca, TDİ tarafmdan çıkılan 2. ihaledeki proje yatrnm bedelinin 50-60 milyon do- lar olduğu, 1999 yıh içinde aylık 112 bin dolar kira ödenen antrepodan yola çıkı- larak da Salıpazan Projesi'nin hayata ge- çirihnesi halinde, sadece bölgedeki 81 bin metrekarelik kapalı alanın kiralan- masıyla yılda 13 milyon dolar kira geli- ri elde edilebileceği (dolayısıyla 148 mil- yon dolarlık projenin yaklaşık 12 yılda tamamlanabileceği) ifade edildi. 'Düzeltip ihaleye çıkılmah' YDK Raporu'nda "Sabpazan nhtı- mının Karaköy-Tophane bölümü y- er yer çökmüş ve nhtımın büyük bö- lümü kamyon lastikleriyle donatıl- mıştır. Antrepoların kiracıları kendi isteklerine göre pencere açmış ve ta- dilat yapmıştır. YİD modeli Ûe ger- çekleştirUmek istenen proje devamlı gündemde olduğu için limamn bu çir- kin görünüşüne şimdiye kadar bir çö- züm bulunamamıştır" değerlendir- mesinde bulunulduktan sonra şu öneri getirildi: "Rıhtımın kazıklar çakılarak yeni- lenmesi, kamyon lastiği yerine mo- dern usturmaça monte edilmesi, yol- cu terminallerinin ve otoparklarının modernizasyonu ile projeye göre işlev verilecek antrepoların ayrı ayrı YİD modeline göre ihaleye çıkılması gibi alternariflerin incelenmesinde ve çı- kacak sonuca göre yatınm yapılma- sında yarar görülmektedir." IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]ı "Imparatorluğun Son Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorum- luluk ve Demokrasi Sorunlan" uzun adıyla anılan "Ermeni Konferansı" sonunda toplandı. Bu yazıyı sabah- ki oturumun ardından yazıyorum. Bilgi, Sabancı ve Boğaziçi üniver- sitelerinin rektörlerinin konuşmaları- nı ve ardından bilim insanlannın teb- liğlerini dinledik. Aydın Uğur, top- lantının ertelenmesine yol açan Ida- re Mahkemesi karanna değinirken özetle şunları söyledi: Mahkeme bu toplantıya çağn yapanlann ve top- lantıya katılanlann doğru seçilip se- çilmediğini soruşturuyor. Heryıl üni- versitelerde yüzlerce toplantı düzen- leniyor, böyle biryargı müdahalesiy- le ilk kez karşılaştık. Buna benzer müdahalelerie bilimsel tartışma ya- pılabilir mi? Daha sonra konuşan Sabancı Üni- versitesi Rektörü Tosun Terzioğlu ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Ay- şe Soysal, bu konferans nedeniyle yaşanan gerilimi ve bilimsel özgürlü- Konferanstan Notlar... ğün yaşadığı krftik anları dile getirdi- ler. Terzioğlu, "kritik eşik"\e ilgili bir değerlendirme yaptı. Bazı anlar var- dır ki, o anlar, o eşiğin öneminden çok, o eşiğin aşılmasını daha önem- li hale getirir. Bu toplantı da öyle ol- du. • • • Bu konferansın yapılmasını iste- meyenler, "Burada söylenenler bizi dışanda zor bırakacak" gerekçesini öne sürdüler. Aslında bu toplantıda konuşanlar, yıllardan beri yurt içinde ve dışında görüşlerini dile getiriyor- lardı. Yeni bir şey söylemediler. Yeni olan, bu görüşlerin bir sempozyum- da, Türkiye'de bilimsel bir ortam içinde söylenmesi, söylenebilmesiy- di. Söylenememesi ülkemizi daha zor duruma düşürmüştü, düşüre- cekti. Toplantıyı izleyen Batılı gazeteci meslektaşlarımız -büyük çoğunluğu Türkiye'nin AB üyesi olmasını isti- yorlar, Türkiye dostu olarak biliniyor- lar- bu sempozyumun yapılabilmesi- nin, demokrasi yolculuğunda bir kri- tik eşiğin aşılabilmesi açısından önemli olduğunu vurguladılar. • • • Bu toplantıya tepki gösterip yapıl- masını engellemek isteyenler amaç- lanna ulaşsalardı nasıl birtablo orta- ya çıkacaktı? Bundan kendi gelece- ğimiz açısından nasıl olumlu bir sc~ nuç çıkarabilirdik? Karşı çıkanların en çok öne sürdükleri tezlerden bi- risi, "Türkiye 'nin yurtdışında karalan- ması". En çok bu engellemeler kara çalmaya neden olmayacak mıydı? Bilgi Üniversitesi Rektörü Profe- sör Dr. Aydın Uğur, "Bu tür bilimsel toplantılar kesin sonuçlar elde etmek için değil, gerçeği aramak için, yeni sorular soırnak, yeni arayışlara kapı aralamakamacıyla düzenlenir. Bura- da da böyle olacağını göreceğiz" de- di. Tebliğleri izlediğimizde her birinin farklı sorulara cevap ararken, yeni sorular sorduğuna tanık olduk. Halil Berktay'ın, Ermeni milliyet- çiliği tarihçiliğinin de, Türk milliyetçi- liği tarihçiliğinin de sorunu "Soykı- nm oldu mu olmadı mı?" noktasına sıkıştırarak gerçeği aramanın önüne engel olarak çıktıklarını söylemesi, bu konferansın ana yönelimini de özetliyordu. • • • Çok söylediğimiz, ancak her kritik aşamada karşımıza çıkan olguyla bir kez daha yüz yüzeyiz: Korkulanmız- dan kurtulmadıkça, sağlıklı bir siya- si gelecek kuramayacağız. Ermeni olaylannda ne olduysa oldu. Sonuç olarak büyük bir acı yaşandı ve yüz- lerce yıl bir arada yaşayan halklardan birisi, bu ülke topraklarında yok ola- cak noktaya geldiler. "Hak etmişlerdi" diyenler de var, "Bizim atalanmız böyle şeyler yap~ maz" diyenler de. Birileri de bunlann resmi görüş dışında konuşulmasını istemiyorlar. Yaşam devam ediyor. Türkiye ağır ağır da olsa, dışarıda gösteri yapanlar da dahil, özgüriük yolunda ilerliyor. Dışandaki protestocular, bazı ka- tılımcılara yumurta atmışlardı. Bir akademisyen arkadaşım bu yumur- ta atma olayını esprili şekilde şöyle yorumladı: "Geçmişte kurşun sıkı- yorlardı, şimdi hayvani gıdaya geçe- rek demokratik yönde bir ilerleme kaydetmiş oldular. Bakarsınızzaman içinde vejetaryen olup bitkisel gıda- ya geçebiliher. O zaman da pırasa- havuç gibi bitkiler fırtatabilirler. Bu da bir değişim değil mi?" ••• Sonuç olarak Türkiye demokrasi yönünde ilerleyip ilerlememe nokta- sında ciddi bir sınavdan geçti ve bir anlamda rüştünü ispattadı. Bir eşiği aştık. Yol uzun, sıkıntı çok.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle