Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ELÜL. 2005 PERŞEMBE CUMHURİYET
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: &21Z.512 44 97Etektronikposta: dentesom@cisnhuriyetcoflt.1r
SAYFA
17
tulaşık
Fof. Dır. Erdener
taradağ: "Beşiktaş
F*nert>ahçe maçının
hıkemi Fırat Aydınus,
ter iki devreyi ellerini
sıp 'd«ua gösterisi' ile
taşlattı. Dualan
ayılrnamış olacak ki,
hrftanıın en başansız
rîkenmi seçildi.
femeta ki dini
s/asete bulaştıranlar
dbi spora
blaşiıranlan da aynt
an beikliyor."
- Gül, AB'yi Rumlara
boyun eğmekle
suçlamış...
"Güldürmek için mi!"
M Marmara'da yeni
* fay çıkmış.
| AB'ye girersek
•£ lcaybolur!
OLDUM olası zamanı ciddiye alırım. Birı "bır
dakika bekle" derse; hemen saatime bakar ve süre
dolduğunda "bir dakika geçti" derim. Gülen olur,
kızan olur...
"Beş dakika sonra oradayım" derse biri; bilirim ki
en az yarım saat sonra gelecektir.
Zaman. göreceli bir kavramdır.
Ama ınsanoğlu zamanı saliseden milenyuma
kadar dilimlere ayırmış ve yaşam buna göre
düzenlenmiştir.
Bir sanıyeden daha da kısa bir zaman dılimi ya da
"an" denilen o kısacık süre yeri geldiğinde insanın
yaşama tutunmasını sağladığı gibi ölüme de
sürükler.
Bıçak sırtı gibıdir zaman...
Ciddiye almak gerekır.
Bir dakika bazen bir saat kadar uzar...
Yıllar, bir bakarsınız su gibi akıp gıtmiş.
İki saniyeZamanı hep ciddiye almışımdır.
Işte bu nedenle, Vatıkan'ın Istanbul'daki temsilcisi
Georges Marovîtch, Fener Rum Ortodoks Patriği
Bartholomeos'un davetine icabet edip Istanbul'a
gelmeyı düşünen Papa 16. Benedikt için Ayasofya
Müzesi'nde ıkı saniye diz çöküp dua etme fırsatı
isteyince, gülmekten kendimi alamadım.
İki saniye...
Diz çöküp dua etmek için istenen süre sadece ve
sadece iki saniye.
Bir... iki...
Katolık papazlar arasından epeyce yükseldikten
sonra papa olarak seçılen kişilenn, gökyüzüne
yükselecek denli insanüstü güçlen olduğunu
doğrusu bilmiyordum.
Ayakta dururken diz çökeceksin, duanı edeceksin,
tekrar ayağa kalkacaksın ve bütün bunlan iki saniye
içinde yapacaksın...
Bir... İki...
İki saniyede bırakın dizlerinin üstünde çökmeyi,
bana göre Papa iki saniyede eteğini bile
toplayamaz...
Bu konuda Vatıkan'ın Istanbul'daki temsilcisiyle
iddiaya bile girebilirim!
Ama en iyısi Vatikan'ın Istanbul'daki temsilcisi iki
saniyelik önerisinde samimi ise Papa'nın Istanbul'a
gelişini Guinness organizasyonuna haber vermeli.
Çünkü Ayasofya Müzesi'nde Papa "dua"sını iki
saniyede gerçekleştirirse bileğinin hakkıyla
Guinness Rekorlar Kıtabı'na girmeye hak kazanır.
Fakat rekor denemesinin koşullannt da şimdiden
koyalım: Örneğın diz çökerken "bir dakika" demek
yok! İki saniyeymiş...
Geleneksel
Akif Kökçe:
"Devlet
Tlyatrolan'ndan
sonra geleneksel
Türk Iryatrosunda da
deprern yaşanıyor.
Karagöz'ün görevden
aınarakyerine
vekâl eten Himmet
Ağa'nm atanması ve
hacivat'ın
Mezarlıklar
Müdüriüğü'ne
sürülmesi üzerine
Tuzsuz Deli Bekir,
Arap, Zenne, Frenk,
Zeyt>ek, Tiryaki,
Çelefc>i, Arnavutve
Beberuhi toplu olarak
istrfa etti!"
SESSÎZ SEDASIZ (!)
kÜBESEL
"DÜSLU&
Yalancının mumu Göztepe'de söner!
İSTANBUL Büyükşehır Belediye
Meclisi, Göztepe Parkı'na cami
yapılmasına karar vermiş. Gerekçesi
de Erenköy'deki Galippaşa
Camisı'nin yarattığı,trafik
yoğunluğunu azaltmakmış.
Yalana bakın yalana! Galippaşa
Camısi, ancak "meşhur" birinin
cenazesi kaldınlırken Bağdat
Caddesi'nde trafığı etkiliyor. Kaldı ki
Galippaşa Camisi'nin altematifi olarak
yörede Selamiçeşme Camisi ve
Söğütlüçeşme Camisi var. Üstelik,
"meşhur" birisinin cenaze namazı
Türkiye'nin hangi camisinde kılınırsa
kılınsın o bölgenin trafıği kaçınılmaz
olarak etkileniyor... Allah uzun ömürler
versin ama örneğin Recep Tayyip'in
cenazesini Göztepe Parkı'ndan
kaldınn bakın trafik ne oluyor!
_ Kadıköy Belediye Başkanı Selami
Öztürk, Kadıköy'e yeni bir cami
yapılacaksa gereksinim olan yere
yapılmasını istiyor ve Yenisahra'yı
gösteriyor. Boş alan da var. Ama
şeriatçı takımı buraya cami değil
benzin istasyonu kurmak istiyor.
Göztepe Parkı'nı katletmenin kılrfı
olarak Galippaşa Camisi'nin trafik
yoğunluğunu bulmuşlar. Haydi
oradan; yalancının mumu Göztepe
Parkı'nda söner!
YüksekYerilimHattı
erdincutkuto yahoo.com
İki kişiden biri kayıt dışı, diğeri ise
kayıt parası ödeyerek yaşıyor!
Dil Kirliliğine Önleyici Bakış KtVl KİME DUM DUMA BEHIÇAK behtcako yahoo.com.tr
LGÜRŞENKAFKAS
Toplurnsal değerienn kaybın-
dases kirliliği, ulaşım kırlıliği, çev-
re kirliliği v e hava kirtiliğinın yanın-
dadil kirliliği deyeralmaktadır. Dil
düşünme, iletışım, öğrenme ve
öğretme aracıdır. Dil biriiği yurt-
taşlan birbirine bağlayan önemli
bir etkervdir. Türkçe, Islamiyetle
Arapçay», komşuluk ılişkılerıyle
de Iran'dan Farsçayı alarak Os-
nanlıcaya dönüştü. Dilimizin Os-
manlı'da saray dili ve halk dili
şeklinde kullanılması halkın sa-
ray ve çevresinden kopukyaşan-
tısının göstergesidır. Osmanlıca
ağdalı, rnüstezatlı, kaside, gazel
ve aksiyonlarla bezeli bir anlatım-
la yönetenlerin diliydi. Koşmala-
nn, türkulerin, taşlamalann, mâ-
nilerin vb. yer aldığı halk ürünü
söylem ve terimler halkın özün-
den çıkan yönetilenlerin dili "halk
diliydi". Dünlerden bugüne bize
ulasan dil ile ilgıli belgeler, kültü-
rel birikirnimizin kazanımıdır. Yu-
nus Emre, Karacaoğlan, Da-
daloğlu, Köroğlu ve daha nice-
leri şıırlerini özlü Türkçeyteyazdı-
lar. Cumhuriyetin başlannda Âşık
Veysel de yapıtlannı özlü halk
deyişleriyle yazdı. "Bendeki bu
aşk olmasa/ Sendeki güzellik on
para etmez" söyleminde söz-
cüklerin seçkınliğı görülür.
Osmanlı'nın son dönemlerin-
de Namık Kemal, Tevfik Fikret,
Ziya Gökalp dilin özleşmesi ve
edebiyart adına çalıştılar. 1911 'de
.iryaGökalp, "GençKalemler'de
dil kiriiliğinden yakınırken" söyle-
dıği: "Leyl sizinl Şem sizin gece
bizimdir. Oeğildir bir isiml üç a-
da muhtaç" örneklemesi bugü-
ne ulaşmıştır.
1932'dekı dildeyerleşme, halk
dilirıde terim ve deyim arayışlan
ulusal dil zenginliği içindi. Cum-
hunyetin onuncu yıl coşkusu, dil-
de de kültürel zenginliğin, özleş-
me arayışlannın sevıncini taşıdı.
HaJkevteri'yletoplumun bu kültü-
rel çatıda buluşması, Reşit Ga-
lip" n Türk dilini ve edebıyaftnı"
öncelikliyetaşıması dildeyapısal
zerıginlikti. Atatürk'ün Türkçe
kullanımlı tiyatro eserlerinin sah-
neienmesini, filmlerin çekilmesi-
ni istemesi; Muhsin Ertuğrul'un
'S/r/W/7/efUyan/yor'filminiyarat-
t. Fanık Nafiz'in 'Akın' piyesi,
Han Duvartan' ve 'Çoban Çeş-
mesi' şiirleri öz Türkçe oluşumlu
yaprtlardı. Nâzım Hikmet'in
'Kafatası Oyunu" beğeni ile iz-
lendi. Kent, kırve aydınlar arasın-
daKİ duygu ve düşünce farkını,
çeKİşmesini ömekleyen Yakup
Kadri'nin "Yaban"\ dilin yalın an-
iatmınaömekti. Aynca, 1932'le-
rin "Kadro" dergisi sanatta, fel-
serede ve bilımde öz dil kullanım-
lı makalej, şiir ve fıkralarla yol
ahnıştı. "Ulkesinivebağımsızlığı-
nr korumasını bilen Türk ulusu,
cfifnı de yabancı dillerin boyun-
dıruğundan kurtarmalıdır" öz-
dkeyişiyleAtatürk, bugünlereses-
tesntyordu.
Türk Dil Kurumu, 1960'ta
"Türkçe kullan, konuş, yaz" ça-
lıgnası başlattı. Halkın kullandı-
ğ*ıyüzlerce, binlerceyeni sözcük,
ct^im, terim toplandı, türetildi.
hblk dili ve halk türküleri tarandı.
"ûialkın dili, hakkın dili" diye ni-
t«lendi. Amaç, "Ana öğeleri
Türkçe olan ulusal bir dil yarat-
rraktı". 1932'dekurulan Türk Di-
li Tetkik Cemiyeti, 1933'te Türk
D l Kurumu'na dönüştü. 1982'de
syasi girdilerle Tarih Kurumu ile
torieştirilerek "Atatürk Kültür, Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu" adını
aldı. Cumhuriyetin kuruluşu ile
Atatürk'ün ilke ve devrimleri, kül-
tür, sanat ve sosyal değişimleri
getirıyordu. Yeni alfabe, yeni di-
lin oluşumuna yol açtı. Dünya
devletleriyle her alandakı bağlan-
tılar, ulaşım, ticaret, teknoloji,
spor ve kültürel tenmlen de bir-
likte getırdi. Ulusal, anlaşılır ve
bağımsız bir Türkçe özlemı, her
düzeydeki bireylenn ve toplumun
beklentısiydı. Yabancı kaynaklı
sözcükler yenne Türkçe karşılık-
lan bulunarak konulmalı. Eski/ye-
nı kavgası-kaygısı yerine "ulusal
dil" ıçm seçkıncı olunmalı. Yerel
yönetımler, işyerlennin tanıtım,
sunum adlarında Türkçe önce-
likliyaptınmlaragitmeli. Siviltop-
lum örgütleri, aydınlatıcı seminer-
ler düzenleyerek toplumu bilinç-
lendirmeli. Eğitim kurumlan,
Türkçenin düzgün ve düzeylı ko-
nuşulması doğrultusunda öncü
olmalıdırlar.
"Türkçem benim ses bayra-
ğım" dizesıyle Fazıl Hüsnü Dağ-
larca, düşünce ve anlatımın
Türkçeyle başkalaştığını betimli-
yor. "Her şey kiriendi, birinciliği
beyaza verd/ter"e göndermede
bulunan Özdemir Asaf, "birinci-
liği Türkçeye verdiler.." deyişke-
sıyle sesleniyor. Atatürk, Türkçe-
nin gelişmesi ve zenginleşmesı
için ayna tuttu. Bizler o aynayı
yerinden oynattık. "Türk dili, Türk
toplumunun kalbidir" özdeyişi
diiımızın yaşam kaynağı olduğu-
nu vurgular. Moda, özentı, ilgi
çekmek, ben-merkezlik vb. ne-
denlerden konuşma ve yazm di-
lımiz gıderek kirlenmektedir. "En
büyük özür duyarsızlıktır" deyişi
tümümüzü kapsıyor. Dilimizin
ıçinde bulunduğu karmaşık du-
rumaçözüm bulunmahdır. "Türk-
çemizin yok olduğu/yabancı ad-
lann çok olduğu güzel dilimin
boğulduğul acınası günleri gör-
düm" şiirimle üzüntülerimı dize-
lerie haykırdım. Rıfat llgaz, "Ana
dilim, ana sütüm gibi ağzımın ta-
dı" deyişiyle anadılini, yaşam
kaynağı ana sütüyle pekıştiriyor.
Konfüçyös, "Bir milleti yönet-
mek, parçalamak istiyorsan ön-
ce dilinden başla" anlatımıyla
ulusallığın kaybının dille olabile-
ceğini vurguluyor.
Yerei yönetimler işyerlen tanı-
tımlarında ağırlaştırıcı vergilerle
caydıncı yaptınmlara gıtmeli. Si-
vil toplum örgütleri, örgün veyay-
gın eğitim kurumlanyla işbıriiğin-
de "güzel, anlaşılır, akıcı ve duru
Türkçe" konusunda, tanıtım se-
mınerleri düzenlemelı. Kadıköy
Kaymakamlığfnın kurum yöne-
ticilerine ve muhtariara yönelik
düzenlediği "Türkçenin kirlen-
mesi ve a/ınması gereken ön-
lemler" konulu seminen tüm il ve
ilçelerde de yapılmalı. Yazılı ve
görsel basınımız dilimizi kullanır-
ken dil kiıiiliğinden kaçınmalıdır.
Her düzeydeki eğitim kurum-
larımızda, Türkçe öğrenimi bilim
dili ve sanat dili gibi öğretilmeli.
Dil sevgisi, zenginliği ve yeteriilı-
ği çızimli motifierle, ömekierle ve-
rilmelı. Türkçe, argo kirlilığinden
uzaktutulmalıdır. Dil karmaşadan
uzak tutulurken, dılimiz evrensel
boyutlarataşınmalıdır. Dilimızde-
kı düşünce ve akıl gücü ulusal
güçle bütünleştirilmelidır. Ulusla-
n, yasalan, töreleri, felsefeleri, etik
değerleri ve uygarlıklanyla anla-
tan, onu ulus yapan teme! öğe-
nin dil olduğu unutulmamalı. Ulu-
sal dile destek olmak temtl işle-
vimız olmalıdır.
ÇİZGİLİK KÂMİL mSARACI kamilmasaraciu mynet.com
H A R B t SEMİH POROY semihporoy(Q yahoo.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BİLGÎN hayatepik <ı mynet.com
RAPORU TAMAMLADIK;
2006 yERILERtNE SÖRE
3.5 AAILYON AC NÜFUSA
ULAŞMI5SINIZ..
i î I I I l I ! i
TARİHTE BUGUN MIMTAZARIKUS 22 Eylül wtctc.nutnttas-arikan.com
MANDA YÖNET/MINE HAY1R!
1913'M BU&ÛN,Sİ'/AŞAS£UMAMEfiKANOJRULUNUtJ
I, AU&m&l KEMAL'LE SÖAÜfTÜ. SİlMS KON.
İp
PAN >ANA GÖKÜŞLEK, MUSniF* *£MAL KT giR A.
VUÇ BA&IMSIZLIK£4VUNUCU$UH* KM$>N,SÜÇ.-
LÛ OLMUÇTU- İKİ O7XJ&UM SÜO£H -mBTI&IAlAg,
BİR AMERİKAN KueULUNUN GÖBÛŞMEYE ÇAĞJZJL
MASl KAGAR/YLA SÛN &UL4B/LMIŞ7İ.6£NERAL
UAKBOeO BAŞKANUĞIUMKI KİIRUL,KDNG8£1>EM
&RHAFTA SONKA S/I/AS'A UIA$TI. toUST*/* *£-
HAL GSHERALLE 6ÖRV$E££X, 8İK VA8ANCI ÜUCE-
NİN, TÛIİKİYE'NİN «Ç İfi£g//V£ K4/>lŞMASWA /ZİN
V£RMİYECBGİNİ, MAN&A yÖNETİMİNİN İSE SÖ2
KOHUSU 8İLE OlAÂ4fYACA6/Nf SÖYte&/*UJgUl
6ERİSIN 6EKİYE BLİ gOŞ OÖN£CBKTİ...
DÜZ ÇİZGÎ
ÜMİT ZİLELÎ
lilkiler Yüce Divan'a!
Tayyip Bey, Rize'de gürtedi:
- Herkes tilkilik peşinde!..
Allah Allah, kim acaba tilkilik peşinde olanlar?!
Tilki, zeki mi zeki, kurnaz mı kurnaz bir yaratıktır.
Üstelik ahlak mefnumu hiç yokturi Onun için biri-
cik hedef, kümesteki tavuklara, kazlara, ördekle-
re ulaşmaktır. Tilki, öne çıkan bu en belirgin özel-
liği ile tam bir Makyevelisttir. Diğer bir deyişle:
- Tilki için, iktidara (paraya) giden her yol
mubahtır!
Bu açıdan bakıldığında maşallah, cennet ülke-
miztilkiden geçilmiyor! Üstelik tilkinin dini, imanı,
milliyeti de fark etmiyor... Kuşadası- Egeport, Is-
tanbul-Galataport ve de bir gecede 14.76'lık his-
sesi "hediye edilen"TÜPRAŞ, tilkilerin her yer-
de fink attığını su götürmez biçimde gösteriyor! AB
Komisyonu Ekonomi Masası Türkiye Sorumlusu
Dirk Verbeken'in önceki gün yaptığı yenilir yutu-
lur olmaktan uzak açıklama da tilkileri işaret edi-
yord_u:
- Özelleştirmelerde bazı kimselere ayncalık-
lı olarak yardımda bulunuluyor. Hükümette
bunlardan kazançlı çıkan bir kesim var!!!
Işe bakın, AB'nin Türkiye'den sorumlu yetkilisi,
binlerce kilometre uzaktan, hükümetin içinde de
tilkilerin bulunduğunu adeta haykınyor, bizim ce-
nahtan tık yok!
- Ama Başbakan, tilkilerden söz ettiğine göre bir
bildiği vardıri
• • •
Ben geçen hafta, TÜPRAŞ'ın 176'lıkhissesinin
bir gecede, ihalesiz, SPK'den habersiz 6 yabancı
fona nasıl ikram edildiğini yazmıştım. Çok eksik
yazmışım, çok geride kalmışım! Israil asıllı, kendi
memleketinin gazetesi tarafından "Israil dahil,
hükümetleri maymuna çeviren adam" olarak
tanıtılan Sami Ofer ve ortağı Global şirketinin sa-
hibi Mehmet Kutman'la çevirdikleri ve de çevır-
mekte oldukları işleri bilememişim!
Meğer Sami-Mehmet ikilisi ve de görünmez or-
taklan önce Kuşadası ümanı'nı almışlar. Bir de
peşin ödeme yapılınca yüzde 10 indirim gerçek-
leşmiş ve liman 25 milyon dolara bu arkadaşlann
olmuş! Üstelik 36 milyon dolarteklrf veren yeıii gi-
rişimci varken. Peki, bu devirden sonra ne olmuş?
AKP hükümeti, "Kruvaziyer Yönetmeliği" ile
Egeports'a kıyı kanununa tamamen aykın biçim-
de denize kazık ve dolgu yapma, üstüne de 56
adet turistik işyeri yapma izni vermiş.. Yargının bu
işlemi iptal etmesine karşın karar Kuşadası'na an-
cak 3 ayda ulaşabilmiş. Böylece Ofercilerin yalnız-
ca bu yasadışı dükkânlardan kân 30 milyon dola-
n geçmiş...
Gelelim "Galataport Pro/es/'"ne. Ihalede yine
aynı arkadaşlar en yakın rakiplerine 2 milyar Avro
üzerinde fark atarak bu projeyi de aldılar. Sonra-
dan ortaya çıktı ki, ödeme planı "Allah bana, ben
sana" şeklindeydi! Böylece projenin bugünkü de-
ğerden yalnızca 193 milyon Avro'ya cebellezi edil-
diği anlaşıldı. Türkiye'nin bir numaralı işadamı
Rahmi Koç bile, "Şartlan bilsem kendi adıma
girerdim" demek zorunda kaldı! Bu ifade, Türki-
ye'nin en önde gelen şirketlerinin bile bu cin plan-
dan habersiz olduğunu açık bir şekilde anlatıyor-
du...
- Oferiemeye bakın!!!
• • •
Bitti zannediyorsunuz ama bitmedi!
Sami Ofer'in oğlunun geçen yıl Davos Zirvesi sı-
rasında önce Kemal Unakrtan'la, ardından da
Tayyip Bey'le otel odasında baş başa görüştüğü
ortaya çıktı. Başbakan'ın Kemal Abi'sinin Hong-
Kong gezisine de daha sonra Ofer Grubu'nun
TÜPRAŞ'ta temsilcisi olacak olan kişiyle biriikte
gittiöi ortaya çıktı...
- Iyi mi?
Dönelim Tayyip Bey'in "Tilki" tanımlamasına...
Gerçekten çok haklı; ortalık "peşkeş" kokusu al-
mış tilkilerden geçilmiyor. Üstelik bu tilkiler, durum-
lannı sağlama almak için medyaya da el atıyor.
Haa, unutmadan, Mehmet Kutman'ın Global şir-
keti dün tam 33.1 milyon dolara Süper FM'i de sa-
tın aldı!
Ama, tilkiler bu işlerin böyle biteceğini sanıyorsa
çok aldanıyoriar... Bu işin sonu karakolda b'ıter...
- Tilkiler Yüce Divan'a gider!!!
e posta: umrtzileli" gmail.com
BULMACA SEDAT YAŞAYAM
1 2 3
SOLDANSAĞA:
1/ Sıkınü,
üzüntü, keder.
2/ Asık surat-
b...Tütündiz-
mek, kurut-
mak ve işle-
mek için kul-
lanılan üstü
kapah sergi.
3/ Avrupa'da
bir ırmak...
Kısa kıllı ve
sarkık kulaklı
av köpeği cinsi. 4/
Görkem, gösteriş...
Tavlada "üç" sayısı.
5/ "Aptal, budala"
anlamında argo söz-
cük. 6/Bir gıdamad- 5
desi...Yasayauygun. 6
7/Metalleri birbirine
tutturmakta kullanı-
lan, kalay ve kurşun 9
alaşunlannıngeneladı. 8/"Gözümdebirdamla—
- deniz olup taşıyor" (Ö.B. Uşaklı)... Belirti. 9/Bil-
gisiz, kültürsüz kimse... Üzerine otumlarak kulla-
nılan alafranaa tuvalet.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Dışa doğru fön çekilerek yapılan saç mode-
li. 2/Aşuı şişman... Bir sınav şekli. 3/Yıkarulan
yer... Derviş selami. 4/ "Sözün — ile düşûrgil"
(Yunus Emre)... Akdeniz yöresine özgü bitki top-
luluğu. 5/ Süt katılan meyanenin muhallebi kıva-
mına gelinceye dek pişirilmesiyle elde edilen be-
yaz sos. 6/ Özellikle atletizm pistlerinin kaplan-
masında kullanılan plastik döşeme gereci... Mo-
libden elementinüı simgesi. 7/Mersin'in Silifke
ilçesinde antik kent... Di\'an edebiyatında man-
zum bilmece. 8/ Bir siniri oluşturan uzun liflerin
her biri... Bir nota. 9/ Ses... Bir malın cinsini ve
fiyatını gösteren küçük kâğıt.