Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
g1EYLÛI_2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
SÖZ OKURUN
Fikret Dağlıoğlu
p o g t a @ c u m h u r i y e t . c o m . t r
Faks:O 2 1 2 5 1 3 9 O 9 8
I
stanbııl Büyükşehir Belediyesi'nin bir süre ön-
ce yaptırmLş olduğu billboardlan fark ettiniz
mı1
Hani üzrerinde "sokaklar şimdi daha temiz,
etn&ruz daha nenkü, gökyüzü daha ma\i fark etti-
nizmi?" yazılannı. Eminim fark etmişsinizdir. Far-
kecemediğiniz; bu değişiklikleri çevrenızde göre-
miyor olrmamz. Ama billboardlara bakarsanız san-
kd İıepsi fark ediliyormuş da siz göremiyormuşsu-
nuz gibi hissediyorsunuz.
Ben de aldım fotoğraf makinemi çıktım yollara,
araiım o temiz sokaklan o masmavi gökyüzünü, çi-
çekleri. Klarşıma. pis sularda oynayan çocuklar, çöp
içensinde mahalleler, üzeri kapanmamış etrafa kö-
tü koku yayan dereler, her an kat çıkmaya hazır üze-
rinde dennirleri bulunan binalar, hiç gitmeyen tra-
fîkte hiç feitmeyen koma sesleri, tıkış tıkış otobüs-
ler, senel«rdir bıtirilemeyen yollar, dilenciler, so-
kak satıcılan. denize girmeyi beklerken girilemez
tabelalan çıktı.
lstanboJ şimdı daha yeşıl FARKETTÎNİZ MT?!....
Sokaklar daha temiz, gökyüzü hiç olmadığı kadar
mavi, daha renkli! Büyükşehir Belediyesi yazınca
şimdi daha iyi fark edıyor ınsan. Sonra Orhan Ve-
li'nin o gjüzel şiiri geldi aklvma; "İstanbuTu dinli-
yrcuıngöczferim kapak/Kuşlargeçiyor,derken,/Yük-
sekterde, sürii siirii. çığhk çığhk / Ağlar çekilh or dal-
yanlarda^ / Bir kaduun suya değiyor ayaklan; /Is-
tanbul'u dinliyonım gözferim kapah~"
Gözlerimi kapatıyorum, tstanbuTu dinliyorum, ya-
nımdaki ünşaattançekiç sesleri geliyorkulagıma. Yu-
kan çekilen tuğlalan taşıyan motorun sesi. Açıyorum
gözlerimi, 1. kat 2. kat 3kat 4, 5,6, 7 çıkıyor yuka-
nlara doğru. Gözüme eski bir gazetenin kupürü ili-
şiyor. Gölcük depremini yaşamış bir felaketzede
"Otürüm de 5 kat binaya ginnem bir daha" dıyor.
tstanbul hep bildiğimiz Istanbul. 10 yıllık sağ ik-
tidarlanr» elinde yok olan tstanbul. Reklam tabela-
lannın aricasında gizlenen gerçekler, ne kadar örtül-
meye çalışılsa da gün gibi ortaya çıkıyor. Istanbul
şimdı daha yeşil FARK ETTÎNİZ Mİ?L Sokaklar
daha temiz, gökyüzü hiç olmadığı kadar mavi, da-
ha renkli!. Büyükşehir Belediyesi yazınca şimdi da-
ha iyi fark ediyor insan.
AhmetAKKAYA
Fransız
TV5'inayıbı
Geçen cumartesi-pazar günü Fransız TV5 Europe,
24 saat dünyaya Türkiye'yi tanıttı (!). tçimiz ka-
rardı, üzüldük, sinirlendik. Sadece gönlümüzü gönen-
diren Isbak Alaton'un, Oya EczacıbaşTnın, Grek kili-
sesi başrahibi Mesrop Mutafyan'ın sözleri ıle rahatla-
dık.
Kendi tarihçileri tarafından Atatürksürekli otoriter,
totaliter, faşist, nasyonalist olarak göstenldi. İstan-
bul'dan "Konstantinopor olarak söz edildi. Murat
Bdgeve soyadı Bozarslan olan bir sosyoloğumuzun vur-
gusuz sdzleri ile Kurtuluş Savaşımız anlatıldı. Se\T ve
Türkiye'nin doğusunu "Kürdistan'' olarak gösteren
haritalar sık sık ekrana geldi. Neredeyse demokrasi-
miz yok demeye getirildi.
Kendi ülkelerinde etnisiteye, altkinüiklere hiçbir ko-
nuda izin vermediklerinden söz edilmedi. AB komis-
yonunun azınlıklara verilmesi istenen haklan içeren bel-
geye "Bu bizi bozar" dıyerek Fransa'nın imza verme-
diğı -birkaç ay önce- haberleri yazüdı, çizildi.
Fransa'nın Cezayir'de, Afrika"da neler, ne kaüiam-
lar, ne soykınmlar yapnğı bizim TV'lerimizde anlatıl-
malıdır. Lozan'da Osmanlı'dan yüzyıllarca aldıklan
kapitülasyonlan - teslimbelgelerini kaybederken ne söy-
ledikleri, ne direnç gösterdikleri anlaülmalı, bilinme-
hdir. Böyle bir programa Kültür Bakanlığımızın nasıl
destek (!) olduğu irdelenmelidir.
Kimsenin yaşadığım ülkemi, Atatürk Türkiyesi'ni böy-
le göstermeye ne hakkı ne de haddi vardır. Birileri bu
saygısız Fransız TV'sine haddini büdirmelidir.
SedatAKSIN
Sıra Akdeniz
Üniversitesi'nde mi?
A kdeniz Cniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musta-
.r\fa Akaydm'ın ^ÜnKersfteyiparçalamakistiyor-
lar. Türkiye'deki tüm kurumlar susturuımaya çah-
şhyor" açıklamasına; AKP Antalya tl Başkanı'ndan
suçlayıcı bir yanıt gelmesi ilginç. Sorurılan çözmek
yerine Rektörün açıklamalannı üzerlerine almala-
n, "parçalama ve sustunna" girişimlerinin varlı-
pnı gösteriyor.
Van 100. Yıl, Malatya Inönü. Samsun 19 Mayıs
Üniversitelerinden sonra, sıranın tek tek öteki üni-
versitelere de geleceği söyleniyordu.
Şimdi de Akdeniz Üniversitesi'nde "baskı, sus-
tırma, parçalama'* girişimlerinin sürmekte oldu-
ğu anlaşılıyor. "Nemalanma" suçlaması çok ağır.
Bilim yuvalannı hallan gözünden düşürmek ve yıp-
ratrnak kimseye yarar sağlamaz.
Ülkemizde yeteri kadar bölme, parçalama girişi-
mi varken ve onlara "anlayışla* yaklaşılırken; bir
de üniversiteler kanşırsa bundan kimler "nemala-
aacakür*0
HedefAtattıkçü, laik, cumhunyetçi üniveTsite kad-
nolan ise sorun daha da vahim demektir.
Mustafa DURNA
«fcE-ŞTHtffcfrR:
9 Lafa nasıl başlayacağımı bilememekle birlikte, ıçine düştüğüm
utancı göz ardı etmeden bir şeyler söylemek istiyorum. Boyalı bası-
nın en tahnpkân De\ let Tiyatrosu ile uğraşırken yazmak istemediği-
niz yazıyı keşke hiç yazmadan bıraksaydınız sayın Işıl Ozgentürk Ina-
nın ki bu kadar ayn kutuplarda olduğumuzu bilmezdim.
Devletin tiyatrosu olur mu, olmaz mı? Tartışma konumuz şu an bu
değil ki. Devletin tiyatrosuna birilen elini sokuyor ve ha babam de ba-
bam kanştınyor. Hatta tabiri çok çirkin, çomak sokuyor. Ama sizin
de aynı kelimeyle yazınıza yön vermeniz inanın ki bir okurunuz ola-
rak beni üzüyor. Öncelikle devletin Türkiye"de tiyatrosu olmalıdır.
Neden? Çünkü biz hem eğitim hem de maddi olarak dünya standart-
lannı tutturabilmiş bir ülke değiliz. Devletin vatandaşına sağladığı ko-
şul bellı. Bununla birlikte, belli bir eğitim seviyesıne ulaştıramadığı-
mız halkımız, belli alışkanlıklan halen edınebilmiş değil. Bunun so-
rumluluğu bizim olduğu kadar sızindir.
• Saym Kongar, bugün 12 Eylül 2005. Ben 1979 yı-
lında dünyaya geldim. Biyolojik anlamda tohumlanm
babam tarafından atıhp annem tarafından döllenmış ol-
sa da, benım kuşağımın toplumsal anlamda tohumlan,
12 Eylül 1980 tarihinde Kenan EvTen ve arkadaşlan ta-
rafından atılmış, Turgut Özal tarafından da döllenmiş-
tir. Neyse ki ben 1982 Anayasası'na hayır diyebilmiş bir
anne babanın çocuğu olduğum için biraz şanshyım ve
ne yazık ki'ne mutlu ki kuşağımın genel karakteristık
özelliklerini (apolitik, sevginin değil paranın öncelik
olduğu, düşünmeye üşenen ve düşünmekten korkan,
yannı değil sadece bugünü düşünen, toplumcu değil bi-
reyci) pek yansıtmıyorum. Geçen hafta Sayın Akbal, ya-
zılanndan birisini "Yazdıkda ne oldu?" diye bir soruy-
la bitiriyordu. Sizleryazdınız ve denizyıldızlarından bi-
rini daha kurtardınız, evet kurtanlmayı bekleyen daha
çok denizyıldızı var ama umutlanmız da var. Tüm yaz-
dıklannız, düşündükleriniz, söyledikleriniz için ve kork-
madan düşünerek, düşündüklerimizi dile getirmekte
bize örnek olduğunuz için teşekkür ederim.
Fatih ÖZDEN
• Sa>ın Öztin .Vkgüç. 28 Ağustos 2005 tanhli "Yorum"
adlı köşesinde "Çözûm'' adını koyduğu kesilip saklanacak
denli güzel yazısında özetle şöyle diyordu:
"Türkiye'nin sorunlannın çözümü için bir dış, bir de iç
koşul gerekli. Dış koşul ABD'nin empenaKst yavılmacüık-
ta. Irak ve Afganistan'da başansız olması. tç koşul ise var
olduğuna inandığımbirkaç miiyon yurtse^erin CHF'\işim-
dilik by-pass ederek Cumhuriyetin korunması paydasında
birleşmiş kişilerin bir siyasal güç ohışturmalan."
Sevgili Öztin Akgüç'e katılmamak mümkün mü? Içeri-
de bölücüler ve şeriatçılar, dışanda emperyalistler hızlı ve
sistemli çalışıyorlar. Elimizi çabuk tutalım.
ADD, ÇYDD, CUMOK'lar ve diğerleri bir araya gele-
rek "Yeniden Kuvayı MiIBye Partisi"ni (adı başka da ola-
bilir) kuralım. Sağ sol ayınmı yapmadan Cumhuriyetin
korunması paydasında birleşelim.
Ethem ARI
• Spor sayfasında yazılar ya-
zan Hümi Türkay'ın geçenlerde
Daumeleştirisini okudum. Ne ya-
lan söyleyeyim, farklı bir yazıydı.
Ahkâm kesip eğitmenlik taslayan
diğer sporyazarlanna oranla fark-
lı bir dil kullanmıştı. Galiba hak-
hydı. Daum, Ferrari'ye benzeyen
Fenerbahçe'yi, Anadol gibi kulla-
nıyor. Vıtes yükseltemiyor. Bu ara-
da Türkay'ın kullandığı dili de be-
ğeni ile okuduğumu söyleyebüi-
rim. Sonunda Cumhuriyet'in de
Ahmet Çakar, Erman Toroğlu gi-
bi korkmadan, çekınmeden görü-
şünü savunan bir yazan oldu. Da-
nsı diğer sporyazarlannın başına!
BuseERSOY
% Istanbul ve Ankara dışında-
ki şehirler için ulaşım ve dağıtım
sorunlan nedeniyle erken baskı-
ya başlandıgı bilinmektedir. Gü-
nün spor faaliyetleri ve sonuçlan
baskıda yer almamaktadır. Gaze-
temizde yer alamayan sonuçlar
için yağlıboyalı gazeteleri alma-
ya zorlanmamahdır. Yurtiçi ve
yurtdışı spor faaliyetleri ve sonuç-
lanna bir gün sonraki baskıda da-
hi olsa yer verilmesi, salı günleri
de bir haftalık spor olaylannın bi-
rer saurlık analizleri, son puanla-
ma tablolanmn verilmesi sayfa-
mzda çok mu yer işgal eder?
İsmetÖZKAN
Bir îstanbulmasalı...
Kaldınmlar
işgal altında
Çiçekçiler, seyyar saöcüar,
otomobil satcılan, otopark
ışletmecikri taraûndan işgal
edikn İstanbul kaldınmlan.
yurttaşlara yürü>üş alanlan
bırakmadL Baa iiçe beiedheleri
\ürü>üş parkurianm
yurttaşlann hizmetine
sunarken, spor faaliyetleri için
yürüyüş alanı bulamay an
Istanbullular ise çareyi otoban
kenariannı ve amatör futbol
sahalannın çe\Tesini yürüyüş
alanı olarak kullanmakta
buluyor. Araç yoğunluğunun
yüksek olduğu tstanbul'da park
sorununun çözümü olarak
kakürımlann gösterilmesi ve
işportacuann da tezgâhlannı
kaldınmlarda açmasınm önüne
geçilememesi yüzünden
y urttaşlann yürüyüş
yapabilecegi alan kalmadı. Baa
belediyeler yürüyüş parkuıian
ohıştururken yürüyüş
alanlannın bulunmadıgı
yerierde ise hâlâ otoban
kenarian yürüyüş amacryla
kuDanıbyor. tstanbul'da sahil
kenannda kalan ilçeler
yurttaşlanna yürüyüş alanlan
sunarken iç kesimkrde ise
yurttaşlar yürüyüş alanlan
bulanuyor.
(Fotoğraf: SERKAN YILD1Z)
Evet, haklısınız, dünyada tek örnek de\ let tiyatrosu biziz. Ama hak-
sızsınız, bütçesini tartışmadan, "Ben \«rgi ödüyorum arkadaş, o za-
man söz sahibi olma hakkun engeUenemez" diyemezsiniz.
"Oyuncular yıllardu" rol almıyorlarnuş."
1
Nereden duydunuz bunu?
Her oyuncu sahneye çıkmak ister. Ama beklentiler her zaman gerçek-
leşmez. Çünkü seni seçecek bir merci vardır. Dünyanın her yerinde
böyledir. Haa, seçmedilerse niye maaş alıyorsun diye sorarsanız, hak-
lısınız, savuı gitsin Devlet Tiyatrolan'nı. Ne gereği var zaten?
Lütfen biraz daha araştırarak ve konuya hâkim olarak bir daha her
şeyi gözden geçirin. Doğru bilgilendirme bir haktır, savsaklama de-
ğil. Sizden çözüm önerilen beklerdim. Hâlâ da bekliyorum. Yeni ya-
sa. tadil yasası, her ne ise. Çok yakında oluşturulacak "Tiyatro Ku-
nıltayı''na katılımınızı ve katkılannızı beklıyorum. Daha güzel, daha
umutlu yannlar için siz de bir taş koyun taş üstüne.
Şekip TAŞPIKAR
• SayrnErdalAtabek, lOyıldanfaz-
la oluyor. aşağılanmış, küçümsenmiş
ve kışiliğıru yitırmış bir durumday-
ken, "Kendi Yurdunda Sürgünsün"
adlı bir kitap geçti elime. Kaç kez oku-
dum bılmiyorum ama bırçok bölü-
münde o kadar duygulandım ki, göz-
yaşlanmı tutamadun. Sonra tlhan Set
çuk"un ÖSS sınavında soru olarak çı-
kan "Mutiuluk" adlı bir paragran geç-
ti elime, araştırdım, "JaponGülü" ad-
lı kıtaba ulaştım. Kıtabı alacak param
yoktu, şimdi anımsayamadığım bir
yerden buldum, defalarca okudum.
Hatta bir de japon gülü yetiştirdim
saksıya, rastlanüya bakınki şimdi evi-
min bahçesi japon gülü dolu... Daha
sonra da Doğan CüceloghT nun kitap-
lanyla tamştım.
Bunlan size niye mi anlatıyorum?
Çünkü sizler benim hayatımı kurtar-
dınız, beni yeniden ben yaptınız. Ya-
ni şimdi, lütfen Oktay Akbal demesın
kı "Yazdık da ne oldu?". Ben varım!..
Ben denızde bir damlayım. Ve okya-
nuslar darrüalardan oluşmuyor mu?..
Ben yıllar yıllar önce yaşamış olan
Montaigne'in Denemeler'ini başım
sıkıştıkça hâlâ okuyorsam; düşünce-
leri bana ışık tutuyor ve beni aydınla-
tıyorsa, ölümsüzlük bu olsa gerekır...
Sizler ölümsüzlüğü yakalamış, insan
gibi insanlarsınız, daha ne isteyebilir-
sinizki?..
Belkı sizin için bu mektubun bir de-
ğeri olmayabilir; belki de söylemek
istediklerimi sizin gibi güzel anlatama-
dım. Olsun!..
SerapGÜRSOY
Cumhuriyet, sayfalannı CUMOK'lara açtu "Söz
Okurun " sayfamızda yayın ilkelerimize uygıın tüm
haberlere, duyurulara, görüşlere ve eleştirilere yer
veriyoruz. CUMOK'lar bu gazetenin gerçek
sahibidirler; ülke yayın yaşamına yepyeni katkılarda
bulunup ufuklar açacaklanna, ülkenin yerel ve genel
sorunlarını yansıtmakta önemli işlevler üstlenecek-
lerine inanıyoruz. ADD ve ÇYDD 'nin var oluşlarım \
htzlandıracak iletişim ağıntn "Söz Okurun " sayfasında '
gerçekleşmesi de olanak kazanacaktır. 2000 vuruşu \
aşmayacak görüş ve eleştirilerinizi bekllyoruz. \
posta@cumhuri\et.com.tr Mektup Adresi: Türkocağı \
Cad. 39/41 Cağaloğlu/tSTANBUL Faks: 0212 513 90 98 ,.\
İzmir'e
bayrağı çeken
yüzbaşılar
10.09.2005 tanhlı 6. sayfada yayımlanan
yazıda, "tzmir'e Bayrağı Çeken Yüzba-
şüar" başlığı kullanılmış. Yazının biricik
kaynagı, bu yüzbaşüardan bıri olduğu belir-
tilen Abdurrahman Ozgen tarafından kale-
me almdıgı zikredilen "Mflh Mücadefede
TürkAkmcüan" başlıklı kitap. (Yazıda, ki-
tabın basım tarihi, basım yen, nakledilen
bilgüerin kıtaptaki sayfalan ıle ilgıli hıçbir
gönderme yok.) Ben, yazıda arulan yüzba-
şüardanbirinın, Yüztoaşı ŞerafettinBey'in b-
zıyım. Onun için 1951 yıhnda yitirdiğim
babama ait bu konuyla ilgıli belgeye daya-
nan bilgilerim \r
aı. Adı geçenlerin yakınla-
nnı incitmek ya da üzmek istemediğim için,
herhangi bir yorum yapmadan sadece babam-
la ilgili belgeye dayalı bu bilgileri özetliyo-
rum.
1) Genelkurmay Arşivi, "Erkân-ı Harbi-
yei Umumiye Reisi ve Garp Cephesi K. Mü-
şir Feyri" ımzalı. 13.2.339 tanhli, s.l, sayı
1142 tarıh ve numaralı belgeden: "-Türk
ordusundatzmir'eilkdahfl olanzabitin mu-
mailey h Şerafettin Efendi olduğu cephece
kabul edilmiş ohıp~"
2) Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin
Altay'ın 1940'larda Istanbul'da bir gazete-
de yayımlanan arulan ve bunlardan bilaha-
re oluşan kitaptaki bilgiler. (Bunlarda İz-
mir'e ilk gıren bırhğın Yüzbaşı Şerafettin'in
bırhği olduğu açıklıkla belırtümış ve Şera-
fettin Bey'den övülerek bahsedıhniştir.)
3) tzmir'in kurtuluşunu takiben, kısa bir
süre sonra yapılan tören. Bu törende Buha-
ra Müslümanlannca, izmir'e ilk gıren Türk
zabitıne venlmek üzere armağan edilen
"Murassa Kıbç", bızzat Gazi Mustafa Ke-
mal tarafından Yüzbaşı Şerafettin'e "talik
edilmiştir". (Bu törene ilışkin o tarihte ya-
yımlanan haberleri içeren Izmir gazeteleri-
nın nüshalan, Izmır Dokuz Eylül Ünrversı-
tesi, Atatürk Ilkelen ve Inkılap Tarihi Ens-
titüsü'ne verdiğim belgeler arasındadır.)
4) Yedincı Askeri Tarih Semineri Bildiri-
len, İstanbul 25-27 Ekim 1999. Bu seminer-
de Y. Doç. Dr. Kemal An tarafından sunu-
lan bıldırı: "Izmir*in Kurtuluşu ve Yüzbaşı
Şerafettin Bey"
5) Toplumsal Tarih Dergısi, Mayıs 2000.
"tzmir'e ilk giren Türk subayı Yüzbaşı Şe-
rafettinve İzmir'in kurtuluşu üzerine noüar"
Dr. Kemal An.
6) Izmir gazetelenmn 194O'lı yüların so-
nuna doğru açtıklan
u
lzmir sancaktannı
anyor" gibi bir başlıkla yaptıklan bir anket-
araştırma yayını. (Bu yayın için babamla
uzun bir söyleşi yapılnîıştır. Babamın bay-
rak çekme olayına ilışkin açıklamalannı da
içeren bu söyleşi gazetede aynen yayımlan-
mıştır. 60 yıl kadar öncekı bu yayının yapıl-
dığı tarhite diğer yüzbaşüar da hayattaydı-
lar. Bunlardan biri, E Yüzath aynca baba-
mın yakın arkadaşı, dostuydu. O tarihte ve
daha sonra bu açıklamalaria ilgili hiçbir kar-
şı beyan olmamıştır.
7) Babam, Buhara Müslümanlan tarafın-
dan venlen "Murassa Kılıç", 1945'te mü-
zeye konulmak üzeTe, tzmir Belediyesi'ne
bağışlanmıştır.
8) Babamın adı o tarihte tzmir'de bir cad-
deye de venlmişti. Şimdi de Balçova'da
"Yüzbaşı Şerafettin Bey Parkı" ile bu park-
ta bir büst ve plaket var. Aynca Konak'taki
birotobüs durağına "YüzbaşıŞerafettin Bey
Mah." yazısı konulmuş.
Gönül (tzmir) MANİOĞLU
AYDINLANMA
CUMOK hareketi
Cumhuriyet Okurlan (CUMOK), yurt
çapında CUMOK hareketi başlatmayı
planlıyor. 9-10 Eylül tarihleri arasında ti-
mir'de gerçekleştirilen CUMOK Türkiye
Konferansı sona erdı. Konferansın sonuç
bildirgesinde, "Aydınlanmarun ışığmı Tür-
kiye'ye yansıtan Gazi Mustafa Kemal Ata-
türk'ün ilke ve devrimkrini savunan gazete-
mizin etrafinda keneüendik Cumhuriyetga-
zetesinisavnnmak'Cumhunyet'i savunmak-
tır!" denildi. Bildırgede. ulusal ölçekte et-
kin bir CUMOK hareketine ulaşmayı amaç-
ladığı \Tirgulanarak bundan sonra yapılma-
sı gerekenler özetle şöyle sıralandı:
"Bütün(^MOKr«lgeveetkinriklerinde
Türk Dili kurallanna uyulmasına \t Türk-
çemizuı doğru kullanılmasına özen gösteri-
lecek CUMOK Türkiye eşgüdümünce bir
CUMOKArşivi' oluşturulacak CUMOK-
'lardüzenliveplanlı C1TV10K içeğitimiyap-
mahduiar. ÇağdaşgeUşmenin zorunhı gere-
ği olarak her CUMOK, medya ile iüşki kur-
mah, her bir CUMOKyapısmda bir bflişim
ilgilisi bulunmau. CU>10Kun ilk hedefî
Cumhuriyet'in okur sayisuıı artnrmak, da-
ğrtımının aksaksız yapdmasuu gözetmek ve
sağlamak gazeteyi siyasaL toplumsal, kültü-
rel ve diğer yönkrden işle%-sel nitelikte denet-
kmekve desteklemektir. Bu amaç; diğer bü-
tün çahşma, ilke ve amaçlar için harekete
geçme hakve yetkisinin baraj hamlesidir." ,