Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 EYLÜL 2005 ÇARŞAMBA
HABERLER
123 sivil toplum kuruluşu, Türk Dayanışma Konseyi adıyla milletvekillerine mektup gönderdi
Ulusalduruş çağnsıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Aralannda Türk-tş, Türkiye Kamu-
Sen ve ATO'nun da bulunduğu 123
sivil toplum kuruluşu, "TürkDaya-
nışınaKonseyi" adıyla, AB Ek PTO-
tokolü, özelleştirmeler, artan terör
olaylan ve Ermeni soykınm savla-
nyla ilgili olarak milletvekillerine
mektup gönderdi. Milletvekillerin-
den tüm bu konularda "ııiusal duruş"
sergilemeleri istenen mektupta,
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kundnş
feisefesine ve yemininize aykm ola-
rak ifade edflen etnik yaklaşımlara
karşı miDi bir tavir koyacağınıza da
inanmak istiyoruz" denıldı.
TBMM'deki tüm milletvekilleri-
ne gönderilen mektupta, miUetveki-
li yemini anımsatıldı. Türkiye'nin
1959-60 Londra Anlaşmalan'na da-
yanan garantörlük sorumluluğu ge-
reği 1974'te Kıbns'a müdahale et-
tiği belirtilen mektupta. böylece ada-
• STÖ'lerden milletvekillerine: •/ Cumhuriyete aykın
yaklaşımlara tavır koyun ^ Ek protokole 'hayır' deyin •
Ekonominin 'amiral gemilerini' sattırmaym • Ermeni
soykınmı savlanna sessiz kalmayvn
da banş ve huzur ortamının sağlan-
dığına dikkat çekildi. Mektupta, "Di-
ğer taraftan uygularunakta olan dış
potitikamn bir sonucu olarak, bu-
gün AB ile ilişkikrimizin odağma
Ankara Anlaşması ve ek protokol
ertefcnemezbirbiçimde oturtuhnuş-
tur" denildi. Ek protokolü kabul et-
menin, Türkiye'nin garantörlük hak-
lanndan, gerektiğinde adaya müda-
hale ve zaman ıçinde adada asker bu-
lundurmahakkından vazgeçılmesi-
ne neden olacağına işaret edılen
mektupta, böyle bir durumun
KKTC' nin *idam sehpasmagönde-
rflmesi'' anlamına geleceği vurgu-
landı. Mektupta, "MiDetimbininan-
cı ve sizkrden bekJentisi, yeminini-
ze sadıkkalarakekprotokole hayır'
oyu vermeniz ve bu kötügidişe' dur'
demenizdir" denildi.
Mektupta. "Cumhuriyetin ve ba-
ğnnsıznğın tapusıT olduğu belirti-
len TÜPRAŞ. TELEKOM, ERDE-
MİR, Tffı', Zıraat Bankası ve Halk
Bankası gibi •'ekonominin amiral
^mileri''nın yabancılara satılması-
na da karşı çıkılması istenirken bu
kuruluşlann 2 yıllık kârlan karşılı-
gında elden cıkanldığına işaret edıl-
di. Mektupta şunlar kaydedildi:
"Ülkemizin köklüekonomik, sos-
yal,kükürd\e siyasalsorunlannı çöz-
mek yerine, Türkiye Cumhuriye-
ti'nin kuruluşfeisefesine veyemini-
nize aykın olarak ifade edilen etnik
yaklaşımlara karşı müB bir tavır ko-
yacağınıza da inanmak istiyoruz.
Tarihinde insanuğa karşı utanıla-
cak hiçbir eylemi olmayan milleti-
mize karşı yürütühnekte olan dava-
naksız ve hayâsız Soykınm' iddi-
alanna karşı pasifbir tavır takınan
yürütmeyedur diyeceğinize deinan-
mak isriyoruz. Milletimizin, huzur
ve refah içinde vaşaülnıasu bağun-
sızhğunızm, vatamn ve milletin bö-
lünmez bütünlüğünün korunması,
herkesin insan haklanndan ve temd
hürriyederden yararianması ülkü-
süne bağh kalarak görevinizi hak-
kıyla yapaeağınızave Anayasaya sa-
dakatten aynlmayacağuuza ve bu
doğrultuda ekprotokole karşı çıka-
rak TBM\I üyeliğine yaraşır bir
davranış sergileyeeeğinize inaıuyor,
saygüar sunuyoruz."
Uuffa ne yamt vendiniz?'
• tZMtR (Cumhuriyet Ege Börosu)-
Türkiye-Avrupa Karma Parlamento-
su Eşbaşkan Yardımcısı Andrew
Duff'un, Kemalizm'in eskidiğini öne
sürerek Atatürk'ün resimlerirün dev-
let dairelerinden kaldınlmasını iste-
mesi TBMM gündemine taşındı.
CHP Milletvekilı Hakkı Ülkü, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması
istemiyle verdıği önergede, Duff'un
görüşlerine karşı Türkiye Cumhuri-
yet Hükümeti olarak nasıl bir yanıt
verildiğinin açıklanmasını istedi.
'Baş n Prol. unvanı sahte'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Milletvekıli Gökhan Dur-
gun'un soru önergesini yanıtlayan
Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu,
Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hay-
dar Baş'ın, akademik kariyer kazan-
madan "Prof. Dr." unvanını kullan-
dığınm belirlendiğini bildirdi. Aksu,
konunun, YÖK ve Cumhuriyet Baş-
savcıhğı'nca değerlendirilmesi ge-
rektiği sonucuna vanldığını belirtti.
AİHM, ceza yağdırdı
• STRASBOURG (ANKA) - AvTupa
İnsan Haklan Mahkemesi, sonuçlan-
dırdığı 24 davadan birinde Türki-
ye'yi haklı bulurken 23 davada Tür-
kiye'nin toplam 200 bin 644 Avro
(326 bin 146 YTL) tazminat ödeme-
sini kararlastırdı. MED-TV'de ya-
yımlanan röportajlar, kötü muamele,
kamulaştırma, öğretmen nakilleri,
DGM'ler, yargılamadaki gecikmele-
re kadar birçok konuyu kapsayan da-
valarda Türkiye'yi haksız buldu.
Azınlık vakrt davaları
• Dış Haberler Servisi - Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi. Fener Rum Er-
kek Lisesı Vakfı ve Yedikule Surp
Pirgiç Ermeni Hastanesi Vakfı'nın
gayrimenkullerinın iadesi için Türki-
ye aleyhine yaptığı şikâyet başvuru-
sunu görüştü. AtHM'nin karan, ia-
desi istenen yaklaşık 900 taşınmaz
için emsal teşkil etine olasıhğından
dolayı önem taşıyor. Karann yedi ay
içinde açıklanabileceği belirtiliyor.
Zabıtaya saldım
• İSTANBUL (AA) - Unkapanı Geçi-
di'nde seyyar sahcılara yönelik uy-
gulama yapan tstanbul Büyükşehır
Belediyesi'ne bağh zabıta ekipleri-
ne, seyyar sahcılann oluşturduğu bir
grup tarafından taş ve sopalarla sal-
dında bulunuldu. Yaralanan 5 zabıta
memuru hastaneye kaldınldı. Polis,
gruptan 9 kişiyi gözaltına aldı.
tĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇtN
6
Herkes tilkilik peşînde'
Ana muhalefetpaıiisini 'CHP zihniyeti ancak çöp üretir' sözleiiyle
eleştiren Başhakan Erdoğan, îeröreprim veımeyeceklenni söyledi
RİZE(Cumhuriyet)-Rize'de te- yummamalannı isteyen Erdoğan,
maslarda bulunan Erdoğan, "hor- "Bir sorunumız, ihtiyacınız oldu-
tumculara yönelik mücadeleyi ğundadavnlQiklerebaşvurun.Biz
överken", "Herkestilkilikpeşin-
de" dedi. Ağustosta sel felaketi-
neuğrayan Çamlıhemşın ve Hem-
şin ilçelerine uğrayan Erdoğan,
yol kenannda gördüğü çöplere
tepki göstererek CHP'li Hemşin
Belediyesi'ni sorumlu tuttu. Er-
doğan. "CHPrihnhetiancak çöp
üretir" iddiasında bulundu.
Rize'nın Fındıklı ilçesinde, Böl-
ge Guatr Araştırma ve Tedavi
Merkezi'nın açılış törenine katı-
lan Erdoğan, "Baa yerlerde dev-
let zarara uğrauhyor. Kaçaklar
var, bilhonız. Bu bir ahlak mese-
lesi Bu bir insan unsuru. Herkes
tilkilik peşinde. Dün farklı hor-
nımcular vanh, şimdi farklı hor-
tumcular var. Hortumcunun kü-
çüğü,büyüğüoimaz.Hepsiniayak-
lanmızın altına alacağız" dedi.
Yurttaşlardan suıistimallere göz
paralan rurşusu kurulsun diye
göndermiyonız. VaKlerimiz, ka>-
makamlanmız bu paranın üzeri-
neoturmav'acaklar. Fakir nıkara-
ya harca\acaklar" diye konuştu.
Erdoğan çöpleri beğenmedi
Erdoğan, ağustos ayında sel
felaketıne uğrayan Çamhhem-
şin ve Hemşin ilçelerine gide-
rek yurttaşlara "geçmiş olsun"
dileğinde bulundu. Hemşin de
yurttaşlara hitap geden Erdoğan,
"Getirken bir şe>T
gördüm; yo-
lun kenanna çöpler dökühnûş.
Merakettna Dedim ki;'Bu çöp-
ler buraya nıye dökülüyor?' \bl-
da da yol çahşması yapanlar var-
OL Onlara sordum. Bir betediye-
nüı aduu verdüer. Siz bihyorsu-
nuz. Benim söyiememegerekyok.
' Sizin geleceğinizı bildikleri için
bu çöplen buraya döküyorlar'
dediler. Doğnı da oba yalan da
olsa bir beledhvnin görevi, çöpü
en ideal şekOdeyok etmektir. Ben
bdediye baskanhgından geküm.
Göreve geküğim zaman tstan-
bul'un tamamı çöpler altinday-
dL Çünkü o zaman CHP zihni-
yetiisbaşındav dı İstanbul'da. Bu
zflıni\'et ancak çöp üretir. Göre-
ve gekök, arnktertemizbirtstan-
bul >ur" diye konuştu.
15 yeni ûniversite
Rize'de Ticaret ve Sanayi Oda-
sı'nın düzenlediği toplantıda bir
konuşma yapan Erdoğan, teröre
asla prim vermeyeceklenni belır-
terek "Tek bayrak. tek millet, tek
vataa Bunu bölmeve, bu bayrağı
düşürmeye kûnsenin gücü yet-
mez" dedi. Erdoğan, buyıl 15 il-
de yeni ûniversite açacaklannı
buna ilişkin karan TBMM açıl-
dığında çıkaracaklannı söyledi.
, İMZACIKURULUŞLAR
i Mektupta imzası bulunan bazı sivil toplum
kuruluşlan şunlar. .Anadolu Yörük Türkmen
Demeği, Ankara Kültür Sanat Derneği, An-
kara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik
Meslek Birlik Grubu Demeği, Ankarahlar
Derneği, Atatürkçü Düşünce Demeği, Avras-
ya Eğirimciler Derneği. Avrasya Kültür Der-
neği. Azerbaycan Kükür Derneği, Basın Bir-
liği Derneği. Başkent Iktisatçılar Eğıtim Yar-
dımlaşma-Dayanışma Derneği, Bayır Bucak
Türkleri Dayanışma Derneği, Bilişim 2023
Derneği. Bulganstan Türkleri Kültür-Yardım-
laşma Demeği, Çeçen Derneği. Demokrauk
Öğretim ElemanlarDemeği, Devlet Denetim
Elemanlan Demeği, Doğu Türkistan Kültür
ve Dayanışma Derneği, Dünya Kargın Türk-
menleri Kültür Eğıtim ve Dayanışma Derne-
ği, Ekonomi 2023 Dergi, Emekli Subaylar
Demeği, Enerji 2023 Dergisi, Esatlılar Der-
neğı, Güdül Sorgun Belde Demeği, Hacette-
pe ve Beytepe Kampusu Mezunlan Sosyal
Yardımlaşma Demeği. Hür Demokratlar Der-
neği, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma
Demeği. tstanbul Şehit Analan Demeği, Ke-
çiörenli Kadınlar Demeği, tstiklal Madalya-
lan Sahipleri Demeği, Kıbns Türk Kalkınma
Platformu Demeği, Kıbns Türk Kültür Der-
neği, Kıbns Türkleri Kültür ve Yardımlaşma
Demeği, Kınm Türkleri Kültür ve Dayanış-
ma Derneği. Kırşehir Ögrenim Gençliğine
Yardım Demeği. Milliyetçi Esnaf Sanatkâr-
lar Demeği, Özürlüler Kültür ve Dayanışma
Derneği, Sıteler Sanayici ve Işadamlan Der-
neği, TeknikOğretmenler Demeği, Terör Mağ-
durlan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Demeği, Ticaret ve Turizm Mezunlan Deme-
ği, Türk Azerbaycan Dostluk Derneği, Türk
Dünyası tnsan Haklan Derneği, Türk Dünya-
sı Kadınlan Dostluk ve Dayanışma Derneği,
Türk Hukuk Enstitüsü Demeği, Türk Macar
Dostluk Demeği. Türk Ziraat Yüksek Mü-
hendısliğı Derneği, Türkiye Emekli Astsu-
baylar Demeği, Türkiye Genç tşadamlan Der-
neği, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul
ve Yetimler Demeği, Türkiye Jeomorfologlar
Demeği, Türkiye Kazakistan Dostluk Derne-
ği, Türkiye Kırgızistan Dostluk Demeği, Tür-
kiye Muharip Gaziler Derneği. Türkiye Öz-
bekistan Dostluk Demeği, Türkiye Türkme-
nistan Dostluk Demeği, Ulküm îşçiler Der-
neği, Ulaşım 2023 Dergisi, Ülkücü Teknik
Elemanlar Demeği, Veteriner Sağlık Teknis-
yenleri Demeği, Ziraatçılar Birliği Demeği,
AhmetYesevi Vakfi, AvrasyaBirliği Vakfı. Av-
rasya Kültür tşbirliği ve Iş Lobisi Vakfi, Do-
ğu Türkistanlılar Vakfi, Gazi Egitim Mezun-
lan Vakfi, Gazi Üruversıtesı Mirnarlık Mühen-
dislik Fakültesı Mezunlan Vakfi, İnsan ve De-
mokrasi Vakfi, tpekyolu Vakfi, KTÜ Mezun-
lan Vakfi, Kıbns Vakfi, Kınm Gelişım Vak-
fi, Kök. Sos. ve Stratejik Araş. Vakfi, Mesev
Vakfi, Müdafeı Hukuk Vakfi, Orkun Vakfi, Tek-
nik Eğıtım\'akfi, Turan KültürVakfi, Türk Ay-
dınlar \'akfı, Türk Bılim Araştnma Vakfi.
Türk Dünyası Araştırma Vakfi, Türk Dünya-
sı Demokrasiyı Geliştüme Vakfi. Türk Dün-
yası Yazarlar ve Sanatkârlar Vakfı. Türk Ede-
biyat Vakfı, Türk Ocaklan Eğıtim ve Kültür
Vakfi, Türk VetennerlerHekimlerBirliği Vak-
fi, Türkiye tlahıyatçılar Birliği Vakfi, Türki-
ye Kamu Çalışanlan Vakfi, Türkiye Millı Kül-
tür Vakfi, Türkiye Sağlık Çalışanlan Eğitim
ve Dayanışma Vakfi, Türkiye ve Türk Dün-
yası tktısadi ve Sosyal Araşnrma Vakfi, Türk-
sev, Vakıf 2000, Yörük Türkmen Vakfı. Tür-
kiye Kamu-Sen, Türk Enerji-Sen, Türk Bü-
ro-Sen, Türk Sağlık-Sen, Türk Tanm Orman-
Sen, Türk Eğitim-Sen, TürkUlaşım-Sen, Türk
Diyanet Vakfi-Sen, Türk Haber- Sen, Türk
Îmar-Sen. Türk Yerel Hizmet-Sen, Türk Kül-
tür Sanat-Sen, Türk-Iş, Türk Metal-lş, Türki-
ye Haber-tş. Sağlık-Iş, Ankara Esnaf Sanat-
kârlar Odası, 2023 Dergisi, Ankara Aydınlar
Ocağı, Ankara Ticaret Odası, Aydınlar Oca-
ğı Genel Merkezi, ÇevTeci KuruluşlarPlatfor-
mu, Eminönü Türk Ocağı, Irak Türkmen Cep-
hesi, tş Dünyası Platformu, Kıbns Milli Ko-
ordinasyon Komitesi. Kuvayı Milliye Ulusal
Güç Bırhğı Demeği, Turgem. Türkiye'de ve
Dünyada Denge, Türk Veteriner Hekimler
Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Almanya'daki seçimler için çeşitli
karşılaştırmalar yaparken bir de soru-
na "Bu sonuçlar Türkiye'de ortaya
çıksaydı neler olurdu?" diye bakmak-
ta yarar bulunuyor. Seçim sonuçları
ortaya çıktığında, bu sonuçlar Türki-
ye'de gerçekleşseydi ne olurdu, diye
bir hesap yaptım.
3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP,
yüzde 34 oyla Meclis'teki sandalyete-
rin yüzde 66'sını kazanmıştı. CHP de
yüzde 19 oy oranıyla sandalyelerin
yüzde 30'una sahip olmuştu. DYP,
MHR ANAP ve SHP ise barajı aşama-
dıklan için aldıklan yüzde 40 civann-
daki oy boşa grtmişti.
• • •
Gelelim Almanya'daki seçim so-
nuçlarına. CDU-CSU Hıristiyan De-
mokrat ittifak oylann yüzde 35.2'sini
aldı. Meclis'teki 613 milletvekilliğinin
225'ini kazanarak sandalye oranlannın
yüzde 36.7'sini elde etti. 222 milletve-
killiğini elde eden Sosyal Demokrat
SPD'nin oy yüzdesi 34.3, milletvekille-
ri oranı ise yüzde 36.2.
Liberal FDP, yüzde 9.8 oyla 61 mil-
Almanya'da Baraj Yüzde 10 Olsaydı
letvekilliği elde ederek Meclis'in yüzde
9.95'ine sahip olmuş. Sol Parti, yüzde
8.7 ile 54 milletvekilliğini kazanarak
yüzde 8.8 oranını yakalamış. Yeşiller
ise yüzde 8.1 oy ile 51 sandalyeye
ulaşmış ve yüzde 8.3 temsil oranını
yakalamış. Görüldüğü gibi her parti
aldığı oy yüzdesinin çok az üzerinde
bir milletvekili sayısıyta temsil edilme
şansını yakalamış durumda.
Bu tablo ile soldaki partiler diyebile-
ceğimiz üç parti SPD, Sol Parti ve Ye-
şiller çoğunluğu sağlayabilecek oran-
dalar. Zaten topiam oy yüzdeleri de
yüzde 51.1. Şimdi gelelim hesaba:
Eğer Türkiye'deki gibi yüzde 10 seçim
barajı olsaydı ne olurdu? Meclis'e yal-
nızca iki büyük parti girebilirdi.
Bu iki partiden daha fazla oy alanı
ise sağcı CDU-CSU irtifakının Mec-
lis'te çoğunluğu kazanması büyük
olasılıktı. Yüzde 35.2 ile Angela Mer-
kel'in partisi yüzde 50'inin üzerinde
sandalye elde edecek ve Merkel, baş-
bakan olabilecekti. Sonuç olarak Al-
manya'daki seçmenlerin çoğunluğu
sol partileri tercih ettiği haîde, yüzde
10'luk baraj yüzünden tek başına sağ
parti iktidara gelebilecekti.
•••
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde
önceki gün 'Kürt Sorunu' ya da Terör
Sorunu' yüzünden birbirlerine ağır
sözler sarf eden iktidar ve anamuha-
lefet partilerinin liderlerinin üzerinde
anlaştığı hemen tek nokta, temsil
adaletsizliğine neden olan yüzde 10
barajını korumak. AKP de CHP de is-
tikrar adı altında temsil adaletsizliğine
neden olan bu aşın barajı savunmayı
sürdürüyoriar. Böylece ortaya çarpık
bir tablo çıkıyor.
CHP'ye oy veren kitlelerin temel ge-
rekçelerinden birisı, 'şeriat tehlikesi'.
Deniz Baykal önderliğindeki CHP, se-
çim kampanyası boyunca "Laikliğin
teminatıyız" sloganıyla kitlelerden oy
istiyor. Şurası bir gerçek ki, yüzde
10'luk baraj kaldığı sürece AKP, ala-
cağı yüzde 30 civarında oyla her ko-
şulda tek başına iktidara gelebilecek.
Yani CHP yüzde 10 barajını savunarak
AKP'nin tek başına iktidar olmasına
destek vermiş bulunuyor. Eğer AKP
şeriat tehlıkesinin temsilcisiyse o za-
man bu yüzde 10 barajını korumaya
yardımcı olan CHP ne yapmış oluyor?
• • •
Biz Türkler, Angela Merkel'in iktida-
ra gelmemiş olmasına seviniyoruz. Bu
şekilde sol partilerin ağırlıkta olacağı
bir koalisyonun Türkiye aleyhtan eğili-
mi bertaraf edeceğine inanıyoruz.
Toplumsal eğilimlerin Meclis'e yansı-
ması, aynı zamanda demokrasinin bir
geregi. Türkiye gibi iç gerilimi yüksek
olan ülkelerde temsil adaleti olumlu
bir rol oynayabilir. DYP, MHP, SHP ve
ANAP'ın toplam oylan yüzde 30'lar ci-
vanndaydı. Bu partilere oy veren siya-
si eğilimlerin Meclis'te temsil edilme-
mesi, gerginliği arttıran nedenlerden
birisi değil mi?
Almanya solunun sağcı partilere
oranla azınlıklar konusunda daha
olumlu bir tutum içinde olmasına sevi-
niyoruz. Ülkemizin sağcıları bile Al-
manya'da solculara oy verilmesini sa-
vunuyorlar.
Almanya'daki seçimlerin bir başka
dikkat çekici yanı kadınlann ön planda
olması. Bunun da nedeni partilerin uy-
guladığı kota sistemi. Geçen Meclis'te
kadınlann oranı yüzde 33'tü. Hüküme-
tin ise yarısı kadındı. Bu konuda sol-
daki partilerin daha olumlu bir tutum
aldığı ortada. Son seçimlerde ne ka-
dar kadının Meclis'e girdiğini henüz
öğrenemedik, ancak giren 5 Türk'ten
3'ünün kadın olması da bir ölçü sayı-
labilir.
Almanya'nın solcularını, azınlıklara
daha dost davrandıklan, kadın konu-
sunda pozitif ayrımcılık yaptıklan ve
Türkiye'nin üyeliğine sağcılara göre
daha sıcak baktıkları için seviyoruz.
Peki ya ülkemizin solculan burada ne
yapıyorlar? Bu soruya da bir başka
yazıda cevap arayalım...
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
'Almanya Kendi
Seçimlerini Kaybetti'
Almanya'daki seçim sonuçları üzerine en doğ-
ru saptamayı "Almanya kendi seçimlerini kay-
betti" diyerek, Der Spiegel'den Charles Hawley
yaptı. Daha mükemmel bir saptamaya ulaşmak
için "Almanya" kavramının içini doldurmak, so-
nuçları daha uzun dönemli bir trende oturtarak
anlamlandırmak gerekiyor.
'Çılgınlığın' arkasındaki mantık
VVestfalya eyalet seçimlerinde Sosyal Demok-
rat Parti (SPD) hezımete uğraymca, Schröder'in
erken seçime gitmeye karar vermesi, kendi parti-
si SPD'de bile şaşkınlık yarattı: Tüm kamuoyu
yoklamaları ilk genel seçimleri, Hıristiyan De-
mokratik Birlik (CDU)/Hıristiyan Toplumsal Birlik
(CSU) koalisyonunun ortak adayı, CDU lideri An-
gela Merkel'in ezici bir çoğunlukla kazanacağını
gösteriyordu. Buna karşılık üyeleri SPD'yi terk
ediyor, yeni bir sol parti şekilleniyordu.
Seçim sonuçlan, SPD'nin VVestfalya yenilgisini
yalnızca Schröder'in doğru okuyabildiğinı göste-
riyor. Seçmen, VVestfalya seçimlerinde SPD'yi,
yeterince ekonomik reform (neo-liberalizm) ger-
çekleştirmediği için değil, aksine, refah devletine,
işsizlik ödeneklerine saldırdığı, işsizliği azaltama-
dığı için cezalandırdı. Diğer taraftan seçmen hâlâ
Schröder'in savaş karşıtı tavrını destekliyordu.
Oyleyse bu seçmenin Merkel'in Thatcher'ci neo-
liberal politikalanna, açıkça ABD yanlıst tutumuna
çok fazla itibar etmesi beklenemezdi. Schröder,
seçim kampanyası boyunca Merkel'in reform
programını "halk düşmanı", kendisininkiniyse
"yumuşak reform" olarak sunan bir çizgi izledi.
Bu arada savaş karşıtı tutumunu da vurgulamayı
ihmal etmedi. Bunlara Schröder'in karizması,
"gösteri toplumunu" kullanma becerisi eklenince
bugünkü sonuçlar oluştu. Bu sonuçlar bize siya-
sette, konjonktürü doğru okumanın, siyasi cesa-
retin ne kadar önemli olduğunu da gösterdi.
Daha uzun dönemli bir trend
"lyi sıçramak için gerilemek gerekir" derier. Biz
de Almanya seçimlerini daha iyi çözümleyebilmek
için biraz geri gidelim, ta 1830'lara! 1830'lar vahşı
(denetimsiz) bir kapitalist gelişme döneminin ar-
dından "toplumsal sorun" denen olgunun ilk kez
gündeme geldiği yıllardır. Kapitalizm toplumdan
dışlanmış, gıderek kapitalizmi tehdit eden bir yok-
sullar kıtlesi üretmeye başlamıştır. Kapıtalizme
karşı ilk muhalefet dalgası böyle başlar. Bu dalga,
sosyal demokrasiyı, komünizmi, 1848, 1871,
1917 devrımlerini, 1919-1922 "konseyleri" vb.
yaratarak yoluna devam eder. "Refah Devleti" ol-
gusunun arkasında da bu dalganın basıncı vardır.
Bu dalga 1930'larda (Stalınizm, Ispanya İç Sava-
şı, Italyan, Alman Faşizmi vb.) yavaşlamaya baş-
lar, 1950'lerde Bad Godesberg Konferansı'nda
sosyal demokratların karşı kampa geçmesiyle
duraklar, 1968'den sonra da gerılemeye başlar.
1984'te ingıltere madencilerınin yenilgisi, 1989'da
duvann çökmesı, bu dalganın geri çekılişıni hız-
landırır. Ancak, neo-liberalizm, küreselleşme vb.
adıyla zincirierinden boşalan kapitalizmin etkileri,
kısa sürede yeni bir dalganın enerjisıni yaratmaya
başladı. 1998-2000 dönemindeki MAI'nın püskür-
tülmesi, küreselleşme karşıtı hareketler yeni bir
dalganın başladığını haber veriyordu.
ABD'nin imparatorluk atılımını, neredeyse tüm
muhalefet hareketlerinı "terorizm" kavramı altına
sokma çabalan, devletlerin bu bahaneyle iç gü-
venlık yasalarmı, toplum denetleme araçlarını
güçlendirmeleri, bu dalgaya karşı reaksiyonlar
olarak da okunabilir. Latin Amerika'da, Avru-
pa'da, neo-liberalizme karşı direniş, AB anaya-
sasına tepkiler, referandum sonuçlarıysa bu dal-
gaya ait biçimlerdir. Irkçılık, milliyetçilik ise bu
dalganın, yine "şeytani" ikiziyle birlikte yüksel-
mekte olduğunu gösteriyor.
Almanya seçim sonuçlan işte bu dalgaya ait bir
gelişme olarak okunabilir. Seçmenin, sağda da
olsa, "toplumsal soruna" ait bölümü Merkel'in
neo-liberalizmini reddetti. Aynı toplumsal kesimin
sol kanadı, SPD'ye güvensizliğini göstererek kıs-
men, SPD'den aynlanlaria, eski komünistlerin bir-
likte kurduğu Sol Parti'ye yöneldi. Sol Parti se-
çimde yüzde 8'e yakın bir oy aldı. Eğer bu oy
SPD'de kalsaydı Schröder yine kazanmıştı.
Sonuç olarak, evet Almanya (bunu iş çevreleri,
uluslararası sermaye olarak okursak), kendi se-
çimlerini kaybetti. Bu yüzden Almanya seçim so-
nuçlan, Blair, Barroso gibi sermayenin bu kesi-
minin çıkartannı dile getiren neo-liberal siyasetçi-
lerde büyük düş kınklığı yarattı, "Avrupa Projesi-
ne" bir darbe olarak yorumlandı. Diğer taraftan
Sol Parti'nin meclise girmesi yükselmekte olan
dalganın bir dışavurumu olarak görülebilir.
Ancak, tecrübeli zamparalann deyimiyle "night
is young" (gece henüz başladı). Schröder, neo-li-
beral, FDP'yi, CDU/CSU'dan kopmaya ikna ede-
bilirse, neo-liberalizm arka kapıdan iktidara gele-
bilir. Üstelik koalisyon içinde Schröder, kendi
partisinin sol kanadını, FDP'yle dengeleyerek Al-
manya kapitalizmine daha iyi hizmet edebilir.
ergin.yildizoglu <; gmail.com
AÇIKLAMA
Anadolu Grubu Icra Başkanı ve eski TÜSLAD
Başkanı TAıncay Özilhan gazetemizin 17 Eylül tarih-
li nüshasında yayımlanan "tşçfler oturma eyiemine
başladı" başlıklı haberle ilgili bir açıklama yaptı.
Ozilhan açıklamasında şu görüşleri dile getir-
di: Nakliyat-lş Sendikası Başkanı AH Rıza Küçü-
kosmanoğiu'nun görüşme talebini. toplantıda ol-
mam nedeniyle ancak 30-40 dakika sonra öğren-
dim ve kabul ettim.
Başkan Küçükosmanoğlu, a\xdcatı ve iki işçi ile
ofısimde görüştüm. Görüşmenin hemen ardmdan
da eylemi sona erdirerek dağıldılar.
Bu nedenle, haber başlığının yanı sıra "Nakli-
yat-lş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğ-
lu'nun Anadolu Grubu yetkililerryle görüşme is-
temi kabul edümedi. tşçiler, görüşme istemleri ka-
bul edilene dek bina önünde oturma evleminin de-
vam edeceğini soyJedilerT>
ait başlığı ve bağlantı ola-
rak yazılan haber doğrulan ifade etmemektedir.
Haberi izleyen muhabirinizin, bir başka görev ne-
deniyle ayrümış olsa bile. gelişmeleri takıp etme-
si ve haberini doğru bilgilerle yazması gerektiği-
ne inanıyorum.