Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: CUMHURİTET VAKFI
adına İLHA\ SELÇUK
Genel YayınYönetmenı: İbrahim
Yıldız # Yazıişleri Müdürü:
Salim Alpaslan # Sorumlu
Müdür: Mehmet Sucu#Haber
Merkezi Müdürü: Hakan Kara
tstıhbarat: CeogizVıJdırıiD • Ekonomi: Hasan
Eriş • Kultür Egemen Berköz • Spor: Ab-
dülkadir Yücelman • Makaleler: Sami Ka-
raören # Düzeltme. Abdullah Yazıcı 0 Bil-
gı-Belge: Edibe Buğra • Yun Habederr Meh-
met Faraç • Avrupa Temsılcısi Güray Öz
Yayın Kurulu: llban Selçuk (Baş-
kah), Emre Kongar (Başkan
Yardımcısı). Orhan Erinç, Hik-
met Çetinka\a. Şükran Soner,
İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı.
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısi Mustafa Balba\ Atatûrk Bulvan N'o: 125. Kat4,
Bakanlıklar Tel 4195020(7 hat), Faks 419502" •lzmır Temsılcısi Ser-
darKızık.H ZıyaBlv. 1352 S.23Tel: 4411220. Faks 4418"M5 • Adana
Temsılcısi ÇetinYığenoğlu. tnönüCd 119 S. No 1 1.Tel. 363 12 11.Faks
363 12 15 Analya Temsılcısi 4hmet Oruçoğlu Denız Mah Çelıkbaş !ş
Merkea Kat 6 Tel 0242 2480057 Faks: 2487517
9 ldan\eMalı Işler BülentYener 9 Satış: Fa-
zilet Ku/a • Cumhurhet Reklam: • Genel
Mudur: Özlem A\den 9 Genel MudurYardım-
cısı Nazende Pal Tel 10212) 251 98 "4 - 75
2519881-82 Faks (0212)251 9868Rezervas-
>on: (212) 512 05 05 Faks 2125138463
n veTıc
TMcocaŞı Cad »41 Cajaloglu 143'4bantul PK W - Sntarı U435 İ5LTeı ( « I M U 05 05 ı20hall ftks ı
FlVlh- HasanBaanCad San-jndaa AjnaliaanhJ Dağtra: MaLszDağıoırj Pazariama San. veTK \Ş
95 Yaran sûrclı yavm
cunihünysi ^on tr 20 EYLL1 2005 Imsak:5.15 Güneş:6 42 Öğle: 13.05 Ikındı 16.30 Akşam: 19 15 Yatsı: 20.35
GUNCELcÜNEyT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
çok gerilerinde. Atağa kalkıyor, rakibini yakalıyor.
Schröder'in birden kıymete binmesindeki ne-
den; kimi yazarianmıza göre, ikna edici konuş-
ma gücünden. Bu özelliği Alrnan halkına işsizli-
ği, ekonomik sıkıntılan unurturuyor.
Bunlann "bizimle" bağlantısı nerede, diyeceksi-
niz. Almanya'daki görüntünün tersini, ne ki benze-
ri sonuçlar veren siyasal öğel-eri, gelişmeleri çok
değil yirmi-otuz yıl öncesine açılarak anımsayalım.
O günlerde ekranda siyah bıyık ve saçlan, mer-
divenleri sıçrayarak çıkan genç bir siyasetçi ko-
nuşmadaki üstün özelliğiyle ilgi çeken Türk
Schrödervardı.
O sıralarda şişman, ağır hareket eden Türk Mer-
kel iktidar dönemlerinde enflasyonu düşük düzey-
de;
kalkınma hızını yüksek tutturdu da ne oldu?
Ülke degişiyor, liderier elbette değişiyor ama si-
yasal benzerlikler değişmiyor. Schröder iç siya-
sette başansız diye eleştirildi ama, konuşma gü-
cü ola ki -Merkel'e oranla- ctaha çekici fıziğiyle
kazandı. Bizde ise şişmanlığı, hantal görünüşüy-
le başarılı sayılan sağ politikacı, çekici fiziği ve ik-
na edici konuşma gücüyle sol -olduğu sanılan-
parti liderine karşı seçimleri yitirdi.
Kimdi bunlar diye sormaya gerek var mı? Ikisi
hâlâ demokrasimizin gülleri...
• • •
1973'lerdeydi. Demirel'in 1965-1969'daki oy
gücünü giderek yitirdiği günler. Ecevit giderek yük-
seliyor. AP liderine ekranda fazla görünmemesini
söyleyecek oldum. Nedenini sordu; zira, dedim,
ekrandaki CHP lideri siyah saçlan ve yakışıklı bı-
yığı, dinamik devinimleriyle puan kazanıyor. Siz
ise...Oldukçasertbirsesle: "Karcteş/m"dedi: "Ne-
den zarfa bakıyor, mazrufa bakmıyorsunuz?"
Halkımız bakalım RTE'nin zarfına mı mazrufu-
na mı bakacak?
• • •
Tabii o zamanlar liderier her yanlan, yönleriyle
ortadaydı. Gazeteciye izne tabi değildi siyasal
magazin...
Ya bugünküler? Başbakan Beyefendi ne isti-
yorsa ona göre hareket etmeyi "görev" biliyorlar.
örneğin Başbakan'ın aile efradıyla bir cuma öğ-
leden sonra New York'un ünlü Central Parkı'nda
toplanarak ünlü bir lokantada yemek yediğini -fo-
toğraflamak ne hadlerine- ancak, evet ancak bu
olayı geziden kaç gün sonra öğrenip yazabildiler.
Ünlüüü gazetecilerın, yönetrnenlerin siyasal ma-
gazin olarak buldukları son olay, evinde haydi hay-
di, uçakta bile terlikle gezen Başbakanlan Beyefen-
di'nin -daha önce yayımlanan- bir fotoğrafını uçak-
ta da terlikle dolaşıyor diye yazıp yayımlıyorlar...
Başbakanlan Beyefendi, N«w York'a giderken
uçağına'aldığı gazetecileri, tahta çıkan Suudi Kra-
lı'nı kutlamaya Cidde'ye giderken, oradan da
Mekke'ye geçerek umre yapacağı geziye çağır-
mıyor. Karşı, eleştirisel bir ses, bir cümle duyul-
muyor, görülmüyor.
Idare-i maslahatçılık damardan girmiş medya-
ya; çoktaan iş âlemine, hatta kimi yazar-çizerte-
re, bireylere...
'Iholelerkuşkulu'• Baştarafı 1. Sayfada
gelişmelerden övgüyle söz ettiğini, son dönem-
de ise hükümetin tutarhlığına ilişkin ve olası se-
çimler konusunda endişelerini aktardıklannı
söyleyen Verbeken, TOBB'nin hükümeti TÜSİ-
AD'dan daha fazla desteklediğini ifade etti. Ver-
beken. "Hatta aramızda TOBB, hükümetin
parçası şeklinde şakalaşıyenız" diye konuştu.
AB'nin Telekom ihalesinin daha planlı bir bi-
çimde yapılmasını ıstediğini, ancak bunım ger-
çekleşmediğini ifade eden Verbeken, bundan
sonraki özelleştirmelerin daha planlı gerçekleş-
tirilmesi gerektiğini kaydetti. Verbeken, Türki-
ye'deki bazı şirketlere ayncalıkh yardımda bu-
lunulduğunu belirtirken "Şeffafiık olmah. Hü-
kümette bunlardan kazançlı çıkan bir kesim
var. A şirketine değil de, B şirketine yardım
ediliyorsa bu şeffaf bir şekilde ortaya konul-
mak" dedi. Türkiye'nin Avrupa piyasalanyla
rekabete hazırlanmak için 10 yıh bulunduğunu
anlatan Verbeken, "AB'nin Türidye'yi kısa za-
manda absorbe etmesi miimkün değil" dedi.
Doğrudan yabancı sermaye yatınmlannın Tür-
kiye ekonomisine ek değer katması, üretim için
kullanıhyor olması gerektiğoni söyleyen Verbe-
ken, şirketlerin piyasaya girişinin oldukça geliş-
tiğini, ancak iflas durumunda tasfiye sûrecinin
3-5 yıl gibi uzun zaman almasını, İasa vadede
"tehlikeli" olarak nitelendirdi. Finansal sektö-
rün çok hızlı ılerlediğini, ancak bankalann yatı-
nm aracı haline gelmesi geTektiğini ifade eden
Verbeken, küçük işletmelerin de ekonominin
motoru olması gerektiğini belirtti.
'Pişman değilim'
• Baştarafı 1. Sayfada
niz oldu mu" sorusu üzerine, "Bizim yanlış
bir huyumuz var. Her şeyin, canımızın istedi-
ği gibi olmasını istiyoruz. Oraya bakanlık
olarak yardım ettik. Genellikle program gü-
zeldi, ama şiddetle reddedeceğimiz hususlar
da vardı" dedi. Demokratik bir ülkede tepkinin
de demokratik ölçûler içinde verilebileceğini
belirten Koç. "O program, güzel bir prog-
ramdı. O çirkinlik hayati olabUir. Hayati ola-
rak tepki koyduk, koyuyoruz. Bazı çirkinlik-
lerin, görüntülerin dışında, o programa yar-
dım ermekten pişmanlık duymuş değilim"
dedi. Bakanlığının olaya tepki göstermeyeceği-
ni belirten Koç, "Dışişleri Bakanlığı, uluslara-
rası ilişkilerde kimlere, ne kadar tepki koyu-
lacağının belirlendiği yerdir" diye konuştu.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ise progra-
mı, "Gayri ciddi, düşmanca ve cahilce bir ta-
vır olarak algıladığını" söyledi. "Bu progra-
mı yapanlann ataları ile yüzleşmesi laznn"
diyen Ağar, şöyle konuştu: "Türkiye'nin sınır-
lannın yeterliliği değil belki darüğı tartışıla-
bilir de sınırlannın bugünkü hali tartışıla-
maz. O programın yapımcısı biraz tarih ki-
taplannı karıştırırsa Türkiye'nin sınırları ile
oynama cesaretinde bulunanlann sonlanmn
ne olduğunu çok daha iyi kavrayabilir."
AKP görüşmeden kaçtı
CHP'nin terör konulu genel görüşme açûması istemi iktidar mületvekMerinin oylanyla
reddedüdi Meclis'teyapûan ön görüşmede 'demokratik CumhurîyeftarUşmasıyaşandı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP'nin terör konusunu
tartışmak üzere olaganüstü top-
lantıya çağırdığı TBMM Genel
Kurulu, AKP lı ErtuğrulYalçın-
bayır ile 4 bağımsız millet\ ekili-
nin muhalefete destek vermesi
üzerine toplandı. Muhalefet par-
tileri 186 rakamına ulaşarak genel
kurulun açılmasını sağlayınca,
AKP'liler toplantıya katılmak zo-
runda kaldı. Görüşmeler sırasın-
da AKP'lilenn "demokratik
Cumhuriyet" kavramını kullan-
ması sert tartışmalara yol açh. Ön-
görüşmeler sonunda CHP'nin ge-
nel görüşme açılması önerisi red-
dedildıveTBMM 1 Ekim"detop-
lanmak üzere yeniden tatile girdi.
TBMM, dün genel kurul açılın-
caya dek olaganüstü toplantı he-
yecanı yaşadı. DYP lideri Meh-
met Ağar sabah düzenlediği ba-
sın toplantısında. hükümetin açık
görüşmelerden çekinmesi duru-
munda gizli oturum isteyebilece-
ğıni bildirdı. Ağar, "Bugünden
itibaren dökülen her kanın so-
nımlusu Başbakan'dır" dedi.
AKP'li Yalçınbayır ve
bağımsızlardan destek
Öğleden sonra AKP milletve-
killeri iktidar kulisinde toplanma-
ya başlarken genel kurulun açılıp
açılmayacağı yönünde tahminler
yapıldı. CHP'li Esat Canan ve
Şevket Gürsoy oylamaya katıl-
madı. DYP, Anavatan Partisi, SHP
toplantıya firesiz kahlırken
AKP'li Yalçınbayır ile bağımsız-
lardan Zülfü Livaneli, İbrahim
Özdoğan, Göksel Küçakali ve
Memduh Hacıoğlu muhalefete
destek verdi. Genel kurulun top-
lanması için gerekli olan 184 ra-
kamı aşılarak 186"ya ulaşüınca
salondan alkışlar yükseldi ve mu-
halefet milletveküleri kapılardan
içen bakan AKP'lilere "Gelin,
gelin" diye seslendi. AKP'liler
salona girerken Içişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu hükümet sıra-
lannda yerini aldı. Başbakan Tay-
>ip Erdoğan, Trabzon gezisi ne-
deniyle Meclis'e gelmedi. Muha-
lefetin konuşma sürelerinin uza-
MUMCU VE AĞAR YAN YANA
Olaganüstü toplanan MecuYteki görüş-
meler sırasında ANASATAN lideri Mum-
cu ile DYP lideri Ağar'ın yan yana otur-
ması dikkat çekti. Görüşmelerde zaman
zaman sert tartışmalar yaşandı. (AA)
CHP LİDERİNDEN, BAŞBAKAN VE HÜKÜMETE SERT ELEŞTÎRİ
Baykal: 70 milyomın
kardeşliği telafi edilemez
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal, Türkiye'nin ekono-
mik, sosyal sorunlannı zaman
içinde düzeltebileceğini belirte-
rek "Ama Türkiye'de yaşayan
70 milyon insanın kardeşliğini,
banşını imha ederseniz. onu or-
tadan kaldırırsanız bunun tela-
fisi olmaz" dedi.
Baykal, TBMM'de ele alman te-
rör konusunda parti grubu ve ge-
nel kurulda konuştu. Baykal, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan" ın, terör
konusunda yeni yaklaşım sergile-
diği tarihten bu yana Türkiye'de
yaklaşık 20 olay meydana geldi-
ğine dikkat çekti. Terörün güven-
lik güçlerince yürütülen profes-
yonelce mücadele yerine halkın
da içine çekılmeye çalışıldığı ye-
ni bir boyuta kaydınlmak istendi-
ğini kaydeden Baykal, "Bu, terö-
rii güvenlik güçlerinin bir işi ol-
maktan çıkanp milleti. insanla-
n doğrudan etkileyerek top-
lumsal bir süreç haline dönüş-
türme planının uygulanmakta
olduğunun göstergesidir. Türki-
ye'nin geleceği ile ilgili en önem-
İi temel konu budur" dedi.
Baykal, "İsterdik ki Başba-
kan gelsin bizi dinlesin, cevap
versin. Türkiye'nin bundan cid-
di konusu olabilir mi? Bundan
ciddi konuşacak platfomu olabi-
lir mi?" dedi. Fransız televizyo-
nunda yayımlanan ve Kültür Ba-
kanlığı'nın katkı sağladığı prog-
ramda Türkiye'nin doğusunun
Kürdistan olarak gösterildiğine
işaret eden Baykal, amacm terörü
meşrulaşrırmak olduğunu söyle-
di. Güvenlik güçlerinin Hizbut
Tahrir eylemlerini, terörist cena-
zelerindeki eylemleri seyrettiğini
belirten Baykal, Erdoğan'ın an-
cak "Polis müdahale etmeliydi"
diyebildiğini ifade etti. "Başba-
kan gözlemci mi, maç seyircisi
mi, 4. hakem mi?" diye soran
Baykal, AP'den bir parlamenterin
"Atatürk resimlerinin indiril-
mesi" gerektiği sözlerini anımsa-
tarak bu kışinin AKP'ye teşekkür
ederken CHP'yi eleştirmesinin
anlamlı olduğunu söyledi.
Türkiye'de yaşanan terörün ar-
kasında "siyasal proje olduğu-
nu" \nrgulayan Baykal, "Bu si-
yasi proje, Türkiye'nin anaya-
sal rejimini, millet tanımını,
devletin yapısını değiştirmek
için uygulanan bir siyaset yön-
temi haline gelmiştir" görüşüne
yer verdi. Terörle mücadele konu-
sunda önce mevcut yasalann uy-
gulanması gerektiğini kaydeden
Baykal, "Ancak Türkiye'de
mevcut yasaları uygulayacak
bir siyasi irade yoktur" dedi. Er-
doğan'm Abdullah Öcalan'ın
îmralı'dan talimat vermesini "de-
mokrasinin gereği" olarak nite-
lendirdiğıni kaydeden Baykal,
"Şiddeti demokrasinin parçası
haline getirirseniz demokrasiye
en büyük zaran vermiş olursu-
nuz" görüşünü savundu. Hükü-
metin genel görüşmeye karşı
AB'yi gerekçe gösterdiğini kay-
deden Baykal, "Türkiye'de terör
konuşuluyor. biz Meclis'te ko-
nuşamıyoruz. Bunun için AB'-
den mi izin alacağız. Bu ne acz,
bu ne zillet, ne tesümiyettir" de-
di. Erdoğan'ın "muhalefet üzüm
yemek değil, bekçiyi dövmek is-
tiyor" sözlerini de anımsatan
Baykal, "Sorun bekçide. Bekçi-
yi değiştirmediğiniz sürece
üzüm yiyemezsiniz. O nedenle
biz bekçiyi değıştireceğiz" dedi.
tüması ile ilgili önerisi konuşu-
lurken söz alan AKP Grup Baş-
kanvekili Sadullah Ergin, muha-
lefet partilerini şehit kanlan üze-
rinden siyaset yapmakla suçladı.
Mumcu: Terör örgütüne
itibar kazanduıldı
Anavatan Partisi Genel Başka-
nı Erkan Mumcu ise Başbakan
Erdoğan'a, "Kürt sorunu ta-
nımlamasınL, gelsin bir daha bu-
radan tekrar etsin" çağnsında
bulundu. Mumcu, "Bu sorun
Başbakan'ın ifade etriği gibi
Kürt sorunu değildir. Eğer tanı-
mı etnik bir çerçeve içinde ya-
parsanız, çözümü de etnik çer-
çeve içinde bulursunuz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalan üzerine
kendi kitlesinde itibar kaybeden
terör örgütüne tekrar itibar kazan-
dınldığını kaydeden Mumcu, Er-
doğan'ın bölücü örgütün çözüm
formülü olarak sunduğu "demok-
ratik Cumhuriyet" ifadesini kul-
lanmasınm büyük talihsizlik ol-
duğunu kaydetti.
Içişleri BakamAksu, terör örgü-
tünün AKP'nin başanlı stratejisi
ve kararlı tavn sonucunda köşeye
sıkıştığını ve eylem yapamaz ha-
le geldiğini ileri sürdü. Aksu, so-
runlann anayasal düzen içinde da-
ha çok demokrası, daha çok vatan-
daşlık hukuku ve daha çok refah
sağlanarak çözüleceğini bildirdi.
Kapusuz'a anayasa
AKP Grup Başkanvekıh Saüh
Kapusuz, CHP lideri Deniz Bay-
kal'ın SHP döneminde Leyla Za-
na ve Zübeyir Aydar ile aynı par-
tide milletvekili olduğunu anım-
sattı. Baykal, bunun üzerine "Şu
yaklaşım, Türkiye'yi tahrip e-
den yaklaşımdır, yazıklar ol-
sun" diye bağırdı. Baykal, Başba-
kan Erdoğan'ın aydınlara saatleri-
ni ayınrken Meclis'e yanm saat
bile ayırmadığmı söyledi. Kapu-
suz, Erdoğan'ın anayasada yer al-
dığı biçimiyle "demokratik
Cumhuriyet" ifadesini kullandı-
ğını kaydederek "Birileri, hak,
hukuk diyorsa, demokrasi,
Cumhuriyet diyorsa bunları
kullanmayacak mıyız, vaz mı
geçeceğiz?" dedi. Bunun üzerine
CHP'li Orhan Eraslan, kürsüye
yürüyerek Kapusuz'a anayasa ki-
tapçığı verdi. CHP'li Ali Topuz.
Kapusuz'un "demokratik Cum-
huriyet" ifadesine tepki gösterir-
ken "Bu ayrüıkçı terör örgütü
ve Apo'nun kullandığı kavram-
dır. Siyaset adamlannın. bu kav-
ramı özenle kullanmalan gere-
kir" diyerek anayasanın 2. mad-
desini okudu.
DYP lideri Ağar da, "Olayı ha-
fife almayın, bu durum gevşek
bir duruşu kaldırmaz" dedi.
Ağar, AKP'lilerin tepkilen üzeri-
ne "Bu ülkede asayiş nedeniyle
demokrasiye iki kez ara verildi.
Sorunlann tartışılacağı yer bu-
rasıdır" diye konuştu. Görüşme-
lerin ardından CHP'nin önensi
reddedüdi. Oylamanın ardmdan
fenalaşan CHP'li Oya Araslı,
hastaneye kaldınldı.
AL GÖZÜM SEYRETLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
Bu medyaya da helal olsun!
Kadınlı erkekli bir topluluk, herkes bir ağız-
dan konuşup derdini anlatmak istiyor. Merak
ediyorum, nedir onlan böyle heyecanlı heyecan-
lı tartıştıran
r)
Yer bir mahalle arası. bırbirine bı-
tişik eski evler, sokağı boydan boya kesen iple-
re asılmış rengi kaçmış çamaşırlar. Ağlayan ço-
cuk sesleri, ağır kahırlı bir müzik.
O da ne? Kadınlardan bıri cebınden yirmı Ye-
ni Türk Lirası çıkanp bangır bangu- bağınyor:"
Gelin ulan, bire üç koyuyorum. Bu reklam
değilse ben şn sokağa çıkıp eşekler gibi anırı-
nm."
Kadırun bu sert çıkışı karşısında kalabalık gru-
bun özellikle erkeklerinde bir tedirginlik Hep-
si en delikanlı yüzlerini takınıp çevreye göz atı-
yorlar. Yabancı biri var mı diye? Içlennden biri
diğerlerine keskin bir bakış firlahp, "Durum
sakin" diyor " Ablayı biraz teselli edelim, bu
mevzo kapansm."
Bu emirüstüne. erkek grubunun en çocuk yüz-
lüsü, yüzünde sahte bir gülücük ablaya yaklaşı-
yor: "Ablacığım, koy şu paranı cebine, biz bu-
rada takılıyorduk, işi böyle ciddileştirmenin
ne anlamı var?"
Elınde yirmi Yenı Türk Lirası tutan kadın, ço-
cuk yüzlü delıkanlıyı şöyle elinin tersiyle itip,
"Ulan içinizde hiç mi akıllı bir adam yok.. Bir
saattir, bu iş tecavüzdür, yok, depdir. kadın o
kadar mest olmuş ki, kendinden geçmiş.. laf-
la\ıp duruyorsuntız. ulan bu düpedüz reklam.
hem de birinci sınıf reklam salaklar!" diyor.
Çocuk yüzlü delikanlı, "hâşâ abla" diyor,
u
bu
mahallenin, icabında bu topraklarm namusu
bizden sonılur. Biz sadece durumu tartışıyor-
duk. tşi paraya, bahis meselesine getirmenin
ne manası var ne de yeri? Burada gayet önem-
li bir meseleyi masaya yatırmış, icabında en
acımasız otopsiyi yapmaya çaüşıyonız. Mev-
zu senin çakamayacağın kadar derin. Bak şim-
di, otele aynı kadınla iki erkek birlikte girmiş-
ler. Aynı odaya çıkmışlar. Bir buçuk saat içer-
de kalmışlar, sonra iki erkek oteli terketmiş.
Şimdi bu odada olup biteni kim bilebilir. Sen
diyorsun ki, bu iş reklam. Biz de kuşkulanıyo-
ruz ama, meselenin özüne de vakıf olmaya ça-
üşıyoruz. Ablacığım, arkadan görünen erkeği
bir türlü seçemedik, vallahi billahi, internette
tam on defa döndürdük. ama erkek işini ya-
parken öyle bir sotaya yatmış ki, bir türlü kim
çakamadık, kızın manitası mı. yoksa oteldeki
odaya birlikte giren öbür erkek mi?"
Hâlâ yirmi Yeni Türk Lirası'nı elinde sallayan
kadın, çevredeki diğer kadınlan yarduna çağın-
yor: "Kanlar gelin buraya. bu mahallenin er-
kekleri silme budala kesilip meselenin bir rek-
lam meselesi olduğunu anlayamamışlar."
Bu çağn üstüne, bir süredir seslerinı kesmiş,
olayı uzaktan seyretmeyi tercıh eden kadınlar
birer ikişer elinde yirmi yeni Türk Lirası bulu-
nan kadının arkasında saf tutmaya başlıyorlar. lç-
lerinden gencecik yüzlü biri öne firlıyor ve er-
keklere dönüp bağınyor:
"Hay dangalak oğlu dangalaklar, karı ki-
minle yatmışsa yatmış, size ne.. tam aç tavuk
misali, ağnnızın suyu aka aka, namus bekçi-
liğine soyunup vakit öldürüyorsunuz. Ulan, şu
tecavüz edilip edilmediği pek bir merak etti-
ğiniz kadın kadar kendi kanmzı merak etmi-
yorsunuz. Siz kahvede oturup o iki adamın ye-
rinde olmayı hayal ederken, kanlannızm baş-
kalarının bokunu temizlemekten cam çıkı-
yor, utanmazlar!"
Birden canhıraş bir çığlık kadının sözünü ke-
siyor. Herkes dönüp sesin geldiğı yere bakıyor.
O da ne. genç bir kız, üsrü başı kan içinde. ken-
dini zorla sürükleyerek kalabalığa doğru yakla-
şıyor.
Kalabalık bir an donuyor. sonra herkes genç
kıza doğru koşuyor Ağabeyleri kızı çay bahçe-
sinde genç bir adamla el ele yakaladıklan için
öldüresiye dövmüşler. Kadınlar kızı yerden kal-
dınp eczaneye götürüyorlar. Erkekler yeniden
kahvelerine dönüyorlar. Ortada sadece hâlâ elin-
de yirmiYeni Türk Lirası tutan kadın kalıyor. Ka-
dın kahveye doğru giden kalabalığa sesleniyor:
"Bire üç koyuyorum, var mısınız, bu iş rek-
lam, hem de âlâsından bir reklam! Oh hepi-
nize jıırrurdular ya!.."
Not: Sevgili okurlar, iki haftadır büyük med-
yanuı ve bir cümle televizyonun ana meselesi
Gamze pornosundan bana öyle bir daralma gel-
di ki, neredeyse memleketi terk edeceğim. Ya da
sizi bahis oynamaya cağınyor, bire üç koyuyo-
rum! Bu kadar, yeter be!..
isilözgenrürkfa superonline. com
IÇLI'DEN SERT AÇIKLAMA
Galataport
ihalesi
tartışması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel
Sekreten Tayfun İç'li, "AKP, babalar gibi
satmayı beceremediklerini çok özel imti-
yazlarla birilerine peşkeş çekiyor. Talan
tezgâhından AKPnin yanında CHP ve
ANAVATAN da sorumİu" dedi
Içli, yaptığı yazılı açıklamada. AKP'nin kapalı
kapılar arduıda verdığı sözleri bir bir yerine
getirdiğini söyledi. AKP'nin ülkeyi adeta bir
"koloniye" dönüştürdüğünü kaydeden Içli,
TÜPRAŞ hisselerinin bir bölümünün tsrailli
Ofer grubuna düşük fiyatla satılmasının ar-
kasındaki sır dolu ilışkilerin aydınlanmadığı-
na dikkat çekti. Içli, şunlan kaydetti:
"Ofer grubunun büyük ortağı bulunduğu gi-
rişime Egeport olarak adlandınlan Kuşa-
dası Limanı'ndan sonra Galataport ola-
rak adlandınlan Karaköy Limanı da ihale
ediliyor. Kısa sürede, kurulan talan tezgâ-
hı ortaya çıkıyor. Uluslararası sermaye ku-
ruluşlanna verdiği sözleri yerine getirme-
de kararulık gösteren AKP, bir gecede hiç
tartışmaksızın çıkardığı 24 yasadan biri-
nin içine koyduğu çok özel madde ile Kıyı
Yasası'nı değiştiriyor. Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın millervekili seçilmesi ve Başbakan
olması gibi ya da nayion faturayı bilerek
kullanmaktan yargılanan Maliye Baka-
m'nı affetmek gibi kişiye özgü anayasa ve
yasa değişikliği yapmak konusunda olduk-
ça maharetli olanlar, kişilere özgü düzen-
leme ile limanlarımızı peşkeş çekiyor. Ta-
lan tezgâhından AKP'nin yanında CHP ve
ANAVATAN da sorumludür. CHP, Meclis'i
terk edip yüzlerce önemli düzenlemeyi içe-
ren yasalann bir gecede çıkmasını kolay-
laştırmıştır. Ama iş RTÜK üyeleriyle ilgili
kendisine düşecek 3 koltuğun seçimine ge-
lince, tatilde iken Meclis'e koşmuştur.
ANAVATAN Genel Başkanı ise tüm bu ka-
palı kapılar ardındaki tezgâhları biliyor
olmasına rağmen bugüne kadar sessiz kal-
mıştır. Şimdi günah çıkarmaktadır."
Trojeye ortak belediye başkanı'
BBP Genel Başkan Yardımcısı Dursun Yassı-
kaya da düzenlediği basın toplantısında, dev-
letin çözüldügü bu- dönemden geçildiğini
söyledi. Yassıkaya. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın şu sorulara yanıt vermesini iste-
di: "Galataport projesine ortak olduğu ile-
ri sürülen Büyükşehir Belediye Başkam'nı
biliyor musunuz? Böyle bir ortaklık varsa
neye karşı yapılmıştır? Üzeyir Garih'in
ölümü ile Galataport ve Haydarpaşaport
projeleri arasında herhangi bir baglantı
olup olmadığı konusunda bir araştırma
yaptırdınız mı? Söz konusu projelerin ha-
yata geçirilmesiyie ilgili anayasayı ihlal et-
riğinizin farkında mısınız?"
'UZANTILARI ORTAYA ÇIKSIN'
Kuşadası'nda
'Kutman'isyanı
LATİF SANSÜR
KUŞADASI - CHP Kuşadası Ilçe Sekreteri
Özer Kayalı ve Kent Meclısi Başkam Bü-
lentTokuçoğlu. TÜPRAŞ'ın olaylı hisse sa-
tışıyla adı gündeme gelen Global Menkul
Değerler Şirketi'nin sahibi Mehmet Kut-
man'ın, iktidar içındeki uzantılarının ortaya
çıkanlmasını istediler. Kayalı ve Tokuçoğlu,
Kutman'ın Kuşadası Limanı için "gerekirse
yasa çıkartacaklarını" söylediğini ve
Meclis'in tatile girmesinden bir gün önce
syasanın çıkanldığını anımsattılar.
Kuşadası Limanı'nın özelleştirilmesinin her
aşamasında bir skandal olduğunu savunan
Kayalı şunlan söyledi: "Liman ihalesini
Lt.MAŞ alırken gerekli finansı bulmak
için istenen ek süre verilmedi. LL\L\Ş'ın
kredi bulmak için yaptığı girişimler biün-
mez güçlerce engellendi. Liman, önceleri
ihaleden çekildiğini ilan eden Global
Menkul Kıymetler'in ortaklığına, 9 mil-
yon dolar düşük fiyatla verildi. Hazine za-
rara uğratıldı. Kanuna aykın yapılan iş-
yerleri için 2 ayn yüriitmeyi durdurma
kararı çıktı. Bayındırlık Bakanlığı da 2
kez burada hiçbir işlem yapılamayacağını
belirten resmi yazılar yazdı. Buna karşın
AKP'li belediye başkanı ve diğer yetkili-
ler kulaklannı tıkadı. İşyerleri açıldı ve
ruhsatsız bir şekilde faaliyetlerini sürdü-
rüyorlar. Meclis halkın istediği değil, Kut-
man'ın istediğini yaptı. Global Menkul
Kıymetler ve Mehmet Kutman hakkında
TİTRAŞ ile ilgili bir inceleme yapılacak-
sa Kuşadası Limanı olayı kesinlikle dahil
edilmeli, her aşaması ele alınmalıdır."
Benzer sorunun, aym ortaklığın aldığı Fransız
Tatil Köyü'nde yaşanacağuıı da öne süren
Özer Kayalı, ihale edilen alana turistik tesis
yerine konut yapılmasının planlandığı duyu-
munu aldıklannı söyledi.