20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20EYLUL2005SALI HABERLER DUNY4DABUGUN ALİ StBMEN 'Sen Seni Bil, Sen Seni' Ce-vat Fehmi Başkut, Cumhuriyet'te de genel yayın müdürlüğü yapmış, değerli bir gazeteci, ama aynı zamanda pryesleri oynanma rekorian kırmış, bir dönemin tanığı omuş, önemli bir yazardı. Başkut'un "Harput'ta Bir Amerikalı"s\rur\ Türk kahramanı, "Sorra yabancılar ne düşünür, dünya ne der?" diye kendisini uyarana, "Dünya benim on- lar hakkında ne dûşündüğûmû neden merak etmi- yor da, ben onlsn merak edeyim" diye çıkışır. Yartm yüzyıldır akl ımdan çıkmayan, beni hem düşündürüp hem de acı acı gûldüren bir cevaptır bu. Melih Ce-vdet Anday, bir yazısında, Taksim'in or- ta ye=rinde lcavga/a tutuşanlan, orada bulunanlardan birinin şöyles uyaıdığını yazar - Yapmayın beyler ayıp oluyor, bir turist görse ne diyeceğiz?.. Gerçekten de. dünyada yabancıların kendileri hakkında ne düşündüğünü bizim kadar merak edip önermseyer» bir başka ulus var mıdır bilmiyorum. Arma yabancıarın düşüncelerine ve yargılarına verdiğimiz bu önem, bana sanki Tanzimat dönemin- den kalma siyas ve küttürel bir miras gibi geliyor ve ardından bir aşağılık duygusu seziliyor gibi düşün- düğüm için de braz utandınyor. Fransız TV 5'ın hafta sonunda yayımladığı "24 Saat Istanbur programının, Istanbul dışında olma- ma rağmen, en az beş altı saatlik bölümünü dikkatle iztedim ve bizim kamuoyunda ne tepkiler doğacağı- nı rrverakla beklemeye başladım. • • • Çok beklememe gerek kalmadı. Telefonla konuş- tuğum Yaaişlen Müdürümüz Mehmet Sucu, kimi okurlardan çok olumsuz tepkiler geldiğini söyledi. Hürriyet gazetesı de, dünkü sayısında aynı konuya yer vereretc, eleştırileri ana başlıklar halinde topladı. önce, bir noktaya değinmek istiyorum. Nedense, başkalannın bizı kendi kendimizi gördüğümüz ve al- gıladığımız gibi görmelerini istiyoruz. Olacak şey mi? Bizim algılamalanmızla bağdaşmayan saptamala- ra da alınıyor, kızıyoruz. Istanbul'un harabe yerierinin gösterilmesi, çirkin manzaralann uzatılması, başörtülü ve türbanlı kadın- ların gösterilmesi, olumsuz algılanmış, "Istanbul Türfdye'nin en gelişmiş şehri ama bakın, Avrupa'ya ne kadar uzak" izlenimi verilmeye çalışıldığı, Türki- ye'ye oryantalist gözle bakıldığı, modem yüzünün dikkatten kaçınkjığı Hürriyet'te sıralanan eleştirilerdi. Ooğrusu ya, Batılılann, yalnız Türkiye'ye değil, bü- tün Doğu'ya oryantalist bir bakış açısıyla baktıklan yadsınamaz. Gel gelelim, ben TV 5'in programında, bu eğilimi azıcık hissetmiş olsam da, Türk seyircisi- nin yukanda sıralanan eleştirilerine katilamadım. LJçte ikisi gecekondudan oluşan Istanbul'un, iz- beleri bizlerin de gözümüze batmıyor mu? Istanbul bir yandan eşsiz bir dünya kenti, bir kül- tür ve tarih odağı, ama aynı zamanda, klasik bir Av- rup»a kentine, ürbanizm açısından çağdaş dünya standartlarına hiç uymayan, bir ur kent değil mi? Ekrana yansıyan türbaniılar yaşamımızda yoklar mı? Sayılan her geçen gün biraz daha artmıyor mu? Onlar yaşamın her yönünde yer alarak, kendi yaşam tarzlannı herkese kabul ettirme davası içinde değil- ler mi? Üniversrteden Meclis'e her yerde türban so- runu mevcut değil mi? • • • Bir Kürt sorununun varlığından Başbakan söz et- mexii mi kj, Fransızlar etmesinler? Bizim "Nobei adayı" yazarlarımız, anlı şanlı kimi akademisyen ve "aydmlanmız" 1.5 milyon Ermeniyi kestiğimizi ileri sürmüyoriar mı ki, TV 5 bu konuda ses etmesin? Hem, bu yılın başında Türkiye, "Emıeni soykmmt" komusunu gündeme getirecek, yeni belgeleri sunup tartışmayı genişletecek bir atağı başlatacağını ilan etrnişti. Peki o zamandan bu yana, bu konuda sü- rekli çabalan bilinen kişiler dışında kim ne yaptı? Gelelim Mustafa Kemal Atatürk konusuna. Ata- tû*k'ü ve Cumhuriyeti iyi anlayıp, ona sahip çıkıp, eseri pekiştirip. geliştirmek biz Türklerin işi, yabancı- lann değil. Biz kendimıze düşeni, ufak bir azınlık dışında dev- let olarak veya kamuoyu olarak yeterince yapmayıp da, Fransızlardan ne bekliyoruz? Arte TV'nin programında, "Hitler ve Mussolini, öemokrat değiflerdi, ama halk tabanlan vardı; Ke- rtalizmde o bile yoidu" diyerek Mustafa Kemal'i bu iüsinden de beter faşist olarak gösteren kişi Fransu ^öneticiler veya düşünürler miydi, yoksa artık, TC'ye eiilevi ve kişisel kini herkesçe malum bir Türk "aydı- rr" mıydı? Atatürk'ün öncüsü olduğu devrimlerin korunaca- ğından kuşkusu olan Türkler yok mu ki, Fransızlar olmasın? Cumhuriyet'in kurumlan Türkiye'de sallan- maya başlarsa, bunun nedenlerini eloğlu tabii ki, kendi kendine sorar. Ben TV 5'in programında Istanbul'u da Türkleri de «cendi gördüğüm gibi buldum. Kentimiz güzellikleri, nsan manzaralan, hoşgörüsü ve aksayan yanlanyla jösterilmişti ve Frederic M'ıtterrand son derece iyi •uyetliydi. Izlediğim kadanyla, program, genelde hoş bir Tür- kjye imajı venyordu. Tabii ki, bize ters gelen, katılmadığımız görüşler de olabilir. Buna alışmak zorundayız. [email protected] Perinçek'e bir soruşturma daha • ZÜRte (AA) - Işçi Partısı Genel Başkanı Doğu Perinçek'e, hakİanda açılan sonışturma nedeniyle ifade vermeye gittiği tsviçre'de önceki gün katıldığı konferansta sözde Ermeni soykınmını reddettiği ge- rekçesiyle Bem Savcılığı tarafindan yeni bir soruş- turma açıldı. Bu arada dün Zürih'te bir basın top- lantısı düzenleyen Perinçek, Türklerin Ennenilere soykınm uygulamadığını belirterek "Bu uluslarara- sı bir yalandır. Bu bir soykınm değildir" dedi. Pe- rinçek, bu sabah Lozan Savcılığı'nda ifade verecek. 4.5 milyon yeşil karta iptal • ANKARA (AA) - Ödeme gücü olmayan vatan- daşlann tedavi giderlerinin karşılanması amacıyla •verilen 4 miryon 453 bin 367 yeşil kart, usulsüz •veya mükerrer ahndığı gerekçesiyle iptal edildi. Buna göre, yeni sisteme geçmeden önce 12.5 mil- yon olan ye$ıl karth sayısı, usulsüz verildiği tespit edilen 4 milyon 453 bin 367 kartın iptal edilmesi sonucu 8 milyon 656 bin 729'a düştü. Bu arada ih- tiyacı olduğu belirlenen 1 milyon 796 bin 638 kişi- ye daha yeni yeşil kart verilmesi kararlaştınldı. Son verilenierle birlikte Türkiye'de yeşil karth sa- yısı, 9 milyon 843 bin 271 'e yükseldi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, 'etnik milliyetçilik' konusunda uyardı: ; ÜÜniterdevletvurgusıı Orgeneral Hilmi Özkök. ANKARA(CumhumetBü- rosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök. özel- lıkle *etnik nuüryetçitikle", uhı- sal kimliğin ve üniter yapının aynştınlmaya ve yurttaşlan bir arada tutan ortak değerlerin aşındınlmaya çalışıldığını vur- guladı. Orgeneral Özkök, Gaziler Günü nedeniyle yayımladığı mesajında, TSK olarak kahra- man gazilerin bu mutlu günü- nü kutlamanın derin heyecanı içinde olduklannı belirtti. Ga- zilerin, "ulusotanaMincinioluş- ruran temei değerlerin ve ulus olarak sahip ohmatı şanh geç- mişle arasmda olması gereken güçlü bağın en önemli halkala- • Orgeneral Özkök, Gaziler Günü mesajında, özellikle "etnik milliyetçilikle" üniter yapının aynştrnlmaya, ülkeyi bir arada tutan ortak değerlerin aşındınlmaya çalışıldığına dikkat çekti. nndan birini onışturdugumT vurgulayan Orgeneral Özkök, "özellikle etnik milliyetçinkle ulusal kinıliğinıiyjn ve üniter yapnnızın a>nşünlma>a %ebiz- teri bir aradatutanortak değer- lerimizm aşındınlma> a çahşıl- dığı bir ortamda, siz gazileri- mizin varnğı ve ifade ettiği an- lam, bizlere avn bir güç ver- mektedir" dedi. " Bizfcr.üzerindeyıflardır ya- şadığunız ve her köşesi şehit kanryia sulannuş bu güzel \a- tanımızL atalanmızdan bizle- re kalan en krvmetli hazine ve bü>ük Atatürk'ün de ifade et- tiği gibi; 'Hiçbir kayıt ve şart altında aynlık kabul etmez bir kütle' olarak kabul edhoruz" diyen Orgeneral Özkök mesa- jında, Türkiye'nin Kemalist ideolojiyle yüzleşmesini ve devlet binalanndaki Atatürk portrelerinin kaldınlmasını is- teyen Türkiye-AB Karma Ko- misyonu Eş Başkan Yardımcı- sı .\ndrew Duff a isim belırt- meden yanıt verdi. Özkök. şöy- le devam ettı: "A\Tinıcıhğı \e ırkçıhğı ke- sinfikle reddeden, Türk halkı- nın kökeni ne olursa olsun eşit- Bgjni, birtiğini ve birtikte yaşa- nıa iradesini esas alan, çağdaş bir vaklaşımla şekiOendirilnüş \% her şeyden önemlisi, çok açık bir şekikle anavasanuzda da so- mutlaşmış Atatürk miurvetçi- Bğine büyük önem atfediyor ve onu ulusal \arhğımıan çimen- tosu ve geleceğimizin en büyük güvencesi olarak görüyoruz." Mesaj ında üniter devlet vur- gusu yapan Özkök, bunu boz- maya çalışan kesimlerin. kar- şılannda tüm toplumsal güç- leri ve TSK'yi bulacağmı be- lirtti. Orgeneral Özkök, şunla-î n kaydetti: ', "ühısun ve ülkenin bütünlü-' ğünü ve üniter devlet yapısuu taroşmaya açan çevrelerte; son günlerde yaşanan gelişmeleri ûrsat bilerek gerçek din ile hiç- bir alakalan olmadığı halde, İslam dinini sapıkamaçlan için, kötüye kullanarak halkımıa > anütma> a çahşan ve hatta da- ha da ileri gklerek kendilerini Türkhe Cumhuriyeti ile açık bir hesaplaşma içinde gösteren mürteci grup, her zamanki gi- bi karşılaruıda bütün toplum- sal güçleri veTürk Silahh Kuv- vetleri'ni bulacaldar ve hiçbir zaman habis emellerine ulaşa-. ma\acaklardır." ' CUMHURBAŞKANI SEZER 'Gücümüzün kaynağı geçmişimiz'ANKARA/ÇORUM (Cumhurivet) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Şehitkrimizin ve gazfleıimizin emanetine, böhlnmez tündüğümüzden ve birhğimizden ödün vermeden sahip çıkmak, tarihin her döneminde güçtü obnanuzuv başı dik, onurtu bir yaşam sürmemizin yolunu açmışOr" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, Gaziler Günü nedeniyle yayımladığı mesajında Türk ulusunun, "yaşam febefesi, bağımsızhk ve özgürlük tutkusu, yurduna ve ulusal değerlerine gönülden bağhhğı" gibi kendisini özel kılan nitelikleriyle, dünyada her zaman saygın konum edindiğini kaydetti. Türk ulusunun. tarihi boyunca yurdunu canından üstün tuttuğunu. varlığına yönelen tehditlere, her türlü güçlüğe göğüs gererek kararhlıkla karşı koyduğunu ifade eden Sezer, "Yuce Atatürk öndeıüğinde yürütülen Kurnıhış Savaşı, ulusumuzun kuşaktan kuşağa aktanlan bu kararhhğınuı göstergesi olarak tarihteki yerini almışür'" dedi. Sezer şunlan kaydetti "Bağımsızhk savaşımının ardından kurtanlan güzel yurdumuz ve kurulan Cumhuriyethniz, yüce Atatürk başta olnıak üzere büyük bir yurt sevgistyie, yaşanunı ülkesine adayan kahramanlanmızın, şehitlerimizin ve gazilerûnizin bizlere emanetidir. Şehnierimizin ve gazüerimizin emanetine, böhlnmez tümhığümüzden ve bûüğimizden ödün vermeden sahip çıkmak, tarihin her döneminde güçlü olmamızm. başı dik, onurtu bir yaşam sürmemizin yolunu açmışnr. tlusumuz, yurdu kjn canı pahasına sa\ aşını veren, üzerine düşen görevi en iyi biçimde yerine getiren şehitierimizi ve gazflerimizi her zaman sevgi ve saygryla anmaktadu"." Sezer, gazilerin sorunlanna ilgi gösterihnesi, beklentilerine yanıt oluşturuhnası için herkesin duyarlı ve sorumlu bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini kaydetti. TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdü de yayımladığı mesajda, Türk milletinin tarihi boyunca bağımsızlığını ve özgürlüğünü korumak için sayısız zorluklara katlandığına işaret etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da mesajında "Toprak bütünhığü, uhısal birtik ve laik Cumhuriyet için camnı veren, kanını döken şehitlerle gazilerimiz, vatan sevgisinin semboUeridir" dedi. Bu arada Ankara Valisi Kemal Onal başkanlığındaki heyet, Gaziler Günü nedeniyle Anıtkabir'i ziyaret etti. İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN 41 BÎN 13 GAZÎ BULUNUYOR Garilere ayda 214 YTL maaş ANKARA (AA)-Dev- let, aralannda 4 tstiklal Savaşı gazisinin de bulun- duğu gâzilere, ayda 214.24 YYL gazi maaşı ödüyor. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü verilerine gö- re, ülkede 41 bin 13 gazi bulunuyor. Bunlann 4'ünü, tstiklal Savaşf nda \atanı için canını ortaya koyarak madalya aylığı- na hak kazanmış olan Is- tiklal Savaşı gazileri oluş- turuyor. Aynca 8 bin 612 Kore gazisiile32bin397Kıb- ns gazisi de devletten ga- zi maaşı alıyor. Devlet, gazilere Bütçe Kanunu ile belirlenen gös- terge tutarlan üzerinden. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü kanahyla ay- da 214.24 YTL maaş öde- mesinde bulunuyor. Gazilerin dul ve yetim- lerine de yine bu kurum ta- rafindan ayda 160.70 YTL maaş ödeniyor. Devletten dul ve yetim* aylığı alan gazi yakını sa- yısı da 11 bin 170 olarak hesaplandı. tstiklal Savaşı gazileri- nin dul ve yetimlerinin sa- yısı 1303, Kore gazileri- nin dul ve yetimlerinin sa- yısı 7 bin 238, Kıbns ga- zilerinin dul ve yetimleri- > nin sayısı da 2 bin 629 ola- - rak veriliyor. Bu arada devlete çeşit- li şekillerde hizmet ettiği için, 80 kişiye de vatani, hizmet tertibinden maaş, ödeniyor. Vatani hizmet, tertibinden aylık bağla- nanlar, gazilerle aym ma-_ aşı alıyor ANKARALI 'MEMNUN DEĞİLİZ" DEDl Melih Gökçek'e AKP'den anket şoku Ahmet Necdet Sezer. ANKARA (ANKA) - Anka- ra Büyükşehir Belediye Başka- nı Melih Gökçek. kendi parti- sinin yaptırdığı sürpriz anket- ten çıkan ^Gökçekien memnun değuun" sonucuyla karşılaştı. Kendisinin ve rakiplerinin seçmen desteğini sürekli an- ketlerle ölçen ve bu anketler- deki açık ara önde oluşuyla övünen Gökçek, belki de ilk kez kendi partisinin anketin- de, çalışmalanndan memnun ohnayanlann oranının yüzde 50'nin üzerine çıkması şoku- nu yaşadı. AKP Ankara ıl başkanlığı, Gökçekbaşta ohnak üzere par- tili belediye başkanlannın ça- hşmalanna olan destegi belir- lemek üzere 1 Eylül'de başla- yan ve bir ay sürmesini plan- ladığı bir anket çalışması baş- lattı. Ankette "Ankara Büyük- şehir Belediye Başkanı Sayın L Vlelih Gökçek'in çahşmalann- dan memnun musunuz" soru- su yöneltildi. Henüz sonuçlan- mamasına karşın geçen sürede ankete katılan 341 kişinin ya- ndan fazlası "Menumn değffiz" yanıtı verdi. 341 kişiden yüz- de oran olarak yüzde 56'ya denk gelen 191'i Melih Gök- çek'in çalışmalan için mem- nun değiliz dedi. Ankete katılanlann yüzde* 'y 43'ünü oluşturan 150 kişi ise ' "memnunuz" diyerek Gök- I çek'edestek verdi. Aynı anket \ Gökçek'in AKP içindeki en önemli rakıbi olan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Alto- nok'tan memnun olmayanla- nn oranının da yüzde 70"lerde olduğu sonucunu verdi. HAK-PAR YÖNETtClLERl YARGILANrTOR Kürtçe davetiyeye Kürtçe savunma ANKARA (CumhuriyetBü- rosu)- Hak ve Özgürlükler Par- tisi'nin (Hak-Par) yaklaşık 2 yıl önce yapılan 1. Olağan Kongresi'nde Kürtçe konuşa- rak ve devlet protokolüne Kürt- çe davetiye göndererek. Siyasi Partiler Yasası'na muhalefet et- tikleri iddiasıyla yargılanan par- ti yöneticileri, dünkü duruşma- da da Kürtçe savunma yaptı- lar. Ankara 3. Asliye Ceza Mah- kemesi'nde görülen davanın duruşmasuıa, sanıklardan Hak- Par Genel Başkanı AbdülmeBk Fırat ile kongre öncesinde par- ti yöneticisi olan 6 kişi ve avu- katlan katıldı. Eski parti yöneticisi AyşeDe- mir, savunmasını Kürtçe yap- tı. Demir'in savunmasını, Avu- kat Sebahattin Korkmaz Türk- çeye çevirdi. Demir, davayı hu- kuki bulmadığım belirterek "Ben Kürt'üm. Kürtçe konuş- mak hakkını. Suçlamalan ka- bul etmrvorum" dedi. Yargıç Abdülhank Yıkhz. Genel Baş- kan Yardımcısı tbrahim Güç- lü'nün, soruşturma sırasuıda savcıya verdiği Kürtçe yazıh savTjnmasmın Türkçeye çevril- miş metnini okudu. Hak-Par Genel Başkanı Fı- rat, emekli milletvekili oldu- ğunu belirtti ve eğitim duru- muna üişkin soruyu yanıtlarken "Kürdistan medreselerinde dfl vedin eğhimi aküm" dedi. Du- ruşma, eksikhklenn giderüme- si, duruşmaya gekneyen sanık- lann ıfadelerinin alınması için ertelendi. îddianamede, Fırat ve 12kişinin,yasanın6'şaray- dan az olmamak üzere hapis- leri isteniyor. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Almanya'da iktidara gelmesine ne- redeyse kesin gözüyle bakılan CDU- CSU ittifakının içine düştüğü durum gerçekten ilgi çekici. Daha bir ay ön- ce geleceğin başbakanı kabul edilen Angela Merkel'in hiçbir şansı kalma- dı. Çünkü ortaya çıkan tablo bir sağ koaiisyona imkân verecek nitelikte değil. Şimdi kilit parti hangisi olacak tar- tışmaları başlayacak. Iki kilit parti adayı bulunuyor. Birisi oylannı çok ar- tıran FDP (Liberaller), ikincisi ise Gysi-Lafontaine ikilisinin lideıiiğini yaptığı Sol Parti. FDP'nin CDU-CSU ile ittifak yapması çoğunluğu oluştur- maya yetmediği için oraya yonelmesi mümkün değil. Sol Parti'nin ve Yeşil- ler'in de sağ ittrfaka destek çıkması söz konusu bile olamaz. 0 zaman Sosyal Demokratlar, ikti- dann büyük ortağı olmaya aday. On- larla kim koalisyon yapacak? Yeşiller eski ortak, ancak onlann sayısı yetmi- yor. O zaman Sosyal Demokrat-Yeşil- ler biriikteliğine FDP mi, Sol Parti mi katılacak? Soru budur. Alman Seçimleri ve Sol i Sol Parti seçim kampanyası bo- yunca Sosyal Demokratlar'la koalis- yon yapmayacağını üzerine basa ba- sa vurguladı. Tabii seçim öncesi baş- ka, ortaya çıkan tablo başka diye dü- şünülebilir. Ancak Sol Parti'nin koaiis- yona katılacağının bir garantisi yok. Sol Parti iki başlı bir parti olduğu için hareket yeteneğinin de sınırlı olduğu- nu kabul etmek gerekir. O zaman gündeme üçüncü seçe- nek yani, FDP'nin (Liberaller) koaiis- yona katılması gündeme gelebilir. FDP'yle, Yeşiller arasmda sorun çika- bilir mi? Yeşiller'in lideri Fischer, dı- şişleri bakanlığına alıştı ve de başanlı oldu. Schröder'le de uyum içinde. Ancak Liberaller de geleneksel olarak dışişleri bakanlığını hep ellerinde tut- muşlardı. Bu konuda ısrarcı olabilirler. Liberaller'in katılmasında böyle bir sorun gündeme gelebilir. • • • Bütün bu seçim sürecini nokta açısından değerlendiımek ya- rarlı olabilir. Iki dönemdir iktidarda bulunan Sosyal Demokratlar, ellerin- den tamamen gittiği sanılan iktidan son bir aydaki hamleleriyle yeniden ele geçirebilecek bir başan gösterdi- ler. Almanya ekonomisinin çok zor bir dönemden geçtiği, geleneksel sosyal devlet ilkesinin büyük yaralar aldığı koşullarda Sosyal Demokratlar'ın ka- zandıklan oylar küçümsenemez. Bu hamlenin birinci aktörünün Schröder olduğu konusunda bir te- reddüt yok. Başbakanın seçim kam- panyası ve TV programlanndaki per- formansı olağanüstü etkileyiciydi. Ikinci nedense Almanya'daki sosyal devlet geleneğinin gücü. Merkel, za- ten büyük ölçüde yara almış sosyal devleti tamamen ortadan kaldıracak bir tutum içindeydi. Bu eğilimin pek destek görmediği söylenebilir. • • • Yeşiller oylannı korudular. Asıl bü- yük çıkış ise Sol Parti'nin. PDS (De- mokratik Sosyalizm Partisi) eski Doğu Alman komünist hareketinin devamıydı. Bu nedenle Doğu Al- manya'daki geleneksel gücüyle yüzde 2.5 civannda oy alabiliyordu. Oskar Lafontaine ise Schröder'le anlaşmazlığa düşerek Sosyal De- mokratlar'ı terk etmişti. Partinin sosyal devlet ilkesini terk ettiğini söyleyerek muhalefete geçmişti. PDS'nin eski ve etkin lideri Gregor Gysi ile Oskar Lafontaine'nin bir araya gelmesiyle ortaya önemli bir oy potansiyeli çıktı. Sol Parti'nin aldığı yüzde 8.7 oy önemli bir sol muhalefet olduğunu da ortaya koyuyor. Sol Parti, sosyal demokrasinin solundaki ağırlığı temsil ediyor. Sosyal devlet ilkesinin ortadan kaldınlmasına karşı emek- çiler içinde gelişen sosyalist duruşu ifade ediyor. Batı Almanya'da sos- yalist ve komünist hareket Ikinci Dünya Savaşı sonrası hiç etkin ola- madı. Iki Almanya'nın birieşmesin- den sonra da durum değişmedi. Bu gözle bakıldığjpda ilk kez sos- yalist kimlikU bir parti oldukça önemli bir oy potanşiyeliyle ortaya çıkmış bulunuyor. Tabii burada Sos- yal Demokratlar'Sî sol kanadıyla sosyalistler arasmda oluşan yakın- laşmayı da unutmamak gerekiyor. Bunun ülkemiz açısından bir anlamı olabilir mi? Biz bunu neden başara- mıyoruz acaba diye düşünmek ge- rekir mi? Diyebilirsiniz ki, Türkiye'nin ana sosyal demokrat partisi Almanlann- kine benzemiyor ki sosyalistleri benzesin. Yıne de bizim alacağımız dersler olduğu inancındayım. Tabii Türkiye'deki yüzde 1O'luk barajın da bu tür seçenekleri baştan im- kânsız hale getirdiğini unutmamalı- yız. Almanya'nın seçimini başka bir- çok bakımdan da değerlendirmek mümkün. Onu da bir başka sefere ele alınz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle