Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
> EYLÜL 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
J\^ LJ LJ J. U M\ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15
« »• ••
3ugün yapılacak açılış öncesindeki basm toplantısmda, küratörler bienali anlattı KEDI GOZU
Yeni sorular sormak...»ELCEN AKSEL
İstanbul Bienali bugün açıhyor.
\.çıhşın bir gün öncesinde ana sergi
nekânlarından Karaköy Antrepo No.
>'te yapılan toplantıyla, Küratörler
V'asıf Kortun ıle Charles Esche. ba-
5ta mensuplanyla bir kez daha buluş-
tular. Toplantıya, ülkemizden ve
Frankfurter Allgemeüıe, Wall Street
Jornal, Washington Post, Le Monde,
Le Soir. Corriera della Serra, Kathi-
merinı gıbı gazetelerin temsücileri
katıldılar. Dünya Eleştirmenler Birli-
ği Başkanı Henry Meyric Hughes.
Beral Madra. Aİıu Antmen. İstan-
bul Bienali'nin küratörlügünü yaprruş
olan Rene Block gibı birçok ısmin
katıldığı toplantıda, bu bıenale ya da
daha öncekılere katılmış olan sanat-
çılann bazılan da bulundular.
tKSV'den Görgün Taner, tstanbul
Modern Yönetim Kunılu Başkanı
Oya Eczacıbaşı da oradaydı.
Konuklara seslenen Şakir Eczacı-
başı. sözü önce Esche*ye bıraktı
Bıenalin zıyarete açılmasıyla yenı
ve farklı bir tartışma alanı oluşacağı-
na dıkkat çeken küratör, oluşturduk-
lan bu platforma sanatçılann yapıt-
lanyla nasıl bir tepki verdikkrinin
görüleceğıni vurguladı. Çıkış nokta-
lannı ve kavramsal yanını daha önce
ceşitli alanlarda açıklamış olan Esc-
he, bu kez genel anlamda bıenalin
yapısı ve oluşrururken nelere dikkat
ettiklerinın de altını çizdi.
"Öncelikle anlaşılması gereken
şeylerden biri, Bienal gibi bir ser-
ginin bir paket halinde, hazır olma-
dığı. Süreç içinde oluşuyor, gelişen
bir düşünce üzerine kurulu."
Böyle büyük bir oluşum içın çalış-
mayı öncelikle bir sunum olanağı ola-
rak nasıl değerlendirdiklennın üze-
rinde durarak, altı kalın çizgilerle çi-
zılmış 'şehrin neyi temsil ettiği'
cümlesininbaşh başına bir soru oldu-
ğunuhatıdatn " En önemlisi. büyük,
köklü sarsıntı ve hareketler üzeri-
ne kurulu bir kent. Hep yeni 'kınl-
malara' bazır. Böyle bir şehre yo-
ğunlaşmak çok şey ifade ediyor."
Yaygın anlayışla yaklaşmaktan ka-
çındıklanm, bakış açısını daha ileri
bir boyuta taşıdıklannı söyleyen Esc-
he, sanatçılardan da bu kentle ilişki
kurmalanmistediklerinibelirtti. "Bu
süreçte, işler. çeşitli dönemlerde ata-
nan yanıtlarla oluştu. Klişenin öte-
sine geçtiğimizi umuyorum.. bu, za-
man ve araştırma gerektiriyor. Tu-
ristik izlenimlerin ötesine geçip aşa-
ğıda yatan bir şeyleri keşfetmek
belki. Görünmeyen bir şeyi görü-
nür' kılmak.. burada yaşayan insan-
lar için de..." Esche'ye göre. bir aşa-
ma da kente dair bir kutlama havasın-
dan kurtulmak;
"Ait oldukları yerlere ilişkin.
benzer bir şekilde kendi toplumla-
rı, şehir yeri, tarihleri. kişisel ilişki-
leri, öyküleriyle ilgili sanatçüarla
çalışmayı seçtik. İstanbul'u anla-
mak için, aslinda ne olmadığını da
anlamak gerekiyordu. Ve bu ilişki-
lendirmeyle sanatçılar ve yapıtlan-
na yöneldik."
Bu kavramsal altyapının somutlaş-
ma aşamasında akla gelen sorulardan
birini de, dennlığın bir açıdan da
"kontrastlarla' yakalandığını söy-
leyerek yanıtlıyordu: "Yeni olanak-
lar keşfetmek, fikirler. zekâ... Her
an elinizin altında olmayan şeyler."
Bienalde oluşturduklan 'misafir-
perverük alanı'na da değinin Esche.
"Buradan sanatçı ve sanatçı toplu-
luklarını çağırdık, ama çalışmala-
rını oluştururken bağımsızdılar.
Çok yönlü olan bu alanla, misafir-
X I . lişenin ötesine
geçtiğimizi umuyorum...
Bu, zaman ve araştırma
gerektiriyor. Turistik
izlenimlerin ötesine geçip
tstanbul'un derinlerinde
yatan bir şeyleri
keşfetmek belki.
Görünmeyen bir şeyi
'görünür' kılmak..
burada yaşayan insanlar
için de..."
perverlik olgusunu uluslararası bo-
yuttan görmek istedik" dedi.
Değişen kent
Vasıf Kortun da, 'tstanbul'
derken birçok açılıma işaret ettik-
lerinı belırtip, bu konunun zaman-
lama olarak da ilgi çekici olduğu-
nu söylüyordu.
"Şehir. uzun yıllar öncesine yayı-
lan bir süreçte, üretici bir kente dö-
nüştü, çok göç aldı. Çok katmanlı
bir kentti. değişti.. duvarlarla çev-
rili siteler, iş merkezleri.. bu parça-
lanmışlık, biraz da küreselleşen şe-
hirlerde gözlemlediğimiz bir şey.
Sergiyi tarihi yanmadadan uzak-
laştırmak istedik. Buna bir neden
de, bugünün sanatçısının tarihi
eserlerle pek banşık olmaması. Da-
ha çok insanlarla ilgili olnıası. Ta-
rihi yarımada artık şehirde üret-
ken bir merkez değil, basının mer-
keziydi, artık sadece otel ve anıtla-
nn olduğu bir yer haline geldi. Oy-
sa bu serginin şehrin hareketli bö-
lümlerinde olmasını istedik. Egzo-
tikbir ahmlamadan, günlük haya-
tımızın geçmediği bir yerden ayır-
mak istedik. Bunun da kendi için-
de açmazlan var ama umarım
bizden sonraki küratörler yaptı-
ğımız bu orta halli hareketi daha
da radikalleştirirler."
Kortun, büyük mekânlardan vaz
geçerek. sergıleri şehırle daha çokbü-
tünleştirme olanağı bulduklannı söz-
lerine ekledi.
"Kullanmayaeağımız hiçbir du-
van boyamadık, biitün bunlar da
aynı zamanda serginin entelektüel
plamnın bir parçası..."
Sonra yenıden söz alan Esche, pa-
ralel tasanlann bütün içinde nasıl
yer aldığının öyküsüne değindi ve bu
kez bienali tasarlarken onun kendi ta-
rihine de uzak kalmadıklannı söyle-
di. "Bienal, kendi tarihiyle de önem
kazanıyor. Biz, en başından oluşan
bu enerjiyi de yakalamak istedik.
Bunun da derinlik kattığım düşü-
nüyorum. Güçlü. birbiriyle müce-
dele eden yapıtları seçtik^ kavram-
sal yanını karşıtlıklan adeta rahat-
sız ederek harekete geçirmek iste-
dik. Yapısal değişiklikler. yayın ve
kataloglardaki değişikliklerin de
şekilsel değil, daha çok kavramsal
yanı önemli." Esche, yardımcı küra-
törler November Payne ıle Esra Sa-
rıgedik'in de başanlı çalışmalannı
hatırlatarak sözlerine nokta koydu:
"Lmuyorum ki, birbirine yakın
olan sergi alanlarını gezdiğiniz-
de, farklı olanak ve açüımlar ya-
kalavacaksınız..."
Yeni Başlayanlar... Yeni Başlayanlar... Yeni Başlayanlar... Yeni Başlayanlar... Yeni Başlayanlar... Yeni Başlayanlar.
Sahara
Breck Eisner'ın yönettiği filmde, Matt-
bew McConaughey, Steve Zahn, Penelo-
\>e Cruz rol alıyor.
Bir senatörün oglu olan Dirk Pitt, tarihi bir
efsaneye ait bir sikke bulup arkadaşı Al Gı-
ordıno (Steve Zahn) ile çölün yolunu tutar.
Gizli bir kargo taşıyan gizli savaş gemisi
yerlilenn deyımıyle "Ölürn Gemisi'nin pe-
şine düşen iki kafadar, bu arada geminin
tüm dünyayı tehdit edebılecek bir problem-
le bağlantıh olduğunu düşünen doktor Eva
Rojas (Penelope Cruz) ile tanışırlar. Hiç
kimsenin varlığına bile inanmadığı bu ge-
miyi ararken Dirk. Al ve Eva, tehlikeh sa-
vaşçılara ve tehdıtkâr bölgeye yenilmemek
için uğraşacaklar.
Eslr Ruhlar / The soul Keeper
Sabina Spıelrein, on dokuz yaşındayken
ağır depresyon teşhisıyle hastaneye kaldın-
hr ve Freud'un öğrencisi olan psikoanalist
Carl Gustav Jung'un tedavisi altına girer.
tkili arasındakı hasta-doktor ıhşkisı zaman-
la tutkulu bir aşka dönüşür. Ancak ıhanete
uğrar.
Hayatı ve kaderi tamamiyle değışmiştir.
Acısı, önünde çok farklı kapılar açmasına
neden olur ve yıllar sonra Freud, Spielre-
ın'ın çalışmalannı bir araya getirir.
Roberto Faenza'nın yönettiği filmde, Ia-
in Glen, Emilia Fox, Caroline Ducey rol
alıyor.
Clnderella Man
Russell Crowe, Renee Zelhveger, Con-
nor Priceın rol aldığı filrrun yönetmeni
Roo Howard.
'Cinderella Man' lakabıyla tanınan ün-
lü boksör James J. Braddock'un gerçek
yaşamöyküsüne dayanan film, Braddock
ve aüesinin ABD'deki Büyük Ekonomik
Kriz yıllannda yaşadığı sıkıntıh yıllan ve
verdikleri büyük yaşam mücadelesinı an-
latıyor.
GÖSTERtMLER EMEK SİNEMASFNDA
Sinema merakhsına
özel gösterimler
KUITUR • S*NAT
Tanndan Celen / codsend
Nick Hamm'ın yönermen koltuğuna geç-
tiği filmde. Greg Kinnear. Rebecca Ro-
mijn-Stamos, Robert De Niro rol alıyor.
Mark Bombackın aynı adh romanından
sinemaya uyarlanan filmde tek çocuklannı
bir kazada kaybeden Paul ve Jessie Duncan
çiftinin, oğullannı geri getirebilme umu-
duyla bıhmsel bir teze deneklik yapmayı
kabul etmelennin ardrndan yaşananlar an-
latılıyor. Yönermen Hamm fıhni şöyle açık-
lıyor: Ebeveynlenn yaşadıkları psikolojik
üzüntünün gerçekçiliği, zeki bir büim ada-
mının dramatik seçimler yapan gözü doy-
maz hırsı ile birleşince filmimiz gerçekten
çok korkunç bir hale geldi.
(O212) 293 •» 7»
İSTANBUL ŞEHİR TİYATROLARI EKİM'DE PERDELERİNİ AÇIYOR
Kültür Servisi - tKSV'ce düzenle-
\ien Filmekimi'mn gösterim çizelgesi,
önceki gün yapılan basın toplantısıyla
açıklandv. Basın toplantısına, basın
temsilcilen \ e sanat dünyasından isım-
ler katıldı. 30 Eylül-6 Ekım tarihlen
arasındaki Fılmekımi'nin dördüncü-
sünde de yedinci sanatın merakhlan
için özenle seçihruş fılmler yer alıyor.
Gösterimler. her yü olduğu gibi Emek
Sineması'nda.
Etkinlıkte, "Vaat Edilen Cennet",
w
Kiss, Kiss, Bang, Bang", "Milyon-
lar", "GizU Saklı'% "Yay", "Man-
derplay", "SevgiliWendy ", "SU Baş-
tan", "Ve Sonsuza Dek Mutlu Yaşa-
dılar", "Kalbim Bir An Durdu",
"Kalküta'nın Çocuklan", "Facto-
tum", "Tutunamayanlar", "Şaşkın
Köpekler", "Bir Şans Daha", "Ser-
seri Bulut", "Gel Arkadaş Kalalım",
"Tepetaklak" ve "Julia Olmak" ad-
h fıhnler gösterilecek.
Dünya sinemasından çeşitli örnekle-
rin bazüannın gala gösterirnleri yapıla-
cak Istanbul'da.
Biletler, 24 Eylül Cumartesi günü, Bi-
letix ve Emek Sineması gişelerinde sa-
tışa sunulacak. Hafta içı gündüz seans-
larında biletler 2.50 YTL.
Poroy
50'nci
sergisini
açtı
ESKİŞEHtR (Cumhuriyet) - Gazetemiz
çizerlerinden Senıih Poroyun "Su" konulu
karikatür sergisi Anadolu Üniversitesi'nde açıldı.
Bir hafta boyunca Eskişehir'de ve Porsuk Çayı
kenannda gözlemler yapan Semih Poroy, su
damlasından kurbağaya, yağmurdan balığa suyıı
anımsatan her şeyi çizdi. Poroy'un Anadolu
Üniversitesi Eğıtim Karikatürleri Müzesi'ndeki
sergisinin açılışını Eskışehır Büyükşehir
Belediye Başkanı Yümaz Büyükerşen yaptı.
Sergi, 12 Ekim'e kadar gezüebilecek.
KULTÜR • SANAT (0111) 2*3 M T«
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
0212 240 77 20
Oyun Adı
1-2EJÜ81
5-6-7-8-9 EWm
t2-13-M-15-»Qöm
»-2O-Z1-Z2-2326-Z7
28-29-30 Oûn
22-23-29-30 üm
Kaotocu(M.O)
BremenMıakacılantÇ.O)
Fatih Reşat Nuri Sahnesi
0212 526 53 80
arih I Oyun Adı
«-13-M-15-16atmı
26-27-28-29-30 a i m
22-23-29-30 Odn
Savaş ve lUdın
YapnkMkSmB
Kiın I M Kmle
Swfl«ePalyaîo(Ç.O)
Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi
0216 553 03 97
1-2-5-6-7-8-9 üm
U-?3-t4-t5-16 Oüffl
Oyun Adı
Dosya
28-29-30 EkBi
22-23-29-30 Ekim
: 4,5 fT.
Monul Orvotar Tan 5,5 m • Irtnılı. 4,5 TTL
Uytit ittamn kndı kartı w
HçökHasreddmtÇ.O)
C.O ÇoaıtDmt
M 0 Mu:ıai»™»
Peqonbe «nten tm bdetleriıuz
ladınnirfr
Ebn 20K hMtn 15 Evtjt'd« ufip
Kadıköy Haldun Taner Sahnesi
0216 349 04 63
t-2-3-4-5-6-7-8-9EttB
10-11-12 Ekim
13-M-15-16Ekira
17-18-19 Vöm
20-21-22-aBtim
24-25-26 EWın
27-28-29-30 Oöm
Oyun Adı
Savaş ve IU<fon
6«td*n Aşağt Vurmak
S«MŞV«K3dffi
a-23-29-30EMm
Ümraniye Sahnesi
0216 634 26 70
1-2-5-6-7-8-9 Ekto
Oyun Adı
IV.Murat
Kantocu(M.O)
12-13-M-15-56 Ektra I FerhadfleŞirta (8ir Aşk Masalı)
19-20-21-22-23 Eti»
26-2T-28-29-30ftwı
22-23-29-30 Eidffi
Gaziosmanpaşa Sahnesi
0212 578 60 67
ırih ı ^ Oyun Adı
14-15-16 EKim
Yaprak Ddkûmü
Dosya
Hadi Öldûfsene Canikom
22-23 Ekim Kurçusı Askerin Utancı (Ç.O)
• Kadıköy Haldun Um Unm T ;yn ^tnte açıyor.
6ı;t kçıiı; lananı; Sjattaı Paıarteı, Sılı ", M - U 00; U«*ö\ tyca tomı 20-30) •<^n«*ı,l>tnMbe,C«i' 111» - »'30 (GiZKraMffJ^ Cı^sı tipMç: H'») •CtMrtar U'M - »30
Cçesı lüpsnı?: »30) •toa 10:00 -11:00 Ora suüen. PUARTESIZC 30 dOdıköv HaldıiP T J M SahHKi) -SALI Tü 30 [Mköy M u » \m Sahnesıl
-PÎRŞEMBE 2030 -CLMA 20» -CUMAITBI150O-Î030 •'»(»"« 15ÛC
a t Cıınv»tsı noo -
IstMtatl luYİMtlK letfyesı Sekıc rr,jtroün Sntnl. (0 212) 246 06 21-» • GCMI S«at I M a a i j i : (0 21Z) 247 76 U • Mİ«r«L (0 212) 240 22 44 • Une ihrtMorlüğtı: 10 212) 24126 M
B H l k U İ I ^ k (0 212) 2» 10 7! - Z3 53 21 • Toftı Ifct İçın TcWm (0212) 21910 71 faks (0212)225)276
Genel Sanat YOnetmenı Mazlum KİPER
I I t ! a t f r o ! I s t a n t ı ı t !
VECDİ SAYAR
Ütopyalar
'Memleketimden Insan Manzaralan'nı geçen
mevsim İstanbul Şehir Tıyatrolan'nda izlemiştim.
Bu kez, gene Rutkay Aziz'in yönetiminde, farklı bir
kadrodan, Ankara Sanat Tiyatrosu'ndan izledim. Ni-
ce uygarlığın gelip geçtiği tarihi bir mekânda, Girne
Kalesi'nde... Sahnede, hemen hepst çeşitli üniver-
sitelerimizin tiyatro bölümlerinden mezun genç
oyuncular vardı. Nâzım'a ve AST'ın onurlu geçmi-
şine yakışan bir oyun sergilediler. Onları izlerken
gençlik yıllarımın anıları, AST'ta geçirdiğim güzel
günler bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden.
Günümüzde tiyatro yapmak, hele özel tiyatro yap-
mak için ütopyanın gücüne inanmak gerekiyor.
Kuzey Kıbns'ta düzenlenen 'Uluslararası Tiyat-
ro Festîvali, bu yıl üçüncü kez düzenleniyor. Üç haf-
ta süresince üç kentte, Lefkoşa, Girne ve Gazima-
gosa'da Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatrolan, İs-
tanbul Şehir Tıyatrosu, Tiyatro Pera, Kenter Tiyat-
rosu, Italyan Kukla Tıyatrosu ve Lefkoşa Belediye Tı-
yatrosu'nun oyunlarını izleme olanağına kavuşacak
Kıbnslı Türkler. Organizasyon Komıtesi Koordinatö-
rü Yaşar Özsoy'un deyişiyle "hayatı ve insanıyeni-
denyaratmakiçın", "paylaşabiimek, çoğalabilmekve
kendilerini aşabilmek için" sef erber olmuş Kıbnslı ti-
yatrocular. Üç kentin belediye başkanlan da onlara
destek vermiş. Son derece başarılı, tıkırtıkır işleyen
bir organizasyon. Belediye başkanlan, "parayı veren
düdüğü çalar" diyen klasik politikacıya hiç benze-
miyor. Kültürün, sanattn önemine yürekten inanmış
kişiler... Kuzey Kıbns'ta aynı günlerde bir de 'Klasik
Müzik Festivali' var. Bella Pais Manastın'nda Jose
Carreras ı, Salamıs antik tiyatrosunda Fazıl Say'ı
dinlemenin keyfi bir başka olmalı. Bu festivallerin,
Kıbrıs halkının sanatsal ihtiyaçlarına yanıt getirmek-
le kalmayıp KKTC'ye uygulanan uluslararası izolas-
yonun aşılmasında önemli bir rolü olacağını düşü-
nüyorum.
Girne Kalesi'nde 'Memleketimde Insan Manzara-
/an'nı izlemeye gelen KKTC Cumhurbaşkanı Meh-
met Ali Talat'ın halkla kurduğu sıcak, samimi ileti-
şımi gözlemlerken ister ıstemez bizim 'büyükleri-
m/z'in toplum karşısındaki tavırlan ile kıyasladım. Sı-
radan bir vatandaş gibi geldi, yerine oturdu Talat. Ne
koşuşturan korumalar vardı çevresinde ne de yağ-
cılardan oluşan bir kalabalık. Kıbnslıların onu bu ka-
dar sevmesi anlaşılır bir şey. Bir ODTÜ'lü olarak ken-
dime gurur payı çıkardım... Kıbns'ın, Türklerin ve
Rumların banş içinde bir arada yaşadığı bir ülke ol-
ması şimdilik bir ütopya olarak görülebilir. Ama,
ütopyalara her zaman olduğundan daha fazla ihti-
yacımız yok mu şu günlerde?
• • •
Ütopya deyince, kültür ve sanat alanında yapıl-
ması gereken düzenlemeler geliyor aklıma. Nasıl
gelmesin, en az otuz yıldır, temcit pilavı gibi söy-
lediğimiz sözler, politikacılann dünyasında bir kar-
şıltk bulmadığı için, tasanlanmız bir ütopya ola-
rak kalıyor. Ama bunun daha uzun süre devam et-
mesi mümkün değil. Hele, şu AB süreci bir kazaya
uğrayıp da, yeniden 'kızma birader' oyununun başı-
na dönmezsek (Bazı yazılarımdan sonra gelen mek-
tupları okuyunca, aklıma hep bu sözcükler gelir ne-
dense. Cumhuriyet okurunun farklı düşüncelerden
rahatsız olması korkutucu geliyor bana), demokra-
tikleşme rüzgârlannın eninde sonunda kültür-sanat
alanına da uğraması gerekiyor.
Geçen hafta, Devlet Tiyatrolan çalışanlannın ve si-
nema sektörünun itirazlarından söz ederken "doğ-
rularia yanlışlar bir arada" demiştim. Biraz açalım:
Doğrular ve yanlışlar iki tarafta da mevcut. Devlet Ti-
yatrosu'nun yapısal sorunları olduğu doğru, ama bu
sorunları sistemi çökertip özelleştirerek çözmeye ni-
yetlenmek yanlış. Başanlı Genel Müdür Lemi Bil-
gin'in görevden alınmasınatepki göstermek doğru,
ama "dramaturgdan genel sanat yönetmeni olmaz"
demek yanlış. Tryatroya siyasi müdahaleye karşı çık-
mak doğru, yıllardır Devlet Tiyatrosu'nun yeniden
yapılanmasına ilişkin bir tasan üzerinde anlaşama-
mak yanlış, hatta acıklı...
Sinemacılar için de aynı şey söz konusu. Yasanın
öngördüğü desteğin yönetmelikle imkânsızlaştınl-
masına tepki verirken haklılar da, bir önceki bakan-
la yaptıklan pazarlık sonucu özerk 'Sinema Kurumu'
önerisinin geri çekilmesini nasıl değerlendiriyorlar
şimdi?
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Tiyatroları per-
sonelinin çalışma koşullannı düzenlerken 'Herkes
yerine marş marş' deyip, sanatçıyı emeğinden so-
ğutacak bir mecburi hizmet yaratarak bölgelerin ti-
yatro ihtiyacına cevap mı arıyor acaba, yoksa soru-
nu kökünden halletmeye(!) mi çalışıyor?
Tıyatroda, sinemada özerk kurumlaşmayı savu-
nanlan 'ütopik' olmakla suçlayanlara yanıtımız çok
net: 'ütopyaya her zamankinden daha fazla ihtiya-
cımız var...' Dilerseniz, önümüzdeki haftalarda bu
ütopyanın nedenini, nasılını konuşuruz.
Son bir not: Geçen hafta, değerli yazar Dinçer
Sezgin'in 'Kaveko' adh öykü kitabına birkaç san-
sürcü kafanın yönelttiği 'çocuk pornosu' suçlama-
sından söz ederken -zihnim Devlet Tıyatrosu soru-
nu ile fazlaca meşgul olduğundan mı dersiniz- Din-
çer Sümer yazıvermişim. Her iki yazar dostumdan
özür dilerim.
vecdisayar@yahoo.com
VL. .ZLAPJ
MEHMET SUCtf
12 EYLÜL
YASAKLARI
AiAehmet Sucu bu
çalışmayla, tarıhın
karalama defterı
olan gazetelerm
kolleks'yonurıda
dağılan beıleğimızı
îopaHamış
Bu kıtap
tanhın ka'alarna
dene'i değ'l
Tanhın not defterı .
llhan SELCUK
GÜNİZİ YAYINCILIK
Tel: 0.212 512 11 72 Semıh Poroy'un çagılen ıle..