Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL 2005 ÇARŞAMBA
6 DÎZİ
Banş istemiyargılandı
12/ - •
Eylül askeri rejımının aydınlara. ilencile-
re saldınsının simgelennden bın "banşis-
teminüT yargılandığı "Banş Derneği Da-
vası"ydı. 12 Eylül darbesinm ardından ka-
patılan Banş Derneği'nin aralannda Cum-
huriyet gaze-
tesi yazarlan
AM Sirmen ve
Erdal Ata-
bek'ın de bu-
lunduğuyöne-
tici ve üyeleri,
3 yıldan fazla
cezaevlerinde
tutuldular.
"E\Tensel
25. yılmda Ji
12 EYLÜL
banş ülküsünün savunulması. devletler
arasındaki ilişkilerde yumuşama ve genel
süahsızlanmayısavunmak" ve "adiLger-
çekçi ve kaJıcı bir banş"1
ıstemleriyle ar-
tık aramızda bulunmayan emekli Büyükel-
çi Mahmut Dikerdem ile çok sayıda ya-
zar. siyasetçi ve bilim adamının 1977'de
kurduğu "Banş Dernegi''. 12 Eylül 1980'e
kadar pek çok uluslararası etkinlik düzen-
leyerek nükleer silahlanmaya karşı müca-
dele verdı. Ekun 1993 "te yitirdiğimız Mah-
mut Dikerdem. 1980 Eylülü'nde Dünya
Banş Konseyı Başkanlık Divan üyeliğine
seçilmıştı. Banş Demeği davasında sanık
olması nedeniyle pasaport verilmeyen dö-
nemin İstanbul Barosu Başkanı Orhan
Apaydın Şubat 1986'dayaşamınıyitirdi.
DlSK davasında tutuklu bulunan eski ts-
tanbul Belediye Başkanı Ahmet tsvan'ın
eğitünci eşı Reha İsvan da 38 ay cezaev-
lerinde tutuklu kaldı.
Dava
1982 yılında Banş Demeği'ninyöneti-
cileri ve üyeleri hakkında TCY'nin 141.
maddesi uyannca dava açıldı. istanbul Sı-
kıyönetim 2. Numaralı Askeri Mahkeme-
si'nde görülen Banş Demeği Davasf nda,
Genel Başkan Mahmut Dikerdem. Reha
îsvan, gazetemiz yazarlan Ali Sirmen, Er-
dal Atabek, Ataol Behramoğlu, Prof. Dr.
Metin Özek, Gencay Şaylan. Harun Aykut
Göker, Tahsin LJsluoğlu, HalukTosun, Şe-
fık Asan. Aybars lingan. Ali Erol Taygun,
Ergun Elgin, Orhan Taylan, Hüseyin Baş,
Nedim Tarhan ve Nurettin Yümaz
TCY'nin 141' 1. maddesi uyannca 8'er
yıl ağır hapıs cezasına çarptınldı.
Orhan Apaydın, Niyaz Dalyancı. Prof.
Metih Tümer. İsmail Hakkı Öztorun ile
GündoğanGörsev'e de 5"er yıl hapıs ce-
zası veren mahkeme, Mustafa Gazakı,
Kemal AnadoL Medet Serhat Uğur Kök-
den ve Semra Özdamar'ın beraatlannı
kararlaştırdı. TCY'nin 141. ve 142. mad-
desinin kalkmasıyla Yargıtay'da bulunan
dava da düştü.
'ÜlkekültürünüTürk-
îslamcıtemeleoturttular'Yurtdışında resim eğitimi gören Or-
han Taylan 1960'larda sendika ve genç-
lik dergilerine afış. dergi grafikleri yap-
tı. Orhan Taylan. 12 Mart 1971 "de aske-
n darbenin ardından gözaltında alındı.
bütün arşıvi ve 200"ü aşkın kitabına el
konularak yok edildi 12 Eyül askeri re-
jim döneminde oğlu Ferhat'ın doğu-
mundan kısa bir süre sonra Banş Der-
neği'nin kurucusu ve yönetim kurulu
üyesi olduğu gerekçeleriyle askeri mah-
kemede yargılandı ve 8 ay tutuklu kal-
dı. Antalya Uluslararası Sanat Festıva-
li'nde 1976'dayaptığıduvarresmı"Pro-
mete" 1982'desıkıyönetımtarafindansı-
lindi. Tahliye olduktan sonra resim ser-
gileri açan Taylan yeniden tutuklandı
ve 38 ay cezaevinde kaldı. 1986'da tah-
liye olan Orhan Taylan, resim çalışma-
lannı sürdüriiyor. Taylan'ın Banş Der-
neği Davası ve olağanüstü dönemlere iliş-
kın sorulanmıza yanıtlan şöyle:
Darbecllertn llk adresi
sanatçılar ve aydınlar
- Darbecilerin ilk adresi neden sanat-
çüar ve aydnüardır?
TAYLAN: "Darbecilerin ilk adresi sa-
natçılar ve aydınlardır" demek yanlış
olur Gerçı aydınlan sol hareketdn akıl ho-
calan olarak görürlerve sevmezler elbet.
'80 darbesindenhemen sonra "entel/dan-
ter lafinın yaygınlaşması tesadüf değıl-
dir. Ama her darbenin çok daha somut
hedeflen vardır. Tabiı bütün kesımlerden
insanlar, darbelerden zarar gördügünde,
darbenin hedefinın kendi kesimı oldu-
ğunu düşünür. Oysa askeri darbeler. asıl
hedefinı gızli tutmaya çok özen göste-
rir. Yapay ya da ikıncil önemde hedef-
ler göstenr kamuoyuna. Sözgelimı, 80
darbesi, esrar-eroin-kumar-kadın tica-
reti gelirleriru babalann elinden alıp ül-
kücü çetelere devTetme opeTasyonunu
gözlerden uzak tutmayı becermıştır. Biz-
ler de Mamak'ta mafya babaJannın ne-
den yattığını merak eder dururduk. Bir
de tabii. genel olarak sol hareketin ge-
lişmesinı önlemeye yönelik yay gın bir şid-
det uygulanırken şeriatçı akımlan bes-
leyecek Arap bankalannm teker teker
açüdığını hatırhyoruz.
- Darbenin ülkemizin sanat ve kültü-
rel yaşamında nasıl bir etkisi oldn?
TAYLAN: Bir kitap dolusu yazı hak
edenbir soru. İlkın ülkemizdeki eğitim
düzeyinin dramatik biçimde düşürül-
mesinden başlayalım. Darbe. eğitimi
geriletmeyi hedef almış ve bunu uygu-
lamıştır. Ulke kültürünü TîirkTslamcı
dedikleribirtemele oturtabilrnek içinkül-
tür alanında ağır baskı uygulamışlardır.
Fazla uzatmadan bir ömek -vereyim: O
yıllann sezgısi güçlü tanıklanndan bir
resim eleştirmeni (kendısL de aniden
Türk-îslamcı kesilivermışti) şöyle yazı-
yordu: "TürkressamlanönceMuslüman
olduklaniçinAUah'a şükretmeyi öğren-
sinler. sonra resimlerini yap»sınİar.* Do-
ğal olarak, o atmosfenn etkjsınde kala-
rak eski yazı. Kuran sayfası stilızasyon-
lan yapan ressamlar günde-me geliver-
di. Şimdı.keyıfle soruyorum, acabahan-
gisinin admı hatırlıyorsumız diye0
5 yıl 2 ay tutuklu kaldık'
- Banş Derneği davası neden açıldı ?
TÂYLAN: Bildiğiniz gibı Banş Der-
neği, birçok sivil toplum kuruluşunun yö-
neticilerinden oluşuyordu. Ben de o yıl-
larda "Görsel SanatçılarDemeğTnı tem-
silen kurucu ve yönetim kurulu üyesi ol-
muştum. Banş Derneği, 80 askeri dar-
besini yapan kadronun ha:zmedemedi-
ği ölçüde, uluslararası gerginliği tırman-
dıracak davranışlan eleştiriyor, askeri
açıklamalara yanıt veriyor ve daha öte-
si Kıbns'ta üöncı harekâtım banşa hız-
met etmediğini ve yanlış bir adım oldu-
ğunu söyleyebilıyordu.
Yıllar sonra askeri malıkemede bir
binbaşı hâkim de bize şurklan sorabili-
yordu"
1
"Bu peace ne anlama gefir? Siz
kün ohıyorsunuz da Türk ordusunun
vaoüğı bir isi etestirrvorsuiMiz? Bu vatan
Banş Derneği Davasında yargılananlar arasında İstanbul Beledrye Başkanı Ahmet İsvan'm eşi eğrtimci Reha tsvan da bulunuyordu.
hainliği değil de nedn*?" Ne yapalım,
madem ki Türkiye. Helsinki Nıhai Se-
nedi'ne imza atrruştır,
Meclıs karanna dayanmayan birçok
uygulamayı ülke ve bolge banşı için bir
tehdit olarak tespıt etmek ve açıkça eleş-
tırmek gerekiyordu... 3 yıl 2 ay tutuklu
kaldık. dava 10 yıla yalcın sürede so-
nuçlandı ve askeri mahkeme "pardon"
deyip beraatımıza karar verdi.
- Hukuk ve insanhk dışı uygulama-
lardan ömek vermek ister misiniz?
TA\T»\N: Askeri darbe ve sıkıyöne-
tim ortamında, hukuk dışı uygulamala-
nn hangi binnden söz etsem acaba
0
Bu
da bir kitap dolusu yazı eder Bir iki ör-
nekle yetıneyim. Mamak Askeri Ceza-
evi'nde, tutuklu olarak daha ilk geldi-
ğınız gün. "kafes" denen bir yere tıkı-
lıp günlerce bayılıncaya kadar coplaru-
yordunuz. sonra koğuşa gönderilınce
"Oh be, cennete geldik galiba" diyesi-
niz diye. Hastalanırsanız doktor teğ-
menin gönderdiği ne idüğü belirsiz hap-
lan -bunlann Amerika'dan tutuldular
üstünde denenmek üzere geldiğini çok
sonra öğrendim- asker copu tehdidi al-
ünda yutmak zorundaydınız. Sanatsal de-
hamı bu haplara borçlu olduğumu kim-
se düşünmesin diye açıklamahyım. hap-
lan dilimizın altına koyup sonra tükü-
rüyorduk.
Banş Demeği davasında da öyle uzun
tutuklu kaldık ki; kaldığımız süre. sav-
cının talep ettiği mahkûmiyet süresini aş-
h. Askeri hâkim bizı hâlâ tahliye etmi-
yor. .^nkara'dan emir vermeyi unutmuş-
lar tabii. Bir tutuklu arkadâşımız "Hâ-
kimbcy. yatumış cezanm davası obnaz"
deyip meseleyi özetleyıvermişti. De-
mokrasinin, adaletın. hukukun. insan
haklannın "askıj'a ahndığı'' ortamlarda
hukuk dışılıktan söz etmek anlamsızla-
şıyor. Hepsini lanetlemekle yetıniyorum.
Kolcuoğlu: Adil ve bağımsız yargı, demokratikyapının temelidir
Türkiyekendini toparlayamadı'
12 Eylül 1980 döneminden en yoğun
baskı yaşayan kurumlardan bıri baro-
lardı. İstanbul Barosu darbenın ardın-
dan kapatılmış ve evraklan ıncelen-
mişti. İstanbul Barosu Başkanı Kazun
Kokruoğhı, o tarihlerde baronun yöne-
tim kurulunda görevini \iirutuyordu.
Kolcuoğlu tanıklıklannı anlatırken
"12 Eylül Türkiye'ye insan haklan ih-
lalleriveyargısız infazlarla karanhkbir
dönem yaşarn 12 Eyiûl taribe adil yar-
gılanma hakkı bakmnndan da çok ka-
ranhk bir dönem olarakgeçecektT di-
ye konuştu.. Kolcuoğlu'nun 12 Eylül
mahkemelerine ve hukukuna ilişkin so-
rulanmıza yanıtlan şöyle:
-12 EylüTün dönemindeki uygulama-
lan anlatır mısınız?
KAZEV1 KOLCUOĞLU-1961 Ana-
yasası askıya almdı ve hukuksuz bir
dönem başladı. Emırlerle, kararlarla.
özgürlükler ve hayat bütünlüğü konu-
lannda insanlar sadece polislerle. MÎT'le
ve değişik güvenlik güçlenyle karşı
karşıya bırakıldı. 12 Eylül öncesi dö-
nemde Türkiye boyle bir müdahaleye
özel olarak zorlanmış gıbi görüldü.
- u
Zoıianmışhk"tanneyikastediyor-
sunuz?
KOLCUOĞLU- ABD'ninböyle bir
müdahalenin çok doğru ve yerinde ol-
duğu konusundaki söylemlerinden böy-
le bir icazetin de. teşvikin de olduğu gö-
rülüyor. O dönemde komünizm tehli-
kesini önlemeye yönelik olmak üzere
örgütlenmelerin sarsıldığını gören Ame-
rika, bu kaygılannı yok etmek için iş-
kence ile özgürlükleri yok etmeye yö-
neldi. Bızde de maalesef Atatürk ilke
ve devrimlerini saNTmduğunu söyleyen
bu yönetim, daha sonra tarikatlarla iş-
birlıği, temellenme ve taban arama yo-
lunu tuttu. Bu müdahalede hukuk da çok
Kolcuoğlu: 82 Anayasası 'nın getirdiği
îorîuların temizlenmesini, tatn
anîamıyla laik, sosyal bir hukuk
devletinin yerleşmesini hep savunduk.
25 yıl geçtiği halde bu
gerçekleştihlemedi, yargıda hiçbir
adım atılmadı. Bütün yönetimler
yargıyı kendi baskıları içerisinde
tutmaya çahştılar. Türkiye de
demokrasinin adil ve bağımsız yargı ile
mümkün olabileceğini yıllardır
anlatıyoruz.
büyük tahribata uğratmıştır.
- Hukuktaki tahriban anlatır mısı-
nız?
KOLCUOĞLU- İnsanlar yargılanıp
mahkûm edilirken adil bir yargılanma
ve adil karara varma konusunda oluş-
turulan sistem hiç kimseye güven ver-
memiştir. O dönemden kalan davalann
hâlâ dosyalan aranıyor. Binlerce insa-
nı spor salanlanndayargılayarak adilbir
karara varmak mümkün mü? Insanla-
nn işkencede ahnan ıfadelerini kanıt ola-
rakdeğerlendirip mahkûmiyete gitmek
artık dünyada terk edilmiştir. Adil yar-
gılamanın en önemli unsunlanndanbi-
risi olay sonrası kurulan mahkemeler
değil, olay öncesi çalışan mevcut mah-
kemelerdir.
Bu olaylan yargılamak üzere özel
olarak kuruhnuş mahkemelerde insan-
laryargılandılar. Çok değerli hukukçu-
lar da vardı, ama çok büyük baskı al-
tında tutuldular, hatta bazılan dayana-
mayıp istifa etmek zonında kaldı. Sa-
FiHstin'e gideıten vurıılmuştu
68 öğrencigençlikhareketi içindeyer
alan ve dönemin sol hareketlerinde ge-
lenek halinegeldiğı gibi Filistin 'egider-
ken vurulan Avni Göko0u 'nun biyogra-
fisı hazırlanıyor. 12 Mart Askeri rejimi
sonrasında Türk Halk Kurtuluş Ordusu
fTHKO) Iddianamesi 'nde bazı eylem-
lerde adı geçen Avni Gökoğlu 3 Mayıs
19?i 'te Surive stmrında \nrularak öl-
dürüldü. Gökoğlu 'nunyeğeniAyşeGök-
kan, hem bir mücadele uğrunda 23 ya-
şında ölen birgencin adınınyitipgitme-
mesi hem de döneme ışıktutmak amacıy-
la biyografiyazmaya başladı. Gökkan bu
nedenleAvni Gökoğlu nu tanıyan, akta-
racak tanıkiığı olan, elindeyazılı belge,
fotoğrafbulunanlara ulaşmak istiyor.
(aysendeniz_2@hotmaiLcom)
vunmanın kısıtlandığı. zaman zaman
avukatlann tutuklandığı dönemde adil
yargılanma yapıldığını söylemek müm-
kün değildı. Hukuksuz müdahalenin
ne kadar büyük tahribatlar yaptığını ve
genç kuşağımızuı gerçekten yitirildiği-
ni görüyoruz. Hukuk devletinin kurul-
masında uzun zamandan beri kendini
toparlayamaz hale geldi Türkiye.
Özgürlüklere açık 1961 Anayasa-
sı'nın kaldınknasının arkasından Türk
toplumunu çok büyük anlamda ezmiş-
tir.
Büyük hukuksuzluğu ve insan hak-
lan ihlallennin yaşandığını bilen o dö-
nem yöneticileri, \ine kendılerince oluş-
tunılan bir meclısle yapılan 1982 Ana-
yasası'na bu korkudan ve telaştan ge-
çici 15. maddeyi getirdiler. Hiçbir de-
mokratik temeli olmayan, kararlann,
kendi anayasalanna aykınlığını bile ka-
bullenemediler. Parlamento 2001'de
yapılan değişikliklere rağmen 15. mad-
deyi tamamen kaldırmadı. Bu kararlı
da\Tanışı göstermemesi parlamento-
nun büyük bir ayıbı bana göre.
- Baronun karşdaoğı basküan anla-
ör mısınız?
KOLCUOĞLU -12 Eylül sabahın-
dan itibaren bir hukuk kurumu olma-
mıza rağmen en büyük baskılara ma-
ruz kaldık. Burası her gün basıldı, ev-
raklanmız alıp götürüldü. Yönetim ku-
rulu olarak her gün Selimiye'ye taşm-
dık. ifadelerimiz alındı. zaman zaman
gözaltında tutulduk. Binlere varan sa-
nıklarla dosyalan inceleyip adil sonu-
ca varmak mümkün değildi. Bugün
yargıda hâlâ devam eden davalarda dos-
yayı arayıp bulup yeniden değerlendir-
me olanağı kaybedecek hale geldik.
Yarın: Susurluk'un köklerl >
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Kırk Katır,
Kırk Satır Seçimleri
Almanya'da erken genel seçimler önümüzdeki Pa-
zar günü yapılacak. Kamuoyu yoklamaları, partilerin
alacakları oyları, yanılma payı aztahminlerle gösteri-
yor. Son bırkaç günde kararsız seçmenlerin de karar
vereceklerini, ama sonuçlann pek fazla değişmeye-
ceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Peki ne çıkacak bu seçımlerden? önce partiler sı-
ralaması yapalım: öyle anlaşılıyor ki sıralamada en faz-
la oyu yüzde 41 'le birlık partileri. CDU-CSU bloku ala-
caktr. Ikinci sırayı yüzde 34'le sosyal demokrat SPD'nin
alacağı da bellidir. Üçüncü sıra, kararsıziann oylanna
göre değışıklikgösterebilin amaşımdilik yüzde 9'la Sol
Partı'ye ait görünüyor. Daha geriden yüzde 7'lık Ye-
şiller veyüzde 6-7'lik oylanyla Liberaller gelecektir. Baş-
bakanın kim olacağını söylemek ise gerçekten güç.
Son TV karşıiaşmasına kadar çoğunluk, muhafaza-
kâr-liberal koalisyonundan, yanı Merkel'den yanay-
dı. Amaşimdi Merkel, parlamentoda ıktıdarolabilmek
için gerekli, yandan bir fazlayı bulmakta zorlanacak.
Kısacası, son anda, ikı üç puanlık birdeğışıklikolmaz-
sa durum az bıraz kanşacak. Bu durum SPD'nin ve
Schröder'in iktidar çoğunluğuna sahip olacağı anla-
mına da gelmiyor. SPD-Yeşiller ittrfakı da çoğunluk ola-
mayacak.
Kısacası, bir "pat" durumu söz konusu. Muhafaza-
kâr-liberal koalısyonun çoğunluğu sağlayamaması
durumunda, teorik olarak ıkı olasılık bulunuyor Ya
"Bûyük Koalisyon" adı verilen muhafazakâr-sosyal
demokrat işbiriiği gerçekleşecek ya da sosyal demok-
ratlann, yanlanna Yeşilleri ve Sol Parti'yi alarak kura-
cakları "Kırmızı-Kırmızı-Yeşil" koalisyonu gündeme
gelecektir. Ama bu, yalnızca antmetiktir.
• • •
Gerçekte bu seçimlerde Alman halkı, cezalardan ce-
za beğenmekte, kırk katır ile kırk satır arasında boca-
lamaktadır.
Alman politika sahnesınin gerçek tablosu şöyledin
Neoliberal politıkalann temsilcıleri; sosyal demokrat-
yeşil blok ile muhafazakâr-lıberal koalisyon biryanda,
bu politikalara karşı çıkan, doguda pek çok eyalette
birinci partı olsa da batıda aynı ölçüde oy alamayan
Sol Parti diğer yandadır. Almanlar, sosyal hakları bu-
dayan sosyal demokratlardan yüz çevırirken sosyal hak-
lan daha ağır bir şekılde budayacağını ilan eden, ver-
gileri arttıracağını açıkça söyleyen muhafazakâriann
kucağına düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tablo, her
koşulda, boğaz sıkan politikalann iktidannın sürece-
ğinı gösteriyor.
Başka bir değişiklik şimdilik beklenmemelıdir.
Beklenmiyor da zaten.
• • •
Sonuçta Alman halkı neoliberal politikaları nedeniy-
le yüz çevirdiği SPD'den kurtulayım derken daha ağır
bir sonuçla karşılaşacak gibı görünüyor. Değişiklik va-
at eden tek parti olan Sol Parti'nin bir iktidar kombi-
nasyonundayer alması ve kötüye gıdişı hıç değilsefren-
lemesi olanaklı değil. Bu partınm paıiamentoyagirme-
si neoliberal politikalara muhalefetı güçlendırse de
onlardan kurtuluşu sağlamıyor. Almanya'da çalışan-
lann, başlanna bela "alternatiflerden" hiç değilse bir
ölçüde kurtulabilmelen kolay olmayacak. Neoliberal
politikalara elveda demek için bıraz daha zaman geç-
mesi gerekıyor. Yine de bu seçimlerden sonra muha-
Irflerin sesleri hem parlamentoda, hem sokakta daha
güçlü çıkacaktır. Alman halkı ve göçmenler için haya-
tın pek kolay olmayacağı, sıkıntılann biraz daha arta-
cagı kesindir. Ama neoliberal politikalara bel bağlayan-
lar için de hayat kolay olmayacak. Bu da kesindir.
e-posta: guray.ozij cumhuriyeLcom.tr
GÜNtZl YAYINCILIKTAN ÇIKTI
12 Eylül
yasakları
kitaplaştı
12 Eylül döneminde ba-
sın özgürlüğü. düşünce
özgürlüğü gibi konular-
dan söz etmek dahi sıkı-
yönetimlerin "halkın ha-
ber alma hakkına el koy-
ma'" özgürlüğü vardı.
Toplam 39 ton gazete, ki-
tap ve dergi yakıldı. Ga-
zete yöneticileri sık sık
sıkıyönetim komutanlık-
lanna çağnlıp "uygun dfl-
le" uyanlar yapıldı. sık
sık yasak getirilen gaze-
teler 300 gün yayın yapa-
madı. Cumhunyet de ya-
yın yasaklanndan payını
alan gazeteler arasınday-
dı. Cumhuriyet Gazetesi
110cakl98rdeGüney-
doğu'da 5 gün süreyle ya-
saklandı. 3 Nisan 198 l'de
Cumhuriyet Gazetesi An-
kara, Kastamonu ve Çan-
kın illerinde iki günyasak-
landı.24Ocakl983'tel.
Orduve Sıkıyönetim Böl-
gesi'nde basımı, yayımı.
dağıtımı. bulundurulma-
sı ve taşınması 24 gün ya-
saklandı.
Dönemin
vasakları
Cumhuriyet Gazetesi
Sonımlu Yazı Işleri Mü-
dürü Mehmet Sucu, Gü-
niziYayıncıhk' tara1nıdan
önceki gün yayımlanan
"12 EyBlYasaklan''ad-
lı kitabında, dönemin ya-
saklannı bir araya topla-
dı. Darbe döneminde Hür-
riyet gazetesinde çalışan
Sucu, yayın sırasında ön-
lerine konulan yayın ya-
saklanna ilişkin anılannı
aktanrken askeri rejimın
baskıcı yöntemlerinin de-
recesini ortaya koyuyor.
Dönemin gazeteciliğinin
durumunu anlatması açı-
sından Sucu'nun kitabın-
dan birkaç anıyı aktan-
yoruz.
Anadolu Ajansı'nın
(AA) 14Aralık 1982 ta-
nhinde 7 kez flaş vurarak
geçtiği not:" İstanbulbül-
tenimizhı 15. savfasuıda
yer alan "66. Tümene ait
Davutpaşa'daki kışlamn
kalorifer kazanının patla-
ması sonucu sekiz kişi ya-
ralandı' başlıkh haber ip-
tal edilmiştir. İstanbul St-
kıyönerim Komutanhğı
Harekât Merkedolayia0-
gihtahkikannsürdüğünü
bildirerek bu konuda ha-
beryavinüanmamasnuis-
temîştir."
A.Anın notu: "428 sa-
nıkh vasadışı "'Dev-Sol"
davasmm bugünküduruş-
masında meydana gelen
olaytanaiigDi herhangi bir
haber ve fotoğrafin gaze-
telerde yer alması. 1. Or-
du ve Sıkıyönetim Komu-
tanlığının isteğidir. Bu
çerçevede İstanbul bülte-
nimizde yer alan (29) nu-
marahhaberin'Duruşma
Başlıyor' arabaşhğmdan
'Mahkeme Heyeti" ara
başhğuıa kadar olan bo-
lüın aynca (34) numarah
haberin 'Devrimciyiın
Başka İşim Yok'. arabaş-
hğmdan sonraki bölümü
iptal edilmiştir." u