Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2005 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
EYET / HAYIR
OKTAY AKBAL
'ATA'nın Değil 'ANA'nın
Kucağında!
"Ana"r»n kucağında yaşayan adam!.. W(a"nın
değil, Ana'nın!..
TC Başbakanı Tayyip Erdoğan Bey, aylardırgü-
nünü gecesini bir uçakta geçiriyor. Bütün dünya-
yı gezıyor... Tüm ailesi de, çoğu kez, yanında...
Çağdaş Türkiye'nin kadınlanna sunduğu özgüriü-
ğü danyaya tanıtaraW.. özgürlük dediğimiz, saçı-
nın birtek kılını bile göstermeyen acayip bir baş-
lıkla örtünmek!.. Heryeri kapalı, nedense ayaklar,
ayak parmaklan açık. Bu nasıl bir örtünme!
Bir CHP milletvekili sormuş: "Başbakan bütün
bu dış gezileri için devletten kaç para harcırah, al-
dı?" Boşuna değil elbet bu yolculuklar, yorgunluk,
çalışma, yurt ve millet uğruna didinme!.. Elbet bir
karşılığı olacak!.. Hem yeni Ana uçağı lüks bir ko-
nak, küçük bir saray. Hint, Çin, Japon daha öte-
si, cümbür cemaat yola çık, yanına da gösterme-
lik birkaç yağdanlık al, uçuş sırasında açıklamaJar
yap, gözdağları ver!..
Anımsar mısınız, birbeyaz tren vardı birzaman-
lar... 1950 öncesinde Cumhurbaşkanı'na aynlmış
bir vagon! Ismet Paşa, yurt gezilerine çıktığında
kullanırdı. O günlerin muhalefeti de kıyameti ko-
parırdı, "Ne bu lüks, ne bu zevki sefa, Ismet Pa-
şa'ya niye böyle birayncalık tanınıyor" derierdi...
Ismet Paşa on iki yıl devlet başkanlığı yaptı, yurt-
dışına bir kez gitti. O da Roosevelt ve Churchil'le
buluştuğu Kahire'ye.. Ülke için çok yararlı sonuç-
laralındığı, savaşa girme olasılığından yakayı kur-
tardığımız bir toplantıydı bu...
Tayyip Erdoğan Bey'in başbakanlık günlerinin bü-
yük bölümü uçakta geçiyor. Ya da gittiği ülkelerin
en lüks otellerinde!.. Yanında eşi, dostlan, bakan-
lan, milletvekilleri, hepsi Türk devletinin parasıyla!..
Sormak gerekmez mi? Başbakan, bugün bu ge-
zilerden ne kazandırdı ülkemize, halkımıza diye!..
Bugün olmaz belki, ama yann bütün hesaplarso-
rulacaktır.
Başbakan'ın dünyanın büyük lidereriyle candan
dost olduğu yazılıp söyleniyor. Hepsiyle kol kola
sanlarak, öpüşerek, fısıldaşarak konuşmalar, kar-
şılıklı omuz okşamalar... Bush ayak ayak üstüne
mi attı, ardından bizimki! Italyan sarılıp öptü mü,
derken bizimki! Blair'iyle, Chirac'ıylesanki kırkyıl-
hk dost!.
Avrupa Biriiği görüşmeleri başlayacak diye Rum
Kıbns'ı tanıdık!.. Ardından imzaladık ama yine de
Kıbns'ıtanımayacağızdiyoruz! Kim inanırsa!.. Her-
kesten önce kendi halkımızı kandırmaya çalışma!..
AB bizi içine almayacağını bin kez açıkladı. Görüş-
me başlasa da, kırk yıl sürse de, sonuç çıkmaya-
cak dedikleri gibi, ucu açık bir boş çaba...
Maliye Bakanı "Süberbank'ı tarihten silip atıyo-
ruz" diyor. Tayyip beyler iktidan da, yüzde otuz beş
oyla, Türkiye Cumhuriyeti'ni tüm kazanımlanyla
silip yok edeceğe benziyor!
ÇACIN MOTEL
felsefe devam ediyor...
en temız denizi. her öğün balığı,
kalabalıklardan ve kababklardan uzak sessiz tatili
özlediyseniz...
1 kişi TR 45 YTL
ASSOS Bektaş Köyü Sivrice mevkii
Tel: (0 286) 723 44 60 / (0 286) 723 44 61
Deneyimli öğretmenden
Yaz dönemi sınavlan için matematik dersi verilir.
0212247 7258
ADAPAZARI2. İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
İLANEN TEBLİGAT
DosyaNo 2004 6580
Alacakh Alaaddın Malçok Vekılı. Av. Kubılay Köse,
Semercıler Mh. Saraçlar Sk. Şen Pasaj Kat: 2 9 Adapazan
Borçlır Suat Alev Adres. Sangazı koyü Gey\ e Sakarya.
Borç mıktan 3.218 -YTL ıc mas. yüzde 68 faız, av. üc.
BK. 84. mad. Takıp müstenıdı. Kambıvo senetlenne müs-
tenıt. Yukanda yazılı alacağın tahsılı ıçın aleyhmıze yapı-
lan ıcra takıbınde. adresınıze gondenlen Ömek 163 nolu
ödeme emrı teblığ edılememış \e zabıta tahkıkatı netıce-
sınde de yenı adresınız tespıt edılemedığınden ödeme em-
rının ılanen teblığıne karar verılmıştır Yukarıda yazılı
borç ve masrafları işbu ödeme emnnın tebliğı tanhinden
ıtibaren 20 gün ıçersıde odemenız. takıbın dayanağı senet
kambı>o senedi nıtelıgını haız değılse 25 gün içersinde
merciye şikâyet etmenız, takıp dayanağı senet altındaki
imza sıze aıt değil ıse bunu 20 gün ıçınde açıkça bır dilek-
çe ile tetkık mercııne bıldırmenız, aksı takdırde ıcra takı-
bindekı kambıvo senedi altındaki ımzanm sızden sadır sa-
yılacağı \e ımzanızı haksız yere ınkâr eder ısenız sözü edı-
len senedın dayanağı takıp konusu alacağın yüzde 10 ora-
nında para cezasına mahkûm edıleceğmiz. borçlu olmadı-
ğınız veya borcun ıkfa <.eya ıhmal edıldiği veya alacağın
zaman aşımına uğradığı hakkında ıtirazınız \ ar ıse bunu
sebeplen ile birlıkte 20 gün içersinde ıcra tetkık merciıne
bir dılekçe ile bildınlerek mercıden ıtırazm kabulüne daır
bır karar getırmedığınız akdırde cebn ıcraya devam oluna-
cağı, itiraz edılmedığı ve borç ödenmedığı takdırde 10 gün
içersinde tîK. "nın 74. maddesı daıresınde mal beyanında
bulunmanız. bulunmaz ısenız hapisle tazyık olunacağımz,
hıç mal beyanında bulunmaz \e hakıkate aykın beyanda
bulunursanız hapisle cezalandırılacağınız ıhtar olunur.
Basın: 36831
' Yaşayan Müze'
Dünyanın en iyi 16 kültür kalıtı arasında yer almak bu topraklar, uygarlıklar
yatağı yurdumuz için doğaldır. Ancak dünya en iyisine giden yolda bir ulusal
kültür projesi yapmak durumundayız. Programdaki süreyi iyi kullanıp
Türkiye'yi, anıt kent Edirne'yi ve Trakya Üniversitesi'ni çok iyi sunmalıyız.
Plt)f. Dr. Osman İNCİ Trakya Üniversitesi
Trakya Üniversitesi Sultan II. Bayezid Kül-
liyesi Sağbk Müzesi "Yaşayan Müze", Av-
rupa Konseyi 20O4 yüı Avrupa Müze Ödü-
Iü'nü aldıktan sonra şimdi de "Diinya En İyi
Proje" için yarışacak. Dünyanın en iyileri
arasında "en iyi" için yarrşmak ulusumuzu,
kültür ve sanat değerlerimizi, sağlık ve sos-
yal yaşamdaki süregelen bilgi ve görgümüzü
temsil etmek büyük onurdur. Yükseköğretim
kurumlannın, üniversitelerin ve yöneticileri-
nin, bilimin ve bilim insanlannın yıpratılma-
ya, küçük düşürülmeye çalışıldığı süreçte bir
üniversite müzesinin yakaladığı başan ayn bir
önem taşunaktadır.
Üniversitelerimiz kültür ve doğal varlıkla-
nmızı koruma ve kollamanın en güzel örnek-
lerini vermektedirler. Tarihsel değerlere ve
taşınmaz kültür varlıklarına sahip çıkarak yur-
dun zenginliklehni "yaşayarak konımak"ta
kendilerini sorumlu hissetmektedirler. Trak-
ya Üniversitesi'nin bu özgörev anlayışı ile
yapnklan, dünya kültürel kalıtı ödülleri ile taç-
lanmıştır.
Başannın kısa öyküsü:
Sultan II. Bayezid Külliyesi 1484'te teme-
li atılıp 1488'de tüm üniteİeri ile hizmete gi-
ren sağlık ve sosyal amaçlı bir yapıdır. Has-
tane, aşevi, konukevi, hamam, ilkokul, kon-
servatuvar, cami ve değirmen gibi birçok sos-
yal yapı içermekteydi. Uzun yıllarhizmet ve-
ren kurum, bazen amaç dışı olarak dahi kul-
lanılmıştır. Müzenin kuruculanndan Dr. Ra-
öp Kazancıgil, "Hatta 1950'B yülarda, yatak-
h bölümün koyun ağıü. yani ahır olarak kul-
lanıldığını görenlerve bflenler arasında ben de
bulunmaktayım" diye yazmaktadır "Irak-
ya'da Tıp Eğftnni" kitabında. Edirne'de sağ-
lık müzesi kurulmasının ilk kıvılcımı 28 Ka-
sım 1973'te çakar; Darüşşifa'nın üniversite-
ye tahsisi, önce eğitim kurumu olarak kulla-
nılması, 1996'damüzekuruluşçabşmalan,23
Nisan 1997 müze olarak açılması, Türk Psi-
kiyatri Tarihi Bölümü'nün Ruh Hastalannı Re-
adaptasyon Deraeği tarafindan düzenlenme-
si ve 30 Haziran 2000'de hizmete açılması,
böylece yapuıın yaşamaya başlamasıyla mü-
ze ve sağlık çalışmalan birleşir. Çe\Te halkı-
na aile hekimliği poliklinik hizmeti başlar.
Edirne, tarihinin önemli bir tanığı ile yeniden
buluşur. Yeniden ışıklar, su sesi, çiçek koku-
lan, ögrencıler, hastalar, ziyaretçiler ile dolar.
Kavram gerçekleşti. Uygarlık yaratan ve ya-
şatan insanlara saygılar.
Avrupa Konseyi 2004 Avrupa Müze Ödü-
lü ile taçlandınlması ve 27 Nisan 2004'te Pa-
lace Rohan'da (Strasbourg'un en önemli sa-
ray müzesi) A\Tupa Parlamenterler Meclis
Başkanı Peter Schieder'in üniversitemiz rek-
törüne birincilik belgesini ve müzede bir yıl
sergilenmek üzere Juan Miro'nun "Güzel
Memeü KadııT heykelini takdimi ve 5 Ma-
yıs 2004"te Atina'da Avrupa Müzeler Foru-
mu'na onur konuğu olarak katüması ile sü-
regiden başanlar.
Yeni hedef:
Yürüyüş bitmedi. " Yaşayan Müze" dünya-
nın kültür kalıtlan arasında yer aldı. Dünya-
nın ödüllü 16 müzesi arasında "en iyi" için
yanşacak 22-25 Eylül'de Hırvatistan Dub-
dovnik'te "En tyiler" kongresüıde, uluslara-
rası kültür buluşmasında dünyada "en iyi pro-
je" seçilmek için îsrail Bedevi Kültür Müze-
si, Italyan Floransa Müzesi, Kanada Keşif
Müzesi, Ispanya Alicante Müzesi, Iskoç Mo-
dern Sanat Galerisi, Pakistan Karimabad Mü-
zesi gibi uluslararası ödüllü müzeler ile yan-
şacak. Hepsinin arkasında dev kuruluşlar, hat-
ta devletleri var. Bizim ise ağulardan süzülen
sabnmız, iş ve gönül birliğimiz, kararlılığı-
rruz var. Altı kültür, sanat ve bilim insanı ile
başlayan yolun henüz başındayız. Yürüyüşü-
müz sürecektir.
Külliyeyi yaptıran II. Bayezid, yapan mi-
mar Hayrettin Tunca'dan şadırvana su düze-
neği yapan mühendisler, musiki, su sesi, gü-
zel koku ortammda el işi yapan, kubbeden sı-
zan ışıkta gökkuşağını izleyen hastalar, heldm-
başılar, hekimler, çahşanlar 500 yıl sonra can-
landınlacaklannı, örnek alınacaklannı, dün-
yada en iyiler arasında en iyi otmak için ya-
nşacaklannı düşündüler mi acaba?
Dünyanın en iyi 16 kültür kalıtı arasında yer
almak bu topraklar, uygarlıklar yatağı yurdu-
muz için doğaldır. Ancak dünya en iyisine gi-
den yolda bir ulusal kültür projesi yapmak du-
rumundayız. Programdaki süreyi iyi kullanıp
Türkiye'yi, anıt kent Edirne'yi ve Trakya Üni-
versitesi'ni çok iyi sunmalıyız. Cumhuriye-
tin aydınlık kurumlanndan, çağdaşlığın dina-
mik güçlerinden Trakya Üniversitesi, kurdu-
ğu müzesi ile onur duymaktadır. Devletimi-
zin kurucusu önderimiz Atatürkün "Uhısla-
nn tenıefi küttürdür" tümcesi yadsınamaz, Ata-
türk'ü en iyi anlayan, kültürel kalıtı koruyan,
"Yaşayan Müze"ye katkı sağlayan o güzel in-
sanlara sonsuz sevgiler, teşekkürler.
Şu Acınası Amerika...
Dr. Osman GLTVEY
-î-narunki, Amerika'ya (ABD)
I acımamakelimdengelmıyor...
X Hem de şimdikine değil, ilkin
Kızılderililerin, daha sonralan da
Zencılerin soyunu kurutmaya ça-
lışan ABD'ye öteden beri hep acı-
mışımdır. Şimdilerde de dünyanın
dibıne kibrit suyu dökmeye çalı-
şan bu canavara, büirim ki, birçok-
larınız kızar, lanet edersiniz. Fa-
kat ben gerçekten acıyorum bu
buçuk mületler topluluğuna... On-
lar ister mi sanırsınız dünyanın
başına bela olmayı ve de iğrenç bir
manzara sergilemeyi...
Bir kez kapıyı büyük açmışlar,
isteseler de küçültemıyorlar, aşa-
ğıdan alamıyorlar... Toraman ger-
zek tosuncuklar gibi, istekleri ye-
rine getirilmeyince kızıyor, küıp
döküyorlar... Hanı o, "Farelerve
lnsanlar"daki, çok sevdiği fare-
sını istemeden sıkıp öldüren, ge-
ri zekâlı iri kardeş vardı ya, tıpkı
onun gibi; anımsadınız mı...
Ah keşke Amerikahlar, demok-
rasiyi(?), hür dünya ideallerini(?),
kısacası insanhğı(?) bu kadar sev-
meselerdi(?)... Bu sevginin dozu
arttıkça, bu kaba kuvvetin global
ilgisi artıyor, ilgisi arttıkça yaka-
ladığma sanhyor, dolanıyor, sı-
kıyor, soluksuz buakıp öldürüve-
riyor... Pekı buna zorunlu mu, evet
zorunlu, tıpkı bir piton yılanı gi-
bi, gücün ve gereksinimlerin ge-
reğini yapıyor; çünkü yaşamak
için böyle yapmak zorunda...
Bu şımdi meselenin bır yanı.
Durmadan kamufle edilen öteki
yanına gelince: Düşünün bir ke-
re; bu dev yaratık, yiyecek, ıçecek,
gezecek, tozacak, ne bıleyım her
bir şeyi hem de en iyisinden ya-
pacak... Peki neyle yapacak bütün
bunlan? Şimdi eminim birçokla-
nnız vampırlere de acımaz, kan ıçı-
yorlar diye kızarsınız...
Peki, ne yapsın zavallı vampir-
ler, hiç düşündünüz mü, kan em-
mezlerse ölürler... Sivrisinekler
de öyle değil mı, o da kendı ya-
şammı sürdürmek zorunda... tn-
sanlara kıyakçılık edeyim diye,
siz hiç sivrısineklik yapmaktan
vazgeçen bir sıvrisinek gördünüz
mü... Hem uzun lafa ne gerek var
canım, besın (yaşam) zinciri di-
ye bir şey var, değil mi...
Yanı, büyük balık küçük balığı
yutacak, o kadar... Işin esas acı-
nılacak yönü işte bu, balinalann
yiyecek bulamaması; o koskoca
bedenin açlıktan kıvranıp, böğü-
rüp ölmesini bir düşünün; zaman
zaman karalara vurup intihar et-
melerinin nedeni de belki budur,
kimbilir...
Sorun işte bu kadar basit, dev
Golyat'a beslensin diye, kendi el-
lerimızle yiyecek sunmak zorun-
dayız; yoksa dünyayı başımıza yı-
kar... Görüyorsunuz işte, ABD de
böyle, bir huysuzlandı mı, Allah
muhafaza eyleye... Deprem, su
baskını, tsunami, tayfiın ne ki, an-
lık olaylar bunlar, olur ve geçer gı-
der... ABD öyle mi, "bir baba hin-
di" mübarek, maazallah bır bın-
dı mi sırtuııza, indirebilene aşk
olsun...
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)
ile şimdilerde ne demeye getiri-
yor dersiniz ulu manitu; "Bu coğ-
rafVanın (\ani İslanı âteminin) şek-
Kni ve ruhunu değiştireceğim" di-
yor... Ne yapsın yanı yuce Golyat,
baktı ki, bu baldınçıplak taifesi ne
Israil'e ne de kendisine nicedir
dirlik düzenlik vermiyor; öyley-
se sorunu kökünden çözmek ge-
rek... Yani kısacası, bu coğrafya-
nın hali ve ruhu işime gelmiyor;
yeniden düzenleyeceğim, diyor,
başka bir şey demiyor...
Şaşıyor kışi: Bu sözün gerisin-
de neler yatmaz ki, dinden dıya-
netten tutun da, inançlann, milli-
yetlerin, ideallerin, her şeyin de-
ğiştirihnesi gerekebilir... Bizim
için durum o kadar çetrefil ohna-
yabılır, zaten hiçbir zaman unu-
tamadığımız o eski Orta Asya ça-
dırlanmıza döneriz... Ya zavallı
Araplar neyler ki, iş mi canım,
onlar da zaten hiçbir zaman ger-
çekten terk etmedikleri Uzza ve
Lat'lanna geri dönerler, olur bi-
ter...
Peki bütün bunlar niçin?.. Ta-
bii ki, yüceler yücesi devimizin ra-
hat etmesi için... O asla, işsiz meş-
galesiz kalamaz... Uçaklar uçma-
h, gemiler yüzmeli, bombalar, ro-
ketler atıbnalı ki, "nerde hareket
orda berekef... llla kı, o savaş
endüstrisi çalışacak; fabrikalarda
işlendirme artacak...
Bilmez mısmiz ki, bisikletin
pedalı durmadan çevrilmezse dev-
rilir...
Ee ölenler n'olucak; onlar da ya
Amerika'nın ya da karşı tarafm
zencileri (fakir-fiıkara, gariban ta-
kımı)... Saddam'la Bush'a hiç bir
şey oluyormu...
Şu Rus ayısı da tam diz çöke-
cek zamanı buldu yani. Eskiden
hıç olmazsa yalancıktan da olsa
bunlara karşı durur;
u
Bak kanş-
mam haa!" diye parmak sallardı...
O da tırsınca, koskoca dünya ol-
du mu sana köpeksiz bir köy...
As, kes, cami bombala, ırza geç,
insancıklarm boynuna yular tak,
çuılçıplak üst üste yığ; yüce gön-
lün ne çekerse artık...
Şimdi deyin bana, bunlan ya-
pamazsa o zapt edilmez güç ne-
ye yarar...
Oturmuşlar ahkâm kesiyorlar,
Amerika şöyle yapmış da, böyle
etmiş...
AUah kimseye zapt edilmez güç
kuvvet vermesin, ne kadar zor-
dur durdurması, nereden bılecek-
siniz...
Olaya bir de bu yanından bakın-
ca, ABD'ye niye acıdığımı uma-
nm şimdi anlamışsınızdır... Doğ-
rusu yüce Zeus yardımcılan ol-
sun...
Internette dolaşıyorum ama
haberi görünce Fethiye'de artık
rahatça dolaşamayacagımı anh-
yorum! Haber, yat turizminin
gözde durağı Göcek'te, koylar
çok düşükbedellerle kiraya veriliyor, diye baş-
lıyor. Göcek, Fethiye'ninbirbeldesi, yani Fet-
hiye Körfezi'nin içinde. Ozal'dan bu yana Fet-
hiye Körfezi'nde koylan, adalan kiraya ver-
meyi başladık, AKP hükümetiyle de kiralama-
ya tam gaz devam ediyoruz!
Ölüdeniz ve çevresi, yani Kıdrak, Kumbur-
nu, Belceğiz (Şu sıralarda belki belediyeye ge-
ri verilmesi için umut doğdu!) kiralandı. Ölü-
deniz'inyaslandığıBabadağkiralandı. Ölüde-
niz'de kiralanacak neredeyse başka yer kal-
madı! Fethiye merkezinde Paçaroz burnu ki-
ralanmıştı. Merkezdeki marina da elden gitti.
Şimdi, Aksazlar'ın kiralanacağı dedikodusu do-
laşıyor. Yavaşça Şövalye Adası'nı geçip (Ça-
Gitti Gidiyor, Döner mi Bilmem!..
OrhanTEZ
hş sahilinin de eli kulağındadır sanınm. Şim-
dilik bedava hizmet veriyor!) Fethiye Körfe-
zi'ndeki ünlü On İki Adalar'a doğru yol ah-
yoruz. Sağ tarafta Kalemiye Koyu kiralanmış-
tıçoktan.
Zeytin Adası zaten Uzanlar'ın, gazete say-
falanndan aşağı düşmüyor hiç. Kışın geziler
yaparken burası şunun, burası bunun diye söy-
lene söylene yürüyonız, ne kadan doğru bil-
miyoruz, ancak şaşırmadığımız da kesin. Şim-
di de, haberdekileri aktarahm. 1989'da Bün-
güş Koyu'nun bir bölümü ve Maden Koyu,
çok yakında 27 Temmuz'da Etibank Koyu di-
ye bilinen Büngüş Koyu'nun geri kalam kira-
landı.
Yine aynı bölgede
Dalaman'a ait Yavansu
Koyu'nun kiraya veril-
mesi için hazırlıklar ta-
mamlanmış.
Gelehm adalara! Zeytin Adası'ndan söz et-
miştik zaten, Tersane Adası'nın bir bölümü
de kiralanmış çoktan! Şimdi de diğer adalann
kiraya verilebüeceği olasıhğı düşünülüyor.
Haydi beyler, yok mu arttıran!
Gördüğünüz gibi, artık Fethiye'de yaşamak
bir ayncahk değil; çünkü ne yazık ki biz bu-
rada yaşayanlar eskiden gidip denize girdiği-
miz, gezdiğimiz, dolaştığımız, anılanmızın ol-
duğu yerlere artık gidemiyoruz! Seni uzaktan
sevmek aşklann en güzeli, şarkısıyla yetiniyo-
ruz yalnızca. Şu sıralarda da, gitti gidiyor dö-
ner mi bilmem, şarkısını söylüyoruz.
îzninizle, Sayın Mefih Cevdet Anday!
"Hele sen bir kriz bitmesin de gör!"
PENCERE
Merhumu İyi Biliriz...
Suudi Arabistan Kralı Fahd sizlere ömür...
Allah rahmet eylesin!..
Camide imam musalla taşına yatırılmış tabutun
başında cemaate sorar:
- Merhumu nasıl bilirsiniz?..
- İyi biliriz!..
•
Merhum geride neler bıraktı?..
Riyad ve Cidde'de 5 milyar dolar değerinde iki
saray..
32 milyar dolar..
Fransız Rivierası'nda bir şato..
Boeing 747 tipi uçak..
Sayısız Cadillac marka araba..
Ispanya'daki Marbella kasabasında250 bin met-
rekarelik alanda yaptırdığı bir saray.
Kral, Marbella'ya son gidişinde 800'e yakın ki-
şi sarayda çalışıyormuş; şoföriere 5000 dolar, te-
mizlikçilere 3000 dolar aylık veriliyormuş; 4 uçak,
600 Mercedes otomobil, 50 limuzin, seçkin ote\-
lerde 300 lüks oda ve ayrıca aylığı 180 bin Euro'luk
villalar kiralanmış..
Kral 100 milyon dolar değerindeki Al Diriyah ya-
tıyla her yıl Fransız kıyılannı dolaşırmış; 1987'de
Monaco kumarhanelerinde 6 milyon dolar kaybe-
derek medyanın gündemine oturmuş..
Ama, imam yine sorsun:
- Merhumu nasıl bilirsiniz?..
- İyi biliriz!..
•
Peki, merhum Kral'ın aile hayatı nasılmış?..
3 kansı ve8 oğlu olduğu "tahmin"ediliyormuş;
kızlardan ses yok..
İmam yine sorsun:
- Merhumu nasıl bilirsiniz?..
- İyi biliriz!..
Peki, böyle bir yaşam Islama yakışır mı?..
Sorunun yanıtını Türkiye'deki Islamcılar versin-
ler...
•
Suudi Arabistan, Kuveyt, Pakistan, vb. Müslü-
man devletlerin arkasında kim var?.. Bu düzenle-
rin güvencesi kim?..
Amerika!..
"Yeşil altın petrol" ile hemhal Müslüman coğ-
rafyasına çizilen ve "Yeşil Kuşak" diye anılan irti-
ca haritasındaki gerici düzenleri Ikinci Dünya Sa-
vaşı'ndan sonra 40 yıl ABD besleyip destekledi..
Bugün ortaya çıkan "Islama terör" işte bu hak-
sız düzende Batı düşmanlığının doğurduğu cana-
vardır..
Kral Fahd, Suudi Arabistan kökenli..
Usame bin Ladin de Suudi Arabistan'dan çık-
tı..
•
Sovyetler yıkılınca küreselleşmeyle biriikte orta-
ya bir tez atılmıştı:
"- Tarihin sonu geldi!.."
O günden bu yana çoğu aydın kişi insanlığın dü-
zenini eleştirmeyi bıraktı; artık bizim yerimize "bor-
sa ve piyasa" düşünüyordu.
Ama, on yıl içinde görüldü ki tarihin sonu gel-
memiş; insanın "Yeni Dünya Düzeni"n'\ "eleştirel
akıl"\a ele alması gerek...
Insanlık Evangelist Bush ile Vahabi Fahd'ın an-
laşmasına terk edildi mi terör ürüyor...
Yine de bu yazıyı imamın sorgulamasıyla
bitiriyorum:
- Merhumu nasıl bilirsiniz?..
- İyi biliriz.
İSTANBUL CUMOK DUYURUSU
34 yaşında genç Miralay Mustafa Kemal'in
Gelibolu Kara Savaşlannın akışını ve tarihin
seyrini değiştıren ANAFARTALAR ZAFERl'nin
90. yıldönümünde GELİBOLU ADD Şubesi'nin düzenlediği
"MUSTAFA KEMAL ANAFARTALAR'DA"
TAMBAĞIMSIZLIKSEMİNERİ
konulu toplantıyı CUMOK olarak destekliyor,
katılıyor ve Marmara bölgesindeki tüm ulusalcılan
katılmaya çağınyoruz.
Katlımcılar
Av. Rıfat Şener, ADD Gelibolu Başkanı
Av. Ertuğrul Kazancı, ADD Genel Başkanı
Dr. Alev Coşkun, Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı
Erol Mütercimler, Araştırmacı-Yazar
Prof. Dr. Ünsal Yavuz, Başkent Üniv. öğr. Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Deniz Tansi, Yeditepe Üniv.Öğr. Gor.
Toplantı Yeri : Gelibolu Atatürk Meslek Usesı
Tarih : 7 Ağustos 2005 Pazar Saat 16.00
lletişim : 0532 281 54 54
0216 368 31 10; 368 34 28 Faks
www.cumok.org
ngöl'ün büyülü ortammda "Keyifli Tatil"
Titreyengöl kıyısında orman içinde
Mavi Bayrak özel plajlı bir rüya
• Eşsiz doğa, temiz sahil
• 6o dönüm alanda 54*0 villa toplam
383 klimalı oda
• Sabah, öğie, akşam açık büfe yiyecekler, yerli alkollü ve alkolsüz içecekler
• Anne-babalara ve çocuklara özgürlük! "ÇOCUK KULUBÖ"
• Diskoveanimasyonlar - - *• • •
• Evcil hayvanlar özel barınakta kabul edilir
• Resepsiyona bildirin Cumhuriyet gazetesi odanızda
• Cumhuriyet ailesinin buluşma noktası
F A M I I T R £ S O t T
Manavgat- Side/Titreyen Göl mevkii
www.magicsevenresort.com
c^Magic
65 yaş Bzerl konuklanmıza, 0
Balavıdftlerine
Rezervasyon Tel: +90(242) 756 96 00 +90 (212) 518 94 31-32
rezervasyon@magicsevenresort.com
rr