17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIZI Mustafa Kemal, Büyük Taarruz'uyapabilmek için halkı, Meclis'i ve orduyu hazırlamakgerektiğine inamyordu Orduyeniden düzenleniyor D Büyük Taarruz öncesi kadınlar, mermi yapımında çalıştılar. ün, 26 Ağustos 1922 savaşını ele almış ve o günleri anlamak için Sakarya'dan Büyük Ta- arruza kadar geçen 11 ayı iyi değerlendirmek gerektığını belırtmıştık. Bugün Sakarya son- rası günlere geçiyoruz. Sakarya Savaşı sonrası asken gücümüzün durumu- nu, Başkomutan Meydan Muharebesı adh yapıtın ya- zan tbrahimArtuçşöyledeğerlendıriyor: "Sakarya Sa- vaşı bitip de Eskişehir-Afyon hatüna çekilen Yunanlıla- nn karsısında Türk ordusu yerini aJdığı sırada, onu gö- renkr az önce bü>ük bir meydan muharebesi kazandı- ğına imkân yok inanamazlardL Çünkü her hali\1e o ka- dar çıplak. o denli >orgun. o derece silahlan eski ve cep- hanesizdi ki! Sanki buraya,Sakarya'nm 100-150 km. uza- ğuıdaki bu çıplak tepetere, ancak kör topal ve surükk- ne sürûklene biriferi tarafindan getirilip bırakdnuş gi- bi perişan bir hali vardı. Ve ordu bu haliyle, bırakınız ciddi bir savaş yapmayı, bu kış ayiannda insan ve ha\ - vanını zor doyurâbiliyordu." (I. Artuç, Başkomutan Meydan Muharebesi. Kastaş Yayınlan 1986, s. 18). 1. Ordu Komutanı AIi îhsan Sabis'ın cephe komutan- lığına verdiği rapor, durumu açık bir şekilde belirtir: "Dün 5'inci Tümen'in bütün biriiklerini teftiş ettim. EN UZUN 14GÜN KURTULUŞA GÎDENYOL (26Ağustos-9 Eylül) Dr. Alev COŞKUN Buükler adeta eDerine çıplak ve kirli bir tüfek veril- miş bir vığm fukara hah'ndedir. Askeri üniformah yüzde beş insana rastiamadun. Kö\1ü kıyafetieri vü- cudannı komyacak bir halde olsa >inc şükredeceğim, fakat yandan fazlası yıruk palasparalar içinde tama- men mevsimin şiddetine maruz ve mahkûmdur. Ka- put, ancak yüzde beş oranında var, ayakkabılann ya- nsı kullanılmayacak durumda, Don. gönılek. pamuk- lu ve çorap gibi bol olması gereken şeylerde bile ihtiya- on yansı karşılanabilmiştir. Tüfeklerin dörtte biri süngüsüzdür. Savaşçılann ancak yüzde onunda mata- ra, çanta, torba, beyük karavana ve siper yapmaya ya- rarfa küçük kazma ve kürek vardır. Askerlerin yan- sında ftşeklik yoktur. Hayvanlann semer ve koşum ta- kunı ihtiyaçlan çok büyüktür. Birçok birliklerde ağır- hk olarak kağnılar vardır. Çadn- bezi. Anka Kuşu ne- vinden ismi işitikn, cismi bttnuneyen bir şe> dir. Su- baylann bir ktsmı bile çadırsızdır. Kıtalan yürüterek önümden geçirdim. Dururken yine bir anlanı ifade edcn bu yığııılar, yürüyüşte bütün kusuıiannı göster- diler. Bugün havanuı iyi obnasına rağmen erlerden açık havada durmaya tahammül edemeyerek titreyen- ler çoktiL." (Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı, Türk Istıklal Harbi; Cilt 7; Alptekın Müdemsoğlu Kurtuluş Savaşı Mati Kaynaldan). Evet ulus yoksul- dur. Ordu zor durumdaydı. Ama bağımsızlık savaşı da kazanılacaktı. Bunun için Atatürk der ki: "Sakar- ya Savaşı'ndan Büyük Meydan Savaşı'na kadar geçen 11 ayda üç alanda haorlık yapmak gerekhordu. 1- Halkı hazniamak. 2- Meclis'i hazırlamak. 3- Ordu- yu hazırlanıak," Bu yazı dizımizde, Atatürk'ün bu üç konudaki çalış- malanna tanık olacağız. Batı devletlerinin Ankara 'yı zora sokmak için Sevr'e benzeyen önerisi Mustafa KemaVin karşı atağıyla etkisizleştirildi Avrupa kendituzağına düştü 1 922 yılının şubat ayında TBMM Hükümetı Dı- şişleri Bakaru YusufKe- mal Tengirşek Paris ve Londra'ya gittı. Yusuf Kemal Bey Avrupa 'da iken büyük dev- letler tarafindan bır banş öne- risi yapıldı. Fransa, aslında TBMM ile Sevr dışında bir an- laşma yapmaya hazır olduğu- nu bildiriyordu. tngiltere ise bır banş konferansı toplanma- dan önce Türkiye ile Yunanis- tan arasında bir ateşkes anlaş- ması yapılması tezını ılen sü- rüyordu. TBMM adına Avrupa'da bu- lunan Dışişleri Bakanı Tengir- şek, Lord Curzon ile Lond- ra'da yaptığı görüşmede, Yu- nanlılar Anadolu'dan çekilme- den banş görüşmelerine başla- manın beklenilen yaran sağ- lamayacağını ileriye sürdü. An- cak Fransa ve diğer Avrupa devletleri, Ingiltere'nin yanın- da yer alarak Türkiye ve Yuna- nistan'a bir nota verdiler ve acele bir ateşkes anlaşması önerdiler. ANKARA'YI ZOR DURUMDA BIRAKMA MADDELERİ 1922 ılkbahannda Avrupa devletlerinin önerdikleri anlaş- ma tasansının esaslan şöyle idi; 1. Türk-Yunan askeri güçle- ri arasında 10 km. enınde boş bir koridor bırakılacak. 2. Öd taraf da ordulannı ye- ni güçlerle takviye etmeyecek- ler. 3. Her iki tarafordulannın şu andaki konum ve durumlan değiştirilmeyecek, bir yerden bir yere asker ve malzeme de- ğişimı olmayacak. 4. Itilaf devletlerinin tayin edeceği askeri komisyonlar bu şartlann uygulanıp uygulan- madığını denetleyecekler. 5. Bu ateşkes banş sağlanın- caya dek 3'er aylık sürelerle uzatılacak? Bu ateşkes teklifinin alındı- ğı gün cephede ordulan denet- lemekte olan Mustafa Kemal hemen Bakanlar Kurulu'nu cepheye yakın Sivrihisar'a da- vet etti. 24-25 Mart 1922 gün- leri, Avrupa devletlerinin bu önerilerine karşı verilecek ya- nıtlann hazırlanması çalışma- lanyla geçtı. Aslında Ankara hükümetini zor durumda bırakmak için In- giltere bir banş taarruzu yapı- yordu. SEVR'İN BİR BENZERI 26 Mart 1922 günü Avrupa devletleri ikinci bir banş öne- risinde daha bulundular. Bu yeni önerilere göre Yunanis- tan Anadolu'yu terk edecek, Trakya'da Tekirdağ Türklere, Kırklareli, Babaeski ve Edirne Yunanlılara kalacak; doğuda bir Ermenistan kurulacak, Bo- ğazlar silahsız bölge olacak. kapitülasyonlar yumuşatılabi- lecekti. Bu öneriler aslında Sevr'in bir başka modehydi. Ama Mec- lis'te, Istanbul'da ve her yerde bır an önce banş ısteyenleri de harekete geçirmıştı. Savaş yapılacaktı da ne ola- caktı? Hazır banş önenleri ya- pılmışken bunun üzerinde du- rulmalı ve bu öneriler gelışti- rilmelıydı. Mustafa Kemal, bu önenlenn bır ruzak olduğunu bılıyordu. Bunun için hükü- metle bırhkte tartışarak bu tu- zağı bozmak için yenı bir öne- ri geliştirdı. Ödün vermeyen ama savaş yanlısı da görünme- yen, ıncelikli önerilerin yer al- dığı bır banş paketi geliştıril- di. 5 Nisan 1922 günü Avrupa ülkelerine, Ankara'nın yeni bir banş taarruzu ile cevap veril- di. KARŞI TAARRUZ Atatürk, Nutuk'ta bu konu- yu şöyle özetliyor: "Ateş kesmeji üke olarakka- bul ettik. Ama temel koşui ola- rakateşkesanlaşmasr\ia biıük- te boşaltma işine (\\ınanhlar- ca) hemen başlanılnıasını çok gerekti gördük Ateşkes anlaş- ması süresinin Anadolu'nun boşalülması süresi gibi dört ay obnasını önerdik ve boşaltma işi bittiğizaman banşla ilgili ön görüşmeler sonuçlanmamış olursa anlaşmanın kendiliğin- den üç ay daha uzamasını ka- bul ettik. Boşaltmanın nasılya- pdacağıkonusunda da önerimiz şu idi: Ateşkes anlaşmasının flk gününden başlayarak, ilk on beş gün içinde Eskişehir-Kü- tah)*a-Afyonkarahisar kesimi ve anlaşma süresi olan dört ay içindetzmir'le birliktedüşman elindeki bütün topraklanmız boşaltılacakür. Ateşkes anlaş- ması\1a ilgili önerflerimiz tti- laf Devlederi'nce kabul ediHr- se, banş önerilerini önceJemek üzere üç hafta içinde delegele- rimizi kararlaşonlacak kente göndermevB hanroktuğumuzu bfldirdik.''"(Nutuk,S. 315) Bu önerilere on gün sonra 15 Nisan 1922'de Avrupa'dan yanıt geldı. Yanıt olumsuzdu. Mustafa Kemal hükümet kanahyla 22 Nisan 1922'de Av- rupa'nın bu son yanıtına yeni bir banş taarruzu ile yanıt ver- di. Atatürk, Söylev'de anlaöyor "Ateşkes anlaşması üzerinde u\uşmaya vanlmasa büe banş görüşmelerini geciktirmenin uygun oiamayacagmıvetzmitte bir konferans toplanmasını önerdik. Bu yazışmalar da sonuçsuz kaldi. Beykoz'da ya da Venedik'te bir konferansm toplanması birçok kez söz konusu oldu. Böylece Avrupa devieikn banş konusunda ken- di hazniadıklan tuzağa düş- tüler. Kesin sonuçlar, bü>ük zafer kazanmcava dekbunlann hiçbiri gerçeldeşmedL'' Başkomutan Mustafa Kemal ve Ismet Paşa cephede savaş planı üzerinde çalışıyoıiar. (25 Ağustos 19: ^ Halk, Ankara'ya malzeme taşıyor. (1922) Tarafların konumu (1 Ağustos 1922) Yunanistan'daiç kargaşa S akarya Savaşf ndan sonra Yunanistan"da iç kargaşa başladı. Tüm Yunanistan Ankara'yı almayı bekler- ken, Yunan Ordusu'nun Sakaıya'da yenilmesi mo- ral bozukluğuna yol açtı. Sakarya'daki kayıplann açıklanması ise halk üzerinde çok kötü etki yaptı. Yunan as- keri birlikleri içinde, Anadolu'da boşu boşuna savaş yapıl- dığını düşünenler ortaya çıkmaya başlamıştı. Ordu, kralcı ve Venızelosçu sürtüşmesı içinde eğitım ve disiplinını yıtır- meye başlıyordu. Politikacılar. akla dayalı önerilere yanaş- mıyorlar, "Büyiik Akdeniz Devieti" ya da "Büyük Yunanis- tan Devieti" düşlerinı gerçekleştirmek ıçın ellenne gelen bu tarihi olanağı kullanmak istiyorlardı. Yunanistan siyasal gücü, bu nedenle ordunun ve halkın mo- ralini yükseltmek için aşağıdakı önlemlen alıyordu. Sakarya Savaşı'ndan sonra Yunan asken güçlen Eskişe- hir-Afyon çizgisine çekildiler ve burada çok güçlü bir savun- ma hattı oluşturdular. Bu cepheyı gözlemlemek ıçuı gezen bir Ingiliz kurmay suba>ı, "Türkler bu mevzileri dört beş ay- da işgal ederlerse bir günde susrurduklannı iddia edebünîer" demiştir. (Selahattın Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, s. 126) • Bu cepheyi güçlendirmek için her türlü gayretı esirge- meyen Yunan yönetimi, Italyanlann kuşattığı Söke ve Ku- şadası'nı ışgal etti. (30 Nisan 1922) • 30 Temmuz 1922'de Izmir ve kuzey bölgesinde lyonya özerk bölgesini ilan ettiler. • Ege yöresınde yaşayan yerli Rumlan silah altına alarak, yerel bırlıkler oluşturuyorlardı. (Genelkurmay H.T.B., Türk Istiklal Harbi, 2. Cilt, 2. Kitap, 1968, s.12.13) • Yunan halkının moralini yükseltmek ve Ankara'ya göz- dağı \ermek için Samsun'u bombaladılar. (7 Haziran 1922) • Anadolu'dakı Yunan ordusunun başına HacıAnesti atan- dı (5 Haziran 1922). Hacı Anesti'nin atanmasıyla Yunan as- keri güçleri, Trakj'a ve Anadolu'da sivil halka karşı daha ka- tı baskı uygulama ve öldürmelere giriştiler. Yunanistan hü- kümeti 29 Temmuz 1922'de Ingıltere"ye bır nota vererek, An- kara hükümetini banşa zorlamak ıçın Istanbul'u işgal etmek zorunda olduklannı bildirdi. îki tümenlik bir askeri gücü Anadolu'dan Istanbul'a taşımak ıçın ginşımlere başladılar. Bütün bu girişimlenn başlıca amaçlan şunlardır: • Yunanistan'daki halkın ve genel olarak ordunun mora- lini yükseltmek, • Baskı altında tutarak Ankara'yı banşa zorlamak. Zaten bu tarihlerde Londra ve Pans'te banş önerileri yapılıyor, An- kara'nın banşı ıstemeyen bir konumda olduğu dünya kamu- oyuna benimserümek isteniyordu. • Büvük Yunanistan de\letini gerçekleştirmek için, elle- nne geçırdiklen tarihi fırsatı kaçırmak ıstemiyorlardı. YONYA DEVLETİNİN İLANI İzmir'de Ankara karşıtlan S akarya'da Yunan işgal güçlerinin ba- şansızlığı ve savaşın sonunda yenik duruma düşmelen, Yunanistan'da dal- galanmalar yarattı. Ordunun morali giderek düşüyordu, Yunanistan'da politik çal- kantılar sürüyordu. Yunanlılar, Sakarya ye- nilgisinden sonra Eskişehır-Afyon çizgisine çekilip buradakı mevzilerinı güçlendirmeye çalıştılar. Hıçbir zaman da Sakarya yenılgisi- nı kabullenmek ıstemedıler, aksıne bu yenıl- gıyı "çıkış mevzilerine zafer içinde dönüş" dı- ye değerlendirmeyi uygun gördüler. (Ş. Tu- ran, Türk Devrim Tarihi, Bılgı, 2. kitap, s. 264) Yunanlılar, ortaya çıkanfirsatlardanda yararlanma yolunu tutuyorlardı. îtalyanlar ge- lışmelere bakarak ciddı bır karar aldılar ve Ege Bölgesi'nde, Nisan 1922'de, Söke ve Ku- şadası'nı boşalttılar, bunun üzenne Yunan as- keri güçleri hemen o bölgeyi işgal etti. Bu arada, Avrupa devletlennın yaptıklan ateşkes ve banş önerilerinden umulan bir sonuç alın- amayınca Yunanhlar, Ankara TBMM hükü- metine bir gözdağı vermek amacıyla sekiz gemilik bir fılo ile Karadeniz'e çıktılar. 7 Ha- ziran 1922'de Samsun önlerine geldiler ve Samsun'u 3 saat süren top ateşine tuttular. Hükümet konağı ve askeri depo dahil evler yandı, yaralanan ve ölenler oldu. IŞBIRLİKÇİLER İŞ BAglNDA Türk yönetimınden kopanlan topraklar tekrar Türklere geri verilemez, ilkesini yaşama ge- çirmek amacıyla tzmir ve yöresini "lyonya" (lonia) adıyla özerk bir statüye bağladılar ve 30 Temmuz 1922'de bu kararlannı uygulama- ya soktular. Bu özerk bölge ılanı sırasında da işbirh'kçiler ve satılmışlar hemen Yunanis- tan' ın yannıda yer aldılar. Anadolu Cemiye- ti adını taşıyan ve kendılerinı Antı-Kemalist olarak tanıtan bu ışbirlikçiler, işgal altındakı Ege'de padişah adına geçici bir hükümet ku- rarak TBMM'ye karşı savaşılmasını istıyor- du. Işte tam bu sırada, 15 Mayıs 1922'de bu demeğe bağh olan kişilerden 76 imzalı bir di- lekçe tngiliz Yüksek Komiserliği'ne verildi. Dilekçe>i, şeyh, tarikatçı kişiler yanında kimi yazarlar da imzaladı. Bu dilekçede "Anka- ra'nuı bir cinayet şebekesi olduğu, Ankara'yı rutan gazetekrin saounış olduğu" belirtiliyor- du. Kemalistlerin Padişah'a isyan etmiş me- lunlar olduğu yazılıyor, Bursa'yı tarafsız ve adaletle yöneten Yunan idaresine teşekkür ediliyordu. Bu ışbirlikçiler, böylece Yunanis- tan'uı ilan etriği tyonya özerk bölgesini de kabul ediyorlardı. Izmir'de Rum, Ermeni, Ya- hudi cemaatleri temsilcilerinin, tzmir Beledi- ye Başkanı Anmet Şükrü, Hisar Camii tma- mı Hoca Sabri'nin imzalannın bulunduğu bır karamame, Ingiliz Başbakanı L. George'a gönderildi. Bu bildiri ile ttilaf Devletleri'ne bölge halkının banş içinde yaşayabilecekleri inandınhnak istenıyordu. (E. Aybars, Türkiye Cumhuriyet Tarihi, Ankara 1995, s.539) SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle