17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ s HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul PB 30 Sinop PB 28 Edırne Kocaelı Çanakka/e Izmır Manısa Aydın Denızh B PB B B B B PB 31 29 32 34 34 36 33 Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y Y PB Y 25 25 26 29 25 28 28 Zonguldak PB 26 Antalya PB 32 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkâri Van HB PB B B B B B B 34 33 38 38 36 37 33 28 Y 24 Oslo Yurdun kuzey, ıç ve do- ğu keamlen parçaiı bulutlu, Baıı Karaaenız n ıç kesım- len Orta ve Doğu Karade- nız, Iç Anadolu'nun kuzey ve doğusu, Doğu Akdeî- nız'ın ıç kesımlen, Doğu Anadolu'nun kuzeyı ıle Af- L o n d r a yon. Uşak ve Kutahya çev- relen sağanak ve gokgurul- tultı sağanak yağışlı geçe- cek Hava sıcaklığı kuzey ve ıç kesımlerde azalacak, dığer yerlerde ocemlı bır değışıklık olayacak DIS MERKEZLER Y 17 Berlın PB 19 Y 18 Stockholm Y 18 Y 21 Amsterdam Y 20 Brüksel Y 20 Parıs PB 22 Bonn PB 18 Münıh PB 24 Budapeşte Madrıd vlyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürıh Y PB Y B B B B PB 23 33 22 25 24 27 32 ?? Şam AÇIK Parçalı bulutlu Sısiı Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmuriu jKartı Sulu kar > Gok gurultulu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada denlerle ertelenemeyeceğini söylüyor. VVashington'ın PKK'ye karşı düşündüğü "su- dstn" önlemleri anlatmak (ve kabul ettirmek) için Ankara'yagönderdiği Dışişleri MüsteşarYardım- cısı Matt Bryza daha açık sözlü. 3 Ekim'de mü- zakerelerin başlaması için AB nezdinde girişim- leri yoğunlaştırdıklannı söylerken, hiç değilse ger- çeği yalanla örtmeye çalışıyor. Bryza, ABD'nin iiyelik müzakerelerinin başla- ması için Ankara'nın Güney Kıbrıs'ı (Kıbrıs Cum- huriyeti'ni) tanımasını öncelikli koşul gören üye ül- keler nezdinde "girişimlerini" özetlerken: "Yunanistan ve AB'deki dostlarımıza müzake- relsrin başlaması için Kıbrıs 'ı ön şart haline geti- rerek adada anlaşma sağlanmasını daha güç ha- le getirecekleri uyansında bulunuyonız" diyor. Bu ifadeyi tercümeye gerek var mı: Adam açık- ça ABD'nin; AB ülkelerine, Yunanistan ve Güney Kıbrıs gibi fanatik yaklaşımları olan ülkelere şöy- le seslendiğini duyuruyor: "Enayiliği bırakın. 3 Ekim'de Türkiye'nin önünü kesmek, başta Kıbns ve diğer kimi konularda Türkiye'den alınması ola- sı ödünlerin önünü kesmek demektir. Kıbns soru- nunun çözümü başta, hemen her konudaki ödün- ler -3 Ekim'de başlayacak müzakerelerin seyrin- de ve tam üyelik formatı içinde- bir bir Türkiye 'den kopanlabilir." Kısacası; ABD ve AB Komisyonu, tanımayı ko- şula dönüştürerek, Türkiye'nin üyeliğine karşı çı- kanlara "Bindiğiniz dalı kesmeyin" çağrısında bu- lunuyor. ••• ABD, bir yandan da PKK konusunda bulduğu kimi formülleri (Amerikalılan askeri bir harekete ra- zı edemeyen veya zoriayamayan) asker-sivil Türk otoritelerine kabul ettirmeye çalışıyor. Ameri- ka'nın gerekçesi; PKK sorunuyla ilgili "sihirli bir düûme yok". Oyleyse yapılacak ne var? Avrupa'daki PKK li- derlerini yakalamak, örgütün mali kaynaklannı ku- rutmak! Pekâlâ ama, ne ölçüde etkili olacağı veya so- nuç verip vermeyeceği bilinmeyen bu önlemlere karşın ABD'nin; halkta şehit törenleriyle büyüyen tepkinin nasıl önlenebiieceğini içeren "sihirli bir formülü" var mı? ABD, buraya gönderdiği ve burada görevli olan elemanlararacılığıyla PKK sorununuçözmek için "elinden geleniyapacağını veyayaptığını" söyle- yerek Amerika karşıtı gelişmeleri önlemeye çalı- şıyor. Ne ölçüde başarı olacak? Halkımız PKK örgü- tünün başına baiyoz gibi inilmesini istiyor ve bek- liyor. Yok örgüt başlannı yakalayacakmış, yok ör- gütün para kaynaklannı kurutacakmış... Raftaki dolmayı yersen! ABD'nin Türkçe bilir maslahatgüzarı Nancy MacEldevvney'e yöneltilen şu soru bu gerçeği yansıtıyor: "ABD; PKK'nin Kuzey Irak'tan temiz- lenmesi konusunda söz veriyor, ancak somut adımlar atılmıyor. Türkiye ne zaman somut adım- lar görecek?" Yanıt mı? Yanıt, öylesine sudan, ancak bu hü- kümetin yutacağı cinsten bir yanıt; "ABD, Türki- ye ile bu konuda dost ve müttefik olarak çalışmak- takarahı" imiş! Bu yanıttan sonra bayan maslahatgüzann bu yanıtına bir başka yanıtla karşılık vermek gerek- miyor mu: Türkiye PKK konusunda uyutma politikası izle- yen ABD'nin somut adımlarını ve sonuçları an- cak... Evet, ancak... balık kavağa çıktığı zaman göre- cek! Bakanlık yanılttı • Baştarafi 1. Sayfada Okullar belirtilen ta- ritate açılacaktır. 2- Açık kontenjan kalması halinde 13 Ey- lül'den sonra yeniden tercih listesi abnacak- tır. Bu iki eylemden hangisinin uygulana- cağı mutlaka şimdiden ilan edilmelidir. Bu arada önemli bir konu da şu: Şu anda açık kontenjanlar ilan edil- di. Önümüzdeki gün- lerde istediği bir özel okulda sırası gelen a- day, kayıtlı olduğu Anadolu Lisesi'nden kaydını alırsa meyda- na getireceği açık, yer- leştirme sırasında dol- durulacak mıdır?" Bir okul yöneticisi, sı- nava giren 29 öğrenci- sinden 27'sinin smavı kazandığım sandıklan- nı, çocuklann büyük se- vinç yaşadığını, ancak 1. yerleştirme sonucun- da öğrencilerden yalnız- ca 7'sinin bir Anadolu Lisesi'ne yerleşebildiği- ni söyledi. Bu okulun yöneticisi şöyle devam etti: "Sayın Bakan'ın şimdi şapkasını önüne koyup düşünmesi ve eski sisteme dönülme- si gerek. Bakanlık in- ternet sitesinde okul- ların geçen yıl en son öğrenciyi kaç puanla aldıklannı açıkladı, a- ma 1. yerieştirme pu- anlan bunlann çok üs- tüne çıktı. Bu puanlar yerine geçen yıl 1. ka- yıtta oluşan taban pu- anlan açıklayabilirler- di. 7 Eylül'de 2. yerleş- tirme sonuçlan açıkla- nacak, 12 Eylül'de okullar açılıyor. Kon- tenjanlar yine boş ka- lırsa ne olacak? Ba- kanlık il bazında kayıt yapmaya kalkarsa ya da diploma notuna gö- re kayıt alırsa davalar açılır. tkisi de haksız- lıklara neden olur." Anadolu liseleri için son şans • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ortaögre- tim Kurumlan Öğrenci Seçme Sınavı (OKS) 2. yerleştirme için başvuru süresı bugün başlıyor. Herhangi bir ortaöğretim kurumunu kazanıp, ka- yıt yaptıran öğrenciler ile kayıt yaptınp, kaydını geri alan öğrenciler 2. yerleştirmeye başvurama- yacaklar. Başvurular 2 Eylül'e kadar sürecek. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki törende duygulu anlar yaşandı Devir teslimde gözyaşları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini Oramiral Yener Karahanoğlu na devre- den Oramiral Özden Örnek "Şimdi 'Ne mutlu ki Türküm' demenin zamanıdır" dedi. Oramiral Karahanoğlu da, Tür- kiye'nin üniter ve ulus devlet yapısı ile anayasa ile belirlen- miş ilkelerini sonuna kadar ko- ruyacaklannı vurguladı. Deniz Kuvvetleri Komutanh- ğı'nda dün gerçekleştirilen tö- rene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başka- nı Bülent Arınç, Başbakan Re- cepTayyip Erdoğan, Milli Sa- vunma Bakanı Vecdi Gönül. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Kuvvet Komutanlan ile çok sayıda davetli katıldı. Oramiral Örnek, törende yaptığı konuşmada, 1962'de Deniz Kuvvetleri'ne katıldığı- nı anınısatarak. o dönemde mü- tevazı denilebilecek deniz gü- cünün bugün geliştiğini söyle- di. Örnek, "Buna karşın, Ulu Önder'in denizciliğiTürk'ün milli hedefi haline getirilme- si idealinden hâlâ uzağız" de- di. Örnek, ulusal birlik ve be- raberlik konulanna da değine- rek şöyle konuştu: "Bahriyeliler Türk Cum- huriyeti'nin ve anayasasının yılmaz bekçileri oldular. Sa- dece askeri görevlerini yap- Oramiral Özden Örnek'in törende yaptığı konuşması sırasında eşi Sevil Örnek (sağda) ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini devralan Oramiral Yener Karahanoğlu'nun eşi Ay- taç Karahanoğlu'nun (solda) gözyaşlarını rutamadıkları görüldü. (Fotoğraf: AA) makla kalmadılar, laik Fıkir- leri ve Atatürk devrim ve il- kelerine bağu davranışlany- la her zaman örnek bir va- tandaş olduklarını tüm top- luma kabul ettirdiler. Bir Bahriyeli olarak son sözle- rimde asker, sivil, tüm deniz- cilere uygun rüzgârlar ve sa- kin denizler diliyorum. Tür- kiye Cumhuriyeti'nin bahtı ve yolu her zaman açık olsun. Zaman 'Ne mutlu ki Türküm' demek zamanıdır." 'Sorumluluğumuz daha da artıyor' Oramiral Karahanoğlu da tö- rende yaptıgı konuşmada. "Türkiye Cumhuriyeti üze- rinde oynanan bitmez tüken- mez oyunların dün olduğu gi- bi bugün de devam etmesi, so- rumluluğumuzu daha da art- tırmaktadır" dedi. Karaha- noğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu şartlarda değiştirile- mez ve vazgeçilemez niteliği bulunan üç görevimiz, Yüce Atatürk'ün mimarı olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devle- ti'nin ülkesi ve milletiyle bö- lünmez bütünlüğüne, üniter ve ulus devlet yapısına ve Cumhuriyetimizin anayasa ile belirlenmiş temel nitelik- lerine yönelik her türlü tehdi- de karşı koymak ve bu nosyo- na sahip personeli yetiştirme- ve devam etmek olacaktır." Oyunlarsahnedençekiliyor Devlet Tiyatrolan 'nda görevden almalar sürerken tiyatro sanatçıları, yaptıkları açıklamada 'Siyasi müdahaleyi kabul etmeyeceğiz 'dediler Külrür Servisi - Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Devlet Tiyatrolan (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin'ı görevden alarak yerine Mine Acar'ı vekâleten görevlendirmesini protesto e- den tiyatro sanatçıları pazartesi günü üç büyük kentte basın açıklaması yapacak.Tepkiler çıg gibi büyürken yeni yönetim ise zaman kaybermeden eski idare- cileri görevden alıp yeni görev- lendirmeler yapıyor. Cücenoğlu ve Nutku görevden alındı Eski idarecilerin istifasını he- men kabul edip yenne yenileri- ni atayan yeni yönetim dün de Edebi Kurul üyeleri Tuncer Cücenoğlu ve Ozdemir Nut- ku'yu görevden aldı. Cücenoğ- lu ve Nutku'nun yerine Dinçer Sümer ve Raik Alnıaçık DT Edebi Kurul üyeleri olarak gö- revlendirildi. Yönetmen-çe\irmen Meh- met Ergen, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'a bir mek- tup yazarak bu yıl Istanbul Dev- let Tiyatrolan'nda oynanmak üzere çevirip yönetmeyi planla- dığı projelerini geri çektiğinı bildirdi. Mehmet Ergen'in Koç'a yazdığı "açık mek- tup"ta; "Bu yıl DevletTiyatro- lan'nda oynanmak üzere çe- virip yönetmeyi planladığım projelerimi, sağlıkh bir ortam oluşana dek donduruyorum" dedi. Ergen mektupta şu ifade- leri kullandı: "Bu tür müdaha- lelerle ülkemizin bu en büyük tiyatro kurumuna büyük bir zarar vermiş oluyorsunuz. Koltuğunuzu; kültürü ve sa- natı seven.Anadolu veTrakya toprağının zenginliğinin bilin- cinde olan, coğrafi konumuy- la anrik çağlardan günümüze tiyatronun atardaman olmuş bu toprakların sanatsal ve kültürel bereketini bilen, ya- şatacak olan ve küçük bürok- rafik oyunlar oynamak yeri- ne, işinin tadını çıkaracak bi- risine devretmek üzere istifa etmenizi, tüm içtenliğimle ve haddime düştüğüne inanarak TDT'DE KİMSE GÖREV KABUL ETMİYOR TRABZON (Cumhuriyet) - Devlet Tiyatro- ları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevden alınması üzerine görevınden istifa eden Trab- zon Devlet Tiyatrosu Müdürü Murat Gök- çer"ın yerine kimin geleceği merak konusu. Gökçer'in yerine atanan Erdoğan Aydemir ai- levı nedenîerle affını ısterken kendisine mü- dürlük önerilen Trabzonlu sanatçı Mehmet Ali Toklu da bu koşul- lar altında görevi kabul erme- yeceğini söyledi. 3 yıldır sürdürdüğü Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü görevinden isti- fa eden Murat Gökçer, Devlet Tiyatrola- n Genel Müdürlüğü'nün özerk bir kuruluş ol- duğunu vurguladı. Gökçer, "Ben ve arkadaş- larınıın istifa sebebi yanlış anlaşılmıştır. Biz- ler genel müdür görevden alındığı için istifa etmedik. Bizim zaten genel müdür tayin et- me gibi bir tasarrufumuz yoktur" dedi. Kimlerin genel müdür olabileceğinin yasada belirlendiğine dikkat çeken Gökçer, şunlan söy- ledi. "Ben genel müdür görevden alındığı için değil, genel müdürlüğe yasaya uygun olma- yan atama yapıldığı için istifa ettim. 35 yülık sanat yaşamının tamamını Devlet Tiyatrola- n'nda geçirmiş bir sanatçı olarak, üzülerek istifamı verdim.Yapılan atamayı etik bulmu- yor ve kabul etmiyorum. Eşyalan- ^ mı topladım. Kadrom Anka- n ^ ra'da, oraya dönüyorum." Trabzon'a ataması yapılan Antalya Devlet Tiyatrosu sanatçısı Erdoğan Aydemir'in de ailevi nedenle- rini gerekçe göstererek affını istediği be- lirtildi. Bunun üzerine genel müdürlükten üst düzey yetkililerin Trabzonlu sanatçı Mehmet Ali Toklu'ya Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdür- lüğü görevini önerdikleri öğrenildi. Ancak Tok- lu'nun da bir süredir devam eden tartışmalar nedeniyle "Bu koşullar altında görevi kabul edemenı" dediği ifade edildi. tavsîye ederim." Kültür ve Turizm Bakanı Atil- la Koç'un sonuçlannı düşünme- den kararlar alıp uyguladığını söyleyen oyun yazan Güngör Dilmen ise "Şimdi de Devlet Tiyatrolan'nı allak bullak et- ti. Bakın, art arda istifalar ge- liyor. Onlann yerini kimler alacak? Bakanın bu zarar zi- yanın altından kalkması im- kânsız. İstifa etmesi ya da gö- revden alınması gerekir" diye konuştu. 'Deli Dumrul' çekildi Oyun Yazarlan Derneği'nin, Uluslararası Tiyatro Enstitü- sü'nün (ITI) böyle günlerde var- lığını göstermesi gerektiğine değinen Dilmen, "Dün Sayın Refik Erduran'a Bakan'ı top- luca protesto etmemiz gerek- tiğini ben de söyledim. Sanı- rım o da aynı düşüncede. Söz- le protesto da yeterli değil. Bu, somut bir eyleme dönüşmeli. Oyun göndermemek gibi. Bu- gün Devlet Tiyatrosu'nda oy- nanmakta olan 'Deli Dumrur oyunumu çektim" dedi. 'Tavır konmalı' Yeni sezona hazırlanıldığı bir dönemde yapılan değişiklik karşısında şaşlanlığa uğradığım dile getiren tiyatro oyuncusu Ayten Gökçer de "Bir genel müdür görevinden alınabilir. Ancak, görevden alınan kişi- nin yerine, tiyatronun da nab- zını yoklayarak daha tecrübe- li, işini daha sağlıklı yürüte- cek biri getirilmelidir. Bir sa- natçı yerine neden dramatur- ji bölümünden bir hanım atandı, bunu anlayamıyoruz. Dramarurjiden sonra sıra vezneye mi gelecek? Inanıyo- rum ki sanatçılar tavrını ko- yacak ve bu düzeni değiştire- cekler. Tavır koymak için geç bUe kabndı" diye düşünceleri- ni açıkladı. Koç'a istifa çağrısı Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Yönetim Kurulu ise bir kınama mesajı yayımlayarak tepki gös- terdi. Yazılı olarak yayımlanan mesaj şöyle:"DevletTiyatrola- n Genel Müdürü Sayın Lemi Bilgin'in bakan tarafından görevden alınmasım esefle karşıladık. Devlet Tiyatrola- n'nın özerk bir sanat kuru- mu olduğunu, bakanlık em- rinde, keyfi kararlann uygu- lanacağı sıradan bir şube mü- dürlüğü olmadığını ilgililere hatırlatmayı görev biliyoruz. Kültür Bakanlığı koltuğunda bulunan Atilla Koç'un, 1933 Almanya'sında değil, 2005 Türkiye'sinde yaşadığımızı unutmamasını diliyor ve ken- disini derhal istifaya davet edlyoruz." TiyatroYazarlan Derneği Yö- netim Kurulu ise "Sanat ku- rumlarındaki özerkliği ve sa- natsal özgürlüğü zedeleyici her türlü siyasi müdahalenin karşısındadır" açıldamasını yaptı. DT çalışanlan pazartesi günü üç büyük kentte yapılacak basın açıklamasının ardından Türki- ye çapmda imza kampanyası başlatacaklannı bildirdi. Hiçbir koşulda siyasi müdahaleyi ka- bul etmeyeceklerinı belirten DT çalışanlan yaptıklan açıklama- da "Hiçbir koşulda Devlet Ti- yatrolan çalışanlan bu siyasi müdahaleyi kabul etmeyecek- ler, yönetim kadrolarının ça- lışanların inisiyatifiyle belir- leneceği bir düzenlemeye geçi- lene kadar dirençlerini sürdü- receklerdir" dediler. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ğini ilan etti. Aynı Bush önceki gün aynen şunu söyledi: "Başkan olduğum sürece Irak'ta kalacağız, sa- vaşacağız..." Tümceyi ters çevirip okuduğumuzda şunu söy- leyebiliriz: Irak'ta ABD'nin işinin çok zor olduğunu, sava- şın yıllarca devam edebileceğini Bush da kabul- leniyor! Bush ve çevresinin savaş çığırtkanlığı öylesine ileri boyutlara çıkmış durumda ki, şahingillerden Savunma Bakanı Donald Rumsfeid bile "yeter- siz" bulunuyor ve bir an önce görevden alınması isteniyor. Bu tablo ABD'nin de Bush yönetiminin kuşat- ması, hatta işgali altında olduğunu gösteriyor! • • • ABD'deki gerilimin artmasının başlıca nedeni I- rak'ta giderek derinleşen bataklık. Anayasa ça- lışmalarının tam bir uzlaşmayla sonuçlanmasının neredeyse olanaksız olduğunu günler öncesin- den aktarmıştık. Zira, taraflann duruşu ortak nok- tanın azlığını da gösteriyordu. Kaldı ki, bir uzlaşmaya varılmış gibi görünse de bunun kalıcı olmayacağını söylemek ileri bir de- ğerlendirme olmaz. Irak'taki aynşma iç savaşın kurumsallaşmaya başladığını gösteriyor. Işgalin başından beri direniş vardı ama, son dönemler- de safların daha da ayrıştığı dikkati çekiyor. Şöy- le bir saflaşmadan söz edilebilir: Irak'ta ABD işgaline evet diyenler ve demeyen- ler! Bu işin sağı solu, Saddam'cısı-lslamcısı, Şiisi- Sünnisi, Kürdü-Arabı yok; işgale evet diyeni ve demeyeni var! Sözünü ertiğimiz ayrışma giderek evrensel bir durumun da yansıması haline gelebilir. Şiilerin kendi içindeki çatışması buna ilginç bir örnek. Iran mayalı, "Kum mezunu" Sistani, işgalden sonra Ingiltere'de beyin ameliyatı oldu. Irak'a döndü ve işgale direnilmemesini istedi. Sadr gru- bu da Kum'a karşı Necef kökenli. Geçen günler- de iki grup yanlıları arasındaki karşılıklı büro bas- madan fotoğraf yırtmaya uzanan gerginlik, aynş- manın da derinleşmesine neden oldu. Anayasa yazılımı Sünnilerin de ABD denetimi- ne girmesinin çok zor olduğunu gösterdi. Ameri- kan yönetimi sık sık Sünnileri uyanyor ve "Bizim- le hareket etmezseniz daha kötü olur" türünden içi boş tehditler savuruyor. Sünnilerin önemli bir dilimi aktif direnişin içinde görünüyor. Türkmenlerse karşılıklı denge arayışı içinde dal- galanıyor. • * • ABD ile birtikte mutlak hareket eden başlıca grup Barzani veTalabani. Ancak iki liderin dışın- da hareket eden Kürt gruplardan da son dönem- de daha sık söz edilir oldu! Barzani ve Talabani'nin bütün geleceklerini ABD'ye bağlaması Irak'ın ortasında ve güneyin- de doğal olarak tepkiyle karşılanıyor. VVashing- ton'da ve Bağdat'ta kapalı kapılar ardında "Gü- neyden kuzeye yine bir baskı olur da Kürtleryine Türkiye sınınnayönelirmi" sorusunun sorulmaya başlandığını duyuyoruz! Bölgedeki hangi ülkede yaşıyor olursa olsun Kürtlerin unutmaması gereken tarihsel bir gerçek var: Işgalci desteğiyle özgür olunmaz! Yabancı kurtarıcıya sanlıp devlet kurulmaz! ankcumCfl cumhuriyet.com.tr Ayvalık Cunda Adası 'Doğulu-Batılı' gerginliği Haber Merkezi - Son günlerde gruplar arasında artan kavga- lann bir yenisi de Ay- valık'taki turistik Ali- bey (Cunda) adasında yaşandı. Doğulu oldu- ğu bildirilen bir grup- la Alibey adalılar ara- sındaki kavgada bir büfe tahrip edilirken, gözaltına alınan 4 kişi savcılık tarafından ser- best bırakıldı. Balıkesir 1 in Ayvalık ilçesine bağlı Alibey adasmda önceki gece Doğu Anadolu köken- lilerin Serkan adlı bir gence omuz attığı id- diasıyla kavga çıktı. Yaklaşık 100 kişinin kanştığı kavgada taş- lar ve sopalar kullam- lırken, polis kavgaya kanşanlan ayırmak için havaya ateş açtı. Polis, Doğu kökenli grubun abluka altına alınması üzerine, bu- radakileri belediye otobüsüne bindirerek korumaya çalıştı. An- cak Alibey adalı oldu- ğu bildirilen kalabalık grup belediye otobü- sünün camlanru kıra- rak 'Kahrolsun P- KK", "Cunda P- KK'ye mezar ola- cak" sloganlan attı. Olaylar polisin çaba- sıyla büyümeden önle- nirken, Doğu Anadolu kökenlilere ait bir bü- fe tahrip edildi. Ayvalık Emniyet Müdürü Ayhan Güci, "İki kişi arasında münferit bir olay. Büyütecek bir şey yok. Taraflar şikâ- yetçi olmayarak ba- nştı" dedi. Kaçan terörist yakaiandı • TRABZON (AA) - Trabzon'un Maçka ilçesinde terör örgütü üyeleriyle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada kaçan Suriye uyruklu terörist ele geçirildi. llçede 21 Ağustos 2005'te terör örgütü mensuplanyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada bir komiser yardımcısı, ikinci çatışmada da iki polis memuru yaralanmıştı. Sabah saatlerindeki operasyonda biri ölü iki terörist yakalanmış, üçüncü terörist ise ilk çahşmanın ardından kaçmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle