Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ
s HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul PB 30 Sinop PB 28
Edırne
Kocaelı
Çanakka/e
Izmır
Manısa
Aydın
Denızh
B
PB
B
B
B
B
PB
31
29
32
34
34
36
33
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
PB
Y
25
25
26
29
25
28
28
Zonguldak PB 26 Antalya PB 32 Kars
Adana
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıırt
Hakkâri
Van
HB
PB
B
B
B
B
B
B
34
33
38
38
36
37
33
28
Y 24
Oslo
Yurdun kuzey, ıç ve do-
ğu keamlen parçaiı bulutlu,
Baıı Karaaenız n ıç kesım-
len Orta ve Doğu Karade-
nız, Iç Anadolu'nun kuzey
ve doğusu, Doğu Akdeî-
nız'ın ıç kesımlen, Doğu
Anadolu'nun kuzeyı ıle Af- L o n d r a
yon. Uşak ve Kutahya çev-
relen sağanak ve gokgurul-
tultı sağanak yağışlı geçe-
cek Hava sıcaklığı kuzey ve
ıç kesımlerde azalacak,
dığer yerlerde ocemlı bır
değışıklık olayacak
DIS MERKEZLER
Y 17 Berlın PB 19
Y 18
Stockholm Y 18
Y 21
Amsterdam Y 20
Brüksel Y 20
Parıs PB 22
Bonn PB 18
Münıh PB 24
Budapeşte
Madrıd
vlyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürıh
Y
PB
Y
B
B
B
B
PB
23
33
22
25
24
27
32
?? Şam
AÇIK Parçalı bulutlu Sısiı Bulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmuriu jKartı Sulu kar > Gok gurultulu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
denlerle ertelenemeyeceğini söylüyor.
VVashington'ın PKK'ye karşı düşündüğü "su-
dstn" önlemleri anlatmak (ve kabul ettirmek) için
Ankara'yagönderdiği Dışişleri MüsteşarYardım-
cısı Matt Bryza daha açık sözlü. 3 Ekim'de mü-
zakerelerin başlaması için AB nezdinde girişim-
leri yoğunlaştırdıklannı söylerken, hiç değilse ger-
çeği yalanla örtmeye çalışıyor.
Bryza, ABD'nin iiyelik müzakerelerinin başla-
ması için Ankara'nın Güney Kıbrıs'ı (Kıbrıs Cum-
huriyeti'ni) tanımasını öncelikli koşul gören üye ül-
keler nezdinde "girişimlerini" özetlerken:
"Yunanistan ve AB'deki dostlarımıza müzake-
relsrin başlaması için Kıbrıs 'ı ön şart haline geti-
rerek adada anlaşma sağlanmasını daha güç ha-
le getirecekleri uyansında bulunuyonız" diyor.
Bu ifadeyi tercümeye gerek var mı: Adam açık-
ça ABD'nin; AB ülkelerine, Yunanistan ve Güney
Kıbrıs gibi fanatik yaklaşımları olan ülkelere şöy-
le seslendiğini duyuruyor: "Enayiliği bırakın. 3
Ekim'de Türkiye'nin önünü kesmek, başta Kıbns
ve diğer kimi konularda Türkiye'den alınması ola-
sı ödünlerin önünü kesmek demektir. Kıbns soru-
nunun çözümü başta, hemen her konudaki ödün-
ler -3 Ekim'de başlayacak müzakerelerin seyrin-
de ve tam üyelik formatı içinde- bir bir Türkiye 'den
kopanlabilir."
Kısacası; ABD ve AB Komisyonu, tanımayı ko-
şula dönüştürerek, Türkiye'nin üyeliğine karşı çı-
kanlara "Bindiğiniz dalı kesmeyin" çağrısında bu-
lunuyor.
•••
ABD, bir yandan da PKK konusunda bulduğu
kimi formülleri (Amerikalılan askeri bir harekete ra-
zı edemeyen veya zoriayamayan) asker-sivil Türk
otoritelerine kabul ettirmeye çalışıyor. Ameri-
ka'nın gerekçesi; PKK sorunuyla ilgili "sihirli bir
düûme yok".
Oyleyse yapılacak ne var? Avrupa'daki PKK li-
derlerini yakalamak, örgütün mali kaynaklannı ku-
rutmak!
Pekâlâ ama, ne ölçüde etkili olacağı veya so-
nuç verip vermeyeceği bilinmeyen bu önlemlere
karşın ABD'nin; halkta şehit törenleriyle büyüyen
tepkinin nasıl önlenebiieceğini içeren "sihirli bir
formülü" var mı?
ABD, buraya gönderdiği ve burada görevli olan
elemanlararacılığıyla PKK sorununuçözmek için
"elinden geleniyapacağını veyayaptığını" söyle-
yerek Amerika karşıtı gelişmeleri önlemeye çalı-
şıyor.
Ne ölçüde başarı olacak? Halkımız PKK örgü-
tünün başına baiyoz gibi inilmesini istiyor ve bek-
liyor. Yok örgüt başlannı yakalayacakmış, yok ör-
gütün para kaynaklannı kurutacakmış... Raftaki
dolmayı yersen!
ABD'nin Türkçe bilir maslahatgüzarı Nancy
MacEldevvney'e yöneltilen şu soru bu gerçeği
yansıtıyor: "ABD; PKK'nin Kuzey Irak'tan temiz-
lenmesi konusunda söz veriyor, ancak somut
adımlar atılmıyor. Türkiye ne zaman somut adım-
lar görecek?"
Yanıt mı? Yanıt, öylesine sudan, ancak bu hü-
kümetin yutacağı cinsten bir yanıt; "ABD, Türki-
ye ile bu konuda dost ve müttefik olarak çalışmak-
takarahı" imiş!
Bu yanıttan sonra bayan maslahatgüzann bu
yanıtına bir başka yanıtla karşılık vermek gerek-
miyor mu:
Türkiye PKK konusunda uyutma politikası izle-
yen ABD'nin somut adımlarını ve sonuçları an-
cak...
Evet, ancak... balık kavağa çıktığı zaman göre-
cek!
Bakanlık
yanılttı
• Baştarafi 1. Sayfada
Okullar belirtilen ta-
ritate açılacaktır.
2- Açık kontenjan
kalması halinde 13 Ey-
lül'den sonra yeniden
tercih listesi abnacak-
tır. Bu iki eylemden
hangisinin uygulana-
cağı mutlaka şimdiden
ilan edilmelidir. Bu
arada önemli bir konu
da şu: Şu anda açık
kontenjanlar ilan edil-
di. Önümüzdeki gün-
lerde istediği bir özel
okulda sırası gelen a-
day, kayıtlı olduğu
Anadolu Lisesi'nden
kaydını alırsa meyda-
na getireceği açık, yer-
leştirme sırasında dol-
durulacak mıdır?"
Bir okul yöneticisi, sı-
nava giren 29 öğrenci-
sinden 27'sinin smavı
kazandığım sandıklan-
nı, çocuklann büyük se-
vinç yaşadığını, ancak
1. yerleştirme sonucun-
da öğrencilerden yalnız-
ca 7'sinin bir Anadolu
Lisesi'ne yerleşebildiği-
ni söyledi. Bu okulun
yöneticisi şöyle devam
etti: "Sayın Bakan'ın
şimdi şapkasını önüne
koyup düşünmesi ve
eski sisteme dönülme-
si gerek. Bakanlık in-
ternet sitesinde okul-
ların geçen yıl en son
öğrenciyi kaç puanla
aldıklannı açıkladı, a-
ma 1. yerieştirme pu-
anlan bunlann çok üs-
tüne çıktı. Bu puanlar
yerine geçen yıl 1. ka-
yıtta oluşan taban pu-
anlan açıklayabilirler-
di. 7 Eylül'de 2. yerleş-
tirme sonuçlan açıkla-
nacak, 12 Eylül'de
okullar açılıyor. Kon-
tenjanlar yine boş ka-
lırsa ne olacak? Ba-
kanlık il bazında kayıt
yapmaya kalkarsa ya
da diploma notuna gö-
re kayıt alırsa davalar
açılır. tkisi de haksız-
lıklara neden olur."
Anadolu liseleri için son şans
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ortaögre-
tim Kurumlan Öğrenci Seçme Sınavı (OKS) 2.
yerleştirme için başvuru süresı bugün başlıyor.
Herhangi bir ortaöğretim kurumunu kazanıp, ka-
yıt yaptıran öğrenciler ile kayıt yaptınp, kaydını
geri alan öğrenciler 2. yerleştirmeye başvurama-
yacaklar. Başvurular 2 Eylül'e kadar sürecek.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki törende duygulu anlar yaşandı
Devir teslimde gözyaşları
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı görevini Oramiral
Yener Karahanoğlu na devre-
den Oramiral Özden Örnek
"Şimdi 'Ne mutlu ki Türküm'
demenin zamanıdır" dedi.
Oramiral Karahanoğlu da, Tür-
kiye'nin üniter ve ulus devlet
yapısı ile anayasa ile belirlen-
miş ilkelerini sonuna kadar ko-
ruyacaklannı vurguladı.
Deniz Kuvvetleri Komutanh-
ğı'nda dün gerçekleştirilen tö-
rene, Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, TBMM Başka-
nı Bülent Arınç, Başbakan Re-
cepTayyip Erdoğan, Milli Sa-
vunma Bakanı Vecdi Gönül.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül
ve Kuvvet Komutanlan ile çok
sayıda davetli katıldı.
Oramiral Örnek, törende
yaptığı konuşmada, 1962'de
Deniz Kuvvetleri'ne katıldığı-
nı anınısatarak. o dönemde mü-
tevazı denilebilecek deniz gü-
cünün bugün geliştiğini söyle-
di. Örnek, "Buna karşın, Ulu
Önder'in denizciliğiTürk'ün
milli hedefi haline getirilme-
si idealinden hâlâ uzağız" de-
di. Örnek, ulusal birlik ve be-
raberlik konulanna da değine-
rek şöyle konuştu:
"Bahriyeliler Türk Cum-
huriyeti'nin ve anayasasının
yılmaz bekçileri oldular. Sa-
dece askeri görevlerini yap-
Oramiral Özden Örnek'in törende yaptığı konuşması sırasında eşi Sevil Örnek (sağda) ile
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini devralan Oramiral Yener Karahanoğlu'nun eşi Ay-
taç Karahanoğlu'nun (solda) gözyaşlarını rutamadıkları görüldü. (Fotoğraf: AA)
makla kalmadılar, laik Fıkir-
leri ve Atatürk devrim ve il-
kelerine bağu davranışlany-
la her zaman örnek bir va-
tandaş olduklarını tüm top-
luma kabul ettirdiler. Bir
Bahriyeli olarak son sözle-
rimde asker, sivil, tüm deniz-
cilere uygun rüzgârlar ve sa-
kin denizler diliyorum. Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin bahtı
ve yolu her zaman açık olsun.
Zaman 'Ne mutlu ki Türküm'
demek zamanıdır."
'Sorumluluğumuz
daha da artıyor'
Oramiral Karahanoğlu da tö-
rende yaptıgı konuşmada.
"Türkiye Cumhuriyeti üze-
rinde oynanan bitmez tüken-
mez oyunların dün olduğu gi-
bi bugün de devam etmesi, so-
rumluluğumuzu daha da art-
tırmaktadır" dedi. Karaha-
noğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu şartlarda değiştirile-
mez ve vazgeçilemez niteliği
bulunan üç görevimiz, Yüce
Atatürk'ün mimarı olduğu
Türkiye Cumhuriyeti Devle-
ti'nin ülkesi ve milletiyle bö-
lünmez bütünlüğüne, üniter
ve ulus devlet yapısına ve
Cumhuriyetimizin anayasa
ile belirlenmiş temel nitelik-
lerine yönelik her türlü tehdi-
de karşı koymak ve bu nosyo-
na sahip personeli yetiştirme-
ve devam etmek olacaktır."
Oyunlarsahnedençekiliyor
Devlet Tiyatrolan 'nda görevden almalar sürerken tiyatro sanatçıları,
yaptıkları açıklamada 'Siyasi müdahaleyi kabul etmeyeceğiz 'dediler
Külrür Servisi - Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın, Devlet
Tiyatrolan (DT) Genel Müdürü
Lemi Bilgin'ı görevden alarak
yerine Mine Acar'ı vekâleten
görevlendirmesini protesto e-
den tiyatro sanatçıları pazartesi
günü üç büyük kentte basın
açıklaması yapacak.Tepkiler çıg
gibi büyürken yeni yönetim ise
zaman kaybermeden eski idare-
cileri görevden alıp yeni görev-
lendirmeler yapıyor.
Cücenoğlu ve Nutku
görevden alındı
Eski idarecilerin istifasını he-
men kabul edip yenne yenileri-
ni atayan yeni yönetim dün de
Edebi Kurul üyeleri Tuncer
Cücenoğlu ve Ozdemir Nut-
ku'yu görevden aldı. Cücenoğ-
lu ve Nutku'nun yerine Dinçer
Sümer ve Raik Alnıaçık DT
Edebi Kurul üyeleri olarak gö-
revlendirildi.
Yönetmen-çe\irmen Meh-
met Ergen, Kültür ve Turizm
Bakanı Atilla Koç'a bir mek-
tup yazarak bu yıl Istanbul Dev-
let Tiyatrolan'nda oynanmak
üzere çevirip yönetmeyi planla-
dığı projelerini geri çektiğinı
bildirdi. Mehmet Ergen'in
Koç'a yazdığı "açık mek-
tup"ta; "Bu yıl DevletTiyatro-
lan'nda oynanmak üzere çe-
virip yönetmeyi planladığım
projelerimi, sağlıkh bir ortam
oluşana dek donduruyorum"
dedi. Ergen mektupta şu ifade-
leri kullandı: "Bu tür müdaha-
lelerle ülkemizin bu en büyük
tiyatro kurumuna büyük bir
zarar vermiş oluyorsunuz.
Koltuğunuzu; kültürü ve sa-
natı seven.Anadolu veTrakya
toprağının zenginliğinin bilin-
cinde olan, coğrafi konumuy-
la anrik çağlardan günümüze
tiyatronun atardaman olmuş
bu toprakların sanatsal ve
kültürel bereketini bilen, ya-
şatacak olan ve küçük bürok-
rafik oyunlar oynamak yeri-
ne, işinin tadını çıkaracak bi-
risine devretmek üzere istifa
etmenizi, tüm içtenliğimle ve
haddime düştüğüne inanarak
TDT'DE KİMSE GÖREV KABUL ETMİYOR
TRABZON (Cumhuriyet) - Devlet Tiyatro-
ları Genel Müdürü Lemi Bilgin'in görevden
alınması üzerine görevınden istifa eden Trab-
zon Devlet Tiyatrosu Müdürü Murat Gök-
çer"ın yerine kimin geleceği merak konusu.
Gökçer'in yerine atanan Erdoğan Aydemir ai-
levı nedenîerle affını ısterken kendisine mü-
dürlük önerilen Trabzonlu sanatçı
Mehmet Ali Toklu da bu koşul-
lar altında görevi kabul erme-
yeceğini söyledi.
3 yıldır sürdürdüğü Trabzon Devlet
Tiyatrosu Müdürlüğü görevinden isti-
fa eden Murat Gökçer, Devlet Tiyatrola-
n Genel Müdürlüğü'nün özerk bir kuruluş ol-
duğunu vurguladı. Gökçer, "Ben ve arkadaş-
larınıın istifa sebebi yanlış anlaşılmıştır. Biz-
ler genel müdür görevden alındığı için istifa
etmedik. Bizim zaten genel müdür tayin et-
me gibi bir tasarrufumuz yoktur" dedi.
Kimlerin genel müdür olabileceğinin yasada
belirlendiğine dikkat çeken Gökçer, şunlan söy-
ledi. "Ben genel müdür görevden alındığı için
değil, genel müdürlüğe yasaya uygun olma-
yan atama yapıldığı için istifa ettim. 35 yülık
sanat yaşamının tamamını Devlet Tiyatrola-
n'nda geçirmiş bir sanatçı olarak, üzülerek
istifamı verdim.Yapılan atamayı etik bulmu-
yor ve kabul etmiyorum. Eşyalan-
^ mı topladım. Kadrom Anka-
n
^ ra'da, oraya dönüyorum."
Trabzon'a ataması yapılan
Antalya Devlet Tiyatrosu sanatçısı
Erdoğan Aydemir'in de ailevi nedenle-
rini gerekçe göstererek affını istediği be-
lirtildi. Bunun üzerine genel müdürlükten üst
düzey yetkililerin Trabzonlu sanatçı Mehmet
Ali Toklu'ya Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdür-
lüğü görevini önerdikleri öğrenildi. Ancak Tok-
lu'nun da bir süredir devam eden tartışmalar
nedeniyle "Bu koşullar altında görevi kabul
edemenı" dediği ifade edildi.
tavsîye ederim."
Kültür ve Turizm Bakanı Atil-
la Koç'un sonuçlannı düşünme-
den kararlar alıp uyguladığını
söyleyen oyun yazan Güngör
Dilmen ise "Şimdi de Devlet
Tiyatrolan'nı allak bullak et-
ti. Bakın, art arda istifalar ge-
liyor. Onlann yerini kimler
alacak? Bakanın bu zarar zi-
yanın altından kalkması im-
kânsız. İstifa etmesi ya da gö-
revden alınması gerekir" diye
konuştu.
'Deli Dumrul' çekildi
Oyun Yazarlan Derneği'nin,
Uluslararası Tiyatro Enstitü-
sü'nün (ITI) böyle günlerde var-
lığını göstermesi gerektiğine
değinen Dilmen, "Dün Sayın
Refik Erduran'a Bakan'ı top-
luca protesto etmemiz gerek-
tiğini ben de söyledim. Sanı-
rım o da aynı düşüncede. Söz-
le protesto da yeterli değil. Bu,
somut bir eyleme dönüşmeli.
Oyun göndermemek gibi. Bu-
gün Devlet Tiyatrosu'nda oy-
nanmakta olan 'Deli Dumrur
oyunumu çektim" dedi.
'Tavır konmalı'
Yeni sezona hazırlanıldığı bir
dönemde yapılan değişiklik
karşısında şaşlanlığa uğradığım
dile getiren tiyatro oyuncusu
Ayten Gökçer de "Bir genel
müdür görevinden alınabilir.
Ancak, görevden alınan kişi-
nin yerine, tiyatronun da nab-
zını yoklayarak daha tecrübe-
li, işini daha sağlıklı yürüte-
cek biri getirilmelidir. Bir sa-
natçı yerine neden dramatur-
ji bölümünden bir hanım
atandı, bunu anlayamıyoruz.
Dramarurjiden sonra sıra
vezneye mi gelecek? Inanıyo-
rum ki sanatçılar tavrını ko-
yacak ve bu düzeni değiştire-
cekler. Tavır koymak için geç
bUe kabndı" diye düşünceleri-
ni açıkladı.
Koç'a istifa çağrısı
Tiyatro Eleştirmenleri Birliği
Yönetim Kurulu ise bir kınama
mesajı yayımlayarak tepki gös-
terdi. Yazılı olarak yayımlanan
mesaj şöyle:"DevletTiyatrola-
n Genel Müdürü Sayın Lemi
Bilgin'in bakan tarafından
görevden alınmasım esefle
karşıladık. Devlet Tiyatrola-
n'nın özerk bir sanat kuru-
mu olduğunu, bakanlık em-
rinde, keyfi kararlann uygu-
lanacağı sıradan bir şube mü-
dürlüğü olmadığını ilgililere
hatırlatmayı görev biliyoruz.
Kültür Bakanlığı koltuğunda
bulunan Atilla Koç'un, 1933
Almanya'sında değil, 2005
Türkiye'sinde yaşadığımızı
unutmamasını diliyor ve ken-
disini derhal istifaya davet
edlyoruz."
TiyatroYazarlan Derneği Yö-
netim Kurulu ise "Sanat ku-
rumlarındaki özerkliği ve sa-
natsal özgürlüğü zedeleyici
her türlü siyasi müdahalenin
karşısındadır" açıldamasını
yaptı.
DT çalışanlan pazartesi günü
üç büyük kentte yapılacak basın
açıklamasının ardından Türki-
ye çapmda imza kampanyası
başlatacaklannı bildirdi. Hiçbir
koşulda siyasi müdahaleyi ka-
bul etmeyeceklerinı belirten DT
çalışanlan yaptıklan açıklama-
da "Hiçbir koşulda Devlet Ti-
yatrolan çalışanlan bu siyasi
müdahaleyi kabul etmeyecek-
ler, yönetim kadrolarının ça-
lışanların inisiyatifiyle belir-
leneceği bir düzenlemeye geçi-
lene kadar dirençlerini sürdü-
receklerdir" dediler.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
ğini ilan etti. Aynı Bush önceki gün aynen şunu
söyledi:
"Başkan olduğum sürece Irak'ta kalacağız, sa-
vaşacağız..."
Tümceyi ters çevirip okuduğumuzda şunu söy-
leyebiliriz:
Irak'ta ABD'nin işinin çok zor olduğunu, sava-
şın yıllarca devam edebileceğini Bush da kabul-
leniyor!
Bush ve çevresinin savaş çığırtkanlığı öylesine
ileri boyutlara çıkmış durumda ki, şahingillerden
Savunma Bakanı Donald Rumsfeid bile "yeter-
siz" bulunuyor ve bir an önce görevden alınması
isteniyor.
Bu tablo ABD'nin de Bush yönetiminin kuşat-
ması, hatta işgali altında olduğunu gösteriyor!
• • •
ABD'deki gerilimin artmasının başlıca nedeni I-
rak'ta giderek derinleşen bataklık. Anayasa ça-
lışmalarının tam bir uzlaşmayla sonuçlanmasının
neredeyse olanaksız olduğunu günler öncesin-
den aktarmıştık. Zira, taraflann duruşu ortak nok-
tanın azlığını da gösteriyordu.
Kaldı ki, bir uzlaşmaya varılmış gibi görünse de
bunun kalıcı olmayacağını söylemek ileri bir de-
ğerlendirme olmaz. Irak'taki aynşma iç savaşın
kurumsallaşmaya başladığını gösteriyor. Işgalin
başından beri direniş vardı ama, son dönemler-
de safların daha da ayrıştığı dikkati çekiyor. Şöy-
le bir saflaşmadan söz edilebilir:
Irak'ta ABD işgaline evet diyenler ve demeyen-
ler!
Bu işin sağı solu, Saddam'cısı-lslamcısı, Şiisi-
Sünnisi, Kürdü-Arabı yok; işgale evet diyeni ve
demeyeni var!
Sözünü ertiğimiz ayrışma giderek evrensel bir
durumun da yansıması haline gelebilir. Şiilerin
kendi içindeki çatışması buna ilginç bir örnek.
Iran mayalı, "Kum mezunu" Sistani, işgalden
sonra Ingiltere'de beyin ameliyatı oldu. Irak'a
döndü ve işgale direnilmemesini istedi. Sadr gru-
bu da Kum'a karşı Necef kökenli. Geçen günler-
de iki grup yanlıları arasındaki karşılıklı büro bas-
madan fotoğraf yırtmaya uzanan gerginlik, aynş-
manın da derinleşmesine neden oldu.
Anayasa yazılımı Sünnilerin de ABD denetimi-
ne girmesinin çok zor olduğunu gösterdi. Ameri-
kan yönetimi sık sık Sünnileri uyanyor ve "Bizim-
le hareket etmezseniz daha kötü olur" türünden
içi boş tehditler savuruyor. Sünnilerin önemli bir
dilimi aktif direnişin içinde görünüyor.
Türkmenlerse karşılıklı denge arayışı içinde dal-
galanıyor.
• * •
ABD ile birtikte mutlak hareket eden başlıca
grup Barzani veTalabani. Ancak iki liderin dışın-
da hareket eden Kürt gruplardan da son dönem-
de daha sık söz edilir oldu!
Barzani ve Talabani'nin bütün geleceklerini
ABD'ye bağlaması Irak'ın ortasında ve güneyin-
de doğal olarak tepkiyle karşılanıyor. VVashing-
ton'da ve Bağdat'ta kapalı kapılar ardında "Gü-
neyden kuzeye yine bir baskı olur da Kürtleryine
Türkiye sınınnayönelirmi" sorusunun sorulmaya
başlandığını duyuyoruz!
Bölgedeki hangi ülkede yaşıyor olursa olsun
Kürtlerin unutmaması gereken tarihsel bir gerçek
var:
Işgalci desteğiyle özgür olunmaz!
Yabancı kurtarıcıya sanlıp devlet kurulmaz!
ankcumCfl cumhuriyet.com.tr
Ayvalık Cunda Adası
'Doğulu-Batılı'
gerginliği
Haber Merkezi -
Son günlerde gruplar
arasında artan kavga-
lann bir yenisi de Ay-
valık'taki turistik Ali-
bey (Cunda) adasında
yaşandı. Doğulu oldu-
ğu bildirilen bir grup-
la Alibey adalılar ara-
sındaki kavgada bir
büfe tahrip edilirken,
gözaltına alınan 4 kişi
savcılık tarafından ser-
best bırakıldı.
Balıkesir
1
in Ayvalık
ilçesine bağlı Alibey
adasmda önceki gece
Doğu Anadolu köken-
lilerin Serkan adlı bir
gence omuz attığı id-
diasıyla kavga çıktı.
Yaklaşık 100 kişinin
kanştığı kavgada taş-
lar ve sopalar kullam-
lırken, polis kavgaya
kanşanlan ayırmak
için havaya ateş açtı.
Polis, Doğu kökenli
grubun abluka altına
alınması üzerine, bu-
radakileri belediye
otobüsüne bindirerek
korumaya çalıştı. An-
cak Alibey adalı oldu-
ğu bildirilen kalabalık
grup belediye otobü-
sünün camlanru kıra-
rak 'Kahrolsun P-
KK", "Cunda P-
KK'ye mezar ola-
cak" sloganlan attı.
Olaylar polisin çaba-
sıyla büyümeden önle-
nirken, Doğu Anadolu
kökenlilere ait bir bü-
fe tahrip edildi.
Ayvalık Emniyet
Müdürü Ayhan Güci,
"İki kişi arasında
münferit bir olay.
Büyütecek bir şey
yok. Taraflar şikâ-
yetçi olmayarak ba-
nştı" dedi.
Kaçan terörist yakaiandı
• TRABZON (AA) - Trabzon'un Maçka
ilçesinde terör örgütü üyeleriyle güvenlik güçleri
arasında çıkan çatışmada kaçan Suriye uyruklu
terörist ele geçirildi. llçede 21 Ağustos 2005'te
terör örgütü mensuplanyla güvenlik güçleri
arasında çıkan çatışmada bir komiser yardımcısı,
ikinci çatışmada da iki polis memuru
yaralanmıştı. Sabah saatlerindeki operasyonda
biri ölü iki terörist yakalanmış, üçüncü terörist
ise ilk çahşmanın ardından kaçmıştı.