Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S^YFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2005 CUMARTESİ
HABERLER
Genelkurmay Başkanı Özkök, 'Meyvenin içi çürümeye başlarsa durdurmak zordur' dedi ı CUMARTESİ
'Çözüm anayasayabağblık'.ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
Genelkurmay Başkaıu Orgeneral Hil-
mi Özkök, küreselleşmenin oluınsuz et-
Idlerinintoplumungeleceğine olan gü-
verıini sarsıcı sonuçlar doğurduğunu be-
lirterek •'Toplumsal güveni arttıracak
ve istikran kalıcı hale getirecek çözü-
mün. anayasanın 'değıştınlemeyecek
hükümlen" olarak sayılan maddeleri-
ne süa sıkıya bağhhktan geçtiğiae inan-
maktayız" dedi. Orgeneral Özkök, bu
nitelıklerde oluşabilecek en küçük aşın-
manın sonucunun, "dışı sağiarn görü-
nen bir meyvenin için için çürümesine
benzCTeceğmi" kaydetti.
Özkök, 30 Ağustos Zafer Bayramı
nedenıyle yayımladığı mesajda zafe-
rin ardından geçen 83 yıl boyunca uJus
olarak "çok zor ve çalkanûlarla dohT
bir süreçten geçildiğini ancak lcarşıla-
şılan sorunlann her defasında başany-
la aşıldığını belirtti.
Türkiye'nin içinde bıüunduğ^u coğ-
rafyada çeşitli iç ve dış sorunlarla kar-
şı karşıya olduğuna dikkat çeken Öz-
kök, "Ancak, bu durum hiçbirimize
EZER'DEN UYARI
'Cumhuriyet
ödünsüz
olarak
yaşatûmah
y
• Cumhurbaşkanı Sezer,
30 Ağustos Zaferi'nin,
bağımsızlık inancının,
özverinin zaferi; ulusal
birliğin doruğa çıktığı
tarihsel bir dönüm noktası
olduğunu belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer mesajında. "30 Ağustos Zafe-
ri'nin, bağımsızlık inancının, özveri-
nin zaferi; ulusal birliğin doruğa
çıküğı tarihsel bir dönüm noktası ol-
duğunu" vurguladı. Sezer. "Başımı-
n her dönemde dik rutabilmek için
cumhuriyetimizi ödünsüzce yaşat-
tnah, Atatürk ilke ve devrimlerine
sahip çıkmah, genç kuşaklann tari-
hinıizi iyi öğrenmelerini ve Atatürk-
çü düşünceyi özûmsemelerini sağla-
mah>Tz" dedi. Bağunsızlık Sava-
şı'nın sonucunu dünyaya duyuran
30 Ağustos Zaferi'nin, yeni Türk
devletinin doğuşunu da müjdeledi-
ğini belirten Sezer, şunlan kaydetti:
"Savaş alamnda ulaşılan Büyük Za-
fer'in ardından kurulan laik ve de-
mokratik Türkiye Cumhuriyeti,
Atatûrk ilke ve devrimlerinin yol
göstericiliğinde getişimini sürdüren,
evrensel değerieri benimseyen, bire-
yi yücelten, her zaman banşçı khno-
ğhle öne çıkan bir devlet olarak çağ-
daş dünyadaki yerini almışür."
Ebedlvete kadar hür'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
"Türk milleti, büyük önder Ata-
türk'ün gösterdiği yolda ebediyete
dek bu topraklarda hür yaşamaya
devam edecektir* dedi. Türk ordu-
sunun millete vurulmak istenen
"esaret zmcirini" her defasmda kır-
dığını ve vatanı yok etmek isteyen-
lerin oyunlannı savaş meydanlann-
da bozduğunu belirten Erdoğan,
"Bin yddır Anadolu topraklannı
kendüıe yurt edinen aziz Türk mil-
leti, bu topraklarda hürriyerinden
asla taviz vermeden huzur ve banş
içinde yaşama mücadelesini eşsiz za-
ferierie taçlandırarak sürdürmüş-
tür" dedi. DSP Genel Başkanı Zeki
Sezer de, yayımladığı mesajda,
Türklüğün ve Türk yurdu Anado-
lu'nun kaderinde ağustos ayının
özel bir önemi bulunduğunu belirt-
ti. Sezer, "Bu kuthı zaferie, atalan-
mızın ebedi yurt tuttuklan bu top-
raklar işgalcüerden temizJenmiş;
bağımsızlık savaşımız, dünyaya ör-
nek olacak bir parlakhkla sonuçlan-
nuşür. Türk uhısunun varbğını, gü-
cünü ve büyüklüğünü tünı dünyaya
kabul ettiren bu zafer, ayıu zamanda
çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluşuna kapı açnuşnr'' dedi. Ül-
ke olarak bugün karşı karşıya bulu-
nulan sorunlann yalnızca ulusun çı-
karlarının kararlılıkla korunmasıy-
la, onurlu bir çaba ile çözülebilece-
ğini vurgulayan Sezer, buna karşm
AKP hükümetinin "ödün vermeyi
üke sayan" politika ve uygulamala-
nnın derin üzüntü ve endışe kayna-
ğı olduğunu kaydetti.
• Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, tek yol gösterici unsurun 'Atatürkçü
Düşünce Sistemi' olduğunu belirterek "Bu özelliğiyle Atatürkçü Düşünce Sistemi, genç
nesiller için gelecekte de rehber olmaya devam edecektir" dedi. Özkök, Türkiye'nin
bugün karşı karşıya olduğu en büyük tehlikelerden birinin "içeriden ve dışandan maksatlı
olarak yapılan menfi psikolojik harekât uygulamalan" olduğunu vurguladı.
karmaşık ve çözümsüz görünmemeü-
dir. Karşı karşıya kaldığunızproMem-
leri içinden çıkihnaz ve çözümsüz ola-
rak görenlere 83 yıl öncesini bir kezda-
ha okumalaruu ogünkü halveşardar-
la günümüzdekileri karşılaşarmalan-
nı ve ulaşılan başarunn itici gücünü
keşfetmelerini öneririm. Bu onlara öz-
güven ve cesaret verecektir" dedi.
Psikolojik saldırılar
Türkiye'nin bugün karşı karşıya ol-
duğu en büyük tehlikelerden birinin
de "içeriden ve dışandan maksatiı ola-
rakyapılan menfi psikolojik harekâtuy-
gulamalan" olduğunu vurgulayan Öz-
kök, benzer uygulamalann 83 yıl ön-
ce de olduğunu anımsatn. Özkök, "An-
cak, 83 yıl önceki kadro, ülkü büüğini
sağiayıp farkhhklan bir yana koyarak
mükemmel bir ekip çahşması sergile-
yerek ve doğru hedefe kilitlenerek bu
psikolojik saldınlan tümüyle etkisiz
kümışü" dedi. Atatürk'ün." "Bir mil-
letin ki siyasi terbhesinde. sosyal terbi-
yesinde, vatan sevgisinde noksan var-
inr, öyle bir millet, egemenliğini lüzu-
mu derecede kuvvede elinde tutamaz"
sözünün gelecek nesillere ışık tutma-
sı gerektiğini belirten Özkök, Türk
Kurtuluş Savaşı'nın diğer uluslara da
öraek olduğunu kaydetti.
Küreselleşmenin olumsuz etkilerinin,
toplumun geleceklerine olan güveni-
ni sarsıcı sonuçlar doğurduğunu anım-
satan Özkök, toplumsal güveni arttı-
racak ve istikran kalıcı hale genrecek
çözümün, anayasanın "değiştirileme-
yecekhükümleri" olarak sayılan mad-
delerine sıkı sıkıya bağlılıktan geçti-
ğini vurguladı. Özkök, bu niteliklerde
oluşabilecek en küçük bir aşınmanın
sonucunun, dışı sağlam görünen bir
meyvenin için için çürümesine ben-
zeyeceğine dikkat çektı. Özkök. "Unut-
mayuuz kLiçteçüriime başlayıncadur-
durmak çok zordur" dedi.
Mesajında, Atatürkçü Düşünce Sis-
temi'ne de vurgu yapan Özkök, "Ata-
türkçü Düşünce Sistemi kendi içinde sü-
rekü bir dinamizm içermektedir. Bu-
nun anlamı, kendi içine kapanmadan
geüşmeleri sürekfi izkmek,değerlendir-
mek ve bunları akıl süzgecinden geçir-
mek, geUşüne ve değişime ayak uydur-
makür. Bu anlayış, dogmalardan uzak
Büyük Taarruz'un 83. yıktönümünde binlerce yurttaş Atatürk'ün hücum emrini verdiği Kocatepe'ye akın etti.
Binlerve kişi, taamtz emrinin verildiğisaat 03.00 'te meşaleleryaktı
Kocatepe'de buluşma
TARKANTEMUR
AFYONVKOCATEPE-Şişli Beledıye Başkanı Mus-
tafa Sangültarafindan düzenlenen organizasyonla, Ana-
dolu'nun düşman işgalinden kurtuluşunun 83. yıldönü-
münde binlerce yurttaş. Büyük Taarruz'un başladığı
Afyon Kocatepe'de bir araya geldi. Kocatepe'yı meşa-
lelerle aydınlattp Türk bayraklanyla renklendiren yurt-
taşlar, Büyük Önder Atatürk'ün 83 yıl önce Büyük Ta-
arruz emrini verdiği yerde bulunmanın gururunu yaşa-
dılar.
Büyük Taarruz'un 83. yıldönümü nedenıyle binler-
ce yurttaş Kocatepe'ye akın etti. Önceki yıl, 23 Nisan'da
ilçedeki 12 bin 500 yurttaşı Anıtkabir'e taşıyan Şişli Be-
lediyesı, bu kez de Ulusal Kurtuluş Savaşımızın kesin
zaferie sonuçlandığı Büyük Taarruz'un başladığı gün
olan 26 Ağustos'ta, binlerce kişinin katılnnıyla Koca-
tepe'de bir araya geldi. Istanbul'dan 113 otobüsle Ko-
catepe'ye getirilen binlerce kişi, taarruz emrinin veril-
diği saat olan 03.00'te meşaleler yakarak Atarürk hey-
keline karanfiller bıraktılar. Törene eşi Aylin Sangül ile
katılan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül'e yurt-
taşlaryoğun sevgi gösterisinde bulundu. Belediyenin da-
ğıttığı Kuvayi Milliye kalpaklannı takan ve Türk bay-
raklannı salîayan kalabalık sık sık "Başbakan Sangül"
sloganı attı. Genç-yaşh, kadın-erkek binlerce kişinin
katıldığı törende konuşan Sangül, Atarürk ve silah ar-
kadaşlannın 83 yıl önce bir ulusun tüm sorumluluğu-
nu yüklenerek Büyük Taarruz'u başlattıklannı belirtti.
Sangül, "Atatürk'ü ve bu alanda kefensiz >atan binler-
ce askeri saygıyla anıyoruz. Bu topraklar üzerinde veri-
len müeadele. a>ıu geleceği payiaşan insanlann yüksek
bir bilinç ve ahlakla omuz omuza verdiği, örneği göriil-
memiş. onur ve insanhk mücadelesidir. Bugün, dünya
coğrafvasuıda yeri olan bir Türkiye varsa bunu o müca-
deleye borçhıyuz" dıye konuştu. Mustafa Kemal Ata-
rürk ve arkadaşlannın canlan pahasına ortaya koyduğu
değerieri, en yüksekte rutmanın çok önemli bir görev
olduğunu vurgulayan Sangül, "Onun emanet ettiği \a-
tanı, bayrağı, laik ve demokratik cumhuriyetin ilkeleri-
nl demokratik kurumlannı ve partiyi korumak kolla-
mak dunımundayız, Bunu \ apma> a kararlnız. Bura>a
ulusal bütünlüğe, toprağuıa, bayrağuıa, inancına sahip
çıkan bir tophım olduğumuzu gostermeye geldik" dedi.
Ulusal birliîc ve bağımsızlık açısından 83 yıl önce Ko-
catepe'deki Kuvayi Milliye ruhuna bugün daha fazla ih-
riyaç duyulduğunu \-urgulayan Sangül şöyle konuştu:
"O gün Kocatepe'deTürk'üyle, Kürt'üyle, Lazrvla, Çer-
keziyle, Alevisryle, Sünnisiyieyanyana, omuzomuza na-
sıl savaşoysak,bugün deaynı anlayışla hareket etmekzo-
rundayız. Iştebugün, kazanılan Anadolu toprağunn de-
ğerini m anlayarak, ulusal bağmısızhğın \e ulusal bir-
liktehğin değerini kavrayarak, ona her zamankinden
daha çok sahip çıkmanın gerekhüğini bir kez daha tüm
Türkiye'ye haykmnak için buradayız."
Sehlt ve oazl yakınları da katıldı
Sangül, konuşmasının sonunda kalabalıkla birlikte
Atatürk ilke ve devrimlerini koruyacağına ant içri. Tören
kapsamında 26-30 Ağustos arasında devam eden Baş-
kumandanlıkMeydan Muharebesi'ni anlatan belgeselin
gösterimi gerçekleştirildi. 1.5 saat süren törene, babası
Rıfat Gülbaba'yı Kocatepe'de şehit veren 82 yaşındaki
Zeüha Sağsöz ile aynı savasta babası gazi olan 70 yaşın-
daki Yüksel Sofuoğlu da katıldı.
bflimsel bir yaklaşunı ifade etmekte-
dir. Bu özelliğiyle Atatürkçü Düşünce
Sistemi, genç nesiller için gelecekte de
rehberohnaya devam edecektir" dedi.
Türkiye'nin içinde bulunduğu sü-
eçte, ulus olarak sahip olduğu avantaj-
lan iyi kullanarak yakaladığı dinamiz-
mi ve özgüveni sürdürmek zorunda
olduğunu belirten Özkök, şunlan kay-
detti: "Arükkendimiziokluğumuzdan
aşağıda görme ahşkanhğumzı terk et-
mehyiz. Bu bağiamda, ulusu sürekh' di-
namik tutan, geri kabnışhktan kurta-
ran ve bölgesinde çok farkh bir konu-
ma taşnan ana itici güç, Atatürk tara-
findan uhısa >erilen çağdaş medeniyet-
ler seviyesine ulaşma \izyonudur. Ata-
türkbuvizyonu, uhısa bflinçHoiarakver-
miştir. Atarürk, geri kalnuşhğm, mad-
di ve manevi çöküntünün içinden çekip
çıkardığı ulus için geriye dönüşü olma-
yacakyegâneistikametin çağdaş mede-
niyet olduğunu düşünmüştür. Bu viz-
yon sayesindedir ki Türkulusu, karan-
hk cerevanlann etkisinden srvnlarak
bugünlere ulaşabünuştir."
ALAZGİRT
'Dünya
tarihine
damgasını
vuran zafer'
AIVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer.
Malazgirt Zaferi'nin, tüm ulus için
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu-
na uzanan sürecin başlangKi olduğu-
nu" belirtti. Cumhurbaşkanlığı Basın
Merkezi'nden yapılan açıklamaya
göre, Sezer, Malazgirt Zaferi'nin yıl-
dönümü nedeniyle bir mesaj yayım-
ladı. Sezer, mesajında şunlan kaydet-
ti: "Uhısumuz tarihi boyunca, ordu-
muda bütünkşerek unutuhnaz zafer-
ler kazanmış, inandığı değerlerden
ödün \ermeyen kararlı tutumuyla
dümada kendisine her zaman sayguı
yer edinmiştir. Bu zaferlerden biri
olan Malazgirt Zaferi, askeri ve siya-
sal sonuçlanyla Türk ve dünya tarihi-
ne damgasını vurmuştur. Tarihin ala-
şını değiştiren, dünyada yanla uyandı-
ran Malazgirt Zaferi, Anadolu'nun
Türklerin egemenüğine girmesinin
yolunu açmışür. Malazgirt Zaferi,
uhısumuz için Türkiye Cumhuriye-
ti'nin kuruluşuna uzanan sürecin baş-
langıcı olmuşrur."
Zaferin ardından geçen zaman dili-
minde Anadolu'yu yurt edinen Türk
ulusunun zengın kültürüyle evTensel
uygarlığın gelişimine katkıda bulun-
duğunu, adalet, dostluk, banş ve hoş-
görü gibi değerlerin dünyada yerleş-
mesine öncülük ettiğini belirten Se-
zer, şöyle devam etti: "Tarih biünci-
mizi canlı rutarak atalanmızın bedel
ödeyerek \nrt yapüklan bu güzel top-
rakİan komyacak, hep ileriye baka-
rak geüşmemizi sürdüreceğiz. Ulusal
değerierimize gönülden bağhhkla he-
deflerimizi gerçekleştirecek, aydmnk
geleceğe yürüyeceğiz''
'Anadolu yurdumuz oldu'
Başbakan Recep Tayvip Erdoğan,
mesajında, Malazgirt Zaferi'nin, yan-
sımalanyla dünya tarihinin seyrini
değiştiren önemli bir dönüm noktası
özelliği taşıdığını \oirguladi. Erdo-
ğan, şunlan kaydetti: "Tarihimizde
yeni bir dönemin başlangıcı olan Ma-
lazgirt Zaferi ile ebedi Türk vatanı
hahne gelen, büyük medeniyetlerin
kesişme noktası Anadolu topraklan,
tüm bereketiyle bizleri kucaklayarak
ana yurdumuz olmuştur."
BaykaPın ^zafer' armağara
CHP lideri, milletvekilleri ve parti meclisi üyelerine Turgut Özakman'ın
Kurtuluş Savaşı'nı anlattığı 'Şu Çılgın Türkler' romanını hediye etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP lideri Deniz Baykal.
milletvekilleri ve parti meclisi
üyelerine anlamlı bir armağan verdi.
lurgut Ozakman'm muhteşem zaferie
sonuçlanan Türk Kurtuluş Savaşı'nı
anlattığı "Şu Çılgın Türkler" adlı
romanı, Baykal'm kartı ile
milletvekilleri ve PM üyelerine
ıletildı. CHP lideri Baykal, "ŞuÇılgm
Türkler"i bir süre önce partisinin
MYK üyelerine "muüaka
okumalarmı" tavsiye etmişti. Sakarya
Savaşı'ndan başlayıp 9 Eylül'de
Izmir'in geri aluımasıyla sona eren
Kurtuluş Savaşf nın gerçek belgelere
dayanarak roman dilinde kurgulandığı
romam okuyup çok beğenen Baykal,
Zafer Haftasf nı fırsat bildi. CHP
Genel Merkezi tarafından alınan 200
dolaymdaki roman, Baykal'ın "en iyi
dileklerimle" notunun yer aldığı
kartıyla birlikte milletvekilleri ve PM
üyelerine gönderildi.
CHP'li Çankaya Belediye Başkam
Muzaffer Eryılmaz da Lozan
Antlaşması'nm yıldönümü nedeniyle
düzenlenen panelde 1000 adet romam
yurttaşlara ücretsiz olarak dağıtmıştı.
Genelkurmay Başkanlığı da bir süre
önce romanın TSK mensuplan
tarafından okunması için "tavsiye
emri" çıkarmıştı.
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Doğubayazıt'tan
İzlenimler (2)
Doğu'nun, Güneydoğu'nun bambaşka bir bü-
yüsü olduğu kuşkusuz. "Hakkâri-Van Notları"m\
da tek bir yazıda bitirememiştim. Şu anda bu sa-
tırlan yazarken de kanşık duygular içindeyim. O yö-
relerin doğasını ve insanını ilk kez tanıyışım değil
bu. Fakat yine de her karşılaşma ıçinizde hüzün
ve yücelik duygulannı birlikte yaşatıyor... Yücelik
duygusunu dağlar, bozkır ve o coğrafyanın yüce
gönüllü insanları yaşatıyor... Hüzün ise o yüceliği
kuşatan yoksulluktan geliyor...
• • •
Geçen haftaki yazıda da sözünü ettiğim konuş-
mama şöyle başlamıştım: "Burada iki dağ arasın-
dayım. Biryanda Ahmede Hani türbesi, biryan-
da Ağrı Dağı..." Fakat şimdi bu cümleyi şöyle sür-
dürmek ıstiyorum: O iki yücelik arasında yaşayan
insanlar, büyük çoğunluğuyla, yaşamlannı yoksul-
luk ve yoksunluk içinde sürdürmekteler. Yanından
geçerken hastane bınası diye gösterilen derme
çatma yapı, bakımsız ve sevimsiz görünümüyle,
bir sağlık kurumuna benzemekten çok uzak. Sa-
dece ilçe nüfusu olarak 80.000-100.000 kişinin
yaşadığıDoğubayazıt'taacabakaçkişiyebirdok-
tor ya da sağlık görevlisi düşmekte? Bu sorunun
yanıtını bilmiyorum. Fakat hastanenin görünümü
ve sunulan sağlık hizmetlerinin niteliği konusun-
da söylenenler yeterince açık ve iç karatıcı...
Masamda şu anda, geçen haftaki yazımda adı-
nı andığım Sim-Er Oteli'nin sahibi, yüksek mü-
hendis, Sayın Şeref Eryilmaz'ın bir faks mektu-
bu duruyor... Yöresi bakımından birotel işletme-
cisi olmanın çok ötesınde öneme sahip, seçkin ay-
dın Şeref Eryılmaz'ın mektubunu, geçen haftaki ya-
zıma ilişkin olarak beni onurlandıran satırlarını dış-
ta tutup, tümüyle yayınlayabilmek isterdim. özet-
lemem gerekirse, yörenin geçim kaynağı olan hay-
vancılık, "mera yasağı" (hayvanlann istenilen her
alanda rahatça yayılıp beslenmesinin engellen-
mesi) nedeniyle sönmeye yüz tutmuş, tanm ise yak-
laşık 50 bin hektarlık Doğubayazrt ovasını sulama
projesinin yanm yüzyıla yakın bir süredir savsak-
lanması nedeniyle gelışme olanağı bulamamıştır.
Doğubayazıt aynı zamanda, nitelikli içme suyun-
dan da yoksundur ve söz konusu proje, "tarım-
enerji-içme suyu" sorunlannı birlikte çözme amaç-
lıdır... Sayın Eryılmaz'ın şu satırlannı birlikte oku-
yalım: "Gürbulak sığır ticaretinin büyüğünü aza-
mi elli aile kapmıştır. Bürokrat-sivil işbiriikçilerimi-
zin dolar milyonlan sayesinde sesi çıkmamakta-
dır. Halk, eti alınmış kemik misali önüne atılanlar-
la sessiz. Fakat bu sessizlik dağlarda oluşan sıkı-
şıkgazsesine ve tahribatına dönüşmektedir..." Bun-
lar, yüreği hem kendi yöresi hem bütün ülke için
çarpan has biraydının saptamaları... Şu sözlerde
aynı mektuptan: "Gerilik veya geri bıraktırma ge-
leceğe dönük nasyonal siyaset değildir. Birbihmiz-
den doğal olarak kopanz. Kopmaya, etnisite, inanç
veya coğrafik farklılıklar gibi sebepler türetiriz.
Doğan ve doğacak sonuç elemdir."
Doğubayazıt'ta yayınlanan "Halkın Sesi" gaze-
tesinin bugün posta kutumdan çıkan 1 Ağustos
tarihli sayısındaki yazısında, gazetenin başyazarı
Cevdet Baycan aynı konuda şunlan söylemekte:
"Elliyıldan beri Doğubayazıt ve Musun (Suluçam)
ovasının sulama projesinin gerçekleşmesiherDo-
ğubayazıtlının bir sevdası ötesi tutkusu olmuş-
tur... Çünkü Doğubayazıt ve Musun ovasının su-
lama projesinin gerçekleşmesiyle buralarda zirai
yaşam yeniden fışkıracak, çiftçinin yeşille buluş-
ması sağlanacaktır."
Doğubayazıt Ziraat Odası Başkanı AN Avcı ve
başkaca Doğubayazıtlılarla bu konuyu konuştuğu-
muzda da aynı şeyleri söylediler.
• • •
Doğubayazıt izlenimlerim, doğasıyla, insanıyla,
tarihiyle, tüm aynntılanylagözlerimin önünde... Yu-
kanda söylediğim gibi, yücelik ve hüzün duygula-
nnın bir aradalığıyla... Arabamız bizi "Nuhun Ge-
misi"ne götüren dağ yolunda kıvnlarak ilerlerken,
birden, sanki bir filmde gibi, iki "sığırtmaç" kızla
karşılaştık. Rlmde gibi dedim ama, alışılagelmiş film-
lerdekinden farkh bir görüntüydü bu... Bir keçi ya
da koyun sürüsünü otlatan, tertemiz, denebilir ki
bayramlık giysiler içinde, on-on iki yaşlannda iki
kız çocuğu... Arabamızı gördüklerinde, keçi yav-
ruları gibi biryerlere saklanıp kayboldular... Dönüş
yoluna koyulduğumuzda, orada bir süre durup bu
çocuklarla konuşmayı, belki birlikte fotoğraf çek-
tirmeyi düşünüyordum... Fakat onlan bir daha
göremediğimiz gibi, geçeceğimiz yol kocaman
taşlarla kapanmıştı... Şaşırdık ve her birimiz ken-
dimizce bu olaya bir açıklama bulmaya çalıştık...
Bunu neden yapmışlardı? Bizden hoşlanmadıklan,
bizi korkutmak istedikleri için mi? Yoksa, tam ter-
sine, bize variıklannı duyumsatmak için mi? Bazı
sorulann doğru yanrtı, sanıyorum ki bu sorunun doğ-
ru yanıtındadır...
• • •
Doğubayazıt, tıpkı Hakkâri, Van ya da Diyar-
bakır gibi, bu ülkenin tüm insanlannın ortak yur-
dudur... Onlarsız bir Türkiye düşünmek, Türkiye'yi
tanımamak, anlamamak, sevmemektir... Yoksul-
luk "ferör"ün nedeni mi yoksa bahanesi mi? Bunu
tartışmak ya da moda deyimiyle "etnisite üzerin-
den siyaset yapmak" yerine, yoksulluğu ortadan
kaldırmak için elden gelen yapılmalı... Doğubayazıt
Ovası sulama projesinin yaşama geçirilmesi, bu
alanda yaşamsal önemde bir adım olabilir...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
DiyaneHen '30 Ağustos'ta
Destanlaşanlar' hutbesi
• ANKARA (ANKA) - Diyanet Işleri Başkanlığı
önümüzdeki günlerde camilerden okutacağı "30
Ağustos'ta Destanlaşanlar" hutbesinde, Atatürk
ve silah arkadaşlanna rahmet dileyecek.
Diyanet'in hutbesinde, Kurtuluş Savaşı'nın Türk
milletinin dünyada eşine az rastlanan büyük bir
zafen olduğu anlatılacak. "tnsanlığın banş ve
esenliğini temin etmek yüce dinimizin temel
ilkelerindendir. Dinimiz, savaşı ancak vatanın ve
milletin mukadderatına yönelmiş tehlikelere karşı
mukaddes bir vazife sayar" ifadesine yer
verilecek olan hutbede, Müslüman Türk
milletındeki vatan sevgisinin, onun engin
imanının bir yansıması olduğu belirtilecek.