17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2005 SALI HABERLERİN DEVAMI TURKIYE 1 stanbul EEdime Kocaeli Çafiakkale Izmır Marısa A.ydın Oenızli Y Y SY PB B B B B 29 33 31 34 35 37 39 38 Sinop Y 28 Adana Samsun Y 28 Mersin Trabzon Y 29 Diyarbakır B 38 Giresun _Y 28 Şanlıurfa B 38 Ankara PB 31 Mardin B 37 Eskişehır PB 31 Siirt Konya B 37 PB 32 Hakkâri PB 32 Sıvas Y 30 Van PB 30 Zo-ıguldak Y 25 Antalya Y 37 Kars Y 28 YLfdun kuzey, ıç ve doğu kesımlen parçalı bulutlu, Marmara'nın kuzey ve doğusu, Kara- denîz, Iç Anadolu'nun kuzey ve batısı ıle Doğu Akdenız'ın doğusu sa- ğanak ve gok guoıltulu sağanak yağışlı. dığer yerter az bulutlu ve açık geçecek. Yağışiar Doğu Karadenız'de etkılı ola- cak Havaacaklığıyağış alan yerlerde azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y PB PB PB PB PB PB PB 20 22 24 23 21 22 24 23 Münıh Y 22 Zürıh Beriin Budapeşte Madrtd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına HB PB Y Y Y Y B B 22 30 29 30 31 29 32 36 Y 16 Şam Moskova Afkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahire Y A Y PB PB Y Y PB 26 37 27 35 31 32 30 36 PB 36 Parçalı bulutlu ^ Çok bulutlu . Yagmurlu GoK guruttuiu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada alanlarını Güney Kıbrıs uçak ve gemilerine kapa- yan kesirrbildirimden vazgeçiliyor. Gerçek ortada. Güney Kıbrıs'ı tanımadığımızı ifade eden satırların değersizliğini; Ingiltere, ay- nı gün yazılı açıklamasında "Kıbns Cumhuriyeti -Güney Kıbns- u/us/ararası hukuka göre AB üye- si bir ülkedir" tanımıyla kanıthyor. Tony'nin Türkiye aleyhine sonuçlar vereceğini söyleyerek dostu Tayyip'e yaptığı baskı üzerine Türkiye; deklarasyondaki hava ve deniz limanla- nyja ilgili kısıtlamaları çıkarmak zorunda kalıyor. Üstelik bu hükümet sayesinde Türkiye bir baş- ka açmazın içine sürükleniyor. Türkiye, Güney Kıbrıs'ı Gümrük Birliği haklanndan yararlanacak bir ülke olarak kabul ediyor. öte yandan bu ülke- yi tanımadığını açıklayarak tartışmalara yol açıyor. Bir yandan Güney Kıbrıs'la bir anlaşma yapı- yor, öte yandan tanımadığı Güney Kıbns ile Kıb- ns sorununa çözüm arayan müzakereiere hazır- lanıyor. Protokole göre Kıbrıs'la yapılacak ticarette ge- çerli olacak menşe şahadetnameleri için tek oto- rite Kıbns Cumhuriyeti'ni temsil eden Rum kesi- mi. Gümrükler Rumlann denetiminde olacak. Basmış protokole imzayı hükümet ve "bu im- zayla 'Yeşil Hat'ın güneyinde birdevletin varlığı- nı' kabul ve ilan" ediyor. Rumlar da -Avrupa Par- lamentosu, hatta AB- "Kuzey'de işgal var" diyor. • • • Birbirine ters düşen bu davranışlardan sonra Güney Kıbns Rum lideri Papadopuios deklaras- yonu değerlendirirken, "Türkiye'nin Kıbns Cum- huriyeti'ni tanımadığına ilişkin açıklamasının hiç- bir hukuki geçerliliği yoktur" dedi ise, AKP Dışiş- leri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger gibi "mendil kadarbir ülkenin" sözünün kıymet-i har- biyesi olamayacağını söyleyerek işin içinden sıy- rılabilir misiniz? Tabii bütün bu eleştiriler Başbakan'a göre önemsenmeyecek "çeşitli yakıştırmalar"ü\r ve bunların yüzde 34 oyla tek başına çoğunluğu ya- kalayan bir iktidar sahibine vız geldiğinin somut göstergeleridir. O kadar ki, tevazuyu da bıraktı artık; bu ülke- de kendinden daha vatansever kimse olmadığı- nı ilan etti. AKP lideri dışında ülke sorunları üze- rinde söz sahibi olanlar, muhalefet liderleri, hat- ta muhalefet yapan sivil toplum örgütleri, tabii medyadaki bir iki gazete ile bir iki TV, bir kısım yazarlar Başbakan indinde, Başbakan kadar va- tansever değil! Bir sözünü anımsatarak Başbakan'ı ve icraatı- nı özetlemek de olanaklı: "Lafla peynir gemisi yürümediğini çok acı bir şekilde tecrübe ettik." Bir soru da yantt arıyor. Peki ama kendinden sonraki en büyük vatansever kim ola? Kuşku yok; "beraber yürüdüğü, yağan yağ- murda beraber ıslandığı" Emine Hantm! Hey gidi Türkiye; sen sabır taşı mısın? AL GOZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Aybar, Nesin ve Sandalcı'yı öderken • Baştarafı Arka sayfada Biz kurucular, 12 Eylül sonrasının getirdiği der- nek kunna zorluklanyla boğuşurken, bütün bu dersleri de öğrenmek için kulağımızı dört açar din- lerdik. Gerçekten o günlerde, herhalde bir yirmi yü öncesinden söz ediyorum, insan haklan ve ihlal- leri bizim için çok yeni bir şeydi. Bazen kendi kendime Aziz Nesin'in sözlerini yanlış mı duydum, derdim. Buna göre bir işken- cecinin bile hakkını korumamız, savunmamız ge- rekiyordu. Bu kadar tarafsız olmaya hazır mısın, diye kendimi sorgulardım. Ama başlamıştık bir kere ve düşe kalka öğrenecektik. tlk yıllar, özellikle Emil Abi'nin başkanlığında yönetimdeyken, gerçekten işler çok güzel gitmiş- ti. Derneklerin, sendıkalann kapatıldığı. tüm sol ve sağ örgütlerin sindirüdiğı bir dönemde, yapacak o kadar çok şey vardı ki... Bazı işleri şimdi bile gülümseyerek anımsıyo- rum. O iîk yürüyüşü, her görüşten insanın yanı ba- şında, cinsel aynmcılığa uğrayan travestilerin uzun topuklu ayakkabılanyla, herkesin hayret bakışlan arasında yürümelerini hiç unutmayacağım. Onlar için de bu bir ilkti, bizim için de. Sonra Haliç kıyılannda yaptığımız ilk uçurtma şenliğini; şenlikteki her bir uçurtma içerde yatan anneye, babaya, kardeşe gönderilen bir mesaj gi- biydi. Çok ağladığımı anımsıyorum. Daha pek çok şey, sonra ne oldu ne olmadı, "hiç çahşmadılar" diye ağır suçlamalarla Emil Abi ve o günkü yönetim kurulu şaşırtıcı bir oylamayla gö- revden alındı. O günü çok iyi anımsıyorum, bana en çok " hiç çaüşmadılar" suçlaması ağır gelmiş- ti, o günkü yönetim kurulunun bu travmayı hiç unut- madığına eminim. Sonra ne oldu, açıkça söylemem gerekirse o günden sonra İnsan Haklan Derneği'nin küçülme, etkisini yitirme süreci başladı. Çünkü ar- tık ana ilkeden taviz verilmeye başlamıştı. Arada ana ilke anımsansa da artık genel kanı In- san Haklan Derneği'nin etnik kökene dayalı bir milliyetçiliğe doğru hızla ilerlediğiydi. Evet, bütün bunlan neden yazdun, kuruculardan Adalet Ağaoğlu'nun dernekten istifa karannı öğ- rendiğım gün, (bu, geçen hafta içinde oldu) hem çok üzüldüm hem de Ağaoğlu haklı dedim, kendi kendime. Sağ ve sol ideolojilerin birbirine kanştı- ğı, akla karanın pek seçilmediği, iç savaş provala- nnın yapıldığı bu dönemde, birilerinin tnsan Hak- lan Derneği yöneticilerini yeniden düşünmeye ça- ğrrması gerekiyordu. Biz ne yapıyoruz? Asli gö- revimiz ne? Bu soruyu ben kurucu bir üye olarak kendime de soruyorum. Keşke Aziz Nesin, Emil Abi bize daha çok ders verseydi. İyi olurmuş. [email protected] Rum uçağma izin yok Dışişleri kaynakları, "Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonlar kaldınlana kadar Rumlar Türk deniz ve hava limanlannı kullanamayacaidar" açıklamasını yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye, AB'nin tek ta- raflı deklarasyonu resmen kabul etmemesine karşın, Rum gemi ve uçaklaruım Türk liman ve ha- vaalanlanna girmemesine iliş- kin karannı uygulamaya devam edecek. Dışişleri kaynaklan bu kapsamdaTrabzonsporile Şam- piyonlar Ligi maçı yapmak üze- re Türkiye'ye gelecek olan Kıb- ns Rum Kesimi'nin Anorthosis takımının adadan kalkarak doğ- rudan Trabzon Havaalanı'na in- mesine izin verilemeyeceğini söyledi. Kaynaklar, "Kıbnsh Türklere yönelik izolasyon kalkana kadar Rumlar Türk deniz ve havalimanlarını kul- lanamayacak" görüşünü dile getiriyorlar. Ek protokolün imzalanması- nın ardından Türkiye ile Kıbns- lı Rumlann temsil edildiği "Kıbns Cumhuriyeti" arasın- da gümrük birliği esaslannm na- sıl uygulanacağı sorun oldu. Kıbns Rum Kesimi, Türk hava ve deniz limanlanndan doğru- dan ticarete başlayabileceğini açıklamasına karşın, Türkiye yayımladığı deklarasyon nede- niyle bunun söz konusu olmadı- ğını belirtiyor. 'Yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz' Dışişleri kaynaklan, "Kıbns- h Rumlann AB'ye üye olması- nın ardından anlaşmaya iliş- kin tüm yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. Kıbrıs Rum malları Türkiye'ye baş- ka ülkelerin gemi ya da uçak- larıyla girebiliyor ve satUıyor. Gümrük Birliği diğer AB üye- si ülkeler ile Türkiye arasında ne öngörüyorsa Rumlara da aynı esaslar uygulanıyor. Yani önceki gün ek protokolün im- zalanması ile zaten 1 Mayıs 2004'ten beri uygulanagelen fîili durum sadece tescil edil- di" görüşünü dile getiriyorlar. Ankara, AB'nin karşı tutumu nedeniyle deklarasyonunda mallann serbest dolaşımına yer vermese de geri adım atmıyor. Dışişleri kaynaklan, liman ve havaalanlan konusunda Rumla- ra karşı bir yükümlülük altma girilmediği görüşünü korudu- ğunu belirterek şu kritik değer- lendirmeyi aktardı: "AB'nin bize uygulamadığı bir özgürlüğü biz neden Rumlara uygulayalım? Tür- kiye daha önce Kıbrıs ile ilgi- li kısıtlamaların, Rum tarafı ve AB ülkelerinin Kıbnsh Türklere uyguladığı izolasyo- nun sonlandınlmasıyla eşza- manlı olarak kaldınlması önerisinde bulundu. Türkiye, havaalanlan ve limanlar ko- nusunu gümrük birliği çerçe- vesinde değil, sözkonusu öne- ri kapsamında görmektedir. Bu konuda ısrarlıysalar öne- rimizi kabul etsinler. Rumlar mallarını Türkiye'ye sokabi- liyor ve satabiliyorlar. Artık Yunan gemileri ile mi yoksa başka ülke gemileri ile mi ge- tirirler, bizi ilgilendirmiyor. Türkiye Kıbrıslı Türklere yö- nelik izolasyon kalkana ka- dar geri adım atmayacak." 'Eski uygulama sürecek' Dışişleri Bakanlığı kaynakla- n,Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibi Anorthosis'in Türkiye'ye doğrudan uçuş yap- ması gibi bir durumun söz konu- su olamayacağını söylediler. Kaynaklar, "Rumlar bize baş- vuruda bulunsalar bile bu reddedilir. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Eski uygula- ma devam edecek. Bu da uçakların Girit ya da Atina üzerinden Türkiye'ye gelme- sidir" diye konuştular. ^tm ^« İK ÜSSÜIRAKTA İŞGALE HAYIR KÜUKU.IÎKSS«- TUZLA DERİ İŞ EMEKLİ SEN 1 NO'LU ŞUBE - BES \ST. 1 NO'LU îşgale karşı încirlikyürüyüşü Irak'ta tşgale Hayır Koordinasyonu, Bağımsız Devrim- ci Sınıf Platformu, Belediye-tş, Tuzla Deri-tş, Emekli- Sen, Büro Emekçileri Sendikası 1 ve 2 No'lu şubeleri, em- peryaUzme, Büyük Ortadoğu Projesi'ne ve işbirlikçi polirikalara karşı Încirlik Cssü'ne jürüyüş gerçekleştirecek. Yürü- yüş 26 Ağustos'ta tstanbul'dan başlayacak ve 28 Ağustos'ta tncirlik İ ssü'nde sona erecek. Galatasaray Lisesi önünde ya- pılan açıklamada. AKP'nin işbirlikçi politikalan eleştirilerek 'Irak işgalini ve Büyük Ortadoğu Projesi'ni lanetlemek için emperyalistlerin ve işbirlikçi iktidarların kanlı ellerini Irak'tan, Filistin'den ve direnen haklarının geleceklerinden çekme- si için încirlik Üssü'ne v^rüyoruz" denildi. Grup, açıklamamn ardından olaysız dağıldı. (Fotoğraf: CÎHAN ORUÇOGLU) YüksekAskeri Şûra toplandı • Baştarafı 1. Sayfada fa Kemal Atatürk'ün göster- diği yolda ulusumuzun ba- ğımsızlığının ve Cumhuriye- timizin bekasının güçlü gü- vencelerinden olan Türk Si- lahlı Ku\"vetleri, üstün kabi- liyet ve dinamizmiyle değişen güvenlik koşullarına uyum sağlamakta, ulusça gücümü- ze güç katmaktadır. Bu inançla, Ağustos 2005 YAŞ çalışmalarının ülkemiz esen- liğine, demokratik hayatımı- za ve kahraman Türk Silahü Kuvvetleri'ne başarılar getir- mesini dilerim." Atama ve terfiler Bu YAŞ'tan sonra Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek. Hava Kuv\etle- ri Komutanı Orgeneral Halil tbrahim Fırtına ve 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon emekliye aynlacak. Emekli generallerin yerine se- çihnek için en çerin rekabet Ka- ra Kuvveueri'nde yaşanacak. Orgeneral Tolon'un yerine 7 korgeneral yanşacak. Örnek'in yerine ise Deniz Kuvvetleri'nde bir koramiral oramiralliğe terfi edecek. Ör- nek'in yerine Donanma Komu- tanı Oramiral Yener Karaha- noğlu getirilirken boşalan bir oramirallik için Kuzey ve Gü- MAĞAZALARDAKİ REKLAM PANOLARINA BOYALI SALDIRI îç giyime de dayanamadılar tstanbul Haber Ser- visi - Dinci anlayışın he- defi, şimdi de Kocamus- tafapaşa ve Şehremini semtlerindeki kadın iç giyim mağazalan oldu. Zarara uğradıklanm ifa- de eden mağaza sahiple- ri "Atatürk Havalima- nı'ndaki mayo reklamı bahane edildi ve rek- lamlar kaldırtıldı. O zihniyet şimdi iç çamı- şın satan işyerlerini çe- şitli şekillerde rahatsız ediyor" dediler. Negrita Iç Giyim ma- ğazasına birçok kez 'bo- yaü' saldında bulunul- du. Mağazanın reklam tabelalannda bulunan kadın resimlerini boya ve ziftle kapamaya çalı- şan kimliği belirsiz kişi- ler yan sokakta bulunan Yeterler Iç Giyim mağa- zasına yaptıklan saldın- larla da tabelanın değiş- tirilmesine neden olarak mağaza sahibine yakla- şık 4 milyar liralık zarar verdiler. Negrita'nın yö- neticisi Hacer Özkan, saldınlann nisan ayında vitrinlerine boya atıhna- sıylabaşladığını söyledi. Mağazaya daha önce sal- dın düzenlendiğini anla- tan Özkan, "tleri gitme- lerinden çekiniyoruz" dedi. Yeterler mağazası- nın yetkilisi Yücel Sami de "Bazı kişilerin ma- ğazamızın mal sahibini olaylardan önce tabela- ların değiştirilmesi için tehdit ettiğini duyduk" diye konuştu. tstanbul Şehremini ve Kocamustafapaşa'da- ki kadın iç giyim mağazalarına bovalı saldı- rı düzenlendi. (Fotoğraf: ALPERÎZBUL) ney Deniz Saha komutanları yanşacak.Fırtına'nın yerine Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert ata- nırken bu kuvvetten yeni bir or- general çıkıp çıkmayacağına toplantıda karar verilecek. Harp Akademileri'ndeki or- general kadrosuna Kara Kuv- vetleri'nden bir atamanın da yapılabileceği kulislerde dile getiriliyor. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Baş- buğ'un bu ağustos itibanyla 1. Ordu Komutanlığı'na atanma- sı bekleniyor. Orgeneral Ilker Başbuğ'un yerine yeni terfi edecek bir or- generalin getirilmesinin ağır bastığı sa\-unuluyor. Aynca Ge- nelkunnay Genel Sekreterli- ği'nde 2. yılını dolduran Tüm- general Sabri Demirezen kıta görevine giderken yerine yeni atama yapılacak. TSK'den ihraçlar Irticai \e bölücü faaliyetlere katılan TSK personeli hakkın- da hazırlanan dosyalar da rutin olarak ağustos dönemi YAŞ toplantılanna sunuldu. YAŞ'a dosyası sunulan personel hak- kında, yapılacak değerlendir- meler sonucunda karar verile- cek. Irticai ve bölücü faaliyet- leri nedeniyle, disiplinsizlik ge- rekçesiyle TSK'den bu toplan- tılar sonucunda 6 ila 10 arasın- da personelin ilişiğinin kesile- bileceği öğrenildi. YAŞ'a dosyası sunulan per- sonelin büyük çoğunluğunun ırticai faaliyetleri tespit edilen- lerden oluştuğu kaydedildi. T- SK ile ilişiği kesilecek persone- lin kesin sayısmm toplantılarda yapılacak görüşmeler sonucun- da ortaya çıkması bekleniyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada rini açıkladıktan sonra önümüzdeki dönem yapı- lacak satışların biçimini şöyle özetledi: "Parayı verene satacağız!" Ardından da çok derin bir değerlendirme yaptı: "Parayı veren düdüğü çalar!" Düdük bir satış anlayışı! Oysa dünyadaki gidişe baktığımızda, ülke gibi olan ülkeler stratejik alanlardaki yatırımlarını ras- gele satmıyorlar. Çin, demir-çelik sektöründe ya- bancıların ağırlığını arttırmama kararı aldı. ABD, Çin'e kimi seçilmiş alanlardaki şirketlerini verme- me eğiliminde. Son olarak Fransa da "ulusal şir- ketlerimizden" dediği Danone'nin yabancılara sa- tışının sakıncalarını tartışıyor. Türkiye ise yol geçen hanı gibi. Handa iki gün geceleyen "Burayı atmalı" diyor... Bizimkiler de anında yanıt veriyor: "Almalı mı dedin? Al malı!" • • • Şimdi sırada limanlar var. Bakan yine aynı biçim- de, parayı verenin limanı alacağını duyurdu. Oy- sa Rekabet Kurulu bile bir kişiye birden fazla liman satmanın sakıncalarını dile getiriyor. Mersin, Iskenderun, Izmir, Bandırma, Derince ve Samsun iimanlarının satışı gündemde. 3 yanı denizlerle, içi de yüzme bilmeyenlerle çevrili Türkiye'nin bu sektördeki potansiyelini kul- lanamadığı kesin. Komşumuz Yunanistan deniz taşımacılığından yılda 100 milyar doları aşkın ge- lir elde ederken, biz tek haneli rakamlarda tekli- yoruz. Ancak AKP'nin tutumu her konuya bakışı gibi: Sorunun üzerine git, kendine yontarak çöz! Türkiye'nin gümrükleri, liman çevreleri ne yazık ki kaçakçılık sektörünün başlıca uğraş alanı. Pek çok devlet kurumu kaçakçıların kullandığı araçlar- dan biri haline geldi desek, abartmış sayılmayız. Devlete ait büyük limanların çevresindeki özel is- keleler nedense 24 saat dolu iken, devlete ait li- manlar nojmal mesai saatlerinde dahi boş. Oysa, 1987'de Özal döneminde bu özel iskeleiere izin verilirken, "öncelik devlet limanlarının olacak, iş hacmi artarsa özel iskeleler devrede olacak" ilkesi benimsenmişti. Kaldı ki, özel iskeleler de kendile- rine ait ürünler için çalışmak üzere yola çıkmıştı. • • • Şimdi bu limanların hangi anlayışın eline geçe- ceği belirsiz! Girişte sözünü ettiğimiz gibi pek çok ülke limanlannı ya hiç özelleştirmedi ya da özel- leştirirken denetim unsuru olabilecek bir oranı kendi elinde tuttu. Başta ERDEMİR, TÜPRAŞ, Telekom olmak üze- re kimi önemli alanlardaki satışa, sadece gelenek- sel olarak özelleştirmeye karşı olanlar değil, özel- leştirmenin bir an önce tamamlanmasını isteyen- ler bile karşı. Onlar da her ülkenin kimi stratejik alanları kontrol etmesi gerektiğini ya da devlet te- kelini kaldırırken yeni tehlikeli özel tekeller yaratıl- maması gerektiğini savunuyorlar. Inleyen var, dinleyen yok! Artık Sümerbank tarihe karıştı, sömürbank var! ankcum'' cumhuriyet.com.tr Türkiye tehdit edlllyor İBDA/C'den 'Kaide' dergisi lstanbul Haber Servisi - Şeriatçı terör örgütü tBDA'C üyeleri, El Kaide'yi öven dergi çıkardı. "El Kaide dünyayı özgürleştiriyor" başhğının kullanıldığı dergide, Londra saldınlan için "Allah için gerçekleşriri- len intikam eyle- mi" denildi. El Kaide, saldın- lannı sürdürürken Istanbul'da bu ör- gütün eylemlerine övgüler düzen "Kaide" adlı bir dergi yayın faaliye- tine başladı. Lider- liğini "Salih Mir- zabeyoğlu" olarak bilinen Salih Izzet Derginin arka kapağında Sa- lih Mirzabeyoğlu 'nun Usame bin Ladin 'le benzer giyindiği fotoğrafı bulunuyor. Erdiş'in yaptığı iBDACtarafmdan çıkanlan dergide ür- kütücü ifade ve teh- ditler yer alıyor. El Kaide'nin bildirileri- nin yayımlandığı dergideki yazılarda, "Taliban 600 conhi öldürdü" gibi başhklar kullamldı. Usame bin Ladin'den "kahraman" olarak bah- sedilen dergideki yazüann bırinde, "Batı'mn ha- talannı düşünmesi açısından bombaların çok yararu" olduğu belirtildi. "Londra taarruzlan vesilesiyle" diye başlayan yazıda, "Sömürgeci- lerle aramızdaki tüm köprüleri vıkmak istiyo- ruz. Her gün Irak'ta seyrettiğimiz manzarala- nn aynısını ABD, Ingiltere, tspanya ve ttalya'da da sevretmek istiyoruz. Afrika'daki açhğı, bu açhğin nedeni olan Batı dünyasında da seyredip kanıksamak istiyoruz. Mısır'daki Şarm el Şeyh beldesi, başta Yahudiler olmak üzere Batüı sos- yetenin fuhuş ve eğlence yaptığı bir yer. Burası aynı zamanda ABD ve tsrailli yetkililerin bulu- şup pazarlık yaptığı bir nokta. Bu anlamda bu- radaki eylenı emperyalizme yapılmış anlamlı bir darbedir" denildi. El Kaide'nin Türkiye'ye yeni bir saldın gerçek- leştirip gerçekleştirmeyeceğini ise AKP iktidannın politikalanna bağlayan dergide şöyle denildi: "Siz Müslümanlara zulmedenlerle ittifak kurup di- renişçilere karşı ortak mücadele çağrılan ya- parsanız bunun bedelini ödersiniz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle