17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2AĞUSTOS2005SALI 14 KULTUR [email protected] SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Darmen'denCMIICUadaylarmaTanıdığımen'olduğugibi' sanat- çılardandır Haldun Dormen. Nere- deyse hiç ara vermeden -tiyatro, si- nema ve televizyonda- sürdürdüğü sanat yaşamının 60. yılına yaklaşı- yov olmasına karşın bu özelliğini yi- tirmetniştır. Dormen'in son kitabı 'Onnak ya da Olmak', yayımcısı- nın isteğine karşı duramadığı için yazdığını söylediği, genç oyuncu- lara seslenen bir kitap. Dormen, on- ca birikimını hiçe sayacak düzeyde alçakgönüllü olduğundan, 'neme la- zım' diyerek bırkaç kez vazgeçmış kitabı yazmaktan... Ama iyi ki yaz- mış sonunda... Epsilon Yayınlan'ndan Mart 2OO5'te çıkan 'Olmak ya da Olmak' oyuncu adaylannı, sanat yaşamlarmda yüz- leşmelen gereken gerçeklerle yüz yüze getiriyor. Dormen, iki ucu kes- kin bir kılıçla dalıyor, şu anda bir ti- yatro bölümünü kazanabilmek için hanl hanl çalışmakta olan ya da ti- yatro bölümü mezunu olup da işsiz olmanın sıkıntısını yaşayan gençle- rin arasına. Onlan hem eleştiriyor hem de yüreklendiriyor. Böbürlen- mek, başkalanna tepeden bakmak gi- bi bir tutuma yenik düşmediği, söz- lerini süsleyip daha 'önemM' kılma- ya yüz vermediği, kendi deyişiyle, 'Ukalahk etmeden ne söylemem ge- rekir' kaygısını ön düzeyde tuttuğu için de, keyıfle bir solukta okunuve- riyor kitap... Oyunculuk clddlbirIştlr Her şeyden önce, oyuncu olmayı seçme aşaması önemlidir. Dormen'e göre laf olsun diye ya da kendinizi yetenekli hissetttiğiniz ya da güzel takht' yaptığınız için oyuncu olma- ya karar verilmez. Çünkü tiyatro oyunculuğu, 'operacı ve baleci' ol- mak kadar çok çalışma ve dısiplin isteyen, 'ciddi bir iş' tir. Oysa, tele- vizyon dizılerinde oynamanm iyi para getirdiğini düşünen bir kesim genç, oyunculuğu 'köşe dönme'nın kolay bir yolu olarak görme yanıl- gısmı yaşamaktadır. Bu çeşit genç- lerden bir bölümü başlangjçta ba- şarılı da görülebilir, ama kısa za- » Yenl bir yapıt: Karla : Ege de bir Anadolu uygarhğı KiiltürServia- Arkeolog CananKü- çükeren'inyenı kitabı 'Ege'de bir Ana- dolu Uygarhğı, Karia' okurla buluştu. Kitap, Bodrum Belediyesi'nin kültürve sanat etkinlikleri kapsamında düzenle- nen bir tanıtım ve imza günüyle arke- oloji meraklılanna tanıtıldı. Ekin Yayın Grubu tarafından Türkçe ve tngilizce olarak yayımlanan kitap, Batı Anado- lu'nun bilinen en eski halklanndan bi- ri olan Karialılan ele alıyor. Yazar ki- tabında, Kariahlann yarattığı uygarb- ğın derinliklerini, bugünkü kuşaklaraak- tarmayı amaçlıyor; üzerinde yaşadığı- mız topraklann zenginliklerine dikkat çekerekbumira- sa mutlaka sahip çıkılması ve ko- runması gerekti- ğini vuruluyor. Imza ve tanıtım gününde konuş- ma yapan Küçü- keren, "Benimbu kitabı yazmakta- kigavçmbiraz ol- sun üzerinde ya- şadığımıztoprak- lan tanunak ve tanıtmak,ona sa- hipçıkmakvebu muhteşem nürası genç kuşaklara ak- tarmak" dedi. Yazar sözlerine şöyle devam etti: "Bu zengin mirasabizsahipçıkmadıkçabaş- kalan sahip çıkmakta. Eğer geçmişimi- zesahipçıkmazsakgekceğimizenasıl sa- hip çıkacagız. Bau'nınbölgeye büyükil- gisinevetalanına rağmenAnadohı'nun bu en bakir ve hakettiğinden az araşo- rianyazısıhenüzç«zühnemiş,buneden- ledeincetenmesiçokzorolan biruygar- hğıanlatmayaçahştnn sizlere. Tarilıiyo- rumlarken gerçeklerden uzaklaşma- maya, araşürmalanmı yaparken hep antik kaynaklara inmeye çahşüm. Ka- ria dahaçokokunsun bflinsin ki korun- sun diye düşündüm ve inamyorum ki, Anadolu uygarhklan hak ettiğj nokta- ya mutlaka ulaşacak ve genç kuşaklar yaşadığı topragm geçmişini ögrendikçe bizden daha iyi konıyacaklardır.'' H.aldun Dormen, Epsilon Yayınları 'ndan Mart 2005 'te çıkan 'Olmak ya da Olmak' kitabında, oyuncu adaylarına gösteri dünyasında var olmanın önkoşullarını, alçakgönüllü ve keyifli bir dille anlatıyor. manda 'foyası' ortaya çıkabilir. Ger- çek bir oyuncu adayı iseniz "bu işi çok çok sevmeniz, geri kalan her şe- yinizi feda edecek kadar çok sevme- niz gerekbdir." Bu sevginin sağlam temellere otur- ması için her bir adayın kendisi için sağlam bir altyapı oluşturmasını is- tiyorDormen: "™önceilkveortaöğ- renimimizi bitiretim, bu arada bol bol kitap okuyahm, olanak bulduk- ça oyunîan ve iyi filmleri izleyelim, okulun tiyatro çahşmalannda görev alahm» boylefikle de seçtiğimiz mes- lekteki ilk adımlan atmış olanm." Bir sonraki adım ise -oyunculuk alanuıda rekabetin yüksek, iş ola- naklannın ise sanıldığı kadar geniş olmayışı nedeniyle- bir yükseköğre- tim kurumunda oyunculuk eğitimi görmektir. Dormen, sınava hazırlık aşamasında her adayın -sevdiği par- çalan değil- kendi özelliklerine gö- re parça seçip çalışmasını, sınava girerken giysUerirun oynayacağı par- çalara aykın düşmemesi için özen göstermesüıi, yıllardır ortada dola- şan 'torpfl' söylentilerine yüz verme- mesini, özellikle de sınav sırasında üstünlük taslamaya kalkışmamasını öneriyor. Bır oyunculuk bölümünde oku- maya hak kazanmış gençlere Dor- men'ce yapılan uyanlar da şöyle: Eğirim çevresine hızla uyum sağla- mak, 'dinlemeyi öğrenmek' (Dor- men, "son yıDarda gençierin hatta her yaştaki insanın. en büyük sorunlarm- dan birinin, karşısındakine kendini dinletememek" oldugunu, bu ne- denle de kendi derdini anlatma kay- gısı içinde karşısındakinin lafim din- lemediğıni çok haklı olarak dile ge- tiriyor.), karşıruzdakinin ne söyle- diğini tam kavramadan kendi dü- şüncelerinizi ortaya atmamak, bir iki başanü performanstan sonra ken- dini beğenme hastalığına tutulup 'geçmiş'te ve 'şimdi'de yapılanlan kü- çümseme tuzağına düşmemek, müm- kün olduğu kadar çok gösteri izle- mek (Dormen, 'birikim' oluşturma adına, 'kötü' gösteriler izlemenin en az 'iyi' olanlan izlemek denlı yarar- lı oldugunu ileri sürüyor; ben de ken- disine yürekten katılıyorum.), çok okumak, çevrenizde olan biten her şeyle ilgilenmek, farklı durumlar- dakı farklı ilişkileri, tepki ve davra- nışlan gözlemlemek, hayal gücünü hep canlı tutmak, meslekteki geçmiş- te ve şimdide oluşmuş değerlerin bi- lincinde olmak, eğitim gördüğü ku- rumu 'en iyi' ya da 'en kötü' olarak damgalama yanlışına düşmemek... Deneylmler. Ipuçları Dormen, kıtabını 'provalar', 'yö- netmenKk', 'müzikaDer', 'star obna', 'televizyon ve sinema oyunculuğu', 'turneler' gıbı başlıklar altında sür- dürüyor. Bır yandan, oyuncu aday- lanna deneyimle edinilmiş çok sağ- lam ipuçlan verirken bır yandan da 'genel kültür' sahibi olmanın 'oyun- culuk' uğraşı için ne denli önemli oldugunu sürekli olarak vurguluyor. Belli ki yıllardır yüzyüze olduğu oyunculuk öğrencilerinin tiyatro ve gösteri sanatlanyla ilgılı temel bil- gilerden yoksun oluşu onu dehşete düşürmeyi sürdürüyor. Sırfbu neden- le, kitabın son bölümüne, 'sözü ge- çen kişiler ve olaylar hakkmda bilgi- ler' veren otuz sayfalık 'açıklayıcı paragraflar' eklemiş. En az ana me- tin denli keyifle okunan... Dormen tüm genç sanatçılara ses- lendiği kitabında 'alçakgönüllü' ol- manın erdemlerinin altuıı özenle çı- ziyor ve sanat dünyasının en çok ge- reksinim duyduğu dersi satırlanna sı- kıştınveriyor: "»unutmayahmki, ti- yatro dünyanm en önemli işi değüdir. Bir doktor hata yaparsa hastasını öl- dürebilir, bir hâkim yanhş karar ve- rirse bir insam sürüm sürüm sürün- dürebilir, ama bir aktör kötü bir oyun oynarsa en fazla seyircisi tarafindan yuhalanır. Bu nedenle, fj\atro\ıı çok ciddiye almama rağmen bu işi dün- yanın en önemB işi hafine getirenler bana hep çok komik gebniştir.^ Ağzına sağlık Haldun Dormen... 18 filmin yarışacağı Locarno Film Festivali yarm başlıyor Kestival kapsamında gösterilecek fılmlerden biri de Wim Wenders'in 'Gelip Kapıyı Çalma' adlı yapıtı. Wim Wenders Avrupa, Terry Gillian Amerika ve Abbas Kiarostami de Asya adına Yaşam Boyu Başarı Altın Leoparı alacak bu yıl. Yılmaz Arslan yarışmada GÖNÜL DÖNMEZ^COLIN LOCARNO - Yann akşam başlayacak olan Locarno Film Festivali'nde 18 film yanşacak. Bunlann arasında Yümaz Arslan'm Almanya- Lüksemburg-Fransa ortak yapımı, Türkçe ve Kürtçe konuşulan 'Kardeş Katüi' de var. Di- ğer ilgiyle beklenen film ise Belçika-Fransa- Italya-Slovakya ortak yapımı, Hanna Schygul- la'nın da rol aldığı 'Yann veya Başka Bir Gün'. Son yıllarda Hint sinemasına karşı artan il- ginin bir örneği açılış filmleri. Pizza Gran- de'nin dev perdesinde önce 68 saniyelik 'Köy Futbolu' filmini izleyeceğiz Sainatb Choud- huy'dan. Onun arkasmdan da çağdaş Hint sineması- nın en önemli isimlerinden Ketan Mehta'nın 'Yükseüş-Mangal Panday Baladı' buluşacak izleyiciyle. Bu fümle birlikte 'Lagaan' filmin- deki rolüyle ün salan gözde oyuncu Amir Khan da selamlayacak Locarno izleyicisini. Avrupa'nın en büyük beyazperdesine sahip olmakla övünen Pizza Grande Meydam'nda hava koşullan izin verirse iki film izleyeceğiz her akşam. Cüncel konular Bunlann arasında dikkati çeken, WlmWen- ders'in 'Gelip KapmÇalma' adlı yapıtı. Wim Wenders Avrupa, İerry Gillian Amerika ve Abbas Kiarostami de Asya adına Yaşam Bo- yu Başan Altın Leopan alacak bu yıl. Oyun- cu Susan Sarandon ile oyuncu ve yönetmen JohnMalkovich'e de 'Üstünlük' ödülü verile- cek. însan Hakları bölümünde Irak savaşı, Ja- ponya'da çocuk haklan. Iran ve ABD'de ka- dm hapishaneleri, Hindistan'da 'dokunulmaz- lar' kastı, Romen Çingene|er, Afganistan'da ma- yın tarlalan, îsrail'de lezbiyenlik ve Kırgızis- tan'da kız kaçırma olaylan başta gelen güncel konular. Festivalin sanat yönetmeni Ireni Bignanö'ye göre geçen yıl 9/11 olayına tepkiyi ana konu alan yapıtlara karşın bu yıl, eğer bir genelle- me yapılabilirse kendi kendini sorgulama, ruh- sal analiz, kişisel hesaplaşma ön planda. Kuş- kusuz her zaman olduğu gibi toplumsal içe- rikli ve aynı zamanda auteur niteliği taşıyan yapıtlar seçıhniş programa. franlı oyuncu Niki Karimi Italya'dan yine oyuncu Valerio Adami. Ingiliz yapmıcı Linda Myles, Tayvanlı yönetmen Tsai Ming-Liang, sanat kitaplan yayımcısı Richard Schlagman, Italyan görüntü yönetmeni Vittoria Storaro ve Hintli oyuncu ve yönetmen Aparna Sen'den olu- şanjüri, En iyi Fihn ve En iyi Kadın ve Erkek Oyuncu'ya verilecek Altın ve Gümüş Leopar- lan 13 Ağustos kapanış gecesi açıklayacak. YAZIODASI SELİM tLERİ Ahmet Haşim Anıları veistanbuld) Behçet Necatigil, sözlüğünde, Ahmet Ha- şim'i değerlendiren yirmiyi aşkın kitap oldugu- nu belirtir. Bu rakam bugün daha da artmış ol- malı. öte yandan şiirinin ötesindeki Ahmet Haşim'i dile getiren eserlerin sayısı azdır. Denebilir ki, Ahmet Haşim'e ilişkin anılar, yıllar arasında yi- tip gitmiştir. Hatıralar ortasındaki Ahmet Haşim'i, ilk, Ab- dülhak Şinasi Hisar'ın Ahmet Haşim I Şiiri ve Hayatı adlı kitabından okumuştum. Bu eserde Abdülhak Şinasi, sevgili arkadaşını adeta şef- katle örtmek istiyordu. Gerçi Yakup Kadri'nin Gençlik ve Edebiyat Hatıraİan'ndan bir bölüm, çocukluğumda, Ha- yat mecmuasında tefrika edilmişti; burada "Mer- diven" şairi de yer alıyordu ama, bende o za- manlar pek iz bırakmamış. Ahmet Haşim / Şiiri ve Hayatı 1963'te, Genç- lik ve Edebiyat Hatıraları ise 1969'da kitap ola- rak yayımlanır. Altmışlı yıllarda Abdülhak Şinasi büsbütün unutulmamıştı; eserinetutkun kişiler yaşıyordu. Bu kişilerin çoğu Haşim'in şiirine detutkundu- lar. Abdülhak Şinasi'nin kitabı onları etkilemiş olmalı. Kitap, değişik zamanlarda yazılmış yazılann 'artistik' bir sıralamayla yan yana gelişinden oluşmuştur. Abdülhak Şinasi bazan bir anı ya- zan, bazan bir romancı, çoğu kez de bir şair tav- rıyla kaleme getirmiştir Haşim yazılarını. Galatasaray'daki Ahmet Haşim, daha ilk say- fada, ilk paragrafta bir hayal ülkesinden çıka- gelir "Ahmet Haşim'in nadir olarak, bazı Bağdat hatıralannı da yâd ettiği olurdu. Orada küçü- cük arkadaşlarıyla Efganlı, sert çehreli, lalala- nn yanlannda, koşa koşa o rengârenk çinili ca- milerin havuzlu odalannda, hasırtar üstünde, ta- lebeler, muallimler ve güvercinlerin kanştıkla- n ders odalannda en önce hüsn-i hat, sonra Kur'an cüzleri okuharmış." Istanbul'un Sandık Odası'nda Ahmet Ha- şim'in Istanbul yazılanndan söz açmıştım. Is- tanbul'u eleştirel bir gözle değerlendiren Haşim, çocukluğunun kenti Bağdat'tan düzyazılannda hep uzak durmuş. Galatasaraylı Ahmet Haşim, Abdülhak Şina- si için, yalnız ilk gençlikte o kadar şiddetli du- yumsanabilecek 'edebiyat tutkusu'nun gerçek bir sırdaşı, paydaşıdır. Aslında dönem ve atmosfer de sanat heye- canlarına, taşkınlıklarına denk bir akış gösterir Bazan açık pencereden, ötelerdeki başka bir mektebin dersliklerinde çalınan bir çalgının se- si işrtilir. Herfıalde Ortaköy olmalı; bazan bir şir- ket vapuru "uzun uzun gönlünü boşaltır gibi" haykırır... 'Şirket vapuru' sözü, günümüzün genç okur- lan için, biliyorum, pek bir şey ifade etmiyor. Ama uzun uzadıya açıklamak, bilgiler döktürmek de yazılann incelik çabasını enikonu zedeliyor... Galatasaray'da başlayan dostluk, hiç değil- se Abdülhak Şinasi açısından, bir ömür boyu sürmüş. Haşim'in kırgınlıklarına, küskünlükle- rine değinen, ama bunlara pek aidırmayan Bo- ğaziçi Mehtaplan yazan Ahmet Haşim şirine ger- çekten gönül vermiştir. Abdülhak Şinasi, arkadaşını son dönemler- de de ziyaret eder. Haşim'in erken sayılabile- cek ölümünden sonra, andığım eserini bütün- lemeye koyulur. Belki de yıllar boyunca bu ese- re bir iki satır ekler, bir cümleyi değiştirir; Ha- şim için edebiyata bir kitap bırakmaya çalışır. Ahmet Haşim / Şiiri ve Hayatı'nı, Hisar'ın öte- ki kitabıyla, Yahya Kemal'e Veda'yla bir arada okumak ayrı tatlar verir. Hem Ahmet Haşim'in, hem Yahya Kemal'in şiirine bağlı Abdülhak Şi- nasi, bana sorarsanız, gizliden gizliye, "Akşam, yine akşam, yine akşam" diyen şaire daha ya- kındır. 1960'larda, çocukluğumda, çevremde hâlâ Haşimciler ve Yahya Kemalciler vardı. Bugün için şaşılacak bir şey ama, toplantılarda, söy- leşilerde kıyasıya tartışılırdı... Önerilen Kitap / Bütün Şiirleri, Ahmet Haşim, Hazıriayan- lar: Inci Enginün - Zeynep Kerman, Dergâh Ya- yınları, 2003. Nazan Öncel turnede • Kültür Servisi - Nazan Öncel, Beşiktaş Kültür Merkezi tarafindan düzenlenen mini bir turneyle Bursa ve Altınoluk'taki hayranlanyla buluşacak. Eski ve yeni şarkılannı konserinde seslendirecek olan sanatçı, bugün 21.15'te Altınoluk Belediye Amfitiyatrosu'nda, 4 Ağustos'ta da 21.15 'te Bursa Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda sevenleriyle buluşacak. Biletler Biletk'ten temin edilebilir. Tarihi Irgandı Köprüsü • BURSA (AA) - Bursa'nın Osmangazi ve Yıldınm ilçelerini birbirine bağlayan ve dünyadaki 4 arastalı (Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bir arada bulundugu bölüm) köprüden biri olan Irgandı Köprüsü, geleneksel el sanatlan öraeklerinin yer aldığı bir 'Sanat köprüsü' olarak yeniden yapılandı. Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe, Irgandı Köprüsü'nün, 'Tarih ve Kültür Yolu Projesi'nin en önemli ayaklanndan biri oldugunu söyledi. Köprünün 1442 yılında inşa edilen 31 dükkân ve bir mescitten oluşan arasta yapısından, yaşanan yıkıcı depremler nedeniyle günümüzde hiçbir şey kaknadığını belirten Altepe, Osma Köprüsü (Bulgaristan), Ponte Vecchio ve Ponte Rialto (Italya) ile birlikte dünyada 4 arastalı köprü arasında yer alan Irgandı Köprüsü'nün restorasyon çalışmalannın, 2004 yılında tamamlandığını kaydetti. Bu çerçevede yapılan çalışmalar ile köprünün üzerinde hat, ebru, tezhip, minyatür, sedefkârlık, ahşap oymacılığı, nakkaşlık, geleneksel Türk el sanatlan, Bursa bıçağı ve metal işleme sanatı, Bursa-Iznik yöresi çiniciliği, Bursa dağ yöresi kültürü ziyaretçilere tanıtılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle