Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2AĞUSTOS2005SALI
HABERLER
Kırım-Kongo kanamalı hastalığı nedeniyle yurttaşlar tarlalarda korkuyla çalışıyor
Kenekorkusu eve kapattı
MEHMET MENEKŞE
MbiE ÖZGÜR
AMASYA / KASTAMONU - To-
kat, Amasya ve civar kentlerde ke-
ne ısırmasına bağlı olarak görülen Kı-
nm-Kongo kanamalı hastalığı kor-
kutuyor. Yurttaşlar mesire alanlan-
na gıtmezken, tarlada da korkuyla ça-
hşıyorlar. Her gün onlarca kişi ke-
ne ısırması şikâyetiyle hastanelere
başvuruyor.
Amasya Valiliği'nde düzenlenen
toplantıda konuşan Amasya II Sağ-
lık Müdürü Mehmet Riiştü Ertosun,
hastalıkla ilgih eksik ve yanhş bıl-
• Kırım-Kongo kanamalı hastalığı, Kastamonu, Amasya, Tokat ve civar kentlerde
paniğe yol açıyor. Her gün onlarca kişi, kene ısırması şikâyetiyle doktorlara başvuruyor.
Yurttaşlar mesire alanlanna gitmezken arkeolojik kazılar da 'ilaçlama' bekliyor.
gilendirmenin halkta paniğe yol aç-
tığını belırttı. Ertosun "Doğada800
çeşit keneden yalıuzca 30 tanesi bu
hastalığı bulaştırabilir. Geri kalan
770 çeşidi ısırsa bile bu bastafağı ta-
şımaz ve bulaşürmaz" dedi.
Kenenin ısırmasından 24 saat son-
ra hastalık mikrobunun bulaştığuıa
dikkat çeken Ertosun, bu sürede ke-
nenin çıkanlması halinde risk oluş-
madığını ifade etti. Ertosun, Amas-
ya'da 4 vaka görüldüğünü, ancak her
gün onlarca kişinin hastanelere akın
ettiğini belırtti.
Tanm II Müdürlüğü yetkilileri de
kenelenn yapışmasını engellemek
için mera, çayırlar ve piknik alanla-
nnın ilaçlanmasının doğal dengeyi
bozacağını vurgulayarak bunun ye-
rine hayvan bannaklannın iyice sı-
vanmasını, ilaçlanmasını, et ve süt-
lerin iyı pişirilmesini önerdiler.
Yozgat'ta da bugüne kadar 41 ki-
şide Kırım-Kongo kanamalı ateş
hastalığının görüldüğü, bunlardan
birinin yaşamını yitirdiği belirlendi.
Yozgat Vali Yardımcısı Izzettin Sev-
gfli, hastahğın Tokat bölgesinde sık
görüldüğünü ifade ederek "Yozgat'm
buraya sınırohnası,vatandaşlanmı-
zın Tokat ile ticari inskisi bulunma-
sı nedeniyle hastalık ilimizde de gö-
rülmektedir" diye konuştu.
Sıvas'ta da geçen günlerde yüksek
ateş rahatsızhğı nedeniyle hastane-
ye getirilen 2 çocuğun kafasında ke-
ne bulundu. Kafalanndakı kene kont-
rollü şekilde çıkartılan çocuklar, te-
davi altına alındı.
Kastamonu'nun Devrekani ilçe-
sinde Hitit dönemıne aıt eserlerin
bulunduğu Kınık bölgesindekı ar-
keolojik çahşmalar öncesinde de ke-
neye karşı alanda ilaçlama çalışma-
sı yapılacak. Kazı ekibi başkanı Prof.
Dr. Aykut Çınaroğlu, "Çahşmalara
15 Ağustos'ta başlayacağız. Ancak
ilaçlama yapümadan çalışmalara
başlamamız uygun olmaz" dedi.
Yetkililere göre yurttaşlar 'sosyal ilişki kurmak için' hastanelerde saatlerce sıra bekliyor
Kuyruk çüeshıeâgbıçyorum
• SSK hastanelerinin devri, sorunlara
sorun ekledi. "Değişen hiçbir şey yok"
diyen hastalar, yine kuyruklarda çile
çekiyor. Yurttaşlar, basit bir film
çektirmek için sabah O5.3O'da hastaneye
gelip saatlerce bekliyor. Özel hastanelere
sevk de sorunlan çözmedi. Yurttaş, kan
tahlili, röntgen fihni almak için yine
devlet hastanelerine gelip sıra bekliyor.
lstanbul Haber Servisi - SSK hastanelerinin
Sağlık Bakanlığı'na devrinin ardından sistemin
iyileşeceğinı bekleyen hasta ve hasta yakınlan,
sorunların değişmediğini, var olan sorunlara ye-
ni sorunlar eklendiğini belirttiler.
Yurttaşlar, AKP Hükümeti'nin "Sorunlanhal-
ledeceğiz" derken "sistemi haUettiklerini" belır-
terek "Yurttaş ayağını yere vursa ses çıkar. Ama
bunu yapmadığı için kuzu kuzu bu kuyruklarda
çile çekiyor" dedıler. Yetkililer ise hastalann "sos-
yal ilişki kurmak için hastanede sıra bekledikle-
rini" iddia ettiler. Okmeydanı Eğitim ve Araştır-
ma Hastanesi ile Bakırköy Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'nde, yeni uygulamalarla ilgili görüş-
lerini aldığımız hastalar ve çalışanlar, sağlık sis-
teminden şikâyet ettiler.
Röntgen filmi çektirmek için kuyrukta bekle-
yen bir hasta "Yalnızca basit bir fîlm çektirmek
için sabah 0530'danberi beknyorum. Bir kınkiçm
bir aydır gelip gidiyorum. Hastahk ileıüyor, psi-
koktjim bozuluyor" dıye konuştu.
Muayene olmak için görüştükleri doktorlann
kendilerine özel muayenehane kartlannı verdiği-
ni belirten hastalar, "Paramız olsa zaten buraya
gehnezdik" göriişüne yer verdiler.
ARACI ECZANE RANDEVU ALIYOR
Adını vermek istemeyen bir hasta ise randevu
için verilen telefonlann sürekli meşgul olması ne-
deniyle randevu almakta zorlandıklarını anlata-
rak, "Bazı eczaneler para karşıhgı polikBnikler-
den hastalar için randevu ahyor" dedi.
UzMAN DOKTOR ŞARTI
Sıvas'ta yaşadığını söyleyen Ahmet Gündüz
ise reçetedeki dahiliye doktorunun imzasının ec-
zacılarca kabul edılmediğini, imza için alanın uz-
manı doktor gerektiğini, bu nedenle bir cilt ila-
cını 15 gündür alamadığını anlatarak "Anado-
hı'da uzman doktor sılonası çeldliyor. İmza için
uzman doktorlann bulunduğu hastanelere gidi-
yoruz" dedi.
HASTA BİÜNÇSÎZ
Diyabet hastası Leyla Ersin ise Türkiye'de hâ-
lâ yüksek oranda eğitimsiz bir kesimin varlığına
dikkat çekerek "okuma-yazma bUmeyen insan-
lann telefonla randevu alamadıkları için gecenin
04.00'ünde hastaneye ilaç yazdırmaya geldikleri-
ni" belirttı.
OzEL HASTANELER
SSK'li NurayDemirkol da özel hastanelerin te-
davi fiyatlannın birbirlerinden farklı olduğunu,
alınan muayene ücretinin farkını belirten belge
verilmesi gerekirken o belgenin de verilmediği-
ni anlatarak, özel hastanelerin sigortalıya belli bir
saate kadar baktığını anlattı.
Bir başka SSK'li hasta RamazanHasanusta da
"35 yıl prim ödedim. Sabah 05.00'ten beri sade-
ce bir tahlil için burada beküyonun. Ankara'da-
kikr işi gerçekten' hallettı(!)'. Yurttaş ayağnuye-
re vursa ses çıkar. Ama bunu yapmadığı için ku-
zu kuzu bu kuyruklarda beknyoruz" dedi.
'SOSYAL ILIŞKI
Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden
bir yetkili ise randevu sistemine karşın meydana
gelen kuyruklar ile ilgili şu ilginç değerlendirme-
yi yaptı:
"Hastalar, sosyal ilişki kurmayı sevdikleri için
gelip bekliyoriar. Aslında beklemelerine gerek
yok. Biz randevu sistemi ile her şeyi yoluna koy-
maya başladık. 10 bilgisayar ve 23 telefon hatü Ue
randevu ahmyor. Hat olduğu zaman telefon ba-
şmda kuyruk oluşuyor da olabilir tabiL Genelde
saat 08.00-10.00 arş^ı çok yoğun oluyor."
'Değişen bir şey yok'
Kan tahlili yaptırmak için bekleyen SSK'li Ahmet Akgün,
AKP hükümetinin SSK'lilerin özel hastanelere sevk ile
kuyruklann biteceğine ilişkin söylemlerini "Özel hastanelere
sevk yapılsa bile kan tahlili, röntgen filmlerini almak için
yine devlet hastanesine gelerek buralarda saatlerce
kuyrukta beklememiz gerekiyor. Değişen bir şey yok,
sıkıntımız sürüyor" diye değerlendirdi. Yeşil kartlı Esma
Yaşar ise doktorların ve hemşirelerin ilgisizliğinden
yakınarak "Beş dakikada yapılacak işlemler yanm saatte
yapılıyor. Doktorlara bir şey soramıyoruz. Hemşireler ve
doktorlar azarlıyor" dedi. (Fotoğraflar. BERİVAN TAPAN)
Yeşilkart
mağdurunun
mücadelesi
Yeşil kart sahibi Mehmet
Tahmaz, oğlu C3. Tah-
maz'ın (6) apandisit ameliyatı ol-
ması için gittiği hastanede yeşil
kart mağduru oldu. Hastane has-
tane dolaştığını belirten Mehmet
Tahmaz, mağduriyetini özetle şöy-
le anlattı:
"Oğlumu Cerrahpaşa Tıp Fa-
kültesi'ne sevk ettiler. Sigortam
ohnadığı için, oğlunıa hastanede
yatarken yeşil kart çıkarttun.
Hastaneden çıkarkenbana mas-
raf olarak 2 bin 415 YTL tutann-
da belge imzalamamı istediler. Ye-
şil kart başvurusu yapüğunı söy-
lediğimde ise yetkililer, 'Imzala-
mazsan acil bir durumda çocuğa
bakmayız' dediler. Mecbur kal-
dığun için hastane masraflanmı
ödeyeceğime dair olan belgeyiim-
zaladım. Daha sonra hastaneden
çılaşyaptiğnn için yeşü kart mas-
raflarnu benim karşdamam ge-
rektiğini söylediler. Bu kadar pa-
rayı ödeyecek gücüm yok. 1 a>dır
bunun mücadelesini veriyorum.
tl Sağhk Müdürlüğü yetkilileri,
itiraz edersem ödemeyi yap-
mayabileceğimi söyledi."
Mehmet Domaç: ÜaçfıyatlarmdakidüşüşteyaşananzmBrkarşılarımalı
Indirimeczacıyayaramadı
Mehmet Domaç.
AMCARA(CumhuriyetBürosu)-
Türk Eczacılar Birliği (TEB) Genel
Başkanı MehmetDomaç, Sağlık Ba-
kanlığı taranndan eşdeğer ilaç lıste-
si hazırlanmadığına ilişkin açıklama
yapıldığını belırterek "Sonuçtailaç-
larm eşdeğerügine karar verilen yer
Sağhk Bakanhğı'dır" dedi
Domaç, Ankara Eczacılar Odası
(AEO) Başkanı Hilnıi Şener ile bir-
lıkte dün TEB Genel Merkezi'nde
bir basın toplantısı düzenleyerek eş-
değer ilaç listeleri, ilaç fiyatlarına
yapılan indırimler ve geri ödeme ku-
rumlanyla yaşanan sorunlara ilişkin
açıklamalarda bulundu.
Domaç, son yapılan indinmle bır-
likte 15 Temmuz itibanyla ilaç fi-
yatlarında yüzde 8.83 oranında dü-
şüş yaşandığını belırterek "1 Haziran-
15 Temmuz tarihleri arasında ecza-
nelertaranndan saünahnanmüstah-
zarlarda ohışacak fıyat farklaruvın
firmalar tarafindan dağıanı kanalla-
n aracıhgryla eczanekre ödenmesini
isuyvruz" dıye konuştu.
'EsDEĞERDE SORUN
Söz konusu indirim sonrası stok-
lanndaki düşüş nedeniyle eczacıla-
nn sorun yaşadığını anlatan Domaç,
yaşanan zarann önlenmesinin veri-
len hızmetın sürdürülebilmesi için
gerekli olduğunu söyledi.
Eşdeğer ilaç listelerinde yaşadık-
lan çeşitli aksaklıklar nedeniyle de
eczacılann zor durumda kaldığını ve
zarara uğradığını belirten Domaç
şunlan kaydettı:
"Bütçe uygulamalan talimaü ile
uygulanmayabaşlanan eşdeğerüaçuy-
gûlaması prensip olarak doğru bir
uygulama ohnasma karşınbugünkü
uygulama hak sahipleri ile eczacılar
arasmdasorunyaşanmasmanedenol-
makta, hastalann ilaca ulaşmasmda
güçhllderortav'açıkarmaktavevatan-
daş ile eczacıvi karşı karşı>a getir-
mektedir.Eşdeğer flaçuygulamasuun
fannasötikeşdegerolarakdüzenlen-
mesini; etkeo, mingram, tablet savısı
ve farmasötik formunun aynı ohna-
sınıveeksikHlderin,yanhşlann bir an
önce düzenlennıesini istiyoruz. Ayn-
ca fiyaüan ucuz olarak referans ah-
nacakürünlerin eczacılartaranndan
ulaşılabUirohnasıgerekir. Bunun için
de ilacın en az 5 ay pKasada kalması
ve en az yüzde bir pazar pavına sa-
hip ohnası gerekti."
SALI
ORHAN BURSALI
Hain'i Yok Etmeli!
Ecevit, tatiliminüzerinetuzbiberekti!..OIaylar-
dan kopmamak için şöyle "Neler oluyor!" gözüy-
le gazeteleri tarayıp geçmeyi planlarken, günler bo-
yu Vahdettin tartışmasını izledim.. Acaba, Türki-
ye'de hiçbir şey yerli yerine oturmamış mı? Yok-
sa tarihi kişisel hesaplanmıza ve gelecek hırslan-
mıza alet mi ediyoruz? Ecevit, Vahdettin'le Fethul-
lahçılığın kazanına kepçe sallayarak, "küllerinden
birkezdaha doğmanın"zeminini mi anyor? OD-
TÜ'den bir özel üniversiteye alçaktan uçuş yap-
mış birisi de Mustafa Kemal'in devrimlerini 1908'e
mal ederek "özgün adam" sınıfına "atlamaya" ça-
lışmıyor muydu! Yaratıcılığımızın, siyasette ve bi-
limde, evrenselliğin dışında, bize özgü birölçekte
seyretmesinin sonuçlandır bunlar..
Vahdettin'i, günümüzde 7oş/1
se//câ/''adönüştür-
menin peşinde koşanlar, iki noktayatutunmaya ça-
lışıyor. Birincisi, a) Vahdettin'in imzasının Serv Ant-
laşması'nın altındaolmaması, b) Hazineyi berabe-
rindegötürmemesi...
Adam Osmanlı Padişahı, ama ülkeyi yok eden
bir antlaşmada sorumluluğu yok.. Bunu anlatabi-
lecekleri beyinlerin ülkemizde bol miktarda varlı-
ğına güvenmeseler bu iddiayı ortaya atamazlar..
Aynca Osmanlı'yı bitiren bir antlaşma bir yan-
da, ve zaten tamtakır olan hazinedeki üç beş ku-
ruşu almamış olmak öte yanda.. Acaba dünyada
bu iki olguyu tartacak veya dengeleyecek bir te-
razi nerede var?
Bir de Ecevit ve benzerlerinin şu mantığı ikide
bir ileri sürmeleri yok mu: Vahdettin'in desteği ol-
masaydı, Mustafa Kemal Anadolu'yu Kurtuluş Sa-
vaşı etrafında birleştiremezdi! Bir, Kurtuluş Sava-
şı'nı esas istanbul, saray vb yürüttü, demeleri kal-
madı! Lafı neden eveleyip geveliyoriar ki?
Hangi devrim, emperyalizme karşı hangi savaş,
hangi demokratik devrim, "izinle" gerçekleştirile-
bilir?
• • •
"Hain" üzerine yapılan tartışmalara bakınca,
acaba sozlükte "hain" sözcüğü ne için var, diye
sorarolduk..
Tartışmalar sonuçta, hain sözcüğünü, en azın-
dan siyasi literatürden çıkarmaya odaklandı. O ka-
dar ki, hain ve hainlik, herkesin siyasi meşrebine
göre değişebilirlik, tarihsel olarak görelilik kazan-
dı. Vahdettin'in hainliği, somut olgulara, biryoko-
luş-yeniden varoluş mücadelesine ve bunun so-
nuçlanna dayanmasa, insan ıddıalara kulak kabar-
tabilir.. Ama ortada bir mutlaklık, yok edilemeye-
cek bir nesnel olay - durum var.
Ecevit, acaba kendini vahdettin'in yerine mi koy-
du? Ben olsam ne yapardım, diye mi düşündü?
Veya Erica daktilosunun Vahdettin'in sülalesinden
biri tarafindan kendisine hediye edilmiş olmasının
aristokratik minnet duygulanna mı yenildi?
Hemalde bunların hiçbiri değildir!
Şüphesız kendini Vahdettin'in yerine koyarak, Kur-
tuluş Savaşı'na ve laik Cumhuriyet'in devrimleri-
ne karşı çıkan "Islamcı-Osmanlıcılar" gırla ülke-
mizde.. Bunlann benliklerini o kadar derin ve bü-
yük bir düşmanlık bürümüş ki, Mustafa Kemal'in
laik Cumhuriyeti'nin yerine, SevrAntlaşması'yta par-
çalanmış, hilafetli, şeriath, Islamlı bir manda hükü-
metini ve devletçiğini bile tercih edebiliyoriar..
Ecevit'i şüphesiz ki bu "kabın içinde" düşünmek
büyük hakksızlık. Ama, basın tarafindan kendisi-
ne yakıştınlan "Atatürkçüiüğünden şüphe edile-
meyecek insan" madalyasına ne demeli? Biz böy-
le şeyleri severiz.. kimimiz gazetemizi "en güve-
nilir" ilan eder, kimimiz tek bağımsız... ölçüleri
kendimiz koyar ve kaldınnz!
Ama Ecevit'e böyle bir madalya vermenin birfonk-
siyonu var. Atatürkçüiüğünden asla şüphe edile-
meyecek birisinin, Vahdettin üzerine söyledikleri
de ancak doğru olabilir. Canım, Atatürk de o gü-
nün koşulları altında bunu söylemek zorunda kal-
mış olamaz mı! O da insan değil mi, bırakınız bir
kez yanılsın!
• • •
özetle Vahdettin, sözlüğümüz gereğince "Kut-
sal sayılan şeylere kötülük etmiştir; zarar vermiş-
tir, üzmüştür, kötülük etmiştir, kötü bir amaç ve
niyet taşımıştır"..
Ama Vahdettin tartışmasının, bütün bunlann öte-
sinde ana nirengi noktası nedir diye sorararsanız:
Hainliği (tabii ki hertür kaymaktabakanın) siyasal
literatüründen tamamen çıkarmaktır.. "Hainliği",
• bir "siyasal tercih",
• bir "düşünce biçimi",
• bir, "insan hak ve Özgühüklerinin konınmast
altında, demokratik bireysel tercih ve davranış bi-
çimi"ne indirgemektir.
Çünkü..
Türkiye'nin bugünkü ortamında, "siyasal ve dû-
şünsel kaymak tabakalann" en çok buna ihtiyaç-
lan yok mu?
Herkes ortamın gereğine göre davranıyor!?...
obursali@cumhuriyet.com.tr
• ANKARA (AA) - Anavatan Partisi Hatay
Milletvekili Züheyır Amber, Sağlık Bakanı
Recep Akdağ'a, "Halen ülkemizde kaç SSPE
hastası çocuğumuz vardır? Bunlann yüzde kaçı
aşılamaya bağlıdy ve tedavileri hangi
aşamadadır" diye sordu. Amber, Sağlık Bakanı
Recep Akdağ taranndan yanıtlanması
istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru
önergesinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün
tavsiyesi ile 1987-1988 yıllan arasında kızamık
aşısının tek doz yapılması nedeniyle yüzlerce
SSPE hastalığı vakasının ortaya çıktığını
belirtti. Amber, şu anda Türkiye'de uygulanan
kızamık ve difteri aşılannın tak\Tmi, dozu ve
nasıl takip edildiği konusunda bilgi istedi.
Röntgen cihazları alarm veriyor
• tZMtT (AA) - Körfez Radyolojı Derneği
(KORAD-DER) Başkanı Heybet Arslanoğlu,
Türkiye'de birçok kamu hastanesindeki
röntgen cihazlarının kullanım sürelerini
doldurduğunu öne sürdü. Arslanoğlu, kaliteli
hizmet üretmek, meslek hastalıklanndan
korunmak ve çözüm önerileri oluşturmak için
dernek kurup faaliyete başladıklannı bildirdi.
Radyoloji ve nükleer tıp teknisyenlerinin
hastanelerin genellikle bodrum katlannda,
havalandırmasız ve radyasyon nski altında
hizmet verdığini ifade eden Arslanoğlu, birçok
hastanede kendıleri ıçın dınlenme odasının bile
bulynmadığını söyledi.